şekerpare
senaryosunu yavuz turgul'un yazdığı,yönetmenliğini atıf yılmaz'ın yaptığı,başrollerini,şener şen,ilyas salman,yaprak özdemiroğlu,şevket altuğ ve nazan ayas'ın paylaştığı 1983 yapımı film.
karakol amiri ziver bey ile çalışan ve ona çok saygı duyan cumali genelevde çalışan şekerpare'ye aşık olur. ancak şekerpare'ye ziver bey'de ilgi duymaktadır. şekerpare'nin de cumali'den hoşlandığını anlayan ziver genelev üzerindeki kontrolü arttırmaya çalışır. hatta işleri evi kapatmaya kadar götürür. ancak içlerine cumali'yi de alan letafet hanım ve kızları ziver'e hiç ummadığı bir oyun oynayacaktır.
film muhtemelen 1900'lü yılların istanbulu anlatıyor. ve çok sağlam sistem eleştirileri de mevcut. örneğin ziver'in hurşit'e "oğlum, bizim işimiz önce asayişi bozup sonra düzletmek değil mi?" cümlesi, dönemle ilgili söylenmiş başarılı bir özet gibidir.
peyker'in gayrimeşru hamileliğinin ardından ziver'in "ya adam kader kurbanıysa? ya karı zorladıysa?" cümlesi günümüzde yaşanan taciz ve tecavüz davalarındaki savunmalara, geçmişten tutulan ayna gibidir adeta.
rüşvet, haraç, vergi konularını işleyen muazzam bir sistem eleştirisidir bu film aynı zamanda. çarkın işleyişini ve ahlak olgusunun halkın gözünde güçlü bir kamufle aracı olduğunu gösterir.
film temel olarak bizlere "ahlak satanlar en büyük ahlaksızlardır" vurgusunu çok güzel örneklerle anlatır.
devamını gör...
dünyanın tadının kaçmaya başladığı yıl
new york'un en şaşalı günlerinde orada yaşayan malcolm x demişki "dünyanın her yerinden insanlar amerikan rüyası yaşamaya geliyorlar, ama biz burada amerikan kabusundan başka bir şey görmedik"
dünyanın tadı hiç bir zaman iyi olmadıki, her zaman birileri çok iyi yaşarken, birileri bir yudum su bulamadığı için öldü ve insanlık sürdüğü sürede böyle gidecek galiba. her zaman iyi, güzel insanlar olacak ve kötü, zalim insanlar olacak. yapabileceğimiz tek şey elimizden geldiğince iyiliği yaymak ve korumak, yoksa dünyanın tadını kaçıracak kötüler her zaman olacak.
dünyanın tadı hiç bir zaman iyi olmadıki, her zaman birileri çok iyi yaşarken, birileri bir yudum su bulamadığı için öldü ve insanlık sürdüğü sürede böyle gidecek galiba. her zaman iyi, güzel insanlar olacak ve kötü, zalim insanlar olacak. yapabileceğimiz tek şey elimizden geldiğince iyiliği yaymak ve korumak, yoksa dünyanın tadını kaçıracak kötüler her zaman olacak.
devamını gör...
ilk buluşma için nereye gidilir sorunsalı
(bkz: erdal bakkal)
devamını gör...
bir yakınını kaybetmek
sizin hiç babanız öldü mü?
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum
-cemal süreya
benim bir kere öldü kör oldum
yıkadılar aldılar götürdüler
babamdan ummazdım bunu kör oldum
-cemal süreya
devamını gör...
canberra
avustralya devletinin başkentidir.
devamını gör...
sözlüğün en seksi kadınını seçiyoruz anketi
devamını gör...
iki gün ara verince bildirimlerin kesilmesi
gözden uzak olanın gönülden ırak olması durumudur.
devamını gör...
burada yaşarsam çok huzurlu olurum denilen yerler
doğa, bitkiler, çiçekler, ağaçlar, yeşil alan ve suyun denizin olduğu her yerde huzur olduğunu düşünüyorum. böyle yerde kendimi çok iyi hissederim ve yaşamaktan keyif alırım.
devamını gör...
bir tane israilli öldürsem cennetlik olurum
tarif etmesi çok zor olacak bir cehalet seviyesi
devamını gör...
kemankeş
osmanlı da iyi ok atan kişilere verilen isim. aralarından sadrazamlığa kadar yükselenler olmuştur. 4.murad zamanında kemankeş kara mustafa paşa bir örnektir. yanlış politikalar ile ekonomiyi her ne kadar çarşamba pazarına çevirdiyse de okçulukta mahir biri olduğu için bu lakapla anılıyordu.
devamını gör...
osmanlı imparatorluğu'nun çöküş nedeni
"düşmek etrafı görmemektendir." diyerek en güzel özetini tevfik fikret yapmıştır.
devamını gör...
onistanbul
yazdıklarının okunduğunu, beğenildiğini, sözlüğü okurken görünce çok sevinen yazardır, minnettardır.
devamını gör...
yazarların hayatını özetleyen söz
zirvesine göz koyduğum dağlara bak
koşup takıldığım çitlere bak
cahit zarifoğlu - korku ve yakarış,
sayfa 95
koşup takıldığım çitlere bak
cahit zarifoğlu - korku ve yakarış,
sayfa 95
devamını gör...
moderatörün artı oy vermesi
ne zaman başıma gelse içimde köy düğünü kurulup sabah kadar eğleniliyor.
eli beğen butonuna değdi/
hem ben yandım hem kendi
eli beğen butonuna değdi/
hem ben yandım hem kendi
devamını gör...
i will survive
"i can do it" kıvamında, pandemi devam ederken kullanılabilecek sloganlardan birisidir.
devamını gör...
normal sözlük'e soru cevap için gelecek ilk ünlü kim olmalı sorunsalı
ikincisi bence (bkz: mahfi eğilmez) olmalı.
devamını gör...
lares
rom mitlojisinde koruyucu ev tanrısı
devamını gör...
beynelmilel
sırrı süreyya önder'in yönetmenliğinin yanı sıra senaristliğini de yaptığı film 2006 yılında çekilmiş 2007 yılında ise gösterime girmiştir. başrollerinde özgü namal cezmi baskın umut kurt oynamıştır yine dilber ay oktay kaynarca gibi bir çok ünlü ismide filmde görmek mümkündür. 12 eylül darbesi sonrasında doğuda yerel halkın istibdat yönetimi ile ilişkilerini işlemiş ve yerel müzisyenlerin aile yaşantılarına yer vermiştir. komedi filmi olmasına rağmen duygusal yoğunluğu çok fazla olan sahneleri de yok değildir.
adıyamanda yerel müzisyenler olan gevendelerin sıkıyönetim komutanı tarafından düzenli bir orkestraya dönüştürülmeye çalışılması ile film sarpa sarmaya başlar. benim bu filme aşık olma sebeplerimden birisi ise daha önce hakkında yazdığım bacha bazi geleneğinin türkiye'de hala nasıl yaşatıldığına değiniyor olmasıdır. darbenin, kanlı, vurdulu kırdılı tüm süreçlerini ustaca bir şekilde anlatmış ama buna rağmen çok fazla şiddet sahnesine de yer vermemiştir. çok fazla ismin çok fazla kez ustalıkla hiciv edildiği filmin imbd puanı ise 7,2'dir.
devrimciyse canı yok mu?*
adıyamanda yerel müzisyenler olan gevendelerin sıkıyönetim komutanı tarafından düzenli bir orkestraya dönüştürülmeye çalışılması ile film sarpa sarmaya başlar. benim bu filme aşık olma sebeplerimden birisi ise daha önce hakkında yazdığım bacha bazi geleneğinin türkiye'de hala nasıl yaşatıldığına değiniyor olmasıdır. darbenin, kanlı, vurdulu kırdılı tüm süreçlerini ustaca bir şekilde anlatmış ama buna rağmen çok fazla şiddet sahnesine de yer vermemiştir. çok fazla ismin çok fazla kez ustalıkla hiciv edildiği filmin imbd puanı ise 7,2'dir.
devrimciyse canı yok mu?*
devamını gör...