mis kokulu tarla domatesinden yapılırsa daha bir ani gelen istek.
turfan çıksa da yesek.
devamını gör...

yağmur fakat gök gürültüsü olmaması şartıyla .
devamını gör...

devamını gör...

her şey kaybedildiğinde elinde son kalan için umutsuzca mücadele ediliyor. hikayeler / stefan zweig
devamını gör...

aldatan insana ikinci şansı vermektir.
devamını gör...

alman, romantik beste yazarı richard wagner’in 1849 yılında yazdığı uzun deneme.

wagner, 1849 yılındaki dresden devriminde bakuninci anarşistleri desteklediği için almanya’dan sürgün edilmiş ve bu denemeyi paris’te yazıp yayınlamıştır.

wagner, 1848 devrimleri‘ni sanata zarar verdiğini iddia ederek eleştiren sanatçıları eleştirmektedir. wagner’e göre sanat endüstriyel bir hale gelmiş; sanatçıdan çok satıcı olan sanatçıların elinde, para kazanmak için bir enstrümana dönüşmüştür. burjuvazi ise parası sayesinde bu endüstrinin efendisi olmuştur.

wagner’e göre günümüz toplumunda gerçek bir sanat eseri yaratmak mümkün değildir çünkü toplum, sanatı sanat olarak değil, bir eğlence olarak görmektedir. wagner, sanatı eski şanına kavuşturmanın tek yolunun ise devrim olduğunu savunur. lakin sanatsal bir devrim yeterli değildir. gerçek sanat, sosyal devrimin omuzlarında yükselecektir.

wagneryen devrim, medeniyeti reddeder ve insanın, doğaya dönmesi gerektiğini savunur. ancak bu “doğaya dönüş” bir ilkelleşme değil, gelişimdir. wagner, proletaryayı kölelikten kurtarıp bütün üretimi makinelere devrederek toplumu yaratıcı olmayan bir iş yapmaktan kurtaracaktır. böylece insan, yaratıcı özüne geri dönecek ve zamanını, gerçek sanat eserini yaratmaya ayırabilecektir.

wagner’in devrim fikri çok ütopist olarak yargılansa da, 20. yüzyıldaki komünist sanatçıları derinden etkilemiştir. özellikle de sovyetler birliği’nde.
devamını gör...

eğer kinci biriyse tüm kirli çamaşırlarınızı ortaya dökmesi kaçınılmazdır. işte bu yüzden en yakın arkadaşınız da olsa eline koz vermeyin yarını düşünün.
devamını gör...

insanlık tarihinde kaydedilen gelmiş geçmiş en ölümcül salgın. bir hıyarcıklı veba salgınıdır. 1346 ile 1353 yılları arasında, afrika-avrasya* bölgesini etkilemiştir. tahminen en az 75 milyon, en fazla 200 milyon insanı öldürmüştür. dünyanın o zamanki nüfusunu göz önünde bulundurursanız korkunç bir tablo bu.

kökeni hala kesinliğe kavuşmuş değildir. ya orta asya ya da daha yüksek ihtimalle doğu asya, hatta oldukça kabul gören bir görüşe göre de, covid-19 pandemisinin de çıkış kaynağı olan wuhan şehri civarlarına denk düşen tahminler yapılmıştır.

bilinen ilk kesin vaka 1347'de kırım'da görüldü. oradan, fare pireleri [ayrıca bkz: #312117*] aracılığıyla, ticaret gemileri ve tüccarlar üzerinden avrupa'ya kadar ulaştı. ve farelerden farelere, o farelerden insanlara, sonra insanlardan da insanlara* yayılarak avrupa nüfusunun %30 ile %60'ını öldürdü. bu, o zaman bilinen dünyanın tahmini toplam nüfusunun çeyreği ediyor.

bu konuda, avrupa'da böylesine yayılabilmesinin sebebi olarak gösterilen "ix. gregorius'un 'bütün kedileri öldürün çünkü onlar şeytandır' yönündeki fetvası ve bunun üzerine farelerin avrupa'da cirit attığı iddiası", son dönemde popüler kültür tarafından uydurulmuş bir zırvadır, büyük ihtimalle de gerçeği yansıtmamaktadır. zira, öncelikle bahsedilen papa görülen ilk vakadan 106 sene önce ölmüştür. ve yine bahsi geçen, kendisinin yayınladığı vox in rama isimli eser, o dönemde yaygın olan bir satanist ayinini anlatır ve onu kınar. kısacık bir araştırmayla ilgili iddiayı akademik mercilerin ve çalışmaların değil, birtakım popüler kültür (ya da tarih) yayınlarının ve tarihçi geçinen kişiliklerin ortaya attığı anlaşılabilir.

[burada bir not düşmeli. avrupalıların o dönemlerde kedileri öldürdüğü ve kedi popülasyonunu azalttıkları iddiası yine de doğru olabilir. zira salgından hemen önce de 1315-1317 büyük kıtlığı baş göstermişti. insanların kıtlık zamanlarında hayvanlara ve hatta insanlara da yeltendiğini zaten biliyoruz. bir başka örneği için: (bkz: büyük çin kıtlığı).]

dolayısıyla, "avrupalılar kedileri yobazlıkları yüzünden öldürdü ama osmanlı'da hayvanlar kutsal sayıldığı için hiçbir şey olmadı" iddiası da yalanlanmış oluyor. iki sebepten: birincisi, yukarıda da bahsedildiği gibi, hayvanlar yobazlıktan ya da dini gerekçelerden öldürülmedi, avrupa'da bir çeşit "kedi avı"na çıkılmadı. ikincisi ise, "salgının osmanlı'da görülmediği ya da görülse bile etkili olmadığı" görüşü tamamen gerçek dışı. öyle ki, avrupa'yla ticaret ilişkisi bulunan her liman ve şehrinde veba vakaları görülmüş, günden güne artmış ve nihayetinde artık kanıksanmıştı. ayrıca dikkatinizi çekerim, 1346-1353 yıllarından bahsediyoruz. yani henüz istanbul'un alınmasına bile 100 sene var.

bu öncül salgının ardından yine bahsedilen bölgeyi etkileyecek bir ikinci veba salgını* başlayacaktır ve 19. yüzyılın başlarına kadar inişli çıkışlı da olsa sürecektir. osmanlı'yı, özellikle liman şehirlerini, tüccarlarını ve yeni yeni adından söz ettiren osmanlı denizcilerini asıl etkileyecek olan salgın da budur. ve hatta, hazır bahsi de açılmışken şahane bir kitap önereyim: (bkz: amat (kitap)). ayrıca, ilgilisine, osmanlı'da veba konusu üzerine danışmanlığını halil inalcık'ın yaptığı bir de tez bırakmış olayım.

ve bir de özet: hayvan hakları muhteşem, fareler iğrençtir. yaşam alanlarınıza dadanırsa öldürün.* hatta "ama onlar da bizim gibi memeli, yavrularını falan emziriyorlar ühühü" diye ağlayanların da ağzına kürekle vurun.
devamını gör...

iletişimsizlik diyen herkese son derece katılıyorum. en sağlam ilişkiyi bile koparan etken iletişimsizlik. öyle zor bir durum ki. iletişim kurabilsen her şey çözülecek bitecek mutlu günler gelecek. ama karşında öyle biri oluyor ki iletişimi reddediyor. ne kadar çabalasan da çabalarını görmüyor. sen yapıcı davranırken o yıkıcı davranıyor. işte böyle devam ederse ki iletişime kapatan biriyle devam etmiyor, mutlak sonun yakın olduğunun en yakın göstergesi haline geliyor. ruh sağlığınız için son kez daha iletişim kurmaya çalışıp kendinizi bu ilişki için elinizden gelen her şeyi deneyip kurtarmaya çalıştığınıza ve karşınızdakinin bunu kabul etmediği gerçeğine kabul ettirmeye çalışın. olmayınca olmuyor. ne yaparsan olmuyor, olmuyor eskisi gibi. üzgünüm, gerçekler acıtıyor. ilişkiler bile bir yerden sonra kopuyor. büyük sözler vermemek gerek ilişkide. yazmaya çok şey yazarım. doluydum bu konuda. ama ruh sağlığınız için bırakmanız gerekiyor. o seni bırakmaya razı. sense ona muhtaç değilsin. bu gerçeği söyle kendine. kabul etsen de etmesen de gerçek bu. eğer sensiz mutluysa hep öyle kalsın.
devamını gör...

benim yaşadığım ve gerçekten çok sıkan durum. krem sürüyorum akşamına yine aynı. artık evde bana 'çalı beyi' diyorlar hayır ne alaka. ama alıştım artık. komiğime de gitmiyor değil.
devamını gör...

karl marx eşi jenny von westphalen ile birlikte.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"yabancıların en yakınıydın sen."
devamını gör...

viyana kapılarına dayanmak bu olsa gerek.
devamını gör...

yalan söyleyemeyen kişinin yalan teşebbüsüyle yalancı durumuna düşmesi durumudur. yalanı söyleyebilen ve yakalanmayan kişi ise yalancı olmasına rağmen yalancılıkla itham edilememektedir. yani yalancı; yalanı söyleyebilen değil söyleyemeyen kişiye denmektedir.

edit: bu vesile ile sözlükte çaylakların bkz üzerinden başlık açabildiğini keşfetmiş bulunmaktayım.
edit 2: hemen test ediyorum. test başarısız. bu durumda 2'inci olasılık; bu başlık bir şekilde önceden açılmış ama açan kişi uçurulmuş.
devamını gör...

sevgili yazar @mahlassızım’ın değerli tanımı sayesinde haberdar olduğum sesli kitap okuma sitesi. bu vesile ile de ilk sesli kitap okuma girişimimi gerçekleştirmiş bulunuyorum. böyle okuyana fayda kazandıracak tanımları görmek ve kendimize bir tık daha ekleyebilmek çok güzel.
ücretsiz olması ise bonusu.

www.seslikitaparsivi.com/
devamını gör...

ankara-eskişehir karayolundan afyon-denizli-muğla istikametine sapak yapılan noktada yer alan ilçe. peri bacalarını andıran tepelerin arasında bir tür volkanik çukura kurulmuş gibi.

tam girişinde nasrettin hocanın büyük bir heykeli vardır ama nedense eşeğine normal binmiş halde betimlenmiş.

diğer yandan, ilçe çıkışında hemen anayolda yer alan nasrettin hoca yay tesislerinde bu sefer eşeğine ters binen bir nasrettin hoca heykeli vardır.https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:and9gcsinwueyqmx6conq2cdgrzcj7vt88fktspsea&usqp=cau

ilçede tarihi eser boldur, camilerin yanında bugün restore edilmiş halde farklı amaçlar için kullanılan geniş bir ermeni kilisesi de (iç anadolu'nun en büyük kilisesi diye geçerdi bir ara) yer alır. ayrıca halkı, komşu ilçe emirdağ kadar şark kurnazıdır. rivayete göre yahudilerin barınamadığı tek yermiş. bunu da "hem bize hem eşeğimize yiyecek, hem de eğlencelik bir şey"i bir liraya istedikleri bakkalın karpuz verdiği (kabuğunu eşeğe verir, çekirdekleriyle beş taş oynarlar diye) yahudilerin "bunlar bizden kurnaz çıktı" diye kaçması şeklinde bir öyküye dayandırırlar. yine de kurtuluş savaşında kesenin ağzını açarak orduya bir uçak almışlar ki, o uçağın maketi hâlen ilçe merkezinin dışında geleni geçeni selamlar, iyice bakımsızlaşsa bile...
devamını gör...

hem düşmanı hem de milletin makus talihini yenen mustafa kemal paşa'nın, samsun'da bağımsızlık meşalesi yaktığı gündür.
hem samsun'dan doğan güneş, hem de izmir'in dağlarında açan çiçeklere selam olsun.
devamını gör...

şırıngaçlı saplambaç.
devamını gör...

cikolatalı pazda ile alıp veremediği olan teknik direktördür.
devamını gör...

hem başlık yukarıda kalsın hem de ihtiyaç olursa diye kendiminkini de yazayım. 0 rh- kendime yetecek kadar bile kanım yok muhtemelen ama ihtiyaç olursa diye dursun burada.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim