sevgili tartarus’ un ellerine sağlık. hoş bir nüans olmuş.

güzel olan hiçbir şeye güzel demeyi beceremiyoruz. hep bir taş atmaca hep bir eleştirmece. kolajı düzenleyen yazar arkadaşımız zaten 03.03.2021 12:48 de aldığı verilere göre yaptığını açıklamasında belirtmiş yani arkadaşın en iyi gördüğü yazarlar yer almıyor burada veya bu kolajla iyi olan kötü, kötü olan iyi de olmuyor. herkesin kendine göre bir emeği, özverisi var.
benden çok daha güzel yazan, belki yeterli zamanı olmadığı için fazla paylaşım yapmayan veya çok güzel yazdığı halde yeterince oylanmadığını bildiğim kıymetli yazar arkadaşlarım, dostlarım da var.
kimisi bir tuğla koyuyor kimisi bin ama hepimizin emeğiyle oluşuyor bu güzel yapı. emeği geçen herkesin aklına, fikrine, eline sağlık.
devamını gör...

leyla ile mecnun dizisinde, yavuz'un eylül'e sorduğu sorudur.

- böyle ortadan da kaybolma birden, herkes çok merak etti seni.
+ eylül?
- he
+ sen de merak ettin mi?
- merak ettim. ettim ben de. oldu mu?
+ peki bir şey soracam.
- sor
+ az mı merak ettiin, çok mu merak ettin?
- of yavuz ya, nolur açmayalım yine o konuyu. yani sen böyle ortadan kaybolunca kendimi suçlu hissettim. hepsi bu. altında başka bir şey arama.
+ eylül...
- offf, efendim yavuz?
+ beni neden sevmedin?
devamını gör...

sadece beni mi gıcık ediyor bilmiyorum ama ben, çevremdeki herkesin artık soru cümleleriyle konuşmasına gıcık oluyorum. çok fazla netflix veya yabancı dizi izlemekten midir bilmem etrafımdaki herkes sanki bir diziye dublaj yapıyormuş gibi konuşuyor.
- bu şekilde hiçbir yere varamazsın biliyorsun değil mi?
- ne yaptığının farkındasın değil mi?
....
bu yaşıma kadar annem bile bu kadar itici, buyurgan, 'her şeyi yalnızca ben görebiliyor, bilebiliyorum'' tarzlı bir ebeveyn dili ile konuşmadı benimle.
devamını gör...

nickaltıma yazılan tanımların neredeyse hepsini tesadüfen gördüm. ya sol akışta başlıklarda ya da takip ettiğim bir yazar ne paylaşmış diye merak edip profiline girince tanımlarında.

bu, sürekli nickaltına girip bakmaktan daha heyecanlı ve sürprizli bence, insan boş bulunup gülümseyerek "aaa ben varım burada, ne yazıldı ki acaba?" derken buluyor kendini.

birbirimize güzel şeyler söylemenin külfet olduğu, çoğu zaman aklımıza bile gelmediği şu günlerde hiç tanımadığımız insanların hakkımızda tatlı şeyler yazmaları çok hoş bir jest. yüz güldürenleriniz, hakkınızda güzel düşünenleriniz çok olsun efendim. *

nickaltı tanımlarını okurken, tanımın sahibi yazarlara karşı tutumum şu şekilde;
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tabiatın içinde olan herhangi bir yoldur. yeter ki şehirden uzak olsun.
devamını gör...

fiyat/kazanç oranı herhangi bir hisse senedinin fiyatının her bir hisse başına kârına bölünmesi ile oluşan bir tanımdır.
hisse başına kar ise dağıtılan temettü sonrası , şirketin o dönem kârının hisse senedine bölünmesidi.


hisse başına kâr için : net kar / hisse sayısı
fiyat kazanç oranı : hisse güncel fiyatı / hisse başına kâr . yatırım tavsiyesi değildir.
devamını gör...

aşşırı sevimliyim daha ne olayım. *
devamını gör...

yine başkalarının derdini düşünüyor bu yazarlar,bırakın onlar karar versin kime sığınacaklarına.
devamını gör...

kesinlike lapa pirinç pilavı olmayan yemektir. * bir italyan klasiğidir. italya'dan çıkmış zannımca en lezzetli ve komplike yemektir. evet pizza dahil.
risotto yapımı için birçok pirinç kullanılabiliyor. italya'da bölgelere göre bile kullanılan pirinç değişiyor. en yaygını arborio tabi ki. carnaroli ve bu diğer ikisine göre daha küçük olan vialone nano da sıklıkla kullanılan diğer risotto pirinçleri. daha bir çok risotto pirinci çeşidi var. risotto pirinçlerinin ortak özelliği nişasta oranlarının diğer pirinçlere göre çok daha yüksek olması. yemeğe kremamsı yapıyı veren de bu. italyan şeflerin ve dahi italyan mutfağının tatlılar hariç genel olarak malzeme listelerinde krema olmamasının sebebini ben buna bağlıyorum açıkçası. kabiliyetlerine güvenmeyen şeflerin yemeğe krema eklediğini falan düşünen italyan şefler var. ilginç ama anlıyorum dediğim gibi, sonuçta bu insanlar en çok tükettikleri yemeğe krema eklemeden kremamsı yapabilmeleri ile meşhurlar. adamışlar kendilerini krema karşıtlığına. hayırlısı.

mutfak bir kimya işi arkadaşlar. bir yemeği pişirmek için ne kadar çok şey bilmeniz gerekiyorsa o yemek o kadar komplike olmuş oluyor. risotto pirinçleri az öncede bahsettiğim gibi yüksek nişasta içeren pirinçler. yetiştiriciliğinden başlıyor işin tekniği. asla yıkanmaması gereken, direkt olarak yüksek ısı ile temas ettirdiğimiz, kullandığınız tencere yüzey çapının ve yapısının bile önem arz ettiği bir yemek risotto. iyi ısıtılmış çelik ve geniş tabanlı bir tencerede, zeytinyağında arpacık soğan ve sarımsağın iyice kavrulması gerekiyor. eklediğiniz pirinç ile birlikte pirinç tümünü olmasa da en azından gözünüzle görebileceğiniz kadar nişastasını salana kadar kavurmaya devam etmez ve suyu erken eklerseniz asla iyi bir sonuç alamazsınız. risotto pirinci son derece geç pişen bir pirinç. aynı yöne doğru karıştırılması, suyu eklemeden önce her bir pirinç tanesinin önce yağ ile kaplanıp çıtırlaşması sonra yüksek ısıya daha fazla dayanamayarak nişastasını içinden çıkarması gerekiyor. akabinde kullanacağınız sebze ya da et suyunu (stock) en az 4 defada ve yavaş yavaş pirince eklemeniz, sürekli karıştırmaya devam etmeniz ama pirinçleri ezmemeye, kırmamaya dikkat etmeniz lazım. risotto tabandan karıştırılır. her defasında suyu tamamen çekmesi beklenir ve yeni sıvı ekleme işlemine ancak bu olduğunda geçilir. son stock ekleme işlemi esnasında risottoyu neli yapmak istiyorsanız bu malzemeleri eklemeniz gerekiyor. deniz mahsulü, ciğer, mantar en yaygın olanları. yaklaşık 20-30 dk kadar kapağı açık, kısık ateşte malzemelerle birlikte pişmeli. bazı uygulamalar gördüm ben de, direkt olarak malzeme ile başlayanlar da var. ama ne demiştik: kimya. almak istediğimiz nişastanın son zerreciğine kadar almak istiyorsak sahaya yeni oyuncular sokmanın anlamı olmadığını düşünüyorum ben şahsen. gerekiyorsa başka bir tencerede malzemeleri pişirip, risottoyla son aşamada birleştiriyorum. tercih meselesi. en son, pişme işlemi tamamlandıktan sonra yani, tereyağ ve parmesanla bitiriyoruz. tereyağ miktarından korkmayın. ama parmesana dikkat etmenizi önemle tavsiye ediyorum. güzelim risottoyu bir erimiş parmesan yemeğine çevirmenin alemi yok.
karnım tok, canım çekti. üfff.
devamını gör...

pasif agresif teşekkür etme söylemi.
bazen çok lakayıt gelse de bazen çok anlamlı gelebilir.
devamını gör...

“kim söylemiş beni
süheyla’ya vurulmuşum diye?
kim görmüş, ama kim,
eleni’yi öptüğümü,
yüksekkaldırımda, güpegündüz?
melahat’i almışım da sonra
alemdara gitmişim, öyle mi.
onu sonra anlatırım, fakat
kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
güya bir de galata’ya dadanmışız;
kafaları çekip çekip
orada alıyormuşuz soluğu;
geç bunları anam babam, geç;
geç bunları bir kalem;
bilirim ben yaptığımı.
ya o mualla’yı sandala atıp ruhumda hicranın’ı söyletme hikayesi?“

sezen aksu’nun besteleyip, levent yüksel’ in söylediği orhan veli şiiri.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

can sıkıntısına iyi gelmesi. kendi düşüncelerini özgürce ifade edebilmek. başka insanların fikirlerini okuyup yeni bakış açısı kazanabilmek. düşünmediğim bir konuyla ilgili düşünmek.
devamını gör...

dışarı çıkıyorsanız dikkat! çiçeklerle karşılaşmayın
ya da koklamayın onları, iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla
ya da düşünmeyin hiç, ben bakin öyle yapıyorum
neden diyeceksiniz, insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler
güneşe benzetiyorlar adamı, masaya vurmuş koyun bulutlarına
pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım
beni seviyorsanız dikkat! köşe başındaki camcıya sorun
o ne derse doğrudur, dalga geçmeyin adamla
ustelik beni sevmek haşlanmış pirinçleri beyazlatır
gunaydin!
sabahlariniz gibidir beni sevmek, horuzun renkleri gibidir
beni sevdiniz mi yangindir artık parmaklarınız
sizi görmüyor muyum dikkat! trenlere çikolata yediriyorum
bunu her zaman yapıyorum, akılla oynamak yani
öyle trenler var ki insani şımartıyor
çıkıp kuruluyorum pencere yanına gel keyfim gel
gidip duruyorum böylece, adimi bileceksiniz çok ülkeli adam
üstelik daha kalkma saati gelmeden trenlerin.
sokağa dökülüyorsam dikkat! bu da doğrudur oldukça
bir kanunu vardır belki, ya su içmişimdir ya da yıkamışımdır yüzümü
olmayacak şey mi niye bakmayayım denizlere
en akilli tarafımdır balıkla deniz tutmak.
bir cümle tuhafsa dikkat! pek tuhaftır insanin tırnak çıkardığı
sonra da boyadığı, ne demeli sonra da kestiği
korkum yok ben güpegündüz rakılar boğazlıyorum
gözlerimi batırıyorum ıstakozlara
oh ne güzle şişenin de bir anlamı oluyor böylece
kim konuşuyor ben konuşmuyorum.

bir gün çok yürürseniz dikkat! sinekler şehirde kalıyor
butun taşıtlar paslanıyor ayrıca
pencereli yıldız, misafirli oda, bol bol öttürüyorsunuz onları
çünkü kırlara çıkıyorsunuz, şemsiyenizi bırakın ayıp
bana parmağınızdaki çiçekleri gösterin.

bir yere kapanıyorsanız dikkat! yanınızda olsun elleriniz
kim ne der bakindi iste durmadan ellerinize
dünyayı dolasan damarlar içinde
en kemikli taraflarıyla zencileri döversiniz
en kirli yerleriyle çat kapı fakir mahalleleri
ayıptır yani insan elini temiz tutmalı biraz.
bir gün olumu beğenmeyecekseniz dikkat! ölmeyin kolayla
kadınlara sarkıntılık edin, hoşa giden bardaklar satın alin
ya da bir aptalın yalnızlığını secin, çiçek sulamakla olsun bu
tıkır da tıkır isleyen apartmanlar vardır ya, sakin ha
ya da her sabah
göğe bir yüz metre kollarınızla.

edip cansever - yangın
devamını gör...

filozof olan karl popper’ın bir sözü bu durumdaki görüşlerimi yansıtmaktadır.

karl’a göre gerçek cehalet; “bilginin yokluğu değil, onu edinmeyi reddetmektir.”
devamını gör...

montaigne'nin ifadesiyle "kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür."
devamını gör...

beyefendi beyefendi gidiniz, gittiğiniz gibi de dönünüz. hayırlı tezkereler dilerim. daha önce de yazmıştım; siz yokken kesitler bize emanet, izler izler sizi yad ederiz. ha bu arada kendinizi kaptırıp, oralarda ''at bordagalları!'' diye bağırıp, ceza meza almayın, askerlik uzamasın bu yüzden. *

döndüğünüzde umarım herkes tam kadro burada olur...
devamını gör...

mars'ı merak ediyorum koç burcun gezegeniymiş, gidip görmek ve payıma düşen tarlayı belirleyip değerini öğrenmek isterdim.
devamını gör...

insanın kendini bulduğu, kalabalıktan kurtulduğu genellikle tek katlı ve bahçeli yapı.
komşu yok. sizi gözetleyen başka bir göz yok. rahatsız eder miyim ya da rahatsız edilir miyim endişesi yok. komşu kombiyi açtı açmadı derdi yok. bir zamanların gözardı edilen ama şimdinin aranılanı.
devamını gör...

cevrenizde parası olan özenti insanlara bakarsanız fakir büyümenin insan uzerindeki etkilerini çok rahat görebilirsiniz.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim