kalbi kırık bir yazarın yapacağı şey. entry falan da girmez.
devamını gör...

valla ben adamın dediğini yapıyorum ve koşuyorum hayallerimin peşinde, hayalimi merak ettiniz biliyorum evet hayalim her gün sofraya eve ekmek götürebilmek. sizi de hayal kırıklığı na ugrattıgim için üzgünüm, hayallerimiz artık bu kadar daha ötesi kalmadı.
devamını gör...

yaz aylarının mükemmel ikilisi.
devamını gör...

yaz dostum
güzel sevmeyene adam denir mi?*****
...
selam almayana yiğit denir mi?
....
altı üstü beş metrelik bez için
...
boşa geçmiş ömre yaşam denir mi?
devamını gör...

tam bela okumalık insan.
ben bela okuyamam diyen de allah layığını versin desin.
bu arada, hiç böyle bir derdim olmadı.
ben karşımda insan bulunca sormasına gerek kalmadan dökülürüm.
bir şey kalmaz eteğimde.
ezcümle:
ya insanı değiştir ya kendini.
hadi bakim think biraz.
bu arada, acılı adana seviyorum diyen de kendi bilir.
devamını gör...

rıza, rıza, rıza, rıza, rıza, rıza, rıza, rıza, rıza, rıza. bunu ayırt etmek niye bu kadar zor?
devamını gör...

tekli doymamış yağlardan zengin bir besindir. yani kalp dostu , iyi kolesterolün can yoldaşı, kötü kolesterolünde baş düşmanıdır. ayrıca meme ve kolon kanserine karşı safları sık tutup kötülere geçit vermemek adına da oldukça azimlidir.
devamını gör...

dinlerken ''imüzik dinliyorum'' ifadesiyle tanımlayamayacağınız albümler yapmış büyük zat. büyük, iri, geniş, sonsuz bir düzlüktür kendisi. bu yüzden dinlerken ''david linç dinliyorum'' diyebilirsiniz.

lykke li'nin vokali eşliğinde piyasaya düşen bonus track ''i am waiting here'' mutlaka deneyimlenmelidir. ilk debut studyo albümü ''crazy clown time'' için herkes ayağa lütfen... ancak bundan daha üstün bir işi vardır ki lynch'in; o da 2013 yılı çıkışlı ''the big dream'' albümüdür. filmlerinde izleyip de bağlandığınız tüm unsurların müziğe dönüştürülüşüne tanık olursunuz bu albümle.

kopuk, hasarlı, delici-kesici, dijital, sıkıntılı, antik ve efkarlı.
devamını gör...

eniştem küçükken üstüme sürdüğü için arabayı saatlerce ağlamıştım.
t: dengesiz insan hareketi.
devamını gör...

size birkaç şey kelam etmek isterim bu konu hakkında... insandan insana ağrısı sızısı değişiyor evet, ayakta atlatan da var, makineye bağlanıp hastaneden geri gelemeyen de...

ben çocukluğumdan bu yana birçok kez hastanelere taşınmış bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımın hiçbir döneminde bu kadar ağrılı, sancılı bir hastalık geçirmedim. ilk başladığı zamanlar "geçecek umarım..." diye düşünürken, bir zamandan sonra *ki daha bu sabah* umarım çıkacak albümümü görebilirim diye ellerimi semaya kaldırdığımı biliyorum, siz siz olun bu hastalığın ciddiyetinin farkına varın.
devamını gör...

konuşsam tesiri yok sussam gönül razı değil gibi komplike bir durumdur.
devamını gör...

şöyle belirteyim.

evde 4 kadın var. bir gün elektrik süpürgesi bozuluyor. aslında tam olarak bozulduğunu iddia edemeyiz, artık görevini yerine getirmiyor, küçük bir toz tanesini bile çekmiyor ruh hastası. yine çok sinirlendirdi beni. sebepsiz geriliyorum, çok sinirleniyorum.

anne süpürgeyi açıyor ve başlıyor şikayetlere. bu ev her şeyi bozuyor diye sürekli şikayet ediyor. tam 4 gün boyunca ihtiyacı oldukça süpürgeyi açıyor ama gerekli verimi alamadığı an kıyameti koparıyor. sonra yeni süpürge almaya karar veriyor ve süpürgeden vazgeçiyor.

en küçük kızı ihtiyacı olunca süpürgeyi açıyor ve bozulmuş olduğuna karar verip bir kenara bırakıyor hemen.

ortanca olan yine bir kez deniyor ve yeni süpürge alma konusunda diğerleri ile aynı görüşü ortaya atıyor.

bir süpürge ve farklı insan davranışlarını o güne kadar sabırla izleyen en büyük kız kalkıyor, süpürgenin borusuna bakıyor, görünür bir şey bulamıyor. torbasını değiştiriyor. sonra motoruna bakıyor. en sonunda borunun içine ince uzun bir sopa sokuyor ve içinden çıkan o pisliği yeni gibi çalışmaya başlamış süpürge ile çekiyor. yani napıyor? çözüm buluyor.

neden bir sorun karşısında 3 kişi aynı şekilde davranıp sadece içlerinden biri sorunu çözmeye yönelik davrandı sizce? çünkü zeki insanlar sorunu çözmeye çalışır. daha az zeki olanlar ise ya cabuk vazgeçer ya da sadece şikayet eder.

o yüzden napcaz? oturup bir bakacağız ailemize. annemiz her şeyden cabuk şikayet eden, bir şeyleri çözmek yerine onu sadece şikayet konusu eden, mızmız, vır vır sürekli şikayet eden biriyse şöyle diyeceğiz. hayır yaaaa ne saçma sapan iddialar bunlar.

yok çoğumuzun anası bu profilin tam tersi ise aaa diyeceğiz evet ya anneler sahiden epey etkiliyor olabilir bu süreci. doğrudur.

ama birbirimizi kandırmaya gerek yok, annelerimiz mutfağa girip 6 saat söylenen ve sorunu büyüten kadınlar. çoğumuzun öyle. oysa yine çoğumuz kendimizi dahi zannediyoruz. bir yerlerde büyük terslik var..
devamını gör...

küfürsüz, özgür, samimi olur umarım.
devamını gör...

ben çok makyaj yapmam, ama cilt tonumu eşitlemesi için kapatıcı ve onun dışında rimmel falan kullanıyorum. bir iki klasik şey. ama maske zaten cildi o kadar havasız bırakıyor ki, uzun süre maske taktıktan sonra bebek olan cildimde belli başlı noktalarda sivilce çıktığını gördüm. o yüzden yüz makyajı diye adlandırılan şeyi yapmıyorum. yine de rimmel kırmızı çizgimiz*

ruj falan zaten tarzım değil de, maskeyle olunca yapışıyor ya çok rahatsız edici.

ama yine de yapan yapar size ne olm niye böyle bi başlık var*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
eylülün ilk yağmuru!
devamını gör...

aynı fikirde olmadığını söyleyen kadın yazarların nickaltına "cahil feminist" tanımı giren, buram buram toksik kırılgan erkeklik sahibi yazar.
(bkz: mesajları engelle)
(bkz: tanımları engelle)

edit: nasibimi almışım ben de, onurdur. seni üzen her kadının alnından öpmek istiyorum.
devamını gör...

millet renkli mahlas icin puan biriktirirken, altın harflerle mahlas istemek pek bi havalı...
devamını gör...

insanların beyin tembelliğini gördükçe her istediğimizi yapabileceğimizi anladık.diyerek herşeyi özetlemiştir.
devamını gör...

kafamın uyuştuğu insan yok.
sanki yalnız yaşamak için doğanlardanım.

bir de sanırım eski kafa evli çiftlerin kafa yapısı var ben de . tek bir kişiyiyi tanıyayim ve onunla da evleneyim. ciddiyim bu konuda. uzun yıllar bekar kalıp hayraniyla evlenen tarkan'in da dedigi gibi "seveceksen ömürlük sev, bir günlük sevme " kanaatindeyim bende.

sanirim bu kafadan cikmam gerekiyor. tahammül etmem gerekiyor tüm insanlığa. yoksa koçişkosunun bir tanesi olmak hangi kızın hayali değil ki * her sabah ekmeğinin üstüne badem sütü kreması sürüp, krema üstüne baş harflerimizi bıçağın ucuyla kazıyıp öyle göndermek istiyorum işe. daraldınız değil mi tanimi okurken? siz bir de beni yazarken düşünün.

evlenmem ben ya deyip hala bekar kalmayı başaran yazarınızdan.
devamını gör...

"kusurlarımı seviyorum!
darılınca suratımı asmayı,
canım sıkıldığında
sebepsizce bağırmayı,
olur olmaz yerde kahkahalar atmayı
normal olmamayı seviyorum.
sadece canımın istediği
şeyleri yapmayı,
bazen düşünmediklerimi birden söylemeyi,
bazen her şeyi yüzüme gözüme bulaştırmayı.
öfkelerimi. kızınca küsmeyi. heyecanlarımı.
bazıları haketmediği halde, sevmeyi.
içimdeki çocuğu,
beni seviyorum.
iyi ki varım.
iyi ki ben benim.
ne mutlu!
çok mükemmel değilim.
ama benden bir tane daha yok!
beni seven böyle sevsin!
sevmeyene de zaten yol verdim,
gitsin!"


birçok acı yaşamıştır ama bu acıları onu güçlendirmiştir ve çok güzel bir ressam yapmıştır. bu sözleri de beni en çok etkileyen sözlerindendir. her okuyuşumda ben de diyorum "iyi ki varım. iyi ki ben benim. ne mutlu! çok mükemmel değilim. ama benden bir tane daha yok."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim