zoruma gidiyor. ağlıyorum. düşündükçe daha da fena oluyorum.
o kadar sevdim seni o kadar özledim ki. bir kez olsun sarılamamak, seninle gülememek, elini tutamamak, gözlerine bakamamak içimi acıtıyor. seni üzen o kişileri yok etmek istiyorum, yok olsunlar. bir cesaret arkadaşına yazdım, senin haberin yok. nasıl, iyi mi, dedim. lütfen ona bir şey deme, üzülür, dedim. onu özledim, dedim. korkak demeyin lütfen. aşılamayan bazı durumlardan böyle olması gerekiyor,böyle oldu. bugün nedense ona o kadar çok sarılmak istiyorum ki sessizce de ağlamak istiyorum ama burda güzelim cem adrian ve ayıcığımla birlikteyim. onun da bir hayatı var benim de. onun istediği gibi olamam, ben olmuyorum o zaman. ben onu öyle kabul ettim ama o beni etmedi. olmaz ki, olmadı da. iyi ki varsın, mutlu ol. gülüşlerin eksik olmasın. 21.
devamını gör...

kimin kimi takip edeceğini size mi sorucaz arslanlarım. hadi yürüyün lan adamın ayarlarıyla oynamayın.
devamını gör...

tepkisizlik olarak gördüğüm olaydır.
oy vermemek başka bir şey siyasi görüş bildirmemek başka bir şeydir.
biri alet olmamak diğeri tepki vermemek olarak yorumlabilir.
devamını gör...

muhtemelen gerektiği gibi kullanılmayacak bir uygulamadır. tacizciler, istismarcılar görmezden gelinecek; sadece fikirlerini söyleyenler içeride olacak. alıştık artık bunlara, öğrenilmiş çaresizliğimizde debeleniyoruz.
devamını gör...

uzun yolculuklarda defalarca yaptığım ve zararını görmediğim tercih.lens en kalitelisi olmalı.
devamını gör...

insancıklar dostoyevski
devamını gör...

meryem suresinde isa'nın annesi bakire meryem'den uzun uzun bahsederken 28. ayette birden bire "ey harun'un kız kardeşi" şeklinde bir giriş yapar. halbuki harun ve musa'nın kardeşi olan meryem ile isa'nın annesi olan meryem farklı kişilerdir. hatta aralarında 1500 yıl falan var. burada açıkça muhammed'in tarihi bir olaydan bahsederken kişileri karıştırdığı görülüyor.

garanik hadisesi olarak geçen olayda muhammed peygamber, o sıralar halen putperest olan kureyş kabilesinin desteğini almak için kabe'deki 3 büyük putu öven ayetler (necm 19-20-21) okumuş ve bunun üzerine müşrikler de secde etmiş fakat bir grup mümin putlara tapılmasını kabul etmeyince ortalık karışmış bunun üzerine ayetlere tekzip getirilmiş ve muhammed'in şeytan tarafından yanıltıldığı için bu ayetleri okuduğu ifade edilmiştir.

kuran'daki miras ayetleri matematiksel olarak hatalıdır. mirasçıların paylarını topladığınızda çoğu zaman 1'den büyük bazen de 1'den küçük çıkar, nadiren 1'e eşit çıkar. bu hata daha ilk zamanlar farkedilmiş ama kimse ağzını açıp da bu hatalıdır diyememiş fakat sorun öylesine içinden çıkılmaz bir hal almış ki çok geçmeden daha hz. ömer'in halifeliği sırasında (muhammed'in ölümünden bir kaç yıl sonrası) avliye yöntemi denen bir yöntemle sorun giderilmeye çalışılmış. fakat bu yöntemin sorunu kuran'da vadedilen oranları değiştirmesidir. yani aslında kuran'ın apaçık emrine karşı gelmektedir. öte yandan matematiğin de şakası yoktur.

hz muhammed'in pek çok eşi var. sayıları tam bilinmiyor fakat cariyeleri hariç en az 9 evlilik yaptığı düşünülüyor. 16 diyen de var. bütün eşlerin bir sırası var, her geceyi farklı biriyle geçiriyor. eşleri içinde en çok bildiğimiz ve bence çok ilginç bir karakter olan ayşe biraz inatçı, sözünü asla sakınmıyor. muhammed ile daha fazla gece geçirmek için ayrıcalık istediğinde bir anda ahzab 51 suresi iniyor: "(ey muhammed) onlardan (yani karılarından) diledigini geriye bırakır, diledigini öne alabilirsin..." yani kişiye özgü ve cimayla ilgili bir ayet iniyor?!?!

peygambere helal kılınan kadınlar muhteviyatlı ahzab 50 inince ise hz. ayşe dayanamıyor ve "görüyorum ki rabbin senin keyfine koşturuyor" diyor. ahzab 50 o günün standartlarına göre bile skandal bir ayet: "ey peygamber! mehirlerini verdigin eşlerini , allah'ın sana ganimet olarak verdiği cariyeleri, seninle beraber hicret eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını, teyzelerinin kızlarını ve peygamber nikâhlamayı diledigi takdirde -müminlerden ayrı, sırf sana mahsus olmak üzere- kendisinin mehrini peygambere hibe eden mü'min kadını almanı helâl kılmışızdır..”

peygamber, cariyesi mariya ile cima halindeyken eşlerinden biri ve aynı zamanda hz. ömer'in de kızı olan hafsa tarafından basılır. olay hafsa'nın evinde ve hatta hafsa'nın yatağında gerçekleştiği için hafsa hakarete uğramış hisseder ve bu olaydan sonra deyim yerindeyse çarşı karışır. hz muhammed bir daha mariya ile yatmayacağına dair hafsa'ya yemin eder, olayı da kimseye anlatma der ama hafsa gidip ayşe'ye anlatır. hz muhammed eşlerini terkeder. onları boşadığı dedikodusu yayılır. bunun üzerine bir anda tahrim suresi'nin ilk beş ayeti iner. kaynak: taberi, camiu’l-beyân, 28/102

peygamber evlat edindiği zeyd'in karısını beğenir. zeyd bunu anlayınca durumu kendine yediremez ve karısını boşar. normalde o günün arap toplumu için bile yuh denebilecek bir girişim olan kendi evladının hanımıyla evlenme olayının önünü açmak için ahzab 37 iner.

pek çok ayette "allah'a andolsun ki" diyerek allah kendine and içer: meryem 68, mearic 40, nahl 56, nahl 63. bu ayetlerin apaçık bir insan tarafından söylendiği ortadadır.

hicr 72'de allah peygambere and içmektedir: “resulüm! ömrüne yemin olsun ki gerçekten onlar, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı”

kuran'da kimin konuştuğu belli değil. bazı yerlerde allah konuşuyor. bazı yerlerde "o" diyor. bazı yerlerde muhammed konuşurken bazı yerlerde biz diyor?!?!

kaf 1 "şanı yüce kur’an’a yemin olsun!" diye başlar. fakat ortada henüz bir kuran yoktur. ayetlerin toplanıp ciltlenmesi ve kuran adının verilmesi çok sonraları olduğundan bu ayet ciltleme sırasında eklenmiş olabilir.

pek çok ayette gündüze, geceye, güneşe, aya, göğe, şafağa yemin etmektedir. allah niçin bunlara yemin etmektedir ki?

kuran sayısız yerde yemin ediyor, bazen yeminler yetmiyor olacak ki pekiştirme ihtiyacı hissediyor: "nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?" (fecr 5)

tevbe 30: "yahudiler üzeyir allah’ın oğludur dediler, hıristiyanlar da "mesih (isa) allah’ın oğludur" dediler. bunlar, daha önceki inkârcıların söylediklerine benzer biçimde ağızlarından çıkan sözlerdir. allah onları kahretsin! (gerçeklerden) nasıl da yüz çeviriyorlar!" bu ayette allah, "allah onları kahretsin" diyor?!?

kalem ve müdessir surelerinde velid için pek çok kereler sövüyor. soysuz diyor, aşağılık diyor, piç diyor, kaba saba diyor, saldırgan diyor. peki kim bu velid? acaba o mu? evet ta kendisi: halid bin velid. müminlerin yenilmez komutanı. aslında babasından bahsediyor ama ayette oğlundan da bahis var. kendisi olmasa bu kadar yayılamayacak olan, mükemmel bir askeri kariyeri olan, islami perspektiften bakınca çok değerli ve mübarek bir şahıs olması gereken halid bin velid'in islam sancağını zaferlere taşıyacağını önceden göremiyor allah ve babasına küfrediyor!

ay, güneş, dünya ve bunların hareketlerine dair son derece kafa karıştırıcı bilgiler vermektedir. bırakın sıradan bir insanı, eğitimli bir insanın dahi bu ayetleri okuyup bütünlüklü bir sonuca ulaşması imkansızdır. zaten ayetlerin tefsiri konusunda her kafadan ayrı bir ses çıkmaktadır. muhammed'in astronomi bilgisinin kulaktan dolma olduğu barizdir.

sperm ve yumurta hücrelerinin kaynağını yanlış vermektedir. (tarık 5-7)

göğü tıpkı antik filozoflar ve pagan dinlerindeki gibi tasvir etmektedir. yani dik duran ve düşmeyen bir kubbe gibi. hacc 65 "görmüyor musun ki, allah yeryüzündekileri ve o’nun emriyle denizde akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi! kendi izni olmadıkça yerkürenin üzerine düşmemesi için göğü tutan da o’dur."

bakara 62'de yahudilere ve hristiyanlara korkmasınlar, onlar da doğru yolda derken diğer pek çok ayette bu dedikleriyle çelişiyor. örneğin ali imran 85, tevbe 30, maide 64

nahl 101'de açıkça ayetlerin değişebileceğinden bahsediyor. bu da haliyle pek çok ayetin değiştirilmiş olabileceğine işarettir.

pek çok ayette göğü ve yeri 6 günde yarattığından bahsediyor. burada klasik savunma orada zaman algısı farklıdır şeklinde. peki bir de şu ayetlere bakalım:
mearic 4: “melekler ve ruh, miktarı ellibin yıl süren bir gün içinde ona çıkar”
hacc 47: “..muhakkak ki, rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.”
secde 5: “allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yıl tutan bir günde o'nun nezdine çıkar.”

fussilet 9-10'da sabit dağlar yerleştirdiğinden bahsediyor fakat dağlar sabit değildir, jeolojik oluşumlardır.

anlayın diye arapça indirdik diyor. zaten araplara inen bir kitap için neden bunu söylüyor? evrensel bir dinse o zaman neden arapça indiriyor?

kamer suresi ayın yarılmasından bahseder. ne var ki islam alimleri 1400 yıldır bu işin içinden çıkamamıştır. ayeti herkes farklı yorumlamakta ve bir sonuca varılamamaktadır. kuran'da bunun gibi yüzlerce ihtilaflı ayet vardır. mezhepler de zaten böyle doğmuştur. birinin ak dediğine diğeri kara demektedir. oysa ki kuran bizzat kendi ifadesiyle apaçıktır. hiçbir yardımcıya da ihtiyacı yoktur. pratikte ise bir satırlık ayetler paragraflarca süren tefsirlerle açıklanmaktadır. üstelik her mezhep ve mezheplerin de her kolu kendi bildiğince açıklamaktadır.

ahzab 53'te zırt pırt peygamberin evine gelip de çok oturmayın der. peygamber kendisi söylemekten çekindiği için allah'a söyletiyor.

kuran'da 29 ayet sadece harflerden oluşmaktadır. evet bildiğiniz harfler. yani kelime, cümle falan yok. elif lam mim (e-l-m) ya da ya sin (y-s) gibi. bunların ne olduğuna dair bugüne kadar doyurucu bir açıklama yapılmış değil. kimileri bunları allah ile elçisi arasında şifreli bir mesajlaşma olarak kabul ediyor. kimilerine göreyse bunlar hz muhammed'in sara krizlerine girdiği sırada ağzından çıkan anlamsız sözler. bu konuda bir kanıt yok fakat her konuda soru sormaktan çekinmeyen, gusül nasıl alınır bize göstersene diye hz ayşe'nin kapısına bile giden müminlerin bu harflerin anlamlarını bir kere bile sormaması ilginç.

kuran'da en sık geçen ve tekrardan ibaret olan ayetlerin sayısı yaklaşık 2 bin. toplam 6 bin küsür ayet olduğunu düşünürsek çok fazla boşluk doldurma var diyebiliriz. "her şey kuran'da anlatılamazdı, bu bir biyoloji ya da astronomi kitabı değil" diyenler için üzerinde düşünülmesini gerektirecek kadar büyük bir sayı.

bunların haricinde kuran'da pek çok gramer hatası var, arapça bilmediğim için o konulara girmek istemedim.
devamını gör...

alman yazar ulrich plenzdorf tarafından yazılmış olan eser. dilimize genç w.'nin yeni acıları olarak çevrilmiş olsa bile orada bulunan w kısaltması sanılanın aksine werther değil wibeau'dur fakat eserin isim seçimi de yalnızca pazarlama mantığından ileri gelmez. die neuen leiden des jungen w.'nin temeli johann wolfgang von goethe tarafından alman edebiyatına kazandırılmış die leiden des jungen werthers isimli bilindik eseri üzerine kurulduğu gibi aynı zamanda eser içerisinde de kitabın ismine ve alıntılara yer verilmiş hatta benzer bir konu üzerinden sunulmuştur. ek olarak jerome david salinger'in ünlü der fanger im roggen'ı ve daniel defou'nun robinson crusoe isimli eseri de kitaba ilham veren eserlerin başında yer alır ve yine kitapta sıklıkla söz edilir. genç werther'in acıları ile benzerlik gösterse bile yine de bu benzerliğin kitabın ana karakteri üzerinden belirgin bir biçimde verilmediğinin altını çizmek gerek. kitabın ana karakteri olan edgar pek çok açıdan werther ile benzerlik gösterse bile aslında sürekli werther'i seçimlerinden dolayı eleştiren ve ciddi derecede belirgin farklılıklar gösteren bir figürdür. eser benzerliği derinlemesine vermeyi tercih eder, bu durumu 1991 yılında yazmış olduğu bir yazıda -ki bu yazı kitabın önsözüdür aynı zamanda- doç. dr. nuran özyer şu şekilde açıklamıştır:

yazar eserinde, 18. yüzyılda belirli kurallar ve baskılar altında ezilen genç için, 20. yüzyılda da değişen bir şey olmadığını vurgulamaktadır. birey yine aynı kısıtlamalar ve baskılar altında dış gerçeklerden kaçıp, kendi iç dünyasına sığınmaktadır. üstelik plenzdorf'un sunduğu insan ilişkileri ve toplum eleştirisi salt doğu almanya'ya özgü de değildir. 18. yüzyıl feodal toplum düzeninde (werther), 20. yüzyılda doğu almanya'da (edgar), amerika'da (holden) yaşayan insan, toplumsal baskılar altında aynı bireyleşme çabası vermekte, aynı iletişim bozukluğu içinde çırpınmaktadır.

gerek goethe'nin werther'i gerekse plenzdorf'un wibeau'u ve salinger'in holden'i insan nerede, nasıl, ne zaman ve hangi şartlar altında yaşarsa yaşasın, toplumdan soyutlanmışlığın, toplum baskısının, içine düştüğü yalnızlık ve huzursuzluğun en güzel kanıtlarıdır. böylece eser tek bir gencin ya da tek bir toplum düzeninin değil, tüm insanlığın eleştirisidir.

ek olarak; oldukça kısa olan bu eserin yazarı tarafından ilk önce oyun olmak üzere yazıldığını belirtmekte fayda var. daha sonra yeniden düzenlenerek günümüzdeki versiyonuna dönüştürülmüştür.
devamını gör...

istemediği ortamlarda veya herhangi bir ortamda istemediği insanlarla iletişime girmemek için tüm kanalları kapatmaya çalışan insandır.
devamını gör...

çizgili flanel pijamalarıma laf etmeyin, bacaklarımda sallayarak çocuk uyutuyordum ben orada..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kurulması halinde birçok yazarın kaynaşmasına yarayacak olan güzel bir kulüp olacaktır.

lakin ki (bkz: anonim kalmanın önemi) sebebiyle katılamayacağım gruptur.
devamını gör...

izmit belediyesi, twitter hesabından trt belgesel’in malatya’da pişmaniye yapımıyla ilgili paylaşımına esprili gönderme yaptı.

pişmaniye kırmızı çizgimizdir, başkenti de izmit’tir.

malatya'da kayısı yiyebilir, pandemi bittiğinde de izmit belediyesi 12. pişmaniye festivaline gelebilirsiniz


link
devamını gör...

1 ay 7 gün sonra okumaya geleceğim başlıktır.
devamını gör...

dünyaatmosferinin troposfer ve stratosfer katmanları arasında görülen kuvvetli hava akımı. aynı zamanda kara deliklerin dönme ekseni doğrultusunda ya da manyetik alan çizgileri boyunca, büyük bir hızla uzaya fırlatılan iyonize maddeyi anlatmak için de kullanılır.
devamını gör...

çok net hatırlamıyorum ama bir yerde okumuştum. japoncada ay ve sevmek kelimeleri çok benzediği için seni seviyorum yerine "bu gece ay çok güzel" derlermiş. ayı, gezegenleri çok sevdiğimden sanırım bayılıyorum bu lafa. arkadaşlar allah aşkına yanlışım varsa düzeltin doğrusunu öğrenmek çok isterim
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lütfen lütfen lütfen bojack horseman rozeti.
devamını gör...

hanımların dikkatine. halı, kilim, yolluk, paspas kenarına, halıfleks kenarına overlok çekilir. 5 dakikada yapılır, hemen teslim edilir *. çocukluğumdan zihnime çiviyle kazınmış anons. hala unutmamışım.

sinir bozucudur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
90lar pop esliginde satranç turnuvası..
(bkz: kafa sözlük online satranç turnuvası)
devamını gör...

tedirginlik yaratacak anonsdur. yoldaş hanginiz denilince de hepimiz elimizi kaldıracağız muhtemelen. kara murat benim!
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim