sevilen insan tipi
güler yüzlü olan. karşımdaki güldüğü an bende gülerim.
devamını gör...
güne psikolojik bir tespit bırak
bilimsel olarak; cotard sendromu.
halk dilinde; yalan söylemeye hazırlanan biri bunu gözleriyle açıkca ifade eder. nasıl mı? şöyle ki; eğer konuşurken sağa bakıyorsa beyninin sağ tarafı, sola bakıyorsa sol tarafı bir yalan uydurmaya çalışıyordur.
halk dilinde; yalan söylemeye hazırlanan biri bunu gözleriyle açıkca ifade eder. nasıl mı? şöyle ki; eğer konuşurken sağa bakıyorsa beyninin sağ tarafı, sola bakıyorsa sol tarafı bir yalan uydurmaya çalışıyordur.
devamını gör...
4 aşamalı yeniden kuruluş anayasası
hiçbir şekilde iyi niyet içermeyen bir anayasa ismidir. anayasanın adı ne? yeniden kuruluş. yeniden kurulan ne peki? devlet. peki yeniden kurulan bu devletin kurucusu kim?
hadi oradan, bu ülkenin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk'tür.
hadi oradan, bu ülkenin kurucusu gazi mustafa kemal atatürk'tür.
devamını gör...
1 gün evli kalıp 4 yıldır nafaka ödeyen adam
çocuklara ödenen nafaka harici, tüm nafakalar kaldırılmalıdır. saçmalık.
edit: saflığın ceremesiyle falan alakası yok. kadının alnında "dolandırıcı" yazmıyor. tıpkı katillerin alnında yazmadığı gibi.
edit: saflığın ceremesiyle falan alakası yok. kadının alnında "dolandırıcı" yazmıyor. tıpkı katillerin alnında yazmadığı gibi.
devamını gör...
sürekli akp'yi ve akp’lileri aşağılamaya çalışmak
adamların hergün bir şeyi çıkıyor. ne bekliyorsun çok normal buna rağmen destek veren bilemedim.
devamını gör...
sözlüğün müslüman kaynaması
insanları sınıflandırmayı bırakın diye isyan etmemi sağlayan başlıktır. bu sadece bu başlık için değil tüm ayrıştırıcı başlıklar için yazılmış bir yazıdır.
yahu biri bir başlıkta ateiste sallar, biri diğerinde müslümanlar ne kadar salaktır der, biri kadını aşağılar, biri erkekleri yerer. hepimiz insanız farkkında mısınız? insanın inançları, cinsiyeti, ırkı ve buna benzer özellikleri kişiliklerinin yansıması değildir. öncelikle insanı ınsan olduğu için sevmeli, sonra kişiliğine göre değer biçmeliyiz. istediğinize istediğiniz kadar değer biçmek en tabii hakkınız fakat bu size birilerini ayrıştırma hakkını vermez. gerçek hayatta fazlası ile ayrıştırılıyoruz zaten bari burada kendimiz olalım!
yahu biri bir başlıkta ateiste sallar, biri diğerinde müslümanlar ne kadar salaktır der, biri kadını aşağılar, biri erkekleri yerer. hepimiz insanız farkkında mısınız? insanın inançları, cinsiyeti, ırkı ve buna benzer özellikleri kişiliklerinin yansıması değildir. öncelikle insanı ınsan olduğu için sevmeli, sonra kişiliğine göre değer biçmeliyiz. istediğinize istediğiniz kadar değer biçmek en tabii hakkınız fakat bu size birilerini ayrıştırma hakkını vermez. gerçek hayatta fazlası ile ayrıştırılıyoruz zaten bari burada kendimiz olalım!
devamını gör...
ruşen çakır
takip ettiğim bir kaç gazeteciden birisidir.
nezdimde, siyasal islamcıları en iyi tanıyan objektif gazeteci olma unvanına da sahiptir.
youtube kanalında haftalık olarak gündemi yorumlar, izlenesi takip edilesidir.
nezdimde, siyasal islamcıları en iyi tanıyan objektif gazeteci olma unvanına da sahiptir.
youtube kanalında haftalık olarak gündemi yorumlar, izlenesi takip edilesidir.
devamını gör...
yazarların çektiği çiçek fotoğrafları
devamını gör...
yeteneksiz olmak
birçok özel yeteneğe sahip olup da değerlendirememek kadar kötü olmayan durumdur.
durumu açıklayan anne ve yavru deve ile ilgili hikaye vardı bir tane:
+anne neden bizim ayaklarımız bu kadar büyük?”
-çölde kuma batmamak için. “
+peki, kirpiklerimiz niye bu kadar gür?”
-çölde kum fırtınalarında gözümüze kum kaçmasın diye.”
+bizim niye hörgüçlerimiz var?”
-ölünün kürü*, çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için, suyu hörgüçlerimizde depolarız.”
sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
+peki, anne biz hayvanat bahçesinde ne yapıyoruz?”
durumu açıklayan anne ve yavru deve ile ilgili hikaye vardı bir tane:
+anne neden bizim ayaklarımız bu kadar büyük?”
-çölde kuma batmamak için. “
+peki, kirpiklerimiz niye bu kadar gür?”
-çölde kum fırtınalarında gözümüze kum kaçmasın diye.”
+bizim niye hörgüçlerimiz var?”
-ölünün kürü*, çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için, suyu hörgüçlerimizde depolarız.”
sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
+peki, anne biz hayvanat bahçesinde ne yapıyoruz?”
devamını gör...
şaka maka normal sözlük’ün keyifli olması
iki tanım atıp kitabı alayım diye girdiğim bağımlılık yapan sözlük.
devamını gör...
ah'lar ağacı
en sevdiğim şiirinlerden biridir, canım didem madak'ın. adına başlık açılmış olmasına pek sevindiğim, böyle başlıkların sayısının artmasını dilediğimdir de. bu şiirin bir ağıt, bir vasiyet, bir iç dökme ve koca bir sığınma olduğunu düşünüyorum. hepsi aynı anda ve hepsinden başka bir şey olarak. didem madak'ı bu kadar sevme sebeplerimden biridir bu şiir ve aynı isimli şiir kitabı. bu dünyada didem ile tanışamadık ama ahirette sohbet edebilmeyi en çok istediğim insanlardan biri o. allah rahmet eylesin, ahlar ağacı'nın güzel şairine.
"...
bir zamanlar kendimi
bulunmaz hint kumaşı sanmıştım.
kaç metredir benim yokluğum?
benden daha çok var sanmıştım.
benim yokluğumdan dünyaya
bir elbise çıkar sanmıştım.
dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
sonunda ben de alıştım.
ah...dedim sonra,
ah!"
"...
bir zamanlar kendimi
bulunmaz hint kumaşı sanmıştım.
kaç metredir benim yokluğum?
benden daha çok var sanmıştım.
benim yokluğumdan dünyaya
bir elbise çıkar sanmıştım.
dünyanın çıplaklığına bakmaya utanmadan
sonunda ben de alıştım.
ah...dedim sonra,
ah!"
devamını gör...
karısını şapka sanan adam
gerçek hayat hikayelerinden oluşan ve muhtemelen bugüne kadar duymadığınız psikiyatrik nörolojik vakaları konu edinen bir oliver sacks romanı.
somut zamanda ''kayıp'' olan bir insanın varlığını oturtabileceği, kendini var kılabileceği bir yer var mıdır?
varlığının farkında bile olmadan kullandığımız duyularımızın küçük bir kısmını kaybettiğimizde neler olabilir?
-muayenemizin bittiğini düşünerek ayağa kalktı, karısına doğru yöneldi ve onu başından tutup kaldırmaya çalıştı. karısını yine şapka sanıyor ve onu kafasına takmaya çalışıyordu. karısı ise bu duruma alışmış görünüyordu.-
somut zamanda ''kayıp'' olan bir insanın varlığını oturtabileceği, kendini var kılabileceği bir yer var mıdır?
varlığının farkında bile olmadan kullandığımız duyularımızın küçük bir kısmını kaybettiğimizde neler olabilir?
-muayenemizin bittiğini düşünerek ayağa kalktı, karısına doğru yöneldi ve onu başından tutup kaldırmaya çalıştı. karısını yine şapka sanıyor ve onu kafasına takmaya çalışıyordu. karısı ise bu duruma alışmış görünüyordu.-
devamını gör...
basılmamış karlara basmak
ayakkabınızın altında kıtır kıtır seslere sebep olur. hoştur.
devamını gör...
delilik
tanımlanabilir olmayan bir kavramdır. ama tanımlanmaya değerdir de aynı zamanda. en azından uğraşmak gerekir. uğraşalım o zaman.
uzunca bir süredir dünya üzerinde bulunduğumu düşündüğüm için iç rahatlığıyla dünya hakkında fikir beyan etme şımarıklığını gösterebileceğimi düşünüyorum. ve gözlemlerimi uzmanlarla paylaşıp fikir alışverişinde bulunduktan sonra ortaya çıkardığım sonuçlara göre dünya bir deliler evidir.
zannettiğimiz gibi uzay boşluğunda üzerinde yaşam olan tek gezegen biz değiliz. bu kadar büyük bir karmaşa yaşamamızın nedeni de bu aslında. gezegenin babil kulesi gibi olmasının nedeni hepimizin farklı gezegenlerden evren konseyi kararıyla hiçbir işe yaramayan bu gezegene sürgün olarak gönderilmiş olmamızdır.
aklınızdaki bazı soruların cevap bulmaya başladığını hissediyorum. o zaman devam edeyim.
başka gezegenlerde uyum sağlayamayan, gerekli olgunluğa erişemeyen, toplum içinde yaşamayı beceremeyen, zihinsel gelişimini tamamlayamayan herkesi bu zavallı gezegene yolladılar. biz de genlerimizde olan kötülük hissinden de feyz alarak berbat bir gezegen ortaya çıkardık.
bu yüzden bizim delilik diye tabir ettiğimiz şey aslında tüm dünya ahalisinin genetik mirasıdır.
peki hepimiz bu delilikten mustarip isek neden hala içimizden bazılarına deli demeye devam ediyoruz?
çünkü doğamız gereği eksik yaratıklar olduğumuz için bir şekilde bir üstünlük duygusu yaşama derdindeyiz. herkesin zayıf olduğu bir toplumda birazcık kilolu olanlara şişman denir, herkesin şahin gözlerine sahip olduğu bir toplumda ise miyoplar kör sayılır. herkesin deli olduğu bir toplumda biraz daha ayrıksı olanlar deli sayılacaktır elbette.
delilik sahip olmadığımız ait olduğumuz bir kavramdır.
uzunca bir süredir dünya üzerinde bulunduğumu düşündüğüm için iç rahatlığıyla dünya hakkında fikir beyan etme şımarıklığını gösterebileceğimi düşünüyorum. ve gözlemlerimi uzmanlarla paylaşıp fikir alışverişinde bulunduktan sonra ortaya çıkardığım sonuçlara göre dünya bir deliler evidir.
zannettiğimiz gibi uzay boşluğunda üzerinde yaşam olan tek gezegen biz değiliz. bu kadar büyük bir karmaşa yaşamamızın nedeni de bu aslında. gezegenin babil kulesi gibi olmasının nedeni hepimizin farklı gezegenlerden evren konseyi kararıyla hiçbir işe yaramayan bu gezegene sürgün olarak gönderilmiş olmamızdır.
aklınızdaki bazı soruların cevap bulmaya başladığını hissediyorum. o zaman devam edeyim.
başka gezegenlerde uyum sağlayamayan, gerekli olgunluğa erişemeyen, toplum içinde yaşamayı beceremeyen, zihinsel gelişimini tamamlayamayan herkesi bu zavallı gezegene yolladılar. biz de genlerimizde olan kötülük hissinden de feyz alarak berbat bir gezegen ortaya çıkardık.
bu yüzden bizim delilik diye tabir ettiğimiz şey aslında tüm dünya ahalisinin genetik mirasıdır.
peki hepimiz bu delilikten mustarip isek neden hala içimizden bazılarına deli demeye devam ediyoruz?
çünkü doğamız gereği eksik yaratıklar olduğumuz için bir şekilde bir üstünlük duygusu yaşama derdindeyiz. herkesin zayıf olduğu bir toplumda birazcık kilolu olanlara şişman denir, herkesin şahin gözlerine sahip olduğu bir toplumda ise miyoplar kör sayılır. herkesin deli olduğu bir toplumda biraz daha ayrıksı olanlar deli sayılacaktır elbette.
delilik sahip olmadığımız ait olduğumuz bir kavramdır.
devamını gör...
harry potter'daki büyüler
(bkz: avada kedavra) ölüm büyüsü.
devamını gör...
orta doğu insanının en karakteristik özelliği
mutlaka tapacak bir şey bulması.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının meslekleri
çalışamıyor henüz öğrenci ama başaracak.
devamını gör...
sivilce izleri için öneriler
madecassol bepanthol ve e vitamini karışımını denemiştim. belli bir yere kadar cildi soyuyor ama sonrasında etkisi kalmıyor. cilt savunma mekanizması geliştiriyor herhalde. zaten madecassol'le ilgili deriyi incelttiği için fazla kullanmanın zararlı olduğuyla ilgili iddialar da var. özel bir hastanede ya da güvenilir bir klinikte dermapen yöntemi denenebilir. eğer denemek istiyorsanız acele etmelisiniz. çünkü sadece kış aylarında yapılan bir uygulama.
devamını gör...