- beste yapmak, onları kaydedip düzenlemek, son ses dinleyip bir şeyler yaratabildiğim için tanrıya şükretmek.

- yeni gruplar keşfetmek, amatör gruplar dinlemek.

- geleneksel atlı okçuluk yapmak.

- manitayla bi sebep uydurup kavga etmek, tartışırken sevmek.

- amerikan gençlik dizileri izleyip bira içmek.

- araba kullanmak.
devamını gör...

yazı yazmak için kullanılan sıvı madde. kalemin doğrudan içine doldurulabileceği gibi, tüy kalemlerde, kalemin sadece ucunu içine batırmak suretiyle de kullanılabilir.

bundan başka, "bir şeyden oluşmuş" anlamı veren bir kelimedir. örneğin "bu, birkaç kelimeden mürekkep bir cümledir."
devamını gör...

elma kolonyası.
gece uyumadan önce sabah uyanır uyanmaz elime döküp soluyorum.
tam bir aroma terapi
devamını gör...

azıcık mantıklı düşünen arkadaşlar sebebini anlayabilir. düşünsene sen bir ses duyuyorsun veya birini görüyorsun kanlı canlı hem de hissediyorsun aga. sana tüm dünya diyor ki yok orda bir şey kafanda kurma. inanmak kolay mı buna? her sabah gördüğün selam verdiğin muhittin abi hayal deseler hass... lan demez misin? (bkz: empati)
devamını gör...

--- alıntı ---

şizofreni türlerinden olan bu türün en çarpıcı semptomları fizikseldir. katatonik şizofreni hastaları genelde hareketsizdir ve çevrelerindeki dünyaya karşı reaksiyon vermezler. genellikle çok katı ve sert olurlar ve hareket etmeye isteksizdirler. ara sıra yüzlerini buruşturmak veya biçimsiz duruşlar yapmak gibi garip hareketler yaparlar. veya başkasının söylediği bir kelimeyi veya cümleyi tekrar edebilirler. yetersiz beslenme, bitkinlik ve kendilerini yaralama riskleri çok yüksektir.

kişinin semptomları yukarıdaki üç türden birine net olarak uymadığında bu tanı konur.


--- alıntı ---
devamını gör...

tahirle zühre meselesi
tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş tahirle zühre olabilmekte
yani yürekte.

meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?

tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?

tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
devamını gör...

sonuna kadar haklı olduklarını düşünüyorum ben de.
biz çocukluğumuzda bile olsa ortalama bir ülkede yaşamanın rahatlığını tadabildik. onlar ne çocukluğunda, ne gençliğinde bu rahatlığa eriştiler -ve bu gidişle- ne de yetişkinliklerinde erişebilecekler.
maalesef özellikle baby boomers ve x kuşağı onlara bu muhteşem (!) ülkeyi bıraktı. şu an yapabileceğimiz tek şey onları rahat bırakıp en azından öfkelerini kusmalarına izin vermek.
devamını gör...

ya ben kasiyer olmak istiyordum. küçükken, pos cihazından kart çekme hareketi aşırı havalı geliyordu bana. bir de önlerindeki barkod okutucudan "biiip, biiip" diye geçirirlerdi ya o ürünleri, umarsızca bırakırlardı hani yandaki bölmeye.. *
devamını gör...

tek başına temizlik yapan, allah'ınız varsa şu kanepenin ucundan tutarsınız diyen yazar.
devamını gör...

öyle böyle koskoca bir sene virüsle gecti....
devamını gör...

biraz kafa dağıtayım diye verdiğim molanın 2.saatinde hala kafa sözlükte yazıyor olmam.
devamını gör...

izmir marşı'na, kurtuluş savaşı şehitlerimizin ve gazilerimizin anısına sonsuz saygıyla yazıyorum.
bana 80'lerde evet-hayır yarışmasını sunan erkan yolaç abimizin “mehter marşıyla gelip izmir marşı'yla gideceksiniz!" retoriğini hatırlatır.
devamını gör...

bende olup olmadığını hala anlamamış olsam da muhtemelen herkesin farklı bir benle karşılaşmasına sebep oluyor. bazen hayatımı düşününce o kadar zorlandığımı düşünüyorum ki. yani bununla savaşmak biraz zor geliyor. mesela istemediğim şeyleri birilerine söylediğimde, imajımı kurtarmak için geri dönmek zorunda kalmalarım gibi. artık onu kim yapıyor bu kurtarmayı kim yapıyor bilemiyorum onu. bazen en çalışkan, bazen en tembeliz. bazen harikalar yaratanız bazen güne uyanmak istemeyen biri. tüm bunlarla sen savaşırken en basit savaşta seni göz ardı etmeleri ne acı.
devamını gör...

aşkın sektör olduğunu öğrendiğim başlık. birisi şuraya millet aç aç karikatürünü yapıştırsın bir zahmet.(bkz: swh) sosyal medya ve tüketim budalalığı insanları sabırsız ve de doyumsuz yaptı. ilişkiler de metalaştı, oyuncak gibi kır hemen başkasını al tarzına çevirdi yeni nesil bu olayları iyice.
devamını gör...

günümüzde navigasyon uygulamalarını bilmediğimiz yerlere kolayca gidebilmenin yanında, bildiğimiz yerlere de trafik yoğunluğunu görüp alternatif güzergah bulup daha çabuk gitmek için kullanırız.

navigasyon uygulamaları bir bölgenin trafik yoğunluğunu o bölgedeki baz istasyonlarına sinyal gönderen cihazların sayısına ve gps verilerine göre belirlemektedir.

sistemin yanıltılabileceğini göstermek isteyen simon beckert isimli alman bir vatandaş satın aldığı 99 adet ikinci el cep telefonu ile beraber dolaştığı boş yolları google haritaların yoğun trafik durumunda göstermesi ile sistemin manipüle edilebileceğini göstermiştir.

deneyimini paylaştığı videoyu izleyebilirsiniz.

kaynak
devamını gör...

şöyle bir baktım benden hiç uyarı almamış yazar.
ayrıca bazı konularda da güzel bilgi veriyor kendisi.
devamını gör...

z kuşağının o kadar da aptal olmaması.
devamını gör...

ismini yunacada köpek anlamına gelen kinik kelimesinden alan mutluluğa giden yolun köpek gibi hayvanlar gibi sorumsuzca yaşamaktan geçtiğini belirten felsefi görüştür. meşhur temsilcilerinden birisi ise fıçıda yaşayıp büyük iskender’in benden bir dileğin var mı? sözüne karşılık gölge etme başka ihsan istemem diyen diyojen’dir.
devamını gör...

normalde latin harfleriyle yazılmayan bir dilin* öğrenimi ve okunması kolaylaşsın diye latin harfleriyle yazılması işi ve bunun için getirilen kurallar bütünü.

---

bir de ek bilgi: bizim kültürümüz için tek bir istisnası vardır, osmanlıca.

mesela:

عشق اميش هر نه وار عالمده
علم بر قيل و قال اميش انجق

yukarıda okuduğunuz fuzûlî alıntısının çevirisi şu şekildedir:

aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kîyl-ü kâl imiş ancak


görüldüğü üzere, yaptığımız işe her ne kadar "osmanlıcadan çeviri" desek de*, aslında çevirmeyiz; transkripte ederiz, romanize etmiş oluruz. normalde çeviri tabirinden anlamamız gereken olsa olsa günümüz türkçesiyle anlaşılabilir hâle getirmek olmalıydı. o da şöyle bir şey olurdu:

evrende her ne varsa aşkmış
ilim yalnızca bir dedikodudan ibaretmiş


osmanlıca hakkındaki kötü düşüncelerimi [#237019] hâlâ bütün benliğimle korumakla birlikte, buradan tarihçi meslektaşlarıma sesleniyorum: "ey tarihçiler, kendinize gelin."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim