yazıkmış, kılmış, tüymüş hepsi hesap edildi bunların. her şeye hazırım diyorum sana.. herkesin inandığı bir şey vardır bu *** hayatında. benimkisi de sensin. napayim....
-kader
devamını gör...

1980'lerin sonlarına gidip annemle babamın arasını açma fikri çık aklımdan..
devamını gör...

not almanıza yarayan gmail ile entegrasyon sağlayan (google keep)
fotoğraf düzenleme editleme olarak (snapseed yada lightroom)
istanbulda yaşıyorsanız istanbul kartta ne kadar bakiyeniz varsa kontrol etmek için (istanbulkart)
tüm marketlerdeki indirimleri insert flyer şekilde gösteren (e broşür)
internet bağlantı hızınızı kontrol etmeye yarayan oakla firmasının (speedtest)
ip tv boxına sahipseniz tv de klavye özelliğini kullanmak için (android tv)
turkcell hatlarına sahip kişilerin ne kadar kredi tutarı var yada interten alışverişini açıp kapatmaya ve kampanyaları görmelerini sağlayan (paycell)
bulunduğunuz ortamda çalan müziği telefonuz üzerinden dinleterek sanatçı ve şarkı ismini bulan (shazam)
eğlenerek oyun oynar gibi dil öğrenmeye yarayan (duolingo)
fotoğraflarınızdaki beğenmediğiniz objeleri silmeye kaldırmaya yarayan (retouch)

bateri çalmaya merak salan kişiler için (real durum)
devamını gör...

"inan çok çalıştım bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için."
devamını gör...

bilim tarihinde de böyledir. albert einstein'in ilk eşi olan mileva maric de einstein kadar iyi bir fizikçidir. birlikte çalışırlar. hatta bazı kaynaklar izafiyet teorisini birlikte geliştirdiklerini belirtir.
sonuç olarak biz milevayı tanımayız. çocuk baktı. çamaşır yıkadı. einstein ise ünlendi, nobel aldı. boşandı. başka biri ile evlendi.
devamını gör...

hymn for the weekend.

çok hoş bir hissi var şarkının. kızıl bir akşamüstünde, arkadaşlarımla içerken, üstü açık bir arabada bağırarak şarkı söyleyerek güneye gidiyormuşum gibi hissediyorum. tam olarak bende yarattığı his bu.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başrollerinde bae suzy, nam joo hyuk ve the prince of dimples yani kim seon ho'nun bulunduğu 2020 güney kore yapımı bir netflix dizisi.
hayallerine ulaşmak için görünürdeki ilk adımı, kore'nin silikon vadisi'nde bulunan sand box'a girişimci olarak katılarak atan girişimcileri konu alıyor dizi.

suzy, seo dal mi karakterini canlandırıyor. seo dal mi parlak, açık sözlü, çalışkan ve azimli bir kişiliğe sahip. annesi ve babasının ayrılma dönemini ve sonrasında babasını kaybedişini ona mektup yazan fakat kim olduğunu bilmeyen çocuk sayesinde atlatıyor. ve işin doğrusu yıllar geçse de hep o kişiyle tanışmayı hayal ediyor. bunun yanında, babasının hayali olan girişimciliğe o da kapılıyor. annesi ve babası ayrılırken o babasını bırakmayıp onun yanında kalmayı tercih ediyor. bu kararının yanlış olmadığını ablasına ve annesine kanıtlamak için başarılı biri olmak istiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak

nam joo hyuk'un canlandırdığı karakter nam do san ise çok zeki olmasına rağmen yanlış kararları ve adımları yüzünden başarısız olan biri. derme çatma bir yerde 2 yakın arkadaşıyla kurduğu samsan tech'in ceo'su. dizide bazı olaylar yaşanır ve seo dal mi, kendisine mektup yazan kişinin nam do san olduğunu düşünür. bu sayede aralarındaki ilişki kuvvetlenir. daha doğrusu başlar.
nam do san karakterinin en sevdiğim yönü, azimli gibi gözükmese de hatta herkes ondan umudunu kesse de fazlasıyla azimli olmasıydı. içindeki azim sadece doğru zamanı bekliyordu belki de.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak

herkesin gözlerinden kalpler fışkırmasına neden olan kim seon ho ise han ji pyeong karakterini hayata geçirdi. han ji pyeong dışarıdan bakıldığında hiç zorluk yaşamamış, mükemmel bir insan olarak gözüküyor lakin ailesiz büyüyen, hatta seo dal mi'nin babaannesinin kendisine bir süre baktığı biri. zaten o mektupların sahibi de kendisi. göstermese de duygusal, düşünceli ve fazlasıyla zeki biri. zekasını küçük yaşlarda yaptığı yatırımla ve sonrasında girişimcilikte başarıyı yakalamasıyla da görebiliyoruz. diğer iki karakterle yolları sand box'da mentor ve başarılı bir iş insanı olduğu yerde kesişiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görsel kaynak

ve buradan sonra olaylar başlıyor. iyi seyirler.
devamını gör...

(bkz: ders çalışmak)

daha doğrusu:
(bkz: sınava çalışmak)
devamını gör...

29 nisan'dan bu yana ülkemizin tamamında devam eden sosyal deneyde yeni bir seviyeye geçildiğinin işareti.

tamam da niye yasak geldi? ped satışının yasaklanmasi için mantıklı tek bir neden sunun ok diyeceğim.
devamını gör...

habeş maymunu adıyla bilinen iri bir maymun cinsi. köpeklere benzeyen burunları ile bazı kaynaklarda köpeksi maymun ismini de almıştır. aile bağları çok gelişmiş olup, dişiler yavrularını hiç bırakmazlar. sürüler halinde dolaşan bu maymunlar etçildirler.
devamını gör...

tutankamonun laneti olduğum için benden korkan yazar. * ama ben kendisini seviyorum. yaratıcı tanımlarıyla ilgiyle takip ettiğim yazardır. heil vanderwaals!
devamını gör...

çok fazla sayıda takı kullanıyorum. küpe, kıkırdak küpesi, en az 3-4 yüzük, bileklik(ler), halhal, ayak parmağı yüzüğü... spora bile çıkarken daha sportif tipte küpe takarım ve yüzüklerim olur. en olmazsa olmazım küpedir. onsuz yüzümü eksik hissediyorum.
devamını gör...

radyoda "mutluluk reklamı" çalıyordu. kadının tam arkasından gelen güneş ışıkları aynadaki görüntüyü görmesine izin vermiyordu ama dudaklarını göremese de şarkıya eşlik ettiğini kulağına gelen minik fısıltıdan anlayabiliyordu. kadın aynaya doğru eğildi. ne yaptığını göremiyordu ama sanki derinlerde, içinde bir yere bakmaya çalışır gibi odaklanmıştı. ince boynuna, narin ancak kıvrımlı hatlarına baktı. artık aşina olduğu vücutta göz gezdirdi. üzerindeki siyah minik elbise ince belini daha da ortaya çıkarmıştı. tam o esnada geriye döndü kadın. elindeki küpeleri göstererek "hangisi sence?" diye sordu. sağdakini işaret etti adam. parlak ancak minicik bir taş olan küpeyi. çünkü biliyordu ki kadın da içten içe onu istiyor ama sallantılı, şatafatlı küpeyi de gösterişine aldanıp aldığı için kararsızlık yaşıyordu. hep böyle olurdu zaten. alışır, sever ve bırakmazdı kadın. yeni olan güzel gelse de eskinin aşinalığını tercih ederdi. ve şatafat ilgisini çekse de sonunda sadeliğe çekilirdi. küpeleri taktı. altındaki sandalyeyi sakarca itti, sallandı, dengesini topladı. ellerini beline koyup "nasılım?" dedi.

"nasılsın, sahi kadın? yüzündeki gülümseme çok güzel, koskocaman. gözlerinin etrafında biraz daha belirginleşen çizgiler olmuş. yıllarca ne olursa olsun dik durmaya çalıştığın için, acıyı kabullenmemek için sığınağın olan gülüşlerinin izi, derinliği artmış. iki kaşının tam ortasındaki minik çizgi de derinleşmiş. düşünme izin. problem saydığın anları çözmek için biraz şaşkın, biraz üzgün bir ruh halinde olduğun o kaşını çatıp çatmama arası hareketin izi.
büyüdün mü kadın? yolunu bulmak için sağa sola çok savruldun. kimi zaman kavşaklarda, kimi zaman engebeli yollarda çok yoruldun.
seçimler istemiyorum artık. hayatımda hiçbir şeyi seçmek istemiyorum. duvarın rengi umrumda değil, boyansın sadece bunu umursuyorum derken seni ittiğim tercihlere mi isyan ettin kadın?
anlattıklarımın canını çok yaktığı o gece; kederle ve şokla dinlerken yatağa kıvrılıp bir bebek gibi uykuya sığındığın an... sonraki günlerde öfkene yenik düşüp ilk kez bir şeyleri kırıp dağıtman... acın arttıkça zehre dönüşen kelimelerin... kaçmaya çalışman kendinden, benden... bir çocuğun annesinden tokat yedikten sonra ağlamaya başladığında gitmek istediği başka kimse olmadığından yine annesine sarılması gibi seninle kalışım, demen... dayanamıyorum, gidiyorum ben dediğin gün... sıkı sıkı sarıp bırakmadığım için alışman acıya, affetmen...
affettin mi kadın? gerçek mi yüzündeki gülüş? tüm hayata, kendine yaptığın bir rol mü bu? yine gerçeklere dayanamadığın için sığındığın alan mı?
beni gerçekten seviyor musun kadın? yoksa yılların verdiği büyük bir alışkanlık mıyım senin için kulağındaki minik küçük küpeler gibi?" diye düşündü adam.
şarkı çalmaya devam ediyordu, kadın gülümsemeye. ağzından ise şu kelimeler döküldü adamın "harika görünüyorsun güzel.".
devamını gör...

tabi karnelere barış manço gibi 10 puan, 10 puan, 10 puan, şeklinde not verilirse millet uzaktan eğitimde çocuklar bir halt öğreniyor sanar.
devamını gör...

sevdiğin kadar sevilmek ve sevdiğin birinin kalp atışlarını hissetmek.
devamını gör...

yılların ekşici sorusudur.

"tabii ki alırım lan" demeyen bizden değildir. ben ki bir keresinde yerden son sürat yuvarlanan 1 tl'yi koştur koştur yakalamaya çalışırken az daha kamyonetin altında kalayazan bir kişiyim aliminyumm. gidip de yere düşen parayı almayacağım öyle mi? yeri hiltiyle kazar yine alırım hacı o parayı. boru mu lan, saatlerce belimiz bıkımız bükülüyor o parayı kazanmak için.
devamını gör...

utanç verici benzetmelerde bugün de bunu irdeliyoruz.
kadınların evlenmek için talep edilmesi gereğinden hareket ederek kullanıldığını düşünüyorum.
insanların tercihleri doğrultusunda evlenmemeyi seçme hakları olamaz hele kadınların hiç olamaz.
evliliği ideal yaşam biçimi olarak vurgulamaktan 21. yyda bile vazgeçmiyor insanlar. bu tarz incitici, aşağılayıcı, utanç verici sözlerin, kelime dağarcığımızdan hızla çıkması ve hayata dair yeni bakış açıları geliştirmemiz gerekiyor.
devamını gör...

tanışıklığım olmayan yazarımız. fakat yazdığı tanımlar gayet hoş. hoş gelmiş buraya. normalmisin adını gördükçe, duraksayıp kendime sormama sebep oluyor ayrıca.*
devamını gör...

bugün dw'nin haberinde denk geldiğim büyük insandır. ülkemizde sedat peker, futbol boş siyasetler konuşuluyor.* keşke çıksan da hep senin gibi güzel insanları dinlesek be güzel insan.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ilgili dw haberi
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim