kıyafetlerin hevesle baş ucunda yerini alması. hala yapasım gelir. bu bayram da yasaklardan dolayı yalnız olanlara selam olsun. bu pek klasiğimiz değildi.
devamını gör...

antik dönemin tengrici türklerinin bir diğer erdemli özelliği de ormanlara, ağaçlara ve doğaya çok saygı duymalarıydı.
ormandaki her bir ağacın ruhu olduğuna inanırlardı. aslında tengrici türklere göre her şeyin bir ruhu vardı. tüm ruhların kaynağı olan ve her şeyi kapsayan tengri, yaratığı tüm canlılara kendi ruhundan bir parça vermişti. buna inanan türkler, ormanlara girip hayvan avlayacakları vakit “tayga” adı verilen ve tüm ormanları kapsayan ruhlar birliğinden izin alır, ona teşekkürlerimi sunar ve sadece ihtiyaçları ölçüsünde hayvan avlarlardı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çünkü ormanın ruhunun tüm canlıları koruduğuna inanırlardı ve buna göre hareket ederlerdi.
bu durum ağaçlar için de böyleydi. ihtiyaçları olan ağaçları kesmeden önce onlara teşekkürlerini sunar ve dua ederlerdi. orman tüm canlıları ile bir bütün ve kutsaldı. insan doğası gereği et yediği ve keresteyi kullandığı için türkler, bu alışı telafi etmek için sıklıkla kayın, çam, kavak, ardınç be çınar ağaçlarından oluşan “koruluklar” meydana getirmişler ve hayvanlara kesinlikle dokunulmamış ve ölümüne korunmuştur.
geyiklere de yine korunduğu anlamına gelen “sırın geyik” denilmiştir.
korkuların bu kadar korunmasının sebebi tengrici türklerin kesilen ağaçların ve öldürülen hayvanların ruhlarının koruluklarda korunduklarına inanmalarıydı.
bu koruklarda bulunan birtakım ağaçlar kutu olarak kabul edilirdi. yapraklarını dökmeyen, dış yapısıyla farklılık gösteren, tenhada bulunan, büyük, yaşlı ve güzel olan meyveleriyle şifa veren ağaçlar kutsal olarak kabul edilmiştir. çünkü bunların ruhlar dünyasına ve tengri ile bir çeşit köprü olduğuna inanmışlardır. böyle ağaçların altında kurbanlar verilir, kesilen hayvanların deriler ağaçlarına asılırdı.
devamını gör...

boğazım ağrımaya başlarsa bilirim ki hastalık kapıda.
o an ne yapman gerekirse yaparsın biraz boğazı yumuşatmaya çalışırsın çorba,ıhlamur,çay derken olmuyorsa bir ilerisi doktor kapısı, ilaç tabii son çare.gidişat stresli, doktora gitmemek için direnme ve sonrası teslim.
devamını gör...

taksonomi adı ile magnolia grandiflora
20-30 metre boya ulaşabilen, konik tepeli ve her dem yeşildir. koyu yeşil kalın orta büyüklükte ayaya sahip yaprakları vardır. en belirgin özelliği adına yansımıştır. kocaman gösterişli çiçekleri vardır. sanki o iri çiçekler ağaca yerleştirilmiş gibi durur. etkileyici güzelliktedir.
devamını gör...

bir anonim söz var, bana onu hatırlatan başlıktır. "dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi koruma imkanınız yoktur. hepimiz, beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız."
şikayet edince bir şeylerin değişeceğini düşünmek günümüzde geçerliğini kaybetmiştir. değişimi herkes ister ama kimse değişmek istemez, günümüzün özeti bu...
devamını gör...

kibrit ve sigara.
devamını gör...

tüm sözlükler gibi burada da olan durumdur. kimse tanım derdinde değil, herkes ya boş boş yazıp kafa dağıtmak istiyor ya da birileri ile tanışmak vs.
o zaman da kaçınılmaz olarak sözlük diye kurulan yer 3. sınıf forum sitelerine dönüyor.
inanmayanlar akıştaki başlık ve içeriklerine bakabilir.
devamını gör...

i love you all.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

:(
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

oliver kreyssig, marcus meyn, martin kähling ve heiko maile tarafından 1983'te kurulan alman new wave grubu.

depeche mode sevenler, camouflage'ın solisti marcus meyn'in sesiyle dave gahan'ın ses benzerliğini bilir. ikisinin de sesi son derece güzel ve aşık olunasıdır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mutluluğun diğer adı.
devamını gör...

yoğun (0 kişi) istekten sonra bir başka projeye girişeyim dedim. bu üst başlıkta da müzikolojiye dair ufak tefek şeylere değineceğim. yine yazdıkça ekleyeceğim, git gide büyüyecek bir başlık. takipte kalın.

ayrıca (bkz: merdivenaltı_müzisyen ile müzik teorisi 101).

dönemler -- bu başlıklar altında o dönemin gelenekleri hakkında bilgi vereceğim.

(bkz: ortaçağ müziği)
(bkz: rönesans müziği)
(bkz: barok müziği)



önemli / ilginç eserler:

(bkz: miserere mei deus)
(bkz: rappresentatione di anima et di corpo)
(bkz: spem in alium)
(bkz: lamentationes jeremiae prophetae)
(bkz: madonna, il poco dolce)
(bkz: l'antica musica ridotta alla moderna prattica)
(bkz: les folies d'espagne)
(bkz: concerto delle donne) (üç soprano ve basso continuo için 12 madrigal, luzzaschi)
(bkz: musica prisca caput)
(bkz: 1812 overture)
(bkz: vivaldi four season (müzik))

önemli besteciler:

(bkz: eric whitacre)
(bkz: jean sibelius)
(bkz: antonín dvořák)
(bkz: dmitri shostakovich)
(bkz: béla bartók)
(bkz: tchaikovsky)
(bkz: franz liszt)
(bkz: joseph haydn)
(bkz: johann sebastian bach)
(bkz: george frideric handel)
(bkz: antonio vivaldi)
(bkz: niccolo paganini)
(bkz: wolfgang amadeus mozart)
(bkz: ludwig van beethoven)
(bkz: emilio de' cavalieri)
(bkz: nicola vicecntino)
(bkz: girolamo frescobaldi)
(bkz: john dowland)
(bkz: luzzasco luzzaschi)
(bkz: claudio monteverdi)
(bkz: carlo g)
...



müzikal formlar:

(bkz: fugue)
(bkz: fantasia)
(bkz: cantata)
(bkz: toccata)
(bkz: aria)
....


edit: geç bastı, her bir besteciyi her türü yazmak zor iş. akla geldikçe yazın ekleyeyim olmadı.


----eklenecek----
(bkz: romantik dönem müziği)
(bkz: klasik dönem müziği)
(bkz: çağdaş müzik)
devamını gör...

mide bulantısına iyi gelen şey.
devamını gör...

"erkek yazarlardan kadın yazarlara tavsiyeler" başlığındaki tavsiye mahiyetinde yazılanları okumayın, okusanız da umursamayin. siz bir birey olarak nerede nasıl davranacağınızı gayet iyi biliyorsunuzdur zaten.
devamını gör...

korkmayın, tabak kırdım.*
takımın son parçasıydı, takım tamam.
devamını gör...

delilik ve dahilik arasında bir yönetmen.

(bkz: the shining) filmi için 60 kapı kırdıran, çocuk oyuncuya bir sahnesi için 148 defa tekrar yaptıran, eyes wide shut filminde tom cruise'u 90 defa aynı kapıdan geçirttiren, mükemmelliyetçi ve takıntılı diyebileceğimiz bir yönetmen. fakat simgesel anlatımın beyaz perde de en iyi temsilcilerindendir. başka bir yerde görsek bu adamı ondan kesin korkardık ama sinema için tutumu oldukça uygun.

bir duyguyu en doğru şekilde anlatmak için bir kare ile cebelleşen kubrick ve onunla birlikte fazlasıyla yorulan oyuncular.. cruise ve kidman çifti, eyes wide shut filmi için anlaştıklarında filmin bitiş tarihi hakkında hiçbir bilgiye sahip değillerdi. nitekim çekimler 2 sene de tamamlanabilmiş.
eşine sahnelerine uygun olduğunu düşündüğü ısmarlama resimler de yaptırmış.


kublick deyince aklıma, the shining filminde ki, duvardan kan akıtılan sahne gelir. bir kabusu, tehlikeyi en iyi ifade edecek görüntü bu olmalıydı. kapı kırma sahnesiyle yarışır bu görüntü.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tek bir kare ile bir sürü duygu karmaşasını yaşatabilmek ustalık ister. aslında diğer filmleri de öyle çok fazla kare hafızanızda kalır. onun tarzı bu bence etkileyici görseller ile çekim gücünü başka boyuta taşımak.

kublick, 99 yılında yayınlanan masonik simgelerin dibini boyladığı, mason ifşası olarak değerlendirilen son filmi eyes wide shut'u bitirdikten 4 gün sonra vefat etmiş. ölümüyle ilgili öldürüldüğüne dair söylentiler var.
bu kadar bahsettiğimiz bu film'in dünyanın en uzun sürede çekilen filmi olarak guinness rekorlar kitabına girdiğini de belirtmek gerekir. bazıları film süresinin bilerek adından söz edilsin diye uzatıldığını söyler.

işte karşınızda içinde çokça gizem barındıran, etkileyici görüntülerin yönetmeni kublick...
devamını gör...

hiçbir sözcüğüne katılmadığım başlıktır.

aniden değildir o. birikmiştir. bazen farkında olmadan, bazen bile isteye. yaşanan her şey sinsi sinsi doldurmuştur insanın içini. yaşadığı bir çok olaya aslında katlandığını anlamıştır. nefessiz kalmasının nedeninin sigara olmadığını anlamıştır. kaybetmekten korktuğu şeylerin zaten kayıp olduğunu fark etmiştir.

gelmemiştir o. zaten hep oradadır ancak insan farkına varmak istememiştir. yerleşik hayat rahat gelmiştir. aman düzeni bozulmasındır. ağzımızın tadı kaçmasındır. hep içinde olan bir şey hoşgeldin demez insan. her misafir çekingen değildir. ev sahibini bastırır bazı yavuz hırsızlar.

sebepsiz değildir o. bilinmeyen bir sebepi vardır. hiçbir şey o kadar sebepsiz olamaz. bir yerlerde gizlenmiş bir neden her cevaba soru olmak için beklemektedir. elma dersek çıkar armut dersek çıkmaz.

uzak değildir o. insan nereye giderse gitsin o kadar uzak değildir. kendinden ne kadar uzaklaşabilir ki insan. kendi kuyruğunu kovalayan bir köpekten hallicedir olsa olsa. seyirlik bir şaklabanlık içinde ruhunun sirk gürültüsünü bastırmaya çalışır.

gitmek değildir o. gitmek için bir yol gerekir. gitmek için bir neden yoksa, akla yatmıyorsa hiçbir gerekçe yol bulmak da zorlaşır. yol yoksa gitmek sadece bir düşüncedir. ve hiçbir düşünece adımlanacak kadar somut değildir.

istek değildir. istek bir tercihtir. insan ölçüp biçer isterken. olsa olsa dürtüdür. söz geçirilemeyen bir dürtü. insanın içinde öfkeli öfkeli dolaşan sarışın bir kaplan gibidir. korku verir, anlamsızca güçlüdür.

aniden gelen sebepsizce uzaklara gitme isteği yanlıştır. tıpkı bu tanımda yazdığım her şey gibi tutarsızdır.
devamını gör...

insanı bunaltan, sürekli tekrar eden sahneler.

- yiyecek, içecek yenilip içildiğinde oluşan parti ortamı, zıplayan, dans eden saçma sapan bir arkadaş grubu
- dondurmayı ısırırken çıkan sesten çenesi kırıldı sandığımız kadın
- "benzersiz lezzet" iddiası
- "nefis çikolata kreması" ve benzeri tamlamalar
- hızlı hızlı konuşup tüm kampanyaları 10 saniye içerisinde sıralamaya çalışan erkek sesi
- melodisi aşırı derecede sinir bozan reklam müzikleri
- çikolatayı, dondurmayı yiyor mu yoksa onunla sevişiyor mu belli olmayan kadınlar ve bunları tarif ederken kullanılan, sinir bozucu "haz" kelimesi. insanın aklına dondurma yiyen değil, çubuğuyla cima eyleyen biri geliyor.

aslında o kadar çok ki, saymakla bitmez bu berbat sahneler. kim yapıyor bu reklam filmlerini, hangi zekâsız beğenip kabul ediyor bilmiyorum ama bize de yazık be!

reklam dediğiniz böyle olur:

devamını gör...

delirmektir. delirmemek için uğraşırsan zaten delirirsiniz. *ama delirdiğin zaman delirmemek gibi bir kaygın olmaz diyerek. desiderius erasmusun deliliğe övgü kitabından şu satırları yazarak tanımımı sonlandırıyorum.


delilik mutluluk demektir. deliliğe ne kadar yaklaşırsak o kadar mutlu oluruz ve deliliğin ta kendisi de kadınlardır.

desiderius erasmus/deliliğe övgü
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim