siyasiler normal sözlük'te yazar olsa alacakları nickler
(bkz: her şey çok güzel olacak) ekrem imamoğlu
devamını gör...
sevgili bir tatlı olsa ne olurdu sorunsalı
net tiramisu olurdu.
devamını gör...
alttaki yazara bir mesaj bırak
öncelikle çok teşekkür ederimm sevgili yazar*
hayatına bir çok insan dahil olucak ve onlarla iyi kötü bir sürü anı biriktireceksin ama günün sonunda yalnız kalacaksın.var olduğun sürece kendinle vakit geçireceksin o yüzden bence kendine yetebilmeyi,kendine bi şeyler katabilmeyi ve de en önemlisi seni neyin ya da kimin mutlu ettiğini bulup ona sımsıkı sarılmayı kendine koyduğun hedeflerinin ilk sıralarına yerleştir.
umarım hep ve çok mutlu olursun.
hayatına bir çok insan dahil olucak ve onlarla iyi kötü bir sürü anı biriktireceksin ama günün sonunda yalnız kalacaksın.var olduğun sürece kendinle vakit geçireceksin o yüzden bence kendine yetebilmeyi,kendine bi şeyler katabilmeyi ve de en önemlisi seni neyin ya da kimin mutlu ettiğini bulup ona sımsıkı sarılmayı kendine koyduğun hedeflerinin ilk sıralarına yerleştir.
umarım hep ve çok mutlu olursun.
devamını gör...
birbiriyle karıştırılan kelimeler
birbirine benzediği için söylemden dolayı karıştırılan kelimelerdir. bir örnekle başlayayım ben:
nahif: cılız, çelimsiz, zayıf.
naif: açık yürekli, yapmacıksız.
nahif: cılız, çelimsiz, zayıf.
naif: açık yürekli, yapmacıksız.
devamını gör...
takoz
aynı zamanda araçları biraz yukarı doğru kaldırmak için de kullanılan, genellikle tahtadan yapılan eşyadır.
devamını gör...
odtü'lü birine alınabilecek hediyeler
odtülüler ayrı bir tür mü? neden bunun için bir başlık var
devamını gör...
kurtlar vadisi ilk 97 bölüm
izledikten sonra inzivaya çekilinir. çünkü hayattan tat alacak daha bir şey kalmamıştır.
devamını gör...
john steinbeck
1962 yılı nobel edebiyat ödülü sahibi yazar. eserlerinde işçi yaşamını ve toplumsal sorunları gerçekçi bir anlatımla konu edinmiştir.
devamını gör...
bir kadına edilebilecek en güzel iltifat
"nenem yaşında kadınsın, acık yaşına uygun davran."
1 hafta konuşmadı benimle aynı evin içinde.*
1 hafta konuşmadı benimle aynı evin içinde.*
devamını gör...
romantizme zorlanmış erkek sendromu
kısaca özetlemek gerekirse erkeğin aşkını kaybetmemek için özünü kaybetmesi sendromudur.
devamını gör...
yorgun savaşçı
kemal tahir'in 1965 yılında yayınlanan romanının ismi. çıkar çıkmaz gündem ve ilgi oluşturmuştur. bir edebiyat olayı olarak selam durulmuştur. anadolu' yu kurtarmak için istanbul'dan yola çıkan, halkın genel olarak ilgi göstermediği ve kuşkulu yaklaştığı, hatta ittihatçı gavuru diye karşı geldiği, eski subayların maceralarının konu edindiği yorgun savaşçı , 1968 yılında yunus nadi roman ödülü kazanmıştır.
daha sonra trt için bir dizi film projesine dönüştü. roman yazıldığından bu yana, yazarı kemal tahir ile ilgili tartışmalar da bitmemişti. kemal tahir, bu romanının ardından edebiyat hayatında yeni bir döneme işaret etmiştir. bu dönem, yazarın fikirlerinin kesin çizgilerle belirginleştiği son dönemi olmuştur. halit refiğ tarafından yönetmenliği yapılan film, 12 eylül darbesini gerçekleştiren subaylar tarafından fırına atılarak yakılmış. sinema tarihinde filmlerin yandığı veya yakıldığı olmuştur ama bu ya yönetmenin kendi filmini yakmasıyla ya da filmlerin bir yangın sonucu kül olmasıyla gerçekleşmiş ama devlet tarafından kurul heyeti ve noter huzurunda bir sinema filminin yakılması olayı sinema tarihinde herhalde ilk bizde oluyor.
daha sonra trt için bir dizi film projesine dönüştü. roman yazıldığından bu yana, yazarı kemal tahir ile ilgili tartışmalar da bitmemişti. kemal tahir, bu romanının ardından edebiyat hayatında yeni bir döneme işaret etmiştir. bu dönem, yazarın fikirlerinin kesin çizgilerle belirginleştiği son dönemi olmuştur. halit refiğ tarafından yönetmenliği yapılan film, 12 eylül darbesini gerçekleştiren subaylar tarafından fırına atılarak yakılmış. sinema tarihinde filmlerin yandığı veya yakıldığı olmuştur ama bu ya yönetmenin kendi filmini yakmasıyla ya da filmlerin bir yangın sonucu kül olmasıyla gerçekleşmiş ama devlet tarafından kurul heyeti ve noter huzurunda bir sinema filminin yakılması olayı sinema tarihinde herhalde ilk bizde oluyor.
devamını gör...
kendi kendine dil öğrenmek
genelde gramer ve kelimelere yoğunlaşılır ama dinleme ve konuşma kısmı kesinlikle atlanmamalidir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
boğuluyorum, yaşama sevincimle, yaşamak istemeyişimle. ikisi de öyle ağır basıyor ki herhangi birisini gerçekleştirebilecek cesaretim yok. hayat amansız ve güzel. yoruluyorum ve telaşlarımın içinde kayboluyorum. her şeyi yapmak isterken hiçbir şeyi yapamıyorum. mutlu olamama hastasıyım. mutlu olmam için birçok neden varken nankörlük yapıyorum.
devamını gör...
in time
olsa iyi olurmuş ama olmamış bu film. yönetmen kurbanı. the truman show'un senaristi andrew niccol yönetmiş. güzel abim sen sadece yazsan olmaz mı be?
"madem senaryo orijinal ve vermek istediği fikri izleyicisine veriyor; o zaman nerede başarısızlık?" diye sorarlar ise adama, adamlar da şöyle yanıtlar; filmin olayı zaman değil mi? dakikalar saniyeler...
1- poker sahnesini hatırlayın. hepimiz poker biliyoruz değil mi? tamam tamam bilmeyenlerimiz vardır şöyle açıklayayım; elinizde 10 tl varsa ve karşınızda 1000 tl'si olan bir adam varsa, adam 900 tl yapıyorsa potu, siz ya all in der ve elinizdeki 10 tl'yi masaya koyasınız ya da çekilirsiniz. 10 tl'yi koydu ve kazandı iseniz 20 tl alırsınız yerden (iki kişilik bir oyundan bahsediyorum ki filmde de bahsi geçen sahnede durum buydu) geri kalan parayı adam 890 tl olarak yerden alır.
şimdi bir film isterse mantıksızlık mantığı üzerine kurulsun, kendi içinde bir bütünlüğe sahip olmalı. bu bütünlüğü de yönetmen kuruyor filmler buna göre başarılı yahut başarısız oluyor. şayet o el oynanmadan önce bizim eleman adamın potunun tamamını görecek bir birikim elde ettiyse oyunda, film bunu seyirciye göstermeli ki bütünlük kurulabilsin. aksi takdirde ne oluyor diyorsun bir izleyici olarak...
2- kızı kaçırdığı sahne. parti başlıyor. kızla çocuk çıkıyor yüzüyor. geri dönüyorlar. gece. saat olsun olsun 00:00 hadi tamam 02:00 olsun yahu. polis geliyor, zamana el koyuyor bizimkiler kaçıyor. saldırıya uğruyorlar. hop bakıyorsun ortam aydınlık. sabah olmuş. kız çocuğa zaman da vermedi. bizimkinin 2 saati bir türlü bitemedi.
ya tamam ben takılıyorum da normal bir film olsa bundan bahsetmezdim. ama yani, rica ediyorum; olay zaman. sen daha ana konunu, zaman bütünlüğünü bile doğru kurgulamıyorsun filmde.
resmen yazık olmuş. iyi senaryo kötü bir yönetmenin elinde ne hale geliyor sorusunun cevabı bir diğer film. bir ara unutturmayın da listeleyelim bunları yaa...
"madem senaryo orijinal ve vermek istediği fikri izleyicisine veriyor; o zaman nerede başarısızlık?" diye sorarlar ise adama, adamlar da şöyle yanıtlar; filmin olayı zaman değil mi? dakikalar saniyeler...
1- poker sahnesini hatırlayın. hepimiz poker biliyoruz değil mi? tamam tamam bilmeyenlerimiz vardır şöyle açıklayayım; elinizde 10 tl varsa ve karşınızda 1000 tl'si olan bir adam varsa, adam 900 tl yapıyorsa potu, siz ya all in der ve elinizdeki 10 tl'yi masaya koyasınız ya da çekilirsiniz. 10 tl'yi koydu ve kazandı iseniz 20 tl alırsınız yerden (iki kişilik bir oyundan bahsediyorum ki filmde de bahsi geçen sahnede durum buydu) geri kalan parayı adam 890 tl olarak yerden alır.
şimdi bir film isterse mantıksızlık mantığı üzerine kurulsun, kendi içinde bir bütünlüğe sahip olmalı. bu bütünlüğü de yönetmen kuruyor filmler buna göre başarılı yahut başarısız oluyor. şayet o el oynanmadan önce bizim eleman adamın potunun tamamını görecek bir birikim elde ettiyse oyunda, film bunu seyirciye göstermeli ki bütünlük kurulabilsin. aksi takdirde ne oluyor diyorsun bir izleyici olarak...
2- kızı kaçırdığı sahne. parti başlıyor. kızla çocuk çıkıyor yüzüyor. geri dönüyorlar. gece. saat olsun olsun 00:00 hadi tamam 02:00 olsun yahu. polis geliyor, zamana el koyuyor bizimkiler kaçıyor. saldırıya uğruyorlar. hop bakıyorsun ortam aydınlık. sabah olmuş. kız çocuğa zaman da vermedi. bizimkinin 2 saati bir türlü bitemedi.
ya tamam ben takılıyorum da normal bir film olsa bundan bahsetmezdim. ama yani, rica ediyorum; olay zaman. sen daha ana konunu, zaman bütünlüğünü bile doğru kurgulamıyorsun filmde.
resmen yazık olmuş. iyi senaryo kötü bir yönetmenin elinde ne hale geliyor sorusunun cevabı bir diğer film. bir ara unutturmayın da listeleyelim bunları yaa...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ruh halleri
her midem düzeldiğinde hissettiğim, yeniden doğmuş gibi hissetmek, kuş gibi hafif hissetmek. ağzım kulağımda.
kronik rahatsızlıklar insana, sık sık hayata başlangıç yapması için verilen birer ödül aslında.
çok şükür bu günüme elhamdulillah.
kronik rahatsızlıklar insana, sık sık hayata başlangıç yapması için verilen birer ödül aslında.
çok şükür bu günüme elhamdulillah.
devamını gör...
üniversiteye başlayacaklara tavsiyeler
ilk derslere mutlaka girin, hocanın kendini tanıttığı ve tarzını bir şekilde öğrenebileceğiniz derstir.
lise kafasından çıkın.
özel okuldaysanız bilin ki sizin verdiğiniz paralar direkt hocalara gitmiyor, gereksiz imalar yapmayın. devlet okulundaysınız kimlerdensin konusuna girmeyin.
her derse girin ve anlamaya çalışın olmuyorsa hocanıza sormaktan ve ek kaynak istemekten çekinmeyin. - 1. sınıftan ders kalınca uzun yıllar verilmiyor dikkat-
öğrenim sürecinizde mutlaka birden cok hobi edinin ve o işi iyi yapın - kaya tırmanışı, dans, kamp..vs- ve bol bol gezin çok paraya gerek yok çadır candır.
bir de burası davranış eğitim yeri değildir, hocalarınız size akademik birikimlerini aktarmakta mükelleftir. davranış ve dış görünüşünüze laf ederlerse boş verin bu onların ayıbıdır. -hemen laf etmeyin, sürdürürse şikayet edin-
arkadaşlarınızı iyi seçme durumu biraz zor ama her şeyinizi çat diye açmayın, birlikte gezin eğlenin, için, zom olun ama her şeyinizi anlatmayın.. zaman içinde gerçek arkadaşlar kalıyor günlük arkadaşlar ayıklanıyor.
ön yargılı olmayın, hemen kutuplaşmayın.
nereyi kazanmış olursanız olun siz başardınız! bunu unutmayın ve elinizden gelenin en iyisini yapın!
şimdiden hepinize, süper bir serüven diliyorum!
lise kafasından çıkın.
özel okuldaysanız bilin ki sizin verdiğiniz paralar direkt hocalara gitmiyor, gereksiz imalar yapmayın. devlet okulundaysınız kimlerdensin konusuna girmeyin.
her derse girin ve anlamaya çalışın olmuyorsa hocanıza sormaktan ve ek kaynak istemekten çekinmeyin. - 1. sınıftan ders kalınca uzun yıllar verilmiyor dikkat-
öğrenim sürecinizde mutlaka birden cok hobi edinin ve o işi iyi yapın - kaya tırmanışı, dans, kamp..vs- ve bol bol gezin çok paraya gerek yok çadır candır.
bir de burası davranış eğitim yeri değildir, hocalarınız size akademik birikimlerini aktarmakta mükelleftir. davranış ve dış görünüşünüze laf ederlerse boş verin bu onların ayıbıdır. -hemen laf etmeyin, sürdürürse şikayet edin-
arkadaşlarınızı iyi seçme durumu biraz zor ama her şeyinizi çat diye açmayın, birlikte gezin eğlenin, için, zom olun ama her şeyinizi anlatmayın.. zaman içinde gerçek arkadaşlar kalıyor günlük arkadaşlar ayıklanıyor.
ön yargılı olmayın, hemen kutuplaşmayın.
nereyi kazanmış olursanız olun siz başardınız! bunu unutmayın ve elinizden gelenin en iyisini yapın!
şimdiden hepinize, süper bir serüven diliyorum!
devamını gör...
tu m'as manqué
fransızcada özlemek kelimesi olmadığı için yerine kullanılan bu sözcük ;sen bende eksiksin manasına gelmektedir.düşünsenize seni özlemek beni eksiltiyor demek gibi bir şey.fransızlar gerçekten nazik insanlar.
devamını gör...
değişen dünyada bir sanatçı
bir kazuo ishiguro romanıdır.
sanatçı olmak özel bir sorumluluk da getirir beraberinde, öğretmen olmak da öyle. hele bu ikisi bir bünyede bir araya gelmişse artan sorumluluk kişiyi bir açmaz içine bile sokabilir bazı olağanüstü durumlarda.
sanatçı-öğretmen dünyayı etkileyen büyük bunalım zamanlarında kendini nerede konumlandıracağına dair kesin bir karar vermelidir. çünkü nasıl olursa olsun taşıdığı ünvan dolayısıyla çevresindeki insanların gözleri onun üzerinde olacaktır.
türkiye bu durumla defalarca karşılaştı, en yakın örneklerden biri de gezi parkı direnişi esnasında oldu. bu protestoda benim tarafım zaten belli ama konumuz bu değil. elini megafon alıp hükümet istifa etsin diye bağıran saçma komedyen şafak sezer’in devrim olmadığını anlayınca cumhurbaşkanının masasına gidip siz çökerek özür dilediği anı hatırlarsınız bence.
dolayısıyla sanatçı ve öğretmen tarafını belli ederken etraflıca düşünmelidir. sonrada pişman olacağı kararlar vermemelidir. zira kendisi ile ilgili vereceği kararlar başkalarının tutumunu de etkileyecektir.
işte edebiyatın vicdanı kazuo ishiguro bu romanında bir sanatçı ve öğretmen olan masuji ono’nun ikinci dünya savaşından sonra geçmişiyle yüzleşmesini anlatıyor. ressamın verdiği kararların muhasebesini yaptığı roman büyüleyici olmaktan çok çok öte.
eğer yetenek sahibi olduğunuz kadar sorumluluk sahibi de değilseniz topluma yön vermeye neden olacak hesapsız kitapsız tepkilerinizi sadece kendinize saklamak doğru bir tercih olabilir.
sanatçı olmak özel bir sorumluluk da getirir beraberinde, öğretmen olmak da öyle. hele bu ikisi bir bünyede bir araya gelmişse artan sorumluluk kişiyi bir açmaz içine bile sokabilir bazı olağanüstü durumlarda.
sanatçı-öğretmen dünyayı etkileyen büyük bunalım zamanlarında kendini nerede konumlandıracağına dair kesin bir karar vermelidir. çünkü nasıl olursa olsun taşıdığı ünvan dolayısıyla çevresindeki insanların gözleri onun üzerinde olacaktır.
türkiye bu durumla defalarca karşılaştı, en yakın örneklerden biri de gezi parkı direnişi esnasında oldu. bu protestoda benim tarafım zaten belli ama konumuz bu değil. elini megafon alıp hükümet istifa etsin diye bağıran saçma komedyen şafak sezer’in devrim olmadığını anlayınca cumhurbaşkanının masasına gidip siz çökerek özür dilediği anı hatırlarsınız bence.
dolayısıyla sanatçı ve öğretmen tarafını belli ederken etraflıca düşünmelidir. sonrada pişman olacağı kararlar vermemelidir. zira kendisi ile ilgili vereceği kararlar başkalarının tutumunu de etkileyecektir.
işte edebiyatın vicdanı kazuo ishiguro bu romanında bir sanatçı ve öğretmen olan masuji ono’nun ikinci dünya savaşından sonra geçmişiyle yüzleşmesini anlatıyor. ressamın verdiği kararların muhasebesini yaptığı roman büyüleyici olmaktan çok çok öte.
eğer yetenek sahibi olduğunuz kadar sorumluluk sahibi de değilseniz topluma yön vermeye neden olacak hesapsız kitapsız tepkilerinizi sadece kendinize saklamak doğru bir tercih olabilir.
devamını gör...
bal yerine reçel yapan arı (yazar)
tanımlarından anladığım kadarıyla şeker gibi bir kalbi olan yazardır. reçelle fazla haşır neşir olmasından dolayı kalbine biraz şeker bulaşmış olabilir.*
devamını gör...
