"sevdiklerinizi yürekten sımsıkı tutun, yarınlar geç olmakla meşhurdur."
-nuri pakdil

"bunca boş konuşan insanın arasında dilsiz olmak, engel değil, devrimdir."
-özdemir asaf

"sen aklıma gelince her şey gülümserdi."
-sabahattin ali
devamını gör...

yukarıdaki bir yazarın hâyâl ürünü dediğinde aslında gözlerini bu tür olaylara ne kadar kapattığını gördüğüm ve maalesef ki çevremdeki insanların bizzat yaşadığı durumdur. bu, güya dinî açıdan çocuğuna iyilik yaptığını düşünen güruh, aslında o çocuğun birey oluşunu hiçe saymaktadır. bunun maalesef ki en kötü örneğine bizzat tanıklık ettim. henüz ilköğretim öğrencisi iken en yakın arkadaşlarımdan birinin ailesi bu zorlamanın yolunu yapmaktaydı. ardından liseye geçtiğimizde arkadaşıma onuncu sınıftayken "eğer kapanmazsan bir daha okula gidemezsin" şeklinde tehditler savurup, üstüne üstlük şiddet uyguladı. arkadaşım ne kadar dirense de başarılı olamadı. polise gitmeye karar verdik şiddetten ötürü ama maalesef aile ile arasının yapılıp eve yollandığı durumlar o kadar çoktu ki arkadaşım daha fazla şiddet görmekten korktu. öğretmenleri araya girmeye çalıştı ama aile iyice diretti ve bir de bu süre zarfında ben aleviyim diye benimle görüştürmedi. zorla görüşüyor, kardeşlerimiz aracılığı ile not yazıyorduk birbirimize. arkadaşımın telefonuna el koymuşlardı çünkü. sonra ne mi oldu? bu kadın maalesef kapandı. ailenin yüzü güldü ve kendince gururla çocuğunu okula yolladılar. arkadaşım kapalı kaldı o evden ayrılana kadar, evlendikten sonra ise ilk hazır olduğu anda tesettürden çıktı. ve şu mutlu da olsa ailesinin ona yaşattığı psikolojik travmaların etkisini hâlâ sürdüren bir birey olarak hayatına devam etmeye çalışıyor. yarın bir gün kendi isteğiyle kapanır mı bilmem ama bu kadınların sağlıklı bir birey olmasını nasıl bekleriz bir toplum olarak ki?
işte tam bu noktada piaget'nin ve erikson'ın kuramlarını tekrar tekrar okumakta fayda var. ayrıca sorunlu ailelerin ve özellikle beynini din bürümüş, gözü kör olmuş ailelerin ve tüm bunları yaparken bir yandan da kendi karısını başka kadınlarla aldatan adamların ciddi bir tedaviye ihtiyacı var. siz tedavi olmadığınız sürece hastalıklı bireyler yetiştirme yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz çünkü.
ekleme yapayım: şu an bu bahsettiğim ve kızları ile beni aleviyim diye görüştürmeyen aile, beni yolda gördüğünde benimle konuşma girişimlerinde bulunuyor. konuşuyorum ben de, onlar gibi değilim, hem belki utanırlar diye düşünüyorum. umarım utanıyorlardır bir nebze.
devamını gör...

çökmüş, köhnemiş, yozlaşmış fransa krallığı'nı ayağa kaldıran ideolojidir. milliyetçiliğin avantajı ülkenin yetenek havuzunu ve kaynak tabanını neredeyse maliyetsiz bir şekilde genişletmesidir. açalım;

modern devletin temelini ordu ve bu orduyu besleyecek vergi ve toprak rejimini sürdüren bürokrasi oluşturur. monarşilerde bu mekanizmaların yönetimi bir avuç aristokrat ve din adamının elindedir. örneğin ordu komutanlıkları ve subaylar aristokratlara ihale edilir, kilisenin elinde bol miktarda toprak vardır vs... halk bunun neresinde diye soracak olursanız, halkı ikiye ayırmak lazım. biri binlerce yıldır ezilen, sıfır siyasal hakka sahip yarı serf statüsündeki köylü, öbürü ise artık değişen teknoloji ve ticaret ile zenginleşen fakat yine de siyasi hakları olmayan burjuvazi. fransız devrimi dediğimiz şey aslında bir burjuva devrimidir. burjuva bu devrimi yapabilmek için halkı yanına çekmiş adına da halk devrimi demiştir. milliyetçilik bu dönemde doğmuştur.

ideolojinin ülke açısından yararı şudur: artık meşruiyeti sorgulanır durumda olan monarşi ve kilisenin yerini daha meşru bir yönetim yani cumhuriyet almıştır. meşruiyet toplumun hak ve sınıfları kendiliğinden kabullenmesi ve itiraz etmemesi demektir. artık kral için savaşmak istemeyen, kiliseye para vermek istemeyen tebaa, cumhuriyet sayesinde vatanları için vergi ödeyen, askerlik yapan yurttaşlara dönüştürülmüştür. bu öylesine büyük bir sinerji yaratmıştı ki, normalde asker bulmakta zorlanan dönem ordularına kıyasla napolyon savaşları döneminde fransa'da yaklaşık 2 milyon kişi askere alınmıştı. yani modern devletin en büyük eksiği olan para ve insan kaynağı sorunu giderilmişti. bu dönemde fransız yurttaşları coşkuyla askere yazılırken, ingilizler sağdan soldan topladıkları çapulcuları, suçluları zorla askere kaydettiriyor, ruslar köylerden topladıkları askerleri zincire vurarak götürüyordu.

ideolojinin ikinci yararı yetenek havuzunun genişlemesidir. eskiden komutan ve subay pozisyonları yeteneklerine bakılmaksızın aristokratların hakimiyetindeyken artık tamamen liyakatle dağıtılır hale gelmiştir. yani kendini kanıtlayan herkes sınırsız bir şekilde basamakları atlayabiliyordu. bunun en büyük örneği napolyon olsa da onunla sınırlı değildir. avrupa'nın bin yıllık tarihinde görülmemiş sayıda yetenekli komutan bu 15 yıllık kısacık dönemde fransa'dan çıkmıştır. sonuç: bütün avrupa'nın işgali.

ideoloji zamanla geri kalmış ulusların gelişmiş uluslarla arayı kapatmak için başvurdukları bir yöntem haline gelmiştir. fin, macar, balkan ve son olarak türk milliyetçiliği hep bu model üzerine kurulmuştur. toplumda büyük bir sinerji yaratan bu girişimle cehaletin kökü kazınmış, dogmacılıkla mücadele edilmiş , eğitim ve sağlık reformları hızla yapılabilir olmuştur. mesela taşra taşra gezen idealist öğretmen figürü bu dönemde ortaya çıkmıştır. alın size düşük maliyetle kalkınma.

ikinci dünya savaşından sonra kalkınmaya dayanan pozitif milliyetçilik yerini reaksiyoner milliyetçiliğe bırakmıştır. kısaca buna popülizm diyoruz. bütün sorunları "ulusun doğal düşmanları"nda gören, soyutlayıcı bir anlayış. günümüzde neredeyse bütün dünya gittikçe kangren haline gelen bu tür bir milliyetçiliğin pençesi altında.
devamını gör...

pide kuyruğu.
ilginç mi, anlamsız mı, orijinal mi, komik mi.. bilemedim .d
devamını gör...

şibumi isimli kitabı tek kelime ile enfes olan yazar.bir kitabındaki soygun planının gerçek hayatta uygulandığı söylenir.şibumi isimli kitabın sansürsüz versiyonunu bulmak neredeyse imkansızdır.istanbulda falan yaşayan yazar arkadaşlar bir ara sahaflara falan gittiklerinde sorarlarsa çok memnun olurum.
devamını gör...

her gördüğümde "ben kalender meşrebim"şarkısını aklıma getiren yazar.
devamını gör...

21 yaşına geldim hala evin en küçüğü olduğum için ekmek almaya beni gönderiyorlar.
devamını gör...

reklamda oluyordu ama? dedirten durumdur.
devamını gör...

11 tane yapalım da altyapıda futbolcu yetiştiririz.
devamını gör...

hayat kalitesini artırır kesinlikle. günde en az 2 saat kazanır yoldan. onun dışında erken kalkmak zorunda kalmadığı için daha sağlıklı bi uyku çeker. kıskandım azıcık.
devamını gör...

yemek, uyumak ve çıplak dolaşmamak için insanın yapmak zorunda olduğu şeyler ürkütücüydü. ben de yatakta kalıp içiyordum. içtiğin zaman dünya yine ordaydı, kaybolmuyordu ama boğazına sarılmıyordu en azından.

charles bukowski
devamını gör...

biri bana "ben seni arkadaşım olarak hayatımda görmeyi isterim" demişti. ben de "benim yeterince arkadaşım var sağol canım" demiştim.
devamını gör...

hiçbir şeye şaşırmamak ,duygularını içinde yaşamak ve tek olduğunu bilmek.
devamını gör...

kardeşlerin birbirlerinden ebeveynlerini ya da eşyaları kıskanma durumudur. genelde büyük ve kardeş doğana kadar tek olan çocuk yaşar kıskançlığı, evdeki sarsılmaz hakimiyeti sona ermiş, bunu paylaşmak zorunda kalmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kokuşmuş dünyada hala umut olduğuna inandıran yazarlardır. var olsunlar hep.
devamını gör...

özet: bankalar arası para transferine günün 24 saati imkan tanıyan uygulama. yani artık saat 17'den sonra dahi saniyeler içinde eft/havale yapabileceğiz. şu an için 50 tl ile sınırlı fakat bu miktar zamanla artırılacak.

--- alıntı ---

tcmb'den yapılan açıklamada, "türkiye cumhuriyet merkez bankası (tcmb) bünyesinde geliştirilen yeni nesil 7/24 anlık perakende ödeme uygulaması fonların anlık ve sürekli transferi (fast) sistemi, bankalarla sürdürülen pilot testlerin tamamlanmasının ardından, 8 ocak 2021 (bugün) itibarıyla kullanıma açılmıştır" denildi ve şu bilgiler verildi:

"fast sistemi ile birlikte, elektronik ödemelerin sisteme kayıtlı türkiye cumhuriyeti kimlik numarası (tckn), telefon numarası ve e-posta adresi ile kolay ve pratik bir şekilde başlatılmasını sağlayan kolay adresleme sistemi de kullanıma sunuldu.

--- alıntı ---

kaynak: bundle.app/bsZjor4K
devamını gör...

bu düşüncede bakıldığında neredeyse tüm nickaltlarının boş kalmasını sağlayabiliriz. nickaltlarına özgürlük!!
devamını gör...

fyodor mihailoviç dostoyevski'nin 1866 yılında yayımlanan şaheseri. romanın kahramanı raskolnikov, kendisini napolyon ile kıyaslar ve şu soruyu sorar; “niçin bir kenti kuşatıp halkını topa tutmak daha saygın bir biçim sayılıyor, işte bunu bir türlü anlayamıyorum.” aradan geçen 150 yıldır bu sorunun cevabı bulunamamış olacak ki; şehirlerin bombalanması basit birer “balistik sorun” olarak kalırken, bu duruma karşı yükselen tepkiler, anayasal düzene karşı işlenen suç muamelesi görebiliyor. kitaplığımın her daim baş köşesinde kalacak bir kitap.
devamını gör...

masallarla kadın arketipine ait mitler konu alınır. kitapta en etkileyici yer şirin bir kadının asla büyümeyen, kandırılmaya müsait bir çocuk olduğu saptamasıdır. o yüzden kadınlara kendi vahşi doğalarını kabul etmeleri ve ortaya çıkarmalarını söyler. kurt denilen kadının özgün doğasıdır ve bu da vahşidir. ancak binlerce yıllık yazalı ya da sözlü kurallar ve yasalarla boyun eğdirilen kadın bu özünü unutmuştur. tekrar o damarı bulup beslemek gereklidir.

her kadının hatta erkeklerin de okuması gereken küçük masalardan oluşan harika ötesi bir kitap.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim