ateist kaplumbağa
dedesini tanırdım ateist kaplumbağanın. *
#394813
bir kara kaplumbağasına göre genel kültürü ve mizahı denizleri taşırmış.
öyle taşırmış ki sürümün ve benim yaptığım küçük barajı bile yerle bir etmiş!
olsun varolsun. bir gün kendisi ile oturup tartışmak isterdim. *
#394813
bir kara kaplumbağasına göre genel kültürü ve mizahı denizleri taşırmış.
öyle taşırmış ki sürümün ve benim yaptığım küçük barajı bile yerle bir etmiş!
olsun varolsun. bir gün kendisi ile oturup tartışmak isterdim. *
devamını gör...
insan olun biraz (yazar)
kitaplarını kıskandığım bir başka arkadaşım… fazlasıyla sevecen ve kibar. diğer pozitif yanlarına hemen hemen tüm okurları olarak aşinayızdır zaten…
mutsuz anlarımda şiir seslendirip göndermesini isterim ve çalışmaya devam ederim. bir kaç saat sonra 50/50 ihtimalle o şiir gelmiştir veya gelmemiştir. şiir gönderemedim deyip, mazeretini açıklayacak kadar da ince birisi. diğer ihtimal gerçekleşip, şiir gelmişse apayrı bir mutluluk sebebi sesi.
bak buraya yazarken bile huzurlandım yine örtmenimmm.
söz uçar yazı kalır. işbu sebeple bana vaad etmiş 1 adet içini bolca karaladığın, çizgilerle donattığın kitabı unutma, hohoyt.
ayrıca kitapları elleme, bozmasana estetikliğini güzel insanım.
mutsuz anlarımda şiir seslendirip göndermesini isterim ve çalışmaya devam ederim. bir kaç saat sonra 50/50 ihtimalle o şiir gelmiştir veya gelmemiştir. şiir gönderemedim deyip, mazeretini açıklayacak kadar da ince birisi. diğer ihtimal gerçekleşip, şiir gelmişse apayrı bir mutluluk sebebi sesi.
bak buraya yazarken bile huzurlandım yine örtmenimmm.
söz uçar yazı kalır. işbu sebeple bana vaad etmiş 1 adet içini bolca karaladığın, çizgilerle donattığın kitabı unutma, hohoyt.
ayrıca kitapları elleme, bozmasana estetikliğini güzel insanım.
devamını gör...
recep tayyip erdoğan’ın kızıldere marşından sözler okuması
bir twitter kullanıcısının binali yıldırım'ın 4 yıl önce yaptığı konuşmayı erdoğan'ın yapması sonrasında attığı tweet.
tweet için buradan
videoyu izlemek için
tweet için buradan
videoyu izlemek için
devamını gör...
osmanlı imparatorluğu başlığının açılamaması
sebebini merak ettiğim durum. değerli modlar osmanlı bir imparatorluktur. hatta en tipik imparatorluk örneklerinden biridir ve bu yönü ile hakkında tanımlamalar yapılacaktır. bu başlığı osmanlı devleti başlığı ile birleştiremezsiniz keza osmanoğlu beyliği başlığını da osmanlı devleti başlığı ile birleştiremezsiniz. çünkü bu üçü de bambaşka başlıklardır ve altına bambaşka tanımlar girilecektir.
devamını gör...
çok uzun yazan yazarlar
sözlükte sevdiğim ve çok sevdiğim bazı yazarlar bu başlık altında benim de bu konu üzerinde söylemek isteyeceğim çoğu şeyi harika bir şekilde anlatmışlar ama benim de söyleyeceklerim var ve bunu inadına uzun uzun yazacağım. çünkü uzun yazmak bazı aklı evvellerin sandığı gibi kısacık anlatılacak şeyleri uzun uzun anlatma yetersizliği değildir.
benim de üzerinde durmak istediğim nokta bu. bu eleştiriye birkaç kez denk geldiğim için biraz araştırma yaptım sözlükte. kendimi zorlayarak bazı profilleri okudum ve bu zehirlenmeden kurtulmak için de hemen kütüphaneme koşup birkaç alberto manguel cildi karıştırdım. panzehir olarak alberto manguel üstadı kullandıktan sonra bu tanımı yazmaya karar verdim.
bir iki yazar kısa yazmanın güzelliğini vurgulamak için ernest hemingway’in baby shoes isimli mincik öyküsünü örnek verir ve bu öykü üzerinden hadlerini bilmeden kendilerine pay biçerek kısa yazarak çok şey anlattıklarını iddia ederler. tabii ki bu güruhun üstadın çanlar kimin için çalıyor ve silahlara veda kitaplarından haberleri yoktur.
kısa yazarak çok şey anlattığını iddia eden bu ekibin tanımları genelde şu minvalde oluyor:
başlık: kolera günlerinde aşk
tanım: okumadığım kitaptır
başlık: çilek
tanım: meyvedir
başlık: at
tanım: murattır
başlık: en sevilen sözlük yazarları
tanım: benimdir
kısa yazarak bu kadar çok şey anlatmayın lütfen. gerçekten bu kısacık tanımları okudukça büyük yazarların dev edebi eserlerinden bile soğuyorum. keşke dostoyevski de sizin gibi düşünseydi ve kitabı şöyle yazsaydı:
fakir öğrenci rehinci kadını öldürdü, sonra pişmanlık falan işte.
benim de üzerinde durmak istediğim nokta bu. bu eleştiriye birkaç kez denk geldiğim için biraz araştırma yaptım sözlükte. kendimi zorlayarak bazı profilleri okudum ve bu zehirlenmeden kurtulmak için de hemen kütüphaneme koşup birkaç alberto manguel cildi karıştırdım. panzehir olarak alberto manguel üstadı kullandıktan sonra bu tanımı yazmaya karar verdim.
bir iki yazar kısa yazmanın güzelliğini vurgulamak için ernest hemingway’in baby shoes isimli mincik öyküsünü örnek verir ve bu öykü üzerinden hadlerini bilmeden kendilerine pay biçerek kısa yazarak çok şey anlattıklarını iddia ederler. tabii ki bu güruhun üstadın çanlar kimin için çalıyor ve silahlara veda kitaplarından haberleri yoktur.
kısa yazarak çok şey anlattığını iddia eden bu ekibin tanımları genelde şu minvalde oluyor:
başlık: kolera günlerinde aşk
tanım: okumadığım kitaptır
başlık: çilek
tanım: meyvedir
başlık: at
tanım: murattır
başlık: en sevilen sözlük yazarları
tanım: benimdir
kısa yazarak bu kadar çok şey anlatmayın lütfen. gerçekten bu kısacık tanımları okudukça büyük yazarların dev edebi eserlerinden bile soğuyorum. keşke dostoyevski de sizin gibi düşünseydi ve kitabı şöyle yazsaydı:
fakir öğrenci rehinci kadını öldürdü, sonra pişmanlık falan işte.
devamını gör...
zaman yolculuğu mümkün olsaydı gitmek istenilen zaman dilimi
5 yıl sonra ki hayatımı çok merak ediyorum 5 sene sonrasına giderdim
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
bilmiyorum kelimesini kullanırken çekinmezler
her zaman pozitifler
yardım istemekten utanmazlar
din-dil-ırk gözetmezler
her zaman pozitifler
yardım istemekten utanmazlar
din-dil-ırk gözetmezler
devamını gör...
başlıktan yazarı tahmin etmek
elbette mebus paltosu ve onun şahane gerçek, yaşanmış hikayelerini anlattığı başlıklardır. ilgiyle takipteyiz efenim. bazı mebus paltosu başlıkları şunlardır:
(bkz: evde bağırarak savaş planını anlatan hitler'in biraz sessiz olur musunuz bebek uyuyor diyen komşusu)
(bkz: dünyanın öbür ucuna ışınlanıp aygaz açık kaldı mı ikilemine düşünce tekrar eve ışınlanan insan)
(bkz: meydan savaşında beyler sis atmak yasak denmesine rağmen sis bombası atan yeniçeri askeri)
(bkz: buzul çağına girmemize rağmen mağaranın klimasını açmayan patron)
(bkz: hoşlanılan kızın ilk buluşmada masaya zenginleştirilmiş uranyum koyması)
edit: hehe
(bkz: evde bağırarak savaş planını anlatan hitler'in biraz sessiz olur musunuz bebek uyuyor diyen komşusu)
(bkz: dünyanın öbür ucuna ışınlanıp aygaz açık kaldı mı ikilemine düşünce tekrar eve ışınlanan insan)
(bkz: meydan savaşında beyler sis atmak yasak denmesine rağmen sis bombası atan yeniçeri askeri)
(bkz: buzul çağına girmemize rağmen mağaranın klimasını açmayan patron)
(bkz: hoşlanılan kızın ilk buluşmada masaya zenginleştirilmiş uranyum koyması)
edit: hehe
devamını gör...
dilenci değilim fazla 250 karma puanınız var mı
soruyu görünce normal sözlük ahalisinin bonkörlüğünü göstereceği açık bir talep...
devamını gör...
göz altı morlukları
bende genetik olan bir fizyolojik durum.
devamını gör...
simyacı
"umutsuzluğa teslim olma," dedi simyacı alabildiğine tuhaf, yumuşak bir sesle. "yoksa, yüreğinle konuşmana engel olur."
simyacı
simyacı
devamını gör...
ahiretini kurtarmak için evlenmeyen mü'min
evlenince gıybet meselesi; ne kocanla ne başkası ile gıybet etmek doğru değil zaten akıllı kadın kocası ile gıybet etmez çünkü erkekler çoğu zaman çabuk gaza gelir, kincidir, kendi tarafına laf söyletmez, yani soyle ağzını doldura doldura istediğin arkasından atıp tutamazsın.hele ki ailesi hakkında aman allah korusun. her konuştuğun kişi ya da olayda kendine göre yorumlar bir de senin yorumlarını beğenmez. seni basiretsiz ve yeterince güçlü donanımlı olmamak ya da fazla dominant olmakla suçlar.
evet, bugün kocama kızgınım o yüzden hiç evlilik güzellemesi yapamayacağım. emrolundu evliyiz. "evlenen, imanın yarısını tamamlamış olur, kalan yarısı hakkında ise allah'tan korksun!"
hadis-i şerifi gereği evlenmek islam dininde çok kuvvetli bir sünnettir ve hatta evlilikten kaçınmak kişinin egoizmini, nefsine olan düşkünlüğünü artiracagindan günaha bile sokabilir. ancak bekarlar da zannediyor ki evliler her gün al gülüm.ver gülüm...
evet, bugün kocama kızgınım o yüzden hiç evlilik güzellemesi yapamayacağım. emrolundu evliyiz. "evlenen, imanın yarısını tamamlamış olur, kalan yarısı hakkında ise allah'tan korksun!"
hadis-i şerifi gereği evlenmek islam dininde çok kuvvetli bir sünnettir ve hatta evlilikten kaçınmak kişinin egoizmini, nefsine olan düşkünlüğünü artiracagindan günaha bile sokabilir. ancak bekarlar da zannediyor ki evliler her gün al gülüm.ver gülüm...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
merak ediyorum;
insan, bir gün iki yabancı olacağını bile bile başka bir insanı her şeyi ile tanımak için neden bu kadar çaba sarf eder?
neden bazen hadi dağ dağa kavuşmaz da insan da insana kavuşmaz?
niyedir burnunun dibindeki ile burnunun direğini sızlatan bu kavuşamama halleri?
halbuki matematik problemlerinde a şehrinden bilmem kaç km hız ile çıkan bir aracın b şehrine varmaması görülmüş şey değildir...
neden illa birisini hayatının orta yerine koyar da insan,
aynı yere konulmadığını ve konulmayacağını anlayınca tarifsiz hüzünlere bırakır kendini?
bilir de beceremez hani;
az sevmeyi,
eser miktarda merak etmeyi
ya da ağırdan satmayı kendini...
neden birinin en sevdiği olmaya çalışır?
neden en, en, en... olmak isteriz şu hayatta?
biz çocukken,
en iyi arkadaşımızla kol kola fırından aldığımız sıcak ekmeği, dayanamaz ucundan yemeye başlar, eve gidene kadar da yarısını bitirirdik.
o sıcak ekmeğin köşesi kadar güzel olabilir mi ucundan sevilmek?
hani bir video vardı;
rakuna pamuk şeker veriyorlar, o hep yaptığı gibi, alıştığı gibi yıkamadan yemek istemiyor ve suya atıyor pamuk şekeri. eriyor tabii haliyle, yok oluyor.
rakun anlam veremiyor, arıyor, arıyor, arıyor...*
hatırlamak isteyenler buyursunlar efenim...
zurnanın zırtı:
bir ağaçtan kovulduğu için ağlayan canımın içi koala bir de şu rakun dert sahibi ettiler beni.
karalamam bitti bence, gideyim de kahve yapayım kendime en iyisi *
insan, bir gün iki yabancı olacağını bile bile başka bir insanı her şeyi ile tanımak için neden bu kadar çaba sarf eder?
neden bazen hadi dağ dağa kavuşmaz da insan da insana kavuşmaz?
niyedir burnunun dibindeki ile burnunun direğini sızlatan bu kavuşamama halleri?
halbuki matematik problemlerinde a şehrinden bilmem kaç km hız ile çıkan bir aracın b şehrine varmaması görülmüş şey değildir...
neden illa birisini hayatının orta yerine koyar da insan,
aynı yere konulmadığını ve konulmayacağını anlayınca tarifsiz hüzünlere bırakır kendini?
bilir de beceremez hani;
az sevmeyi,
eser miktarda merak etmeyi
ya da ağırdan satmayı kendini...
neden birinin en sevdiği olmaya çalışır?
neden en, en, en... olmak isteriz şu hayatta?
biz çocukken,
en iyi arkadaşımızla kol kola fırından aldığımız sıcak ekmeği, dayanamaz ucundan yemeye başlar, eve gidene kadar da yarısını bitirirdik.
o sıcak ekmeğin köşesi kadar güzel olabilir mi ucundan sevilmek?
hani bir video vardı;
rakuna pamuk şeker veriyorlar, o hep yaptığı gibi, alıştığı gibi yıkamadan yemek istemiyor ve suya atıyor pamuk şekeri. eriyor tabii haliyle, yok oluyor.
rakun anlam veremiyor, arıyor, arıyor, arıyor...*
hatırlamak isteyenler buyursunlar efenim...
zurnanın zırtı:
bir ağaçtan kovulduğu için ağlayan canımın içi koala bir de şu rakun dert sahibi ettiler beni.
karalamam bitti bence, gideyim de kahve yapayım kendime en iyisi *
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
devamını gör...
berbat bir yaşama rağmen bu denli yaşama isteği
yaşama isteği demeyelim de zorunlu yaşama diyelim.
devamını gör...
bildirim geliyor gibi olması ama gelmemesi
ben de şahidim bu olaya. bazen zilin üstünde turuncu bir çizgi belirip geri yok oluyor.
acaba ne anlama geliyor ?
acaba ne anlama geliyor ?
devamını gör...
yazarların kendine yakıştırmadığı bir hareket
insanlara fazla güvenmek ve yerinde tepki vermeyerek daha sonra aşırı şiddetli tepkiler vermektir.
devamını gör...
yazarların asla yapmam dediği bir şey
evlenmem.
cocuk yapmam.
alkol almam.
sigara içmem.
cocuk yapmam.
alkol almam.
sigara içmem.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
heyecanla sırasını bekleyen kafacılara selam olsun. bu stresi ilkokulda aşı sırasında yaşamıştım. bal gibi gidiyor yayın, gözümden yanağıma akan yaşlarlan dinliyorum.*
devamını gör...
