auralı migren
çeşitli asmr videolarıyla önünü aldığım, almaya çalıştığım migren türüdür.
üstüne güzel ve sakin bir de uyku çektim mi, hemen parasetamol salgılanır. çözümü biraz da uykuda olacaktır ki, illa ilaca gerek kalmaz.
her atakta değil ama.
kesinlikle değil. bazı ataklar, günler öncesinden sakin sakin ben geliyorum bak der... el sallar uzaktan ve geldiği gibi kavimler göçü misali, tarumar eder bütün bünyeyi... sonra bir bakmışsınız 4 ila 6 gün siz sizlikten çıkmışsınız... kusmak çaredir bunda örneğin. ağır ağır gelir ve ağrıyı tutar midenizden dökersiniz adeta.. sonra kafanız rahatlar ve yine güzel bir uyku çekersiniz.
uyandığınızda, sizi migrene götüren süreç her neyse, sonsuza kadar kafaya takmamak üzerine yeminler edilir.... bir süre, böyle sakin ve sakin devam edilir. ancak aurada konu bitmez. bu kez de, yeni bir konuyla, yeniden karşınızdadır. şansınız varsa kusmadan da rahatlayabilirsiniz bu kez.
şansınız varsa.
üstüne güzel ve sakin bir de uyku çektim mi, hemen parasetamol salgılanır. çözümü biraz da uykuda olacaktır ki, illa ilaca gerek kalmaz.
her atakta değil ama.
kesinlikle değil. bazı ataklar, günler öncesinden sakin sakin ben geliyorum bak der... el sallar uzaktan ve geldiği gibi kavimler göçü misali, tarumar eder bütün bünyeyi... sonra bir bakmışsınız 4 ila 6 gün siz sizlikten çıkmışsınız... kusmak çaredir bunda örneğin. ağır ağır gelir ve ağrıyı tutar midenizden dökersiniz adeta.. sonra kafanız rahatlar ve yine güzel bir uyku çekersiniz.
uyandığınızda, sizi migrene götüren süreç her neyse, sonsuza kadar kafaya takmamak üzerine yeminler edilir.... bir süre, böyle sakin ve sakin devam edilir. ancak aurada konu bitmez. bu kez de, yeni bir konuyla, yeniden karşınızdadır. şansınız varsa kusmadan da rahatlayabilirsiniz bu kez.
şansınız varsa.
devamını gör...
edebiyatçıların ilginç ölümleri
hallac mansur, "enel hak" yani "ben allah' ım " dediği için idam edilerek öldürülmüştür. aslında söylemek istediği, kendi nefsini yok ettiği, ondan bir parça kalmadığı ve artık allah'ın bir yansıması olduğudur. tabii şeriata göre bu söylediği allah'a şirk koşmak olduğu için cezası idam olmuş, o da asla sözünden dönmemiştir. ölümünün ardından tüm eserleri yok edilmiş, saklayanlara da ağır cezalar verilmiştir. ancak tasavvuf öğretisini yaymak üzere 25 bin kilometre yürümüş olan mansur'un öğretileri sözlü gelenek ile saklanmış birçok tasavvuf şairine de ilham olmuştur.
devamını gör...
hayao miyazaki
dünya üzerindeki en iyi hikaye anlatıcısı. "rüzgar yükseliyor" ustalık eseri olmasıyla birlikte beni en çok etkileyen yapımı olmuştur . 2013 yılında son filmini yayınlayıp emekli olduğunu açıklasa da ben kabul edemiyorum emekli olduğunu (bizi bırakıp gitme be adam ) aman dikkat ! filmlerinde uyuşturucu etkisi vardır, bağımlılık yapar. belgeselini kesinlikle izleyin (bkz: düşlerin ve çılgınlığın krallığı)
devamını gör...
karadereli panda
bu başlık dahil olmak üzere her tanımını severek okuduğum,gerçekten çoğu yönünü kendime benzettiğim,çok tatlı,samimi,cana yakın birisi.
devamını gör...
ramazan bayramı
nerde o eski bayramlar dedirten bir bayram havası.buruk bir sevinç kapliyor yüreğimi.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
bugün itibariyle hala konseptin belli olmadığı ve bir açıklama gelmediği için ben de acaba olmayacak mı tedirginliği yaşatan program. başlığı akışta görünce ufak bir heyecanlanıp, heh tamam dedim ama spawn'ın haklı serzenişiyle tedirginliğim devam ediyor. güzelcim söz sende?
edit: bu arada geçen hafta aranızda değildim, yazamamıştım ama tabii ki dinledim ve beni hiç şaşırtmayacak kadar güzel bir anma gecesi yaptınız. teşekkür ediyorum emeği geçen herkese.
edit: bu arada geçen hafta aranızda değildim, yazamamıştım ama tabii ki dinledim ve beni hiç şaşırtmayacak kadar güzel bir anma gecesi yaptınız. teşekkür ediyorum emeği geçen herkese.
devamını gör...
mansur yavaş'ın kpss ücretlerini ödemesi
second level mülakatta sınav ücretinizi mansur yavaş mı ödedi sorusu olmasa bari! dediğim haber.
devamını gör...
türk kadınlarının kendini prenses zannetmesi
o beni prenses peri sanıyo
ne hata yapsam geri sarıyo
mitolojiden biri sanıyo
bendeki de saç o taç görüyor
(bkz: nil karaibrahimgil)
ne hata yapsam geri sarıyo
mitolojiden biri sanıyo
bendeki de saç o taç görüyor
(bkz: nil karaibrahimgil)
devamını gör...
tüm yazarların profilinde kurucu yazması
bir kafa sözlük jesti hepimizin mahlaslarının yanına kurucu yazılmış.
devamını gör...
10 yıl önceki kendimize söylemek istediklerimiz
babanın ısrarla söylediği "haklı olmaya değil, mutlu olmaya bak" sözünü ciddiye al. bir şeyler biliyor olabilir, koca adam sonuçta.
devamını gör...
agatha christie
dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kadın polisiye romanı yazarıdır. günümüzde izlediğimiz diziler ve filmlerin çoğu, işleniş yapı ve kurgu bakımından christie'nin kitaplarından izler taşır. bazıları büsbütün bayat, klasik kopyalarıdır. polisiye türü için tüm dünyaya ilham vermiş büyük yazardır.
ayrıca bkz: hercule poirot
ayrıca bkz: hercule poirot
devamını gör...
ilişkide daha çok seven olmak
bir numaralı kaybeden olma ihtimali yüksek olan taraftır, daha çok seven.
çok seven karşıdakini ister istemez çok darlar, üstüne düşer.
üstüne düşülen kadın ya da erkek kaçar uzaklaşır.
her şeyi dozunda yapmak, dozunda bırakmak lazım. yoksa kaybeden olursunuz.
çok seven karşıdakini ister istemez çok darlar, üstüne düşer.
üstüne düşülen kadın ya da erkek kaçar uzaklaşır.
her şeyi dozunda yapmak, dozunda bırakmak lazım. yoksa kaybeden olursunuz.
devamını gör...
iyi aile yoktur
nihan kaya'nın muhteşem bir pskiloji kitabıdır. kimler okumalıdır bu kitabı? ebeveynler, çocuklar, büyümüş ama hâlâ içindeki çocukla barışamamış insanlar, ailesi yüzünden acı çekmişler, bu acı çekenlerin hayatında karşısına çıkabileceğinin bilincinde olduğu için onlara doğru davranmayı öğrenmek isteyenler. kısacası her insan okumalıdır. çünkü insan olmanın getirdiği temel bir zorunluluk aileye sahip olmaktır. peki neden iyi aile yoktur?
bir aile her zaman çocukları için en iyisini istese bile bazen onların istedikleri çocuklara zarar vermektedir. özellikle ülkemizde kutsanmış anne baba kavramları ebeveynlerin çoğu davranışlarına müdahaleyi engeller. o onun annesidir ondan daha iyi bilemeyiz, babası onun için çalışır sanki başka sorumluluğu yoktur, e ama onlar yaptıklarını çocuklarının iyiliği için yapmaktadırlar. her şey öyle değildir işte.
anne-babanın en büyük eksiliği öz eleştiridir. toplum zaten genelde onun arkasında olduğu için çocuğu baskılar, ona tercih hakkı sunmaz, kararlarına saygı göstermez. bütün çocuklar ve bir zaman çocuk olmuş anne babalar bunu yaşamıştır. peki herkes bunları yaşamasına rağmen niye sürekli bu döngü devam etmektedir? neden bir şeyler düzelmez? çünkü kimse iyi aile olmadığını kabullenmez. öyle bir şey mümkün değildir, ne münasebettir. oysa kitabın kapağında dediği gibi "iyi aile yoktur ya da paradoks şu ki iyi aile, "iyi aile yoktur" düsturuyla hareket edebilen ailedir. önemli olan çocuklarımıza yaptığımız hataların farkına varmak, bunları telafi etmektir ve mümkün olduğunca az hasara yol açmaktır. kimse mükemmel değildir ve bunun farkında olmak en önemli noktadır. ve bir zaman çocuk olmuş biz büyükler de anne babamızın bize yaptığı yanlışları onlara duyduğumuz sonsuz sevginin altına süpürmemeli, bunlarla yüzleşmeli ve üstesinden gelmeliyiz. ancak böyle iyileşebiliriz.
eh bu kadar söze de bu kitabı okursunuz artık.
bir aile her zaman çocukları için en iyisini istese bile bazen onların istedikleri çocuklara zarar vermektedir. özellikle ülkemizde kutsanmış anne baba kavramları ebeveynlerin çoğu davranışlarına müdahaleyi engeller. o onun annesidir ondan daha iyi bilemeyiz, babası onun için çalışır sanki başka sorumluluğu yoktur, e ama onlar yaptıklarını çocuklarının iyiliği için yapmaktadırlar. her şey öyle değildir işte.
anne-babanın en büyük eksiliği öz eleştiridir. toplum zaten genelde onun arkasında olduğu için çocuğu baskılar, ona tercih hakkı sunmaz, kararlarına saygı göstermez. bütün çocuklar ve bir zaman çocuk olmuş anne babalar bunu yaşamıştır. peki herkes bunları yaşamasına rağmen niye sürekli bu döngü devam etmektedir? neden bir şeyler düzelmez? çünkü kimse iyi aile olmadığını kabullenmez. öyle bir şey mümkün değildir, ne münasebettir. oysa kitabın kapağında dediği gibi "iyi aile yoktur ya da paradoks şu ki iyi aile, "iyi aile yoktur" düsturuyla hareket edebilen ailedir. önemli olan çocuklarımıza yaptığımız hataların farkına varmak, bunları telafi etmektir ve mümkün olduğunca az hasara yol açmaktır. kimse mükemmel değildir ve bunun farkında olmak en önemli noktadır. ve bir zaman çocuk olmuş biz büyükler de anne babamızın bize yaptığı yanlışları onlara duyduğumuz sonsuz sevginin altına süpürmemeli, bunlarla yüzleşmeli ve üstesinden gelmeliyiz. ancak böyle iyileşebiliriz.
eh bu kadar söze de bu kitabı okursunuz artık.
devamını gör...
taklacı güvercin
genellikle paçaları tüylü evcil bir güvercin türü.
takla atmalarının sebebi, muhtemelen atalarının yırtıcı kuşlardan kurtulmak için ani manevralar yapa yapa evrimsel süreçte edindiği kalıtsal bir güdü.
garip hayvanlar gerçekten. yeterince pratik yapmış bir taklacı güvercinin uçuş süresi saatler sürebilir. bunun sebebi, yuvalarına her konmak istediklerinde takla atma güdüsünün nüksetmesi. hayvancağız yuvasına doğru hızlıca süzülüp konmak isterken belli bir mesafeye kadar anca yaklaşıp birden yukarı doğru dimdik yüksele yüksele takla atmaya başlar. bazıları öyle takla delisidir ki her iki kanadını takla esnasında birbirine çarptıra çarptıra eklem bölgesinin dokusu yara bere içinde kalır. izlenmesi en keyifli uçuşa sahip olmalarına rağmen sanırım bu hayvancağızlar için uçuş, bir tür işkence.
takla atmalarının sebebi, muhtemelen atalarının yırtıcı kuşlardan kurtulmak için ani manevralar yapa yapa evrimsel süreçte edindiği kalıtsal bir güdü.
garip hayvanlar gerçekten. yeterince pratik yapmış bir taklacı güvercinin uçuş süresi saatler sürebilir. bunun sebebi, yuvalarına her konmak istediklerinde takla atma güdüsünün nüksetmesi. hayvancağız yuvasına doğru hızlıca süzülüp konmak isterken belli bir mesafeye kadar anca yaklaşıp birden yukarı doğru dimdik yüksele yüksele takla atmaya başlar. bazıları öyle takla delisidir ki her iki kanadını takla esnasında birbirine çarptıra çarptıra eklem bölgesinin dokusu yara bere içinde kalır. izlenmesi en keyifli uçuşa sahip olmalarına rağmen sanırım bu hayvancağızlar için uçuş, bir tür işkence.
devamını gör...
gece mezarlıktan korkmak
korkmayın arkadaşlar, gece de gündüz de korkmayın. zira ben daha hiç bir ölünün insana zarar verdiğini görmedim. diriden korkun ölüden değil.
devamını gör...
marka sadakati
kapitalizm adını gururla taşıyan sevimli ama tehlikeli canavarın üzerimize toksik bir salya gibi püskürttüğü ve tenimize değdiği andan itibaren aidiyet duygumuzu ve tüketme arzumuzu harekete geçiren bir kavramdır.
kendimizi ifade etmekte, kendimizi gerçekleştirmekte ve konumlandırmakta çok özgür olduğumuzu sandığımız ama uzuna vadede köleleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde marka sadakati bizi tektipleştirme konusunda bir arpa boyundan çok daha uzun bir yol alarak kişisel masallarımızın içindeki kötü kurt karakterinin hakkını layıkıyla veriyor.
satın alarak kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımızı düşündüğümüz markalara yavaş yavaş ait olmaya başlamamız nedense kimseye tuhaf gelmiyor. sanki hep aynı yeni nesil kahve dükkanına giderek, ya da aynı yayınevinin kitaplarını alarak, aynı gazlı içeceği tüketerek, hep aynı televizyon kanalını izleyerek, aynı marka arabaya binerek, aynı markanın kozmetik ürünlerini kullanarak bir nevi sadakat gösterisi sunarak kapitalizm kraliçesinin kılıcını omzumuza dokundurup bizi şövalye ilan etmesini umuyoruz.
halbuki marka sadakati bizi sıradanlığa mahkum ederek, zorunlu bir tüketici haline getirerek sürekli bir kar sağlama amaçlı güden üreticilerin üzerimize yağdırdığı bir lanettir.
bu lanetten kurtulmanın yegane yolu lanetin farkına varmak ve kaynağına inerek yok etmekten başka bir şey olamaz.
kendimizi ifade etmekte, kendimizi gerçekleştirmekte ve konumlandırmakta çok özgür olduğumuzu sandığımız ama uzuna vadede köleleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde marka sadakati bizi tektipleştirme konusunda bir arpa boyundan çok daha uzun bir yol alarak kişisel masallarımızın içindeki kötü kurt karakterinin hakkını layıkıyla veriyor.
satın alarak kendi ihtiyaçlarımızı karşıladığımızı düşündüğümüz markalara yavaş yavaş ait olmaya başlamamız nedense kimseye tuhaf gelmiyor. sanki hep aynı yeni nesil kahve dükkanına giderek, ya da aynı yayınevinin kitaplarını alarak, aynı gazlı içeceği tüketerek, hep aynı televizyon kanalını izleyerek, aynı marka arabaya binerek, aynı markanın kozmetik ürünlerini kullanarak bir nevi sadakat gösterisi sunarak kapitalizm kraliçesinin kılıcını omzumuza dokundurup bizi şövalye ilan etmesini umuyoruz.
halbuki marka sadakati bizi sıradanlığa mahkum ederek, zorunlu bir tüketici haline getirerek sürekli bir kar sağlama amaçlı güden üreticilerin üzerimize yağdırdığı bir lanettir.
bu lanetten kurtulmanın yegane yolu lanetin farkına varmak ve kaynağına inerek yok etmekten başka bir şey olamaz.
devamını gör...
covid-19 ekseninde yaran paylaşımlar
çok yerinde bir çağrı yapmış değerli yazar arkadaşımız , hemen gelsin ben karşılamaya giderim , virüse cokomel yedirerek ,kesin bitirir.
yolyaptı kardeş çok doğru tespit yapmış.
yolyaptı kardeş çok doğru tespit yapmış.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en sevdiği yazar
oğuz atay ve özdemir asaf
devamını gör...