merhum gökhan semiz'in 30 yıl öncesinden o günün ve bugünün bir kısım gençlerine göndermelerini içeren şarkısı.
vitamin - 1993 üşüttük albümü b-2 şarkısı.

ayağında marka ayakkabı, kıçında blue-jean
her bir şeyden haberleri vallahi hepsi cin.
sürü halinde dolaşırlar, hamburger yerler,
daha çok küçük yaşları ama her yere girerler.
sene olmuş 2000* kafa milattan önce,
gelişme görülüyor dar kot giyince.
devamını gör...

“ben atatürkçüyüm, ben, cumhuriyetçiyim, ben lâikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucuyum, ben terörün karşısındayım; ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. dün sabaha değin araştırararak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. öyleyse vurun, parçalayın. her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.”
devamını gör...

bi zamanlar çok sevdiğim bir arkadaşımın ismi..
nasıl bu kadar uzaklaşıp iki yabancıya dönüştük oldukça şaşkınım..
abi bugün onu tanıyamadım bile, çok güzel bir kıza dönüşmüş gerçi eskiden de öyleydi..
iki konuştuk ve sonra sustuk çünkü bi zamanlar onun her şeyini bilirken keza o da benim her şeyimi bilirken şimdilerde iki yabancıya dönüşmüşüz.
şeyi anladım eskiden çok yakın olduğumuz ve bir zamanlar tanıdığımız ve bildiğimiz insanlar tanımadığımız insanlara dönüşebilirlermiş.
kalbim ve umutlarım çok kırık.
seni özlemişim pınar.
devamını gör...

hiç mi içmedin ? sorusuna maruz kalan kişidir aynı zamanda.
devamını gör...

arabasına hastalıklı bir biçimde bağlanmış olan gurbetçi bayramın hikayesinin anlatıldığı film. gurbetçi vatandaşların birçoğunda mevcut olan kendini beğenmişliği,her istediğini elde edebileğini sanma güdüsünün beyaz perdeye aktarılmış halidir.filmde şöyle bir baktığımızda asıl bombanın filmin sonunda olduğunu görebiliriz.almanyadan gelen bayramla sürekli yolda atışan o hippi gencin bile bekleyeni vardır,fakat bizim bayram eli şeyinde kalakalmıştır.
devamını gör...

beyaz elbisesi vardı, hayal benim değil mi vardı işte, çok aşırı değil ama yine de sarhoştu kadın, kendi ile kalıp kendine kaçtığı yolun üzerindeydi, beyaz bir elbise de giymişti evet, hayal benim değil mi ne istersem giydirirmiştim ona. en sonunda yolun, o yürüdüğü yolun çıkmaz olduğunu görünce bir kahkaha patlattı o su yeşili sesi ile, etrafındaki doğa bir saygı duruşuna kalktı aniden, sonra hayat biraz daha güzelleşti herkes için. yaz günüydü, eylülü yazın son hatırası sayarsanız, kadın güzeldi, kadın ufacık ve kocamandı, kadın tuhaf bir şekilde herkesi ve her şeyi kendine çeken küçük ve yaramaz bir varlıktı, evrende kapladığı yer ile başkaları tarafından bilindiği yer arasında koskocaman bir ters orantı vardı. ansızın yol kenarındaki nergis kılığındaki çiğdem çiçeklerine takıldı gözü, ben rüzgâra adımı söylemedim, üstelik bunların mevsimi değil, bunlar ve her şey çok saçma diye düşündü, benim hayalimdeki kadın bunları söyleyecek kadar sarhoş ve söyletecek kadar güzeldi. zaman eve dönme vaktiydi, onu bekleyen şanslı bir azınlık vardı, yüzü gülüyordu, bir an geriye döndü, "belki bir gün" dedi, hikayede adı olmayan adam gülümsedi, tabiat yüzünü bir kez daha ona döndü, akşamdı, kadın sarhoştu ve bu hikaye ve dünyanın ona sevgisi burada bitecek gibi gözükmüyordu.
devamını gör...

“boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur”.
devamını gör...

yoo, kasmıyor.
devamını gör...

sen kim göbeksin ki istediğin rozeti alamıyorsun tepkisini vermeme sebep olmuş olayın rozeti.
devamını gör...

mezarlık adı üzerinde hep tuhaf bir korku durumu vardır.atmosferi karanlık neticede. tek başına gidemezsin mesela ya da mezarlıkların üstünden geçmek istemezsin zıplaya zıplaya.bir de bir mezar taşıyla karşılaşıp huzursuz olma ihtimalin çok yüksek-ben de senin gibiydim, sen de benim gibi....cümleler nefesinizi kesebilir her an.bir de yaş hesaplaması yapan tek ruh hastası ben değilimdir inşallah.offf daraldumm..
devamını gör...

mehmet coşkundeniz kitabı.



“aşkın hem dokunmaya, hem konuşmaya ihtiyacı var. sen konuşmayıp dokunuyorsan eksiksin. dokunmayıp konuşuyorsan yine eksiksin. mevlana diyor ki mesnevi’ sinde “ten candan, can da tenden gizli kapaklı değildir...” tenini saklayıp canınla, canını saklayıp teninle kuramazsın aşkın iletişimini. tenin de canın da konuşacak. sen hep susuyorsun...”
devamını gör...

in utero albümünden muhteşem bir nirvana şarkısı.
devamını gör...

belirli kriterlere uyan sözlük içi yazıları.

birkaç şey yazayım bunun hakkında.

önce şunu bir kenara koyalım; gereklidir ya da gereksizdir tartışmasına girersek, gerekli olduğuna dair de gereksiz olduğuna dair de kanıtlar sunabiliriz. gereklidir çünkü en azından karma puanından yararlanmak isteyen yazarları bilgi vermeye yönelik uzun tanımlar girmeye teşvik eder. kaliteyi artırabilir. gereksizdir çünkü sırf bunun için kasan yahut ordan burdan tanım aşıran insanlar ortaya çıkabilir * veya sözlük yazarları arasında anlamsız bir rekabet oluşturabilir.

***

yukarıda baycerrah bir konuya değinmiş. o şöyle olabiliyor; genelde madalya alacak kadar uzun tanımlar yazan bir yazarı, madalya verme yetkisi olan diğer yazar zaten takip ediyorsa, onun tanımlarını daha hızlı görüp ona madalya verebiliyor. tamamen madalyayı verecek kişinin o tanıma denk gelebilecek şekilde o sırada akışı inceliyor olması, işinin olmaması falan gibi tesadüflere bağlı. yazdığım an madalya aldığım da oluyor, aylar önce yazdığım tanıma bugün aldığım da. çok şey etmeyin yani...

***

son olarak şunu da yazayım: bir konuda bilgi vereceksem genellikle çok uzun yazarım ki detayları anlatma ve karşı tarafın aklından soru işaretlerini silme şansım olsun. bazı konular bunu mecbur kılıyor. 2 satırla anlatamayacağınız bazı şeyler var. şimdi bunları ben hemen hemen üye olduğum her sitede bu şekilde yazıyorum. burada madalya var diye değil. o yüzden her tanımı da sırf madalya almak için yazıyoruz sanmayın bir zahmet. herkes kendi tarzına göre takılıyor işte.
devamını gör...

birgün arkadaşıma günaydın mesajı attım hemcinsim bir dosta. sonra akşamleyin tatlı rüyalar dedim. bana kuzum sevgili gibi dakikada bir böyle yazmana gerek yok, tarzında bir şey dedi. o günden beri mesajlarına geri dönmedim. o da biriki yoklama smileyi attı zaten. soğuk duruşumdan rahatsız olmamış olsa gerek. yılların dostluğu böyle bitiveriyor işte. üzülüyorum işte. birinin olmamasına bile değil. etrafımdaki insanlarla aynı frekansta olamayışıma galiba.
devamını gör...

tek kelimeyle lebalep yayılıyor.
devamını gör...

(bkz: sözlük yazarları buna hazır değil)
devamını gör...

(bkz: how i met your mother) have you met ted?
devamını gör...

ya da bir diğer adıyla 1960 valdivia depremi, 22 mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen deprem, dünya tarihinde richter ölçeğiyle ölçülmüş en şiddetli depremi olarak tarihe acı bir şekilde geçmiştir.9.5 büyüklüğünde, 10 dakika süren
depremin merkez üssü olan valdivia şehrinde bulunan binaların %40'ı zarar görürken çevre şehirlerde zararlar çok daha fazlaydı; puerto saavedraşilide bulunan bir koloni şehri tamamen yıkıldı,puerto montt'ta binaların %90'ı tahrip oldu, angol,'da binaların %80'i tahrip oldu, los angeles'ta binaların %70'i tahrip oldu. ayrıca deprem büyük okyanus'ta tsunamiye sebebiyet vermiştir. bu tsunami dalgaları 10.000 kilometre uzaklıktaki kuzey amerika'da bulunan hilo-hawaii adalarıyla birlikte güney afrika'nın sahil bölgelerinde de zarara yol açmıştır.

jeofizikçiler için büyük bir anlamı olan bu depremin yeraltı dalgaları bir hafta boyunca ölçülebilir düzeyde kalmıştır. bu dalgaların oluşumu ve süresinin ölçülmesi ile yeraltı hakkında birçok bilgiye ulaşılabilmişlerdir.

depremde yaşanan can kaybı tahmini olarak üç bin kişidir.yaşanan can kaybının daha küçük ölçekli depremlere nazaran daha az olmasının sebebi ise depremin hissedildiği şehirlerin günümüzde dahi 140.000-300.000 arası nüfusa sahip olmalarıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tıpta başın gövdeden ayrılması prosedürüne verilen addır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim