şaka maka normal sözlük’ün keyifli olması
eğleniyormuyuz gençlerrrr ???
şahsım olarak ben baya keyif aldım.
benden sözlüğe tam puan.
şahsım olarak ben baya keyif aldım.
benden sözlüğe tam puan.
devamını gör...
entry şikayet eden yazar
forumsal yada küfürlüyse şikayet ediyorum.arada bende şikayet alıyorum,ne şikayet etmekten ne de şikayet almaktan gocunmuyorum;çünkü, hatalarımızı görerek düzelteceğimize inanıyorum.
edit:başlık başıma
edit:başlık başıma
devamını gör...
tyrrell p34
formula 1'de yarışmış tek 6 tekerlekli araçtır..
muhtemelen üstündeki kaplamasına bakmadan direk modelini ve hangi takıma ait olabileceğini ayırt edebileceğiniz tek araçtır.. formula 1'e böyle uçuk, radikal bir tasarım daha önce hiç gelmemiştir sanırım..

1958-1998 yılları arasında formula 1'de yarışmış tyrrell racing team tarafından 1975 yılında tanıtılmış ve 1976 sezonunda yarışmaya başlamıştır.. derek gardner tarafından tasarlanmıştır.. öndeki 4 tekerden yönlendirme ve arkadaki kocaman tekerleri sayesinde oldukça başarı elde etmiş ve bu durum diğer takımların da ilgisini çekmiş, 6 tekerli tasarımlar yapmalarına sebep olmuştur..

6 teker tasarımının amacı, ön kanattan gelen havayı ön tekerlerin etkisinden kurtararak arka kanada kusursuz bir şekilde iletmekti.. kanat sınırlamaları sebebiyle tekerler ön kanattan daha yüksek ve geniş bir boyuta sahipti, bu sebeple tekerler kanattan gelen havayı bozuyordu.. ön tarafta sürücünün ayakları ve pedallar için bir boşluk (yani aracın burnu), frenler, süspansiyon ve direksiyon sistemi konunca tekerlekler kanadın dışına taşıyordu ve aerodinamiyi bozuyordu.. bunun çözümü olarak ön tekerleri (10 inç) küçültme fikri doğmuştu.. böylece ön kanattan gelen hava tekerlere gelmeyecek üstünden geçip arka kanada geçecekti.. ama burada bir sıkıntı vardı.. tekerin küçülmesi, yerle daha az temas alanı demekti.. bu da virajlarda yol tutuşun azalması anlamına geliyordu.. peki bu nasıl çözülecekti..? işte p34 bu şekilde doğdu.. neden ön tarafa bir çift teker daha koymuyoruz..? böylece ön taraftaki temas yüzeyini artırmış oluruz.. bu sorunda çözüldü.. peki yönlendirme..? bu sorun da bellcrank adı verilen hareketin yönünü değiştirebilen bir hareket aktarma prensibi üzerinden çözülür.. (aşağıda ki resimden döndürme prensini anlaşılabilir..)


ilk yarışı 1976 ispanya gp'dir.. oldukça iyi bir performans sergiler.. 2 pilotlarından biri aracı iyi bulur ama diğerinin hoşuna gitmez..
aynı yıl 3 yarış sonraki isveç gp'sinde birinci olur! evet, bu araç bir formula 1 yarışını da kazanmıştır.. hem de 1. ve 2. sırayı alarak yarışı domine etmişlerdir.. pilotlardan jody scheckter, 6 tekerlekli bir araçta yarış kazanan ilk ve tek formula 1 pilotu olarak formula 1 tarihine de geçmiştir.. araç düzlüklerde ve keskin olmayan uzun virajlarda oldukça iyi performans göstermektedir.. ama eski pistlerde, yol durumunun kötü, engebeli veya oldukça değişken olduğu pistlerde öndeki küçük tekerlerin hepsinden eşit performans alınamıyordu.. çünkü öndeki 4 tekerden biri bir engebeden geçse diğerleri geçmiyordu, bu da yol tutuşu önemli ölçüde azaltıyordu..

jody scheckter yarış kazanmış olmasına rağmen 6 teker fikrini hiç beğenmedi ve takımı bıraktı..
1977 sezonu için tasarımda değişiklikler yapıldı ama aracın boyutları ve ağırlığı artmıştı.. bunun sonuçları hiç iyi olmadı.. frenleme performansı ve virajlardaki performansı kötüleşmişti.. takım suçu dönemin lastik tedarikçisi olan goodyear'a attı.. normalden küçük lastikler taktıkları için goodyear'ın küçük lastik işini beceremediklerini iddia ettiler.. sezonun sonuna doğru ön süspansiyonda büyütme işlemi yapmak istediler ama bu da asıl konsept fikrinin tamamen dışına çıkmaya, yani ana fikir olan ön tekerleri gizlemek yerine ön tekerleri kanadın dışına çıkarmaya sebep oldu..

1978 tyrrell yeni aracını tanıttı ve bu araç 4 tekerliydi.. tyrrell patronu ken tyrrell "6 tekerlek defterini kapattık, eminim bu araçlar güzel bir koleksiyon parçası olacaklar" dedi.. yarış kazandıkları araç dışındaki tüm araçlar satıldı..
1976 ve 1977 yılları olmak üzere 2 sezon yarışmıştır.. toplam 30 yarışta 1 yarış galibiyeti, 14 podyum görmüştür..
formula 1'e renk katan bir araçtı.. güzel bir denemeydi.. herkes tarafından tanınan bilinen ve iz bırakan bir araçtı.. günümüzde yabancı ülkelerdeki yerel klasik araç yarışlarında ve müzelerde görülebilir..

p34 formula 1'deki tek 6 tekerlekli araç değildi, ama yarışan tek 6 tekerlekli araçtı.. ferrari*, williams* gibi takımlar da 6 tekerlekli araçlar yapmışlardır ama onların fazladan 2 tekeri aracın önünde değil arkasındaydı.. 1983 yılında formula 1'de 4 tekerden fazlasını kullanmak yasaklandı..

monaco'da bir turu
muhtemelen üstündeki kaplamasına bakmadan direk modelini ve hangi takıma ait olabileceğini ayırt edebileceğiniz tek araçtır.. formula 1'e böyle uçuk, radikal bir tasarım daha önce hiç gelmemiştir sanırım..

1958-1998 yılları arasında formula 1'de yarışmış tyrrell racing team tarafından 1975 yılında tanıtılmış ve 1976 sezonunda yarışmaya başlamıştır.. derek gardner tarafından tasarlanmıştır.. öndeki 4 tekerden yönlendirme ve arkadaki kocaman tekerleri sayesinde oldukça başarı elde etmiş ve bu durum diğer takımların da ilgisini çekmiş, 6 tekerli tasarımlar yapmalarına sebep olmuştur..

6 teker tasarımının amacı, ön kanattan gelen havayı ön tekerlerin etkisinden kurtararak arka kanada kusursuz bir şekilde iletmekti.. kanat sınırlamaları sebebiyle tekerler ön kanattan daha yüksek ve geniş bir boyuta sahipti, bu sebeple tekerler kanattan gelen havayı bozuyordu.. ön tarafta sürücünün ayakları ve pedallar için bir boşluk (yani aracın burnu), frenler, süspansiyon ve direksiyon sistemi konunca tekerlekler kanadın dışına taşıyordu ve aerodinamiyi bozuyordu.. bunun çözümü olarak ön tekerleri (10 inç) küçültme fikri doğmuştu.. böylece ön kanattan gelen hava tekerlere gelmeyecek üstünden geçip arka kanada geçecekti.. ama burada bir sıkıntı vardı.. tekerin küçülmesi, yerle daha az temas alanı demekti.. bu da virajlarda yol tutuşun azalması anlamına geliyordu.. peki bu nasıl çözülecekti..? işte p34 bu şekilde doğdu.. neden ön tarafa bir çift teker daha koymuyoruz..? böylece ön taraftaki temas yüzeyini artırmış oluruz.. bu sorunda çözüldü.. peki yönlendirme..? bu sorun da bellcrank adı verilen hareketin yönünü değiştirebilen bir hareket aktarma prensibi üzerinden çözülür.. (aşağıda ki resimden döndürme prensini anlaşılabilir..)


ilk yarışı 1976 ispanya gp'dir.. oldukça iyi bir performans sergiler.. 2 pilotlarından biri aracı iyi bulur ama diğerinin hoşuna gitmez..
aynı yıl 3 yarış sonraki isveç gp'sinde birinci olur! evet, bu araç bir formula 1 yarışını da kazanmıştır.. hem de 1. ve 2. sırayı alarak yarışı domine etmişlerdir.. pilotlardan jody scheckter, 6 tekerlekli bir araçta yarış kazanan ilk ve tek formula 1 pilotu olarak formula 1 tarihine de geçmiştir.. araç düzlüklerde ve keskin olmayan uzun virajlarda oldukça iyi performans göstermektedir.. ama eski pistlerde, yol durumunun kötü, engebeli veya oldukça değişken olduğu pistlerde öndeki küçük tekerlerin hepsinden eşit performans alınamıyordu.. çünkü öndeki 4 tekerden biri bir engebeden geçse diğerleri geçmiyordu, bu da yol tutuşu önemli ölçüde azaltıyordu..

jody scheckter yarış kazanmış olmasına rağmen 6 teker fikrini hiç beğenmedi ve takımı bıraktı..
1977 sezonu için tasarımda değişiklikler yapıldı ama aracın boyutları ve ağırlığı artmıştı.. bunun sonuçları hiç iyi olmadı.. frenleme performansı ve virajlardaki performansı kötüleşmişti.. takım suçu dönemin lastik tedarikçisi olan goodyear'a attı.. normalden küçük lastikler taktıkları için goodyear'ın küçük lastik işini beceremediklerini iddia ettiler.. sezonun sonuna doğru ön süspansiyonda büyütme işlemi yapmak istediler ama bu da asıl konsept fikrinin tamamen dışına çıkmaya, yani ana fikir olan ön tekerleri gizlemek yerine ön tekerleri kanadın dışına çıkarmaya sebep oldu..

1978 tyrrell yeni aracını tanıttı ve bu araç 4 tekerliydi.. tyrrell patronu ken tyrrell "6 tekerlek defterini kapattık, eminim bu araçlar güzel bir koleksiyon parçası olacaklar" dedi.. yarış kazandıkları araç dışındaki tüm araçlar satıldı..
1976 ve 1977 yılları olmak üzere 2 sezon yarışmıştır.. toplam 30 yarışta 1 yarış galibiyeti, 14 podyum görmüştür..
formula 1'e renk katan bir araçtı.. güzel bir denemeydi.. herkes tarafından tanınan bilinen ve iz bırakan bir araçtı.. günümüzde yabancı ülkelerdeki yerel klasik araç yarışlarında ve müzelerde görülebilir..
p34 formula 1'deki tek 6 tekerlekli araç değildi, ama yarışan tek 6 tekerlekli araçtı.. ferrari*, williams* gibi takımlar da 6 tekerlekli araçlar yapmışlardır ama onların fazladan 2 tekeri aracın önünde değil arkasındaydı.. 1983 yılında formula 1'de 4 tekerden fazlasını kullanmak yasaklandı..

monaco'da bir turu
devamını gör...
yazarların fakirlik tanımları
hastalık, taşınma, acil ihtiyaçlar için kenarda bir miktar paran yoksa fakirsindir. öyle ay sonunu iyi denk getiriyorum falan demekle olmuyor. aylık gelirinin dişe dokunur bir oranını kenara ayıramıyorsan fakirsindir.
hele hele (bkz: tüik) aldatmaları ile hiç açıklanmaz. ülkenin yarısından çoğu fakirdir. istediğin zaman nutella almakla, yıllık 2 hafta tatil yapmakla içinden çıkılmaz.
hele hele (bkz: tüik) aldatmaları ile hiç açıklanmaz. ülkenin yarısından çoğu fakirdir. istediğin zaman nutella almakla, yıllık 2 hafta tatil yapmakla içinden çıkılmaz.
devamını gör...
online terapi
yüzyüze olanı gibi hiçbir şeye yaramayan aynı b.kun laciverti*
t:boş para masrafı mesleğin online olanı.
t:boş para masrafı mesleğin online olanı.
devamını gör...
düş yakamdan şeytan
amerikan rüyası... herkesin bir şekilde, kıyısından köşesinden de olsa, en azından belki bir kere, belki öylesine bir düş olarak, belki dandik amerikan filmlerinden birinde manhattan silüeti önünde yaşanan romantizme tav olarak, ya da atalarının köleliğinin üzerine basarak yükselen, boyunlarında nedensizce öldürülen atalarının mesuliyeti yerine ağır altın zincirler taşıyan siyahi bir şarkıcının klibini izlerken, yani işte bir şekilde aklına düşmüştür bu rüya.
peki gerek var mıdır bu özenti dolu hayranlığa? ya da bu hayranlık sahici midir? amerika dediğimiz ülke - yani eğer orda yaşamakta olan ve manasızca katledilen kızılderilileri saymazsak- 600 yıllık bir tarih. amerikalıların anlatmaya çalıştığı gibi oraya avrupa’dan göç edip bildiğimiz amerika’yı kuranlar da maceraperest insanlar değil, tutunamayanlar. yani amerika dev bir kaybedenler kulübü.
donald ray pollock bize bu muhteşem kitapta amerika’nın gerçek halini anlatıyor. tersine bir amerikan rüyası. dindarlığı sapkınlık derecesine taşıyanlar, dindarlığı kendi kirli amaçları için kullananlar, her durumda suçun bir türlüsüne bulaşanlar, tecavüz, hırsızlık, cinayet, pedofili, rüşvet ve daha nice kirlilik.
kitabı okuyup kapağını kapatınca avuçlarınızın terlemiş olduğunu ve içinizi bir sıkıntının kapladığını hissedeceksiniz.
kitabı bitirince filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. etkileyici bir film olmasının yanı sıra filmdeki anlatıcının sesi size hiç yabancı gelmeyecek. “ cast” akıp bitene kadar bekleyin mutlaka.
peki gerek var mıdır bu özenti dolu hayranlığa? ya da bu hayranlık sahici midir? amerika dediğimiz ülke - yani eğer orda yaşamakta olan ve manasızca katledilen kızılderilileri saymazsak- 600 yıllık bir tarih. amerikalıların anlatmaya çalıştığı gibi oraya avrupa’dan göç edip bildiğimiz amerika’yı kuranlar da maceraperest insanlar değil, tutunamayanlar. yani amerika dev bir kaybedenler kulübü.
donald ray pollock bize bu muhteşem kitapta amerika’nın gerçek halini anlatıyor. tersine bir amerikan rüyası. dindarlığı sapkınlık derecesine taşıyanlar, dindarlığı kendi kirli amaçları için kullananlar, her durumda suçun bir türlüsüne bulaşanlar, tecavüz, hırsızlık, cinayet, pedofili, rüşvet ve daha nice kirlilik.
kitabı okuyup kapağını kapatınca avuçlarınızın terlemiş olduğunu ve içinizi bir sıkıntının kapladığını hissedeceksiniz.
kitabı bitirince filmini de izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. etkileyici bir film olmasının yanı sıra filmdeki anlatıcının sesi size hiç yabancı gelmeyecek. “ cast” akıp bitene kadar bekleyin mutlaka.
devamını gör...
normal sözlük bayram harçlıklarının hesaplara yatırılması
bana niye 100 karma ödemesi yapıldı sadece. yoldaş adam mı kayırıyorsun?
devamını gör...
manuela
jeneriği oldukça hoş olan unutulmayan dizi.
devamını gör...
hiçbir şey yapmadan durmak
burada insanoğlu'nun bir mesajı var:
-hayata karşı sessiz eylemim bu benim.
-hayata karşı sessiz eylemim bu benim.
devamını gör...
cinler geldi diyerek kızını pencereden atan anne
yazdım yazdım sildim. ne diyeyim şimdi. toprağın bol olsun küçük kardeşim. bizi de affet emi.
devamını gör...
kitap okuyan insanı belli eden detaylar
sahip olduğu bilgiyi kuru kuru vermektense o bilgiyi yorumlayabilmesidir. örneğin fransız ihtilalinin 1789 yılında olduğunu bilmesi kuru bir bilgi iken, fransız ihtilalinin dünyaya etkisi hakkında konuşması sahip olduğu bilgiyi yorumlayabildiğini gösterir.
devamını gör...
gün olur asra bedel
(bkz: cem yayınevi) 'nden 'gün uzar yüzyıl olur' adıyla basılmış efsane bir kitaptır.
devamını gör...
ross geller
friends dizisinin en toksik karakteri*.
komiktir ancak etrafındaki kimseye saygı duymayan, bencil ve zor bir karakterdir.
oğlunun sevmesine rağmen barbie bebek ile oynamasına engel olmasından, rachel ile vegas'ta evlendikten sonra nikah iptalini yaptırmaması ve bunu rachel'a söylememesine kadar, dizi boyunca etrafındakileri düşünmeden kendi istediği olsun diye sürekli uğraşmıştır.
chandler ve joey ona evlerini açtığında evi bir anda ele geçirmesi, hava temizleyicisiyle, sessiz olun işaretleriyle sürekli huzur kaçırması, hava temizleyicinin filtresi için para istemesi, rachel'ın iş yerine gönderdiği abartı hediyeler, kıskançlığından sürekli rachel'ı kontrol etmesi, bebek bakıcılığı kadın işi bir erkek yapamaz demesi* rachel'ın mektubunu okumaması, daha kötüsü okudum diye yalan söylemesi* rachel ile bir kızı karşılaştırması ve yazdığı acımasız şeyler, * rachel'ın ross onaylamıyor diye dövme yaptırmaya korkması, rachel hamile olduğunu söylediğindeki tepkisi, susan ve carol' a karşı davranış şekli, oğlu ben'i gördüğü günlerde sürekli monica yada rachel ile bırakması* anne ve babasına sürekli kendini iyi gösterme çabası * hepsini bir araya koyunca nasıl rezil bir insan olduğu anlaşılıyor aslında, bu daha aklıma gelen vukuatları.
adam öğrencisi ile birlikte oldu yahu, etik değer desen yok, dürüstlük desen yok, yok yani. anca bencillik anca narsistlik.
komiktir ancak etrafındaki kimseye saygı duymayan, bencil ve zor bir karakterdir.
oğlunun sevmesine rağmen barbie bebek ile oynamasına engel olmasından, rachel ile vegas'ta evlendikten sonra nikah iptalini yaptırmaması ve bunu rachel'a söylememesine kadar, dizi boyunca etrafındakileri düşünmeden kendi istediği olsun diye sürekli uğraşmıştır.
chandler ve joey ona evlerini açtığında evi bir anda ele geçirmesi, hava temizleyicisiyle, sessiz olun işaretleriyle sürekli huzur kaçırması, hava temizleyicinin filtresi için para istemesi, rachel'ın iş yerine gönderdiği abartı hediyeler, kıskançlığından sürekli rachel'ı kontrol etmesi, bebek bakıcılığı kadın işi bir erkek yapamaz demesi* rachel'ın mektubunu okumaması, daha kötüsü okudum diye yalan söylemesi* rachel ile bir kızı karşılaştırması ve yazdığı acımasız şeyler, * rachel'ın ross onaylamıyor diye dövme yaptırmaya korkması, rachel hamile olduğunu söylediğindeki tepkisi, susan ve carol' a karşı davranış şekli, oğlu ben'i gördüğü günlerde sürekli monica yada rachel ile bırakması* anne ve babasına sürekli kendini iyi gösterme çabası * hepsini bir araya koyunca nasıl rezil bir insan olduğu anlaşılıyor aslında, bu daha aklıma gelen vukuatları.
adam öğrencisi ile birlikte oldu yahu, etik değer desen yok, dürüstlük desen yok, yok yani. anca bencillik anca narsistlik.
devamını gör...
yay burcu
dobralıkla patavatsızlık arasındaki çizgiyi hiç anlayamayan, iyimser, şanslı, jüpiterin kolladığı neşeli insanların mensup olduğu burç. onlarla her şey yapılır çünkü bir yay burcu insanı yapamazsın sözüyle ateş yutmuş gibi gaza gelir.
devamını gör...
aileye okulu uzattığını söyleme yolları
alıştıra alıştıra söylenmesi gerekir. misal; benim kardeşim üniversiteye başladığı sene annemle babama: 'bizim bölümü 6 yıldan önce bitiren yokmuş, bu okulu 4 yılda bitirmemi beklemeyin' dedi. ebeveynlerini baştan şartladığı için 4 yıllık okulu 6 yılda bitirmesini kimse yadırgayamadı. eğer 4 yılda bitirseydi asıl şoku o zaman yaşardık.
devamını gör...
holy wars...the punishment due
burnunuzu tıkayın, ağzınızı :/ pozisyonuna getirin ve söyleyin:
brother willkill brothaaa spilin blood acrostolandddd
şaka bir yana yapılmış en iyi thrash metal parçasıdır,
brother willkill brothaaa spilin blood acrostolandddd
şaka bir yana yapılmış en iyi thrash metal parçasıdır,
devamını gör...
evişmek
iki şeyi birbiri üzerine getirmek.
bir kaç kişi ile uyuşmak.
çalışıp çabalamak.
hazırlanmak.
toprağın suyu emmesi anlamına da gelir.
son zamanlarda ergenlerin birbirlerine gönderdikleri "zoom'da çok iyi eviştiler" mesajlarından dolayı merak unsuru olmuş bir kelimedir.
bir kaç kişi ile uyuşmak.
çalışıp çabalamak.
hazırlanmak.
toprağın suyu emmesi anlamına da gelir.
son zamanlarda ergenlerin birbirlerine gönderdikleri "zoom'da çok iyi eviştiler" mesajlarından dolayı merak unsuru olmuş bir kelimedir.
devamını gör...
stefan zweig alıntıları
yalnızlık hiç bu kadar çarpıcı açıklanmadı..
insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür,. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız... yalnız..
satranç - stefan zweig
insan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. bekleyip durur insan. hiçbir şey olmaz. insan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür,. hiçbir şey olmaz. insan yalnız kalır. yalnız... yalnız..
satranç - stefan zweig
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
gökhan özen’in jet-ski ile denizde kaybolması.
devamını gör...
üç nokta yerine iki nokta kullanmak
üç nokta olunca anlamı okuyana bırakıyorsun, tek noktada cümle bitiyor. iki nokta koyup konunun sadece benim için devam ettiğini belirtiyorum. en azından ben öyle düşünerek koyuyorum..
devamını gör...