ezginin günlüğü - eksik bir şey

şarkı sözleri
eksik bir şey mi var hayatımda
gözlerim neden sık sık dalıyor
eksik bir şey mi var hayatımda
gökyüzü bazen ciğerime doluyor

öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam
atsan atılmaz satsan satamam
eksik bir şey mi var, anlayamam
bak çayım sigaram her şeyim tamam
eksik bir şey mi var, anlayamam
bak çayım sigaram her şeyim tamam

kalksam duraktan dolmuş gibi
arka koltukta unutulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi

eksik bir şey mi var hayatımda
gözlerim neden sık sık dalıyor
eksik bir şey mi var hayatımda
gökyüzü bazen ciğerime doluyor

kalksam duraktan dolmuş gibi
arka koltukta unutulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi
terliklerimle gelsem sana
sonunda aşkı bulmuş gibi

sonunda aşkı bulmuş gibi...



devamını gör...

pera palas'ı palas pandıras anlatan kadın..

ahmet abi... hopp..
esra'nın ahmet abi deyişi, mecnun'un ismail abiye seslenişi gibi değil miydi? ah hazal kaya kesinlikle komedi oyuncususun. çok güldüm sana bazı yerlerde. ama düşüncem şu, bu dizinin başrolü kesinlikle başka bir oyuncu olmalıydı. neden mi?
bu karakterin, uzun eteğini toplayıp 'abi beni 1950'ye atsana' demesini, gömleğinin kollarını yukarı kıvırıp, pera'ya acılı kebap istemesini, otelde mangalın başına geçip tatlıses'ten önce tarihe geçmesini, 'aslanım bunun soğanı nerede' diye köpürmesini bekledim. çok samimiydi bak orası ayrı ama sanki ayarı fazla kaçtı.
benim gibi atarlı bir kadın olan hazal kaya pera'nın neresindeydi tam olarak çözemedim. esra karakteri miydi izlediğimiz yoksa hazal kaya'nın tam olarak kendisi miydi bilemedim.

eleştiriden sonra gelelim övgülere;
zaman yolculuğu hikayesi başarılıydı. ben daha çok senaryo işleyişini 11.22.63 'e benzettim. akıcıydı, eğlenceliydi, işleyiş fişek gibi hızlıydı. orası saçma burası saçma demeyeceğim; film bu, elbet absürt tarafı olmalı. hayal dünyasına buradan gidemiyorsak nereden gideceğiz?
kitap uyarlaması olan senaryonun çıkış noktası benim açımdan merak uyandırıcıydı. pera palas, agatha christie..
agatha, anlatılana göre uzun bir süre pera palas'ta kalmış hatta doğu ekspresinde cinayet kitabını burada yazmış. gizemli bir tarafı da var yazarın: otelde kalırken bir ara ortalıktan kaybolmuş, 11 gün boyunca kendisinden haber alınamamış. döndüğünde ise geride sadece bir anahtar varmış. dizinin uyarlandığı kitapta bu anahtarı zaman yolculuğunda gezdirmek istemiş. haliylen dizi de tıpkı agatha romanları tadında ilerlemiş.

pera palas'ta öğle vakti, bir arkadaşımla kahve içmeye gitmiştim. bu hikayenin bahsinde geçen agatha'nın gizemini konuşmuştuk. 411 numaralı odayı ara ara bulamamıştık. bulduğumuzda ise kapı kilitliydi, izinde yoktu zaten içeri girememiştik. koridorda dolanmak bile yetti diye diye tarihi asansörün önüne geldik. otel atmosferi o kadar güçlü ki, ben de kısa süre dahi olsa geçmişe gidip sanki o havayı solumuştum. uzun eldivenim, tüylü başlığım ve allı pullu elbisem ile o balo salonunda hayal seyahatiyle ben de coşmuştum. ahh ahh, yanlış dönemde miyim?
dizi bu isteğimizi esra karakteri ile başka boyutlar arasında gerçekleştirmeye çalıştı.
anahtarı verin bana!! o halit nerede, halit'i bulun bana!
sanırım dönem işi olmasını sevdim. fantastik işleri zaten ayrı severim. dizinin rengi, havası tam olarak benim hayal alemlerimden kopmuş gelmiş gibi diyebilirim.
unutmadan da belirteyim; ahmet abi sen çok başarılı bir oyuncusun.. tansu biçer büyük abisin.. alkış..
devamını gör...

(bkz: bungee jumping)
(bkz: rafting)
(bkz: paragliding)
(bkz: skydiving)
(bkz: aşık olmak)
(bkz: beş parasız dünya turuna çıkmak)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rus imparatorluğu'nun sarayındaki son önemli papaz. aslında bir papaz mı, bir sahtekar mı, bir illüzyonist mi ya da bir büyücü mü sürekli tartışılıyor. ancak hanedanı derinden etkilediği, yaptığı bazı akıl oyunlarıyla yanılttığı çok biliniyor. en sonunda kendisinden kurtulmak için öldürmeyi deniyorlar ama bir türlü de ölmeyen biri. en sonunda köprüden atılarak ve boğulmak suretiyle ölüyor.
devamını gör...

ona giden tüm yollar.

hem entel, hem romantik, hem kamyoncu tanımı, oh mis!
devamını gör...

çok da normal biri olmadığını anlamak.
zaten normalin tanımı neyse? neyse işte genel geçer bildiğimiz şeyler.
çok da normal değilseniz üzülüyorsunuz ya. şimdi bana farklılıkmış yok efendime söyleyeyim kime göre neye göre normalmiş edebiyatı yapana küfür ederim, evet.
devamını gör...

olay bundan 5 ay önce gerçekleşti.
yine absürt, pek fazla insana hitap etmeyen mizahımı yaptığım tanımlarımdan birine bir beğeni geldi.
"allah allah bu pek sık olmayan bir durum" dedim.
dediğimin 2. saniyesi bildirim kayboldu.
ama bu elf kırması gözlerim hemen kişinin nickini korneasından geçirmişti bile.
hemen o kişiye mesaj attım.
-pardon beğeninizi niye geri çektiniz
+yaa şey yanlışlıkla bastım pardon
-anlıyorum olur öyle şeyler ben de yanlışlıkla güzelliğnize vuruldum ama ben geri çekemiyorum.
evet bu cümleyi kurduğumda ipler kopmuştu.
3 gün sonra düğünümüz var.
devamını gör...

(bkz: le nick)
devamını gör...

athena'nın zırhı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel zırha örnek

hephaistos tarafından yapılmıştır, zırha medusa'nın kesik başı da eklidir. medusa'nın bakışları ona bakanları taşa çevirdiği için zırh düşmanları felç eden bir güce sahiptir.
devamını gör...

t: bu yazarın oluşturduğu bir incil.*

yok efendim teori bana zor, ben çerezlik bilgi istiyorum genel kültürüm ile havalı bir çocuk olmak istiyorum derseniz de: (bkz: merdivenaltı_müzisyen ile ufak tefek müzikoloji)

temeller:

(bkz: müzikal terimler)
(bkz: tonalite)
(bkz: polifoni)
(bkz: akor)
(bkz: gam)
(bkz: armoni)
(bkz: modülasyon)
(bkz: müzikal aralıklar)
(bkz: arıza (müzik))
(bkz: zaman ölçüsü)
(bkz: anahtar (müzik))
(bkz: donanım)
(bkz: konsonant)
(bkz: disonant)
(bkz: dinamik (müzik))
(bkz: mod (müzik))
(bkz: genus (müzik))
(bkz: kadans)
(bkz: gam derececleri)
(bkz: kontrpuan)
(bkz: transpozasyon)
(bkz: tempo)
(bkz: tempo değişiklikleri)
(bkz: müzikal terimler)
(bkz: nüans (müzik))
(bkz: ostinato)
(bkz: dört ses armoni)
(bkz: majör gam)
(bkz: minör gam)
(bkz: entonasyon)
(bkz: arpej)
(bkz: basso continuo)
(bkz: guidonian hand)
(bkz: mi contra fa)
(bkz: si contra fa)


ekstralar:


(bkz: 4 chord songs)
(bkz: power akor)
(bkz: ii-v-i)
(bkz: canon (müzik))
(bkz: fugue)
(bkz: toccata)
(bkz: fantasia)
(bkz: cantata)
(bkz: aria)
(bkz: rönesans müziği)
(bkz: barok müziği)





eklenecekler çok var, cesur yürekliler yazsın mesaj atsın eklerim.
devamını gör...

hocam yanlış anlamayın dediğimi de öyle bir şey olursa çok saçma olur. çünkü özel mesajda fingirdeyenler haksız yere karma puanı kasar ve adil olmaz. bu şekilde iyiyiz uyandırmayın yılanları. *
devamını gör...

her ne kadar" herkes" kısmına katılmasam da, geri kalanına çoğunlukla katıldığım yazı. ona katılmıyorum çünkü hiç aldatmadım.

kolaya kaçmak insanlar için her zaman tercih edilir bir hareket oldu galiba tarih boyunca. aldatmak birçok insan için kolay olan seçenek. niye? "libidom tavan yaptı. onu susturmak zorundaydım. gittim yattım o kadınla/adamla. bu kadar basit". peki sonuç? her ne kadar yaşadığı sırada bunu fark etmese de ve durumdan bir hayli zevk alsa da, ruhundan koca koca parçaların koparılması. daha ileri zamanlarda ise kopan o parçaları fark ediş, yerine koyma çabaları ama koyamayış... kaç yaşında olursanız olun, bunun kaçınılmaz son olduğundan emin olabilirsiniz. ben bunun örneğini çok gördüm, çok insan tanıdım bu duruma gelen. etrafınızda beden değil ruh aradığınızda anlayacaksınız hatanızı.

zor olan sadık kalmaktır. içinden gelen o libido sesi ne derse desin ona yenilmemek, onu bastırabilmektir. hepimiz biliyoruz bunun zor olduğunu ama zaten önemli olan da zoru başarmak. beden çok kolay doyuyor. başkasına ihtiyaç duymadan bile doyurabiliyorsunuz, öyle bir seçenek var ama ruhunuzu doyuran kişiyi zor bulursunuz. bulduğunuzda da daha "ucuz" olanla değiştirmemeniz gerekir, kendi iyiliğiniz için.

kısa vadede beden rahatlaması mı, uzun vadede rahat bir vicdan ve pişman olmamak mı? şahsen uzun vadeyi tercih edeceğim her zaman.
devamını gör...

yaş 33. iş yerinde günlük ortalama 11 km yürüyorum. babanızdır yaşlı
devamını gör...

anlaşılmak.
anlaşıldığını sevildiğini derinden hissettiğin bir can yoldaşı.
yüreğini tereddütsüz ellerine koyabileceğin, dünyanın neresine gidersen git yanında olduğunda evinde gibi hissedeceğin bir refik. baktığın güzel her şeyi göstermek istediğin, üzüldüğünde koynunda huzur bulacağın, gülümsemesine tüm ülkeye çay ısmarlamak, hayatın getireceği bütün dertleri, mutlulukları paylaşmak istediğin bir kalp bana ait.

haa bulunur mu? sanmam. ama umut güzel şey.

şu an ki ahval içinde ise atanmak, hakkım olanı istiyorum.
devamını gör...

ben de bu ayetin başını sonunu almadan yorum yapıyorsunuz diyenlerin hastasıyım. ayet açıkça kadını dövebilirsiniz diyor bizimkiler sonrasını oku diyor. ne yazacak sonrasında.. deeeerrrmişim mi yazacak.
devamını gör...

bugün çok sıkıcıydı, bitsin artık böyle oturarak günün bitmesini bekliyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

teşekkürler yoldaş benjamin franklin.
güzel paylaşımlar bekliyoruz yazarlardan.
devamını gör...

şinasi ile agah efendi tarafından çıkarılan ilk özel gazetedir.
devamını gör...

unutulanların yerine konulan geçici elemanım. asıl sahibi geldiği anda şutlanıyorum. (bkz: xay=şey)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim