bakire olmayan kadınla evlenmek
atıp tutmak kolay beyler. bakire olup olmadığını nerden anlayacaksınız? kadınları hafife almayın sizi ayakta mimiklerler. eğer bir kadın ben bakire değilim , bu senin için sorun olacaksa sevgili olmayalım vs diyorsa asıl o kadına nikah basılır. dürüsttür çünkü. biriyle sırf bacak arasında ki bir zar için evlenecekseniz hayırlı olsun , kötü bir evlilik sizi bekliyor.
devamını gör...
geceye bir hukuk terimi bırak
(bkz: mal beyanı)
devamını gör...
didem madak sözleri
mavi saçlı bir tanrı gibi severdim burdur gölü'nü
o göl şimdi içimde kocaman bir anne ölüsü.
vişne bahçeleriyle dolu,
neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
bazen ölmek istiyorum
beni yeniden doğurman için
iri, ekşi bir vişne tanesi gibi.
o göl şimdi içimde kocaman bir anne ölüsü.
vişne bahçeleriyle dolu,
neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
bazen ölmek istiyorum
beni yeniden doğurman için
iri, ekşi bir vişne tanesi gibi.
devamını gör...
erased
iki gece önce merak edip önce iki bölümünü izlediğim ve sabah altıya kadar uyumayıp bütün bölümlerini bir solukta bitirdiğim harika animedir. kesinlikle tavsiye edilir. bazı yerlerinde kendimi tutamadım ağladım da.
devamını gör...
eraa
samimi ve içten bir moderatör. kendisine ayrı bir hayranlığım var.
devamını gör...
800 tanım giren 101. kişi olmak
800 tanıma ulaşan 3. kişide başlık açmaz umarım.
devamını gör...
normal sözlük'te sürekli islam'ı kötüleyen başlık ve tanımlara müsaade etmek
bir durum.
biraz uzun yazacağım. umarım okuyan ve üzerinde düşünen birileri olur.
ben başlığı açan arkadaş adına da, genel olarak burada "yobaz", "ışid'ci zihniyet" denilen kişiler adına da yahut başka herhangi bir müslüman adına da konuşmayacağım. söyleyeceklerim tamamen kendi adıma söylemek istediklerim.
kimseyi ilgilendirmese de elhamdülillah müslümanım ve bunu söyleme amacım biraz olsun farklı açıdan bakmanızı sağlayabilmek. bunu belirtmişken şunu da eklemek istiyorum; inançsız olanların yahut başka bir dine inanan insanların hakkında da aynı saygısızlıkların yapılmasına kesinlikle karşıyım.
***
birkaç yorumda haklı olarak "saygı çerçevesinde" istenilen her şeyin yazılabileceği söylenmiş. ancak ben bazı başlıklarda kesinlikle bu konulara saygı çerçevesinde yaklaşılmadığını görüyorum. yine aynı şekilde "siz de karşı argüman sunun" demişsiniz çok doğru olarak ama bazen öyle şeyler yazılıyor, öyle hakaretler ediliyor ki, tartışmak bile mümkün olmuyor bazı insanlarla. kaldı ki karşı argüman dediğiniz şey, bir argümana karşılık sunulur. hakarete, karşı argüman sunulamaz.
siz inançsız arkadaşlardan -çoğunuz belki bunu okumayacak ya da umursamayacak ama- benim bir ricam var: bir inanca sahip olan tüm insanları, her şeye at gözlüğüyle bakan, bilimden ilimden uzak olan, beyinsiz hatta can almaya meraklı vahşiler olarak görmekten vazgeçmeniz.
etrafınızdaki insanları düşünün; annelerinizi, babalarınızı, çok sevdiğiniz arkadaşlarınızı... bunların içerisinde hiç inançlı insan yok mu? yoksa lafım yok ama varsa içlerinde hiç iyi insan yok mu diye sorarım bu kez. "arkadaşlarınız"ı da dahil ettiğime ve insan arkadaşını kendisi seçtiğine göre, mutlaka vardır. o halde neden tüm inananları kötülüyorsunuz? lütfen yapmayın bunu. zira kendi halinde inanan, kimseyi kırmamak için elinden geleni yapan, bilimle uğraşan (enrty'lerime bakabilirsiniz genelde hangi konular hakkında yazdığımı bilmiyorsanız) ve bu ülkede din adına olduğu söylenip de insanlara zarar verecek şekilde yapılan her şeye, aynen sizin gibi karşı olan insanları incitiyorsunuz bunu yaptığınızda.
***
gelelim bizim tarafa... benimle dindaş olan birçok arkadaşın tartışma şeklini son derece yanlış buluyorum. bakın öncelikle şunu söyleyeyim: bir müslüman düzgün konuşur, ağzından kötü söz çıkmaz. siz kalkıp insanlara küfrederek, hakaret ederek onlara bir şey anlatmaya çalışırsanız, haklı olarak kimse sizi dinlemez. ayrıca burada nadiren de olsa din hakkında düzgünce yazılıp "neden bu böyle?" diye sorulan sorular var ateist yazarlar tarafından. bunların karşılığında, ufacık bir araştırma ile bile ulaşılabilecek cevaplar dururken, kalkıp bunu soran kişiye laf sokuşturmaya çalışmak, islâm adına hiçbir faydası olmayan bir iş. üstelik mantık dahilinde cevaplamadığınız tüm sorular yine yeni yeniden karşınıza çıkıyor.
eğer ki insanlar dinden, dindarlardan nefret etmesin istiyorsanız, öncelikle insanlarla güzel konuşun. sonra boş beleş ve basmakalıp laflar yerine düzgün karşı kanıtlar ya da argümanlarla gelin lütfen. siz dine daha büyük zararlar veriyorsunuz, insanların ondan kaçmasına neden olarak. unutmayın ki peygamberimizin yaşadığı dönemde insanların müslüman olmasının öncelikli nedeni, bu dinde kimsenin aşağılanmadığını, adaletin en öncelikli konu olduğunu görmeleri ve onları dine davet eden kişilerin düzgün ve ahlaklı hareketleriydi. cihat dediğiniz şey ille de fetihle olmaz. dini sevdirmek, yaymak, insanları ona inandırmak gibi bir amacınız varsa, onu insanların nefret edeceği bir şey haline getirmeyin.
sabredip okuyan herkese teşekkür ederim. entry girme işime geri dönüyorum. siz de lütfen kavga etmeyin, ayırmam *
biraz uzun yazacağım. umarım okuyan ve üzerinde düşünen birileri olur.
ben başlığı açan arkadaş adına da, genel olarak burada "yobaz", "ışid'ci zihniyet" denilen kişiler adına da yahut başka herhangi bir müslüman adına da konuşmayacağım. söyleyeceklerim tamamen kendi adıma söylemek istediklerim.
kimseyi ilgilendirmese de elhamdülillah müslümanım ve bunu söyleme amacım biraz olsun farklı açıdan bakmanızı sağlayabilmek. bunu belirtmişken şunu da eklemek istiyorum; inançsız olanların yahut başka bir dine inanan insanların hakkında da aynı saygısızlıkların yapılmasına kesinlikle karşıyım.
***
birkaç yorumda haklı olarak "saygı çerçevesinde" istenilen her şeyin yazılabileceği söylenmiş. ancak ben bazı başlıklarda kesinlikle bu konulara saygı çerçevesinde yaklaşılmadığını görüyorum. yine aynı şekilde "siz de karşı argüman sunun" demişsiniz çok doğru olarak ama bazen öyle şeyler yazılıyor, öyle hakaretler ediliyor ki, tartışmak bile mümkün olmuyor bazı insanlarla. kaldı ki karşı argüman dediğiniz şey, bir argümana karşılık sunulur. hakarete, karşı argüman sunulamaz.
siz inançsız arkadaşlardan -çoğunuz belki bunu okumayacak ya da umursamayacak ama- benim bir ricam var: bir inanca sahip olan tüm insanları, her şeye at gözlüğüyle bakan, bilimden ilimden uzak olan, beyinsiz hatta can almaya meraklı vahşiler olarak görmekten vazgeçmeniz.
etrafınızdaki insanları düşünün; annelerinizi, babalarınızı, çok sevdiğiniz arkadaşlarınızı... bunların içerisinde hiç inançlı insan yok mu? yoksa lafım yok ama varsa içlerinde hiç iyi insan yok mu diye sorarım bu kez. "arkadaşlarınız"ı da dahil ettiğime ve insan arkadaşını kendisi seçtiğine göre, mutlaka vardır. o halde neden tüm inananları kötülüyorsunuz? lütfen yapmayın bunu. zira kendi halinde inanan, kimseyi kırmamak için elinden geleni yapan, bilimle uğraşan (enrty'lerime bakabilirsiniz genelde hangi konular hakkında yazdığımı bilmiyorsanız) ve bu ülkede din adına olduğu söylenip de insanlara zarar verecek şekilde yapılan her şeye, aynen sizin gibi karşı olan insanları incitiyorsunuz bunu yaptığınızda.
***
gelelim bizim tarafa... benimle dindaş olan birçok arkadaşın tartışma şeklini son derece yanlış buluyorum. bakın öncelikle şunu söyleyeyim: bir müslüman düzgün konuşur, ağzından kötü söz çıkmaz. siz kalkıp insanlara küfrederek, hakaret ederek onlara bir şey anlatmaya çalışırsanız, haklı olarak kimse sizi dinlemez. ayrıca burada nadiren de olsa din hakkında düzgünce yazılıp "neden bu böyle?" diye sorulan sorular var ateist yazarlar tarafından. bunların karşılığında, ufacık bir araştırma ile bile ulaşılabilecek cevaplar dururken, kalkıp bunu soran kişiye laf sokuşturmaya çalışmak, islâm adına hiçbir faydası olmayan bir iş. üstelik mantık dahilinde cevaplamadığınız tüm sorular yine yeni yeniden karşınıza çıkıyor.
eğer ki insanlar dinden, dindarlardan nefret etmesin istiyorsanız, öncelikle insanlarla güzel konuşun. sonra boş beleş ve basmakalıp laflar yerine düzgün karşı kanıtlar ya da argümanlarla gelin lütfen. siz dine daha büyük zararlar veriyorsunuz, insanların ondan kaçmasına neden olarak. unutmayın ki peygamberimizin yaşadığı dönemde insanların müslüman olmasının öncelikli nedeni, bu dinde kimsenin aşağılanmadığını, adaletin en öncelikli konu olduğunu görmeleri ve onları dine davet eden kişilerin düzgün ve ahlaklı hareketleriydi. cihat dediğiniz şey ille de fetihle olmaz. dini sevdirmek, yaymak, insanları ona inandırmak gibi bir amacınız varsa, onu insanların nefret edeceği bir şey haline getirmeyin.
sabredip okuyan herkese teşekkür ederim. entry girme işime geri dönüyorum. siz de lütfen kavga etmeyin, ayırmam *
devamını gör...
90'lı yıllarda genç olmak
benim için tunalı'da pazar günleri trafiğe kapalı ortamda takılabilmek, atakule'nin, karum'un açılışlarına/ilk zamanlarına şahit olmak, gima'nın ya da yeni karamürsel'in önünde buluşmak, kasetçide karışık kaset doldurtmak, "beta mı vhs mi" muhabbeti yapmak, pop müziğin en güzel yıllarını yaşamak, televizyonda tüm parti liderlerinin aynı programda karşılıklı tartıştığını görebilmek, o programlara vatandaşın da canlı bağlanabildiğine ve soru sorabildiğine şahit olmak, "acid techno mu break dance mı" gibi tercihleri tartışmak, vatka ve perma illetlerini yakından tatmak gibi nostaljik anlamlara gelen süreç. saysam akşama kadar sayarım daha...
çok özledim be!
çok özledim be!
devamını gör...
enlemesine dönen yorganı düzeltme çilesi
iki el iki ayakla pizza hamuru çevirir gibi yapacaksın, biraz büyük pizza.
devamını gör...
kitap okuyamayanlara öneriler
bu durumdan ben de muzdaribim. normalde çok fazla okurum ve kitap okumayı çok severim ama dönem dönem kafamızı, dikkatimizi toplayamadığımız zamanlar oluyor hepimizin. bu dönemlerde kendi üstüme gitmemeye çalışıyorum. okuyamıyorsam zorlamıyorum çünkü kitap okumak zevkle yapılması gereken bir iş, zorla okumanın hiçbir manası yok. eğer ki bu durum geçmeyecek gibi oluyorsa da daha ince ve hızlıca okuyabileceğim kitaplar alıp tekrar kendimi alıştırıyorum. böylece kitabın kalınlığı gözümü korkutmamış oluyor. bunun dışında sessiz bir ortam olması; etrafta telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazların ya da dikkat dağıtıcı unsurların bulunmaması da yardımcı oluyor. etrafı kitap okumak için hazırlamak da yardımcı olabilir örneğin güzel, hafif kokulu bir mum veya tütsü yakmak, sakinleştirici bir bitki çayı hazırlamak gibi. bunlar dışındaki bütün önerilere ben de açığım.
devamını gör...
empati diye bir şey yoktur
başka bireylere karşı farkındalığımızın olmadığını, olamayacağını iddia eden başlık.
başlığa en uygun karikatür budur. beni ilgilendirmiyor 'bende yok' demek ki yok diyor.

bazılarının yaptığı budur. seni anlıyorum ah canım vah vah deyip ardından 'allah yardımcın olsun' diyenler. sende ol arkadaşım niye hemen allaha yıkıyorsun tüm işi. empati bu değildir.

bu hiç hiç değildir. bu kendin gibi olana kendinden olana asıl en iyi anlaması gereken senken kulaklarını tıkayıp hatta ve hatta tam aksi gibi davranmaktır.

olaylara kendi açımızdan bakmamaktır empati. farkındalıktır. karşındakinin durumuna göre tavsiyede bulunmak, yönlendirmek ya da tavır sergilemektir. olgunluktur.

illa anamıza bacımıza dil atılmasına gerek yok. milletin anasına bacısına dil atmamaktır. yani bazı arkadaşların dediği gibi aynı şeyi yaşamayan bilmez diye bir şey yoktur. ne yani zor durumda olan birini anlamak için illa benimde aynı zorluklardan mı geçmiş olmam gerekir? ya da karikatürün diliyle başkasının anasına bacısına dil atmıyorsam bu daha önce benim anama bacıma dil atıldığından mıdır? püff bir empati bile kurdurtmadınız insana kafam yandı.*

bu bonustur. empatiyle alakası yok. oynayasım gelmiştir içim kıpır kıpırdır. kaşığı kapan gelsindir. herkeslere bol kaşıklı, kıpır kıpır günler efem.*
başlığa en uygun karikatür budur. beni ilgilendirmiyor 'bende yok' demek ki yok diyor.

bazılarının yaptığı budur. seni anlıyorum ah canım vah vah deyip ardından 'allah yardımcın olsun' diyenler. sende ol arkadaşım niye hemen allaha yıkıyorsun tüm işi. empati bu değildir.

bu hiç hiç değildir. bu kendin gibi olana kendinden olana asıl en iyi anlaması gereken senken kulaklarını tıkayıp hatta ve hatta tam aksi gibi davranmaktır.

olaylara kendi açımızdan bakmamaktır empati. farkındalıktır. karşındakinin durumuna göre tavsiyede bulunmak, yönlendirmek ya da tavır sergilemektir. olgunluktur.

illa anamıza bacımıza dil atılmasına gerek yok. milletin anasına bacısına dil atmamaktır. yani bazı arkadaşların dediği gibi aynı şeyi yaşamayan bilmez diye bir şey yoktur. ne yani zor durumda olan birini anlamak için illa benimde aynı zorluklardan mı geçmiş olmam gerekir? ya da karikatürün diliyle başkasının anasına bacısına dil atmıyorsam bu daha önce benim anama bacıma dil atıldığından mıdır? püff bir empati bile kurdurtmadınız insana kafam yandı.*

bu bonustur. empatiyle alakası yok. oynayasım gelmiştir içim kıpır kıpırdır. kaşığı kapan gelsindir. herkeslere bol kaşıklı, kıpır kıpır günler efem.*

devamını gör...
türkiye’nin gizli cennetleri
türkiye’nin pek bilinmeyen, henüz keşfedilmemiş beldelerinin sıralanacağı başlık.
pek gizemli olmasa da akyaka bunlardan birisidir.
ama esas gizli cennet likya yoludur.
pek gizemli olmasa da akyaka bunlardan birisidir.
ama esas gizli cennet likya yoludur.
devamını gör...
dünyanın en değerli şeyi
akıl sağlığıdır.
devamını gör...
ölmüş birini özlemek
devamını gör...
şehirlerin meşhur buluşma yerleri
ankara- dost kitabevi/karanfil sokak
devamını gör...
kilolu olmak
buraya kilolu olmanın tanımını yapmam mümkün lakin ben kişilerinin tercih/mecburiyet durumlarından ötürü aldıkları sıfat yada tanımların hakaret olarak kullanılmasından bahsetmek istiyorum bir miktar izniniz ile.
bir arkadaşınız ile tartıştığınız vakit ona; "spastik misin?" , "otistik misin?" şeklinde hakaretler yağdırdığınız zamanlarda gerçekten otizmli birini gördüğünüzde vicdanınızı rahatsız ediyor bu durum ve ifadeleri yumuşatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. otizmli demek yerine özel gereksinimli gibi gibi bir sürü ifade uyduruyorsunuz bir çoğuda itiraf etmeliyim ki saçma sapan ifadeler oluyor ve kişinin durumu ile örtüşmüyor. kilo konusunu da aynı şekilde hakaret olarak gördünüz için karşınızda gerçekten kilolu bir insan olduğunda ne yapacağınızı ne söyleyeceğinizi şaşırıyorsunuz. bu konuda insanların ciddi manada şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. üslup herşey değildir ama çok şeydir
son derece yaratıcı olan insanların bu konuda bu kadar kıt zihniyetli olması gerçekten beni çileden çıkartıyor.
ve son olarak eklemek isterim;
bu memleketi kurtaracak 3 kutsal soru;
bana ne?
sana ne?
kime ne?
bir arkadaşınız ile tartıştığınız vakit ona; "spastik misin?" , "otistik misin?" şeklinde hakaretler yağdırdığınız zamanlarda gerçekten otizmli birini gördüğünüzde vicdanınızı rahatsız ediyor bu durum ve ifadeleri yumuşatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. otizmli demek yerine özel gereksinimli gibi gibi bir sürü ifade uyduruyorsunuz bir çoğuda itiraf etmeliyim ki saçma sapan ifadeler oluyor ve kişinin durumu ile örtüşmüyor. kilo konusunu da aynı şekilde hakaret olarak gördünüz için karşınızda gerçekten kilolu bir insan olduğunda ne yapacağınızı ne söyleyeceğinizi şaşırıyorsunuz. bu konuda insanların ciddi manada şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. üslup herşey değildir ama çok şeydir
son derece yaratıcı olan insanların bu konuda bu kadar kıt zihniyetli olması gerçekten beni çileden çıkartıyor.
ve son olarak eklemek isterim;
bu memleketi kurtaracak 3 kutsal soru;
bana ne?
sana ne?
kime ne?
devamını gör...
su
petrolden de altından da herşeyden de çok daha önemli ve az olan ama değeri bilinmeyen bir maddedir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
sevsen gider miydin?
yok, böyle olmadı, çok bayık, çok batık, çok klişe.
sevdiysen niye gittin?
hah, bu daha iyi sanki, ucu da açık.
harbiden niye gittin? tamam eyvallah korktun, yanında benim de ödüm bokuma karışıyordu ama yine de olabilir ve olabilirim hükmüne inandım, inandırdın çünkü. galiba esas soru bu, neden inandırdın, çünkü ben inanmak kelimesinin tüm dillerdeki anlamları ile dalga geçmeye senden çok daha önce başlamıştım, ya kendine inanmayı bırakan adamdım ben, benliğimi yolda düşürsem almaya değer bulmam, boş verirdim.
neyse, doğum günümden bir gün önce daha önce zaten deklare ettiğin ayrılık belgesinin noter onaylı yazısını da yolladın, ki her sabah belki yanlış anlamışımdır diye tekrar tekrar okuyorum onu,
yanlış anlama yok, kelimeler düzgün, anlatım şahane, giriş gelişme sonuç mükemmel, gidişat boktan, ayrılık kör noktam.
yazıyı da böyle lank diye bitireyim, nedeni yok, öyle işte?
yok, böyle olmadı, çok bayık, çok batık, çok klişe.
sevdiysen niye gittin?
hah, bu daha iyi sanki, ucu da açık.
harbiden niye gittin? tamam eyvallah korktun, yanında benim de ödüm bokuma karışıyordu ama yine de olabilir ve olabilirim hükmüne inandım, inandırdın çünkü. galiba esas soru bu, neden inandırdın, çünkü ben inanmak kelimesinin tüm dillerdeki anlamları ile dalga geçmeye senden çok daha önce başlamıştım, ya kendine inanmayı bırakan adamdım ben, benliğimi yolda düşürsem almaya değer bulmam, boş verirdim.
neyse, doğum günümden bir gün önce daha önce zaten deklare ettiğin ayrılık belgesinin noter onaylı yazısını da yolladın, ki her sabah belki yanlış anlamışımdır diye tekrar tekrar okuyorum onu,
yanlış anlama yok, kelimeler düzgün, anlatım şahane, giriş gelişme sonuç mükemmel, gidişat boktan, ayrılık kör noktam.
yazıyı da böyle lank diye bitireyim, nedeni yok, öyle işte?
devamını gör...