sürekli fark etmez diyen insanlar.

- şunu yapalım mı?
+ fark etmez.

- yemek yemeye nereye gidelim?
+ fark etmez.

- hadi biraz dışarı çıkalım mı?
+ fark etmez.

gibi gibi örnekler çoğaltılabilir.
devamını gör...

izlerken şu düşünce geldi ne kadar doğru bilemeyeceğim.
bunu çeken ancak bu ülkeyi her detayıyla, her insanıyla, kötüsüyle iyisiyle çok seven ve katkıda bulunmak isteyen bir insan olmalı. zaten bir başkadır dizinin adı. belki bir başkadır benim memleketim şarkısından. belki de albert camus nün yabancı’ sındaki dünyayı insanları bir başkasını anlamamaktan. ümitle bitirdiği için müteşekkirim bu arada. biraz aydınlandı ışıklar son bölümde. belki de gerçek dünya böyle değil ama ümitlenmeye hakkımız var evet yönetmen bey.
özet olarak sevmeyi bilmiyoruz mesajını çıkardım ben bu diziden. sinan seviyor ama höt höt yaptığı iyi şeyleri bile dile getiremediği için karısını (anlaşılmadığını sandığı için) deliliğe sürüklüyor. bir kadın bir başka kadını örtüsünden dolayı sevmiyor. yalnız erkek kadınları sadece seks için kullanıyor kadın dünyasını bilmiyor, kadın sevmesini bilmiyor. annesine bile faydası yok annesini sevmeyi bilmiyor. gülbin bunları en net gören karakter ama o da sorun yaşamış, atılmış dışlanmış, bir başkası olarak görülmüş. birbirimizi sevmeyi bilmememiz hep başkası olarak görmemizden. hep şu denir; insan tanımadığından, yabancı her şeyden korkar. sadece insan değil aslında kendini korumak isteyen her canlı. reflekstir yabancıya, başkasına karşı temkinli davranmamız. bu olgu her devlet, her yönetici tarafından kullanılır. türkiye’nin durumunda da tamamem siyasetin elinde kullandığı değişmez politikadır. yıllardır cılkını çıkardığı ama bizim hala uyanmadığımız bir olgudur. günümüzde de hala işe yaramaktadır.
devamını gör...

işçinin ve emekçinin bayramı.
unutmamak gerekir, çevremizde ne görüyorsak, hep işçinin ve emekçinin eseridir.
devamını gör...

az önce kahvaltı öncesi kendime türk kahvesi yapayım dedim. ne kadar güzel, hem pazar hem uykumu aldım hem de dünkü baş ağrısından eser yok diye kendimi de motive ediyorum bir yandan. diğer yandan da kahvaltıda neler yerim diye aklımdan geçiriyorum.
her neyse iki ayrı cezve var evde; biri yumurta haşlamak diğeri kahve yapmak için. dolaptan bir tane yumurta çıkardım, yumurta haşlama cezvesine koydum, daha kahvaltı etmeyeceğim için de tezgahın üzerinde bıraktım.
sıra geldi türk kahvesi yapmaya, dedim damla sakızlı yapayım sabah sabah mis gibi koksun ev. ölçtüğüm suyu ve kahveyi cezveye koydum ve ocağın altını yaktım. tam kahveyi karıştırayım derken takır tukur ses geldi cezveden. bilin bakalım kim yumurta cezvesinde türk kahvesi yapmaya çalışıyor?!
hayır hepsi gözünün önünde be kadın! yumurta cezvesine kahveyi koyarken yumurtayı da görüyorsun bu nasıl bir bilinçsizlik hali!! utanmadan karıştırıyorsun bir de. yoo hayır çatlamadı yumurta falan, gelmesin gözünüzün önüne yumurtalı damla sakızlı türk kahvesi karışımı. iğrenç çünkü.*
devamını gör...

yolun devamını merak eden insandır.
devamını gör...

başrollerini ( önem sırasına göre ) jude hill, ciaran hinds, caitriona balfe, jamie dornan ve judi dench'in paylaştığı, 2021 yapımı bir kenneth branagh filmi.

film, 15 ağustos 1969 günü belfast'ın protestan bir mahallesinde katoliklere karşı başlatılan cadı avını bir aile üzerinden ele alıyor. ailenin en küçük üyesi olan dünyalar tatlısı buddy'nin gözünden, hem hala kuzey irlanda'nın yüzleşmeye cesaret edemediği ilgili dönemin mezhep savaşlarını, hem de kendi dünyasında usulca, ama sımsıcak akan hayatını izliyorsunuz 98 dakika boyunca.

her ne kadar dönemin zorluklarını çarpıcı bir şekilde aktarım konusunda sınıfta kalsa da, küçük bir çocuğun gözünden aşk, aile, memleket sevgisi, aidiyet gibi kavramları, nahif ve samimi diyaloglar vasıtasıyla anlatarak güzel bir yapım olmayı başarabilmiş. bu bağlamda sevgili kennet branagh'ın zor bir işin üstesinden ustalıkla geldiğini düşünüyor ve cömert davranarak filme 9/10 veriyorum.


ahh buddy'im, üzümlü kekim benim. döner misin yıllar sonra o kederli topraklara? bulur musun bıraktığın yerde sevdiceğin catherine'i? tarayıp okşar mısın o ipek saçlarını?
devamını gör...

bu hafta felsefenin ne olduğunu anlatırken çocuklarla üzerine konuştuğumuz sözü iliştireyim.
''kendini bilmek, tüm bilgeliğin başlangıcıdır. '' - aristoteles
devamını gör...

bir jerome k. jerome kitabıdır.

sürekli aklıma düşen bir kitaptı, türkçeye farklı farklı isimlerle çevrilmiş olan bu kitabı adı karşıma her çıktığında alıp okumaya karar veriyor, sonra da unutuyordum. sonra kütüphanemde okumadığım kitap sayısı yedi yüze ulaşınca muhteşem ve ikna edici bir tavsiye üzerine kitap almayı bırakıp kütüphanedeki kitapları elden geçirirken bu kitabı zaten satın almış olduğumu gördüm ve hemen okudum. yani hemen okudum. tek oturuşta.

çünkü bu kitap tek oturuşta okunacak bir kitap. eğlencesi bol, düşündürme gücü yüksek ve sanki her sayfanın arasından yerlere göklere taşan zeka kırıntıları ile dolu. itiraf etmem gerekir ki kitabı okurken çok güldüm. kast ettiğim şey beğeni ile gülümsemek değil, tam anlamıyla gülmek.

kitap, adıyla vaat ettiği içeriği her şeyi ile kitap boyunca sunuyor okuyucuya çünkü kitap büyük oranda bir kayıkta yolculuk yapan üç arkadaş ve onlardan birine ait olan huysuz bir köpekle ilgili. bu bir tatil arkadaşlar için ama bu üç arkadaş olmayan sorunları büyüterek sorun haline getirme konusunda o kadar sorumluluk sahibi ki sorunsuz tek bir kulaç atamıyorlar.

ben üçünü de çok sevdim -köpekten pek hoşlanmadım- ve bu kitabı okursanız deniz tutma riski ile karşılaşabileceğiniz konusunda sizi uyarmalıyım.

o zaman vira bismillah!
devamını gör...

halkın elektrik faturasına yansıtılarak yapılacak olan yardımdır. bir komedi için müthiş bir konu olabilecekken ciddi ciddi başımıza gelecek, inanılmaz...

elektrik şirketleri yardıma muhtaçsa bunun sebebi halkın bu faturaları ödeyecek durumda olmamasındandır heralde. bunun üzerine neden halk cezalandırılıyor? şirketlere yardım adı altında neden halk sömürülüyor? elektrik şirketlerine yardım etmek isteniliyorsa ödeyemediği faturalardan dolayı elektriği kesilen insanlar akıllara gelmeli lan, onlara yardım yapılmalı ki iki taraf da mağdur olmasın. ya da elektrik faturası adı altında türlü kurumların halk tarafından beslenmesine son verilip halkın rahat rahat elektrik harcamasına uygun bir ortam hazırlanmalı alüminyum.
devamını gör...

sözü ve müziği nazan öncel'e ait, 2014'te çıkan bazı şeyler albümünde yer alan tatlı mı tatlı şarkısı.


masamıza kuşlar konsun, güller konsun, şiir olsun
bizi yine efkâr bastı, bir gram neşe olsun
bütün çaylar benden, yak bi' sigara
yasaksa yasak, günahı boynuma

dostlar kahvesinde dertleniyoruz, böyleyiz bu ara
abimgiller gelecekti, ner'de kaldılar acaba?
daha saçlarıma güller takacağım, kalsan olmaz mı?
aşk hataların bi' kısmını siler, silsek olmaz mı?

şu masaya baktım da masa ağır biz ağır
bu gece de böyle biter, biraz neşe biraz kahır
bugünden yarına bir anı kalacak
bak ki bi' daha bi' bugün olacak
devamını gör...

herkes işi keyfe, ırkçılığa vurmuş ama cidden bu olayın bunlarla ilgisi yok. bakın bu ülkede zaten birçok millet beraber yaşıyor. kürt, laz, gürcü, çerkez, zaza cidden bir sürü farklı millet var fakat suriyeliler kadar sorunlusunu görmedim açıkçası.

madem ülkeyi bu kadar benimsedin kardeşim, aileni burada kurdun, bir hayat düzenledin kendine, o zaman düzgün bir hayat yaşa değil mi? git çalış, oku, öğren. dilenmekle falan olmuyor bu işler.

her ne kadar misafirperver davransak da bir sınırı olduğunu düşünüyorum. sen sokakta yürürken bile isteye karşıma gelip kasıla kasıla "önümden çekil" diyorsan sana ben orada laf ederim. bacak kadar çocukların hepsi küçük dağları ben yarattım havasıyla bakıyorlar bana. benim ülkemde, benim şehrimde, benim evimin önünde. ben sana orada bi' dur derim.

şu anda işine gücüne bakan, düzgün suriyelilere lafım yok. onlar artık zaten bizden biri. ama bu şekilde ukala ukala davranan, tüm gün sabahtan akşama eli önünde sokaklarda dolaşan suriyeli istemiyorum!
devamını gör...

romantik olduğu kadar tehlikeli de olabilen eylemdir. evliliğimizin ilk günlerinde her çift gibi biz de bu romantik etkinliği gerçekleştirmek için eşimle mutfağa girdik. malzemeleri hazırlarken benim açık bırakmış olduğum mutfak dolabı kapağına eşimin kafasını saplamasıyla etkinliğimiz son buldu. filmlerdeki gibi burnumuzun ucuna un sürüp romantik bir öpücük konduracakken adamcağızın kafasını yardık, pekmezi falan hep aktı gitti yazık.
devamını gör...

iyi ki doğmuş
iyi ki sözlükte birbirimizi bulmuşuz.
iyi ki kankam, kardeşim, arkadaşım, dostum olmuş diyeceğim yazar.
dilediğin tüm güzelliklere kavuşacağın huzur, keyif, sağlık dolu uzun bir ömür diliyorum sana.
uzun yaşa inşallah.
ben de uzun yaşamayı planlıyorum, birbirimizi kollayalım, he mi jenerasyondaşım.
al sana bir de şarkı, hep şarkılar senden gelecek değil ya.
devamını gör...

yetişemediğim kulüplerdir. anca arada satranca bakabiliyorum, gerisi çok zor. oysa o kadar heyecanlanmistim ben, kusuruma bakmayın, beceremedim. gözyaşım pıt.
devamını gör...

kem gözlüler tepetaklak ettiler bizi. neyimiz vardı halbuki. bazılarınında yıldızı çok düşük oluyor canım.
devamını gör...

selamlar. mevsimlik, dönemsel cenk’in arka bahçesi radyo yayınlarının üçüncüsü bu akşam saat 21:00’da başlıyor. (sonrası için tarihi şeyaparız, konuşuruz tamam mı gelin bi akşam bakıcaz ona)

yayının adı cenk raporu çünkü bir türk tv klasiği olan, harf oyunlu cin program ismi bulmak hadisesini yaşatmak bi de çok kafa yormamak istedim. (bkz: beren saati), (bkz: sabahın körü)

konseptimiz, her hafta geç kalmış bir z raporu almak üzerine olacak. ülkemizde ve dünyada yaşanan aölşsdöaşsd şaka şaka, trt spikeri miyim ben. yine çıkıp ziv ziv konuşacağım da bir altyapı, bir bahane arıyorum işte. geçtiğimiz haftaya odaklanıp ve de muhtemelen orada kalmayıp boş muhabbete her telden müzik meze edeceğiz.

bu hafta, ilk haftamız ve de yılın son haftası olmasından mütevellit, 2021 konuşacağız. hath bakalım. akşam bekliyorum.

21:00 - sözlük radyosu

not: afişim kötü oldu idare edin, kendi söküğümü dikemiyor, kendi döküğümü… neys…

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

~~

- sözlük radyosu: blog.normalsozluk.com/
- instagram : www.instagram.com/sozlukrad...
- twitter : twitter.com/RadyoSozluk
devamını gör...

çocuk eylemek-eğlendirmek için üretilmiş-yapılmış nesnelerin bütünü.
küçükken orta halli bir ailenin çocuğu olmama rağmen dönemin ulaşılabilir oyuncaklarının tamamına sahiptim. çünkü babam benim olmadı, ben doya doya çocukluğumu yaşayamadım ama bari kızlarım yaşasın deyip elinden geleni ardına koymamıştır. ve barbie bebeğinden, atarisine her şeyi almıştır. bu yüzden minnetle hatırlıyorum o günleri. ama beni asıl mutlu eden oyuncaklar ya da yeni bir şeyi keşfetmek değil. onların tamamında oyunu paylaşmak idi. şöyle düşünün bir bebeğe kıyafet dikerken-örerken annemle birer modacı oluyorduk, çay takımlarımla hayali çaylarımı aileme sunarken de gururlu bir aşçı - evet çay yapabiliyorsam o zaman aşçı sayılabiliyordum. * - ya da ataride mortal combat oynarken çığlıklar eşliğinde ben eğlenirken babam da yaşayamadığı çocukluğuna dönüyordu. bir sürü nesne var aklımda ama beni mutlu edenler o nesnelerden çok onları paylaştığım insanların duyguları.
ve şimdi de en güzeli benim için bu mirası devam ettirebilmek. bir oyuncak hediye etmek ve de oyuncaktan hevesimizi alana dek saatlerce oyun oynamak.
devamını gör...

papua yeni gine-port moresby
devamını gör...

kısaca "fsek" olarak geçen, 1951 yılında kabul edilmiş kanun.

kapsam olarak fikir, sanat ile ilgili; bilişim, bilim, müzik, edebiyat, sinema, güzel sanatlar gibi her konuyu barındırıp, güvence altına almıştır.

kaynak
devamını gör...

yazmaya geldim ama sağolsun spawn en güzelini yazmış, eyvallah afillibirbey!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim