ankara'da aşık olmak
ankara'da yaşayan insanların başına gelmesi muhtemel aşk.
la diyen bir insan yeri geldiğinde la da der yeri geldiğinde medeniyetin dibini de sıyırır. bu konu nerde ne konuşacağını bilmekle alakalı. bende la diyorum ama her yerde her cümlemde değil, arkadaş ortamında laf denk geldiğinde. bu bir kişiye aşık olmak/ olmamak için engel bir durum teşkil etmez. aşk kriter bilmez.
edit: öz be öz anadan da babadan da ankaralıyım.
la diyen bir insan yeri geldiğinde la da der yeri geldiğinde medeniyetin dibini de sıyırır. bu konu nerde ne konuşacağını bilmekle alakalı. bende la diyorum ama her yerde her cümlemde değil, arkadaş ortamında laf denk geldiğinde. bu bir kişiye aşık olmak/ olmamak için engel bir durum teşkil etmez. aşk kriter bilmez.
edit: öz be öz anadan da babadan da ankaralıyım.
devamını gör...
mac demarco
zaman zaman bir şarkısına tutulup kaldığım ve tarzını başka sanatçılarda bulamadığım, başarılı sanatçı kişi. uzun süredir bu şarkıdayım.
devamını gör...
başlığı engelle butonu
an itibarıyla eklenen buton. hayırlı uğurlu olsun.
engellediğiniz başlığı bir daha sol listede ya da benzer başlıklarda görmemenizi sağlar.
hali hazırda takip et/etme butonu vardı. bu yeni buton ile birlikte artık engelleme/takip etme özellikleri tek buton altına toplandı.

edit: daha önce eklediğimiz yazarın başlıklarını engelleme butonundan farklı olarak tek bir başlığı engellemeye yarar.
engellediğiniz başlığı bir daha sol listede ya da benzer başlıklarda görmemenizi sağlar.
hali hazırda takip et/etme butonu vardı. bu yeni buton ile birlikte artık engelleme/takip etme özellikleri tek buton altına toplandı.

edit: daha önce eklediğimiz yazarın başlıklarını engelleme butonundan farklı olarak tek bir başlığı engellemeye yarar.
devamını gör...
dış görünüşle dalga geçmek
kendim kendimle dalga geçiyorum bu da acizlik sayılır mı? sonuçta kendim yani..
devamını gör...
thomas hobbes
felsefede materyalizmi, etikte haz ahlakını, siyasette monarşiyi benimseyen bir ingiliz filozoftur. en tanınmış eseri olan leviathan batı siyaset felsefesinin izleyeceği yolu çizmiş ve baş ucu eseri olmuştur. tanım
insanları kötü olarak simgeler. bu konuda ona bir soru sorabilmek isterdim, insanlığın kötü olduğunu söylüyorsa iyi olarak aldığı bir şey olmalı. peki, referans olarak aldığı iyiyi kötüden ayıran nedir?
insanları kötü olarak simgeler. bu konuda ona bir soru sorabilmek isterdim, insanlığın kötü olduğunu söylüyorsa iyi olarak aldığı bir şey olmalı. peki, referans olarak aldığı iyiyi kötüden ayıran nedir?
devamını gör...
çay sevenler lobisi
"abi onu boşver de çay var mı çay?" tipik ve sevilesi soru cümleleridir. şarkısı bilem var yahu
devamını gör...
fahişelik neden ahlaksızlıktır sorunsalı
aile fertlerinden birinin o mesleği(!) yapmasını ister misin?
o meslek erbabıyla evlenir ve mesleğini devam ettirmesine izin verir misin?
diye de sorsa biri.
o meslek erbabıyla evlenir ve mesleğini devam ettirmesine izin verir misin?
diye de sorsa biri.
devamını gör...
kadınlar tarafından yönetilen ülkelerin daha müreffeh olması
dünya genelinde yirmibir ülkenin hükümet veya devlet başkanlığında kadınlar yer alsa da, birkaçı hariç neredeyse hepsinin ülkemizden daha müreffeh olması sonucu ortaya çıkan önermedir.
angela merkel - almanya
mette frederiksen - danimarka
jacinda ardern - yeni zelanda
sanna marin - finlandiya
erna solberg - norveç
katrin jakobsdottir - izlanda gibi.
tabi burada karşılıklı bir durum da söz konusu. uzunca süredir kalkınmasını tamamlamış, insan hakları ve cinsiyet eşitliği problemini çözmüş, hırsız arsız tayfayı devlet içerisinde barındırmayan veya minimumda tutabilen ülkelerden bahsediyoruz. haliyle daha rasyonel davranışlar sergileyen bir halk söz konusu. durum böyle olunca -bence erkeklerden daha akıllı olan *- kadın yöneticiler söz sahibi olup, ülkelerini başarı ile yönetebiliyorlar. kendilerini buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
haliyle toplumun içerisinde, hamile kadın sokağa çıkmasın, başı açık kadın perdesiz ev gibidir, kadın dediğin insan içinde gülmemeli diyen neandertaller de olmuyor.
angela merkel - almanya
mette frederiksen - danimarka
jacinda ardern - yeni zelanda
sanna marin - finlandiya
erna solberg - norveç
katrin jakobsdottir - izlanda gibi.
tabi burada karşılıklı bir durum da söz konusu. uzunca süredir kalkınmasını tamamlamış, insan hakları ve cinsiyet eşitliği problemini çözmüş, hırsız arsız tayfayı devlet içerisinde barındırmayan veya minimumda tutabilen ülkelerden bahsediyoruz. haliyle daha rasyonel davranışlar sergileyen bir halk söz konusu. durum böyle olunca -bence erkeklerden daha akıllı olan *- kadın yöneticiler söz sahibi olup, ülkelerini başarı ile yönetebiliyorlar. kendilerini buradan bir kez daha tebrik ediyorum.
haliyle toplumun içerisinde, hamile kadın sokağa çıkmasın, başı açık kadın perdesiz ev gibidir, kadın dediğin insan içinde gülmemeli diyen neandertaller de olmuyor.
devamını gör...
banabi'nin yılbaşı keyif paketi
105 tl'ye çekirdek çitleyip, pepsi içtikten sonra durex ile keyfin doruklarında gezeceğiniz pakettir.

haber kaynağı

haber kaynağı
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
pokemoon olaydı bu.* bugünün en yaratıcı tercihi. çocukken daha neşeliydik değil mi? çizgi filmi beklerken geçirdiğim o tatlı kalp çarpıntısını hissettim.
devamını gör...
nasyonal sosyalizm
genellikle adolf hitler ile bağdaştırılan ancak alman tarihinde kökeni çok daha eskilere uzanan radikal siyasi görüştür. alman imparatorluğu'nu iyi incelerseniz aslında nazizm ve hitler'in bir sonuç olduğunu görürsünüz. sonuçta hitler, gökten zembille inip ''aha ben reich kuruyom thats what i like it'' dememiştir. bismarck ve von hohenzollern almanyası da en az nazi almanyası kadar şovenist bir backgrounda sahiptir. hatta, çok abartırsanız wagner'de bile nasyonel sosyalizmden kırıntılar yakalarsınız. yahu, adamların birinci dünya savaşı'nda sloganları heute deutschland morgen die ganze welt (bugün almanya sabah tüm dünya)
neoklasizm, paganizm bu tarz aşırı radikal etnik milliyetçi fikirleri tarih boyunca boostlamıştır. bugün tabi avrupa'da kimse gamalı haç veya siyah beyaz kırmızı renkleri bir araya getiremiyor. ama paganizm özellikle de cermen paganizmi iskandinavya'da sapık supuk milliyetçi akımların kuvvet kazanmasına yardımcı oluyor. yani ileride bir gün sosyal demokrat aşırı refah ve rahat içinde yaşanılan iskandinavya'dan yeni bir hitlercik çıkarsa kimse şaşırmasın. çünkü almanların 80-100 sene evvel başlarına gelen şeylerin aynısı bugün birebir iskandinavlar için söz konusu. finlandiya hariç... finliler türkün bulgur yemeyen hala torunlarıdır.
neoklasizm, paganizm bu tarz aşırı radikal etnik milliyetçi fikirleri tarih boyunca boostlamıştır. bugün tabi avrupa'da kimse gamalı haç veya siyah beyaz kırmızı renkleri bir araya getiremiyor. ama paganizm özellikle de cermen paganizmi iskandinavya'da sapık supuk milliyetçi akımların kuvvet kazanmasına yardımcı oluyor. yani ileride bir gün sosyal demokrat aşırı refah ve rahat içinde yaşanılan iskandinavya'dan yeni bir hitlercik çıkarsa kimse şaşırmasın. çünkü almanların 80-100 sene evvel başlarına gelen şeylerin aynısı bugün birebir iskandinavlar için söz konusu. finlandiya hariç... finliler türkün bulgur yemeyen hala torunlarıdır.
devamını gör...
ayraç olarak kullanılan nesneler
sticker,
tahta kalemi,
uçlu kalem vb.
tahta kalemi,
uçlu kalem vb.
devamını gör...
domuz sıkısı
rakı kadehi ölçüsü, son nokta.
normalde son halka buz payı'dır ama ben rakıya buz koymam cemilem oy cemilem.
bir de yaban domuzu gibi battal boy vahşi hayvanları vurmak için kullanılan fişek ve içindeki kocaman tek saçmanın adı.
edit : aferin, rezil ettin beni jskksks
malgaca pazarında adı saçma, kusura bakma yiğidim, affola kdkksks çünkü ; saçma?
edit : battal boy fişek de dememişim zaten? bana ne ya, ben işin rakı rengindeyim.
normalde son halka buz payı'dır ama ben rakıya buz koymam cemilem oy cemilem.
bir de yaban domuzu gibi battal boy vahşi hayvanları vurmak için kullanılan fişek ve içindeki kocaman tek saçmanın adı.
edit : aferin, rezil ettin beni jskksks
malgaca pazarında adı saçma, kusura bakma yiğidim, affola kdkksks çünkü ; saçma?
edit : battal boy fişek de dememişim zaten? bana ne ya, ben işin rakı rengindeyim.
devamını gör...
en sevilen nazan öncel şarkısı
(bkz: erkekler de yanar)
devamını gör...
kafa sözlük
burada yazdığımız tanımlar bizi kimden ve neyden kurtarıyor acaba? hahahah canım ister dc de yazarım canım ister burada yazarım ve iki platformda hayatıma yön verip beni bir şeylerden, birilerinden kurtarmaz. abartmayalım lütfen. tamam sevdiğimiz bir platformdayız ama araba kazası yapsam kafa sözlük ekibi tarafından almayacağım o ilk yardımı, dolayısı ile umursansak dahi ambulansın ne kadar hızlı yetiştiğine bağlıyız.
ayrıca mesaj ifşalamak, bir küfürleşme söz konusu değilse yasak. bunu kabul edelim, birbirinizle olan sıradan konuşmaları ss alıp burada paylaşırsanız silinir haliyle.
he şunu da belirteyim kimse seri oy vermek ile görevli değildir. ben görevimi yaptım gibi cümleleri saçma ve uygunsuz buluyorum. içinizden gelmiyorsa oylamayın kardeşlerim ne bu görev hissiyatı ya?
neyse canım, sıkıldım. birazda dc’deki sağlık kulubune bakayım.
ayrıca mesaj ifşalamak, bir küfürleşme söz konusu değilse yasak. bunu kabul edelim, birbirinizle olan sıradan konuşmaları ss alıp burada paylaşırsanız silinir haliyle.
he şunu da belirteyim kimse seri oy vermek ile görevli değildir. ben görevimi yaptım gibi cümleleri saçma ve uygunsuz buluyorum. içinizden gelmiyorsa oylamayın kardeşlerim ne bu görev hissiyatı ya?
neyse canım, sıkıldım. birazda dc’deki sağlık kulubune bakayım.
devamını gör...
ülkemizde saygı duyulan meslekler
bence temizlik işçileri olmalıdır. iki gün grev yaptıklarında bile, özellikle büyük şehirlerde oluşan çöp dağları, çok büyük hastalık yuvaları olabilmekte. sokakları temizleyen, tüketim çılgını bir toplumun atıklarını toplayan tüm emekçilere selam olsun..
devamını gör...
yaş ilerledikçe fark edilen şeyler
insan yaş aldıkça sahip olduklarından vazgeçmeyi öğreniyor. en azla yetinmeyi öğretiyor hayat. maddi manevi her şeyin en azı.
sevilmeden yaşamak üzmüyor 20'den sonra.
sevilmeden yaşamak üzmüyor 20'den sonra.
devamını gör...
bir atın hikayesi
mark twain kitabıdır.
hepimizden üç kulaç daha derinde yaşayan ve döneminin kuşkusuz en büyük yazarı sayılan, william faulkner’ın kendini ve diğer amerikan yazarlarını onun varisi saydığı bir yazardır mark twain. katı bir emperyalist olan twain bu görüşünü 180 derecelik bir dönüşle tersine çevirir. o artık bir anti- emperyalisttir. ama mark twain’i mark twain yapan özellik bence bunların hiçbiri değldir.
o, benim okurken en çok güldüğüm yazardır. mizahın edebiyatı sulandırmadan nasıl yapılacağını en usta şekilde kanıtlamıştır edebiyat alemine hem de daha 1900’lü yıllara bile gelmeden. bazı mizahi öyküleri okurken insan sadece komik olduğunu ya da öyle olması gerektiğini anlar ve başka bir tepki vermez ancak mark twain okurken net bir tepkiniz vardır. gülersiniz. bize anlatmak istediklerini doğrudan anlatmaktansa daha farklı bir yol seçer twain ve der ki; “bir kediyi kuyruğundan taşıyan bir adam başka bir şekilde öğrenilecek bir şeyi öğrenir.” twain insanları güldürmenin neşelenmek için yeterli ve geçerli bir yol olduğuna inanır.
“bir atın hikayesi” bir öykü kitabıdır ve içinde “ölüm zarı” diye bilinen ünlü öykü de vardır. bloga yazmak için tekrar ve farklı bir yayından okuduğum kitap çevirinin önemini de bana bir kez daha göstermiş oldu. mark twain’i kötü bir çeviriden okumayınız. bu ek bilgiden sonra kitaba dönebilirim. “ölüm zarı”nda küçük bir çocuğun babasını hayatını nasıl kurtardığını anlatırken militarizme de hafiften bir dokundurur. “alonzo fıtz clarence and rosannah ethelton’ın aşkı” öyküsü ise garip bir aşk hikayesidir ki telefon marifetiyle sürdürülen ve nihayete erdirilen bir aşkı anlatır. zamane aşklarının örnek alması gereken bir öyküdür. “bir yargılama”da da önce idam edilip sonra yargılanmak istenen bir adamın hikayesi vardır ki ben okurken ciddi kahkahalar savurdum. en uzun hikaye olan “bir atın hikayesi”nde buffalo bill’in atının ağzından dinlersiniz öyküyü çoğu zaman ve bu öyküde yine askeri bir ortamda geçer ve içinde de çok sevimli bir kız çocuğu vardır.
mark twain çok büyük bir yazar olduğunu zaten ölmeden önce kanıtlama şansına erişmiş bir yazardır. okunmasını tavsiye etmek haddim değil elbette ama kitaplarına ilginizi çekmeye cesaret edebilirim sanırım. size yabancı olmadığına emin olduğum bu yazarı bir kez daha anma fırsatı olarak sunuyorum bu kitabı.
mark twain’in sözleriyle bitiriyorum yazımı:
araştır, hayal et ve keşfet…
hepimizden üç kulaç daha derinde yaşayan ve döneminin kuşkusuz en büyük yazarı sayılan, william faulkner’ın kendini ve diğer amerikan yazarlarını onun varisi saydığı bir yazardır mark twain. katı bir emperyalist olan twain bu görüşünü 180 derecelik bir dönüşle tersine çevirir. o artık bir anti- emperyalisttir. ama mark twain’i mark twain yapan özellik bence bunların hiçbiri değldir.
o, benim okurken en çok güldüğüm yazardır. mizahın edebiyatı sulandırmadan nasıl yapılacağını en usta şekilde kanıtlamıştır edebiyat alemine hem de daha 1900’lü yıllara bile gelmeden. bazı mizahi öyküleri okurken insan sadece komik olduğunu ya da öyle olması gerektiğini anlar ve başka bir tepki vermez ancak mark twain okurken net bir tepkiniz vardır. gülersiniz. bize anlatmak istediklerini doğrudan anlatmaktansa daha farklı bir yol seçer twain ve der ki; “bir kediyi kuyruğundan taşıyan bir adam başka bir şekilde öğrenilecek bir şeyi öğrenir.” twain insanları güldürmenin neşelenmek için yeterli ve geçerli bir yol olduğuna inanır.
“bir atın hikayesi” bir öykü kitabıdır ve içinde “ölüm zarı” diye bilinen ünlü öykü de vardır. bloga yazmak için tekrar ve farklı bir yayından okuduğum kitap çevirinin önemini de bana bir kez daha göstermiş oldu. mark twain’i kötü bir çeviriden okumayınız. bu ek bilgiden sonra kitaba dönebilirim. “ölüm zarı”nda küçük bir çocuğun babasını hayatını nasıl kurtardığını anlatırken militarizme de hafiften bir dokundurur. “alonzo fıtz clarence and rosannah ethelton’ın aşkı” öyküsü ise garip bir aşk hikayesidir ki telefon marifetiyle sürdürülen ve nihayete erdirilen bir aşkı anlatır. zamane aşklarının örnek alması gereken bir öyküdür. “bir yargılama”da da önce idam edilip sonra yargılanmak istenen bir adamın hikayesi vardır ki ben okurken ciddi kahkahalar savurdum. en uzun hikaye olan “bir atın hikayesi”nde buffalo bill’in atının ağzından dinlersiniz öyküyü çoğu zaman ve bu öyküde yine askeri bir ortamda geçer ve içinde de çok sevimli bir kız çocuğu vardır.
mark twain çok büyük bir yazar olduğunu zaten ölmeden önce kanıtlama şansına erişmiş bir yazardır. okunmasını tavsiye etmek haddim değil elbette ama kitaplarına ilginizi çekmeye cesaret edebilirim sanırım. size yabancı olmadığına emin olduğum bu yazarı bir kez daha anma fırsatı olarak sunuyorum bu kitabı.
mark twain’in sözleriyle bitiriyorum yazımı:
araştır, hayal et ve keşfet…
devamını gör...