selamlar, nasılsınız? hepinizin iyi olmasını temenni ediyorum.
bu akşam, saat 22:00'da, düş kurma zamanı isminde bir radyo yayını ile sizlere bol bol shoegaze, dream pop, noise pop gibi tarzları icra eden müzik gruplarını kısaca tanıtacak ve sonra çalacağım.

nedir bu shoegaze? nasıl bir tarz diye soracak olur iseniz, seksenlerin sonunda birleşik krallık'ta ortaya çıkmış, doksanların ortasına kadar yükselebilmiş ama ne yazık ki britpop ve grunge yükseldikçe, ölü bir tarz olma yoluna gitmiş, karmakarışık gitar tonları ve mırıldanırcasına hülyalı seslere sahip vokal tınılarıyla bezenmiş, rüyasal bir müzik tarzı.

saat 22:00'da yayına sizleri bekliyorum, sağlıcakla kalın ve lütfen yemeklerinizde tuzu azaltın.
devamını gör...

ölümden sonra; vücuttaki biokimyasalların değişimine bağlı olarak, kollar, bacaklar ve tüm uzuvların katılaşmasına verilen ad.

ölüm anından 4 saat sonra görülür. adli tıp, görsel verilerin durumuna göre ölüm saatini belirler.
ölüm sertliği
devamını gör...

sabırlı olmam. özellikle sıcakta serada oruç tutarken iş yaptığım zamanlar sabrımın nirvanası.
devamını gör...

hem okuyup hem gezen (bkz: okurgezer) demek yasaklanırsa beni yok saymanız gerekir. gezerken okuyan bilir.
devamını gör...

pentagram varken başka bir grup yazan müziği bıraksın.
devamını gör...

geleceği görmek.
devamını gör...

rahmetli dedemin vakt-i zamanında, "ne yap et, sakın yaşlanma!" diyerek nasihat ettiğidir.
devamını gör...

katil olmadım. şaka şaka makarna yaptım.
yazdım. ama kaĝıda.
devamını gör...

benim için; her sene yıldönümünde sessize alınan gruptur. çok nadir yazıyorum, aklıma geldikçe de girip ne saçmalamışlar ya da olaylara hepten fransız kalmayayım diye okuyorum, sonra yine ölü taklidine devam.
devamını gör...

tartıştığın konuya göre değişir. eğer sonunda bir şeyler katacaksa bana tamam tartışalım konuşalım. ama burada kastedilen kişisel ilişkilerse fazla tartışamam. sıkılıyorum bir yerden sonra. sen şunu dedin ben bunu dedim eee yani sonuç?
tartıştığın konuya göre değişebilecek duygu durumu.
devamını gör...

benim için 2009’da otel odasında cep telefonumun kaybolmasıdır.

kemer’e arkadaşlarımın yanına tatile gitmiştim. nemden gece gündüz neredeyse odadan dışarıya adım atamıyorum, 2-3 günde bir arkadaşların çalıştığı club’a gidiyorum sadece, bazen de sabah kahvaltı yapıyoruz.

bir sabah kapım resmen yumruklanıyordu da, ona uyandım. arkadaşlar bana ulaşamamış cep telefonumdan, delirmişler. telefonumun nerede ve neden kapalı olduğunu soruyorlar, ben telefon yatakta diyorum. neyse çok uzatmayayım, telefonu aradık ettik (iğne deliğine kadar) bulamadık. şaşkınız hepimiz. aslında daha çok tırstık. en son uyumadan önce telefonu kurcaladığıma adım gibi emindim, hala da eminim.

o gece dışarı çıkmamıştım. yanımda kimse yoktu, yalnızdım (ki bu yüzden telefonla uğraşıyordum zaten). alkol sıfır. hiçbir şekilde uyuşturucu madde kullanımı yok (hiçbir zaman), antidepresan gibi uyku yapan ilaç yok. her şey sıfır. odaya giren yok, olsa duyarım, ne kadar derin uyursam uyuyayım kapı sesine karşı hassasım.

sonuç; telefon yok. buhar olup gitti.
devamını gör...

türkiye'de çok kullanılan erkek isimlerinden biri. başlığının olmaması çok şaşırttı.

benim için anlamı çok daha büyük. kendisi büyük oğlumun adıdır. hayatımda tattığım en güzel duygu olan babalığı ilk kez deneyimledim. gerçekten kelimeler ile tarif edilemezdi seni ilk gördüğüm ali'm.

adınla yaşa.
devamını gör...

her şeyi en iyi kendilerinin bildiğini sandıklarından, hayata farklı bir pencereden, farklı birinin gözünden bakmaya hep kaçınırlar bu nedenle hata yapma oranı diğer insanlara göre çok daha fazladır.


“bildiğim birşey varsa, o da hiç birşey bilmediğimdir... ben bilmediğimi bildiğim için, öteki insanlardan akıllıyım. ''
devamını gör...

bütün gün seni düşündüm
devamını gör...




fakirlik güzellemelerini asla doğru bulmuyorum. ama yetinmek ve mutluluk kavramı uzerine söylediklerine tüm yüreğimle katılıyorum. kıl çadırdan rezidanslara insan nasıl mutlu olur dersini tertemiz ifadelerle anlatıyor.
devamını gör...

yunus emre’nin insanın neylerse kendinin eyeleyeceğini konu alan şiiri.

“bu ömrüm yok yere harc etmişim ben
canım gör nice oda atmışım ben

kimse kimesneye etmemiş ola
anı kim kendime ben etmişim ben

amelim rahtını, derdim götürdüm
kamu assım, ziyana satmışım ben

cihanda bir sınık saksıdan ötrü
güherlerim ziyana satmışım ben

amelim her ne ki varsa riyadır
acep ihlası ne unutmuşum ben

giceye eresini kimse bilmez
tul-i emel başın uzatmışım ben

dügeli ömrümü, harcına sürdüm
ziyandan bellidir, ne utmuşum ben

aguya bal deyu parmak uzattım
aşıma zehr-i katil katmışım ben

biçare yunus'un çoktur günahı
hakkın dergahına yüz tutmuşum ben.”
devamını gör...

“belki yalnız değil ama kesinlikle pişman öleceğiz.”

-ozgur1ey
devamını gör...

burun içeri giren havaya karşı vücudun ilk savunma mekanizması, burun içeri giren havayı ısıtır, burun etleri ve kıllar süzer, sümük hapseder.
burnuna estetik yaptıracam diye burun etlerinizi dümdüz ettiyseniz elde kaldı bademcikler. bademcikler de gitmişse içeri giren hava, elini kolunu sallaya sallaya kargosunu akciğerlerinize teslim eder.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim