hes kodu olmadan pozitif insanları nasıl evde tutacaklar, bu insanlar hasta olmayanlar için tehlike değil mi? zaten kimse açık havada takmıyordu, havalandırma yeterliyse sosyal mesafe varsa kapalı alanda da takmayacakmışız. ben milletimi biraz tanıyorsam ne otobüs ne metroda kimse takmaz, takan dikkat eden insanlar uyarırsa da büyük olay çıkarırlar. hayırlı olsun herkes herkesin nemrut suratını özlemişti zaten birbirimizi göreceğiz.(bkz: swh)
devamını gör...

kahrolsun bağzı şeyler,bazı yerler,anılar...
burukluğun sebebi,istemediğim bir şeyi görmeye doğru yola koyuldum.
devamını gör...

sürekli kısa mesafelere odaklanmanın oluşma riskini arttırdığı bir görme kusuru.

kitap okuma, masa başı çalışma, iç mekanlarda bulunma vb nedenlerle hep kısa mesafelere odaklanıyorsanız arada bir pencereden dışarı uzaklara bakarak gözlerinizi dinlendirin. eskimolarda miyopi pek görülmüyor (avlanırken vb hep uzaklara odaklanıyorlar), aksine hipermetropi daha çok oluyormuş (artık yaşam tarzları değiştiği için bu da değişmiştir tabii). göz merceği odaklanabilmemiz için kasların kasılmasıyla incelir veya tombikleşir. hep yakına veya hep uzağa odaklanınca kaslar hep belli şekilde çalışır ve kaslar buna alışır (aynı şöyle: hep göğüs çalışıp sırt çalışmayınca kamburlaşırsınız. hep topuklu ayakkabı giyerseniz bacağınızın arkasındaki kaslar kısalır ve artık düz ayakkabı giyemezsiniz çünkü ağrı yapar) bu yüzden uzaklara bakabilmeleri için çocukları her fırsatta bahçeye gönderirim. pandemi nedeniyle evde kalan çocuklarda miyopiye rastlanma oranının ort. 2 kat kadar arttığını okuyunca* doğru yaptığımı anladım.

lazerle görme kusurunu düzelttirenlere de bir uyarı. doktorla bağınızı koparmayın. sonuçta gözünüzün yapısı aynen durduğu için (korneanızın incelmesi hariç) retina hastalıkları, göz tansiyonu vb riskler devam ediyor. üstüne üstlük göz kuruluğu riskiniz ameliyatla arttı ve kuruluğun belirtileri olan acı ve yanmayı sinirlerinizin kesilmiş olması nedeniyle hissedemiyor olabilirsiniz (bulanık görme nedeniyle hastaneye gidince doktorum bana gözlerimin çok kuru durumda olduğunu ama acıyı hissedemediğim için kontrole geç geldiğimi söylemişti).
devamını gör...

"bunca yıl bu gücenik macera beni tutuklu kılan
artık bu yaşa erdirdin beni, anladım
gençken almadın canımı, bilmedim
demek gökten ağsa bile tohum yürekten düşecekmiş
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer
çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış
insanın insana raptolduğu cevher."

münacaat-(bkz: ismet özel)
devamını gör...

ben değilimdir zira ölümüm birden olacak, seziyorum.
hem kötüyüm, karanlığım biraz. çirkinim.
devamını gör...

hate ve hame kardeş değil miymiş? ikiz gibiydi buradan bakınca.
devamını gör...

son dakika imana gelsek huri ve sınırsız şarap kampanyasından faydalanabiliyor muyuz?
devamını gör...

bilgi dolu tanımlarını ve karma puanını bir kenara bırakırsak anlayışlı,mütevazi ve sıcak sohbetinden keyif aldığım yazar.futbol bilgisine de şapka çıkartıyorum.olumsuz bir eleştiriyi hak etmiyor.
devamını gör...

karanlık gece içindeyim ben. biri var ki, giderken gökyüzünü de birlikte götürdü.
sefiller
victor hugo
devamını gör...

gün geçmiyor ki sözlüğümüzde yeni bir özellik keşfetmeyeyim. öne çıkan tanım özelliğini birkaç yazarda daha görmeye başladıktan sonra biraz daha incelemeye başladım. muhtemelen kategorilere ayrılmış başlıklardaki en çok beğeni alan tanımları gösteriyor. neyse asıl mesele bu değil. interstellar başlığına girdim. bir de ne göreyim. filmin afişi yorumları, fragman, oyuncular ve ödüller bölümü vs vs. açıkçası ben beğendim. bazıları sözlük değil artık bu dese de sözlük denen oluşuma yenilik katmış bunlar diyorum. devamını bekliyoruz.*

bir de şöyle bir özellikle gelmiş;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yetiştiğim evde gördüğüm, benim de devam ettirdiğim gelenektir. inanıyorum ki, bu memlekette, dar ve orta gelirli evlerin çoğunda böyle bir gelenek vardır. hele günümüzde mutlaka devam ettirilmeli, hiçbir sabun az kaldığı için çöpü boylamamalıdır.
şimdi diyeceksiniz ki, biz sıvı sabun kullanıyoruz. kullanmayın, kullandırtmayın lütfen. içindeki binbir türlü kimyasaldan geçtim, aldığınız her plastik kutunun doğaya verdiği zararı, yalnızca sıvı sabun kaplarının bir araya geldiğinde oluşturacağı çöp yığınlarını düşünün.
yine diyebilirsiniz ki, biz tek bir plastik şişe kullanıyoruz, bittikçe ona dolduruyoruz. eğer sıvı sabunu da kendiniz yapıyorsanız buna bir diyeceğim yok. ama yok bir litrelik, yok iki litrelik.....bilmem kaç litrelik bidonlarda alıyorsanız, yine aynı şey. zamanı uzatıyorsunuz ama çöpü azaltmıyorsunuz!
hele o antibakteriyelsabunlar. sözde mikrop kırıcı ama ben onlara cilt aşındırıcı adını taktım. yok böyle bir zarar. resmen eli kurutup, kösele gibi yapıyor. hemen ardından el kremi süreyim, zararı telafi edeyim deseniz, bu sefer de el kremi elinizde kuruyana kadar dünyanın zamanını kaybediyorsunuz, bir de 'elimi şimdi kremledim, aman kirlenmesin' diye bir işin ucundan tutamıyorsunuz, hep zarar!
evet, sabunları birleştirmeye devam. piyasadaki ucuz pahalı hemen her türlü sabunu denemiş biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, dove hariç diğer bütün sabunlar, bitmeye yakın yeni sabun kalıbıyla gayet güzel birleşiyor. dove, reklamını yaptıkları gibi çok yumuşak bir sabun. çabuk eriyor ve yeni kalıp 'dove'la öldür allah birleşmiyor.
ama şöyle bir güzelliği var, bu sabunu tamamen eriyip yok olana kadar kullanabiliyorsunuz.
bu pazar akşamında üşenmeyip böyle bir konuda uzun uzadıya yazı döşendim. eminim ki, yine hiç dikkati çekmeyecek ve diğer popüler başlıklar arasında kaybolup gidecek. oysa 'ehonomi çoh götü' derken, bir yandan da 'ev ekonomimiz için neler yapabiliriz' konusunda bir alternatif düşünce sundum. herkes kendi başına bir takım çözüm yolları bulabilir. bulsun da.
devamını gör...

domates sevilmez mi yahuu? yaratıcının bize sunduğu en işe yarar meyve. lahmacuna koy, çiğköfte dürüme koy, sandviç yap, çorbasını yap, sos yap.. her şey yapabilirsin. canım domates.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

elbette ki feminist bir kız
metafiziğe de inanmakta
bir kusuru var yalnız kızın
biraz entel takılmakta
optimist hem de pesimist biraz
idealizmi de savunmakta.
devamını gör...

t: 2010'da 29 yaşındayken vefat eden, üst düzey freestyle yeteneğiyle piyasada parlamış olan ve yine üst düzey lirikaliteye ve flow'a sahip rapçi.

özellikle yakın arkadaşı dj abitilies ile harika işlere imza atmışlardı* ki asıl tanınması bundan sonra olmuştur: çıkış albümleri first born (2001). şahsi kanaatim en kötü albümü budur. en iyisi de açık ara by the throat'tır. yine bu albümden belki sağda solda görmüş olabileceğiniz en meşhur parçalarından biri smile. depresif fakat fazla zırlatmayan "aman boş ver" havalarında parçalara sahiptir. ikilemde bırakır.
bunların dışında yukarıdaki albümde bir parça vardır, ki albümün adını taşıyan parça, adeta bir flow dersi ve ağır jilettir. bir insan hiç mi sekmez, evet sekmiyor eleman. çevirisiyle birlikte by the throat
son olarak naçizane iki tavsiye:
"emphaty is the poor man's cocaine" şaak burn fetish
time flies when you have a gun şarkı adı yeterince açıklayıcı.*
devamını gör...

ne demiş shakespeare

"kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar.
sana kapanan kapıyı bir daha çalma,
kapanan kapıyı acizler çalar."*
devamını gör...

yoga, pilates, kamp matı gibi farklı kullanım amaçları için üretilmiş çeşitleri bulunan ve genellikle standart ölçülerde üretilen ürün.

telaffuz ederken "met" ya da türkçe kurallarına uygun olarak, yazıldığı gibi "mat" şeklinde okunuşu değişiklik gösterir.

"hepsi mat değil mi zaten, yoga yaparken pilates matı kullanıvereyim, ne olacak." demeyin, üzülürsünüz. unutmayın ki bir çatal asla bir kaşık olarak kullanılamaz.*
devamını gör...

fenerbahçelilerin galatasaray'a ebedi eziyet çektirdiği derbi maçlarından önce kullandığı deyim. stadyumda pankartı da açılmıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pers mitolojisine dayanıyor hikayesi su ihtiyacını denizden karşılayan butimarı denizin aşkı sarıyor. bir saniye ayrılmıyor denizin kenarından ve bir gün kuruyup gider korkusuyla bir damla bile su içmeden deniz'in kenarında ölüryor.
peki biz çok farklı mıyız?
bizde kıyamadıklarımızın kıyısında sessizce ölüp gidiyoruz.
devamını gör...

atatürk döneminde, hitler'den kaçıp türkiye'ye sığınan alman vatandaşı. diş hekimi olup türkiye'de ilk diş hekimliği fakültesinin kurulumunda büyük rol oynamıştır.
(bkz: istanbul üniversitesi diş hekimliği fakültesi)

kendisi hakkında ilginç bilgiler arasında, alfred'in kayak yaptığı bir sırada, oğlu enrich'in intihar etmesi yer alabilir.
devamını gör...

"her şeyi unutabilirim ama seni unutmadan ölmek istiyorum."

alzheimer hastası olan bir adamın eşine kurduğu cümle. seni seviyorum'dan daha güzel değil de ne?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim