fenerbahçe erkek basketbol takımının; türk basketbol tarihinin kulüpler bazında en büyük başarısına, türk spor tarihinin de en büyük başarılarından birine imza attığı euroleague şampiyonluğunun geldiği maç. o zaman isim sponsorumuz da yok. 80-64 kazanıp tarihe geçmiştik. *
devamını gör...

beyinlerinde kıvrım pek bulunmayan, patates gibi bir beyne sahip kadınların söylediği klişe laf. terbiyeli, sakin, efendi erkekler dururken(ben gibi(u: bgv)) nerede it-kopuk erkek varsa gidip bulmuştur kendisi. gelen erkek çelme takmış, giden erkek tokat atmıştır buna. bu da kendi seçimlerini sorgulamadan tüm erkeklere çamur atmakla meşguldür. hem benim ne suçum var kızım ben evde televizyon izliyoom.

devamını gör...

aklın yaşta değil başta olduğunu, yaşının adamı olunması gerektiğini anlatan bir cümle.
bakın babam utanıyor.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

t: ilk olarak 2002 yılında yayımlanan bir sevan nişanyan eseri.
esin kaynağı, nişanyan cezaevindeyken ali nesin'in ona gönderdiği rené garrus'ün les étymologies surprises adlı kitabıdır. nişanyan'ın belirttiği üzere elifin öküzünün amacı, "oradaki gibi, birbiriyle ilgisiz gibi gözüken kelime çiftlerini ele alıp aralarındaki umulmadık akrabalık ilişkilerini gözler önüne sermeye çalışmak"tır.
kitabın 2016 önsözünde ise nişanyan kitabı "amatörlük dönemi çalışması" olarak gördüğünü ve bunun üzerine birçok düzeltme yaptığını söyler. böylece kitap son şekline kavuşur.
kitapta bir şekilde yolu türkçe ile kesişmiş birçok kelime ele alınır. tahminimce 500'ün üzerinde sözcükten bahsedilmiş. işsiz gibi tek tek saymadım, kuşbakışınca öyle göründü.
nişanyan'ın izlediği yol daha çok kelime çiftlerini birlikte açıklamaktadır. örneğin, kamera-kemer, sıfır-şifre, kadayıf-kadife... bu arada kitabın adı nereden geliyor diye soracak olursanız, kısaca bahsedeyim: dolaylı ve doğrudan günümüzdeki birçok alfabenin kökeni olan fenike alfabesi'nin ilk harfi "aleph"tir. aleph ise "öküz"ü simgeleyen harftir. efendim, ismi elif'ler bunu görüp de üzülmesin. kimse çocuğuna öküz demiyor, kelimelerin anlamları zamanla değişiyor. fenikelerinin aleph'iyle yunanların alfa'sı ve arapların elif'inin anlamları birbirinden farklı.
son olarak tavsiye: "efendim, allahın ermenisi ne anlar böyle turkish işlerden!" deyip hamasete kapılmayın, okuyabilirsiniz, oldukça zevk alacağınız bir kitap olacaktır. zaten bu tarzda türkçe olarak yazılmış taş çatlasa 10 tane kitap var, olanları da mezarlık etmeyelim.
kısa bir alıntı:

biberon-bira
latince bibere: içmek
çok basit: bebe içer biberon, baba içer bira. ikisi de latince bibere yani içmek kökünden. birincisi fransızca bir türev. ikincisi halk latincesinde her türlü içkiye verilen biber adından, muhtemelen *bibra ara basamağı yoluyla türemiş italyanca bir sözcük. ingilizce beverage sözcüğünün tam karşılığı. acıbiberle hiç alakası yok.
ülkemizde ilk bira fabrikasını isviçreli italyan asıllı bomonti biraderler kurduğu için mi biranın türkçe adı italyancadan alınmış, geçmişi daha eskilere mi gidiyor, doğrusu araştırmadım.
devamını gör...

kulaklık.
devamını gör...

uygun ilik bulmaktan daha küçük bir ihtimal. evi baştan sona beş altı kez arasanız bile o saklanan eşya yer yarılıp içine girdiğinden başarı şansınız yoktur. hiç kalkışmayın olmayacak işlere.
devamını gör...

benim şahsen gıcık olduğum tiptir ya. ne bileyim, çabucak samimi olandan hayır gelmez, dostluğu da çabucak kaybolur.
devamını gör...

gün olur alır başımı giderim çiçeği / balkon aynı balkon / sene aynı sene

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ajda pekkan'ın süperstar albümünden bayağı iyi bir parçadır. 1977 yılında çıkmıştır.

göksel'de güzel yorumlamıştır ancak ajda'dan dinlemek çok daha güzeldir.

"baksana talihe mal verir kimine
seni vermiş benim gibi birine."

devamını gör...

sevilecek bir huyu yok ki pederin..
devamını gör...

insanımız çok tuhaf gerçekten.. jigolo olmak, ve bunun bir vaat olması. kelimelerin kavramların anlamını yitirdiği coğrafya.. şu mesela yazılmaz :“fahişe olma vaadiyle kandırılan insanlar”.
devamını gör...

sözlükte 'tahılların malt durumuna getirildikten, şekerlendirildikten ve yeterince mayalandırıldıktan sonra damıtılmasıyla elde edilen ve meşe fıçılarda birkaç yıl bekletildikten sonra şişelenip satışa sunulan sert bir alkollü içki.' olarak geçen sıvıdır.
devamını gör...

yarını düşünmeden uyuyabilmenin verdiği huzur.
devamını gör...

değişmeyen tek şey değişimin kendisi zaten,
bırak nizanim de değişsin, hâl böyleyken
siz azıcık tek durun ki
"ne fenaymış bunlar" demesin uzaktan gören.
devamını gör...

1940 tarihli bir edward hopper eseri.

eserde gözümüze ilk çarpan şeylerden biri ışıklandırmasıdır. doğal ve yapay ışıklandırma, birbirine dokunmadan, biri birini ezmeden ya da yüceltmeden harmanlanmıştır. bir diğer öğe doğa ve beşeri yapının yan yana oluşudur. ormanın başlaması ile insanın yolu karanlığa girer ve bu benzin istasyonu o karanlıktan önceki güvenli yerdir. veya biraz daha ileri gidersek bu sefer orman insana huzur ve dinginlik veren bir mekana dönüşür, ışıklar ile harmanlanan yol ve sonu; sessiz bir atmosfere ulaşır.

gaz istasyonunda bulunan kişi sanki toplumdaki yalnızlığı sembolize eder. gelişen sanayiyi ve teknolojiyi, ortasında kalan ve doğadan uzaklaşarak yalnızlaşan insan figürünü görürüz tabloda. izolasyonu sezeriz. doğa ve uygarlık arasında bir sınır çizen yol ve istasyon bir ayrımı ifade eder. doğada birbirinden ayırt edilemeyen ağaçlar göğe yükselir bir anonimi, bilinmeyeni çağrıştırır. istasyonun parlak ışıkları ise gözümüzü rahatsız edebilecek boyuta ulaşabilir.

melonkoliyi, yalnızlığı ve yalnız insanları anlatmayı seven hopper'ın bu eserinde de hoşlandığı temaları birleştirdiğini görüyoruz. kitaplara, mektuplara göre hopper net bir benzin istasyonu çizmediğini söylese de tablo hafızasından, yerinde elde ettiği gözlemlerden doğuyor. uygun anı, istasyonu, ışığı bulabilmek için aradıkları söyleniyor. alacakaranlığın sonundaki istasyonu anlatan hopper odağına aldığı karanlık ya da aydınlık orman ile veya yalnızlığı ve modernleşmeyi simgelediğine inandığımız istasyon; sınır çizen bir yol ile neyi anlatmak istiyordu veya ne düşünüyordu sanırım tek bir cevabı yok.

daha fazlası için: wikiart, thearthistory, sartle, moma, museum of modern art, edward-hopper.org, edwardhopper.net, hubpageseser hakkında bir yazı bulunan blog
devamını gör...

kişinin hızlı bir şekilde ayağa kalkmasıyla, aniden oluşan tansiyon düşmesi hâli. göz kararması ve baş dönmesi gibi belirtiler gösterir.
devamını gör...

uzun zamandır büyük bir mutlulukla takip ediyorum yazar dostumu. bazen tanımlarıyla karşılaşmadığımda profiline girip " ne yazmış acaba?" diye kontrol ediyorum. kesinlikle takip edilesi çok tatlı bir yazardir kendisi. takip ediniz dostlar.
devamını gör...

uçuk etkeni dna virüsü. çoğu dna virüsünde olduğu gibi latentlik bu arkadaşımızda da görülüyor. trigeminal gangliona yerleşir (sarı alan)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
(alt çene-üst çene-göz üçlüsünün birleştiği sinir kavşağı diyeyim. nasıl anlatacağımı bilemedim). iki türü var biz insanda enfeksiyon yapan, hsv-1 ve hsv-2.

hsv-1 uçuk yaparken hsv-2 genital bölgede enfeksiyona sebep olur. 1 için konuşursak, semptomatik tedavisi antiviral topikal merhemlerdir genelde (asiklovir pensiklovir). semptomatik diye özellikle belirttim çünkü kalıcı bir tedavi yok. bir kez uçuk geçirdiyseniz geçmiş olsun, ömür boyu sizinle kalacak bir enfeksiyonunuz var demektir çünkü sinir hücrelerinin genlerine yerleşir virüs. fırsat bulunca da aktive olur. tamamen ortadan kaldırmak için o sinir hücresini yerinden almak lazım, ki böyle bir şey yaparsak hem kör olursunuz hem çeneniz çalışmaz. mümkansız yani.

inanılmaz kolay bulaşır. en kolay yolu oral-oral (ağızdan ağza) bulaşmadır. (bkz: öpüşmek). ikinci sırada oral-genital yol var, yani oral seks. bunun dışında uçuğunuza dokunup, o elinizle başka bir şeyi elleyip (mesela kumanda), ellediğiniz yere başka biri dokunup elini ağzına götürürse ona da uçuk bulaştırabilirsiniz. öpüşme deyince akla sadece seks geldiği için gözden kaçan bir başka yol da annenin bebeğini öpmesidir. bebeğinizi uçuklu uçuklu öpmeyin. uçuk hayat kalitesini düşüren en avam hastalıklardan biri. nefret ediyorum.
devamını gör...

ilgili başlıkta -sıkça sorulan sorular- ilgili bölümde yazılanlara dikkat edilerek yapıldığında daha etkili olacak hiledir.


karma puan nedir ? ne işe yarar ? 
- karma puanı, yazdığın tanımların, aldığın artı oyların ve burada geçirdiğin sürenin ganimetidir.
her ay düzenli olarak biriktirdiğin karma puanını banka hesabına yatırmaktayız. dilersen kafa store'da alışveriş yapabilir, dilersen ortak atm'lerden nakit olarak çekebilirsin.
son söylediğim şaka tabi. böyle taleplerle gelme hiç, nerede öyle bolluk?

liste halinde yazmak gerekir ise ;

yazarlar tarafından şahsına verilen (+) oy ve favori,
toplam tanım sayın ve tanımlarının içerisindeki kelime miktarın
tanımlarının özgünlük oranı, (kopya içerik puan sağlamaz)
online kalma süren.

gibi unsurlar karma puanını doğrudan etkiler.
bu puanlar ile, sözlükte bir takım kişisel özellikleri aktif edebilir ya da dilersen mis gibi enfes kafa sözlük rozetlerini açarak profiline ekleyebilirsin.
devamını gör...

yine yenildik özür dilerim renktaşlar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim