insansız adalet olmaz
adaletsiz insan olur mu?
olur, olmaz olur mu!
ama, olmaz olsun

özdemir asaf(adalet şiiri)
devamını gör...

freud'un hipnoz altında telkin yöntemini size uyguladığını düşünün... artık bu sorunlar seni rahatsız etmeyecek sözleriyle başlıyor... sonra ne var ne yok söyleyeyip rahatlıyorsun.
saate bak
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kendi kendini hipnoz et. istediğin kelimeleri kendine söyle.. freud'u çağıramayız şimdi..*
sihirli sözcükler sende.. yani iş başa düştü..
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel *
devamını gör...

bazı insanların yaptığını söylediği ancak benim pek inanmadığım değişik bir aktivitedir.

eğer gerçekse denemek isterim açıkçası.
devamını gör...

kimsenin tavsiyesini esas almayınız. dinleyiniz fakat uygulamayınız. çünkü herkesin deneyimi kendi olanakları ile sınırlıdır. *
devamını gör...

bir diğer adı tripofobi olan korkudur.

aslında delik korkusu demek bu olguyu tam anlamıyla açıklamaya yetmemektedir. toplu halde duran deliklerin ya da gözenekli yapıların yanı sıra, süngerimsi yapılar, sabun köpükleri gibi minik kendini tekrarlayan şekiller, üzerinde küçük küçük kabarcıklar bulunan yara veya yanık izleri ve hatta ayçiçeğindeki yan yana dizili çekirdekler gibi çıkıntılı yapılar bile bu korkuya sahip insanlara zor anlar yaşatabilmektedir.
devamını gör...

bugünkü radyo yayınıyla çıtayı arşa çıkarmış güzel öğretmen...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yeraltı edebiyatının amiyane tabirle en 'temiz' kitaplarındandır ve iyi bir başlangıçtır. bataille'in şiddetli ruh halleri, bukowski'nin 'pislik'leri, burroughs'un madde kullanım yelpazesi olmadan görece 'normal'lenmiş bir norveç alt kültürü yaşantısıdır gözler önüne serilen. yaratıcı (yazar, şair, ressam, müzisyen) gençlerin hayatından olağan kareler gibi görünür olan biten. bir de güzel bir sarıcı, kapsayıcı atmosferi vardır. ne ara aldınız ne ara bitirdiniz fark etmeden kaptırıp gidebilirsiniz rahatça. yolculuktayken, kamptayken, dağda bayırdayken, ya da hayatınız çok hızlı akıyorken okunması çok keyif verebilir.
alışılageldik orta sınıf veya küçük burjuva hayatına, sadece yaşayarak tokat gibi yanıt veren bir avuç insan. yaptıkları, gittikleri yerlerdeki normcu insanlara yer yer şaşırtıcı, yer yer iğrendirici genelde 'görmezden gelinmesi gereken' bir yığın saçmalık ya da ahlaksızlık gibi görünür. işin eğlenceli kısmı da buradadır. okurken yer yer sesli kahkahalar attırabilir kişisine göre.
bu arada karakterlerin bu eğilimleri çoğu kimsenin zannettiğinin aksine zorlama bir marjinallik çabası, 'hadi şöyle olalım' diye üzerine düşünülüp kurulmuş bir planlı hareketten çok, beyaz zencilerin her şeysi gibi doğaçlamadır, içtendir öylece o an filizlenir ve uygulanır. üzerine ne ertesi gün ne de önceki gün konuşulmaz sadece 'yaşanır'

genelde öyküyü, olay akışı modunda aktarmayı sevse de yer yer aşağıdaki gibi paragraflara da yer vermiş ambjörnsen :

''o gece boyunca ılık bir bahar yağmuru yağdı. kaldırımlardaki it boklarının, hani şu sadık iyi dostlarımıza ait güzel atıkların arasından zikzaklar çizerek yürürken, ilkbaharın soyunma zamanı olduğunu düşünüyordum. durup sokaktaki ışığın güzelliğine, karanlığın yumuşak aurasına hayran oluyordum. kentin doğusuna doğru ilerlerken tüm duygularım şiirselleşmişti. her şeyi, evlerin cephelerini, arabaları, telefon kulübelerini, sosis satan büfeleri, tramvay raylarını gerilerdeki bir başka şeyin ifadesi, bir ruhun belki de tanrının mistik bir manifestosu olarak düşünüyordum. insan yaratıcılığının eseri, evet tamam. ama nereden geliyordu düşünceler, itkiler? ve niçin aramızdan yalnızca bazılarına doğuştan armağandı düş gücü? arayıp bulma tutkusu? çünkü böyleydik biz; çok uzaklarda çılgınlığın savanlarında çıktığımız yaşam boyu sürecek olan safaride, varlığına derinden inandığımız altın gergedanın peşinden koşan bir çete.''

birr alıntı da arka kapaktan:
---beyaz zenciler uyku tulumları, sırt çantaları veya bira kasalarıyla çingene hayatı yaşayan dumancılar, beyazcılar, asitçilerdir... beyaz zenciler şairdir, çılgındır, düş kurmayı ve küfretmeyi severler; onları en iyi polisler tanır! beyaz zenciler mahkum edildiğimiz rezil, yoz televizyon dizilerine benzeyen hayatlardan; eğitim, kariyer, başarı ve benzeri cüce düşüncelerden nefret ederler. beyaz zenciler sevgi edebiyatı yapmazlar, severler. bütün enerjilerini kendilerini garantiye almak için harcayanların hiçbir zaman anlayamayacağı kadar çok severler. beyaz zenciler gerçekten 'düzen karşıtı'dırlar, tüm ideallere ve ideolojilere karşı ihanet içindedirler. onlar toplum dışına atılmamışlardır, orada 'imkansızın kıyısında öfkeli ve eğri bir hayat' yaşamayı seçmişlerdir. ---
devamını gör...

kediden izin alıp almadığı merak konusu olan yazardır:))).
devamını gör...

hayır armysuzy benim!
devamını gör...

(bkz: küfür)

yavşak bir sınıf arkadaşımın deyimiyle:
küfür de bir yerde insanın ihtiyacı yaniğ.**

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tanım: ben bu zamana kadar bunsuz nasıl yaşamışım denilesi şeylerdir.
devamını gör...

her bölümde ayrı bir cinayet vakası çözülen, arka planda komiserlerin hayatı işlenen güzel bir yerli polisiye dizi. çok fazla argo ve küfür olduğu için günde birden fazla bölüm izlemenizi önermem. bir süre sonra kendinizi "la, saçma sapan konuşma la" gibi şeyler söylerken bulabilirsiniz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sabahın köründe denk gelmiştik bebeyle. anasından gizli çekmiştim uykuya direniyordu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bize uymayan bir söz.
bir birey düşünün ki , a'dan z'ye tüm hayatıyla, tüm varlığıyla ilgili kararları başkası veriyor .

doğumdan itibaren başlayıp ölüp gömülene dek devam eden bir süreç bu .
tartışılmayan, sana özgü birşey kalmıyor ki geriye ...
devamını gör...

ünlü filozof jean paul sartre ile entelektüel dünyanın en ünlü aşıkları arasında yer alıyorlar. beauvoir 1986'da, sartre'de 1980'de öldü.
devamını gör...

özellikle modern iran sineması'nın hastasıyım. sanat aracılığıyla yapılan bir başkaldırı gibi.

asgar ferhadi filmlerine ayrı bir parantez açmak istiyorum. kadınların acılarını anlatırken kadını yücelten, yüreklendiren, yol gösteren filmler. genelde aynı oyuncuları görürsünüz. aynı amaç uğrunda aynı yolda yürüyorlarmış hissi veriyor. mutlu oluyorum peyman moadi, shahab hosseini, taraneh alidoosti gibi oyuncularla sık karşılaşınca.

gösterdikleri cesaretin ve verdikleri emeklerin bir gün karşılık bulmasını yürekten diliyorum.
devamını gör...

ileride bir kızım olursa ozellikle isim seçiminde dikkat etmeme neden olacak husus. uzun bir isim koyarsam hem kendi soyadını hem eşininkini kullanmakta zorlanir ama kısa bir isim koyarsam ikisinide kullanabilir.gonul isterdiki erkegin soyadini almasin ...
devamını gör...

yansıma mı yanılsama mı hayat?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir mahsuru mu var dediğim başlıktır.

ben mesela, sevdiğim yazar kimse överim. kadınmış, erkekmiş her kim ise beni ilgilendirmiyor. ben burada tutankamonun laneti olarak varım. ne fazlası ne eksiği değilim. sadece yazarım. burada çok değerli insanlar ile konuşuyorum. onlardan çok şey öğreniyorum. hem yazıyor, hem muhabbet ediyor hem de seve seve nickaltı giriyorum.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim