çok pis dedikodu döndüğü düşünülen yerler
cinsiyet fark etmeksizin samimi en az iki arkadaşın bulunduğu her ortam*.
devamını gör...
yazarların gününü özetleyen kelime
gündüz sıkıcı, gece güzel.çünkü gündüz onsuzum ama gece ela gözlümleyim.
devamını gör...
hayattan gram zevk almamak
gram alamıyorum ama miligram alabiliyorum neyse ki.buna da şükür.
devamını gör...
ülkeler sözlük yazarı olsaydı alacakları nickler
rusya - nasıl komünist oldum,
abd - kapitalizmin tillahıyım,
güney kore - berlin kaplanı,
kuzey kore - despotizm.
abd - kapitalizmin tillahıyım,
güney kore - berlin kaplanı,
kuzey kore - despotizm.
devamını gör...
canına susamak
bir deyim.
bile bile belasını aramak, kendisine zarar vermek istemek anlamına gelmektedir.
örneğin, "canına mi susadın sen, hemen uzaklaş buradan." vb..
bile bile belasını aramak, kendisine zarar vermek istemek anlamına gelmektedir.
örneğin, "canına mi susadın sen, hemen uzaklaş buradan." vb..
devamını gör...
annelerin garip huyları
gereksiz iş üretme, sakin bir anda aniden ortaya çıkan meyve yememe azarı,devamlı zayıflık ile suçlama
devamını gör...
aslında havalı olmayan şeyler
gitar çalmak.
devamını gör...
pers ölümsüzleri
pers ordusunun saldığı dehşet bir yana, "pers ölümsüzleri" düşmanları için en büyük korkuydu. ordunun en seçkin savaşçılarından oluşan grubun bu takma adı almasının sebebi, savaşlarda hiç kimsenin onları görünürde öldürememesiydi. ölümsüzleri oluşturan 10.000 piyadeden bir tanesi bile düşse, hemen yerine birisi geçerdi ve birlikler sürekli aynı güce sahip sabit birimler olarak varlığını sürdürürdü. ölümsüzler, rütbelerine göre altın veya gümüş uçlu kısa mızraklar kullanan bir birlikti. kısa mızraklar dövüş mesafesini kısaltıyordu, ancak buna karşın hareket kabiliyetlerini artırıyordu. ölümsüzler, kısa yay ve okluk da taşıyorlardı. böylece çatışma menzilini istedikleri an hızlıca değiştirebiliyor, göğüs göğüse çatışmadan daha uzun menzilli bir çatışma pozisyonuna göz açıp kapayıncaya kadar geçebiliyorlardı.
all about history dergisi
all about history dergisi
devamını gör...
mutluluk
her şeyin yolunda olduğuna ikna olmaktır ya da inanmaktır. mutluluğu belirli nedenlere bağlayabilirsin, koşul üretebilirsin ama bu daha çok yolu uzatır. belki de biraz basite indirgemeye ihtiyaç vardır. diğer hiçbir şeye ihtiyaç yoktur.
devamını gör...
karşı cinste çekici gelen özellikler
zekası ve iç güzelliği yeterli.
t: karşı cinste çekici gelen özelliklerin bahsedildiği başlık.
t: karşı cinste çekici gelen özelliklerin bahsedildiği başlık.
devamını gör...
kibar feyzo
türk sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir zannımca.
ihsan yüce, senaryoyu yazarken osman şahin’in fareler isimli öyküsünden esinlenmiştir. ancak arzu film toplantılarında yapılan görüşmeler neticesinde filmin komedi tarzında çekilmesine karar verilmiş ve fareler isimli öykü, ihsan yüce tarafından yeniden yorumlanmıştır.
meşhur umumi tuvalet sahnesi, sırrı elitaş’ın ihsan abiye anlattığı bir fıkra ile osman şahin’in anlattığı bir hikayeden çıkmıştır. orijinal halinde ağa; “ulan er pokunun üzerine kancık poku olur?” diye sormaktadır.
gerek kibar feyzo gerekse ihsan yüce’nin diğer filmleri ile ilgili renkli anektodları okumak için gül gibi zabıta dururken kızını çöpçüye veren adam kitabını okuyabilirsiniz.
ihsan yüce, senaryoyu yazarken osman şahin’in fareler isimli öyküsünden esinlenmiştir. ancak arzu film toplantılarında yapılan görüşmeler neticesinde filmin komedi tarzında çekilmesine karar verilmiş ve fareler isimli öykü, ihsan yüce tarafından yeniden yorumlanmıştır.
meşhur umumi tuvalet sahnesi, sırrı elitaş’ın ihsan abiye anlattığı bir fıkra ile osman şahin’in anlattığı bir hikayeden çıkmıştır. orijinal halinde ağa; “ulan er pokunun üzerine kancık poku olur?” diye sormaktadır.
gerek kibar feyzo gerekse ihsan yüce’nin diğer filmleri ile ilgili renkli anektodları okumak için gül gibi zabıta dururken kızını çöpçüye veren adam kitabını okuyabilirsiniz.
devamını gör...
sohbaharda daha uzun süre kapalı kalabiliriz
şayet gelecek dönemde de online eğitim ile devam edilirse, üniversiteler için söylüyorum bunu, çok büyük bir teorik ve pratik açık çıkacak ortaya. biz de tüm umudumuzu kaybedip psikolojik çöküşün dibini ekmekle sıyıracağız. umudum bitti tükendi, evden mezun olacağı(z)m bu gidişle.. (en iyisi çeyiz hazırlığı yapmak)
devamını gör...
squid game
son zamanlarda izlediğim en iyi işlerden birisi. hatta büyük ihtimalle en iyisi.
koreliler gelse al şu bilmem kaç won parayı bizim diziyi öv dese ancak bu kadar övebilirim. harika lan harika.
şimdi ben bir insan olarak bir şeyler izlemeyi ve tüketmeyi çok severim. çerezlik dizilerde izlerim, entelektüel abilerin yarım saat üzerine düşündüğü filmlerde izlerim.
bir kaç diziyi aynı anda izlerken kardeşimi bir dizi izlerken gördüm. sokağa çıktım kaç saat sonra geri geldim hala aynı diziyi izliyor. çocuk bir günde diziyi bitirdi ve abi ne olur izle çok iyi dedi. lan velet dedim yürü git birkaç diziyi aynı anda takip ediyorum sonra izlerim dedim. yok dedi ne olur izle dedi dayanamadım bir bölüm açtım ve sonrası aktı gitti. ne izledim lan ben dedim. çok sürükleyici çok müthiş bir iş olmuş.
dizinin yönetmenini veya oyuncularını burada yazmayacağım. genelde yazarım ama bu sefer yazmayacağım yazan arkadaşlar olmuşlar bir an önce diziyi övmek istiyorum.
şimdi dizinin konusu acun ılıcalı tarzı bir abinin fakir ve borcu olan insanları bir yere toplayıp oyun oynatması. bütün fakirleri ve geçim sıkıntısı yaşayan insanları bir araya getirip oyun oynatıyor. onlara bir şans veriyor.
dizi başlıyor ilk 15 dakika klasik bir kore işi gibi ilerliyor. mahalleler, geçim sıkıntısı yaşayan insanlar tanıtılıyor. kore'nin içinde bulunduğu durumu rahat şekilde anlıyorsunuz. artık her şey tamam konuyu size yedirdikten sonra dizi başlıyor. bu insanların kaybedecek bir şeylerinin kalmayışı sizi oyuna inandırıyor.
izlerken çok fena keyif aldım bunun sebebi korelilerin, türk milletine benzemeleri. her anlamda bize benziyorlar. fakirlik anlamında bile bize benziyorlar.
dizide bol bol her insanın anlayacağı göndermeler yapılıyor. toplumsal sorunlar, kapitalist sistem falan derken bildiğimiz şeyler deyip kahroluyorsunuz ve izlemeye devam ediyorsunuz.
dizide kullanılan mekanlar, kostümler, müzikler, oyuncular hepsi mükemmel. özellikle mekanlar ve kostümler çok hoşuma gitti. yaratılan dünya çok başarılı ve merak ettirici.
dizi her seyirciye hitap etmeyecektir. mesela takıntılı insanlar varlar onlar bu diziyi sevmeyecekler. dizide bir sürü mantık dışı hareket ve olay oluyor ama bunları takmayan biriyseniz çok eğlenceli hale geliyor. ben takmıyorum şahsen. dedektif gibi bir şeyler izlerken mantıksızlık aramaya çalışanlardan değilim.
spoiler olan kısımlara geçmeden önce şunu söyleyeceğim. kesinlikle izlenmesi gereken harika bir dizi. ilk bölümü açın izleyin sonra gerisi gelecek.
dizinin bazı bölümleri dizinin gelişimi için mesajlar veriyordu bazı bölümleri ise dram içeriyordu. bazı bölümler haliyle dünyayı tanıtırken bazı bölümler yeter bu kadar tanıdığın artık kan vakti diyordu ve gerilim ile kanın bol olduğu bölümler izliyorduk. 6. bölüm ise tam anlamıyla içinde bulunduğumuz acımasız dünyayla ilgili tespitler ve gözlemlerden oluşuyordu. insan denen canlının zor durumlarda nasıl tepkiler verdiğini, kötü yaşamların insanlara neler yaptırdığı gibi konular müthiş gözlemlenmiş ve seyirciye aktarılmış.
oyunun en iyi niyetli ve en saf karakterli kişisi pakistanlı ali maalesef saflığı yüzünden kazanacağı oyunu kaybediyor. yaşaması için bir sebep kalmamış kız dostumuz kendini feda ediyor ve ölüyor. kalbi temiz olarak tanıdığımız dizinin başrol oyuncusu abimiz ise yaşlı bir amcayı kandırıyor. müthiş bir bölümdü ağladım ağladım durmadan ağladım.
dizinin son bölümü ve son sahneleri bence olmamıştı. küfür edeceğim şimdi. ulan adamlar hayvani bir organizasyon kurmuşlar. leblebi gibi adam öldürüyorlar. bin uçağa defol git. gerizekalı herif ne yapacaksın kocaman sistemi sen mi çökerteceksin. saf abim benim.
yaşlı amca kısmında ise harbiden acayip ters köşe oldum. bence yaşlı amca küçükken zor bir çocukluk geçirmiş ve oynayamadığı oyunları oynamak istemiş. kendisinin dediği gibi oyunları oynamak izlemekten daha keyifli.
ayrıca yukarıda bahsetmiştim pek böyle şeylere takılmam. mantıksızları görmem falan diyorum ama polis çocuğun şarjı nasıl bitmiyor ya. nasıl bitmiyor. iphone bide. o şarjın bitmemesi imkansız yahu. ulan bir sahneye telefonu şarj ettiği kısım falan ekleseydiniz. neyse izlediğim en iyi dizilerden biriydi. şimdilik. final kısmı devam edecekmiş gibi bitti. netflix bu dizinin ekmeğini çatır çutur yer. dizinin tadı kaçana kadar çekerler. yetmez aynı evrende geçen başka dizi çekerler.
koreliler gelse al şu bilmem kaç won parayı bizim diziyi öv dese ancak bu kadar övebilirim. harika lan harika.
şimdi ben bir insan olarak bir şeyler izlemeyi ve tüketmeyi çok severim. çerezlik dizilerde izlerim, entelektüel abilerin yarım saat üzerine düşündüğü filmlerde izlerim.
bir kaç diziyi aynı anda izlerken kardeşimi bir dizi izlerken gördüm. sokağa çıktım kaç saat sonra geri geldim hala aynı diziyi izliyor. çocuk bir günde diziyi bitirdi ve abi ne olur izle çok iyi dedi. lan velet dedim yürü git birkaç diziyi aynı anda takip ediyorum sonra izlerim dedim. yok dedi ne olur izle dedi dayanamadım bir bölüm açtım ve sonrası aktı gitti. ne izledim lan ben dedim. çok sürükleyici çok müthiş bir iş olmuş.
dizinin yönetmenini veya oyuncularını burada yazmayacağım. genelde yazarım ama bu sefer yazmayacağım yazan arkadaşlar olmuşlar bir an önce diziyi övmek istiyorum.
şimdi dizinin konusu acun ılıcalı tarzı bir abinin fakir ve borcu olan insanları bir yere toplayıp oyun oynatması. bütün fakirleri ve geçim sıkıntısı yaşayan insanları bir araya getirip oyun oynatıyor. onlara bir şans veriyor.
dizi başlıyor ilk 15 dakika klasik bir kore işi gibi ilerliyor. mahalleler, geçim sıkıntısı yaşayan insanlar tanıtılıyor. kore'nin içinde bulunduğu durumu rahat şekilde anlıyorsunuz. artık her şey tamam konuyu size yedirdikten sonra dizi başlıyor. bu insanların kaybedecek bir şeylerinin kalmayışı sizi oyuna inandırıyor.
izlerken çok fena keyif aldım bunun sebebi korelilerin, türk milletine benzemeleri. her anlamda bize benziyorlar. fakirlik anlamında bile bize benziyorlar.
dizide bol bol her insanın anlayacağı göndermeler yapılıyor. toplumsal sorunlar, kapitalist sistem falan derken bildiğimiz şeyler deyip kahroluyorsunuz ve izlemeye devam ediyorsunuz.
dizide kullanılan mekanlar, kostümler, müzikler, oyuncular hepsi mükemmel. özellikle mekanlar ve kostümler çok hoşuma gitti. yaratılan dünya çok başarılı ve merak ettirici.
dizi her seyirciye hitap etmeyecektir. mesela takıntılı insanlar varlar onlar bu diziyi sevmeyecekler. dizide bir sürü mantık dışı hareket ve olay oluyor ama bunları takmayan biriyseniz çok eğlenceli hale geliyor. ben takmıyorum şahsen. dedektif gibi bir şeyler izlerken mantıksızlık aramaya çalışanlardan değilim.
spoiler olan kısımlara geçmeden önce şunu söyleyeceğim. kesinlikle izlenmesi gereken harika bir dizi. ilk bölümü açın izleyin sonra gerisi gelecek.
dizinin bazı bölümleri dizinin gelişimi için mesajlar veriyordu bazı bölümleri ise dram içeriyordu. bazı bölümler haliyle dünyayı tanıtırken bazı bölümler yeter bu kadar tanıdığın artık kan vakti diyordu ve gerilim ile kanın bol olduğu bölümler izliyorduk. 6. bölüm ise tam anlamıyla içinde bulunduğumuz acımasız dünyayla ilgili tespitler ve gözlemlerden oluşuyordu. insan denen canlının zor durumlarda nasıl tepkiler verdiğini, kötü yaşamların insanlara neler yaptırdığı gibi konular müthiş gözlemlenmiş ve seyirciye aktarılmış.
oyunun en iyi niyetli ve en saf karakterli kişisi pakistanlı ali maalesef saflığı yüzünden kazanacağı oyunu kaybediyor. yaşaması için bir sebep kalmamış kız dostumuz kendini feda ediyor ve ölüyor. kalbi temiz olarak tanıdığımız dizinin başrol oyuncusu abimiz ise yaşlı bir amcayı kandırıyor. müthiş bir bölümdü ağladım ağladım durmadan ağladım.
dizinin son bölümü ve son sahneleri bence olmamıştı. küfür edeceğim şimdi. ulan adamlar hayvani bir organizasyon kurmuşlar. leblebi gibi adam öldürüyorlar. bin uçağa defol git. gerizekalı herif ne yapacaksın kocaman sistemi sen mi çökerteceksin. saf abim benim.
yaşlı amca kısmında ise harbiden acayip ters köşe oldum. bence yaşlı amca küçükken zor bir çocukluk geçirmiş ve oynayamadığı oyunları oynamak istemiş. kendisinin dediği gibi oyunları oynamak izlemekten daha keyifli.
ayrıca yukarıda bahsetmiştim pek böyle şeylere takılmam. mantıksızları görmem falan diyorum ama polis çocuğun şarjı nasıl bitmiyor ya. nasıl bitmiyor. iphone bide. o şarjın bitmemesi imkansız yahu. ulan bir sahneye telefonu şarj ettiği kısım falan ekleseydiniz. neyse izlediğim en iyi dizilerden biriydi. şimdilik. final kısmı devam edecekmiş gibi bitti. netflix bu dizinin ekmeğini çatır çutur yer. dizinin tadı kaçana kadar çekerler. yetmez aynı evrende geçen başka dizi çekerler.
devamını gör...
her şey biraz hâlâ sen
emre aydın şarkısı.
"akşamdan kalma bugün ve bu yağmur yağarsa
ıslanır sensizliğim, bugün biraz özledim
bugün biraz özledim, başı boş yürüdüm hep
içim tenha değil de, dışıma kapandım hep
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu zaman
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu inan
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
yakası açılmamış bir yaz günüyüm artık
biraz sarhoşum sanki, biraz da hiç kimseyim
hangi tren garındaydı kaybettim o gün seni
biraz yağmurdun hep sen, biraz yağmur taklidi
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu zaman
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu inan
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten "
spotify
"akşamdan kalma bugün ve bu yağmur yağarsa
ıslanır sensizliğim, bugün biraz özledim
bugün biraz özledim, başı boş yürüdüm hep
içim tenha değil de, dışıma kapandım hep
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu zaman
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu inan
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
yakası açılmamış bir yaz günüyüm artık
biraz sarhoşum sanki, biraz da hiç kimseyim
hangi tren garındaydı kaybettim o gün seni
biraz yağmurdun hep sen, biraz yağmur taklidi
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu zaman
yalanım yok, hiç halim yok
beni yordu inan
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten
ve hala sen, herşey biraz hala sen
hala sen, herşey biraz hala sen
ve dönmeyecek o gemi, yoruldum beklemekten "
spotify
devamını gör...
karma puanı yükseltme
kapsamlı ve değerli tanımlar yaparak puanlarınızı hızla arttırabilirsiniz.
hem entry girdiğiniz için hem de begeni ile puanlarınız artmaya başlar ve devam eder.
bir de elimden geldiğince çok yazarı okumaya çalışıyorum.
sonrası zaten beğeniler gönülden kopuyor. *
hem entry girdiğiniz için hem de begeni ile puanlarınız artmaya başlar ve devam eder.
bir de elimden geldiğince çok yazarı okumaya çalışıyorum.
sonrası zaten beğeniler gönülden kopuyor. *
devamını gör...
hafızadan çıkmayan reklam jingleları
büyüdüm büyüdüm pınarla büyüdüm..sonra büyüdüm bende anne oldum deyip çoçuğunun üzerinden reklama devam eder.korkunc bir kısır döngü..
devamını gör...
atatürk büyük harfle başlasın seçeneği
gerek yok başlamasın, atatürk her zaman büyük. allah da büyük, zeus da büyük. allah büyük harfle başlasın seçeğini kapattım çünkü büyük harf sözlük formatına aykırıdır. sözlük formatı belirlenmiş ama başta formatı bozan bu olayı seçenek olarak sunmaları ilginç durumdur. bu seçeceği açınca herkes de değil sadece yazarın kendi ekranında büyük harfle görünüyor. üzerinde durulacak bir opsiyon değil.
devamını gör...
görümce
2016 yapımı yönetmenliğini kıvanç baruönü'nün senaristliğini gupse özay' ın üstlendiği romantik komedi, aile filmidir.
yine bir gubse özay filmi yine aile içi ilişkiler komedisi yakalama çabası. sanırım benim gubse özay'la bir derdim var içten içe ki filmlerini bir türlü beğenemiyorum. yani komik sahneler vardı ama katıla katıla güldüğümü hatırlamıyorum. hafızama kazınan bir diyalogta yok demekki çok fazla beğenmemişim.
oyuncular: gupse özay, buğra gülsoy, eda ece, dilşah demir, zeynep kankonde, danilo zanna..
gubse özay bu sefer tahmin edildiği üzere görümce rolünde. yeliz karakterini canlandırıyor ve kardeşi ahmet'i (buğra gülsoy) gözünün önünden ayırmak istemiyor. aşırı derecede düşkün kardeşine. derken ahmet'in hayatına biri girer ve işler iyice karışır. evlenme kararı almaları son noktayı koyar. yeliz onları ayırmak için elinden geleni yapacaktır.
yeliz arkadaşlarıyla kafa kafaya verip deniz ve ahmet'i ayırma planları yapmaya başlar. deniz hiç bir şeyden habersiz yeliz'le yakınlaşmaya çalışır ahmet deniz'e fark ettirmeden onu korumaya çalışır. yeliz cadoloz görümcelik rolüne soyunurda soyunur.
bilmiyorum arkadaşlar ben gubse özay'ın oyunculuğuna tamam olamıyorum. illa beğenen ve 'evet ya kadın harika' diye vardır. bende oturmayan bir şeyler var. neyse beğenen ve seyretmek isteyenlere iyi seyirler diliyorum.
yine bir gubse özay filmi yine aile içi ilişkiler komedisi yakalama çabası. sanırım benim gubse özay'la bir derdim var içten içe ki filmlerini bir türlü beğenemiyorum. yani komik sahneler vardı ama katıla katıla güldüğümü hatırlamıyorum. hafızama kazınan bir diyalogta yok demekki çok fazla beğenmemişim.
oyuncular: gupse özay, buğra gülsoy, eda ece, dilşah demir, zeynep kankonde, danilo zanna..
gubse özay bu sefer tahmin edildiği üzere görümce rolünde. yeliz karakterini canlandırıyor ve kardeşi ahmet'i (buğra gülsoy) gözünün önünden ayırmak istemiyor. aşırı derecede düşkün kardeşine. derken ahmet'in hayatına biri girer ve işler iyice karışır. evlenme kararı almaları son noktayı koyar. yeliz onları ayırmak için elinden geleni yapacaktır.
yeliz arkadaşlarıyla kafa kafaya verip deniz ve ahmet'i ayırma planları yapmaya başlar. deniz hiç bir şeyden habersiz yeliz'le yakınlaşmaya çalışır ahmet deniz'e fark ettirmeden onu korumaya çalışır. yeliz cadoloz görümcelik rolüne soyunurda soyunur.
bilmiyorum arkadaşlar ben gubse özay'ın oyunculuğuna tamam olamıyorum. illa beğenen ve 'evet ya kadın harika' diye vardır. bende oturmayan bir şeyler var. neyse beğenen ve seyretmek isteyenlere iyi seyirler diliyorum.
devamını gör...
bir ülkeyi ayakta tutan iki şey
toplumun tamamına yansıyan sosyal eşitlik temeline dayalı, çağdaş, insani değerlere uygun, işleyen bir adalet sistemi.
nüfusla orantılı olarak büyüyen, sürdürülebilir, stabil bir ekonomi.
bu ikisi sorunsuz işlediğinde kalan her şey yerli yerine oturur.
nüfusla orantılı olarak büyüyen, sürdürülebilir, stabil bir ekonomi.
bu ikisi sorunsuz işlediğinde kalan her şey yerli yerine oturur.
devamını gör...
pastirmalicorek
çok kısa zaman önce tanıma fırsatı bulduğum, tanıdığım kadarıyla da sadece yazarlıkta değil yemek alanında da uzman bir yazar arkadaşım. pastırmayı çok sevmezmiş, ben bayılırım..
bas çemeni çörekciğim; yazdıklarından ilham almaya karnımızı doyurmaya geldik. buraya bolca ekşi ve c vitamini bırakıp, sevgilerimle kucaklıyorum seni. sevgiyle kal..
bas çemeni çörekciğim; yazdıklarından ilham almaya karnımızı doyurmaya geldik. buraya bolca ekşi ve c vitamini bırakıp, sevgilerimle kucaklıyorum seni. sevgiyle kal..
devamını gör...