kelime olarak ön deyiş anlamındadır. mukaddimenin kardeşidir.

antik yunan tiyatrosunda tragedyaların başında monolog olarak veya koro tarafından okunan tek soluklu bilgilendirme yazılarıdır.
yıkıma yakın bir noktada başlatılan öykünün, eylem ve zaman birliği çerçevesinde sonuçlanmasını sağlamak adına, sahnelenecek olayların öncesindeki zaman hakkında bilgi veren açılış bölümüdür.

çağdaş tiyatroda ise, oyunun anlamı ve amacı üzerine bilgiler veren giriş bölümüdür.

romeo ve juliet'in modern prolog metni;
hikayemizin geçtiği güzel verona şehrinde, iki aile arasında uzun süredir devam eden bir nefret yeni bir şiddete dönüşüyor ve vatandaşlar, vatandaşlarının kanıyla ellerini lekeliyor. bu düşman ailelerin iki şanssız çocuğu sevgili olur ve intihar eder. talihsiz ölümleri, ebeveynlerinin kan davasına son verir. önümüzdeki iki saat boyunca, çocukların ölümlerinden başka hiçbir şeyin durduramayacağı mahkum aşklarının ve ebeveynlerinin öfkesinin hikayesini izleyeceğiz.
devamını gör...

sözlüğün görünümünün şak diye değişmesiyle beliren durum. dedemin tanımlarını okuyamıyorum lan.
devamını gör...

ter kokusu.
devamını gör...

sigarayı tersten yakmak.
devamını gör...

kimi zaman "damlaya damlaya göl olur" mekaniği ile bardağı taşırarak oluşan eşiktir.

farkına, olay gerçekleşince varılır.

bir anda bütün detaylar; olaylar, hisler, gizli kalanlar, o an düşünül(e)meyenler vs hepsi, kafada ampul yanarcasına, belirir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

at üzerinde atatürk heykeli fotoğrafı paylaşılacaksa eğer, bir samsun'lu en hasını paylaşır. diğer şehirdekiler gelip önünde fotoğraf çektirebilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

arkadaş versen bir dert vermesen bir dert. burda kimin ne amacı olacak allah aşkına :). bu arada bana seri oy verenler çok mutlu ediyorsunuz canlarım benim.
devamını gör...

avrupa’nın 3 maymunu oynadığı katliam. olan halka oldu her zamanki gibi
devamını gör...

“hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan.”
devamını gör...

akp'nin salda gölünü imara açması sonucu mahvolmuş güzelim göldür. bu bıyıklarını sevdiklerim adeta doğal güzelliklere tepki olarak doğmuşlar. reziller.

link
devamını gör...

modern dünyanın yan etkilerinden yalnızca biridir.
devamını gör...

seveni kadar sevmeyeni de olan turkiye cumhuriyeti’nin kurucu kadrosunun lideri. genis (uzun degil belki ama genis, en basitinden 39 yasindan devlet kurmus. tabiki tek basina yaptigi bir is degil ama bu yasta boyle bir olaya liderlik etmek, sevin yada sevmeyin takdir edilecek bir olay. neyse bu konu bambaska uzun bir aciklama ister) ve maceralarla(!) dolu bir hayat yasamistir. tum imkanlarina ragmen bu imkanlari kendine servet kurmak icin degil ilkesi ve ulkusu ugrunda tasarruf etmistir. cok uzun yazmak gerek ama simdilik bunlarla iktifa edicem.
devamını gör...

endülüs romanlarıyla ortaya çıkan bir müzik ve dans türü diyebiliriz. ortaya çıkışı aslında pek çok kültürün bir araya gelişi ile olmuş. 9. ve 14.yüzyıllar arası kuzeybatı hindistan'dan ispanya'ya göç eden romanlar, tahta kastanyet ve tef gibi enstrümanlarla ile geliyorlar. bu kültür ispanya'daki seferad yahudilerinin kültürü ile seneler boyu iç içe geçince bu şahane kültür ortaya çıkıyor. yükseliş dönemi de 18-19.yy'da yaşanıyor.
flamenkonun pek çok makamında söylenen şarkılara "cante" adı veriliyor. bu makamlar 4/4'lük yahut 12'lik ritime sahip oluyorlar. makamlara göre şarkıların içerikleri değişiyor. örneğin 12'lik siguiriyas palosu aşk acısı, ölüm acısı gibi konuları işler. 4/4'lük tangos palosu ise aşk,sevgi gibi temaları daha coşkulu ve keyifli işler.
dans eden erkeklere bailaor, kadınlara ise bailaora adı verilir.
dansta topuk ve ayak ucu çivili ayakkabılar kullanılır ki teknik ayak hareketlerinde ritim ayaklar ile çıkarılabilsin.
müzisyenlerin yanında ritim "compas" tutan kişiler olur. dansçılar şarkıya göre değil bu ritme göre dans ederler.
flamenko şarkı örneği için: buradan
flamenko dans örneği için: buradan

türkiye'nin başarılı flamenko dansçıları olarak eren ergene ve rasime öktem'i, başarılı flamenko gitaristleri de ceyhun güneş, doruk okuyucu ve burak altuni'yi örnek gösterebiliriz.

hocam diye söylemiyorum ama eren ergene ispanya çıkışlı olmayan en iyi flamenko kareograf ve dansçılarından biridir.*))
devamını gör...

gözlerim sende parmaklarım burda. merak etme annecim.
devamını gör...

kolumdaki karasinekle günaydın diyoruz
hava loş ve nemli olduğu için sinek kardeş ağır çekimdeki gibi hareket ediyor.
hatta, hiç kıpırdayası yok.
bana poz veriyor.
utanmasa selfi çekilelim diyecek.
güneşsiz, bulutların on metre tepemizde olduğu bir gün daha.
güneş ve kavurucu sıcak mı
yağmur, sis ve ılık hava mı evla
bilemedim.
gönlünüze göre bir gün diliyorum.
dileği sinek üstüne aldı, gitti gününü yaşamaya
bende gideyim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

türk sineması'nın medar-ı iftihârı'dır, ''bir zamanlar anadolu'da.''
bir kahraman yoktur bu filmde her karaktere girip, hikâyede hissedebilirsiniz kendinizi. her karakterin ayrı bir derdi vardır.
hayatın ta kendisidir bu film. diyaloglarındaki doğallık, film değilmiş de gizli bir kamerayla, hayatın bir akışı çekilmiş gibi haz verir insana. her karesiyle, bozkırın resmini çekmiştir bize, bozkırın durağan hayatlarını getirmiştir yanıbaşımıza.
usta yönetmen nuri bilge ceylan'a cannes film festivali'nde grand prix (jüri büyük) ödülünü getirmiş, dünyada ses uyandırmıştır.


'fakat bundan sadece yüzyıl sonra bile arap ne sen, ne ben, ne savcı, ne komiser... yani şairin dediği gibi gene yıllar geçecek ve geride benden bir iz kalmayacak yorgun ruhumu karanlık ve soğuk kuşatacak.'
devamını gör...

üçüncü göz her daim iyidir. daha tarafsızdır. daha yalın anlatır. daha farklı yönleri görür. sevse de hayran olsa da onu bunu bırakın at gözlüğü taksada, kahraman dediğiniz karakterin etrafından dönen tüm dönme dolaplara daha net ve temiz odaklanır. hal böyle olunca da hikâye onların gözünden bambaşka şekilde anlatılır. daha insanidir. kutsiyet masallarından ziyade sevgi ve hayranlığın biçimlendirdiği gözlemler bütünü çıkar karşınıza. hah işte patraklos dediğiniz karakterin durduğu yer böyle bir yer. o yüzden de bambaşka bir anlatı ve bambaşka bir bakış açısıyla okuyorsunuz bu mitolojik hikâyeyi. netice de savaş arkadaş bu. yıkım bir şekilde. ölüm, açlık, sefalet, tutsaklık barındırıyor! her ne kadar kılıçlar, mızraklar meydanlarda parıldasa da üzerine öyküler, şarkılar yazılsa da lanetli bir şey. işte bu laneti kahramanların durduğu yerden görmeniz zor. görseniz bile daha gölgeli. olaya patraklos'un baktığı yerden baktığınızda tüm bunları daha net görüyorsunuz.

mitolojik hikayeler anlatmak ve onları okumak her daim keyiflidir. hele anlatıcı özgün bir bakış açısına sahipse ve farklı bir yol geliştirmişse tadından yenmiyor. tabi evernevergreen'in altını çizdiği akıcılık da cabası. o yüzden okunası bir kitaptır. homeros'a saygımız sonsuz olsa da hikâyeyi birde bu şekilde okumanız size bir şey kaybettirmez. homer abi alınmasın ama ben bu tarz anlatımları daha çok seviyorum *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
13 ağustos 2019. bir zamanlar mutlu bir insandım.
devamını gör...

artık yok :) bırakın dostlar başa bela bu işler.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim