ysgo
27 yaşında, üniversiteyi bitirmeye çalışıyor (çoğu türk genci gibi).
rap müzik ile ilgileniyor, uğraşıyor. bu konuda desteğimizi eksik etmeyeceğiz. umarım güzel yerlere gelecektir.
"biz underground'dan geliyoruz" diyen old school rapçilerden, lisede konserler veriyordu, daha sonra kendisi yazmaya başladı. 14-15 yaşlarında "bandrolsüzler" adıyla 9 şarkı kaydetti ama çıkaramadı (dolandırıldı :d ).
daha sonra okuldu, bilmem neydi müzik ile arasına zaman girdi.
ama artık bu işe geri dönüp gençken başlattığı işi bitirmek istiyor.
ilk şarkısını da buraya ekleyelim.
röportajından bazı noktaları not aldım. kendine güvenen ve başarmak isteyen biri olduğunu açık. umarım istediği yerlere gelir. başarılar.
rap müzik ile ilgileniyor, uğraşıyor. bu konuda desteğimizi eksik etmeyeceğiz. umarım güzel yerlere gelecektir.
"biz underground'dan geliyoruz" diyen old school rapçilerden, lisede konserler veriyordu, daha sonra kendisi yazmaya başladı. 14-15 yaşlarında "bandrolsüzler" adıyla 9 şarkı kaydetti ama çıkaramadı (dolandırıldı :d ).
daha sonra okuldu, bilmem neydi müzik ile arasına zaman girdi.
ama artık bu işe geri dönüp gençken başlattığı işi bitirmek istiyor.
ilk şarkısını da buraya ekleyelim.
röportajından bazı noktaları not aldım. kendine güvenen ve başarmak isteyen biri olduğunu açık. umarım istediği yerlere gelir. başarılar.
devamını gör...
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
açtığın başlığa kimsenin tanım girmemesi...
devamını gör...
hristiyan olmak için gerekenler
bir adet papaz ve bir adet vaftiz daddy.
devamını gör...
sarılmaya ihtiyaç duymak
en güzel ihtiyaçtır insanı rahatlatır.
devamını gör...
silverdin
içi kaynar yağ dolu tencerenin kapağını kulpundan tutmak yerine yanından tuttum.
'elim yanıyor olamaz' dedim, ısrarcı davrandım, 'yok artık' dedim 'olamaz böyle bir şey' dedim, bir buçuk iki saniye içinde üç ayrı parmağım su toplayacak kadar yandı.
elim dondurulmuş bezelyenin içinde gidildi mecbur nöbetçi eczaneye. nöbetçi hanıma 'elimi söndürebilir misin' dedim ? 'silverdin' dedi. ve '13 tl' dedi. bu kadar. başka hiç bir açıklama yapmadı bile. 'hametan diye bir krem vardı onu da mı alsam' dedim? eczacının bana bir bakışı var. sanki kolunu istedim. al bunu git bakışı yaptı. konuşmadı bile. tabi silverdin mucizesinden haberimiz yoktu, bileydim etmezdim bu ayıbı.
lan bunu kim bulduysa umarım en iyi kadınlarla-erkeklerle o sevişiyordur, en iyi yemekleri o yiyordur, en iyi içkileri içip iç huzura kavuşmuştur. bildiğin iyileştirdi adam/kadın iyileştirdi beni.* yaklaşık bir buçuk saatte elimi yarım yamalak kullanabilir hale geldim. minik bir sızı, kaynar kapağı tutmamamı hatırlatacak bir sızı.
mucize bir krem. elim kolum yanmasa bile kullanacağım artık, kesin başka bir şeylere de iyi geliyordur bu. silverdin sürünüp cehenneme girsen zebani döversin öyle etkili.
'elim yanıyor olamaz' dedim, ısrarcı davrandım, 'yok artık' dedim 'olamaz böyle bir şey' dedim, bir buçuk iki saniye içinde üç ayrı parmağım su toplayacak kadar yandı.
elim dondurulmuş bezelyenin içinde gidildi mecbur nöbetçi eczaneye. nöbetçi hanıma 'elimi söndürebilir misin' dedim ? 'silverdin' dedi. ve '13 tl' dedi. bu kadar. başka hiç bir açıklama yapmadı bile. 'hametan diye bir krem vardı onu da mı alsam' dedim? eczacının bana bir bakışı var. sanki kolunu istedim. al bunu git bakışı yaptı. konuşmadı bile. tabi silverdin mucizesinden haberimiz yoktu, bileydim etmezdim bu ayıbı.
lan bunu kim bulduysa umarım en iyi kadınlarla-erkeklerle o sevişiyordur, en iyi yemekleri o yiyordur, en iyi içkileri içip iç huzura kavuşmuştur. bildiğin iyileştirdi adam/kadın iyileştirdi beni.* yaklaşık bir buçuk saatte elimi yarım yamalak kullanabilir hale geldim. minik bir sızı, kaynar kapağı tutmamamı hatırlatacak bir sızı.
mucize bir krem. elim kolum yanmasa bile kullanacağım artık, kesin başka bir şeylere de iyi geliyordur bu. silverdin sürünüp cehenneme girsen zebani döversin öyle etkili.
devamını gör...
aleksandr sergeyeviç puşkin
rivayet odur ki ilk kitabı yalnızca yedi adet satılır. bunun hakkında ne düşündüğünü soranlara, “ben bu kitabı o yedi kişi için yazdım.” demiştir.
devamını gör...
meditasyon yapıp öz benliğe ulaşmak üzereyken dışarıdan gelen hanımların dikkatine anonsu
odada aşk acısı çekerken oturma odasından gelen hadi lan yemek yiyoz sesi kadar rahatsız edici bir sestir.
not: başlık sahibini yine kendi başlığıyla başbaşa bırakıyorum.
not: başlık sahibini yine kendi başlığıyla başbaşa bırakıyorum.
devamını gör...
bim sözlük olsa alınabilecek nickler
paletin karşısındaki salça rafı.
devamını gör...
sözlük yazarlarının yetenekli olduğu konular
çok kırıldığım halde hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorum.
hatta "yok bee buna takılır mı insan hiç" falan diyebiliyorum.*
hatta "yok bee buna takılır mı insan hiç" falan diyebiliyorum.*
devamını gör...
normal sözlük logosundaki kafanın gittiği yer
efendim malumunuzdur, kafa sözlük edebiyatı da kitapları da pek seviyor. edebiyat tarihinde de kafa kesilmesi bir us eleştirisi olarak çıkıyor karşımıza. logoda ne olmakta? kişi kafasından gönüllü olarak kurtuluyor. nasıl anladım bunu? kurtulmakla hızını alamayıp bir de şut çekiyor kafasıyla. nereye gider bu kafa, bu hiddetli vuruşla? nereye isterse, oraya gider.
kafa, kafa sözlük'e doğru gittiğinde görüyoruz ki vücut geride kalıyor. kafası olmadan insan nedir? başsız bir hayvan. başı yerinde olduğu halde beynini kullanmadan, kitle mancınığıyla hareket eden insanlara da bir eleştiride bulunulmuş. vücudun geride kalmasıyla ise ne, kim olduğun önemli değil ifade ettiklerin ve sözcüklerinle varsın deniyor.
profilimizdeki kapak görselinde ise anlıyoruz ki kafa çöp kutusuna gidiyormuş.
şimdi ben bunları neden yazdım, nasıl yazdım önemli değil. yazdım mı, yazdım.
kafa, kafa sözlük'e doğru gittiğinde görüyoruz ki vücut geride kalıyor. kafası olmadan insan nedir? başsız bir hayvan. başı yerinde olduğu halde beynini kullanmadan, kitle mancınığıyla hareket eden insanlara da bir eleştiride bulunulmuş. vücudun geride kalmasıyla ise ne, kim olduğun önemli değil ifade ettiklerin ve sözcüklerinle varsın deniyor.
profilimizdeki kapak görselinde ise anlıyoruz ki kafa çöp kutusuna gidiyormuş.
şimdi ben bunları neden yazdım, nasıl yazdım önemli değil. yazdım mı, yazdım.
devamını gör...
karma puan formülü
çok basit. önceliğiniz tanım girmek olmayacak. olay seri beğeni çetesine dahil olmak. gözleminizi iyi yapıp bunların kim olduğunu çözeceksiniz. sonra bu kişilerin yazdıklarına bakmadan beğeniyorsunuz, favorileri de eksik etmiyorsunuz. arada bir de karma puanını yüksek gördüklerinize takip atıyorsunuz. çünkü onlar kimin takip ettiğini görüyordur. bu kişilerde beni xxxx takip etti diye diğer arkadaşlarına söylüyor ve bingo. artık siz de rahatlıkla karma puanı kasabilirsiniz.
devamını gör...
ah ölüm
yunus emre’ nin; dünyanın yalancı yüzüne kananların öldüklerinde öbür dünyada yaşadıklarından haber veremediklerini, mezarda nice yiğitlerin yattığını ve tüm bunların allah’ın takdiri olduğunu anlattığı şiiri.
“yalancı dünyaya konup göçenler
ne söylerler ne bir haber verirler
üzerinde türlü otlar bitenler
ne söylerler ne bir haber verirlerkiminin başında biter ağaçlar
kiminin başında sararır otlar
kimi masum kimi güzel yiğitler
ne söylerler ne bir haber verirlertoprağa gark olmuş nazik tenleri
söylemeden kalmış tatlı dilleri
gelin duadan unutman bunları
ne söylerler ne bir haber verirleryunus derki gör taktirin işleri
dökülmüştür kirpikleri kaşları
başları ucunda hece taşları
ne söylerler ne bir haber verirler.”
“yalancı dünyaya konup göçenler
ne söylerler ne bir haber verirler
üzerinde türlü otlar bitenler
ne söylerler ne bir haber verirlerkiminin başında biter ağaçlar
kiminin başında sararır otlar
kimi masum kimi güzel yiğitler
ne söylerler ne bir haber verirlertoprağa gark olmuş nazik tenleri
söylemeden kalmış tatlı dilleri
gelin duadan unutman bunları
ne söylerler ne bir haber verirleryunus derki gör taktirin işleri
dökülmüştür kirpikleri kaşları
başları ucunda hece taşları
ne söylerler ne bir haber verirler.”
devamını gör...
arkadaşının arkadaşın olmadığını anladığın an
eskiden çok sevdiğim bir arkadaşım, ‘seni de biliyoruz ama susuyorum neyse’ demişti. o günden beri hiçbir şeyim değil kendisi. insan seni de biliyoruz diyebileceği biriyle arkadaş olmasın bence.
devamını gör...
küçükken inandığımız yalanlar
bizimkilerin erken uyumam icin televizyonu kumandayla kapatip, elektrikler kesildi demesi. isiklar acik olmasina ragmen inanirdim.
devamını gör...
kategorize etmese ölecek hastalığı
genel olarak sözlüklerde görmeye alışkın olduğumuz bir olayı ya da ortak fikre sahip olan yazarları tanımlamak için yapılan kategorize etme girişimidir. ancak bazen bunun aşırı derecede abartıldığını düşünüyorum.
mesela sözlüğe kısa sürede çok tanım girmek ya da bunu alıntı paylaşarak yapmak illa ki tanım sayısı çok olsun diye yapılmaz.
ya da bir yazar sadece belli konularda tanım giriyorsa bu onu cahil yapmaz, onun bu konuda bilgisi olduğunu bunu paylaşarak kendini ifade ettiğini gösterir.
hadi bunları da geçtim tanımı sağ elle yapıyor diye bile eleştirecek kategorize edecek düzeye geldik.
gidip bu yazarları kategorize edip
"hep aynı konuda tanım giren yazar"
"sağ elle tanım girmesi gerekirken sol elle tanım giren yazar"
"az kelime ile tanım paylaşan yazar"
"masal gibi yazan yazar"
"entel olmasından rahatsız olduğum yazar" şeklinde sınıflandırmak bize ne katıyor mesela? neden sürekli bir ötekileştirme ayrıştırma çabası? bu hastalıktan en kısa zamanda kurtuluruz umarım.
mesela sözlüğe kısa sürede çok tanım girmek ya da bunu alıntı paylaşarak yapmak illa ki tanım sayısı çok olsun diye yapılmaz.
ya da bir yazar sadece belli konularda tanım giriyorsa bu onu cahil yapmaz, onun bu konuda bilgisi olduğunu bunu paylaşarak kendini ifade ettiğini gösterir.
hadi bunları da geçtim tanımı sağ elle yapıyor diye bile eleştirecek kategorize edecek düzeye geldik.
gidip bu yazarları kategorize edip
"hep aynı konuda tanım giren yazar"
"sağ elle tanım girmesi gerekirken sol elle tanım giren yazar"
"az kelime ile tanım paylaşan yazar"
"masal gibi yazan yazar"
"entel olmasından rahatsız olduğum yazar" şeklinde sınıflandırmak bize ne katıyor mesela? neden sürekli bir ötekileştirme ayrıştırma çabası? bu hastalıktan en kısa zamanda kurtuluruz umarım.
devamını gör...