kafasözlük’e üye olduğumdan beri neredeyse hiç kitap okumuyorum. bazen bir tanım ile öyle yazarlarla karşılaşıyorum ki sondan başa doğru tüm tanımlarını heyecan ve keyifle okuyorum. özellikle kendi tanım ve cümleleri, yaşanmışlıkları ile yazılan paylaşımlar farklı farklı hayatları tanımama vesile oluyor. bu sabahta sayın odin’ in paylaşımlarını detaylı okuma fırsatı buldum. okudukça kendimi hiç bilmediğim bir ülkenin hiç bilmediğim sokaklarında tuttuğu fener ile yürüyor gibi hissettim. tüm tanımlarını severek okudum ve heybeme bir dolu güzel bilgi attım sayesinde. bu güzel paylaşımları için buradan kendisine teşekkür ederken o el sallayan minik tombul elli bebeğin verdiği mutluluğun her an sürmesini dilerim.
devamını gör...

tövbe bismillah benim en manidar ukdemin meja hanım tarafından doldurulması eylemidir..

(bkz: ya bi gider misiniz ltf)
devamını gör...

hz ali ve hz ayşe'nin savaşıp 20 bin kişinin ölümüne yol açması

başlığında tartışılan konu. adını hz aişe nin bindiği deveden almıştır*. ama bilindiği üzere bu savaş hz ali ile hz aişe arasında geçmemiştir. hz aişe, zübeyr ibn avvam ve talha ibn ubeydullah ın tarafında savaşmış, onların kışkırtmasıyla savaşa dahil olmuştur. yani hz aişe nin savaşa dahil olması münferit bir olaydır.

savaşın, her ne kadar "hz osman ın kanı" için çıktığı söylenmiş olsa da, bu savaşın tarafları göz önünde bulundurulduğunda, güç ve kudret devşirmek için savaşın çıktığı bilinmelidir.

talha* ve zübeyr*, hz ali nin iktidarında hazineden sorumlu memur olmak istiyorlardı. beytülmal ın sorumluluğu için medine de hz ali ile görüşüp, hz ali nin bu isteklerini geri çevirmesi üzerine, mekke ye umre bahanesiyle gidip, hz aişe yi de kışkırtarak, hz aişe ile birlikte basra ya gittiler. basra da isyan başlattılar. basra daki hz ali nin valisi osman ibn huneyf, her ne kadar bu isyanı engellemeye çalışsa da, başarılı olamadı. bu isyanın başlangıcı basra daki ali taraftarlarının, bir kısmının öldürülmesi ve basra valisi osman ibn huneyf in saçının, sakalının ve kaşlarının yolunması* üzerine, hz ali basra daki isyanı durdurmak için basra üzerine yürüdü. talha, zübeyr ve hz aişe her ne kadar hz ali nin diyalog çağrısına uyduğunu iddia etse de, gönderilen aracıların tüm çabalarına rağmen barışa yanaşmadılar. iki ordu karşı karşıya gelince hz ali, talha ve zübeyr ile yüzyüze görüştü. onları savaşmaktan vazgeçirdi*. zübeyr, savaş meydanını terk ettikten sonra geri dönerken, suikaste uğrayıp öldü. talha ise, mervan ibn hakem* in suikasti ile savaş meydanında öldü.

hz ali, hz aişe nin bindiği deveyi, cemel ashabının, ölümüne koruduğunu görünce, devenin öldürülmesini emretti. deveyi, "yahudiler in kutsadığı buzağı" ya benzetti. ve devenin putlaştırıldığı için yakılıp, küllerinin savrulmasını emretti. isyan 400 ila 500 hz ali taraftarının şehit olmasıyla, 2500 civarında cemel ashabının ölmesiyle sonuçlandı*. hz ali, hz aişe yi, kardeşi muhammed ibn ebubekir ve yanında bulunan 40 asker* eşliğinde mekke ye gönderdi. islam tarihinde ilk iç savaş olmasıyla tarihe geçmiştir.
devamını gör...

terk edileceğinin garantisidir. erkekler emin olunca karşı taraftan artık hevesleri mi kaçıyor bilmiyorum ama değişiyorlar. hak ettiklerini düşünmüyorum o yüzden o kadar da belli etmeyin bence.
devamını gör...

psikanalizin babası sayılsa da ancak bu yöntemi geliştiren ve başka bir boyuta çıkaran kişi diyebilirim.

psikanalizi asıl bulan bana göre josef breur’dur. kendisi teşhis konusunda bir dehadır. psikanalizi de ilk olarak hastası anna o.’da baca temizliği adı altında tesadüfen keşfetmiş. geçmişi deşip, davranışların kökenini bu şekilde bulmaya çalışmış ve hastasıyla bu olayları yüzleştirince iyiye doğru gittiğini tespit etmiş. bunu sonradan freud ile paylaşmış ve onun da ilgisini çeken bu konu, freud’un uzmanlığı olmuş.

şahsi fikrim budur*.
devamını gör...

sözlükteki tüm yazarlar.

çünkü;

ne kadar değerli şeyler yazarsanız yazın, sözlükten gitmeye kalkıştığınızda "çok da tın!", "bak şuradan yardır git!", "bize ne?" gibi tepkilerle karşılaşacağınız garanti. yani burada kimse kimseye kıymet falan vermiyor. bugün överler, göklere çıkarırlar ama uçurulsanız 2 günde unuturlar. acı gerçekler...
devamını gör...

konuyla ucundan alakalı video
devamını gör...

oh orama da zam ooh burama da zam ooh zama da zam, dediğim başlık.
devamını gör...

patron çıldırdı.
devamını gör...

tahammül.
devamını gör...

çevresini de mutsuz etme potansiyeli olan insandır. çevresine negatiflik yayar.
devamını gör...

tek ya da iki ayakta birden oluşabilen genelde sinir hasarları, kan dolaşımı bozuklukları, ayağa alınan darbeler, enfeksiyon ve hatta vücutta bulunan tümörlerin bile neden olduğu bir hastalık.

bazen bir hastalık olarak bazende bir belirti olarak çıkıyor karşımıza kendileri.

son yıllarda beni çok rahatsız eden bir durum. nedenini bulamadık. ben aldığım kilolar kaynaklı olduğunu düşünüyorum. aslında son zamanlarda çok hareket etmeyişimle de bağlantılı olabilir. yani zaten bunlar birbirini tetikleyen durumlar değil mi?

hareketsiz yaşam ve devamında alınan kilolar. sonra bu yaşam tarzına devam etme ve kiloların iyice yerleşmesi ve bu kilolardan dolayı daha hareketli bir yaşama devam edememe. doktorun dediğine göre henüz bir rahatsızlığım yok. fakat bünyemin alışkın olduğu kiloya geri dönmeliyim yoksa bununla birlikte bir çok hastalığa davetiye çıkaracağım. ee malum hastalıkların kapıyı tekmeleme yaşlarına minik minik yaklaşıyorum püff canım sıkıldı şimdi.

bazen oturduğum yerden uyuşukluk nedeniyle kalkamıyorum. ayrıca sadece ayaklarda değil bacaklardada olabiliyor. en son doktor psikolojik olabilir dedi ve ben yok artık arkadaş dedim. tabi içimden hahah. hangi nedenle gitsem hastaneye ucu kesin psikolojiye dayanıyor. aslında işin esprisi bir yana zaten bende bir çok hastalığın psikoloji ve özellikle beynin işleyişiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. beyni çok yoğun stres altında bıraktığımız için beyin vücudu koruma kollamayı teftişi bırakıp sürekli dışatn gelecek saldırıya karşı savaş modunda duruyor. ve bu süre uzadıkça hem beyin fazlasıyla yoruluyor hemde vücut denetimi yapılmadığından hastalıklar baş gösteriyor. en kaba tabirle bu şekilde ifade edebilirim. bende yoğun bir stres döneminden çıktım. ee çıkacak tabi üç beş sıkıntı.

neyse efem çok derinlere inmeyeyim ki siz de ne diyor be bu değişik demeyin. ya da deyin hahah selamlar.
devamını gör...

bir star wars geek'i olarak bu evrene ilk kez adam akıllı giriş yapacak olan arkadaşların bu ilk girişten daha çok zevk almalarını sağlayacak bir izleme listesi oluşturmak istedim.

1-) önce alttaki sıralamayla ilk üçleme;

episode ıv star wars – a new hope (1977)
[tr: bölüm 4, yıldız savaşları - yeni bir umut]

episode v star wars – the empire strikes back (1980)
[tr: bölüm 5, yıldız savaşları - imparator]

episode vı star wars – return of the jedi (1983)
[tr: bölüm 6, yıldız savaşları - jedi'ın dönüşü]

2-) ardından alttaki sıralamayla ikinci üçlemeyi izleyiniz ki kendileri esasında ilk üçlemede yaşanan olayların öncesini anlatmaktadır. ama yine de ilkinden sonra izlenmelidir. yok eğer bu üçlemeyi önce izlerseniz ilkinin tadı kaçar.

episode ı star wars – the phantom menace (1999) [tr: bölüm 1, yıldız savaşları - gizli tehlike]

episode ıı star wars - attack of the clones (2002) [tr: bölüm 2, yıldız savaşları - klonların saldırısı]

episode ııı star wars – revenge of the sith (2005) [tr: bölüm 3, yıldız savaşları - sith'in intikamı]

----------

bu noktadan sonra artık altta ki dört diziyi izlemek gerekli. tabi bu dizilerden üçü çizgi film şeklinde ve sırf bu yüzden bazılarınız bunları küçümseyip izlemeyerek büyük bir hata yapabilir. çizgi film-mizgi film demeyip izleyiniz efendim.

3-) aslında bu dizinin son sezonu çok geç çıkmış olsa da yine de bitirmeden sonrakine geçmeyin.

star wars - clone wars (2008-2020)
[tr: yıldız savaşları - klon savaşları]

4-) sakın bunu bitirmeden the mandalorian dizisinin 2. sezonunu izlemeyin yoksa hayvan gibi bir spoiler yersiniz.

star wars-rebels (2014-2017)
[tr: yıldız savaşları - asiler]

5-) bunu izlemedim lan daha o yüzden bilmiyorum.

star wars- resistence (2019-2020)

6-) ah ea ah! 40 yılın başı doğru düzgün bir oyun yapmayı başardınız.

star wars jedi - fallen order (2019)

normalde bu oyunun herhangi bir sıralaması yok. çünkü diğerleriyle çakışacak bir senaryoya sahip değil. ancak ilerde the mandalorian ile bir şekilde çakışma ihtimali olduğu söyleniyor. o yüzden buraya koydum.

7-) ve gönlümüzün sultanı

the mandalorian (2019-halen devam ediyor)

önceden de belirttiğim gibi bunun ikinci sezonunu star wars-rebels'ı bitirmeden izlemeyin. çünkü o dizinin sonuyla ilgili hayvan gibi bir spoiler var.

listemiz bitti, konuya benden daha hakim arkadaşlar varsa mesajla ulaşabilir. tavsiyelere açığım.
devamını gör...

tanım: çok fazla takipçisi olmasa da sözlükte yazılar yazan sözlük yazarlarının amaçlarının listelendiği başlık
benim için durum
ben aslında içimden geldiği gibi yazmayı seviyorum. çok okunmak gibi bir derdim yok. ama birilerini gülümsetebilirsem, birilerinin aklına dokunabilirsem ne mutlu bana.... popüler bir yazar olmasak da bana göre burada asıl olan ise, kimliksiz olarak yazmak... çok eğlenceli bir aktivite... sanki büyük bir meydanda binlerce kişinin arasında herkes derdini anlatmak için bağırırken, içinden geçenleri haykırmak gibi bişi. herkes duyuyor herkes görüyor ama kimse kim olduğunu bilmiyor yada ilgilenmiyor.
devamını gör...

amacı doğrultusunda kullanılmayan başlık. bilgi dışında (bilgi de var ama ehh işte.) kişisel duygular aktarılmış ilginç.

benim bilgim bkz.
astrolojiyle uğraşan, ilgilenen, seven vsvs hiçbir insan 'burcunuz ne?' diye sormaz.

doğum yeri, tarihi ve saatini sorar. gerçi hoş onu da sormaz çünkü astroloji böyle bir şey değildir. o kadar ayağa düşmemiştir.

#1296027 söylemem gereken şeyleri çok net söylemiş olan yazar arkadaşıma teşekkür ederim.
devamını gör...

her ay %1 yapılsa fark etmezsiniz ne güzel işte.
adamlar gerçekten öyle yapıyormuş helal olsun.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

müziğin sesini duymayanlar,dans edenleri deli sanıyor.
friedrich nietzsche
devamını gör...

yapımı 1992 yılında tamamlanan ve dev el heykeli olarak da bilinen mano del desierto şilili heykeltıraş mario irarrazabel'e ait bir heykeldir. (mario irarrazabel, (b: notre dame üniversitesi)'nde felsefe ve sanat, universita gregoriana pontificia'da da ilahiyat eğitimi almış. )
temeli beton ve demirden yapılmış ola heykel, şili'de kuraklığı ile nam salmış atacama çölü'nde bulunur. (buluduğu yer konumu ile de özel bir anlama sahiptir.)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
deniz seviyesinden yaklaşık 1100 kilometre yükseklikte ve boyutu yaklaşık 12 metre olan heykelin sembolik anlamı oldukça etkileyici. insanların doğaya karşı hala güçsüz olduklarını hatırlatıyor; yalnızlık, üzüntü, hüzün, pişmanlık ve çaresizlik gibi duyguları temsil ediyor. bu duygularda en baskın olanı ise insanın çaresizliği ve savunmasızlığı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
heykelin bulunduğu çöle ulaşım çok zor ve koşullar bakımından çöl aşırı sıcak olmasına rağmen her yıl binlerce turist heykeli ziyaret ediyor. ilk zamanlarda yerli halk tarafından graffiti yapılan heykel şimdilerde güvenlik önlemleri alınmış durumda ve korunuyor. el yıkama adı verilen ve ritüel haline gelmiş temizlik ile heykel yılda iki kez yıkanmaktadır.
kaynak 1: dev el heykeli
kaynak 2: mano del desierto
kaynak 3: mano dellll
devamını gör...

t:hakkında en çok sansaysonun döndüğü ama tam olarak kimsenin birşey bilmediği şehir.
öncelikle trabzonun tarihi antik çağa uzanır. caesarlı eusebius adlı tarihçiye göre şehrin kuruluş tarihini mö 756 olmakla birlikte bu iddia trabzon'u istanbul, roma hatta, genel kanıya göre trabzon ve diğer doğu karadeniz kolonizasyonunu gerçekleştiren sinop'tan daha eski bir kent yapmaktadır. bu durum gerçekse sinoplular var olan bir kenti mö 630 tarihinden sonra yeniden kolonize etmiş olmalıdırlar.anabasis'te geçen "pontos euksenios kıyısındaki bu şehir sinope'nin lazların ataları olan kolhis ülkesindeki kolonisidir" ifadesi daha sonra arrian ve peripleus tarafından da onaylanmıştır.

bugünkü trabzon insanları kıpçak türkleri, *yunan , ukrayna , kafkas ve pontusluların kırmasıdır.

kanuni sultan süleyman trabzonludur.

batıda rönesansın başlamsını sağlayan bessarion adlı üniversite hocası trabzonludur.

ipek yolunun bir kısmının trabzon limanına uğruyor olması trabzonun tarih boyunca hep anadoludaki en önemli ve en zengin bölgelerinden yaptı.


isminin yunan mitolojisinde lycaon'un oğlu trapezeus'un arkadya'daki adaşına ismini verdiği bilindiğinden, karadenizdeki trabzon'un da bu mitolojik kahramandan adını aldığı ve kent adının yunan toponomi geleneğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

evliya çelebi'nin, 2500 yıllık geçmişi olan bu ismi 17. yüzyılda türkçe halk etimolojisi kaynaklı ”tuğra-bozan“ yakıştırması ile açıklamaya çalışmış olması da kimi çevrelerce ciddiye alınmıştır.

trabzon şehrinden ilk defa mö 400 yılında şehri gören atinalı xenophon tarafından bahsedilmiştir. merkezinde yunanların çevre köylerinde bugünkü lazların ataları olan kolhislilerin ve yaşadığı trabzon, antik çağ ve sonrasında zigana geçidi üzerinden ermenistan ve euphrates civarında üretilen ticari malların takas edildiği ticaret merkezi ve dış ülkelere satıldığı bir ihraç limanı özelliğindeydi. pontus imparatoru mithridates'in roma imparatorluğu ile giriştiği bir dizi savaşı kaybetmesinin ardından anadolu topraklarının yanı sıra trabzon da roma hakimiyetine girmiştir.

trabzon imparatorluğu
bir dönem bizans imparatorluğunu da yönetmiş olan komninos hanedanı'ndan aleksios latin işgali nedeniyle trabzon'a gelerek teyzesi gürcü kraliçesi tamar'nın da desteğiyle kendini roma imparatoru ilan etmişse de batı özellikle vatikan trabzon imparatorunu küçümseyerek "laz hükümdarı" olarak tanımlamıştır. trabzon imparatorları başlangıçta diğer bizans (doğu roma) imparatorları gibi çift başlı (aetos) figürünü sembol olarak kullanmışlarsa da latin işgalinin sona ermesi ve konstantinopolis'te yeniden yasal yönetimin iktidarı ele geçirmesiyle, bir çatışmaya sebebiyet vermemek için bugün trabzon ayasofya müzesinin giriş kapısının üzerinde rölyefi bulunan tek başlı kartal sembolü tercih etmişlerdir. cenevizliler ile venedikliler, moğollar ile osmanlılar hatta çeşitli türkmen (akkoyunlu kabile federasyonuna mensup) klanları ile denge politikası sürdürerek, varlığını sürdürebilen bu zengin liman kenti, istanbul'un fethinden sekiz yıl sonra 1461 yılında fatih sultan mehmet tarafından karadeniz'deki çeşitli beylikler, italyan kolonileri ve kırım'la birlikte ele geçirilerek ipek yolunun stratejik anahtarının osmanlı hakimiyetine girmesi sağlanmıştır.

osmanlının anadoluda güçlenmesi
1300'lü yıllarda samsun'un kaybedilemsinin üzerine trabzon imparatoluğu vergiye bağladı. istnbulun fethi ile bizans resmen tarihin tozlu raflarında yerini almıştı. fatih sultan mehmed ise bizansın bir dirilmeyeceğinden emin olmak için trabzona öncü birlik göndermiştir.

akıllı politikalar ve doğru strateji izleyerek bölgede bağımsızlığını yüzyıllar boyunca koruyan trabzon imparatorluğu rusların trabzonu işgaline kadar osmanlı idaresinden çıkmayacaklar ve islamı kabul edecekler.

kurtuluş savaşı sırasında trabzon
erzurum kongresinin toplnaması sağlanılmış ayrıca bir sürü miting yapılarak halkı bağımsızlık için çalışmıştır.
ayrıca ordu için tarladaki lahanaların sökülüp patates ekilmiştir.

türkiye cumhuriyeti'nin 81 ilinden biri olan trabzon, doğu karadeniz bölgesi'nde yer almakta ve 4.685 km2lik yüz ölçümüyle ülke topraklarının %0,6'sını oluşturmaktadır. ilin cumhuriyet dönemindeki sınırları kültürel ve tarihsel bir düşünceyle değil tamamen idari yapı ve merkezlere uzaklıklar baz alınarak çizilmiştir.

önemli yerler
trabzon tiyatro binası
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

zagnos köprüsü
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


popüler kültürde trabzon
son çıkan call of duty black ops cold war'da sscb'nin trabzonu işgal etmeye çalışması ile ilgili bölüm vardır.

dünya'da trabzon ile ilgili eserler ve yorumlar
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
fransız ressam fabius brest'in "trabzondaki kervansaray" adlı eseri)
evliya çelebi trabzon için "bu şehre küçük istanbul denilse yeridir. irem bağları gibi süslü bir şehirdir burası".
devamını gör...

online sadece sayıdır dostum dediğim başlık.

değerli yazarlar kasmayın bu kadar orada 1 milyon yazsa ne olacak. tabi ki fazla olması daha iyi ama burası yeni bir sözlük.
benim şahsen umurumda değil olmayacakta banane yahu yazıyorum okuyorum takılıyorum işte.
etkinlikler oluyor katılıyorum. yardım oluyor katılıyorum. yazarlık görevimi yapıyorum.

hayalet gibi takılan yazarların olduğunun farkındayım yazdığınız tanımın hakkını vermiyorlar farkındayım.
sadece takip ettikleri yazarı yalayan yazarlar olduğunun farkındayım anlıyorum.
kaka tanımların çilekli pasta tanımlardan daha fazla oy aldığının farkındayım.

ben bunların farkındaysam sözlük de farkındadır. bir şeyler yaparlar sakin olun lan.
(bkz: şöyle koyayım böyle koyayım)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim