elimin öpülesi olduğunu öğrendiğim başlık.
çok şükür ne tiktok ne de tinder kullandım.
devamını gör...

asıl adı ahmet nazım olan nabizade nazım; 1862 yılında nişantaşı’nda dünyaya gelmiş, çok küçük yaşta annesini ve babasını kaybetmiş, üvey anneler ve dadıların elinde büyümüş bir yazardır. salıpazarı feyziye ve beşiktaş askerî rüşdiyelerinde okumuş, buradan mühendishâne-i berrî idâdîsi’ne geçmiştir. 1884 yılında topçu mülâzım-ı sânîsi olarak girdiği erkân-ı harbiyye sınıfından 1887’de yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. bir süre mekteb-i harbiye'de matematik, topografya ve istihkam dersleri vermiştir. suriye'de, manastır'da, kaş'ta askeri görevler almıştır. 1891 yılında evlenmiştir, ancak evliliğinin ilk aylarında kemik veremi hastalığı dolayısıyla hayatını kaybetmiştir.

nabizade nazım'ın ilk yazısı 1880'de, nazım yalnızca 18 yaşındayken mühendishâne mektebi şâkirdânından a. nâzım imzasıyla vakit’te yayımlanır. mirat-ı alem, maarif, manzara berk, hazine-i evrak ve servet-i fünun dergilerinde ve tercüman-ı hakikat, mürüvvet gazetelerinde yazıları ve eserleri yayımlanmıştır.

1886 yılı öncesinde batılı tarzda şiirler yazsa da sonrasında yaşadığı dönemin genel temayülüne aykırı olarak sade ve doğal bir dille kaleme aldığı hikayeleri yayımlamaya başlamıştır. ilk uzun hikayesini-eser adı yadigarlarım'dır, eserde nazım kendi aşk hayatını ve biraz da çocukluk yıllarını anlatır-1886’da yayımlayan nazım, ölümüne kadar 7 uzun hikaye yayımlama fırsatı bulmuştur. uzun hikayelerinin yanında, 2 romanı, 3 şiiri ve dergi/gazetelerde yayımlanmış bir sürü eseri bulunur.

1890’ların istanbul’unu konu edindiği-aynı zamanda türk edebiyatının ilk psikolojik roman denemesi olan- zehra romanı ve köylülerin zor yaşam şartlarını ele aldığı karabibik adlı romanıyla türk edebiyatında realizm ve natüralizmin ilk temsilcilerinden biri olmuştur. realist/natüralist roman yazma sebebini karabibik romanı için yazdığı önsözde şöyle açıklar:

...
emile zola gibi, alphonse daudet gibi realistlerin yani gerçekçilerin romanları hep ahlaksızlıklarla doludur zannedenler, şu karabibik’i okuduklarında bu fikirlerini düzelteceklerdir sanırım. bu tarz romancıların gayeleri, insanlık olaylarını sadece insan yönünden inceleyip anlatmaktır.
...
hikaye kahramanlarını kendi düşüncelerince, kendi dillerince konuşturmak geçerli kurallardan olmasından dolayı ben de konuşmaları o doğal şekliyle kaleme aldım. böylece dilimize ve edebiyatımıza küçük bir hizmette bulundum sanırım. düşünceme göre dil her tarafta incelenmeli ve toplanıp bir araya getirilmelidir. ancak bu şekilde dilimiz düzeltilip iyileştirilebilir.


erken yaşta ölmeseydi muhtemelen çok daha güzel ve nitelikli eserlerini okuyabileceğimiz biraz ayran gönüllü, ama yeni şeyler deneyen ve yazılarını göz açıp kapayıncaya kadar okutan müthiş bir dili olan bir yazardı nabizade nazım. şu sıralar en sevdiğim yazarlardan biri olması sebebiyle bu bilgi tanımını yazmak istedim. nazım’ın eserlerini okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...

sarı çizmeli mehmet ağa
gibi gibi
devamını gör...

günaydınlar sözlük, hayat geçiyor bir bir uçuyor yıllar.
yıllar sonra bu şarkıyı dinlemek, hem de bambaşka duygularla...
yıl 2003 tarkan dudu albümünü çıkarmış. babamın başından o yıl büyük bir iflâs geçmiş, her şeyini kaybetmiş, tüm hayatı alt üst olmuştu.

ve ben sekiz yaşındayım... babamın dertlerini umursuyorum ama çocuğum işte; bir çocuk ne kadar umursarsa o kadar umursuyorum.
babama dudu albümü istediğimi söyledim." hay hay, emrin olur kızım!" dedi.

bir hafta sonra babam sabaha karşı 03:00'te işten gelmiş. beni uyandırdı;
-hadi kalk kuzu, senin cdler geldi.
+başka cd de mi aldın?!
-bir de karma aldım. hadi kalk da dinleyelim.

iki vardiya çalıştığı halde, üç saatlik uykusunu feda edip sabahın ilk ışıklarına kadar birlikte iki albüm bitinceye kadar dinledik. kâh benimle dans etti, kah havalara attı, kâh duygulandı...

o gece dinlediğimiz son şarkı verme idi...

sebebimden doğmuş oldum seçmeden
çekeceğim derdim nedir bilmeden
yüklediğin yükle yıkıldım kaldım
vereceksen akıl verme istemem

verme verme verme akıl verme
vereceksen huzur ver vereceksen huzur ver

sonra babam kahvaltı yapıp işe gitti...
devamını gör...

ağlamıyorum gözüme patlamış mısır kaçtı.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

afganistan menşeili, süs köpeği olarak da kullanılan uzun kıllara sahip tazı ırkı. anavatanında çoban köpeği olarak ve ceylan avlamada kullanılıyordu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

günaydın sözlük,
yeni hafta, yeni umutlar...
herkese hayırlı haftalar...
anda acı yok, keder yok, hüzün yok,
anda umut var, sevinç var, coşku var...
geçmiş zaten geride kaldı, gelecek ise henüz gelmemişken, o halde bize de anı yaşamak düşer...
devamını gör...

herkes değil belki ama çoğu insanın vazgeçilmezi olan yumurta.
hiçbir şekilde tüketmediğim gibi kokusundan da hiç hoşlanmıyorum.
bir diğeri süt. yoğurt, peynir gibi süt ürünlerini yesem de sütün kendisini asla içmiyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gülünesi başlık.
aynen kardeşim, zaten simülasyondayız, evet her şey yalan, ne kadar zekisin çözmüşsün bütün sırrı.
rüyalar, biz uyuduktan sonra beyniminiz gün içinde olanları uzun süreli hatırlayabilmek için olayları gözden geçirirken ortalara saçılan düşüncelerin karman çorman halde bir araya gelmesidir.
geleceği falan göstermez ve rüyalarınızı sizden başka kimse yorumlayamaz. eğer kendinizi tanıyorsanız bunu kolayca yapabilirsiniz, baya eğlenceli
devamını gör...

çok harika, bilgi,birikimi,olan yazarlar var, yeni yeni öğrendiğim bilgileri yazanlar var, belki yaşları çok genç ama kendilerini yetiştirmiş yazarlara hayranım.
hepsine teşekkür ederim özelikle, tarih, bilim, coğrafi ve hastalıklar ile ilgili bilgi verenlere.
en çok beni mutlu eden ise hepsinin genç olması, bu beni ülkenin geleceği için daha çok umutlandıran an .
devamını gör...

bazen öğretmen öğretemez çünkü çocuğun öğrenebileceği doğru yöntemi bulamaz. belki sağlıklı ilişki kuramaz. öğretmenini sevmediği dersi öğrenci de öğrenemez. bazen de tam tersi öğretmen hangi yöntem ile öğretirse öğretsin öğrenci öğrenemez. o dersi alma kapasitesi veya öğrenme yetisi azdır veya yoktur. mesela ortaokul matematik öğretmenim muhteşem bir insan ve eğiticiydi. bana matematiği sevdirebilmek ve öğretebilmek için denemediği yöntem kalmadı ama ben öğrenemedim çünkü o kapatisem o derste yoktu. kısacası duruma göre değişecek versus.
devamını gör...

ilk defa 19. yüzyıl sonlarında ingiltere tarafında tarafından ortaya atılmış bir dış politika stratejisidir. çok afilli bir terim tabi ama basitçe tarafsız kalma olarak düşünülebilir.
devamını gör...

ben üç cümle yazsam ikinci cümlede kafam karışıyor ne yazdığımı unutuyorum. yazdığım uzun tanımlarda dikkat edilirse özne yüklem hep birbirine karışır. tebrik ediyorum o yüzden vallahi.
devamını gör...

2000 lerde sohbet sitelerinde sık rastlanan durum.
bana şu an saçma gelmektedir.
devamını gör...

ülkemizde neredeyse her insanın ağzında sakız olmuş olan bir kelimedir.
devamını gör...

bugün dergimizi şereflendiren yazarımız:
crassus’un ölümü üzerine iki farklı görüş yazısı ile gandalfgillerden. bir solukta okunacak bu güzel yazıya buradaki öne çıkanlardan ulaşabilirsiniz.

kategori sınırlaması olmadan her türden yazılarınızı, denemelerinizi, dışavurumlarınızı ve iç dökmelerinizi de [email protected] adresine gönderebilirsiniz. iyi okumalar diliyoruz.
devamını gör...

ben sizin bu dili bilmediğim için yorum yapamam.
benim bildiğim tek meriç nehir olanı trakya da olanı.
başkada bilmem .
devamını gör...

sabahattin ali, stefan zweig, tolstoy, dostoyevski.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim