1991'de sovyetlerin dağılmasından sonra ortaya çıkan baltık denizi'ne kıyısı olan letonya, estonya ve litvanya ülkeleridir. 2004 yılında avrupa birliği'ne, 2005 yılında ise nato'ya üye olmuşlardır.

günümüzde estonya, letonya, litvanya, isveç, norveç, danimarka, finlandiya, izlanda, almanya, polonya, rusya gibi baltık denizi devletleri konseyi'ne üye olan devletleri kastetmek amacıyla da baltık ülkeleri tabiri kullanılır.

baltık denizi ve çevresindeki ülkeler
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlar bu konudan memnun değiller anladığım kadarıyla.açıkçası bana tuhaf geldi.sözlüğe geldiğimden beri insanlarla tanışıyorum hiç bi amaç olmadan ve gayet iyi anlaşıyoruz konuşuyoruz bence.her insan kendi içinde bi dünya ve bence farklı dünyalardan öğrenecek çok şeyimiz var.o yüzden tanıyın,konuşun,öğrenin...keyifli sözlükler :)
devamını gör...

lucifer ismi hristiyanlıkta şeytan/şeytanın oğlu'nu tasvir etmek için kullanılıyor. ışık getiren anlamına geliyor. ayrıca sabah yıldızı(venüs) de bu isimle bilinir. şimdi gelelim diziye

başrollerinde tom ellis ve lauren german'ın olduğu fantastik, polisiye, komedi türündeki yabancı dizi. biraz ondan biraz bundan eklemişler. ortaya bu çıkmış.* dizi hakkındaki fikrim şöyle: kısaca vasat bir dizi *çok abartılacak bir dizi değil bence. diziyi abartanlar tom ellis fanları genelde. sadece ilk birkaç bölüm farklı geliyor gözünüze. o da ilk kez izlediğiniz için. sadece kişiler değişiyor olaylar aynı. istisnasız her bölümde bir cinayet var. lucifer(tom ellis) ve dedektif decker (lauren german) olay yerine intikal ediyor. cinayetin sebebini ve katili bulmaya çalışıyorlar. lucifer ne işe yarıyor derseniz. lucifer da işte tam katili bulma noktasında o kırmızı, şeytani gözlerini kullanıyor ve o meşhur soruyu soruyor. so tell me, what do you truly desire?
bu sorudan sonra adamlar eteğindeki tüm taşları döküyor haliyle. * neyse daha fazla yazmayayım. bundan fazlası spoiler'a girer.*
devamını gör...

kutu biriktirme takıntım var. ne alsam kutusunu saklamak istiyorum. kaliteli şeylerin kutuları tabii ki. bir de kaliteki içki şişesi olduğunda atamıyorum koleksiyon yapıyorum. kıyamıyorum. kaliteli giysi etkiletlerini atamıyorum onları da koleksiyon yapıyorum. daha neleri neleri koleksiyon yapıyorum sanki ödül verecekler gibi. ama o kadar mutlu ediyor ki. baktıkça mutlu oluyorum. masumlar apartmanı dizisindeki han gibi olma yolunda gidiyorum sanırım.
devamını gör...

(bkz: alışmış kudurmuştan beterdir).
devamını gör...

(bkz: mr. and mrs. smith)

beta versiyonu için:

(bkz: mr. and mrs. brown)
devamını gör...

ne kadar güzel yeni bir aile kuruyorlar ve bu heyecanlarını paylaşıyorlar. edep kalmamış diyenler acaba ne yaşıyorlar?
devamını gör...

artırıyorum.
neredeyse 19 senedir değişmeyen bir şey var hepimizin bildiği.. veremiyorum isim silivri soğuk muydu ?
devamını gör...

okuyucunun içinde bazarov nihilizminden parçalar bulabileceği turgenyev romanı. karakter yaratmakta oldukça ehil bir yazar olan turgenyev bazarov gibi hafızalarda uzun süre yer edecek nitelikte bir karakteri bizlere sunuyor. kitabın isminde babalar ve oğulları arasında kuşak çatışması anlatılıyor hissine kapılınsa da içerikte turgenyev daha çok oğullarını destekleyen ve onlara büyük sevgi besleyen baba figürleri oluşturmuş. romantizm ile nihilizmin karşılaştırması kitap boyunca ustaca işlenmiş. bazarov romantizmi açıkça küçümsüyor, geleneklerden, prensiplerden nefret ediyor. kitapta asıl fikir çatışması gelenekselliğin temsilcisi pavel petroviç ile yenilikçiliğin temsilcisi bazarov arasında yaşanıyor. romantizm ile geçen askerlik hayatı olan pavel petroviç ile bilime adanmış hayata sahip olan nihilist bazarov'un mücadelesi üzerinden bu iki akımın karşılaştırılması kitap boyunca devam ediyor.
devamını gör...

sıkı bir freud hayranı olan psikiyatrist serol teber'e göre anna o. vakası psikanalizin histeri hastaları öncüllüğünde gelişiminde rosetta taşı görevini yapmıştır.

bu benzetmenin uzağında mısır'da bulunan ve m.ö.196 yılına ait olduğu tahmin edilen gerçek rosetta taşı, üzerindeki hiyerogliflerin yunanca karşılığının bulunması nedeniyle pek çok tabletin çevirisinin yapılmasına olanak sağlamıştır.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"ben seni hak etmiyorum. sen çok iyi birisin. ben seni üzüyorum."
sınav gecemde durduk yere bunu diyen sevgili. eyy sevgili. o sınavdan da iyi not aldım beni yıkamadın.
devamını gör...

(bkz: ben malım demenin alternatif yolları)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şapşal ya, yemin ederim. iplerin mama olmadığını hâlâ anlamadı. ısır ısır nereye kadar minnoş? sence de anlama vakti gelmedi mi kızım?

edit: canlarım, ciğerlerim, bebeklerim! kitaplık bizim değil, teyzemin, sizce hepsini okuduktan sonra burada mı olurum? *
devamını gör...

dünden kalan kek’in yanında siyah zeytin ve çay tüketmektir.
devamını gör...

ne demişler prens olsan ne yazar, gireceğin 2 metre mezar.*
devamını gör...

(bkz: tony cicoria)

ayrıca (bkz: savant sendromu)

olay 1994 yılında gerçekleşti. cerrah olarak görev yapan tony cicoria adlı adam, yağmurlu bir günde bir telefon görüşmesi yapmak üzere telefon kabinine girdi ancak kısa süre sonra kabine yıldırım düştü. yıldırım cicoria'nın başına isabet ettiğinden adam yere yığıldı. bir süre sonra kalbi duran adam, güçlükle hayata döndürüldü.

hastanede yatarken, o güne dek hiç olmayan bir şey oldu ve cicoria fark etti ki, kafasında sürekli olarak piyano çalma isteği dolanıyor, gözünün önünde çılgın gibi uçuşan notalar görüyor. kafaya bunu koymuş şekilde yanık bir yüz ve sol tarafı felçli bir vücutla taburcu olan cicoria, mümkün olan ilk anda, piyano çalmak için çalışmalara başladı.

o güne dek piyano ile ilgili herhangi bir hevesi olmayan adam, 3 ay sonra beste yapmaya başladı. son geldiği nokta ise şu:

devamını gör...

resimag.com/p1/6474327ff4f5.jpeg
bak bak uyarı veriyor iki gözümün çiçeği.

t: lan yazarlar uyuyan yazarlar yarın bambaşka bir sabaha uyanacaksınız aloooo demek istediğim başlıktır.
mehmet ali erbilin çarkıfelek programındaki marketi ayağımıza getirmişler.
yapan düşünen çalışan çabalayan herkese teşekkürler.
devamını gör...

bak beyim. sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak ama nasıl yakışmaz? sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören? anlamıyor musun beyim? bu çocuklar birbirini seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey. sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm. ben, yaşar usta. sen benim yanımda bir hiçsin anlıyor musun? bir hiç. gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil. ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık aileme. dokunma çocuklarıma, dokunma oğluma, dokunma gelinime. eğer onların kılına zarar gelirse ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni. anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile.
devamını gör...

güç zehirlenmesi yaşayan yaşlı, bunamasına ramak kalmış eski olmasını dilediğim türkiye'nin cumhurbaşkanı.
devamını gör...

annesi bir miktar para karşılığı başka erkekler ile birlikte olan kişilerin yapabilecekleri ve gayet normal görebilecekleri bir eylem. (bkz: formata uygun küfür)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim