bursa'nın meşhur tatlısıdır, ismi bursa helvası diye de geçer. yapımı oldukça pratik, çok lezzetli ve aynı zamanda da hafif bir tatlıdır. osmanlı saray mutfağından günümüze miras kalmış muhteşem bir lezzettir. tabii muhallebisinin kıvamını tutturmak ve yediğinizde un tadı almamak çok önemli, bu yüzden evde yapacaksanız bu noktalara dikkat etmelisiniz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bursa'ya gidip yeme imkanınız yoksa toplanın kendi yaptığım tarifi* üşenmeyip sizlere yazıyorum;
malzemeler:
- 100 gram tereyağı (tereyağı yoksa margarinin yarısını da kullanabilirsiniz)
- 1 su bardağı un
- 1 litre süt
- 1 yumurta sarısı
- 1 su bardağı şeker
- 1 paket vanilya
evet malzemelerimiz bu kadar, oldukça pratik görünüyor değil mi? az malzeme ile hem hafif hem de muhteşem bir lezzet.
yapılışı:
- şekeri bir tencereye alıp sütü bir tencereye döküyoruz ve şekeri eritiyoruz. bir süre karıştırdıktan sonra yumurta sarısını da ekleyip çırpıyoruz ve tencereyi soğumaya bırakıyoruz.
- tereyağını bir tavaya alıp erittikten sonra unu ekleyip pembeleşinceye kadar kavuruyoruz.
- kavurduğumuz unu soğumaya bıraktığımız süt karışımımıza ekliyoruz ve muhallebi kıvamına gelinceye kadar ocakta karıştırıyoruz.
- karışım yoğunlaşıp muhallebi kıvamına geldikten sonra vanilyayı ekliyoruz ve kısa bir süre daha ocakta beklettikten sonra kıvamı olan muhallebimizi ocaktan alıyoruz.
- sonrasında hazırladığınız muhallebiyi tercihe göre borcama ya da küçük güveç kaselerine dökebilirsiniz. ben borcama yapıp kare şekilde kesmiştim.
- daha sonra fırında 200-220 derecede, üstü kızarana kadar pişiriyoruz.
üstünün ne kadar kızarmasını istiyorsanız o kadar fırında tutabilirsiniz, sonrasında da fırından çıkarıp istediğiniz gibi süsleyerek ya da süslemeyerek yiyebilirsiniz. afiyet olsun.**
devamını gör...

okullarda zorunlu olması gereken bir dersin adı. mitolojinin bir diğer adı efsane bilimidir. toplumların efsanelerini araştırır.
devamını gör...

“beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. tedirgin etme beni. bu sefer geride bir şey bırakmadım. tasımı tarağımı topladım geldim. neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. beni uyandır.”
― oğuz atay, tutunamayanlar

başka da bişey demeye gerek yok gibi.
devamını gör...

radyo ekibi büyükşehir belediyesi mübareeek! her gün yeni bir şey yapıyorlar!
ee bize de hayırlı olsun deyip, dinlemek düşerrr! * *
devamını gör...

hâlâ türkiye'de nasıl keşfedilemediğini anlamadığım hollanda'nın amsterdam şehrinde kurulan grubu kuranın yanlış hatırlamıyorsam grubun bas gitaristi jasper verhulst olduğu üyeleriden erdinç ecevit yıldız ve merve daşdemir'in türk olduğu ki sözlükten bu isimler hakkında hiç entry girilmemiş şaşkınım, insana değişik kafalar yaşatan müzik grubu.altın gün ile bu yılın mart ayında tanıştım ve bağımlısı oldum. yamulmuyorsam gece ve on olmak üzere iki albümleri var ve her birinde mükemmel parçalar var.çevremdeki herkese başta köroğlu dağları,leyla ve anlatamam derdimi coverlarını dinlemeleri için sık boğaz ediyorum bu arada yeni çıkardıkları ordunun dereleri baya iyi olmuş farklı bir şeyler denemişler.buraya en sevdiğim konser kayıtlarının linkini bırakıyorum ben izlediğimde 23k izlenme vardı şuan 100k bulmuş hem sevindim hem üzüldüm hahha neysee buradan
devamını gör...

zeki müren - veda busesi.
devamını gör...

sayılar konusunda hassas olduğu için 1000. tanımını kendi nickaltına yazıp, bu vesile ile birkaç konuda teşekkür etmek isteyen yazar.

öncelikle merhabalar sevgili kafa sözlük yazarları.*

2 gün sonra kafa sözlüğe kayıt olalı tam 1 ay bitmiş olacak. ne zaman buraya kaydoldum, ne zaman burayı bu kadar benimsedim ve zaman nasıl bu kadar hızlı geçti hiç bilmiyorum. bildiğim tek şey buranın benim için "bir bakıp çıkacağım" diyerek girip, bir baktığım ama çıkamadığım bir yer olması.

nasılsa hoşlanmam, adapte olamam, birkaç gün takılır sonrasında varlığını unuturum dediğim bu sözlük, sabahları uyanıp günaydın görselini atarak herkesi selamladığım, tüm günün stresinden sıyrıldığım, kafamı boşaltıp eğlendiğim, gece ışıkları kapatmadan önce herkese iyi geceler dilediğim bir yer oldu. şimdi bakıyorum da tüm günüm olmuş neredeyse.*

burada hiç kimseyi tanımasanız bile geldiğiniz anda "kim bu" diye bakan gözlerle değil "yeni gelmiş sanırım, yabancılık çekmesin karşılayalım" diyen bir havayla karşılaşıyorsunuz. nasıl ki günlük hayatta yeni girdiğiniz bir ortam için sıcak karşılanmak kendinizi rahat hissettirir sanki burası da rahat hissetmeniz için elinden geleni yapan bir müessese gibi. yazarlarından tutun moderatörüne kadar herkes geniş bir anlayışa ve hoşgörüye sahip.

kendimden yola çıkarak örnek vermem gerekirse daha önceden de söylediğim gibi kendimi edebiyat ve görsellerle ifade etmeyi severim. gördüğüm herhangi bir başlık bana direkt olarak bir dize, pasaj ya da görseli çağrıştırır. bunları şahsi fikirlerimle harmanlayarak tanım yazmak kendimi ifade etmemi kolaylaştırıyor. paylaştığım tanımlardan sonra gelen mesajlar, o kadar motive edici oluyor ki kelimelerle ifade etmem mümkün değil. zaten gelen mesajlardan sonra ettiğim kemkümleri biliyorsunuz.*

her neyse lafı çok uzatmak istemiyorum, tanımı yazma nedenime geleyim; teşekkür etmek istiyorum.

geçen haftalarda kraliyet arması sahibi olup d&r'dan hediye çeki kazanmıştım, açıkçası böyle bir beklentim yokken bu ödülü almam beni hem heyecanlandırdı hem mutlu etti. indirim çekini kullanarak aldığım kitaplar bugün elime ulaştı.

hiçbir yerde görmediğim bu uygulama ve böylesine güzel bir sözlüğü kurduğu için öncelikle yoldaş benjamin franklin'e,

arma konusundaki desteği için tatlı mı tatlı hi my i run'a,

kitap seçimim konusunda yardımcı olan gaunter o'dimm'e,

tanımlarım sonrasında mesaj atıp beni aşırı mutlu eden, tanımlarımı okuyup bana katlanan ve bu kadar anlayışlı, hoşgörülü olan tüm kafa sözlük yazarlarına tek tek teşekkür ediyorum.

güzel ve güneşli günler gördüğümüz nice umut dolu günlere ulaşmak, yazmak, anlatmak, paylaşmak dileğiyle...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gözlerini kapatıp dünyada en fazla istedigin birseyi imgele, o gerçeklesmis ne hissedersin? modun düstügünde gün içinde tekrarla, sevinci içinde hisset ister gülümse ister kahkaha at. eyyorlamam bu kadar.
devamını gör...

toplumsal baskılanmış benjamin franklindir. eşinden dostundan duyduğudur.
devamını gör...

genelde negatif yazacaklarıma lan boşver deyip çıkmaktır
devamını gör...

akıllı olan telefon sahibidir.
devamını gör...

içinizden en az yarısını arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum.
-bilbo baggins
devamını gör...

pek olmayan bir durumdur . kızlar çabuk büyür ,büyütülür. evlendirilir ,anne olur .çocukluğunu yaşayamaz. erkekler hic büyümez ama .buna rağmen sözleri dinlenir insan yerine konulur. eger öyle kızlar varsa bırakın büyümesinler. büyümek güzel şey değil çünkü .
devamını gör...

bilindiği gibi yunan filozoflarından olan sokrates pazar pazar gezer insanlarla konuşur, onları düşünmeye, zihinlerini yormaya çalışırdı.

bir çoğumuzun ucundan kıyısından bildiği gibi sokrates felsefenin de kurucusudur. fakat felsefe yaparken dikkat ettiği daha doğrusu yaşam standartı haline gelmiş bir özelliği vardı: o da konuşma sanatı... evet evet yanlış duymadınız bir sanat. buna göre sokrat, bilerek yahut bilmeden -ki genellikle bilerek- bir yaşam biçimi olarak daha az koşup, insanları konuşturmak suretiyle onları düşünmeye sevkeder, ağızlarından gerekli kelamı kolaylıkla alıverirdi.

insanlar ise az konuşan bu adama, çok kolay dökülüveriyordu.
kimi vakit bir şeyi bilmiyor gibi sorabiliyorken kimi vakit de bilerek cahil numarası yapıyordu. işin garibi bazen insanlar ona bir şey öğrettiğini sanıyorken, çoğu zaman kendileri aptal durumuna düşüveriyor, tüm basitlik ve zayıflıkları bir anda ortaya çıkıyordu. işte sokrates'in cahil görünmesini sağlayan bu tavra; sokratik ironi denmektedir.

neticede onun sonunu getiren de bu hadise olmuştur. çünkü hedefinde her zaman pazarda, toplu ortamdaki sıradan insanlar yer almıyor, atina'nın soylu askerleri, aristokratik tabaka ve bilumum soylu sınıfının üyeleri de olabiliyordu. pek tabi felsefik etkinliğini sokaklara, daha doğrusu cemaatin bulunduğu alanlara taşımayı seven sokrates'in bu ironisi neticesinde küçük düşürülen yönetim tabakası tarafından antipatik biri haline dönüşmesi kaçınılmazdı, bu da uzun vadede açığı aranır bir adam halini almasına yol açtı..

hepsi bir yana sokrates'in bu ironisi yani sokratik ironi hala birçok alanda kullanılagelen bir tavırdır. biz bunu polisiye filmlerde yahut düşmanını alt etmeye çalışan birinin, ona dostu gibi yaklaşımı ve/veya the cars filmindeki ajan mater'ın tavrını örnek gösterebiliriz: herkes aptala gülerken, o işini hallediyordu. gerçi mater bunu, bilinçli yapmıyor bu onun karakteriydi ancak böyle bir gerçeklik var ki bu da, sokrates'in bilinçli cahil tavrından mütevellit, dünya literatürüne girmiş bir tavır, bir yaklaşım, bir proje olarak karşımıza çıkmaktadır.
devamını gör...

bana teyze diyeni allah çarpar diyerek reddettiğim iddia.

ama öyledir; insan çok gençken 30'u da, onun üzerini de bir ayağı çukurda zanneder. kendisi de o yaşa geldi mi aklı başına gelir. şimdilik "he" deyip geçelim, kendisi yaşayıp görsün.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ırkçılık yanlısı anlamına gelen sözcük.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

geri kalmış bir ülke demeyelim de, siyasi politikaların yol açtığı durum diyelim. yoksa gayet güzel bir ülkeyiz. siyasal politikalar din gözetilmeksizin yapılsa toplumsal zihniyet en azından bu şekilde olmazdı.
t: türkiye'nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği.
devamını gör...

gü gü gü günaydın sayın takipçilerim ve diğerleri.
bu sabahta pozitif ayrımcılık yaptığıma göre konumuza dönebiliriz.
malumunuz bugün pazar, 8:45 e kadar uyuma imkanı bulduğum için safça bir mutluluk var üzerimde.
şimdi markete giriyorum, çıkınca kılıç kalkanımı alıp sahalara döneceğim.
şimdilik çüzzzz.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başka bir platformda aylar önce yazdım.


siyasal islamın bu topraklar için koronavirüsten daha büyük tehlike olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiği yasaklar.


bunu yazdığımda hafta sonu alkol satışını yasaklamışlardı. şimdi gece hayatını bitirmeye çalışıyorlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim