ateistlerin zeka seviyesi
yeni mikserlerimiz sözlüğe hayırlı olsun. yalnız son mikserlik denemelerini tatmin edici düzeyde bulmuyorum.
bir kere işin içinde zeka yok. naiflik yok. hedef kitlenin damarına basabilecek ve onu harekete geçmeye zorlayacak donanım ve ince görüş eksik.
hal böyle olunca sözlüğe fikir tartışması anlamında bir şey katamıyorlar.
bu sebeple kızılnelson'u pamuklara sarıp saklamamız lazım. dandun mikser modelleri hiç çekilmiyor.
bir kere işin içinde zeka yok. naiflik yok. hedef kitlenin damarına basabilecek ve onu harekete geçmeye zorlayacak donanım ve ince görüş eksik.
hal böyle olunca sözlüğe fikir tartışması anlamında bir şey katamıyorlar.
bu sebeple kızılnelson'u pamuklara sarıp saklamamız lazım. dandun mikser modelleri hiç çekilmiyor.
devamını gör...
zahid bizi tan eyleme
68 kuşağının en sıkı sloganı olmuş nefes.
dönemin şartlarını düşününce ince ayarlar veriyormuş her bir satırı ile. erkan oğur - ismail hakkı yorumu şahanedir.
dönemin şartlarını düşününce ince ayarlar veriyormuş her bir satırı ile. erkan oğur - ismail hakkı yorumu şahanedir.
devamını gör...
sözlüğün eski günleri
eskiye özlem sadece sözlükte değil hayatın her anında var aga. bugün dünü özlüyorsun yarında bugünü özleyeceksin.
yazar alımını durdurmanın faydalı olacağını zannetmiyorum, arada ayrık otlar hep vardı her zamanda olacak. sen az ama öz olsun diyorsun mesela başkası da kalabalık olsun yeni yüzler görelim diyor.
herkesi aynı anda memnun etmek diye bir şey yok, çok bariz kötü niyetliler var tek tük onları ayıkla tam gaz devam bence.
yazar alımını durdurmanın faydalı olacağını zannetmiyorum, arada ayrık otlar hep vardı her zamanda olacak. sen az ama öz olsun diyorsun mesela başkası da kalabalık olsun yeni yüzler görelim diyor.
herkesi aynı anda memnun etmek diye bir şey yok, çok bariz kötü niyetliler var tek tük onları ayıkla tam gaz devam bence.
devamını gör...
yoğurda reçel eklemek
(bkz: yoğurda vişneli reçel eklemek) gece yarısı yenilebilecek en güzel keyif verici şeylerden biri.
devamını gör...
kitap alıntıları
gladyo adeta canlı ve çocukluğumuzun meşhur çizgi filmi voltran gibi farklı farklı gövdelerin ortak hedef için birleşerek hareket ettiği bir organizma gibi. bu organizmanın etkili kollarını tekrar anlatmakta fayda var : güvenlik bürokrasisinin içindeki ayak... siyasi ayak... ekonomi ayağı... medya ayağı... psikolojik harp açısından etkili olan sivil toplum ayağı...
gladyo operasyon türkiye
ceyhun bozkurt.
gladyo operasyon türkiye
ceyhun bozkurt.
devamını gör...
madalya müracaatları
psikoloji alanında
varoluşsal kaygılar: #316178
spotlight effect: #765489
çocuk istismarı: #145072
erik erikson: #134603
bağlanma teorisi: #95243
sahte anne deneyi: #76084
freud'un psikoanalitik kuramı: #191311
tüketim psikolojisi: #540866
etkileşimli kitap okuma: #399532
edimsel koşullanma: #226009
kitap/ yazar
daha: #164147
gözlerimi kaparım vazifemi yaparım: #163641
az (kitap): #33555
ilk öğretmenim: #913495
magic shop: #56488
alemdağ'da var bir yılan: #447277
rıfat ılgaz: #463706
feminizm herkes içindir: #414481
en iyi türk yazar: #638832
film
do-ga-ni: #62343
züğürt ağa: #201480
split: #327464
bilgi
dna: #90055
smeraldo: #47790
mağara alegorisi: #263995
küresel eşitsizlik: #203038
müzik
kim taehyung: #219600
jeon jungkook: #220629
winter bear: #742212
tarih (bilgi)
27 mayıs 1960 darbesi: #400253
11 kasım 1938 cumhurbaşkanlığı seçimi: #400164
dilde sadeleşme çabaları: #400138
cadı avı: #329556
tanzimat dönemi'nde moda: #328639
varoluşsal kaygılar: #316178
spotlight effect: #765489
çocuk istismarı: #145072
erik erikson: #134603
bağlanma teorisi: #95243
sahte anne deneyi: #76084
freud'un psikoanalitik kuramı: #191311
tüketim psikolojisi: #540866
etkileşimli kitap okuma: #399532
edimsel koşullanma: #226009
kitap/ yazar
daha: #164147
gözlerimi kaparım vazifemi yaparım: #163641
az (kitap): #33555
ilk öğretmenim: #913495
magic shop: #56488
alemdağ'da var bir yılan: #447277
rıfat ılgaz: #463706
feminizm herkes içindir: #414481
en iyi türk yazar: #638832
film
do-ga-ni: #62343
züğürt ağa: #201480
split: #327464
bilgi
dna: #90055
smeraldo: #47790
mağara alegorisi: #263995
küresel eşitsizlik: #203038
müzik
kim taehyung: #219600
jeon jungkook: #220629
winter bear: #742212
tarih (bilgi)
27 mayıs 1960 darbesi: #400253
11 kasım 1938 cumhurbaşkanlığı seçimi: #400164
dilde sadeleşme çabaları: #400138
cadı avı: #329556
tanzimat dönemi'nde moda: #328639
devamını gör...
herr holz
adminler niye atmıyorsunuz bu adamı illa sözlük olarak komple davalık olmamız mı lazım adam açıkca suç işliyor
devamını gör...
cehennemi yaratıp merhametten bahsetme komikliği
cehennem sebep değil, sonuçtur.
"ihtiyar" (irade kavramının genel manası) dediğimiz kavram insanları diğer canlılardan ayıran en büyük ve en asil özelliktir. bu özellik melekuti bir özellik te olabilir, şeytani bir özellik te olabilir.
zulmün yada merhametin değerlendirilmesi, "adalet" mekanizmasının işidir. cennet yada cehennem kavramı adalet mekanizmasının sonucudur. merhamet mekanizmasının işlevi dışındadır.
islam zulmü üçe ayırmıştır;
1) kişinin kendine ettiği zulüm.
bu zulüm teraziye konan zulümdür. merhamet mekanizması bu zulümde işler.
2)kişinin başkasına ettiği zulüm.
bu zulüm, zulme uğrayanın affedip afetmemesi ile bağışlanır yada cezalandırılır. adalet mekanizması bu zulümde işler.
3)kişinin allah a ettiği zulüm(haşa).
bu zulüm şirk koşmak, yaradanı reddetmek gibi suçların sonucudur. eğer kişi tövbe ederse allah çok bağışlayandır. eğer kişi tövbe etmez ise allah çok adildir. (hem adalet, hem merhamet mekanizması çalışır.)
"ihtiyar" (irade kavramının genel manası) dediğimiz kavram insanları diğer canlılardan ayıran en büyük ve en asil özelliktir. bu özellik melekuti bir özellik te olabilir, şeytani bir özellik te olabilir.
zulmün yada merhametin değerlendirilmesi, "adalet" mekanizmasının işidir. cennet yada cehennem kavramı adalet mekanizmasının sonucudur. merhamet mekanizmasının işlevi dışındadır.
islam zulmü üçe ayırmıştır;
1) kişinin kendine ettiği zulüm.
bu zulüm teraziye konan zulümdür. merhamet mekanizması bu zulümde işler.
2)kişinin başkasına ettiği zulüm.
bu zulüm, zulme uğrayanın affedip afetmemesi ile bağışlanır yada cezalandırılır. adalet mekanizması bu zulümde işler.
3)kişinin allah a ettiği zulüm(haşa).
bu zulüm şirk koşmak, yaradanı reddetmek gibi suçların sonucudur. eğer kişi tövbe ederse allah çok bağışlayandır. eğer kişi tövbe etmez ise allah çok adildir. (hem adalet, hem merhamet mekanizması çalışır.)
devamını gör...
felsefenin amacı soru sormak mı yoksa çözüm bulmak mı sorunsalı
cevabı varsa felsefe diyebilir miyiz? şüpheden doğan düşünce felsefenin tanımı. ben şüphe üzerine düşünce diyorum. feldefeden kastınız bir ideoloji veya ideal değil, düşünmekse, cevabı olmayan üzerine düşünmek daha değerlidir.
devamını gör...
türkiye'nin en güzel kadını
türkan şoray, her zaman kazanır dostum.
devamını gör...
başkent şehir merkezindeki 6 hastanenin kapatılması
hiç memnun olmadığım bir projenin devamı. bir tek dolmuş ile 15 dakikada ulaşabildiğimiz tüm hastaneler, arada vasıta değiştirerek 2 - 2,5 saatte ulaşabileceğimiz yerlere taşındı. gece acil bir durum olsa dünya kadar taksi parası anlamına da geliyor tabi bu.
allah sizin elinize düşürmesin insanları.
edit: diğer garabet de okulların dağ başlarına atılması. altında arabası olan, her imkâna sahip vekiller, iş adamları falan, ulaşımın rahat olduğu şehir içinde takılsın, sabahın 8'inde derse yetişmesi gereken, toplu taşımalarda sürünen gariban gençler, sabahın köründe yollara dökülsün. bravo!
allah sizin elinize düşürmesin insanları.
edit: diğer garabet de okulların dağ başlarına atılması. altında arabası olan, her imkâna sahip vekiller, iş adamları falan, ulaşımın rahat olduğu şehir içinde takılsın, sabahın 8'inde derse yetişmesi gereken, toplu taşımalarda sürünen gariban gençler, sabahın köründe yollara dökülsün. bravo!
devamını gör...
çocuk sahibi olmamak için sebepler
anne-baba adayları hala çocuksa, belli bir eğitim seviyesinde değillerse çocuk sahibi olmamaları gerekir. çocuğa ekonomik özgürlük veremeyeceklerse, iyi bir hayat koşulu sağlayamayacaklarsa da çocuk sahibi olmamaları gerekir. eğitimli, refah düzeyi yüksek kesim ya tek çocuk yapar ya hiç çocuk yapmazken, orta kesimin 3 cocugu orta kesime +3 nüfus yazar.
ne hakkınız var kardeşim insanların hayatıyla oynamaya?
ne hakkınız var kardeşim insanların hayatıyla oynamaya?
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
çirkinleşmek
bir olayı anlatırken savunurken haddinizi aştığınız oldu mu? kesin farketmediniz bir anda köpürdüğünüz. üstelik size göre çok haklısınız, bu uğurda ne yaparsanız yapın en haklı sizsiniz. o an karşıdan hamle geldi yaşasın daha da çok hırçınlaşabilirsiniz.
çünkü her zaman en haklı biziz..
ağzınızda ne varsa çıkardığınız ortaya. bir ayna olsa karşınızda bu ben miyim deyip çeki düzen verecek frenleyeceksiniz kendinizi. çünkü herkes aynaya baktığında güzel görünmek ister.

kim bu ayna'nın karşındaki bağıran, çağıran ağzında küfürler savuran. üslubu yok, çamura yatmış bir yandan sana fırlatmış. karşındaki değil be savaştığın, içindekine sahip çıkamıyorsun. tüm kötücülleri dışarı çıkarıp ona buna bulaştırmak derdin. mikrop saçıyor senin içindeki dalgacı, herkes'ten nefret eden, ego'sunu dizginleyemeyen küçük canavar. önce seni yuttu şimdi av'ı peşinde.
neden nefret'i tercih ettin?
sevgi'yi istediğin zamanlardaki masum haline yapılan ihanetler çok canını yaktı. beni yaktı sen de, siz de yanın derdiyse mesele, açmadan ağzını bir düşünmelisin, indirmeye çalıştığın belki bir masum canıdır.
çirkinlikte sevgi gibi bulaşıcı. bağırana önce ağlayarak tepki verirsin, ürperirsin. sonra gaddarlaşır sende bağırmaya başlarsın. güzelliklere olan inancını kaybettiğinde tüm teslimiyetin çirkinliklere olacak. iyi düşün... güzel düşün.. bekle .. sen iyiysen senin dünyanda bir şeyler değişmek zorunda. olacak, olacak...
bir olayı anlatırken savunurken haddinizi aştığınız oldu mu? kesin farketmediniz bir anda köpürdüğünüz. üstelik size göre çok haklısınız, bu uğurda ne yaparsanız yapın en haklı sizsiniz. o an karşıdan hamle geldi yaşasın daha da çok hırçınlaşabilirsiniz.
çünkü her zaman en haklı biziz..
ağzınızda ne varsa çıkardığınız ortaya. bir ayna olsa karşınızda bu ben miyim deyip çeki düzen verecek frenleyeceksiniz kendinizi. çünkü herkes aynaya baktığında güzel görünmek ister.

kim bu ayna'nın karşındaki bağıran, çağıran ağzında küfürler savuran. üslubu yok, çamura yatmış bir yandan sana fırlatmış. karşındaki değil be savaştığın, içindekine sahip çıkamıyorsun. tüm kötücülleri dışarı çıkarıp ona buna bulaştırmak derdin. mikrop saçıyor senin içindeki dalgacı, herkes'ten nefret eden, ego'sunu dizginleyemeyen küçük canavar. önce seni yuttu şimdi av'ı peşinde.
neden nefret'i tercih ettin?
sevgi'yi istediğin zamanlardaki masum haline yapılan ihanetler çok canını yaktı. beni yaktı sen de, siz de yanın derdiyse mesele, açmadan ağzını bir düşünmelisin, indirmeye çalıştığın belki bir masum canıdır.
çirkinlikte sevgi gibi bulaşıcı. bağırana önce ağlayarak tepki verirsin, ürperirsin. sonra gaddarlaşır sende bağırmaya başlarsın. güzelliklere olan inancını kaybettiğinde tüm teslimiyetin çirkinliklere olacak. iyi düşün... güzel düşün.. bekle .. sen iyiysen senin dünyanda bir şeyler değişmek zorunda. olacak, olacak...
devamını gör...
gündemi takip etmemek
türkiye şartlarında imkansızla eşdeğerdir.
devamını gör...
yeşilçam filmleri ile büyümek
bizler insanları her şeye rağmen sevmeyi ayşecik filmlerinden, ailenin değerini münir özkul ve adile naşit ikilisinden, dede minnoşluğunu hulisi kentmen’den, arkadaşlığı, dostluğu zeki alasya-metin akpınar’dan öğrendik. aşkı da ihaneti de kadir inanır-türkan şoray’da gördük.
kemal sunal filmlerinin çoğu aslında acı bir ülke gerçeğini çarpmış yüzümüze, biz gülüp geçmişiz.
yeşilçamdan aldığım tat bir başkaydı ve sanırım hep öyle kalacak.
t. izlediklerimizin istemesek bile sosyal öğrenme yolu ile az ya da çok kişiliğimize etki etmesi olayı. *
kemal sunal filmlerinin çoğu aslında acı bir ülke gerçeğini çarpmış yüzümüze, biz gülüp geçmişiz.
yeşilçamdan aldığım tat bir başkaydı ve sanırım hep öyle kalacak.
t. izlediklerimizin istemesek bile sosyal öğrenme yolu ile az ya da çok kişiliğimize etki etmesi olayı. *
devamını gör...
hdp'ye oy veren vatandaş
yasal olup olmadığından emin olmadığım partiye oy veren vatandaştır. bu belirsizliğin nedeni hdp'nin neliği değil, mevcut adalet sisteminde neyin adil olup olmadığının son derece muğlak oluşudur. bu da iktidarın müthiş pragmatist oluşu ve prensipliliğin zerresini taşımamasından kaynaklı. riayet edilen bir anayasa yok, sürekli kendi açığını kapatan yeni kanunlarla ben neye terör örgütü neye milli diyeceğimi şaşırdım. dün 15 temmuz'un finansörü dedikleri bugün kurtarıcımız rolünü üstleniyor. dün kardeşiz hepimiz megri megri dedikleri insanlar bugün terörist vs vs. bu ülkede 5 sene önce darbe girişiminde bulunuldu. angola falan seviyesinde sosyokültürel olarak ülke.
herkesin aynı düşüncede olduğu bir ülke/bir dünya olabilecek en sıkıcı ve en patolojik şey; ancak eğer biz başa geçen adamın kendi devletini sevip sevmediğine bile inanamıyor güvenemiyorsak sorun var demektir.
herkesin aynı düşüncede olduğu bir ülke/bir dünya olabilecek en sıkıcı ve en patolojik şey; ancak eğer biz başa geçen adamın kendi devletini sevip sevmediğine bile inanamıyor güvenemiyorsak sorun var demektir.
devamını gör...
ağlarken neyin var demeyip mutlu olunca kızan anne
günlerce ağlasam -işlerimi aksatmadığım sürece- 'neyin var?' demez.
biraz mutlu olayım, bir şeye güleyim o anı zehir eder çatar. kendi halime ya da kardeşlerimle dans edeyim gelir hemen 'ayranın kabarmasın, rahat dur, kudurdun bunları da kendine benzetme!' diye kızar.
e benim annem niye hiç sevinmezsin? evladını mutlu görmeye katlanamaz. ben bu kadını anlamlandıramıyorum. istiyor ki herkes kendisi gibi olsun. maalesef narsisistik annesi olan her kız çocuğu bunu yaşıyor. doç. dr. şafak nakajima'nın bu makalesini görene kadar bilmezdim ne ile mücadele ettiğimi...
şimdi onun inadına daha şen kahkahalarım, baktım ki sınır oluyor nefesim kesilene kadar dans ediyorum.
işte o makale... annesinden yana talihsiz hissedenlere ilham olması için paylaşmak istedim.
doç. dr. şafak nakajima
anne zihnimizde, koşulsuz sevgiyle özdeşleştirebileceğimiz yegâne kişidir.
kim olursak olalım, ne yaparsak yapalım, yaşamın fırtınalarından bizi koruyacak, ruh üşümelerimizi ısıtacak kucaktır anne.
bir kız çocuğunun başına gelebilecek en büyük talihsizliklerden birisi, narsisistik yani kendine âşık bir annenin kızı olmaktır.
maalesef narsisistik annelerin kızları ne koşulsuz sevgiyi, ne de güvenli anne kucağını tanır.
bir ömür boyu o sevgiyi tadacağını ve o kucağın kendisine açılacağını umarak, pervane gibi döner annesinin etrafında.
her kötü muameleyi, her dışlanmayı, her ayrımcılığı, her hakareti sineye çeker.
narsisistik anne benmerkezci, samimiyetsiz, yargılayıcı, çıkarları için yalan söylemeye ve gerçekleri çarpıtmaya eğilimli, inatçı, bencil ve soğuktur.
dünya onun etrafında döner.
çocuklarının ihtiyaçlarını, duygularını ve seçimlerini kontrol ve manipüle eder; bunu yapamadığı zamansa cezalandırır.
çocukları arasında ayrımcılık yapar, evde kamplar, düşmanlıklar yaratır.
kızının babasıyla güçlü bağlar kurmasını kıskanır.
eşini ve erkek çocuklarını kızından uzak tutmak, düşman etmek için elinden geleni yapar; çünkü kızıyla rekabet içindedir.
kız çocuğu böyle bir rekabeti aklına bile getiremediğinden, erkek kardeşinden gördüğü kötü muameleye akıl erdiremez.
kız çocuklarının anneyle ilişkisi, oğullardan farklıdır.
kızlar genellikle anneleriyle daha fazla zaman geçirir ve onu rol modeli olarak görürler.
narsisistik anne kızının eğitim ve fiziksel gereksinimlerine duyarlı ve özverili olabilir ama onu duygusal olarak yalnız bırakır.
kızının duygularını paylaştığı her durumda, kendi duygularından bahsederek onu susturur; konu dönüp dolaşıp yine anneye gelir.
kızının başına bir talihsizlik geldiğinde bile, onun için öncelikli mesele kızının ne hissettiği değil, yaşanan olaydan kendisinin nasıl etkilendiğidir.
narsisistik anne kızına hem bir tehdit hem de kendi egosunun bir uzantısı olarak bakar.
evin içinde izole ederken bir yandan da ağır eleştiri ve yönlendirmeleriyle kızını, kendi olmak istediği biçime sokmaya çalışır.
“iyiliği için” neyi sevdiğini veya istediğini, anne belirler.
kızının istediği beden ölçülerine sahip olmaması, beklediği tarzda giyinmemesi, ‘’yanlış’’ erkek arkadaş, eş ya da meslek seçimi gibi durumların cezası, hakaret, lakap takma gibi sözel saldırganlıktan, dışlama, yok sayma ve tüm bağları kesmeye kadar uzanabilir.
narsisistik annenin etrafa göstermek istediği ''mükemmel aile'' imajı, kızının duygularından daha önemlidir!
annemin, yaşamımla ilgili yaptığım bir seçimi onaylamayarak bana, ‘’senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor!’’ deyişini, üzerinden geçen on yıllardan sonra bile hala, tüylerim ürpererek hatırlıyorum.
kız, kendi istek ve beklentilerini feda etmekle, annesinin sevgisini kaybetmek arasında bir seçim yapmak durumunda bırakılır.
gerçek benliği önce annesi, sonra kendisi tarafından reddedilir.
sonuç, gerçek benliğinin sevilemez olduğu inancına dayanan içsel utançtır.
kendi annesi onu sevip kabul etmediğine göre, o nasıl iyi ve sevilebilir bir insan olabilir!
narsisistik annenin kızına yönelik bencil, soğuk, katı ve saldırgan tutumu, kızının çocuklarına bile uzanabilir.
narsisistik anne, oğluna da farklı biçimlerde zarar verir.
ona, eşiyle sağlıklı bir bağ kurmasını sağlayacak temel değerleri öğretmez; zaten oğlunun eşi, bir başka rakibidir.
oğluyla duygusal ensest yaşar; onu yüceltir, kimseyle paylaşmak istemez.
oğlunu kızına karşı bir tehdit aracı olarak kullanır; kışkırtır, biler ve saldırtır.
baba genellikle iyi niyetli ama pasiftir.
annenin manipülasyonlarına, saldırılarına ve hasedine karşı kızını koruyamaz.
sürekli eleştiri, utandırma ve dışlama, kız çocuğunun öz güvenini erken yaşlardan itibaren kemirmeye başlar.
kendi duygularına ve dürtülerine güvenemez.
annesinin hiçbir zaman memnun olmamasının, kötü hissetmesinin ve hastalanmasının kendi suçu olduğuna inanır.
ciddi duygusal, fiziksel istismar veya ihmal durumlarında ise, var olma hakkının olmadığını, annesine yük olduğunu ve asla doğmamış olması gerektiğini düşünebilir.
narsisistik anneler kızlarının hayatlarını kontrol altına almak için onların tüm mahremiyetini ihlal eder, kendilerine ait özel alan bırakmaz.
narsisistik annenin kızında açtığı yaraların iyileşmesi çok zordur.
mizacı güçlü değilse, baba yeterince destek olmuyorsa, kendini savunmayı, kendi gücüne güvenmeyi öğrenmesi hiç kolay olmaz.
bu tür annelerin, kızları için empati duymadıklarını unutmamak önemlidir.
annenin acımasız sesi, zamanla kızının içsel eleştirmenine dönüşür.
annesinin olmadığı yerde bile onu eleştiren, aşağılayan, utandıran, mutlu olmasını engelleyen bir iç ses vardır beyninde…
ve karmaşık iyileşme yolculuğu da zaten, bu iç sesin farkına varmak ve onu susturmakla başlar.
ikinci adım, kendisini annesinden ayıran sınırları belirlemektir.
kendisine öncelik vermeyi ve hak ettiği alanı açmayı öğrenmelidir.
nefes alabilmek ve kendini yeniden inşa edebilmek için bazı durumlarda anneden tamamen uzaklaşması gerekebilir.
tüm bunlar zor değişimlerdir; acı verir, kanatır; zaman ve emek gerektirir.
sonuçsa, yaşamda ilk kez narsisistik anneyi gerçek anlamda hayal kırıklığına uğratmak ama hem kendi benliğini ve hem de gelecek kuşakları kurtarmaktır."
biraz mutlu olayım, bir şeye güleyim o anı zehir eder çatar. kendi halime ya da kardeşlerimle dans edeyim gelir hemen 'ayranın kabarmasın, rahat dur, kudurdun bunları da kendine benzetme!' diye kızar.
e benim annem niye hiç sevinmezsin? evladını mutlu görmeye katlanamaz. ben bu kadını anlamlandıramıyorum. istiyor ki herkes kendisi gibi olsun. maalesef narsisistik annesi olan her kız çocuğu bunu yaşıyor. doç. dr. şafak nakajima'nın bu makalesini görene kadar bilmezdim ne ile mücadele ettiğimi...
şimdi onun inadına daha şen kahkahalarım, baktım ki sınır oluyor nefesim kesilene kadar dans ediyorum.
işte o makale... annesinden yana talihsiz hissedenlere ilham olması için paylaşmak istedim.
doç. dr. şafak nakajima
anne zihnimizde, koşulsuz sevgiyle özdeşleştirebileceğimiz yegâne kişidir.
kim olursak olalım, ne yaparsak yapalım, yaşamın fırtınalarından bizi koruyacak, ruh üşümelerimizi ısıtacak kucaktır anne.
bir kız çocuğunun başına gelebilecek en büyük talihsizliklerden birisi, narsisistik yani kendine âşık bir annenin kızı olmaktır.
maalesef narsisistik annelerin kızları ne koşulsuz sevgiyi, ne de güvenli anne kucağını tanır.
bir ömür boyu o sevgiyi tadacağını ve o kucağın kendisine açılacağını umarak, pervane gibi döner annesinin etrafında.
her kötü muameleyi, her dışlanmayı, her ayrımcılığı, her hakareti sineye çeker.
narsisistik anne benmerkezci, samimiyetsiz, yargılayıcı, çıkarları için yalan söylemeye ve gerçekleri çarpıtmaya eğilimli, inatçı, bencil ve soğuktur.
dünya onun etrafında döner.
çocuklarının ihtiyaçlarını, duygularını ve seçimlerini kontrol ve manipüle eder; bunu yapamadığı zamansa cezalandırır.
çocukları arasında ayrımcılık yapar, evde kamplar, düşmanlıklar yaratır.
kızının babasıyla güçlü bağlar kurmasını kıskanır.
eşini ve erkek çocuklarını kızından uzak tutmak, düşman etmek için elinden geleni yapar; çünkü kızıyla rekabet içindedir.
kız çocuğu böyle bir rekabeti aklına bile getiremediğinden, erkek kardeşinden gördüğü kötü muameleye akıl erdiremez.
kız çocuklarının anneyle ilişkisi, oğullardan farklıdır.
kızlar genellikle anneleriyle daha fazla zaman geçirir ve onu rol modeli olarak görürler.
narsisistik anne kızının eğitim ve fiziksel gereksinimlerine duyarlı ve özverili olabilir ama onu duygusal olarak yalnız bırakır.
kızının duygularını paylaştığı her durumda, kendi duygularından bahsederek onu susturur; konu dönüp dolaşıp yine anneye gelir.
kızının başına bir talihsizlik geldiğinde bile, onun için öncelikli mesele kızının ne hissettiği değil, yaşanan olaydan kendisinin nasıl etkilendiğidir.
narsisistik anne kızına hem bir tehdit hem de kendi egosunun bir uzantısı olarak bakar.
evin içinde izole ederken bir yandan da ağır eleştiri ve yönlendirmeleriyle kızını, kendi olmak istediği biçime sokmaya çalışır.
“iyiliği için” neyi sevdiğini veya istediğini, anne belirler.
kızının istediği beden ölçülerine sahip olmaması, beklediği tarzda giyinmemesi, ‘’yanlış’’ erkek arkadaş, eş ya da meslek seçimi gibi durumların cezası, hakaret, lakap takma gibi sözel saldırganlıktan, dışlama, yok sayma ve tüm bağları kesmeye kadar uzanabilir.
narsisistik annenin etrafa göstermek istediği ''mükemmel aile'' imajı, kızının duygularından daha önemlidir!
annemin, yaşamımla ilgili yaptığım bir seçimi onaylamayarak bana, ‘’senin mutluluğun beni ilgilendirmiyor!’’ deyişini, üzerinden geçen on yıllardan sonra bile hala, tüylerim ürpererek hatırlıyorum.
kız, kendi istek ve beklentilerini feda etmekle, annesinin sevgisini kaybetmek arasında bir seçim yapmak durumunda bırakılır.
gerçek benliği önce annesi, sonra kendisi tarafından reddedilir.
sonuç, gerçek benliğinin sevilemez olduğu inancına dayanan içsel utançtır.
kendi annesi onu sevip kabul etmediğine göre, o nasıl iyi ve sevilebilir bir insan olabilir!
narsisistik annenin kızına yönelik bencil, soğuk, katı ve saldırgan tutumu, kızının çocuklarına bile uzanabilir.
narsisistik anne, oğluna da farklı biçimlerde zarar verir.
ona, eşiyle sağlıklı bir bağ kurmasını sağlayacak temel değerleri öğretmez; zaten oğlunun eşi, bir başka rakibidir.
oğluyla duygusal ensest yaşar; onu yüceltir, kimseyle paylaşmak istemez.
oğlunu kızına karşı bir tehdit aracı olarak kullanır; kışkırtır, biler ve saldırtır.
baba genellikle iyi niyetli ama pasiftir.
annenin manipülasyonlarına, saldırılarına ve hasedine karşı kızını koruyamaz.
sürekli eleştiri, utandırma ve dışlama, kız çocuğunun öz güvenini erken yaşlardan itibaren kemirmeye başlar.
kendi duygularına ve dürtülerine güvenemez.
annesinin hiçbir zaman memnun olmamasının, kötü hissetmesinin ve hastalanmasının kendi suçu olduğuna inanır.
ciddi duygusal, fiziksel istismar veya ihmal durumlarında ise, var olma hakkının olmadığını, annesine yük olduğunu ve asla doğmamış olması gerektiğini düşünebilir.
narsisistik anneler kızlarının hayatlarını kontrol altına almak için onların tüm mahremiyetini ihlal eder, kendilerine ait özel alan bırakmaz.
narsisistik annenin kızında açtığı yaraların iyileşmesi çok zordur.
mizacı güçlü değilse, baba yeterince destek olmuyorsa, kendini savunmayı, kendi gücüne güvenmeyi öğrenmesi hiç kolay olmaz.
bu tür annelerin, kızları için empati duymadıklarını unutmamak önemlidir.
annenin acımasız sesi, zamanla kızının içsel eleştirmenine dönüşür.
annesinin olmadığı yerde bile onu eleştiren, aşağılayan, utandıran, mutlu olmasını engelleyen bir iç ses vardır beyninde…
ve karmaşık iyileşme yolculuğu da zaten, bu iç sesin farkına varmak ve onu susturmakla başlar.
ikinci adım, kendisini annesinden ayıran sınırları belirlemektir.
kendisine öncelik vermeyi ve hak ettiği alanı açmayı öğrenmelidir.
nefes alabilmek ve kendini yeniden inşa edebilmek için bazı durumlarda anneden tamamen uzaklaşması gerekebilir.
tüm bunlar zor değişimlerdir; acı verir, kanatır; zaman ve emek gerektirir.
sonuçsa, yaşamda ilk kez narsisistik anneyi gerçek anlamda hayal kırıklığına uğratmak ama hem kendi benliğini ve hem de gelecek kuşakları kurtarmaktır."
devamını gör...
stardoll
2004 yılında çıkan kısaca bebek tasarlama, alışveriş yapma, ev dekor etme oyunu. 10-12 yaşlarımdayken büyük bir keyif alarak oynardım hatta ilk kez stardoll'da kontör ile (o zamanlar kontör vardı) vip olmuştum. fazlasıyla bağımlılık yapıyordu, zaten ortaokuldan arkadaşlarımın da vardı hesapları, birlikte oynuyorduk.
geçenlerde aklıma geldi bir bakayım dedim, oyun hala duruyor, benim hesap da duruyor :') ah benim çocukluğumu boş yere çalan oyunum...
geçenlerde aklıma geldi bir bakayım dedim, oyun hala duruyor, benim hesap da duruyor :') ah benim çocukluğumu boş yere çalan oyunum...
devamını gör...
güzel kadın olmanın dezavantajları
dezavantajlı gruplar konusunda yetkin ve etkin biri olmama rağmen bu grubun dezavantajlarına ömrüm boyunca hakim olamayacağım beni biraz üzdü. 3 saniye falan, çirkin olmanın dezavantajlarını biliyorum onunla arayı kapatırız herhalde.*
devamını gör...
ipek ongun
bir genç kızın gizli defteri serisini 90'larda doğmuş olan kız evlatların okuması farzdı. teoman'ın müziği bırakması gibi ipek ablamız da seriyi birkaç kere bitirdiğini söyleyip yeniden yazdı. okuma bilincimiz olmadığı için dümdüz okuduğumuzu düşünüyorum bütün seriyi. okuma bilincim oluşunca kardeşimin kitaplığında görüp biraz baktım da çocuğum olsa asla okutmam. ana karakter serra pısırık, ailesi ne dese yapan, şekilci, hayali bile olmayan bir insan. dümdüz bir hayatı var. ne hayalleri ne hedefleri var. üniversiteye gitmesi gerekiyor gidiyor, iş bulması gerekiyor buluyor, evlenmesi gerekiyor evleniyor. insan değil adeta robot. hiçbir şeyi sorgulamıyor, kimseye danışmadan hiçbir karar almıyor. sinir oldum.
devamını gör...