80's olarak diyebilirim ki en birikimli ve her şeyden biraz görmüş ,geçirmiş kendini bilen nesildir. illa ki çürükler vardır ama çoğunluk başarılı maşallah *
devamını gör...

çok severdim dedemi. o da beni çok severdi, çok yakın otururduk. öğleden sonra bize gelir, beni alırdı. dışarı çıkardık. o zamanlar dereboyu caddesi ya da ortaköy sahilin şimdiki popülaritesi yok. ortaköylülerindi. sahildeki kahvelerde gider, oralet içerdik. parkta oynardık. elimden sıkı sıkı tutardı. veremdi dedeciğim. hastalığı iyice ağırlaşınca, istanbul'dan taşınıp, bol yeşillikli köyümüze taşınmaya karar verdiler. içimden bir parça koptu sanki. kısa süre sonra durumu ağırlaştı, istanbul'a hastahaneye yatırıldı. gece telefon geldi. babamın o anki yıkılışı, gözümün önünden hiç gitmiyor. babamın üzülmesine mi daha çok üzüldüm, dedemi kaybetmemize mi hala karar veremiyorum.
devamını gör...

en acı yenilgidir.
devamını gör...

bir zamanlar ben de aralarındaydım. ne olursa olsun kötü söylemek olmaz.
sonuçta hepsi gönüllülük esasıyla bu görevi icra ediyor.
takdir etmek lazım.
devamını gör...

1232 tl genel sağlık sigortası prim borcu.daha nisan'a kadar vaktide var.çok şükür başka borcum yok hepsi bu.
devamını gör...

kahkaha attığım başlıktır. bayılıyorum böyle saçma komik şeylere. ilk buluşmada hes kodu isteyen kız sorumluluk sahibi bilinçli bir kızdır evlenin onunla.
devamını gör...

masal anonim olan halk anlatısıdır. güldüren, eğlendiren ve eğlendirirken de eğiten ürünlerdir.
masallar kuşaktan kuşağa, yüzyıllardan yüzyıllara, dilden dile aktarılan bir kimlik ve aidiyet konusudur.
devamını gör...

avrupalılar kendi aralarında 2.dünya savaşını gerçekleştirirken ne yapıyorlarsa aynısını yapıyorlardı,yani ilgilenmiyorlardı. avrupa ve doğunun gündem olarak şuan bile birbirini etkilemesi çok zor çünkü iki farklı kültür ve ayrı dünyalardan bahsediyoruz,türkiyede arada köprü hiçbirine ait olamıyor aynı alman gurbetçi gibi muammele görüyoruz,almanyada türk türkiyede almancı misali.
devamını gör...

eski turkcede (8.-11. yy. orta asya) tar-: yay-(mak), dağıt-(mak) fiilinden, daha sonra turkiye turkcesinde (13-14. yy.dan sonrasi) dar-/-dart- kokleriyle dagit-/dagil- fiillerine vardigimiz;
darmadagan, darmadagin sozcugunun darma durman ikilemesine donustugu ve ozellikle izmir (ege) civarinda halk arasinda darman durman halini aldigi ve soylendigi, artik deyimlesmis guzelim ikileme.
farsca tar+mar sozcuklerinin birlesmesinden olusan tarumar sozcuguyle de hem ses hem de anlam olarak iliskili.
bu sozcuk sozlugu okuyanlara ne kadar tanidik gelecektir bilmiyorum, ben izmir ve manisa disinda kullanimina pek sahit olmadim.
farkinda olmadan cok kullandigim bir sozcuktur. her turlu karisikligi -buna kafa karisikligi da dahil- anlatmak icin kullanilir.
nedense bu son gunlerde cok kullandigimi fark edince yazmaya karar verdim.
ortaligin darman durman olmasi bazi insanlari hic ama hic rahatsiz etmezken, bazi insanlari da hayattan sogutacak kadar rahatsiz ediyor.
baskalarinin daginikliklarini toplaya toplaya, oyle bir noktaya geliyorsunuz ki, 'lanet olsun, benden bu kadar!' diyeceginiz, dediginiz noktaya sonunda ulasiyorsunuz.
bu tur durumlarda, hayatin geciciligi, kisaligi, susu busu, her seyi tek tek akliniza geliyor hatta sizden ve hatta hatta insanliktan sonrasi bile.
o zaman yapilacak tek bir sey kaliyor; oturup wall-e'yi seyretmek. cidden iyi geliyor, tavsiye ederim.*

(not: bu yazı ben yurt dışındayken ve türkçe klavye kullanamadığım zaman yazılmıştı. düzelteyim dedim, zor geldi. bu nedenle bağışlanmayı diliyorum.)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

edit: evet kutsal. çünkü bu kült bir başlıktır. kafa yolunu bulur da yürürse seneye binlerce tanımın girilebileceği başlıktır.

bu kutsal başlığı açtığım için çok mutluyum.

atatürk'ün tek atacağı karşılaşmadır.

savaştan yeni çıkmış, yaraları çok taze hatta kanayan yaraları olan bir ülkeyi eğitim,sanat, siyaset, dış politika, ekonomi, insan hakları ve yüzlerce konuda yüz yıl kadar ileriye götüren, büyük devrimci, dahi diktatör bir yandadır.

sıkıntılı bir ekonomiyi düzlüğe çıkarıp batıran, ülkede ayrımcılık ve akraba ilişkileri(liyakatsizlik) pompalayan ve daha birsürü sayamayacağım şeyin mükellifi bir yanda.
devamını gör...

yaş 12 kuran kursuna gidiyorum arkadaşlarla. tabi ki haremlik selamlık var. kızlar üst katta biz alt kattayiz. birlikte kuran kursuna gittiğim arkadaşım beğendiği kızın ayakkabısının içine not yazarak iletişim kurup sevgili olmuştu.

sabah benimle gitmek yerine sevdiceği ile buluşup geliyorlardı camiye. şadırvanda* veda ediyorlardı ertesi güne kadar.

yani isteyen bir yolunu bulup yazıyor arkadaşlar.
devamını gör...

polisi ara görevini yerine getir dediğim başlıktır.
devamını gör...

o bir filozof. sözlüğün biricik filozofu.
o metaforların yazarı.
o bir aşık. manilerin hanımefendisi.
o bir sezgileri güçlü olan.
o ruhsal çözümlemelerin kadını.
o her şeyden önce saygılı, seviyeli ve kültürlü bir insan.

bir keresinde biz, onunla,
kuzguncuk'ta hiç vişne yemedik.
devamını gör...

sözlük kuralları gereği formata uygun dayak yemesini sağlarım. üstelik küfür ettirmem.
devamını gör...

69 6d 61 6d 20 68 61 74 69 70 6c 65 72 20 6b 61 70 61 74 69 6c 73 69 6e 21
devamını gör...

23 nisan, türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa kalkan türkiye halkının, türkiye büyük millet meclisi’ni meydana getirmek hususunda gösterdiği harikayı ifade eder.
mustafa kemal atatürk
devamını gör...

bir kişinin uzman olduğu ya da tecrübeli olduğu konuda aktarım yaparken karşısındakilerin de aynı konuda kendisi kadar bilgi sahibi olmadığını gözardı ederek hareket etmesi ile oluşan anlaşılamama temelli iletişim sorunudur. bu terim ilk olarak 1989 yılında ekonomist colin camerer, george loewenstein ve martin weber tarafından journal of political economy makalesinde ortaya atılmıştır.

her insan, farketmese de bilginin lanetini tecrübe etmiştir. bazen sizin için çok basit olan bir adresi tarif ederken bile zorlandığınızı hissedersiniz. defalarca gitmiş olduğunuz adresi karşınızdaki kişinin kafasında sizin gibi canlandıramayacağını hesaba katmayabilirsiniz.

üniversite zamanında yaptığım stajımın ilk günlerinde bana bir kağıt uzatarak fax makinesini anlatıp, "şunu şu numaraya faxla" diyip yapamayınca da "sen sınavdan kaç puan aldın da kazandın üniversiteyi" diyerek aşağılayan çok bilmiş beyaz yakalı kişiyi de buradan kınıyorum. halbuki ilk defa fax makinesi görüyordum. çamaşır makinesi desen belki inanacaktım.
devamını gör...

adana'nın ilçesidir. nüfusu ortalama 30 bin ve adana'ya uzaklığı 30 km civarındadır. pek bir numarası olmayan bir ilçe diyebilirim. köy tarzında küçük bir ilçe. herşeye rağmen doğduğum yer olan küçük ilçemizi seviyorum. çocukluğumun bir kısmı burda geçti ve hürriyet mahallesinde bulunan hürriyet ilköğretim okulunda okudum. bu okula ikinci sınıfta iken gelmiştim ve öğretmenim olan mahmut beyin allah cezasını versin. çok dövdü beni çok. ah ah aklıma geldi ve ellerim sızlamaya başladı. neyseki üçe geçtiğimde mükerrem akça, yani yeni öğretmenimle tanıştım. meleğin yer yüzündeki temsilcisi gibi bir öğretmendi. onunla çok güzel üç yıl geçirdim. bana okulu sevdiren öğretmen. bu okulda üç kardeş aynı anda okuduk.

hürriyet ilköğretim okulundan bir görsel.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bu ilçemizin geçim kaynakla başlıca çiftçilik, marangozluk ve galeri oluşturmaktadır. bu ilçe küçük olmasına rağmen içerisinde ortalama yüze yakın marangoz ile türkiye'nin arı kovanı ihtiyacının yüzde 70 gibi bir oranını karşılıyor. çok seri bir şekilde kovan üretimi yapılarak güzel ülkemin ihtiyacını karşılıyor ve arıya can veriyor. hatta üniversitesiteden sonra işsiz kalınca bu işin pazarlamasını yaptım ve çok büyük bir çevre edindim. bilmediğim bir iş dalı olmasına rahman çok büyük siparişler alarak güzel paralar kazandım. bunun için bu ilçeye minnettarım ve minnet etmeye devam edeceğim, çünkü daha para kazandırıyor bana. neyse diğer dal olan galeri işine anlam veremiyorum. çok büyük bir galeri sitesi var ve her galerinin önünde 20 30 adet, bazılarında ise daha fazla traktör mevcuttur. üçüncü sektör olarak geçim kaynağı çiftçilik ama burdaki traktör sayısı çok fazla ve ülkenin bir çok noktasına burdan traktör gidiyor. bu sitelerden görüntüleri aşağı ekliyorum.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

6 yıldır hayatımı sürdüğüm ilçe. moda sahilinde oturup keyif yapmak. sokaklarında kaybolmak. kafelerinde çikolata tatlılarını tatmak...
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim