öncelikle ''uyuşturucu'' berbat bir kelimedir. çünkü psikoaktif maddeler sadece ''uyuştur''mazlar. sedasyon yapan var, halüsinojen var, stimülant var, dissociative'ler var, var oğlu var. dolayısıyla ''drug'' kelimesi çok daha iyi karşılıyor. sadece psikoaktif maddelerin etki çeşitliliği açısından değil, aynı zamanda yediğimiz eti, içindeki arjinini glutamatı bile yeri geldiğinde (postop hastanın beslenmesi gibi) dozajları ve algoritması olması bakımından ''drug'' neredeyse kusursuz bir kelime. dolayısıyla, dediğim gibi, yediğin ekmeğin bile klinik önemi olduğuna göre içilen sigaranın kuşkusuz klinik bir önemi var. sadece beyni değil, karaciğere olan (cytochrome p450 enzimlerinin çalışma hızını artırıp bu yolla metabolize olan diğer ilaçların yarı ömrü ve etkinliğini azaltması, östrojen metabolizmasına etkisi) veya kalp damar sağlığına olan toksik etkisi ile sigara gerçek bir ilaçtır.

mesela alkol nörotoksik ve bağımlılık yapıcı bir madde olduğu gibi, aynı zamanda kalpteki aritmilerde ablasyonla tedavide kullanılan malzemedir; aynı öldürücülüğü kalpteki aritminin tedavisi için faydalıdır. aynı şekilde, sigara crohn hastalığı için zararlıyken çalışmalar ülseratif koliti hafiflettiğini söylüyor. beyin için uzun vadede zararlı olan barbitüratlar akut bir epilepsi atağında kullanılmalıdır. şu an aklını yitirip baktığın monitörün ekranını ısırıp yutsan bile medikal bir karşılığı var bunun.

uzun lafın kısası; sigara bir ilaçtır. kar zarar oranı inanılmaz düşüktür ve kullanılmamalıdır.
devamını gör...

babam aralık ayında ölmüştü. sabaha doğru buz gibi soğuktu ölüm kadar soğuk, ve saat o sessizlikte sürekli tiktak tiktak diye sinir bozucu bir şekilde çalışıyordu. o günden beri ne zaman saatin sesinin duyulduğu sessiz bir gün olsa, ne zaman o gün doğumu soğuğuna uyansam ne zaman üşüsem... hep o günü hatırlıyorum hep babamın ölümünü, o soğuk halini hatırlıyorum ve daha çok üşüyorum. öyle berbat bir his işte.
devamını gör...

süleymaniye camii mezarlığında çektiğim diğer fotoğrafları görmek için blog linkim: geçmiş zaman sahipleri ya da monarşi

-
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
-
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: bak bunu burdan alın)
devamını gör...

zihnen olgunluk eşiğini geçebilmiş her insan için gayet normal bir olaydır.
devamını gör...

dış çekimde olan saçma sapan olayları konuşup bir yandan da hasılatı hesaplamıştık.
devamını gör...

kadın olmak yetmiyormuş demek ki, yazmak gerekiyormuş, gece gündüz!
sabah beşte ukde doldurmadan yazar olunmuyor...
devamını gör...

benim çocukluğumda mavi önlük giyiyorduk beyaz yaka vardı. klasörle okula giderdik simit ayran 250.000 liraydı. mazot 1 lira olcak diyen bir adam vardı. zeki mureni canlı izlerdik tvde. yılbaşlarında tombala oynanırdı. kadınlar kapı eşiklerinde örgü örer dedikodu yapardı. meyhanelerde rakı içilirdi. büyüdük sonra aniden..
devamını gör...

aslında bütün ateistler böyle saldırgan değil. gördüğüm kadarıyla ya dikkat çekmeye çalışan ergenler yada müslüman sandıkları kişilerden büyük darbe görenler her fırsatta müslümanlara laf atıyor. ama olur böyle şeyler deyip geçmek lazım.
devamını gör...

küçük esnafı bilmem de d&r, kırmızı kedi magazasi dolaşıyorsa normal biridir.
devamını gör...

(bkz: expecto patronum)

açıklamaya gerek yok. bilmeyen yoktur.
devamını gör...

kendimi kandırmam için hiç bir sebep yok, çünkü herşeyi gerçekliğine inandığım kadar kabul eder yaşarım.
irrasyonal hiç bir şey ile, ne kendimi kandırırım ne de zihnimi meşgül ederim.
devamını gör...

daha çok ağlamak
devamını gör...

olumsuz tecrübelerden, kalbe oturmuş hayal kırıklıklarından sonra oluşan durumdur. yeni birileri ile tanışmak için enerjiniz kalmamıştır, kendinizi anlatmak için de.
devamını gör...

aşşırı saçma reklamlar. alt tarafı çikolata yiyeceksin ne gerek var bu kadar romantizme?
devamını gör...

dün almış olduğu portakal bahçesinin hasadını kısa süre sonra yapmayı planlayan yazar.**
devamını gör...

rahatsız memati.
bence uyumlu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1870-1880 yılları arasında abraham salomon de kamondo tarafından yaptırılmış merdivenlerdir.

abraham kamondo merdivenleri, avusturya lisesi'nde okuyan torunlarının yokuşu daha rahat çıkabilmeleri için yaptırmış.

döner şekilde iki parça halinde tasarlanmasının nedeni de yukardan düşen birisinin en azından bir noktada durabilmesi içinmiş. ayrıca merdivenler, galata tarafında çalışan levantenlerin de pera'daki evlerine rahat ulaşabilmesini de sağlamıştır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim