theodor adorno
"yanlış bir hayat doğru yaşanmaz" demiş kişi. behzat ç.'nin baş karakter olduğu her temas iz bırakır (kitap)'ında çok güzel bir pasaj vardır bu sözle ilgili.
"ben istifa edip idman ocağı'na döndüm. yarın öbür gün, 'gel sana emekli maaş: bağlayalım,' derlerse ne diyeceğimi bilemiyorum, sonuçta idman ocağı'nın durumu malum, bu da benim hakkım sayılır, yirmi bir yılımı verdim cinayet bürosu'na, içim karardı. bahar'ı arayıp, sen haklıymışsın diyeceğim, yanlış bir hayat doğru yaşanmaz. artık bu söz kime aitse o daha iyi bilir, tornalı, pornolu bir adı vardı, işte bıraktım. kendi dişlimi alıp, bu çarktan ayrıldım."
"ben istifa edip idman ocağı'na döndüm. yarın öbür gün, 'gel sana emekli maaş: bağlayalım,' derlerse ne diyeceğimi bilemiyorum, sonuçta idman ocağı'nın durumu malum, bu da benim hakkım sayılır, yirmi bir yılımı verdim cinayet bürosu'na, içim karardı. bahar'ı arayıp, sen haklıymışsın diyeceğim, yanlış bir hayat doğru yaşanmaz. artık bu söz kime aitse o daha iyi bilir, tornalı, pornolu bir adı vardı, işte bıraktım. kendi dişlimi alıp, bu çarktan ayrıldım."
devamını gör...
konseri bedava olsa bile gidilmeyecek şarkıcı
ajdar.
devamını gör...
ocaklı ada kalesi
istanbul'un şirin ilçelerinden bir olan şile'de bulunur. cenevizliler'den kalma bu kalenin tarihi 2000 yıldan fazladır. üzerinde bulunduğu adada ki kireç taşlarından yapılmıştır. yüksekliği 12 metredir. bizans ve osmanlı dönemlerinde gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. 20 25 askerin anca içine sığabileceği kalenin alt katında bir mahzen bulunur.
bir dönem çoh möhüm çoh böyük bir hazine sakladığı iddiası ile önce defineciler tarafından talan edilmiş sonrasında ise; sünger bob fetişi olan kimseler tarafından restore edilmiştir.
milyonların aklında tek bir soru; neden?*
bir dönem çoh möhüm çoh böyük bir hazine sakladığı iddiası ile önce defineciler tarafından talan edilmiş sonrasında ise; sünger bob fetişi olan kimseler tarafından restore edilmiştir.
milyonların aklında tek bir soru; neden?*
devamını gör...
çevirinin belirsizliği
indeterminacy of translation
willard van orman quine tarafıdan 'word and object' adlı eserde ortaya atılmış olan iddiadır. üç maddeyle mutlak geçerli bi çevirinin imkanını reddeder quine. burada dikkat edilmesi gereken husus, çeviriden kastedilenin bir dilden bir diğer dile nakledilen anlamın işlem sırasında uğradığı dezenformasyon, hatta transformasyon olduğu. yani kısaca soruşturmanın ucu pozitif bilimlerden dilin imkanına kadar dayanmakta.
üç maddeden ilki 'referansın belirsizliği', yani kelimenin göndergesini saptamanın mümkün olmadığıdır. quine'in burada işaret ettiği şey direkt dil ve gönderge problemidir. burada meşhur gavagai örneğini verir. anadili bilinmeyen bi kabile mensubu tavşan gördüğü zaman gavagai dediğinde o dile yabancı olan biri tavşanı kastettiğini düşünür ve gavagai'i bir tavşan olarak çevirmiş olur kendi diline. ancak belki de o kabileci dayının kastettiği şey ''aa yiyecek bulduk lan'', ''hadi şu köftehoru avlayalım'', ''offf yavrum hepsi senin mi'' olamaz mı?? heh tabi ki zamanla gözlem ve deneme/yanılma yoluyla bu opsiyonlar azalır ve doğru çeviri için elimizde daha az şık kalır. ancak quine burda da devreye girer ve der ki, kardeşim eyvallah daha az ihtimal kalır diyosun da senin bu gözlemler ile şıkları elemen için doğru soruları soruyo olabilmen lazım, doğru soruyu sorman için de o kabile dilinin gramer ve jargonunu biliyo olman lazım. biliriz ulan ne var dediğinizi duyar gibiyim ama bunu insanoğlunun dil dediğimiz şeyin ilk farkına vardığı zaman için düşünün bi de. felaket bi tablo gerçekten..
ikincisi holofrastik belirsizlik.. yani bu çok uzun gider ama kısaca şöyle diyebiliriz: tercüme yapan kişilerin sahip olduğu inançlar tercüme ettikleri metni etkiler. iki farkı inanca sahip kişi aynı metni iki farklı şekilde tercüme eder ve bizim hangisinin doğru olduğunu söyleyecek nesnel bi ölçütümüz yoktur. özellikle quine'in naturalized epistemology dediği şey bunla direkt bağlantılı
üçüncüsü de bilimsel teorilerin belirsizliğidir. bu en uzun gidecek olan itirazdır. hala bu konudaki tartışmalar alev alev devam eder. quine'den sonra bayrağı pierre duhem almış yürütmüş ve bilim felsefesi literatürüne sokmuş. mevzu şu ki hiçbi bilimsel teori asla ve asla analitik incelemeyle empirik olarak kanıtlanamaz. kesinlikle her teorinin bir bütün olarak test edilmesi gerekir ki bu da mümkün değildir. çünkü deney ceteris paribus gibi kavramlarla yürür başlatmayın biliminize..
çok girift metinlerdir quine'in metinleri. özellikle indeterminacy of translation bölümü için hilary putnam, transendental dedüksiyon'dan sonra en kazık metin demiş.
willard van orman quine tarafıdan 'word and object' adlı eserde ortaya atılmış olan iddiadır. üç maddeyle mutlak geçerli bi çevirinin imkanını reddeder quine. burada dikkat edilmesi gereken husus, çeviriden kastedilenin bir dilden bir diğer dile nakledilen anlamın işlem sırasında uğradığı dezenformasyon, hatta transformasyon olduğu. yani kısaca soruşturmanın ucu pozitif bilimlerden dilin imkanına kadar dayanmakta.
üç maddeden ilki 'referansın belirsizliği', yani kelimenin göndergesini saptamanın mümkün olmadığıdır. quine'in burada işaret ettiği şey direkt dil ve gönderge problemidir. burada meşhur gavagai örneğini verir. anadili bilinmeyen bi kabile mensubu tavşan gördüğü zaman gavagai dediğinde o dile yabancı olan biri tavşanı kastettiğini düşünür ve gavagai'i bir tavşan olarak çevirmiş olur kendi diline. ancak belki de o kabileci dayının kastettiği şey ''aa yiyecek bulduk lan'', ''hadi şu köftehoru avlayalım'', ''offf yavrum hepsi senin mi'' olamaz mı?? heh tabi ki zamanla gözlem ve deneme/yanılma yoluyla bu opsiyonlar azalır ve doğru çeviri için elimizde daha az şık kalır. ancak quine burda da devreye girer ve der ki, kardeşim eyvallah daha az ihtimal kalır diyosun da senin bu gözlemler ile şıkları elemen için doğru soruları soruyo olabilmen lazım, doğru soruyu sorman için de o kabile dilinin gramer ve jargonunu biliyo olman lazım. biliriz ulan ne var dediğinizi duyar gibiyim ama bunu insanoğlunun dil dediğimiz şeyin ilk farkına vardığı zaman için düşünün bi de. felaket bi tablo gerçekten..
ikincisi holofrastik belirsizlik.. yani bu çok uzun gider ama kısaca şöyle diyebiliriz: tercüme yapan kişilerin sahip olduğu inançlar tercüme ettikleri metni etkiler. iki farkı inanca sahip kişi aynı metni iki farklı şekilde tercüme eder ve bizim hangisinin doğru olduğunu söyleyecek nesnel bi ölçütümüz yoktur. özellikle quine'in naturalized epistemology dediği şey bunla direkt bağlantılı
üçüncüsü de bilimsel teorilerin belirsizliğidir. bu en uzun gidecek olan itirazdır. hala bu konudaki tartışmalar alev alev devam eder. quine'den sonra bayrağı pierre duhem almış yürütmüş ve bilim felsefesi literatürüne sokmuş. mevzu şu ki hiçbi bilimsel teori asla ve asla analitik incelemeyle empirik olarak kanıtlanamaz. kesinlikle her teorinin bir bütün olarak test edilmesi gerekir ki bu da mümkün değildir. çünkü deney ceteris paribus gibi kavramlarla yürür başlatmayın biliminize..
çok girift metinlerdir quine'in metinleri. özellikle indeterminacy of translation bölümü için hilary putnam, transendental dedüksiyon'dan sonra en kazık metin demiş.
devamını gör...
filtre kahve önerileri
öncelikle bu yazıda burası bir reklam cenneti olmadığı için marka vermeyeceğim fakat isteyen yazarlara kahveleri aldığım firmaları portakal ile iletebilirim.
endonezya sumatra: üretim bölgesi endonezya'nın kahve üretiminde önemli rol oynayan sumatra adası. tadım notaları düşük asiditeli, çikolata, kızartılmış badem olarak belirtilmiş.(ilk kez sumatra kahvesi içtiğimde çok acı bir tat almıştım ve bu kahveden vazgeçecekken bir dostum sumatra içiminde acı ve topraksı bir tat alıyorsan kahve yeterli derece kavrulmamış olduğu içindir demişti. tekrar tamam üzerine beğendiğim sert içimli ve koyu renkli bir kahvedir ayrıca). kullanılan kahve türü ise catiomor ve typica olarak belirtilmiş.
brezilya serra negra: üretim bölgesi varma de miras ve miras gerasis bölgesinin yerel üreticileri. tatlı bir meyvesi asiditeye sahip, meyve tatları ve fındığımsı bir alt tadıma sahip. kahvenin türü yellow bourbon.
guatemala huehuetenango: üretim bölgesi huehuetenango. meyvemsi, portakal, sütlü çikolata, mapple(akçaağaaç) şurup tadım notaları belirtilmiş. kullanılan kahvelerin türleri ise typica, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
honduras finca beatrice: üretim bölgesi finca beatrice. tadım notaları çikolata, karamel ve floral tatlar. kullanılan kahvenin türleri catuai, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
el salvador el borbollon: üretim bölgesi santa ana volcano. tadım notaları elma, parlak asidite, badem ve fındık. kahve türü red bourbon olarak belirtilmiş.
kolombiya supremo: üretim bölgesi supremo. tadım notaları kırmızı meyveler ve floral tatlar. kullanılan kahve türü caturra ve costillo olarak belirtilmiş.
peru cajamarca; üretim bölgesi cajamarca bölgesinin yerel üretim çiftlikleri. tadım notaları tatlı asidite, karamel, portakal ve üzüm. kullanılan kahve türü ise typica, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
etiyopya adado grade: üretim bölgesi yirgacheffe, shara, guanga ve bölgenin yerel üreticileri. tadım notaları tatlı meyvemsi asidite, yoğun yasemin, kırmızı meyveler, şeker kamışı ve lime. kullanılan kahve türü ise heirloom olarak belirtilmiş.
kenya (genel olarak almak istiyorum kenya bölgesini): üretim bölgeleri genellikle nyeri, kiambu,
mudanya, thika bölgelerindeki çiftliklerdir. tadım notaları genel olarak yüksek bir asidite, çilek, domates, gül, narenciye, greyfurt, kuru üzüm şeklindedir. genellikle kullanılan kahve türü typica ve caturra'dır.
endonezya sumatra: üretim bölgesi endonezya'nın kahve üretiminde önemli rol oynayan sumatra adası. tadım notaları düşük asiditeli, çikolata, kızartılmış badem olarak belirtilmiş.(ilk kez sumatra kahvesi içtiğimde çok acı bir tat almıştım ve bu kahveden vazgeçecekken bir dostum sumatra içiminde acı ve topraksı bir tat alıyorsan kahve yeterli derece kavrulmamış olduğu içindir demişti. tekrar tamam üzerine beğendiğim sert içimli ve koyu renkli bir kahvedir ayrıca). kullanılan kahve türü ise catiomor ve typica olarak belirtilmiş.
brezilya serra negra: üretim bölgesi varma de miras ve miras gerasis bölgesinin yerel üreticileri. tatlı bir meyvesi asiditeye sahip, meyve tatları ve fındığımsı bir alt tadıma sahip. kahvenin türü yellow bourbon.
guatemala huehuetenango: üretim bölgesi huehuetenango. meyvemsi, portakal, sütlü çikolata, mapple(akçaağaaç) şurup tadım notaları belirtilmiş. kullanılan kahvelerin türleri ise typica, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
honduras finca beatrice: üretim bölgesi finca beatrice. tadım notaları çikolata, karamel ve floral tatlar. kullanılan kahvenin türleri catuai, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
el salvador el borbollon: üretim bölgesi santa ana volcano. tadım notaları elma, parlak asidite, badem ve fındık. kahve türü red bourbon olarak belirtilmiş.
kolombiya supremo: üretim bölgesi supremo. tadım notaları kırmızı meyveler ve floral tatlar. kullanılan kahve türü caturra ve costillo olarak belirtilmiş.
peru cajamarca; üretim bölgesi cajamarca bölgesinin yerel üretim çiftlikleri. tadım notaları tatlı asidite, karamel, portakal ve üzüm. kullanılan kahve türü ise typica, bourbon ve caturra olarak belirtilmiş.
etiyopya adado grade: üretim bölgesi yirgacheffe, shara, guanga ve bölgenin yerel üreticileri. tadım notaları tatlı meyvemsi asidite, yoğun yasemin, kırmızı meyveler, şeker kamışı ve lime. kullanılan kahve türü ise heirloom olarak belirtilmiş.
kenya (genel olarak almak istiyorum kenya bölgesini): üretim bölgeleri genellikle nyeri, kiambu,
mudanya, thika bölgelerindeki çiftliklerdir. tadım notaları genel olarak yüksek bir asidite, çilek, domates, gül, narenciye, greyfurt, kuru üzüm şeklindedir. genellikle kullanılan kahve türü typica ve caturra'dır.
devamını gör...
küfür etkisi yaratan ama küfür olmayan sözler
ne işin var burda?
devamını gör...
beş ressam adı sayamayan biriyle çıkmak
leonardo dicaprio
osman hamdi tanpınar
donatella versace
bob ross
frida mualla hanım ( fikret de olabilir emin değilim resimlerini ve kaşlarını beğenmediğim için ilgimi çekmiyor.)
nietzsche ve schopenhauer i bakmadan yazabiliyorum, ayrıca saçlarım platon sarısı.
yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
osman hamdi tanpınar
donatella versace
bob ross
frida mualla hanım ( fikret de olabilir emin değilim resimlerini ve kaşlarını beğenmediğim için ilgimi çekmiyor.)
nietzsche ve schopenhauer i bakmadan yazabiliyorum, ayrıca saçlarım platon sarısı.
yarışmacı arkadaşlara başarılar dilerim.
devamını gör...
bizi resmen soyanlara yine oy vereceğim yine destekleyeceğim
seni çılgın mazoşist senii!
devamını gör...
bir insanla ilişkiyi kesmek için yeterli sebepler
birbirinizi tüketmeniz yeterli bir sebeptir.
devamını gör...
bir kadının sözlük yazarı olma nedeni
paşa gönlümüz öyle istediği için denmesi gereken, ciddiye alınacak bir tarafı olmayan ''troll'' beyanı.
devamını gör...
gençlerin yüzde 76'sının yurt dışında yaşamak istemesi
fakat %70'inin gidememesi durumudur.
devamını gör...
40 yaşında adamsın sözlükte ne işin var sözü
(bkz: 30 yaş altı yazarlar uçurulsun kampanyası)
(bkz: 30 yaş üstü yazarlar uçurulsun kampanyası)
bu kampanyaları da göz önünde bulundurarak sözlük için ideal yaşın kaç olduğuna ben karar veremedim. z kuşağının sözlüğe hiçbir zararının olmamasına rağmen sürekli linç yemesine anlam veremediğim gibi 40 yaşındaki yazarların da size nasıl bir zararının dokunduğuna anlam veremiyorum. onların bizden daha çok hayat tecrübeleri var, onların tecrübelerini, fikirlerini ve düşüncelerini okumak beni mutlu ediyor. bence sözlüğün her yaş grubuna ihtiyacı var.
ayrıca birine "ne işin var burada " demeye hakkımız yok. sözlüğe giriş yaparken hiçbir yaş kısıtlaması görmedim. bu da demek oluyor ki sözlükte yaşımızın hiçbir önemi yok.
(bkz: 30 yaş üstü yazarlar uçurulsun kampanyası)
bu kampanyaları da göz önünde bulundurarak sözlük için ideal yaşın kaç olduğuna ben karar veremedim. z kuşağının sözlüğe hiçbir zararının olmamasına rağmen sürekli linç yemesine anlam veremediğim gibi 40 yaşındaki yazarların da size nasıl bir zararının dokunduğuna anlam veremiyorum. onların bizden daha çok hayat tecrübeleri var, onların tecrübelerini, fikirlerini ve düşüncelerini okumak beni mutlu ediyor. bence sözlüğün her yaş grubuna ihtiyacı var.
ayrıca birine "ne işin var burada " demeye hakkımız yok. sözlüğe giriş yaparken hiçbir yaş kısıtlaması görmedim. bu da demek oluyor ki sözlükte yaşımızın hiçbir önemi yok.
devamını gör...
orta çağ'da yaşayacak olsan yapacağın meslek
nickim zaten bu soruya bir cevap niteliğinde.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının nicklerinin hikayesi
memleket.
devamını gör...
ten uyumu
ilişkilerin yapı taşıdır. "aynı tenden mi yaratıldık acaba?" diye sorduran dokununca huzur verici nitelikte olmasıdır.
devamını gör...
çocukların zekasının yüzde 90'ının anneden gelmesi
kadınların zekâsını küçümseyen angutların hoşuna gitmeyecek durum.
çevrenin etkisinden falan bağımsız konuşayım. çok zeki olduğunu düşünenler, o zekânın tümünün kalan %10'dan geldiğini sanıyor olsa gerek*. peki o %10'un %90'ı nereden?
hem matematik bilmiyorlar hem kibirliler. hayret!
nikola tesla'nın annesi için küçük ev aletleri mucidi derler. babası da din adamıymış...
neyse... kadınları nasıl aşağılayacağını şaşıran şaşkınlara gelsin bu görsel:
çevrenin etkisinden falan bağımsız konuşayım. çok zeki olduğunu düşünenler, o zekânın tümünün kalan %10'dan geldiğini sanıyor olsa gerek*. peki o %10'un %90'ı nereden?
hem matematik bilmiyorlar hem kibirliler. hayret!
nikola tesla'nın annesi için küçük ev aletleri mucidi derler. babası da din adamıymış...
neyse... kadınları nasıl aşağılayacağını şaşıran şaşkınlara gelsin bu görsel:
devamını gör...
2023
yer altından hazır rafine edilmiş benzin fışkıracağı tarih. merak içinde bekliyoruz. avrupa bizi gısganıyor yeeenim, diyerek yeğenlerime hava atacağım o zaman.
devamını gör...


