aczmendi tarikatı
"cambaza bak cambaza" cemaatidir.
o yılları yaşamayanlar veya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar; sadece cübbeli ,sakallı, bakımsız, görgüsüz, devlet laiklik düşmanı, elleri asalı veya lâyık gördükleri her türlü yakıştırmayı yapabilecekleri "sözüm ona müslüman" cemaat veya kişiler diye tanımlayabilirler. müslümanlıkları dâhil her şeyleri tartışmalıdır.
birçok kişi; liderleri müslüm gündüz'ün 1950 'lerde akşam sanat okulu mezunu *, 60'li yıllarda karabük demir-çelik işletmelerinde iyi pozisyonlu görevlerde çalıştığını, yedek subay olarak askerlik yaptığını, yani eğitimli bir adam olduğunu bilmez. ali kalkancının uyuşturucu tüccarı olduğunu ve dönemin tuğgenerallerinden veli küçük'ten hatırı sayılır miktarda borç alabilecek kadar ordu mensuplarına yakın olduğunu, fadime şahin'in gece hayatı üzerinden ekmeğini kazanan bir kadın olduğunu, yakalandıkları veya kurgu bir şekilde, tüm haber kanalları kapıda hazır vaziyette basıldıkları evin hüseyin üzmez denen sözüm ona gazetecinin evi olduğunu falan...
yani bunlar; "müslümanlar böyle yaşıyor" algısını topluma yayıp 28 şubat sürecinin hazırlanmasına sebep olan, sabun köpüğü gibi bir anda görünüp, üstlerine biçilen görevi yerine getirdikten sonra, yani 28 şubat sonrasında tamamen ortadan kaybolan, başta da yazdığım gibi "cambaza bak cambaza" cemaatidir. herkes cambaza bakarken arkada ne dümenler döndü, uygun başlıklar geldikçe onları da paylaşır, tartışırız.
o yılları yaşamayanlar veya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar; sadece cübbeli ,sakallı, bakımsız, görgüsüz, devlet laiklik düşmanı, elleri asalı veya lâyık gördükleri her türlü yakıştırmayı yapabilecekleri "sözüm ona müslüman" cemaat veya kişiler diye tanımlayabilirler. müslümanlıkları dâhil her şeyleri tartışmalıdır.
birçok kişi; liderleri müslüm gündüz'ün 1950 'lerde akşam sanat okulu mezunu *, 60'li yıllarda karabük demir-çelik işletmelerinde iyi pozisyonlu görevlerde çalıştığını, yedek subay olarak askerlik yaptığını, yani eğitimli bir adam olduğunu bilmez. ali kalkancının uyuşturucu tüccarı olduğunu ve dönemin tuğgenerallerinden veli küçük'ten hatırı sayılır miktarda borç alabilecek kadar ordu mensuplarına yakın olduğunu, fadime şahin'in gece hayatı üzerinden ekmeğini kazanan bir kadın olduğunu, yakalandıkları veya kurgu bir şekilde, tüm haber kanalları kapıda hazır vaziyette basıldıkları evin hüseyin üzmez denen sözüm ona gazetecinin evi olduğunu falan...
yani bunlar; "müslümanlar böyle yaşıyor" algısını topluma yayıp 28 şubat sürecinin hazırlanmasına sebep olan, sabun köpüğü gibi bir anda görünüp, üstlerine biçilen görevi yerine getirdikten sonra, yani 28 şubat sonrasında tamamen ortadan kaybolan, başta da yazdığım gibi "cambaza bak cambaza" cemaatidir. herkes cambaza bakarken arkada ne dümenler döndü, uygun başlıklar geldikçe onları da paylaşır, tartışırız.
devamını gör...
murphy kanunları
"her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır." cümlesiyle hayatımı özetleyen yasa.
devamını gör...
aile içi siyasi görüş farklılığı
babasına laf söylesem savunmayacak ama akp'yi körü körüne savunan bir teyzem olduğu için asla o topa girmiyorum.
devamını gör...
ucemak
çok sempatik ve kibar, bazı konularda aynı kaderi paylaştığım, tanımları zaman zaman beni güldüren zaman zaman düşündüren, kendisiyle seri artı oyları sayesinde tanıştığım gönlü zengin yazar arkadaşımızdır. ayrıca nickinin anlamını en çok merak ettiğim kafa sözlük yazarı olabilir...
devamını gör...
10pele
hakkında hiç tanım girilmemiş yazar. tanım girilmeyi sonuna kadar hak ediyor. sözlüğün sözlük olmasına katkıda bulunan trt2 gibi yazar.
devamını gör...
başlayınca durdurulamayan şeyler
düşünmek. en kötüsü de kötü düşüncelerin katlanarak beynimizi ele geçirmeye başlaması.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
an itibariyle modum ektedir.https://media.normalsozluk.com/up/2021/05/13/o5acvwxx4lkbccew.jpg
devamını gör...
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
namık kemal'de tarihimizden sayılır değil mi?
öyleyse;
namık kemal * sakalları çıkmadığı için devlet memurluğundan bir nevi atılmıştır. o yıllarda sakalı olmayanı, köse köse dolaşanı memur diye almıyorlarmış. ben dün gece öğrendim bunu der notlarını izlerken.
not: kişi başka biriyse uyarınız lütfen.
öyleyse;
namık kemal * sakalları çıkmadığı için devlet memurluğundan bir nevi atılmıştır. o yıllarda sakalı olmayanı, köse köse dolaşanı memur diye almıyorlarmış. ben dün gece öğrendim bunu der notlarını izlerken.
not: kişi başka biriyse uyarınız lütfen.
devamını gör...
mükemmeliyetçilik
mahveder insanı. başarmak istediklerini başaramaz çünkü en iyisi için iyiyi kaybetmiş olur. her yapılan işte bir kuşku, bir kaygı belirir insanın içinde. orta olmamalıdır mükemmeliyetçi insan için. olacaksa mükemmel olmalıdır, elinden gelenin en iyisi değil, en mükemmel neyse o olmalıdır. mükemmel olmayacaksa olmasın daha iyi dedirten, aşılması güç, uykudan eden bir özelliktir.
devamını gör...
aşırı düşünmek
(bkz: efkar) efkâra sebebiyet verir. efkâr, fikrin çoğuludur. fikir, düşünce demektir. çoğalan düşünceler de sizi efkâra sürükler.
aklıma selda bağcan'ın ayrılık şarkısı geldi:
...fikrimden geceler yatabilmirem
bu fikri başımdan atabilmirem...
aklıma selda bağcan'ın ayrılık şarkısı geldi:
...fikrimden geceler yatabilmirem
bu fikri başımdan atabilmirem...
devamını gör...
pasif intihar yöntemleri
türkiye’de yaşamak.
devamını gör...
belki üstümüzden bir tır geçer
tırı kuşa tercih etmiş yazar. iyi de yapmış. gereksiz romantizme karşı tavrımız tavrındır. "üzerimizden belki tır geçer ve birlikte ölürüz" demek isteyerek ne kadar romantik olduğu konusunda da bizlere ipucu vermiş. daim olsun.
(bkz: belki üstümüzden bir kuş geçer)
(bkz: belki üstümüzden bir kuş geçer)
devamını gör...
cinlere inanan insan
aynı zamanda allah' a ve meleklere de inanıyordur.
devamını gör...
friedrich nietzsche sözleri
devamını gör...
katapult
uçak gemilerindeki uçakların kısa sürede kalkış hızına ulaşıp tam yükle kalkabilmesi adına uçağı hızla fırlatan mancınık vari sisteme verilen addır. katobar ismiyle de anılır bu sistemler. amerika ve fransa uçak gemilerinde bu sistemi kullanmaktadır ki çin'in bu sene suya indirmeyi öngördüğü type 003 uçak gemisi de bu sistemi kullanacak. artı ve eksileri söz konusudur. bu sistemin yanında bir de stobar sistemi vardır ki ona ayrıca gireceğim.
sistemin çalışma prensibi basittir. eskiden geminin kazanlarındaki buhar basıncının gücü ile şimdi ise elektromanyetik sistemler ile uçak bağlı olduğu halattan fırlatılır(çin'in geliştirmekte olduğu type 003 ve yeni nesil amerika uçak gemilerinde var elektromanyetik fırlatma sistemi ki emans diye geçer). bu o denli hızlı bir fırlatma olur ki uçak çok kısa sürede kalkış hızına denk bir hıza ulaşır ve tam silah yüküyle kalkışını sağlar.
artı tarafta başta belirttiğim üzere tam silah yüküyle kalkış kısmı vardır ki muharebe sahasında ciddi bir avantaj sunar. öte yandan stobar tekniğinden daha hızlı bir şekilde daha kısa sürede daha fazla uçak gemiden kalkış yapabilir ki muharebe sahası için o fazladan tek uçağın bile kalkışı çok şeyi değiştirebilir.
eksilerine gelirsek o noktada ilk başta katobar ile fırlatılan uçakların kalkıştaki yakıt sarfiyatları stobar tekniği kullananlara daha fazladır ki bu da uçağın muharebe yarıçapına olumsuz etkiler yapar. bunun yanında her ne kadar basit bir çalışma prensibi olsa bile uçak gemisinde katobar için farklı parçalar ve bakım süreçleri vardır ki bu süreçlerin dikkatle izlenmesi gerekir. zira bu sistemde olabilecek bir aksilik koca uçak gemisinin uçak hangarına dönüşmesine sebebiyet verecektir.
sistemin çalışma prensibi basittir. eskiden geminin kazanlarındaki buhar basıncının gücü ile şimdi ise elektromanyetik sistemler ile uçak bağlı olduğu halattan fırlatılır(çin'in geliştirmekte olduğu type 003 ve yeni nesil amerika uçak gemilerinde var elektromanyetik fırlatma sistemi ki emans diye geçer). bu o denli hızlı bir fırlatma olur ki uçak çok kısa sürede kalkış hızına denk bir hıza ulaşır ve tam silah yüküyle kalkışını sağlar.
artı tarafta başta belirttiğim üzere tam silah yüküyle kalkış kısmı vardır ki muharebe sahasında ciddi bir avantaj sunar. öte yandan stobar tekniğinden daha hızlı bir şekilde daha kısa sürede daha fazla uçak gemiden kalkış yapabilir ki muharebe sahası için o fazladan tek uçağın bile kalkışı çok şeyi değiştirebilir.
eksilerine gelirsek o noktada ilk başta katobar ile fırlatılan uçakların kalkıştaki yakıt sarfiyatları stobar tekniği kullananlara daha fazladır ki bu da uçağın muharebe yarıçapına olumsuz etkiler yapar. bunun yanında her ne kadar basit bir çalışma prensibi olsa bile uçak gemisinde katobar için farklı parçalar ve bakım süreçleri vardır ki bu süreçlerin dikkatle izlenmesi gerekir. zira bu sistemde olabilecek bir aksilik koca uçak gemisinin uçak hangarına dönüşmesine sebebiyet verecektir.
devamını gör...
orta çağ'da yaşayacak olsan yapacağın meslek
(bkz: cadı)
devamını gör...
ferhan şensoy
bugün doğum günü olan büyük usta.
"piyango günler leyla. kutlarım, sana ben çıktım"
"piyango günler leyla. kutlarım, sana ben çıktım"
devamını gör...
dua saatleri kitabı
20.yy'ın en büyük alman şairlerinde olan (bkz: rainer maria rilke)'nin mihenk taşı sayılacak şiir kitabıdır. (bkz: prag) doğumlu olan yazar genç yaşında askeri eğitim almak üzere telkinlenmiş fakat bu eğitimi yarıda bırakıp yazı yazmaya başlamıştır.
orijinal adı (bkz: das studenbuch) olan eser dilimize 'dua saatleri kitabı' olarak çevrilirken çok önemli bir nokta göz önüne alınmıştır. ortaçağ'dan itibaren aristokrat aileler daha sonra yükselen burjuva ailelerinin ruhlarında daralmayı gidermek ferahlamak üzere başvurdukları ilahi anlatılar ve süslerle bezeli kitaplara verilen isim (bkz: das studenbuch)'dur.
20.yy'ın modernizme giden en büyük taşlardan biri olan bu eseri dilimize (bkz: yüksel özoğuz) çevirmiş ve (bkz: yky) tarafından ilk kez 2008 yılında dilimizde basılmıştır.
avrupa'nın büyük kısmını ve akdeniz'in güney sahillerini (bkz: tunus) ve (bkz: cezayir) gezen yazarın eserlerinde bu yaşanmışlıkların demini bulmak mümkün. henüz genç yaşında çıktığı (bkz: rusya) gezisinin ardından yazdığı dua saatleri kitabında bu etkileri görmek mümkündür.
özetlemek gerekirse rilke, bir rahibin içinde bulunduğu arayışı, çıkmazları, sorularını kendi ağzından dile getirdiği bu eserinde okura önemli düşünme noktaları bırakıyor. içinde bulunduğumuz bu zor dönemlerde okunmasını önereceğim bu eser, ruhsal olarak kendinizi de bir noktaya kadar sorgulamanızı sağlıyor.
bu muazzam eserden bir alıntı ile giriye son verelim.
yürüyorum hep sana doğru
yürüyorum olanca gücümle
çünkü ben kimim ve sen kimsin,
anlamıyorsak eğer birbirimizi?
orijinal adı (bkz: das studenbuch) olan eser dilimize 'dua saatleri kitabı' olarak çevrilirken çok önemli bir nokta göz önüne alınmıştır. ortaçağ'dan itibaren aristokrat aileler daha sonra yükselen burjuva ailelerinin ruhlarında daralmayı gidermek ferahlamak üzere başvurdukları ilahi anlatılar ve süslerle bezeli kitaplara verilen isim (bkz: das studenbuch)'dur.
20.yy'ın modernizme giden en büyük taşlardan biri olan bu eseri dilimize (bkz: yüksel özoğuz) çevirmiş ve (bkz: yky) tarafından ilk kez 2008 yılında dilimizde basılmıştır.
avrupa'nın büyük kısmını ve akdeniz'in güney sahillerini (bkz: tunus) ve (bkz: cezayir) gezen yazarın eserlerinde bu yaşanmışlıkların demini bulmak mümkün. henüz genç yaşında çıktığı (bkz: rusya) gezisinin ardından yazdığı dua saatleri kitabında bu etkileri görmek mümkündür.
özetlemek gerekirse rilke, bir rahibin içinde bulunduğu arayışı, çıkmazları, sorularını kendi ağzından dile getirdiği bu eserinde okura önemli düşünme noktaları bırakıyor. içinde bulunduğumuz bu zor dönemlerde okunmasını önereceğim bu eser, ruhsal olarak kendinizi de bir noktaya kadar sorgulamanızı sağlıyor.
bu muazzam eserden bir alıntı ile giriye son verelim.
yürüyorum hep sana doğru
yürüyorum olanca gücümle
çünkü ben kimim ve sen kimsin,
anlamıyorsak eğer birbirimizi?
devamını gör...

