kıymetli dostlarım
devamını gör...

aslında ülkede neler serbest, ben onu daha çok merak ediyorum.
yasaklar ülkesi olduğunu zaten biliyoruz.
devamını gör...

ukde sahibi: cözülemeyen sudoku

1- "konuyla ilgisi olmayan, bilir bilmez herkesin söyleyecek sözü var." anlamında kullanılan bir söz.

2- bir yakıt firmasının reklam sloganı:

3- ankaralı namık'ın albümü ve parçası:
devamını gör...

bilemiyorum ama bu şerefsiz sapık bir günde sapıtmadı herhalde. belkide daha önce başka şeyler yaptı ama üstü örtüldü. belkide bu çocuk isviçre'de büyüdüğü için konuşma cesareti gösterdi.
devamını gör...

çok da önemsemediğim mevzu.

çünkü aslına bakarsanız tanımlarınıza gelen beğenilerden aşağı yukarı tahmin edebiliyorsunuz bunu zaten. hatta o beğeniler tüm takipçileriniz içerisindeki en sıkı takipçilerinizi gösteriyor. o nedenle beğenileri kimin yaptığını görmek, sorunun cevabının yarısı bence.
devamını gör...

rusya'nın simgesi olan hayvandır. rusya profesyonel futbol ligi simgesinde de kullanılmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ayrıca şunu da bırakayım
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

relax isimli yazar arkadaşımızın ukdesi.

gerçek ismi 'muhammed bin köpek' olan anadolu selçuklu devleti dönemi devlet adamıdır.
devamını gör...

kanımca tarihin gördüğü en büyük nihilist filozoflardan biridir. kendisine nietzsche’nin hocası denilerek haksızlık edildiği düşüncesindeyim. esasında bu tutumumun iki sebebi var;
1. sebep arthur her ne kadar nietzsche’yi etkilemiş olsa da onun fikirleri ile arasında dağlar kadar fark vardır. hatta nietzsche bir çok kitabında bu saygı duyduğu adama ağır eleştirilerde bulunur.
2. sebep ise nietzsche büyük bir filozof olsa da arthur schopenhauer’ı sadece onun hocası olarak tanımlamak arthur’un felsefiklik büyüklüğünü ve derinliğini aşağılamaktır.
onun felsefesine gelecek olursak aslında benim (bkz: nietzsche’nin nihilist olduğunun zannedilmesi) başlığına yazdığım tanımın insanın ikinci aşaması veya nihilist insan olarak tanımlanabilecek insan hakkındaki kısmına bakabilirsiniz. ancak onun felsefik derinliği bunun ötesinde hiç beklenmedik bir yere taaa hindistan’a kadar uzanıyor. bu aslında bir tesadüf değil. hindu felsefesi yaşamı insana verilmiş bir ceza olarak görür. buna göre hayatını düzgün geçirmeyen her varlık sonsuza kadar yaşama cezasına çarptırılmıştır. hristiyanlıkta bulunan sonsuz yaşam ödülü konseptinin zıttı yani. bu felsefik duruş tüm hindu dininin kökenini oluşturur. nirvanaya ulaşmak diye tarif edilen şey ise esasında dünya yaşamını yitirdi ezasından kurtulup tanrısal kata ulaşmaktır. çünkü hinduizme göre insan parçası olduğu tanrısallıktan (bkz: panteizm) uzaklaşmış ve dünyanın acı dolu sahillerinde günahkar bir yaşamla cezalandırılmıştır. yani hindu anlayışında esas cehennem dünyadır. bu felsefik tutumun hemen hemen aynısını sufi geleneğinde de görürüz. ancak bunlar arasındaki ilişki başka bir yazının konusu. işte arthur schopenhauer bu tutumdan bir nihilist olarak çok etkilenmişti. evet yaşam anlamsız, saçma ve acı dolu ancak bundan kurtuluşun yolu intihar etmek değil. intihar etmek yanlış bir şey olmasa bile anlamsız bir tavırdır. zira yaşarken kendini tamamlamamış insan intihar etse bile bu acı dolu dünyaya yine hapsolacak. bunların dışında özel olarak arthur schopenhauer benim gerçek manada okumasını yaptığım ilk filozoftur. özellikle yaşama bakışındaki gerçekçilik felsefenin ne kadar zor olduğunu ispatlayan cinsten yazıları beni derinden etkilemişti. yaşamın en ağır yönlerini, insanın nasıl doğuştan gelen yaşam iradesine boyun eğen bir varlık olduğunu, yaşamını sürdürmesinin bireysel anlamda hiç bir anlamı olmadığı acı bir şekilde yazmıştır. ancak o kendisine getirilen pesimist yakıştırmalarını hiç bir zaman kabul etmemiş ve kendini gerçekçi olarak tanımlamıştır. zira ona göre dünyanın esas gerçeği zevk değil acıdır. bebekler gülerek değil ağlayarak doğar der arthur schopenhauer.
devamını gör...

büyük olmak için, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin. hiç kimseyi aldatmayacaksın. ülke için gerçek amaç ne ise, onu görecek, o hedefe yürüyeceksin.

“herkes senin aleyhinde bulunacaktır. herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. fakat sen, buna karşı direneceksin. önüne sonsuz engeller yığacaklardır. kendini büyük değil küçük, zayıf, araçsız, hiç sayarak, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak, bu engelleri aşacaksın.

bundan sonra da sana büyük derlerse, bunu söyleyenlere güleceksin.”
devamını gör...

kalbim yerinden çıkacak! conjuring izlemekteyim. evdeki tek yetişkin olarak ödüm brokoliye karıştı. ikinci kez izleyeceğim yiaaa nolcak ki. hij bişi olmaz demiştim sabah kendime. oluyormuş vatandaşlar!

sheldon cooper’ın sorun çözülene kadar dizlerinin üzerine çöküp, ellerini birleştirip, tavana doğru bakarak dua ettiği pozisyondayım.

ayrıca (bkz: someone call the doctor)!
devamını gör...

kaplumbağalar da uçar
devamını gör...

1 ay erken doğmuş, anne sütü alamamış bir bebekliğe sahip olanın, bir ömür mide tribi çektiği için, ekstra bir şey yemesine içmesine gerek olmayan hal.
asitli içecek tüketmem, zorda kalmadıkça fast food yemem, çiğ köfte yemem, soğan-sarmısak tüketmem, bir dilimden falza ekmek yiyemem, maden suyu bile içmem.
buna rağmen az üzülsem, az üşütsem, az bunalsam midem başlar tribe.
iki gündür trip yiyorum ondan.
halide edip'in de mide rahatsızlığı olduğunu öğrendiğimden beri daha rahatım, kadın o mide ile neler yapmış.
hayatına doktor bir koca katmış midesi yüzünden.
ben de doktor babama güveniyorum.
dilerim halide edip gibi, midemin nazları ve niyazlarına rağmen, verimli bir ömür yaşarım.
canım cicim midem beni üzen üzmüş, bir de sen trip yapma, kendine gel düzel lütfen. bu ikimize de iyi gelecek emin ol.
kimse için metabolizmayı bozmaya değmez. ilaç kadar terapi de önemli, onu ikna etmem lazım. *
devamını gör...

kendisi bayıldığım,en sevdiğim, herkesin aksine harika biri olduğunu düşündüğüm benim için bambaşka bir varoluşa sahip "savaş" tanrısı. her seferinde bir de çıldırtana bakmalı diye de düşünürüm. ayrıca insanların sırf ona karşı diye athena'ya olan düşkünlüğü ve onu iyi olarak nitelemeleri de hiç hoşuma gitmiyor. çoğu tanrı ve tanrıça birilerinin hikâyelerinde kötüdür çünkü. athena da o kadar barış dağıtmıyor yani. ayrıca nickim olur kendileri.
devamını gör...

arkada kalan insanlardır. bazıları tamamen hayatlarından soyutlanır, bazıları düşünmemek için bir sürü şey yapar. ama illa hayatlarında bir şeyler değişir.
devamını gör...

--- alıntı ---

"uyuyalım. insan uyudu mu her şeyi unutur."

"seni yüreğimde canlandırarak öldürdüm."

"çocuk yüreği unutur ama affetmez."

"neden benim gibi yapmayı ögrenmiyorsun?"
"sen ne yapıyorsun ki?"
"kimseden hiçbir şey beklemiyorum. böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum..."

"üzgünsün diye, ağlaman gerekmiyor."

"önemi yok."
tam tersine, çok önemliydi. öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim.

"sevginin ne olduğunu gerçekten keşfettiğimden beri, bütün sevdiklerimi sevgiye boğuyordum."

"- neden hiç mutlu değilsin zeze?
+ neden mutlu olmalıyım?
- çünkü dünyaya bir kere geliyoruz.
+ iyi ki bir defa geliyoruz portuga.
- neden?
+ ikinci bir hayatı kaldıramazdım."

"sevgisiz bir hayatın hiçbir anlamı yok."

"+ babam beni dövdüğü için herkes beni dövüyor ama sorun değil. onu öldüreceğim!
- ne! babanı mı öldüreceksin ?
+ onu içimde öldüreceğim, birini sevmeyi bıraktığında içinde ölmeye başlar."

--- alıntı ---
devamını gör...

öğretmeni eğitemeden öğrenciyi eğitemezsin.
öğretmenlere her yıl düzenli olarak pedagoji eğitimi verilmeli.
düzenli olarak denetlenmeli.
üniversitelerdeki öğretmenliğin puanı yükseltilmeli.
devamını gör...

kendi mütevazi yaratıcı çabamı sürdürürken, en çok da henüz bilmediklerime ve henüz yapmadıklarıma bel bağlarım
ekonomist, sosyolog ve ressam olan max weber'den gelsin.
devamını gör...

ilk suç ailede, küçücük çocuğu yatılı kuran kursuna göndermek nedir ya? hatta çok uç bir şey olmadığında küçücük çocukları yatılı okullara göndermeyi hiç doğru bulmuyorum. kusura bakmayın da bu çocukla ilgilenmeyecekseniz dünyaya getirmeyeceksiniz. sizin ilgi ve sevginizle büyümeye muhtaç kişileri yatılı okullarda nasıl davranıldığını bilmeden içiniz nasıl rahat ediyor da gönderiyorsunuz?

ikinci suç bu olayı araştırmayanlarda. bir kısım diyor ki 1m yükseklikten intihar edemez, bir kısım da diyor ki kapı içerden kilitliymiş. içerden kilitli de olsa cam varsa camdan kaçılabilir mesela. somut delillerle intihar mı değil mi çok kolay kanıtlanabilecek bir olay. gerçi bence kendisi intihar etmiş de olsa, intihar süsü verilmiş de olsa bu bir cinayet.

küçücük bir bedene intihar etmiş denip geçilmesine gönlüm elvermiyor. kendisi intihar etmiş olsa dahi kimler onu o raddeye getirmiş araştırılsın bakalım. cinsel ya da fiziksel istismar olmasına gerek yok, psikolojik istismar da bir insanı ölüme götürebilir!

yeni bir kuran kursu açılması yerine bu kuran kursu bir araştırılsın da asıl suçlu ortaya çıksın. asıl suç çocuğa ilgi gösterilmemesi mi yoksa kursun içindeki istismar, şiddet veya aklımıza dahi gelmeyen olaylar mı öğrenelim.
devamını gör...

sefer;
dolmuşcu olanı, yani bizim sefer.

"şu hayatta ne öğrendin derseniz bana, içime atmayı öğrendim, kabullenmeyi öğrendim. haa bir de! yalnızlığı. en çokta yalnızlığı öğrendim..."

"insan bir tek zahide'yi görüp gitse dünyadan, ben hayatımı yaşadım da gittim der ana."

en sonunda;
"özlemek için sevmişiz biz, kavuşmak ne haddimize." diyor ya;

sanki kalbimizin sesini duyduğumuz, sessizliğin ses verdiği yer.
gönlün dolduğu ve doyduğu yer.
nice dertlilerin, nice aşıkların, boş gelip dolu gittikleri yer.
belki de sözün bittiği yer...
başka türlüsüne imkan yok.
devamını gör...

kaplumbağaların ortalama yaşam ömürleri 150 yılmış ve en yaşlı kaplumbağa 177 yaşındaymış. doğaya ve hayatın gerçeklerine isyan eden bu kaplumbağa hayranlık duyuyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim