1989 yılında trt'de yayınlanan "iz peşinde" isimli bir polisiye dizide, osman yağmurdereli ve erol taş gibi isimlerle birlikte oynamış olan aktör. başlık sahibi yazarın belirttiği üzere arzum onan ile evlidir. ve gerçekten örnek kabul edilebilecek bir evlilikleri vardır.
devamını gör...

hakli yere olusturulmus soz obegidir. cumartesi gecesi erken mi yatilir? kahve esliginde kitabin icine kafa gomulur, bir film biter baska bir film izlenir. cok daha guzeli sozluge girilir mesela konudan konuya gecis yapilir, baslik acilir, yorum yazilir...
devamını gör...

yetişkin hayatı iğrençtir mottosu ve uykusuzluk sebebiyle birazdan yakacağım, bitmeyen günün son sigarasıdır.

edit: aileden korkacak kadar küçük minnak yazarlarımız; siz içmeyiniz zaten yavyulayım. ciddi diyorum bak kamuspotudur; 18 yaşından küçükler zehirlemeyin kendinizi.
devamını gör...

biz de yanlış olmaz olmuşsa da yanlışlıkla olmuştur.
devamını gör...

kavinsky'nin en bilinen şarkısıdır. 2013 tarihli outrun albümünde yer alır, şarkının drive filminin soundtrack'inde kullanılmasıyla pek çok insan şarkıdan haberdar olmuştur.

albümün kalitesi bir yana dursun, altyapı bakımından outrun'da diğer şarkılar arasından kolayca sıyrılıyor. bu noktada da insanı içine çeken loop'lar yaratmakta oldukça başarılı olan daft punk üyesi guy-manuel de homem-cristo' nun katkısı epey büyük.

tam bir uzun yol şarkısı.

albümün tracklist'i prelude ile başlıyor, ardından blizzard yerine bunu koysalarmış nightcall'ın başındaki "kasedi teybe takma efekti", albümü şarkı sırasını bozmadan dinleyenler için kulağa daha hoş gelen bir deneyim sunardı diye düşünüyorum.
devamını gör...

çok sık karşılaştığım anketördür.

hatta eski eşimle böyle tanışmıştık.
bana 1 dakikanızı alabilir miyim demişti cevap olarak ömrümü alabilirsin demiştim.
tabi mutsuz bir evlilik yaşadık ve boşandık.
devamını gör...

bu şehire aşina olanların bildiği kurallardır.

*kadıköy boğa heykelinde buluşacaksanız asla heykelin yanında durmamalısınız. iki tarafta heykeli gören bir yere geçer ve orada birbirlerini görüp buluşurlar.

*kadıköy, taksim, beşiktaş tarzı insanların kalabalık olduğu yerlerde mutant tipli bir ayakkabı boyacısı size yaklaşıp ayakkabınızı "içinden geldiği için" boyamak istiyorsa boyatmayın. para alana kadar bırakmaz.

*sahilde elinde tavşan olan garip birisini görürseniz uzaklaşın. tavşanı sevdiğiniz için sizden para isteyebilir.

*çok kısa vaktinizi alabilir miyim? diye soran birine asla var demeyin. sizden ya para istiyordur ya da dolaylı yoldan para istiyordur.

*bildiğiniz bir ürünü farklı bir yerden alacaksanız ya da bilmediğiniz bir ürünü yine aşina olmadığınız bir yerden alacaksanız "bu ne kadar?" gibi bir soru sormayın. az çok fiyatını biliyorsanız; "bunun fiyatı şu muydu?" ya da "bu ne kadardı?" gibi bildiğinizi varsayan şekilde sorun. yoksa iki katı fiyatına kitlerler.

*moda sahile giderken 2 bira mı alsam 3 mü? diye düşünmeyin. 3 alın.

*maç günleri olabildiğince yer üstü ulaşımdan uzak durun.

*bir yerde robocop gibi polisler görürseniz orada ya bir olay olmuştur ya da olacaktır ona göre hazırlıklı olun.

*karşıdan karşıya geçerken minibüsçü ve taksilere güvenmeyin. yavaşlamazlar.

*sarı dolmuşlara biner binmez (ilk duraktan biniyorsanız) şoför koltukta yoksa şoför geldiğinde hemen parayı uzatmayın özellikle arkada oturuyorsanız. çünkü öndeki de henüz uzatmamıştır ve uyuz olur. fakat bana ne diyorsanız devam edin.

*otobüse ilk bindiğinizde bir yer boşaldıysa daha siz binerken hemen geçip oraya oturmayın. sizden önce ayakta olanların oturmasını bekleyin. bu aslında çok basit, yazılı olmayan bir görgü kuralı fakat çoğu öküz buna uymaz. siz öküz olmayın.

*dükkanın önünde sığır gibi bağıran gıda işletmelerine girmeyin. hem yemekleri kötüdür hem de çomarlardır.

*kampanya yazan her hangi bir şeyden uzak durun.

*fazla akbili olan var mı? sorusuna kayıtsız kalmayın. yarın sizin ki bitecek. az insan olun.

*minibüse (özellikle sabah) asla ama asla 200 tl vermeyin.

*otobüse at sokmayın. çünkü sığmazlar. binin.

*taksim'e gitmeyin. oranın istanbul ile bir alakası kalmadı.

*galata kulesi ve kız kulesi tamamen overrated'dır. boşuna gitmeyin.

*midyeci ahmet overrated.

*taksiye biniyorsanız kesinlikle ama kesinlikle telefondan harita açın. çünkü asla gidecekleri yeri bilmezler. geçen gün kadıköy'de bir taksici "ortaköy neredeydi? mecidiyeköy'ün altı mı?" dedi. 70 iq'larıyla sizi kandırmaya çalışırlar. bir de asla bilmiyorsanız bile gideceğiniz yeri biliyormuş gibi bir hava takının.

*bilmediğiniz bir yere gidiyorsunuz ve minibüçüye söylediniz. o size hatırlatacağını söyledi diye güvenmeyin. yolculardan birine sorun daha sorumlu hissederler kendilerini. minibüsçüye kaldıysanız da shrek gibi minibüsçüyü delirtene kadar defalarca sorun. geldik mieeeee?

*bir şeyin önünde sıra varsa sosyal medyada popüler olmuştur ve yüzeysel bir yerdir. asla oraya girmeyin. sıraya da girmeyin komik gözüküyor.

*adalarda'ki faytonlara asla binmeyin.

*tanımadığınız insanlara asla güvenmeyin. her bok çıkabilir.

*birisi yolunuzu kesip "yanlış anlama dilenci değilim" ile cümleye giriş yapıyorsa sinyalcidir. bu da dilenci olduğunu gösterir. çelişki dolu insanlarla muhattap olmayın.

*yürürken önünüze bakın malak gibi yürümeyin her yer insan.

*anadolu yakasında e5 yakayı sosyoekonomik olarak bıçak gibi ikiye böler. 500 metrede çevrenizin nasıl değiştiğine şaşırırsınız. gezilecek, gidilecek yerler sahile bakan taraftadır. oturulacak yerlerde tabii ki. paranız yeterse...

*dudullu'ya gitmeyin.

*yağmurlu günlerde kaldırımın yola bakan tarafından yürümeyin.

*kimseyle gereksiz muhabbete girmeyin deli dolu.

*bir deli görürseniz de sizin de deli olduğunuzu ona hissettirin. tırsak durmayın. ağzınıza sıçar.

*arabanız varsa başkasının evinin önüne park etmeyin. olay çıkar.

*kadıköy rıhtım tarafında yemek yemeyin. çok sarhoş değilseniz :)

*gece içtikten sonra ayık 24'e gidebilirsiniz. çorbaları güzeldir. (lokasyon kadıköy)

*karaköy'deki hipster kafelere gitmeyin. bohem adı altında özenti dolu leş gibi bir ortamda bir çay ve tatlıya 50 tl verip götünüze baka baka çıkarsınız.

* her yerden benzin almayın.

*sahilde bisiklet yolundan yürümeyin. üsküdar'dakine bakmayın o göstermelik. orada asla bisiklete binmeyin. hatta üsküdar'a gitmeyin bile bence.

*marmaray'da, sirkeci'de indiyseniz asla merdivenleri kullanmayın. khazad-dumgibi kazmışlar. asansörü kullanın.

*öğleden sonra simit alacaksanız asla "simitler taze geldi, akşam simidi" gibi teranelere inanmayın. yok öyle bir şey.

*kadıköy osmanağa camiinin oradaki durakların arkasında oturmayın. orada hep sapık amcalar oturur.

*aynı şekilde semtin yabancısıysanız haldun taner'in çaprazındaki tuvaletin olduğu parktan geçecekseniz olabildiğince hızlıca geçin. haldun taner yanındaki heykelin yanındaki parkta da oturmayın.

*içip içip sokaklara işemeyin diyecem ama yapacaksınız.
devamını gör...

son 18 yılda mütemadiyen tanık olduğumuz şey. her türlü yanlışlık, haksızlık, tutarsızlık, adaletsizlik ve absürdlük sehven yapılmaktadır.
devamını gör...

yeni sistem şart ve yeni sistem önerim:

döner bıçaklarıyla dalalım abiiiiii.
devamını gör...

pişmanlıktır, bulaşmayın.

uyarımızı yaptığımıza göre tanım da geliyor; hamsterların gece (bize göre gece onlar için sabahlar olmasın) sporuna eşlik eden alet.

kilo alıp neredeyse tavşan boyutuna gelen hamsterımın zayıflayabilmesi ve sırf bu zımbırtıyı takabilmek için kafesini değiştirmiştim. o zaman başıma geleceklerden henüz haberdar değildim.

ışığı kapatır kapatmaz hunharca dönmeye başlıyor, başka odaya koysam da sese takılınca uyumak mümkün olmuyordu. yorulmak da bilmiyordu sıpa, sabaha kadar tıkır tıkır.

sonra ne mi oldu? kendisi zayıfladı, fit bir vücuda kavuştu ve aldığım kafesin telleri arasından kaçabilecek duruma gelir gelmez, terkedilen taraf oldum.

kaçtı psikopat. bir ay sonra aradığını bulamamış olacak ki bir gece aniden çıkıp geldi. ah o ikinci şansı vermeyecektim, 3 gün sonra yine terkedildim ve bir daha haber alamadım kendisinden.

“tülay geri döğğnnnn.”
devamını gör...

sözlüğün instagram tipi tanım beğenme özelliğini bir türlü doğru kullanamıyorum. daha öncede yazmıştım; tanımları okurken birden yanlışlıkla tanım beğeniyorum, geri dönüp bakıyorum felan. buna alıştım zaten fakat birde, bu şekilde beğenmek isteyince de olmuyor bir türlü. inatlaşıp 3-5 kere hırsla tık tık yapıyorum. çoğunlukla olmuyor, sonunda manuel beğeni yapıyorum. bu şekilde kendi kendi cebelleşirken bir şey fark ettim. belki de doğrusu buydu ben geç anladım olayı bilmiyorum. beğenmek istenen tanıma bir kere dokunup, öyle tık tık yapınca sorunsuz çalışıyor özellik. neyse ben bunu içselleştirdim ve bayadır bu şekilde kullanarak beğeni yapıyorum.
-tanıma bir kere bas, tık tık.

salaklık bundan sonra başladı.
instagramda dolaşıyorum, beğeneceğim post'a önce bir kere dokunup, sonra tık tık yapıyorum. 3-5 taneden sonra ben ne yapıyorum diyip fark ettim durumu ama yok, istemsiz bir şekilde, her defasında bunu yapmaya devam ediyorum.

meslek hastalığı gibi, sözlük hastalığı edindim ben de.*
devamını gör...

her gün yapıyorum gereğini de yoruldum artık, her nerdeyse kendileri bulamadım.
devamını gör...

mezopotamya'da anıtsal tapınakların, mısır'da da piramitlerin yapıldığı dönemdi. ilk şehir devletlerinin de başlangıç dönemi.
devamını gör...

akıl, kalp, irade.
devamını gör...

ninja kaplumbağalardakileri saysam yetmez mi hocam, 4'ten 5 yapsak?
devamını gör...

kız yazması dışında kesinlikle katıldığım başlık ve entari

abartı dolu, bariz belli.

ve merak ediyoruz, cidden, düşüyor mu böyle?

edit: an itibariyle 2 yazar düştüğünü doğruladı. tekrar ediyorum; düşüyormuş beyler.

bir de feminist dahil oldu, kadınların başarısını kıskandığımızı düşünen. onu da kendi haline bırakıyoruz.

gelişmeler oldukça editleyeceğim (*: swh)
devamını gör...

son islam halifesi. ressamlık da yapmıştır. babası, padişah abdülaziz'dir. abdülmecid efendi, babası padişah abdülaziz tahttan indirilince daha 7-8 yaşlarındaydı. bu dönemde, abdülhamid himayesinde sarayda eğitim görmüştür. arapça, almanca, fransızca gibi dilleri öğrenmiştir. ressamlığı da öğrenmiştir. abdülmecid efendi'nin padişah olabilmesine daha çok vardı, çünkü kendisinden daha büyük kişiler olduğu için, tabii ilk onlar padişah olacaklardı. bu yüzden de, abdülmecid efendi, kendini sanata adadı. abdülmecid efendi, batı tarzına uygun bir yaşam benimsemişti. köşkünde ailesiyle birlikte "izole" bir şekilde yaşadı, ta ki ikinci meşrutiyet kabul edilene kadar.. bu dönemde kurumlara destekler verdi ve bugün kızılay olarak bildiğimiz hilâl-i ahmer cemiyeti'nin fahri başkanlığını yaptı.

abdülmecid efendi, türk ressamlarının önde gelenlerinden biri haline gelmişti. dönemin ressamlar cemiyetinin de fahri başkanlığını yaptı. yaptığı tablolar, yurt dışında bile büyük ilgiyle karşılandı. müzisyenlik de yapan bu zeki son halife'nin birçok bestesi vardır fakat günümüze çok azı ulaşabilmiştir. fakat biz bugün işin sanat yönüyle değil, daha çok "siyasî" yönüyle ilgileneceğiz. ikinci meşrutiyet kabul edilince, istanbul yönetimine karşı büyük bir ayaklanma yapıldı. tabii bu ayaklanma da, atatürk de vardı. sonuç olarak abdülhamid tahttan indirildi. ve tahta v. mehmed çıktı. v. mehmed'den sonra tahta veliaht yusuf izzeddin efendi gelecekti. fakat yusuf izzeddin efendi, beklenmedik bir şekilde köşkünde ölü olarak bulundu! ölüm sebebinin intihar olduğu düşünülse bile, ittihat ve terakki cemiyetinin onu öldürttüğüne dair iddialar da vardır. daha sonra tahta son sultan vı. mehmed çıktı. veliaht ise abdülmecid efendiydi.

ülkede işgaller başladı, bu sırada görevi ülkeyi bu işgallerden kurtarmak olan kuvâ-yi milliye hareketi, abdülmecid efendi'yi 1920 yılında ankara'ya davet ettiklerinde, o hayır cevabını verdi. atatürk, 1921 yılında, abdülmecid efendi'yi sultan olmaya çağırdı, fakat abdülmecid efendi'nin cevabı, bir kez daha, "hayır"dı! 1922 yılında ise saltanat kaldırıldı. böylelikle abdülmecid efendi, artık "veliaht" değildi. artık sultan olmayan vı. mehmed, vatan hainliği suçundan yargılandı ve türkiye'yi ingiliz zırhlısı ile terketti. (bkz: vahdettin)

böylelikle halifelik boş kaldı. tartışmalar başladı ve ardından seçim yapıldı. abdülmecid efendi halife seçildi. abdülmecid efendi, meclise teşekkür etti, halifeliği tanındı. ve, yıl 1923. cumhuriyet'in ilanı. herkesin aklında bir soru vardı; "cumhuriyet ilan edildiğine göre, hilafet'e ne olacaktı?" türkiye hükumeti ile halife arasında bazı sebeplerden dolayı gerginlikler oluştu. bunun sebebi de, son halifenin, parasının (tahsisatının) artırılmasını talep etmesiydi. ve başka bir sebep daha.. 1924 yılında, halifelik meselesi tartışıldı. bazıları halifeliğin ortadan kaldırılmasını istedi. ve bu kabul edildi. ve bir kanun daha kabul edilmişti: osmanlı hanedanı üyeleri yurt dışına çıkarılacaktı!

abdülmecid efendi sürgün edildi. ve fransa'da vefat etti. abdülmecid efendi, sürgün edildiği zaman, türkiye hükumetin din dışı olduğunu söylemiş, ve islam alemine seslenerek hilafet konusunda bir kez daha karar verilmesini istemiştir. fakat ankara'dan, abdülmecid efendi'nin yaşadığı ülkeye gelen tazyikler sonrası bir daha böyle bir konuşma yapmamıştır.

abdülmecid efendi, islam dünyasından bir cevap alamamıştı. ve kendisini, müziğe, resime ve ibadete adadı. paris'te yaşayan abdülmecid efendi, orda bile, ne olursa olsun osmanlı kurallarını uygulamaya devam etmekteydi. evlenen sultanların nikâhlarını kıydı, kendi tuğrasının yer aldığı vesikalar dağıttı. cuma namazlarını paris'te de kılmaya devam etti. kötü davranan şehzadeleri, hanedandan çıkaracağına dair vesikalar yaptı. hâlâ halife olduğunu söylemeye devam etti.

daha sonra, oğulları, torunları onu terketti ve eşleriyle yalnız kaldı. çok zor zamanlar geçirdi. ve hatıralarını kaleme aldı. abdülmecid efendi, paris'te kalp krizinden dolayı vefat etti. kızının çabalarına rağmen cenazesi türkiye'ye kabul edilmedi. paris camiinde cenazesi 10 yıl bekledi, en son artık cenazeyi burda tutamayacaklarını söylediler ve en sonunda abdülmecid efendi, medine'de defnedildi.

ayrıca şunu da söyleyeyim ki, abdülmecid efendi, osmanlı hanedanının tek ressamıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

son 24 saat içerisinde 27 çaylağın asalet tasdiki tamamlanmış olup sözlüğün ilk statü atlayan yazarları olmuşlardır. aynı şekilde son 24 saat içerisinde 40 tane de çaylak kaydı yapılmıştır. bu verilerle ne yaparsınız bilmiyorum.

edit: bu arada gerçekten tam 24 saattir. 10.01.2021 10:09 ile 11.01.2021 10:09 arasında tam 24 saat vardır.
devamını gör...

kendisi belgelerle konuşur. genellikle sahte belgelerle. en önemli iddiaları arasında mustafa kemal'in yahudi ve ingiliz ajanı olduğu, istiklal harbi'nin düzmeceden ibaret olduğudur. necip fazıl kısakürek ile başlayan mustafa kemal'e itibar suikasti projesinin en önemli dayanaklarından biriydi. bu projedeki belge niteliğindeki tek kaynağı cia eliyle edindiği atatürk düşmanı rıza nur'un yalanlarla dolu hatıratıdır. kendisi ölünce iş vasıfsız mustafa armağan, fatih tezcan gibilere kaldı. "atatürk'ün ruhunu çağırıp konuştum, kendisi çok pişman" demişliği bile vardır meczupun. bu hakiki müslüman vaktiyle ırak'ın işgalini hararetle savunmuş, her akşam tv'de bop projesinin promosyonunu yapmış ve abd'nin taşeronu olmayı gururla savunmuştur. örnek bir siyasal islamcıdır. fesli deli olarak da bilinir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim