mümkünse özlenilen kişinin sesini duymak en güzeli bence.ama eğer olmuyorsa da mesajları okumak,onunla ilgili aklınızda kalan güzel şeyleri hatırlamak da özlem gidermeye yetmese bile mutlu eder insanı.
devamını gör...

yıllarca mağdur edebiyatı yapıp bugün mağrur olan birinden hiç de şaşırtıcı olmayan bir suçlama. zira ona göre kendisini sevmeyen, icraatlarını eleştiren herkes terörist, vatan millet düşmanı. bu hadsizliğe bir gün dur diyecek bu halk buna eminim.
devamını gör...

seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
nazım hikmet ran
devamını gör...

türk aktör, yeşilçam'ın olmazsa olmazı. yakışıklı ve karizmatik bir istanbul beyefendisi. asıl mesleği diş hekimliğidir. 1963 yılında ses dergisinin açtığı yarışmaya katılıp birinci seçildi. sinemaya 'genç kızlar' filmi ile başlamıştır. yönetmen nevzat pesen'dir. aynı filmde türkan şoray ve hülya koçyiğit de yer almaktadır. ayrıca türkan şoray ve hülya koçyiğit'in beraber rol aldıkları ilk ve tek filmdir. daha sonra salon beyefendisi rollerinin aranan yüzü olmuştur. şahsen kendisine en çok yakıştırdığım aktris filiz akın'dır. tabi ki ben sinemadan bahsediyorum. kendisi daha sonra o zamanlar hostes olan berna hanım ile evlenmiştir. bu evlilikten bir kızı vardır. 70'li yılların sonuna doğru sinema sektörünün farklı ihtiyaçları ona hitap etmeyince, beyaz perdeden uzaklaştı ve yurt dışına yerleşti . 2011 yılında ikincisi düzenlenen malatya film festivalinde yaşam boyu onur ödülüne layık görüldü. bir dönem anap milletvekilliği de yapmıştır. biyoloji üzerine eğitim almış ve bu eğitimden sonra kaktüs yetiştiriciliğine el atmış. sosyal medyadan takip ettiğim ve beğendiğim beyefendi bir kişilik. kendisine uzun ömürler diliyorum.
devamını gör...

ilkokuldayken kardeşimle beraber cuma günlerini iple çekerdik çünkü annemizin sabaha kadar uyanık kalmamıza izin verdiği tek gün cumaydı. özellikle kışın ayrı bir tadı vardı. akşam oldu mu pijamalarımızı giyer, çekyatta ayaklı başlı yatar, sabaha kadar da televizyon izleyip kikir kikir gülerdik. başlığı görünce birden aklıma geldi duygulandım.
devamını gör...

yaş 12 kuran kursuna gidiyorum arkadaşlarla. tabi ki haremlik selamlık var. kızlar üst katta biz alt kattayiz. birlikte kuran kursuna gittiğim arkadaşım beğendiği kızın ayakkabısının içine not yazarak iletişim kurup sevgili olmuştu.

sabah benimle gitmek yerine sevdiceği ile buluşup geliyorlardı camiye. şadırvanda* veda ediyorlardı ertesi güne kadar.

yani isteyen bir yolunu bulup yazıyor arkadaşlar.
devamını gör...

saçından öpülmek.
devamını gör...

eski sevgilimin 8000 yazar arasından beni bulmasıyla gerçekleşmiş hadisedir.
devamını gör...

dokumacı kuşların adının neden böyle olduğunu biliyor musunuz?
bilmiyorsunuz, efenim bu kuşlar yuvalarını gerçekten dokuyorlar.
çeşitli bitkilerle, bildiğiniz vazo ya da küre gibi şekillerde yuva yapıyorlar.
peki bunu niye yapıyorlar dersiniz?
efenim bunların tek amacı dişi kuşu etkilemek yahuuu.
dişi kuş gelince, yuvayı beğenirse çiftleşmeyi kabul ediyor.
yaaa efendim, demek ki neymiş?
yuvayı her zaman dişi kuş kurmuyormuş.
eyyorlamam bu kadar.
devamını gör...

aklımdan gitmeyen şöyle bir diyalog vardı:

recep: yeşilçam aksaray'ın ne tarafında kalıyor vahit emmi?
zeliha: izmir pilücüne soralım o bütün yeşilçam filmlerini izliyor.
vahit: ne alakası var zehila ben de bütün amerikan filmlerini izliyorum ama los angeles aksaray'ın ne tarafında kalıyor bilmiyorum.
zeliha: e çevre mühendisliği okumuyor mu bunlar? çevrelerini bilsinler bir zahmet.

zeliha bir bölümde de kızlar çevre mühendisliği okuyor diye çevrelerinin geniş olduğunu düşünüyordu.
devamını gör...

(bkz: depresyon)
devamını gör...

yılmaz erdoğan şiiri.
her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan"
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok ..

.....

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah'a inanmaktır
devamını gör...

ucundan yakaladığım nesildir. radyoyu arayıp bir de utanmadan istek yapardık. hangi şarkıyı keydedeceğimizi bilelim yani. öyle otur bekle nereye kadar?
devamını gör...

gelmemesi gerekendir.
beğenmediğiniz fikiri ve yazıyı yazara mesaj yoluyla nedenleriyle beraber yazdığımız zaman, hem birbirimizle olan iletişimimiz güçlenir hem de yazarken eksi oy gelir mi kaygısı yaratmamış oluruz.
şahsi fikrim gelmemesi yönündedir.
devamını gör...

(bkz: bi daha gelme bu eve)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ya türkiye’de sevişen kızlara arkasından kaşar kezban diyorsunuz sonra kız arkasından kaşar bu yaa demeyecek, cinsellik yaşadı diye onu yargılamayacak avrupalıyla birlikte olunca da gelip burda ağlıyorsunuz. abi siz daha sevgilim bakire mi diye soran erkeklersiniz tabiki bu konuları artık aşmış insanlarla beraber olurlar. siz de kendinize çeki düzen verin bir zahmet ya da gelip burda bize yüz vermiyorlar yabancıyla yatıyorlar yaaa demeyin. siz türk kadınlarını cinsellik yaşıyor diye yargılayıp baskılıyorsunuz sonra da sizle sevişmiyor diye zırlıyorsunuz yaptığınız iki yüzlülük.
devamını gör...

malum şahsın covid pozitif olması.
devamını gör...

aşırı inek sütü alımında barsakta enterosit(bağırsak hücresine verilen isim) kaybı sonucu demir, bakır,kalsiyum emilim kusuruna bağlı eksikliği görülen sendromdur.

ilk 6 ay anne sütü dışında bir şey lütfen vermeyelim.
devamını gör...

elimde, kalemimle beraber en bakir yerler aramaya koyulmuştuk. zordu öyle topraklara rastlamak. olsun biz yola çıkmıştık bir kere. günler geçti, dolaştık dere tepe. derken bulduk bir yer. verimli topraklar olduğu her halinden belliydi. işlenmemişti. en azından, yakın zamanlarda. üzerinde ayak izleri de yoktu. en azından yakın zamanlarda kimse dolaşmamıştı üzerinde. ya izini belli etmeden sinsice yürüyenlerin, bırakamadıkları izler ne olacak dedi kalemim. bunu bilemezdik diye geçiştirdim. göremediğimiz yerde sezgilerimize güvenmekten başka ne yapabilirdik ki. güzel şeyler hissetmiyor muyuz bu yerle ilgili diye sordum. evet hissediyoruz dedi. o zaman vakit geçirmeden kazmaya başlayalım dedim. geldi elime haydi, beni kullan dedi. kalemimle kazarken toprağı, bir an bile olsun aklımdan çıkmıyordun. günlerce eştim toprağı.
yavaş yavaş saf, temiz ve kıpkırmızı harfler çıkmaya başlamıştı toprağın altından. kalemim, toplasana ne duruyorsun, doldur güzelim harfleri ceplerine dedi. topraklar verimliydi de, ondan mı bu kadar çoktu harfler, yoksa sevdan mı fazlaydı bende, yoksa bereketli olan ceplerim miydi bilinmez?
topladım hepsini. kalemimle beraber, tertemiz bir yere dizdik harfleri.
bu harflerden, sana olan, tertemiz sevgimi anlatır bir şeyler yazmaktı niyetim.
önce seni seviyorum yazdım. baktım ki elimde bir sürü harf var. nasıl sevdiğimi de anlatmak istedim.
ben senin, sadece güzelliğini, ruhunu, derin bir kadın oluşunu, iyi yürekli ve merhametli oluşunu sevmedim ki. bu taraflarını herkes severdi. her insan gibi seninde zaafların ya da sevmediğin tarafların vardı elbet. benim sana olan sevgim topyekün bir sevgidir. ve sadece arzularımı kapsamadığı için kolay kolay bitecek bir sevgi değildir. benim sana olan sevgim, yazı sevdiğim kadar kara kışı da sevmem gibidir; kar yağarken duyduğum hayranlığı, hani o kar erirde vıcık vıcık olur ya ortalık, böyle üstün başın batar ya zor yürürsün, işte bu hale de taşımam gibidir; haftanın tüm günlerini sevdiğim gibi pazartesi gününü de sendromsuz atlatmam gibidir.
devamını gör...

antep'li biri olarak kanımın hemen ısındığı yazardır.
kendisiyle mutfağa girip çeşit çeşit yemek yapasım var.
neyse şimdi buzluktaki içli köftelerden bir 5 tane götüreyim.*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim