kristof kolomb
yoksulluk içinde ölmüştür. ilk seyahatinin maliyeti resmi olarak soruşturulduktan sonra, bu maliyetin kastilyalı isabella'nın bir ziyafetinin ki kadar olduğu anlaşılmıştır.
devamını gör...
birini olduğu gibi kabul etmek
21.yüzyıl insanı bencilleşmektedir ve de işe yaramayacağını düşündüğüm , son derece yıpratıcı bir eylem. arada yanan kimse olabiliteniz son derece yüksektir.
devamını gör...
sonsuz otel paradoksu
insanların sonsuzluk kavramını tahayyül bile edemeyişlerini göstermek için alman matematikçi david hilbert'in ortaya attığı bir paradokstur.
buna göre, sonsuz sayıda odası olan ve tüm odaları dolu olan bir otel hayal etmemiz isteniyor. daha sonra, otele gelen yeni bir müşteri bir oda istiyor ama tüm odalar dolu, buna rağmen de sonsuz sayıda oda var. resepsiyonist, her bir odadaki müşteriye kendi oda numarasının bir fazlası numaralı odaya geçmelerini rica ederek bir numaralı odaya yeni gelen müşteriyi yerleştirerek sorunu çözüyor. çünkü n sonsuz sayıda oda olduğu için n'inci odadaki müşteri de (n+1)'inci odaya geçerek problem çözülmüş oluyor.
peki, otelin önüne, içinde sonsuz sayıda yolcusu olan otobüsler peşpeşe park etse ve bu sonsuz sayıda yolcunun her biri için sonsuz sayıda odası olan otelden odalar istense ne olurdu? önce her odadaki müşterileri, en küçük asal sayı olan 2'nin üssüne oda numaralarını koyarak çıkan sonuç numaralı odaya yerleştiriyor. her yeni gelen otobüsün içindeki yolcuları 2'den sonraki asal sayıdan başlayarak bir büyük asal sayıya doğru, her asal sayının üslerine yolcuların koltuk numaralarını alıp çıkan sonuç hangisiyse o numaralı odaya yerleştirmekle bulmuş. örneğin; ilk gelen otobüsün üçüncü koltuğunda oturan bir yolcusunuz diyelim. ilk gelen otobüs olduğu için en küçük asal sayımız 2'nin bir fazlası olan asal sayımız 3'ün üssüne koltuk numaramız olan 3'ü koyarak, çıkan sonuç olan 27 no'lu odaya yerleşmemiz gerekiyor. her bir otobüs için, bu asal sayıları 5, 7, 11 , 13, 17 diye bir arttırarak, yolcuların otobüsteki koltuk numaralarını da üslerine yerleştirerek, çıkan sonuç no'lu odaya yerleştirerek bu döngü sonsuza kadar devam ettiriliyor ve böylece herkese oda vererek bu problem çözülüyor.
ekleme: cözülemeyen sudoku tüm sırrı bozdu ya. cidden her yeni geleni (n+1), (n+2), (n+...) diye yapıştır geç ne uğraşıyorsun asal sayılar, üsler, müşterileri yerinden etmeler filan.
buna göre, sonsuz sayıda odası olan ve tüm odaları dolu olan bir otel hayal etmemiz isteniyor. daha sonra, otele gelen yeni bir müşteri bir oda istiyor ama tüm odalar dolu, buna rağmen de sonsuz sayıda oda var. resepsiyonist, her bir odadaki müşteriye kendi oda numarasının bir fazlası numaralı odaya geçmelerini rica ederek bir numaralı odaya yeni gelen müşteriyi yerleştirerek sorunu çözüyor. çünkü n sonsuz sayıda oda olduğu için n'inci odadaki müşteri de (n+1)'inci odaya geçerek problem çözülmüş oluyor.
peki, otelin önüne, içinde sonsuz sayıda yolcusu olan otobüsler peşpeşe park etse ve bu sonsuz sayıda yolcunun her biri için sonsuz sayıda odası olan otelden odalar istense ne olurdu? önce her odadaki müşterileri, en küçük asal sayı olan 2'nin üssüne oda numaralarını koyarak çıkan sonuç numaralı odaya yerleştiriyor. her yeni gelen otobüsün içindeki yolcuları 2'den sonraki asal sayıdan başlayarak bir büyük asal sayıya doğru, her asal sayının üslerine yolcuların koltuk numaralarını alıp çıkan sonuç hangisiyse o numaralı odaya yerleştirmekle bulmuş. örneğin; ilk gelen otobüsün üçüncü koltuğunda oturan bir yolcusunuz diyelim. ilk gelen otobüs olduğu için en küçük asal sayımız 2'nin bir fazlası olan asal sayımız 3'ün üssüne koltuk numaramız olan 3'ü koyarak, çıkan sonuç olan 27 no'lu odaya yerleşmemiz gerekiyor. her bir otobüs için, bu asal sayıları 5, 7, 11 , 13, 17 diye bir arttırarak, yolcuların otobüsteki koltuk numaralarını da üslerine yerleştirerek, çıkan sonuç no'lu odaya yerleştirerek bu döngü sonsuza kadar devam ettiriliyor ve böylece herkese oda vererek bu problem çözülüyor.
ekleme: cözülemeyen sudoku tüm sırrı bozdu ya. cidden her yeni geleni (n+1), (n+2), (n+...) diye yapıştır geç ne uğraşıyorsun asal sayılar, üsler, müşterileri yerinden etmeler filan.
devamını gör...
öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması
öğretmeni normal bir devlet memuru gibi gören kafanın hiç kimseye bir faydası olmaz .
mustafa kemal atatürk'e
' paşam vekil maaşlarını düzenliyoruz, nasıl yapalım ? ' dediklerinde o ,
' öğretmen maaşını geçmesin ' diyerek , eğitime , eğitimciye verdiği önemi daha 100 yıl önce ortaya koymuştur.
bunu konuşanların, yeni başkanlık sistemiyle birlikte hiçbir etkinliği ve fonksiyonu kalmayan 600 milletvekiliyle ilgili tek kelime etmemesi manidardır.
2018 yılında 600 vekilin devlete maliyeti 400 milyon liradır.
mustafa kemal atatürk'e
' paşam vekil maaşlarını düzenliyoruz, nasıl yapalım ? ' dediklerinde o ,
' öğretmen maaşını geçmesin ' diyerek , eğitime , eğitimciye verdiği önemi daha 100 yıl önce ortaya koymuştur.
bunu konuşanların, yeni başkanlık sistemiyle birlikte hiçbir etkinliği ve fonksiyonu kalmayan 600 milletvekiliyle ilgili tek kelime etmemesi manidardır.
2018 yılında 600 vekilin devlete maliyeti 400 milyon liradır.
devamını gör...
intihara teşebbüs eden sözlük yazarları veri tabanı
cidden böyle saçma başlıklar açmak için çok mu boş vaktiniz var. ne yapacak ölen adam. kalkıp ben öldüm sözlük mü diyecek. sosyal medyada ilgi budalası oldunuz. intihar gibi psikolojik ve sosyolojik yönleri olan bir olayı hafife alıyorsunuz.
devamını gör...
eşrefoğlu cami
eşrefoğlu cami 1296-1299 yılları arasında konya’nın beyşehir ilçesinde yapılmış ve hala kullanımda olan bir yapıdır. yapının en büyük özelliği içinin tamamen ahşap olmasıdır. caminin ortasının üst kısmı açıktır. kış vakti karlar yine caminin ortasında bulunan çukura dolar ve ahşap yapının nemlenmesi karşılanır, böylece sağlam kalması sağlanırdı. (üst kısım şu an kapalıdır ve camide ciddi çürüme olmustur.)caminin minberinde büyüklü küçüklü dairesel şekiller mevcuttur. 9 gezegeni (pluton ile birlikte) temsil ettiği söylenir. (ben pek inanmıyorum böyle olduğuna. ) yine caminin en kenarında yerde mahsen kapısı vardır. çilekeşhane olan o mahsenin bir de yine beyşehir’de bulunan kubâdâbad sarayina açıldığı söylenir.







devamını gör...
kadınların artık evlenmek istememesi
aile evinde az buçuk olan özgürlük kısıtlanıyor, sevgiliyken dünyanın en iyi insanı olanlar evlendiği an değişebiliyor şeytana dönüyor, bir şey istemese dövülür öldürülür acı çeker boşanıp gitse baskı görür. kendi ayakları üzerinde durmak yerine neden evlenip hayatını mahvetsin?
devamını gör...
kendi çocukluğunu evlat edinmek
ilahi yazar nereden açtın bu başlığı.
ya her şey dökülüp saçılırsa, ya o yalnız çocuk yaralarını hatırlamaya hazır değilse daha.
kendimi evlat edinsem onu şefkatle büyütür,sık sık sarılır,güzel olduğunu,onu çok sevdiğimi söylerdim.gece uyuyamamışsa nelerin onu üzdüğünü,kaygılarını anlamaya çalışırdım.uyuyana kadar en sevdiği hikayeleri anlatırdım.
hiç yaralanmasın diye, salt korkutmak yerine insanları tanıtmaya çalışırdım.bu sayede öğrendikleriyle kendini geliştirebilir, güzel ve derin ilişkiler kurabilirdi.
üzgün hissetsem de nedenini anlatırdım,ona da kendini ifade etmeyi gösterebilirdim böylece.
hiç gizlimiz saklımız olmadan yaşardık, bana bütün aklından geçenleri yargılanacağını düşünmeden ifade edebilirdi.asla şöyle nasihat etmezdim : ‘çocuğunla mesafe koymalısın araya’.
seçme şansı verirdim,benim düşünce dünyamdan başka dünyaların da olduğunu kabul ederek büyütürdüm.
bir gece bile yanağına öpücüğü kondurmadan göndermezdim.her gün onun varlığına nasıl da şükrettiğimi söylemekten hiç bıkmazdım.
ya her şey dökülüp saçılırsa, ya o yalnız çocuk yaralarını hatırlamaya hazır değilse daha.
kendimi evlat edinsem onu şefkatle büyütür,sık sık sarılır,güzel olduğunu,onu çok sevdiğimi söylerdim.gece uyuyamamışsa nelerin onu üzdüğünü,kaygılarını anlamaya çalışırdım.uyuyana kadar en sevdiği hikayeleri anlatırdım.
hiç yaralanmasın diye, salt korkutmak yerine insanları tanıtmaya çalışırdım.bu sayede öğrendikleriyle kendini geliştirebilir, güzel ve derin ilişkiler kurabilirdi.
üzgün hissetsem de nedenini anlatırdım,ona da kendini ifade etmeyi gösterebilirdim böylece.
hiç gizlimiz saklımız olmadan yaşardık, bana bütün aklından geçenleri yargılanacağını düşünmeden ifade edebilirdi.asla şöyle nasihat etmezdim : ‘çocuğunla mesafe koymalısın araya’.
seçme şansı verirdim,benim düşünce dünyamdan başka dünyaların da olduğunu kabul ederek büyütürdüm.
bir gece bile yanağına öpücüğü kondurmadan göndermezdim.her gün onun varlığına nasıl da şükrettiğimi söylemekten hiç bıkmazdım.
devamını gör...
menengiç kahvesi
her şey bir kere bir dene, bir kereden bir şey olmaz diye başladı...
devamını gör...
sözlükte 3 tanımından biri görsel olan yazar
madem isim vererek konuşuluyor o zaman banada söz hakkı doğmuş demektir.
paylaşımlarım seni memnun etmeyebilir, engelle butonu bunun için var.
sözlüğü nasıl kullanacağımı senden öğrenecek değilim.
varsa şikayetin gider modlara bildirirsin ( böyle kıvrandığına göre bildirmişsindir zaten )
tanımda yazacağım, görselde paylaşacağım açıkçası umrumda değilsin.
bu da veda busem olsun, hadi çüzzzz.
paylaşımlarım seni memnun etmeyebilir, engelle butonu bunun için var.
sözlüğü nasıl kullanacağımı senden öğrenecek değilim.
varsa şikayetin gider modlara bildirirsin ( böyle kıvrandığına göre bildirmişsindir zaten )
tanımda yazacağım, görselde paylaşacağım açıkçası umrumda değilsin.
bu da veda busem olsun, hadi çüzzzz.

devamını gör...
erkek tacizine uğramamak için erkek taklidi yapmak
havadaki uçan kuşa yürüyen kimselerin olduğu yerde şaşırılmayacak durum. şairin de dediği gibi ;ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim..
devamını gör...
yazarların yalnız olma nedeni
kendimle olmayı seviyorum. eğer çok fazlaca kalabalıklar içerisinde olursam kendimle yalnız kalmayı özlüyorum. babacan, güven veren, neşeli biri olduğumu söylüyorlar. sanırım bu özelliklerimi kendimle baş başa kalmaya borçluyum.
devamını gör...
ikiyüzlü insan
profesyonel hayat'a ya da iş hayatına uygun ve o şartlara mükemmel bir şekilde uyum sağlayıp kısa sürede yükselecek insan tipidir.
devamını gör...
alabama
yaşadıkları topraklara adlarını veren, muskogee dili konuşan bir kızılderili kabilesidir.
bugünkü alabama eyaletinin kuzeyinde yaşıyorlardı. bazı fransız kürk tacirleriyle görüşselerde, ilk yoğun beyaz göçmen dalgasını fransız ve kızılderili savaşı'ndan sonra gelen ingilizlerden gördüler. ufak çatışmalar olsada, yerlerinden edildiler ve bugünkü texas topraklarına gittiler.
texas'ın a.b.d eyaleti olmasından sonra çoğu orada kalsada, bazıları oklahoma'ya gitti.
bugün hâla bu iki eyalette yaşıyorlar ama tamamen asimile olmuşlardır ve dillerini konuşabilen kimse yoktur.
bugünkü alabama eyaletinin kuzeyinde yaşıyorlardı. bazı fransız kürk tacirleriyle görüşselerde, ilk yoğun beyaz göçmen dalgasını fransız ve kızılderili savaşı'ndan sonra gelen ingilizlerden gördüler. ufak çatışmalar olsada, yerlerinden edildiler ve bugünkü texas topraklarına gittiler.
texas'ın a.b.d eyaleti olmasından sonra çoğu orada kalsada, bazıları oklahoma'ya gitti.
bugün hâla bu iki eyalette yaşıyorlar ama tamamen asimile olmuşlardır ve dillerini konuşabilen kimse yoktur.
devamını gör...
frigya
tarımı kutsallaştıran bir medeniyettir. hatta öküz kesmenin ve saban kırmanın cezasını ölüm olarak belirlemişlerdir.
gordion bölgeside (günümüzde ankara-polatlı) faaliyet göstermişlerdir.
gordion bölgeside (günümüzde ankara-polatlı) faaliyet göstermişlerdir.
devamını gör...
abuzer kömürcü
"bu iş ustadan çırağa geçer, malın iyisini ustalar yapar" repliğinin sahibi olan kurgusal karakter. kurtlar vadisi ilk 97'deki göze en çok çarpan yan rollerden biridir. usta oyuncu muhammed cangören tarafından canlandırılır. bir spin-off çekseler abuzer kömürcü üzerinden, izlenme rekoru kıracağı kesin gibidir.
devamını gör...
tuhaf beceriksizliklerimiz
makarnanın tuzunu aslaaa ayarlayamıyorum ya tansiyon çıkartıcak kadar çok tuzlu ya da soylemezesem olmaz sunucularinin zeka seviyesi kadar az tuzlu oluyo
devamını gör...