birini unutmanın en iyi yolu hatırlamaya değer yeni birini bulmaktır.
devamını gör...

ben cevap vermelerine şaşırdım...
hala şaşırıyorum bir yandan, birde ufaktan umutlandım, demekki soruları duyuyorlar, çok şükür, buna da şükür dedirtiyorlar ya...
devamını gör...

son derece haklı bir söylemdir.
--- alıntı ---

ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.

--- alıntı ---
kaynak

ek: videolu haber
devamını gör...

en ağır küfürleri sergilemek isterdim ancak terbiyem müsade etmiyor. bu ülkede öz kızına tecavüz edip ruh sağlığı bozulmadı diyerek indirim alan insan var. ormanda tecavüz etmeye kalkıp eylemi gerceklestiremedi indirimi alan var. karısını öldürüp pearcing takiyordu deyip indirim alan var. öz babasının tecavüzü canlı yayında anlattı diye öldürülen ve babasını kamuoyuna mahçup etti indirimi alan var. tecavüze uğrayan hayvanlar var. bunlara ses çıkarmayanlar hêlak edilicez diyip lgbti bireylerine saldırıyor. ülke bunlarla hêlak edilmesiyle iki yetişkin birbirini seviyor diye hiç hêlak edilmez. ülkeye reset atılmalı gerçekten. size ne insanların aşklarından.
devamını gör...

hindistan doğumlu ingiliz şair rudyard kipling'in şiir koleksiyonu. rudyard kipling dünya görüşü olarak çok benimsemediğim fakat şairliği karşısında diz çöktüğüm pek çok şairden biri bundan ötürü bu koleksiyonun benim için yeri ayrıdır fakat esas mesele bu koleksiyonda yer alan mandalay şiiri ile ilgili. ilginç bir biçimde kipling brecht'e epey ilham vermiş vakti zamanında- hatta öyle ki james lyon'un bertolt brecht and rudyard kipling* isimli bir eseri de bulunmakta- bu koleksiyonun hatta şairin en bilinen şiiri mandalay bertolt brecht ve kurt weill'ın happy end isimli üç perdelik müzikalinde kendine yer bulmuştur. ki yine the thin red line filminin isim kaynağı olan tommy şiiri de bu koleksiyonda yer alır. koleksiyonun bütünü bana kalırsa kipling'in derininde bir yerde kendi toplumu tarafından ötelenmiş olduğunun bilincinde olan bir yanına da adanmış gibi. bunu bir ingiliz asker üzerinden vermek de epey başarılı bir yöntem gerçi bunu savaşta kaybetmiş olduğu oğluna da pekala bağlayabiliriz. orijinal koleksiyonda bulunmasa bile daha sonra aynı isimle anılan ve daha kapsamlı olan koleksiyonda kendine yer bulmuş olan if şiiri ise muhtemelen koleksiyonun en çarpıcı şiiri.


eğer

eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;
eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;

eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;

eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,
eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,
eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;

eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;

eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
ve kaybedip yeniden başlayabilir
ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;

eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
işine yaramaya zorlayabilirsen
ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;

eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;
eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;
eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;
eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;
yeryüzü ve üstündekiler senindir
ve dahası
sen bir insan olursun oğlum...


orijinal dilinde:


ıf you can keep your head when all about you
are losing theirs and blaming it on you,
ıf you can trust yourself when all men doubt you,
but make allowance for their doubting too;
ıf you can wait and not be tired by waiting,
or being lied about, don’t deal in lies,
or being hated, don’t give way to hating,
and yet don’t look too good, nor talk too wise:

ıf you can dream—and not make dreams your master;
ıf you can think—and not make thoughts your aim;
ıf you can meet with triumph and disaster
and treat those two impostors just the same;
ıf you can bear to hear the truth you’ve spoken
twisted by knaves to make a trap for fools,
or watch the things you gave your life to, broken,
and stoop and build ’em up with worn-out tools:

ıf you can make one heap of all your winnings
and risk it on one turn of pitch-and-toss,
and lose, and start again at your beginnings
and never breathe a word about your loss;
ıf you can force your heart and nerve and sinew
to serve your turn long after they are gone,
and so hold on when there is nothing in you
except the will which says to them: ‘hold on!’

ıf you can talk with crowds and keep your virtue,
or walk with kings—nor lose the common touch,
ıf neither foes nor loving friends can hurt you,
ıf all men count with you, but none too much;
ıf you can fill the unforgiving minute
with sixty seconds’ worth of distance run,
yours is the earth and everything that’s in it,
and—which is more—you’ll be a man, my son!


edit: imla
devamını gör...

roma hukukuna göre atlar "res mancipi" mallar arasında sayılmaktadır. döneminin en değerli malları arasında yer almaktadır.

bu açıdan bakarsak, değerinize değer katacağınız , malınızı mülkünüzü üçe beşe katlayacağınız yeni bir döneme giriyorsunuz.

bu yeni dönemde akraba sayınızdaki artış sizi bile şaşırtacaktır. dikkatli olmanızı ve ağzınızı sıkı tutmanızı salık veririz.

sözlük rüya tabirleri ekibi hayırlı sözlükler diler.
devamını gör...

amme hizmetidir.

--- alıntı ---

ay karanlık
maviye
maviye çalar gözlerin
yangın mavisine
rüzgarda asi
körsem
senden gayrısına yoksam
bozuksam
can benim, düş benim
ellere nesi?
hadi gel
ay karanlık
itten aç
yılandan çıplak
vurgun ve bela
gelip durmuşsam kapına
var mı ki doymazlığım?
ille de ille
sevmelerim
sevmelerim gibisi
oturmuş yazıcılar
fermanım yazar
n'olur gel
ay karanlık
dört yanım puşt zulası
dost yüzlü
dost gülücüklü
cigaramdan yanar
alnım öperler
suskun, hayın, çıyansı
dört yanım puşt zulası
dönerim dönerim, çıkmaz
en leylim gecede ölesim tutmuş
etme gel
ay karanlık

--- alıntı ---
devamını gör...

birkaç ay önce, ne yapıp edip bir bilgisayar almamış olmak...
devamını gör...

zeki ve insan sarrafı olmuş insanlar karşısında başarızlığa uğrayacak olan insandır.
devamını gör...

bomba yapımı.

1 kavanoz bal
1 kavanoz keçi boynuzu pekmezi
fındık ceviz badem

neyse bundan sonrasını anlatırsak soluğu nezarette alırız.

edit: başlık üzerime kaldı ama çok ekmeğini yerim ben bunun.
devamını gör...

(bkz: necati yavaş)
devamını gör...

tarçın, layla, şila.
devamını gör...

kendisi taoizm'in kurucusu olup, günümüze kadar gelen tao te ching (yol ve erdem) eserinin sahibidir.
birçok araştırmacı tarafından gerçekten yaşamış olup olmadığı hâlâ bile araştırılır. gerçekten yaşamış olduğuna dair tek bulgu,
çinli tarihçi sima qian'ın tarihname adlı eserindeki şu cümlelerdir:
"lao tzu, choo devleti'nin ku bölgesinde li-hsiangg'da chü-jen köyünde doğmuştur.
kendi adı erh, aile adı li, namı diğer tan'dır.
chou sülalesi imparatorluğunun tarihçisi ve kütüphane muhafızıdır."
lao tzu'nun en sevdiğim bazı sözleri:
- büyük insanlar veda ederek gider, basit ve küçük insanlar ihanet ederek giderler.
- bilgiye ulaşmak için, her gün bir şeyler ekleyin. bilgeliğe ulaşmak için, her gün bir şeylerden kurtulun.
- başkalarını bilmek bilgeliktir, kendinizi bilmek ise aydınlanmadır.
- görmek istemeyenden daha kör kimse yoktur.
- mutluluğu açgözlülükle arama, ama mutluluktan da korkma.
- bilenler konuşmuyor, konuşanlar bilmiyor.
- başkalarına karşı zafer kazananlar kuvvetlidir, kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.
- aşırı seven, acımasızca karşılıksız bırakılır. aşırı toplayan, kaybını fazlalaştırır. az ile yetinmek, kaybı önler. zamanında durmak, her türlü kötülüğü önler.
devamını gör...

kesinlikle katıldıgim başlıktir. mac olduğunda ekside gündemin tepesinde olan burada olmamasıdır futbolu sevmeme rağmen bende bu durumdan memnunum.
devamını gör...

zamanında psikolojik şiddet uyguladığım topluluktur.

üniversitenin ilk yılında 6 ay yurtta kalmıştım. 4 kişi kaldığımız odada bir adet gey vardı. ismi berktuğ (gerçek ismi bir peygamer, birde halife isminden oluşuyor. berktuğ kendine taktığı bir isimdi o yüzden bu ismi kullanacağım). kendisi o zamanlar benim gibi ekşi sözlük yazarıydı. benim gibi buraya geldiyse veya gelecekse bu başlığa gireceğini biliyorum. kendisine özür niyetiyle bunları anlatıyorum. umarım bir gün okursun.

küçük bir şehirden hafif çomar versiyonum ile metropole giriş yaptım ve üniversitenin ilk yılında kendimi yurtta buldum. yurt odasına son giren ben olmuştum. ilk üç kişi bir hafta önceden gelmiş. girdiğim ilk saat arkadaşlardan biri ''iyi bari sen normal birine benziyorsun'' dedi. o zaman anlamamıştım ne olduğunu. daha sonra durumun farkına vardım.

berktuğ'nun gey olduğunu bir hafta içinde anladım. zaten saklamıyordu. çok açık feminen davranışları vardı. konuşmasını geç yürümesi bile bir kadını andırıyor. ilk haftalar bir gözü açık uyudum ''bana mı bakıyor'' ''bir şey mi düşünüyor'' diye kafamda deli sorular. zamanın biraz ilerlemesiyle odadaki diğer iki elemanla çok sıkı arkadaş olduk. durumu birbirimize açtık. herkes aynı düşünüyor. içlerinden 'süper zeka' olan kardeşimizin aklına bir fikir geldi. bence berktuğ'u korkutalım gerçekten gey mi yoksa numaram mı yapıyor anlarız dedi.(bak bak kafalara bak pırıl pırıl maşallah zeka akıyor) tamam dedik nasıl yapacağız. bana bırakın dedi.

oda karanlık berktuğ yemeğe gitmiş, süper zeki arkadaşım karanlıkta kapının arkasında bekliyor. elinde bir deodorant diğer elinde çakmak. berktuğ odaya giriyor. süper zeki elaman berktuğ'a doğru mini bir alev yaklaştırıyor. berktuğ çığlık atıyor. o çığlıktan sonra bizim küçük beynimizde taşlar ufaktan oturuyor. kısaca anlatmak gerekirse bir erkeğin atamayacağı derecede tiz bir çığlık.

beynimiz daha gelişimini tamamlayamadığı için çocuğa baskı yapmaya devam ediyoruz. bu seferde konu banyoda (ortak) bırakılan tüy dökücü kremler vs. bizden uzak tut görmeyelim muhabbeti yapıyoruz. tamam diyor berktuğ dolabına koyuyor.

her gün odaya bir yurt dolusu adam toplayıp sabahlara kadar kağıt oynayıp hiç konuya ilgisi olmayan berktuğ'un varlığına saygı göstermiyoruz.

aynı yemek masasına oturmayı tercih etmiyoruz. (kendimden nefret ettim şuan) denk gelirse çok ses etmiyoruz.

bizim süper zeki arkadaş ile büyük bir kavga ediyorlar. konuda berktuğ'un sabah banyoda çok vakit geçirmesi. küfürler havada uçuşuyor. en son benim arkadaş. ''sana küfür etmiyorum gerçek neyse onu söylüyorum'' diyor. ben hiç karışmıyorum olaya ama yıllardır arkadaşımın ettiği son sözü aklımdan çıkaramıyorum. berktuğ çok mutsuz tabi ki.

o selam vermedikçe vermiyoruz. konuşmadıkça konuşmuyoruz. (lan sana ne *mk sana ne sana ne! gider istediğini yapar sana giren çıkan ne ? ben onu anlamıyorum. 10 metrekarede odada 4 kişi yaşıyorsun zaten sen kimsin de kime tavır yapıyorsun. hayır niye niye ? gerçekten geçmişime gitsem ilk yapacağım iş kendimi tokatlamak)

böyle onlarca olay sayabilirim. halbuki iyi bir insandı lan. akşam meyve soyardı bize çocuk, karşılık beklemezdi. ben kız arkadaşımla buluşacağım zaman ''nefret o gömlek sana hiç olmamış beyaz olan daha iyi onu giy'' gibi ürpertici yorumları olsa da niyeti iyiydi. zaten erkek arkadaşı vardı. ben kısa sürede yurttan apar topar ayrıldığım için kendisiyle vedalaşamadım. keşke o vedayı yapsaydım. yıllardır unutamıyorum.

berktuğ senden özür dilerim. senin kiminle ne yaptığın beni ilgilendirmez. istersen git ağaçla seviş saygı duyarım. o zaman çomarmışım bunu şimdi dönüp bakınca anlıyorum. günah çıkarmak için yazmıyorum bu yazıyı gerçekten pişman olduğum için yazıyorum. elimden gelen tek şey senden özür dilemek. her tavrım için, her ön yargım için, her sözüm için, her sana haksızlık ettiğim an için özür dilerim.
devamını gör...

geceyi güneş siler, beni senin hasretin
tek başıma sanki mahşer yeriyim
yüreğimdeki her yer, bu evde seni bekler
hadi çat kapı gel sevineyim
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ne? sabah mı oldu?

dipçe: bu sevimli yavru bu geceki nöbetime destek çıktı. ben de onunla kucağımı paylaştım. gayet kârlı bir alışveriş.
devamını gör...

çok doğru bir sözdür. ne ben sana günah kazandırıyorum ne sen bana sevap. neyin günah olup olmadığını kafamıza vura vura öğrettiler zaten. bundan sonrası herkesin kendi tercihlerine göre şekilleniyor. kimse kimseye karışmasa huzura ereceğiz.
devamını gör...


bütün pencerelerde bekleyen benim,
ve
o çalmayan bütün telefonlarda
aylardır konuşan da.
kabul.
bir kez yolda karşılaşalım
onunla da avunacağım.
adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
sesini duysam, susacağım.
yel esiyor ama
değirmen dönmüyor.
kuraklık bu.
adın ekmeğe dönüşmüyor..”


doğukan özdemir

bir sese hasret kalmanın hüznü, böyle güzel mi anlatılır... mesele, aslında o sesi duymamak değildir yalnızca. aramak isteyip arayamamak. varlığına, yaşamasına dair meraktan hezeyan içinde olmaktır. hezeyan dedim çünkü ara ara vurur insanı, çıldırmak üzeresinizdir. ve sessizlik sağır edici gelmektedir. acıtır...
bu dağ, bu karları taşımıyordur artık. o ses.. o sesi duymak zorundasınızdır.
devamını gör...

kanser savaşçıları derneği üyelerinin, kanser hastalarının tedavi sürecinde geçici olarak dökülen saçlarından dolayı sosyal çevreden uzaklaşmamaları adına başlatılan, gönüllü olarak kadın veya erkek bağışçıların saçlarınının gönüllü kuoförlerde proje şartlarına uygun kesilerek yine gönüllü peruk atölyeleri tarafından peruk yapılması ve tanı almış veya saçları tedaviden dökülmüş kanser hastalarına bağışlanmasını kapsayan proje.

peruk talebi için dernek sorumlularına veya sosyal hesaplarından yine yetkililere ulaşmak yeterli.

daha detaylı bilgi için;
buradan

bağışlanacak saçların gönüllü kuaförler tarafından şartlara uygun kesilmesi gerekiyor. en az 30 cm ve birkaç örgü şeklinde, kuru olarak gönderilmeli. 3 yıl önce ilk bağışımı yapmıştım bende. saçlarım omuz hizasında kalmıştı. sonuçta kökü bendeydi ve yeniden uzadı. yaz sonunda yeniden bağış yapmayı düşünüyorum. bizim için çokta önemsiz olan bir şey bir kardeşimize mutluluk sebebi olabilir. saçım saçın olsun...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim