günaydın sözlük
bir günlüğüne bile olsa hiçbir olumsuzluğu umursamayacağımız bir gün dilerim.
devamını gör...
kapadokya
kanımca bir defa görmenin yeterli olduğu, ikinci kez uğramayacağım turistik bölge.
devamını gör...
i am melting lannn melting
gecenin bu saatinde devrin koş birilerini dövücez diye mesaj atsa doblomu satın almadığı için yanına gitmeyeceğim yazar, oh olsun.
devamını gör...
tanıma değil yazara oy vermek
(bkz: biz bunları hep yazdık)
#458655 #549062 #661226 #682839 #669457
parmaklarımı artık yormak istemediğim için daha önce yazdıklarımdan birini buraya güm diye yapıştırıyorum. sadece kulüp ibaresini başlık olarak değiştirdim. *
moral bozmak gibi olmasın ama bu yapılanma ile öyle başlıkla falan baş etmeniz mümkün değil * çok acayip taktikleri var. bu taktikleri oturup inceleyip sayfalarca makale bile yazabilirsiniz. aynı zamanda çok gizli çalışıyorlar. yer altı örgütlenmesi gibi bir şey. misal adam/kadın daha yeni üye olmuş sözlüğe bismillah demeden canım/cicim/tatlım/balım diye nick altı girmeye başlıyor. arkadaş ne ara tanıdın? ne ara okudun? ne ara hakkında fikir sahibi oldun?
ayrıca kontrlgerilla taktikleri uyguluyorlar. sözlüğü ele geçirmişler resmen ve her noktada adamları var. canım cicim terör örgütü ile beğeni favori trolleri/tugayları içli dışlı iki örgüt. her iki örgütte de yer alan çift taraflı çalışan ajanlar var.
bu örgütlerin çökmesi için içerden çözülme gerekiyor. birilerinin youtube videoları çekip ifşalara başlaması lazım ki, genel bazda bir uyanış yaşansın. * anlayacağınız bu mafyatik düzeni öyle kolay kolay yok edemezsiniz. zira deniz salyası gibi yapışkan örgütler bunlar. üzerinize bir kere salyaları bulaşırsa yandığınızın resmidir. bence başınıza bir şey gelmeden hemen başlığa kilit vurun. yoksa faili meçhullere hazır olmak zorundasınız.* yolunuza döşenecek ballı lokma mayınlarına, parça tesirli jelibonlara ve çokomelli güdümlü füzelere karşı dikkatli olmanızı dilerim.
ekleme: rakun kardeş yazmış bazı hücreler çökertildi ama bilmediğimiz çok hücre var. artı ejderha kardeşi de tehdit ve baskı ile yıldırdılar adam ponçik oldu. yakında yoldaşı da derdest edip kontrolü ele geçirebilirler. yani demem o ki, onca lafa rağmen ar etmiyorlar. etmeyecekler de, o yüzden sıkmayın canınızı. bizim aylardır klavyemizde tüy bitti. bunlarda azim bitmedi. bırakınız yağlasınlar, bırakınız yıkasınlar...
#458655 #549062 #661226 #682839 #669457
parmaklarımı artık yormak istemediğim için daha önce yazdıklarımdan birini buraya güm diye yapıştırıyorum. sadece kulüp ibaresini başlık olarak değiştirdim. *
moral bozmak gibi olmasın ama bu yapılanma ile öyle başlıkla falan baş etmeniz mümkün değil * çok acayip taktikleri var. bu taktikleri oturup inceleyip sayfalarca makale bile yazabilirsiniz. aynı zamanda çok gizli çalışıyorlar. yer altı örgütlenmesi gibi bir şey. misal adam/kadın daha yeni üye olmuş sözlüğe bismillah demeden canım/cicim/tatlım/balım diye nick altı girmeye başlıyor. arkadaş ne ara tanıdın? ne ara okudun? ne ara hakkında fikir sahibi oldun?
ayrıca kontrlgerilla taktikleri uyguluyorlar. sözlüğü ele geçirmişler resmen ve her noktada adamları var. canım cicim terör örgütü ile beğeni favori trolleri/tugayları içli dışlı iki örgüt. her iki örgütte de yer alan çift taraflı çalışan ajanlar var.
bu örgütlerin çökmesi için içerden çözülme gerekiyor. birilerinin youtube videoları çekip ifşalara başlaması lazım ki, genel bazda bir uyanış yaşansın. * anlayacağınız bu mafyatik düzeni öyle kolay kolay yok edemezsiniz. zira deniz salyası gibi yapışkan örgütler bunlar. üzerinize bir kere salyaları bulaşırsa yandığınızın resmidir. bence başınıza bir şey gelmeden hemen başlığa kilit vurun. yoksa faili meçhullere hazır olmak zorundasınız.* yolunuza döşenecek ballı lokma mayınlarına, parça tesirli jelibonlara ve çokomelli güdümlü füzelere karşı dikkatli olmanızı dilerim.
ekleme: rakun kardeş yazmış bazı hücreler çökertildi ama bilmediğimiz çok hücre var. artı ejderha kardeşi de tehdit ve baskı ile yıldırdılar adam ponçik oldu. yakında yoldaşı da derdest edip kontrolü ele geçirebilirler. yani demem o ki, onca lafa rağmen ar etmiyorlar. etmeyecekler de, o yüzden sıkmayın canınızı. bizim aylardır klavyemizde tüy bitti. bunlarda azim bitmedi. bırakınız yağlasınlar, bırakınız yıkasınlar...
devamını gör...
köy enstitüleri
aklıma hep "beyaz zambaklar ülkesinde" adlı kitabı getiren ve bir zamanlar ülkeye fazla katkı sağlamış ama kısa sürede kapatılmış eğitim kurumudur.
günümüzde belki finlandiya bunu uygulamıyordur fakat türkiye cumhuriyeti'nin mutlaka uygulaması gereken bir eğitim sistemidir. verimli topraklarımız var. hayvancılığımız var... ülkemizdeki bir çok zanaat ve sanat yok oluyor. herkes şehirlerde yaşıyor ve büyük bir işsiz ordusu var.
bu işsizler ordusu eğitimli, bir konuda eğitim almış ve o mesleği icra etmek istiyor; fakat herkes aynı şeyi yapmaya çalışıyor. herkes aynı mesleklere sahip artık. en son ne zaman bir ipek böcekciliği yapan biriyle tanıştınız?
halbuki, bölgesel olarak ipek böcekciliği eğitiminin bile verildiği kurumlarmış.
aşağıdaki fotoğraflarda kız çocuklarını da görüyoruz, demek ki köylerimizde yaşayan kız öğrencilere bile ulaşmış eğitimdir. bir kadın olarak bu kurumdan mezun olmayı yeğlerdim. işsiz kaldığım bir mühendislik diplomam var elimde ama sırf "mühendis" olabilmek için bir zanaat veya sanat öğretilmedi bizlere.
galeri1
dersler
günümüzde belki finlandiya bunu uygulamıyordur fakat türkiye cumhuriyeti'nin mutlaka uygulaması gereken bir eğitim sistemidir. verimli topraklarımız var. hayvancılığımız var... ülkemizdeki bir çok zanaat ve sanat yok oluyor. herkes şehirlerde yaşıyor ve büyük bir işsiz ordusu var.
bu işsizler ordusu eğitimli, bir konuda eğitim almış ve o mesleği icra etmek istiyor; fakat herkes aynı şeyi yapmaya çalışıyor. herkes aynı mesleklere sahip artık. en son ne zaman bir ipek böcekciliği yapan biriyle tanıştınız?
halbuki, bölgesel olarak ipek böcekciliği eğitiminin bile verildiği kurumlarmış.
aşağıdaki fotoğraflarda kız çocuklarını da görüyoruz, demek ki köylerimizde yaşayan kız öğrencilere bile ulaşmış eğitimdir. bir kadın olarak bu kurumdan mezun olmayı yeğlerdim. işsiz kaldığım bir mühendislik diplomam var elimde ama sırf "mühendis" olabilmek için bir zanaat veya sanat öğretilmedi bizlere.
galeri1
dersler
devamını gör...
23 mart 2021 uzaktan eğitimin kalıcı hale gelmesi
ziya selçuğun açıklamasına göre korona salgını bitse de uzaktan eğitim kalıcı hale gelecekmiş. uzun vadede öğretmenlik mesleğinin bu durumdan nasıl etkileneceği ise ayrı bir tartışma konusu.
milli eğitim bakanı ziya selçuk, "salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. eba altyapımızı güçlendirdik" dedi.
bugün 23 mart. pandemiyle birlikte başlayan uzaktan eğitim tam 1 yılını doldurdu. eğitim ve öğretim tam 1 yıldır ağırlıklı olarak eba tv ve milli eğitim bakanlığı'nın (meb) eğitim bilişim ağı (eba) üzerinden yürütülüyor. sabah'tan ceyda karaaslan'a konuşan milli eğitim bakanı ziya selçuk, "salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. eba altyapımızı güçlendirdik. hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu. bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun" dedi.
selçuk, şunları söyledi:
dijitalleşme hızlandı
uzaktan eğitim dönemi, oluşturduğu güçlüklerin yanında büyük fırsatlar da getirdi. bakanlığımız tarafından yıllardır gerçekleştirilmeye çalışılan eğitim-öğretim ortamlarının teknolojiyle bütünleştirilmesi çalışmaları için bir kaldıraç görevi gördü.
bakanlığımızın hâlihazırda var olan altyapısı, uzaktan eğitimin başlaması ile daha da güçlendirilerek öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından daha sık kullanıldı. eba platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi.
yüzde 77 katılım sağlandı
uzaktan eğitimde küçük yaş grubundaki öğrencilerimizde, gelişim düzeyinin getirdiği faktörlere bağlı olarak bazı zorluklar yaşandı. ortaokul öğrencileri ise uzaktan eğitime daha kolay adapte oldu. süreci daha kolay yönettik.
eğitim yılı 1'inci dönemi itibarıyla; canlı ders düzenleyen öğretmen sayısı toplamı 884 bin 804 oldu. öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti.
önemli ilerleme kaydettik
erken çocukluk eğitiminde, sürece ailenin katılımı önemli. salgın sürecinde bu noktada önemli ilerleme kaydettik. aileler, çocuk gelişimi ve eğitiminde aktif rol aldılar ve bu konudaki bilinç düzeyi ve çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zaman önemli ölçüde arttı.
ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk.
dünyaya örnek
türkiye, 184 ülkede 1.5 milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitimden mahrum kalmasına da yol açan koronavirüs salgını nedeniyle milyonlarca öğrenciye ulusal çapta uzaktan eğitim başlatan dünyanın öncü ülkelerinden biri oldu.
eğitim uygulamalarımız uluslararası düzeyde ilgi gördü. bunlardan birisi kovid-19 salgınının ilk günlerinde özel eğitim öğrencilerinin uzaktan eğitimlerine destek olmak üzere erişime açtığımız "özelim eğitimdeyim" mobil uygulamasına olan ilgiydi.
bu uygulamaya oecd'den övgü geldi. oecd tarafından yayımlanan ve quentin vidal tarafından hazırlanan "turkey: özelim eğitimdeyim (ı am special, ı am iin education)" başlıklı raporda, geliştirmiş olduğumuz uygulama tanıtıldı ve diğer ülkelere örnek gösterildi.
link
milli eğitim bakanı ziya selçuk, "salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. eba altyapımızı güçlendirdik" dedi.
bugün 23 mart. pandemiyle birlikte başlayan uzaktan eğitim tam 1 yılını doldurdu. eğitim ve öğretim tam 1 yıldır ağırlıklı olarak eba tv ve milli eğitim bakanlığı'nın (meb) eğitim bilişim ağı (eba) üzerinden yürütülüyor. sabah'tan ceyda karaaslan'a konuşan milli eğitim bakanı ziya selçuk, "salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. eba altyapımızı güçlendirdik. hibrit modelini uygulamaya ilişkin ciddi bir deneyimimiz oldu. bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz. birçok okulumuzun buna ilişkin altyapısı uygun" dedi.
selçuk, şunları söyledi:
dijitalleşme hızlandı
uzaktan eğitim dönemi, oluşturduğu güçlüklerin yanında büyük fırsatlar da getirdi. bakanlığımız tarafından yıllardır gerçekleştirilmeye çalışılan eğitim-öğretim ortamlarının teknolojiyle bütünleştirilmesi çalışmaları için bir kaldıraç görevi gördü.
bakanlığımızın hâlihazırda var olan altyapısı, uzaktan eğitimin başlaması ile daha da güçlendirilerek öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz tarafından daha sık kullanıldı. eba platformu dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitesi haline geldi.
yüzde 77 katılım sağlandı
uzaktan eğitimde küçük yaş grubundaki öğrencilerimizde, gelişim düzeyinin getirdiği faktörlere bağlı olarak bazı zorluklar yaşandı. ortaokul öğrencileri ise uzaktan eğitime daha kolay adapte oldu. süreci daha kolay yönettik.
eğitim yılı 1'inci dönemi itibarıyla; canlı ders düzenleyen öğretmen sayısı toplamı 884 bin 804 oldu. öğrencilerin bu derslere katılım yüzdesi, ilkokul seviyesinde yüzde 66, ortaokul seviyesinde yüzde 73, lise seviyesinde yüzde 77 olarak gerçekleşti.
önemli ilerleme kaydettik
erken çocukluk eğitiminde, sürece ailenin katılımı önemli. salgın sürecinde bu noktada önemli ilerleme kaydettik. aileler, çocuk gelişimi ve eğitiminde aktif rol aldılar ve bu konudaki bilinç düzeyi ve çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zaman önemli ölçüde arttı.
ayrıca bu süreç bize bazı dersleri uzaktan eğitimle verebileceğimizi gösterdi. bu durumun devam ettirilebileceğini düşünüyoruz. eğer salgın olmasaydı yıllar alacak bir deneme sürecini aşmış olduk.
dünyaya örnek
türkiye, 184 ülkede 1.5 milyarın üzerinde öğrencinin yüz yüze eğitimden mahrum kalmasına da yol açan koronavirüs salgını nedeniyle milyonlarca öğrenciye ulusal çapta uzaktan eğitim başlatan dünyanın öncü ülkelerinden biri oldu.
eğitim uygulamalarımız uluslararası düzeyde ilgi gördü. bunlardan birisi kovid-19 salgınının ilk günlerinde özel eğitim öğrencilerinin uzaktan eğitimlerine destek olmak üzere erişime açtığımız "özelim eğitimdeyim" mobil uygulamasına olan ilgiydi.
bu uygulamaya oecd'den övgü geldi. oecd tarafından yayımlanan ve quentin vidal tarafından hazırlanan "turkey: özelim eğitimdeyim (ı am special, ı am iin education)" başlıklı raporda, geliştirmiş olduğumuz uygulama tanıtıldı ve diğer ülkelere örnek gösterildi.
link
devamını gör...
bir kere izledim onda da midem bulandı kapattım
a haber izliyorumdur.
devamını gör...
osmanlı imparatorluğu
bir imparatorluk. severim. biz türklerin tarihini süslemişlerdir. yok türk değillerdi, türk düşmanları onlar diyenler var fakat onları da anlıyorum. sonuçta bizim milletimize göre, türk düşmanı olmayan tek tük insan vardır. hani eskiden ırkçı türklerin bir lafı vardı, türkün türkten başka dostu yoktur diye. o laf da yalanmış, biz kendimizle de düşmanız. herhalde farklı gezegenlerden olan canlılar bizim memleketimize gelseler, onlarla çok iyi anlaşırız. çünkü türkün uzaylıdan başka dostu yokmuş. kendi gezegenimizdeki canlılar gibi, diğer gezegenlerdeki canlılarla da anlaşamazsak, işte şimdi yandık demektir.
osmanlının mısır gibi, yunanlar gibi, sümerler gibi tarihini çok severim. zaten sevilmeyecek gibi bir tarihi yok. 600 yıllık falan bir tarihten bahsediyoruz yani. bunun da öncesine gitsek, neyse. hani osmanlı'yı bile roma'ya dönüştürdüğümüzü gördüm ya, ölsem de gam yemem. zaten zamanında "kemalist olmanın gerekliliklerinden biri de osmanlı düşmanlığıdır!" lafını duyduğumda ölsem de gam yemeyeceğimi anlamıştım. acaba italya başkanı da kuruluş osman izliyor mu? en azından ertuğrul izlemiştir herhalde.
ha, osmanlı roma ise ne güzel. sezar'ı da türk tarihi olarak çocuklarımıza anlatırız. olmadı, sezara, sezar bin muzaffer el daima falan deriz. burda maksat dalga geçmek değil, tarihimiz şenlensin. neden hâlâ konunun aslını açıklamak yerine boş-boş alay ediyorum derseniz, açıklanacak bir şey yok. her devletin lideri, her imparatorluğun imparatoru yahut her krallığın kralı, kendinin "el muzaffer daima" olduğunu düşünmez mi zaten? demek istediğim tüm krallar, her zaman zafer kazanmak istemez mi. ha istemese bile, "biz her zaman zafer kazanacağız!" diye ordusunu, halkını gaza getirmez mi? bunu alıp, roma'ya bağlamak yürek ister.
diğer bir husus, fatih sultan mehmet'in kayzer-i rum unvanıdır. doğu roma, fatih sultan mehmet devrinde osmanlının yönetimi altına girdi. bu nedenden dolayı fatih sultan mehmet'in "kayzer-i rum" yani roma imparatoru unvanını kullanması normal değil mi? sonuçta fatih sultan mehmet'in yönetimi altına bilmem kaç yüz/bin yıllık roma girdi. normal yani, büyük bir olay bu. bu olaydan sonra da kayzer-i rum olarak anıldı. neden bu olaylar anlatılmıyor elaleme bir düşünün? osmanlı'dan halkı soğutmak, nefret ettirmek için. fatih sultan mehmet "bizans imparatoru" unvanını da almıştır. bunda garip bir şey yok. osmanlı birçok bölgeye hükmetmiş, hakim olmuştur. dolayısıyla padişahlar bir nevi artık sadece osmanlı'nın değil, hükmettikleri krallıkların, imparatorlukların da imparatoru haline gelmişlerdir. bunlar utançla değil, gururla anlatılması gerekilen şeyler. ya da bunun yerine 600 yıllık tarihimizi inkar etmeli ve türk tarihi daha 20'ci asırda başladı, o 600 yıllık tarih bizim değil falan demeliyiz. halbuki milletlerin en çok övündüğü şey tarihleridir. ki buna göre, biz türkler, tarihimizle, diğer milletlerden daha çok övünmeliyiz.
eklemek istediğim bir şey daha var, osmanlı'da "türk" kelimesi hakaret olarak kullanılırdı iddiası. osmanlı tarihçisi neşri, 1-ci murad'ın kendisini savaşa davet eden krala kızıp, "inşallah ona türk erliğini göstereceğim" dediğini söyler. osmanlı'nın üçüncü padişahı olan bu insan, "üçüncü romanın üçüncü padişahı olan bir türk düşmanı" olduğu için mi türk'ün gücünü göstermek istiyor. devlet adamı, divan edebiyatı şairi olan tacizade cafer çelebi, fatih sultan mehmet devrindeki osmanlı askerlerini muzaffer türk ordusu diye anıyor. yine 17. yüzyıl kaynaklarında, fatih sultan mehmet'in oğlu cem sultan, "türk'ün oğlu" diye anılır. demek ki o dönem tarihçileri, şairleri, padişahlarına hakaret etmeyi çok seviyorlarmış..
son olarak, bediüzzaman'ın da dediği gibi;
gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar.
e öyle yani.
osmanlının mısır gibi, yunanlar gibi, sümerler gibi tarihini çok severim. zaten sevilmeyecek gibi bir tarihi yok. 600 yıllık falan bir tarihten bahsediyoruz yani. bunun da öncesine gitsek, neyse. hani osmanlı'yı bile roma'ya dönüştürdüğümüzü gördüm ya, ölsem de gam yemem. zaten zamanında "kemalist olmanın gerekliliklerinden biri de osmanlı düşmanlığıdır!" lafını duyduğumda ölsem de gam yemeyeceğimi anlamıştım. acaba italya başkanı da kuruluş osman izliyor mu? en azından ertuğrul izlemiştir herhalde.
ha, osmanlı roma ise ne güzel. sezar'ı da türk tarihi olarak çocuklarımıza anlatırız. olmadı, sezara, sezar bin muzaffer el daima falan deriz. burda maksat dalga geçmek değil, tarihimiz şenlensin. neden hâlâ konunun aslını açıklamak yerine boş-boş alay ediyorum derseniz, açıklanacak bir şey yok. her devletin lideri, her imparatorluğun imparatoru yahut her krallığın kralı, kendinin "el muzaffer daima" olduğunu düşünmez mi zaten? demek istediğim tüm krallar, her zaman zafer kazanmak istemez mi. ha istemese bile, "biz her zaman zafer kazanacağız!" diye ordusunu, halkını gaza getirmez mi? bunu alıp, roma'ya bağlamak yürek ister.
diğer bir husus, fatih sultan mehmet'in kayzer-i rum unvanıdır. doğu roma, fatih sultan mehmet devrinde osmanlının yönetimi altına girdi. bu nedenden dolayı fatih sultan mehmet'in "kayzer-i rum" yani roma imparatoru unvanını kullanması normal değil mi? sonuçta fatih sultan mehmet'in yönetimi altına bilmem kaç yüz/bin yıllık roma girdi. normal yani, büyük bir olay bu. bu olaydan sonra da kayzer-i rum olarak anıldı. neden bu olaylar anlatılmıyor elaleme bir düşünün? osmanlı'dan halkı soğutmak, nefret ettirmek için. fatih sultan mehmet "bizans imparatoru" unvanını da almıştır. bunda garip bir şey yok. osmanlı birçok bölgeye hükmetmiş, hakim olmuştur. dolayısıyla padişahlar bir nevi artık sadece osmanlı'nın değil, hükmettikleri krallıkların, imparatorlukların da imparatoru haline gelmişlerdir. bunlar utançla değil, gururla anlatılması gerekilen şeyler. ya da bunun yerine 600 yıllık tarihimizi inkar etmeli ve türk tarihi daha 20'ci asırda başladı, o 600 yıllık tarih bizim değil falan demeliyiz. halbuki milletlerin en çok övündüğü şey tarihleridir. ki buna göre, biz türkler, tarihimizle, diğer milletlerden daha çok övünmeliyiz.
eklemek istediğim bir şey daha var, osmanlı'da "türk" kelimesi hakaret olarak kullanılırdı iddiası. osmanlı tarihçisi neşri, 1-ci murad'ın kendisini savaşa davet eden krala kızıp, "inşallah ona türk erliğini göstereceğim" dediğini söyler. osmanlı'nın üçüncü padişahı olan bu insan, "üçüncü romanın üçüncü padişahı olan bir türk düşmanı" olduğu için mi türk'ün gücünü göstermek istiyor. devlet adamı, divan edebiyatı şairi olan tacizade cafer çelebi, fatih sultan mehmet devrindeki osmanlı askerlerini muzaffer türk ordusu diye anıyor. yine 17. yüzyıl kaynaklarında, fatih sultan mehmet'in oğlu cem sultan, "türk'ün oğlu" diye anılır. demek ki o dönem tarihçileri, şairleri, padişahlarına hakaret etmeyi çok seviyorlarmış..
son olarak, bediüzzaman'ın da dediği gibi;
gözünü kapayan, yalnız kendine gündüzü gece yapar.
e öyle yani.
devamını gör...
evlenince kocanın kütüğüne geçmek
geçenlerde e-devletten bir belge almam gerekti. o da ne kayıtlı olduğu yer bilgisinde kocamın doğduğu yer yazıyor. yani evlendik diye niye kaç yüz yıllık ana yurdumdan ettiniz beni çok içerledim bu konuya.
devamını gör...
ergen annesi olmak
annelik, başlı başına zorken, bir üst düzey olan ergen anneliği, henüz duygusal olgunluğa erişememişseniz, sinir uçlarınıza dokunan durumlara sıklıkla maruz kalmak demektir. çelik gibi bir sabır, sevecen bir kalp, bol empati yapabilme yeteneği gerektirir. aksi takdirde, sinir krizi geçirmek kaçınılmazdır.
aslında, dünya üzerinde yolunu kaybetmiş birine yol göstericilik yapmak demektir çünkü ergen, çocukluk ile yetişkinlik arasında kimlik bulanımı yaşayan biridir. anne ile çocuk arasında ergenlikten önce güvenli ve sağlıklı bir bağ kurulmuşsa aslında ona rehberlik etmek çok heyecan vericidir ama öyle bir bağ kurulmamışsa ergenlik, o bağın kurulabileceği son dönemdir yani tabiri caizse, köprüden önceki son çıkıştır.
uzmanlar, içindeki çocuğa şefkatli, merhametli davranan annelerin, çocuklarına da şefkatli ve merhametli olduğunu belirtiyorlar. şaşırtıcı gelebilir ama içimizdeki çocuk ile kendi çocuğumuz arasında enteresan bir bağ var ve onu iyileştirdikçe çocuklarımızla ilişkimiz de günden güne iyileşiyor. o yüzden, çocuklarımız en azından ergenlikten yetişkinliğe geçmeden içimizdeki çocukla bağ kurmamız, sadece kendimize değil, ergen çocuğumuza karşı görevimizdir.
çoğu anne, ergen evladından şikayet eder ama ben oğlumdan şikayetçi değilim çünkü o, bendeki yaraları bana geri yansıtan bir ayna ve benim kendi yaralarımla onun hayatını mahvetmeye hakkım yok, o yüzden ona şefkat ve merhametle yaklaşıyorum...
aslında, dünya üzerinde yolunu kaybetmiş birine yol göstericilik yapmak demektir çünkü ergen, çocukluk ile yetişkinlik arasında kimlik bulanımı yaşayan biridir. anne ile çocuk arasında ergenlikten önce güvenli ve sağlıklı bir bağ kurulmuşsa aslında ona rehberlik etmek çok heyecan vericidir ama öyle bir bağ kurulmamışsa ergenlik, o bağın kurulabileceği son dönemdir yani tabiri caizse, köprüden önceki son çıkıştır.
uzmanlar, içindeki çocuğa şefkatli, merhametli davranan annelerin, çocuklarına da şefkatli ve merhametli olduğunu belirtiyorlar. şaşırtıcı gelebilir ama içimizdeki çocuk ile kendi çocuğumuz arasında enteresan bir bağ var ve onu iyileştirdikçe çocuklarımızla ilişkimiz de günden güne iyileşiyor. o yüzden, çocuklarımız en azından ergenlikten yetişkinliğe geçmeden içimizdeki çocukla bağ kurmamız, sadece kendimize değil, ergen çocuğumuza karşı görevimizdir.
çoğu anne, ergen evladından şikayet eder ama ben oğlumdan şikayetçi değilim çünkü o, bendeki yaraları bana geri yansıtan bir ayna ve benim kendi yaralarımla onun hayatını mahvetmeye hakkım yok, o yüzden ona şefkat ve merhametle yaklaşıyorum...
devamını gör...
boğazlı kazak
sakallı olmamdan dolayı boğaz yakası sakallarıma batıp ciltte kızarıklık yapınca, giymeye son verdiğim kış güzeli.
devamını gör...
cahillerin hoşuna giden aktiviteler
hiçbir b*k yapmadıkları hayatlarını ve kendilerini övmek. bir de kendi aptal zihniyetlerini çoğaltmak adına durmadan üremek.
devamını gör...
geceye bir 90'lar şarkısı bırak
jale-kolay kolay.
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
(bkz: her şey)
devamını gör...
fransaninkocasi
euro 2020 elemelerinde fransa'ya karşı hem içerde hem deplasmanda gol atan milli stoperimiz kaan ayhan'ın twitch yayında call of duty oynarken fark edilen nick'i.
8 haziran 2019:
türkiye 2-0 fransa (goller: kaan ayhan, cengiz ünder)
14 ekim 2019
fransa 1-1 türkiye (gol: kaan ayhan)
8 haziran 2019:
türkiye 2-0 fransa (goller: kaan ayhan, cengiz ünder)
14 ekim 2019
fransa 1-1 türkiye (gol: kaan ayhan)
devamını gör...
lodos
(bkz: sıcak yerel rüzgarlar)dan biridir.
devamını gör...
yakışıklı erkeği çirkin gösteren detaylar
kaba saba argo ve küfürlü konusması olabilir.
devamını gör...
olmak istenen cansız varlık
toprak olmak isterdim
devamını gör...
evde beslemek istenilen yabani hayvanlar
kurt veya aslan. şu tatlılığa bak yaaa.
devamını gör...
