aldatmayan erkeğin olmaması
          erkek olmadığımı öğrendiğim başlık. aldatmak cinsiyet değil karakter meselesidir. o karakter yoksa kadını erkeği fark etmez aldatır. böyle salak genellemeler ile de söyleyen kendisini kandırır.
      
  devamını gör...
yemek tariflerinde alabildiği kadar un denmesi
devamını gör...
ya arş-ı aladayız ya yerin yedi kat dibinde
          ne halde olduğuma tam anlam veremediğim zamanlarda kullanmaktan keyif aldığım ve içinde bulunduğum o anları en iyi şekilde anlattığını düşündüğüm sözdür.
kanımı alkolle seyreltip pembeleşinceye kadar ateşte beklettiğim tek boynuzlu at zamanlarımda çok kullanırım bu cümleyi. ama kafam nasıl güzel olur! yerimi yurdumu bilmem, zaten hiç bilemedim. gökyüzüne çıkıp alemi seyrettiğim de olur yeryüzüne inip kimsenin bana bakmadığını anlayarak hüzünlendiğim de.
alkol damarlarımda en hızlı tur zamanını elde edip poll pozisyonu kazandığında yağış yüzünden ağırlaşan zeminde ilk kazayı ne zaman yapacağımı düşünmeye başlarım hemen. çünkü tek kazada parçalanmam ben kolay kolay.
bazen de öyle nostaljik bir melankoli vurur ki beni alkol bir tercih nesnesi bile olmaz. kendiliğinden sarhoş portatif bir ruhla işporta tezgahında gelmeyecek alıcıları bekleyen çağın gerisinde kalmış plastik bir oyuncak şekline bürünürüm.
arş-ı alada ya da yerin yedi kat dibinde olmaklığım kurduğum saçma cümlelerde belli eder en çok kendini. bu akşam yerimi biliyorum çünkü yukarıda hiç saçmalamadım. burası başta çok serindi ama girince alıştı bedenim. boy veriyorum. jules verne abiyi saygıyla selamlayarak.
  kanımı alkolle seyreltip pembeleşinceye kadar ateşte beklettiğim tek boynuzlu at zamanlarımda çok kullanırım bu cümleyi. ama kafam nasıl güzel olur! yerimi yurdumu bilmem, zaten hiç bilemedim. gökyüzüne çıkıp alemi seyrettiğim de olur yeryüzüne inip kimsenin bana bakmadığını anlayarak hüzünlendiğim de.
alkol damarlarımda en hızlı tur zamanını elde edip poll pozisyonu kazandığında yağış yüzünden ağırlaşan zeminde ilk kazayı ne zaman yapacağımı düşünmeye başlarım hemen. çünkü tek kazada parçalanmam ben kolay kolay.
bazen de öyle nostaljik bir melankoli vurur ki beni alkol bir tercih nesnesi bile olmaz. kendiliğinden sarhoş portatif bir ruhla işporta tezgahında gelmeyecek alıcıları bekleyen çağın gerisinde kalmış plastik bir oyuncak şekline bürünürüm.
arş-ı alada ya da yerin yedi kat dibinde olmaklığım kurduğum saçma cümlelerde belli eder en çok kendini. bu akşam yerimi biliyorum çünkü yukarıda hiç saçmalamadım. burası başta çok serindi ama girince alıştı bedenim. boy veriyorum. jules verne abiyi saygıyla selamlayarak.
devamını gör...
yerden kalkarken kafayı masanın sivri kenarına vurmak
          bu masadan nefret ediyorum..cansız nesneye canlıymış gibi sitem etmeler.
      
  devamını gör...
22 şubat 2021 daft punk'ın dağılması
          her aşk bir gün biter  sözünü hatırlatmıştır.
      
  devamını gör...
yeni sağ radikalizmin veçheleri
          tam adı; “yeni sağ radikalizmin veçheleri ve geçmişin işlenmesi ne demektir?” olan metis yayınlarından çıkmış kitap. frankfurt okulu’nun önde gelen düşünürü alman filozof theodor w. adorno tarafından, 1959 yılında verilen “geçmişin işlenmesi ne demektir?” başlıklı konferans ile 1697 yılında viyana üniversitesi’nde verdiği “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metinlerinin bir araya getirilerek basılmasından oluşmuş bir kitap. kitabın arka kapağını bırakıyorum;
“sağ radikalizmin burada bahsettiğim hilelerini kati bir şekilde belirlemek, her birini sözünü hiç esirgemeden adlandırmak, eksiksiz betimlemek, her birinin içerimlerini iyice tarif etmek ve böylece kitlelere bu hilelere karşı bağışıklık kazandırmak için çaba göstermek gerekir. çünkü nihayetinde hiç kimse aptalın teki olmak istemez. ve bütün bunların nihayetinde devasa bir psikolojik istismar tekniği, devasa bir psikolojik kazıklama olduğu da açıkça gösterilmelidir.”
adorno’nun bu sözleri 1967 yılına ait. “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metninden. bu kitaba, yakından ilgili daha erken bir konferansını, 1959 tarihli “geçmişin işlenmesi ne demektir?” metnini de ekledik. bu iki yazısında adorno savaş sonrası dönemde demokratik ortak temsil ile sermayenin yoğunlaşma eğilimi arasındaki yapısal karşıtlığın devam ettiğini, bu nedenle milliyetçi ve faşist hareketlerin sürdüğünü vurgular, onlardan “kendi kavramsal içeriğinin hakkını bugüne kadar tam anlamıyla verememiş bir demokrasinin yara izleri” olarak söz ederek, radikal sağ propagandanın başvurduğu hileleri ve yenilginin toplumda yol açtığı narsist incinmenin izlerini ele alır.
bu hikâyedeki her şey tekinsiz biçimde tanıdıktır. uzun yıllar önce ve alman deneyimi üzerine yapılmış bu konuşmaların günümüz için ve sadece türkiye gibi demokrasi olmayan ülkeler için değil, avrupa ülkeleri ve abd için de geçerli olmasında, evet, çok ürkütücü bir yan var — ama diğer yandan bu genellik faşizmin süregiden dünya düzeninin bir ürünü olduğunu da açıkça gösteriyor.
  “sağ radikalizmin burada bahsettiğim hilelerini kati bir şekilde belirlemek, her birini sözünü hiç esirgemeden adlandırmak, eksiksiz betimlemek, her birinin içerimlerini iyice tarif etmek ve böylece kitlelere bu hilelere karşı bağışıklık kazandırmak için çaba göstermek gerekir. çünkü nihayetinde hiç kimse aptalın teki olmak istemez. ve bütün bunların nihayetinde devasa bir psikolojik istismar tekniği, devasa bir psikolojik kazıklama olduğu da açıkça gösterilmelidir.”
adorno’nun bu sözleri 1967 yılına ait. “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metninden. bu kitaba, yakından ilgili daha erken bir konferansını, 1959 tarihli “geçmişin işlenmesi ne demektir?” metnini de ekledik. bu iki yazısında adorno savaş sonrası dönemde demokratik ortak temsil ile sermayenin yoğunlaşma eğilimi arasındaki yapısal karşıtlığın devam ettiğini, bu nedenle milliyetçi ve faşist hareketlerin sürdüğünü vurgular, onlardan “kendi kavramsal içeriğinin hakkını bugüne kadar tam anlamıyla verememiş bir demokrasinin yara izleri” olarak söz ederek, radikal sağ propagandanın başvurduğu hileleri ve yenilginin toplumda yol açtığı narsist incinmenin izlerini ele alır.
bu hikâyedeki her şey tekinsiz biçimde tanıdıktır. uzun yıllar önce ve alman deneyimi üzerine yapılmış bu konuşmaların günümüz için ve sadece türkiye gibi demokrasi olmayan ülkeler için değil, avrupa ülkeleri ve abd için de geçerli olmasında, evet, çok ürkütücü bir yan var — ama diğer yandan bu genellik faşizmin süregiden dünya düzeninin bir ürünü olduğunu da açıkça gösteriyor.
devamını gör...
gözlük takan kişilerin sıkıntıları
          soğuk havada maske takıp dışarı çıkınca gözlük camlarının baca dumanı gibi olması. *
      
  devamını gör...
zeytindağı
          geçen ay okuduğum falih rıfkı atay kitabı. abartmıyorum herkesin okuması gereken muazzam bir eser. abartmıyorum. 
özellikle savaşın ne kadar vahim olduğunu gözler önüne serer. okurken en yakından seyredersiniz. en sevdiğim kısım --- alıntı ---
ta şam’a kadar üç gün üç gece süren demiryolunun iki tarafını anadolu türkleriyle kuşatacağız. arap kesesine anadolu altını ve arap kursağına anadolu’nun rızkını akıtacağız. şaka değil, islam emperyalizmi yapıyoruz. arap cenbiyeleriyle barsakları deşilerek, etleri çöl güneşinde kavrulmuş olanlar! sizler, ey sarıkamış’ın buz dağı üstünde donmuş olanların kardeşleri, siz hep, pomadlı bir yüz derisinin kapladığı boş bir kafanın içindeki bomboş bir hayalin kurbanları değil misiniz
--- alıntı ---
pomadlı kim acaba yahu ? okunması gerekir.
  özellikle savaşın ne kadar vahim olduğunu gözler önüne serer. okurken en yakından seyredersiniz. en sevdiğim kısım --- alıntı ---
ta şam’a kadar üç gün üç gece süren demiryolunun iki tarafını anadolu türkleriyle kuşatacağız. arap kesesine anadolu altını ve arap kursağına anadolu’nun rızkını akıtacağız. şaka değil, islam emperyalizmi yapıyoruz. arap cenbiyeleriyle barsakları deşilerek, etleri çöl güneşinde kavrulmuş olanlar! sizler, ey sarıkamış’ın buz dağı üstünde donmuş olanların kardeşleri, siz hep, pomadlı bir yüz derisinin kapladığı boş bir kafanın içindeki bomboş bir hayalin kurbanları değil misiniz
--- alıntı ---
pomadlı kim acaba yahu ? okunması gerekir.
devamını gör...
renkli mahlas alıp kafa iznine ayrılmak
          kendini yeşillendirip sonra profilini kırmızılandırmak. (fazla renkli bir hayat seviyorsa demek.) (seni gidi ismail abi seni.) 
çok pahalı arkadaş. normal sözlük olmamız şerefine en azından birkaç kayme indirilmeli. az nasiplensin garipler. (ben emin değilim. ev alacağım onun için biriktiriyorum. tek para harcadığım özellik şuan gizli gezinme.)
  çok pahalı arkadaş. normal sözlük olmamız şerefine en azından birkaç kayme indirilmeli. az nasiplensin garipler. (ben emin değilim. ev alacağım onun için biriktiriyorum. tek para harcadığım özellik şuan gizli gezinme.)
devamını gör...
erken boşanmak
          günün sazan.avi başlığı köşemize alıyoruz arkadaşı ivedilik ile.
      
  devamını gör...
türkiye ekonomide yeni bir şey deniyor başaracak inşallah
          suyun altında nefes almayı deniyor olabilir; battı sonuçta.
yokluktan yapılan ekstrem denemeleri konu alan beyan.
  yokluktan yapılan ekstrem denemeleri konu alan beyan.
devamını gör...
roger vadim
          bir dönemin en güzel kadınlarıyla birlikte olmuş, onları ünlü etmiş, onlardan çocuk yapmış, rus asıllı fransız yönetmen, senarist, prodüktör, yazar, eleştirmen, gazeteci. (okunuşu: roje vadim; vadim'deki a, 'e' ile 'a' arası bir sesle okunuyor.)
babası devrim sırasında rusya'dan fransa'ya iltica etmiş. daha sonra diplomatlık yapmış. mısır'da ve türkiye'de de çalışmış. vadim'in çocukluğunun bir bölümü babasının görevi dolayısıyla türkiye'de geçiyor, hatta kardeşi de türkiye'de doğmuş.
babalarının türkiye'deki ani ölümünün ardından, anne bunları da alarak fransız alpleri'ne götürüyor orada küçük bir motel işletiyor. roger'le kardeşi bu turistik yerde kayak dersleri de veriyorlar.
vadim'in sinemaya geçişi çok erken yaşlarda. önce oyunculukla başlıyor ve 1947 yılında henüz 19 yaşındayken ünlü fransız film yönetmeni marc allégret'in yardımcısı oluyor ama vadim'e ve vadim'in keşfettiği brigitte bardot'ya dünya çapında ün kazandıran film, senaryosunu yazdığı ve kendisinin yönettiği, and god created woman--> ve tanrı kadını yarattı filmi oluyor.
film öyle ünlü oluyor ki, brigitte bardot birdenbire özgür kadının simgesi seks ikonu haline geliyor. roger vadim'in de, hem karısı hem de yönettiği filmlerin tanrıçası oluyor. brigitte bardot'nun karşı cinse olan ilgisi evliliklerinin sonunu getirse de vadim, hemen onun ardından, ona çok benzeyen başka bir sarışın buluyor, onu da ünlü ediyor: annette stroyberg. danimarka asıllı bu güzel hatundan bir de çocuğu oluyor.
sırada gencecik bir yıldız adayı olan catherine deneuve var ve ondan da bir çocuk. ama evlenmiyorlar. adam hiç boş kalmıyor. catherine'nin ardından dünyaya başka bir seks ikonu daha armağan ediyor: jane fonda. fonda kendi ülkesinde ünlü aslında, çok da ünlü bir babanın çocuğu zaten; henry fonda'nın. ama ülkesinde ve dünyadaseks ikonu imajını vadim'le yapıyor. o ünlü barbarella'yı birlikte çekiyorlar. bir de çocuk yapıyorlar. ama evlilikleri uzun sürmüyor. jane vatanına amerika'ya dönerken vadim de başka bir aşka yelken açıyor, başka bir catherine çıkıyor karşısına; catherine schneider. onunla da evleniyor ve bir çocuk da ondan. bu arada adamın hayatından pek çok başka kadın daha geçiyor ve bunlar da genellikle ünlü ve güzel kadınlar ama onların da adını buraya yazmaya kalksak bize sayfalar yetmeyecek.
ölmeden on yıl önce bir evlilik daha yapıyor; bu seferkinin adı marie-christine barrault. 2000 yılında da kanserden ölüyor. ve cenazesinde, evlendiği bütün kadınları da buluşturuyor. şimdi de dünyanın en güzel yerlerinden birinde ebedi istirahatinde; st. tropez'de. onu tanıyanlar her daim mutlu bir adam olduğunu söylüyorlar, toprağı bol olsun.
  babası devrim sırasında rusya'dan fransa'ya iltica etmiş. daha sonra diplomatlık yapmış. mısır'da ve türkiye'de de çalışmış. vadim'in çocukluğunun bir bölümü babasının görevi dolayısıyla türkiye'de geçiyor, hatta kardeşi de türkiye'de doğmuş.
babalarının türkiye'deki ani ölümünün ardından, anne bunları da alarak fransız alpleri'ne götürüyor orada küçük bir motel işletiyor. roger'le kardeşi bu turistik yerde kayak dersleri de veriyorlar.
vadim'in sinemaya geçişi çok erken yaşlarda. önce oyunculukla başlıyor ve 1947 yılında henüz 19 yaşındayken ünlü fransız film yönetmeni marc allégret'in yardımcısı oluyor ama vadim'e ve vadim'in keşfettiği brigitte bardot'ya dünya çapında ün kazandıran film, senaryosunu yazdığı ve kendisinin yönettiği, and god created woman--> ve tanrı kadını yarattı filmi oluyor.
film öyle ünlü oluyor ki, brigitte bardot birdenbire özgür kadının simgesi seks ikonu haline geliyor. roger vadim'in de, hem karısı hem de yönettiği filmlerin tanrıçası oluyor. brigitte bardot'nun karşı cinse olan ilgisi evliliklerinin sonunu getirse de vadim, hemen onun ardından, ona çok benzeyen başka bir sarışın buluyor, onu da ünlü ediyor: annette stroyberg. danimarka asıllı bu güzel hatundan bir de çocuğu oluyor.
sırada gencecik bir yıldız adayı olan catherine deneuve var ve ondan da bir çocuk. ama evlenmiyorlar. adam hiç boş kalmıyor. catherine'nin ardından dünyaya başka bir seks ikonu daha armağan ediyor: jane fonda. fonda kendi ülkesinde ünlü aslında, çok da ünlü bir babanın çocuğu zaten; henry fonda'nın. ama ülkesinde ve dünyadaseks ikonu imajını vadim'le yapıyor. o ünlü barbarella'yı birlikte çekiyorlar. bir de çocuk yapıyorlar. ama evlilikleri uzun sürmüyor. jane vatanına amerika'ya dönerken vadim de başka bir aşka yelken açıyor, başka bir catherine çıkıyor karşısına; catherine schneider. onunla da evleniyor ve bir çocuk da ondan. bu arada adamın hayatından pek çok başka kadın daha geçiyor ve bunlar da genellikle ünlü ve güzel kadınlar ama onların da adını buraya yazmaya kalksak bize sayfalar yetmeyecek.
ölmeden on yıl önce bir evlilik daha yapıyor; bu seferkinin adı marie-christine barrault. 2000 yılında da kanserden ölüyor. ve cenazesinde, evlendiği bütün kadınları da buluşturuyor. şimdi de dünyanın en güzel yerlerinden birinde ebedi istirahatinde; st. tropez'de. onu tanıyanlar her daim mutlu bir adam olduğunu söylüyorlar, toprağı bol olsun.
devamını gör...
öz kızından çocuğu olan rezil insan
          mide bulandıran haber. rezilsiniz, dünya tersine dönse de bu iğrençlikleri görmesek, duymasak.
öz kızının çocuğunun babası olduğu dna testiyle doğrulandı.
--- alıntı ---
aydın'ın karpuzlu ilçesinde evli olan öz kızı h. a.’ya (20) cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan e.k. (64) hakkında 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. ağır ceza mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, yapılan dna testiyle e.k.'nin, h.a.'nın 2 yaşındaki çocuğunun babası olduğunun tespit edildiği bildirildi.
--- alıntı ---
www.dha.com.tr/yurt/oz-kizi...
  öz kızının çocuğunun babası olduğu dna testiyle doğrulandı.
--- alıntı ---
aydın'ın karpuzlu ilçesinde evli olan öz kızı h. a.’ya (20) cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan e.k. (64) hakkında 22 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. ağır ceza mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, yapılan dna testiyle e.k.'nin, h.a.'nın 2 yaşındaki çocuğunun babası olduğunun tespit edildiği bildirildi.
--- alıntı ---
www.dha.com.tr/yurt/oz-kizi...
devamını gör...
steins gate
          zaman yolculuğu hakkında ve konusu baya ilginç olan visual novel adaptasyonu bir anime serisi. konusu ise geçmişe mesaj atarak geleceği değiştirmeyi çalışan bir grup insanın hikayesini anlatıyor. gelecek tamamen distopya'dır ve %1 olasılık ile ırksama bariyerini aşıp gerçek özgürlüğe ulaşılmak isteniyorsa bunu ancak ana karakterimiz ve grubu tarafından geçmiş değiştirelerek mümkün kılınabilir.
      
  devamını gör...
zihin haritası
          konuyla ilgili anahtar kelimeler ve sembollerle yapılan not tutma tekniğidir,exeter üniversitesi'nden dr.gordon howe ve çevresinde olan insanların yaptığı araştırmalar sonucunda akılda kalıcılığı arttıran bir not tutma tekniği olduğu anlaşılmıştır.
bu tekniğin türkiye'de tanınmasını ve türkçe'ye girmesi tony buzan ve melik duyar'ın hazırladıkları "beyin haritaları ve derslere uygulama teknikleri" adlı eğitim seti olmuştur.
  bu tekniğin türkiye'de tanınmasını ve türkçe'ye girmesi tony buzan ve melik duyar'ın hazırladıkları "beyin haritaları ve derslere uygulama teknikleri" adlı eğitim seti olmuştur.
devamını gör...
yazarların nicki bir çorba olsaydı olacağı çorba
          yarasa corbasi.
      
  devamını gör...
oruç aruoba
          hayatınızın sonuna kadar yalnızca tek bir yazarın, şairin kitaplarını okuyacaksınız deseler hiç düşünmeden seçeceğim yazardır. 
vefat ettiğini öğrendiğimde ailemden birini kaybetmiş kadar üzülmüştüm, hayatımda ilk defa yalnız kalmış gibi hissettim. insanlara hayranlık beslemek gibi bir olayım hiç olmadı, en fazla çok sevip takip ederim. ama onun yazdıkları bir başkadır, defalarca kez hayranlıkla okumama sebep olan dizeleri vardır. bir kitabını özellikle en derinlerimde sırrım olarak saklarım. ancak tüm kitaplarını okumuş olan ve beni bir nebze olsun tanıyan biri bu sırrı çözebilir...
sallan yuvarlan yürüdüğüm bu hayat yolumda bana kaleminden dökülenlerle eşlik ettiği için kendimi şanslı hissediyorum. lise çağlarımda daha küçücükken kesişmişti yolum kitaplarıyla, şu an olduğum insanda büyük etkisi vardır; büyütmüştür, öğretmiştir, geliştirmiştir kim bilir farkında bile olmadan daha kaç kalbin elinden tutmuştur.
"yol bitmez. insan ölür, o yolun bir yerinde kalır." yoluma bir oruç aruoba dizesi olarak devam edeceğim, o yolun bir yerinde kalana kadar...
  vefat ettiğini öğrendiğimde ailemden birini kaybetmiş kadar üzülmüştüm, hayatımda ilk defa yalnız kalmış gibi hissettim. insanlara hayranlık beslemek gibi bir olayım hiç olmadı, en fazla çok sevip takip ederim. ama onun yazdıkları bir başkadır, defalarca kez hayranlıkla okumama sebep olan dizeleri vardır. bir kitabını özellikle en derinlerimde sırrım olarak saklarım. ancak tüm kitaplarını okumuş olan ve beni bir nebze olsun tanıyan biri bu sırrı çözebilir...
sallan yuvarlan yürüdüğüm bu hayat yolumda bana kaleminden dökülenlerle eşlik ettiği için kendimi şanslı hissediyorum. lise çağlarımda daha küçücükken kesişmişti yolum kitaplarıyla, şu an olduğum insanda büyük etkisi vardır; büyütmüştür, öğretmiştir, geliştirmiştir kim bilir farkında bile olmadan daha kaç kalbin elinden tutmuştur.
"yol bitmez. insan ölür, o yolun bir yerinde kalır." yoluma bir oruç aruoba dizesi olarak devam edeceğim, o yolun bir yerinde kalana kadar...
devamını gör...


