denizanas
devamını gör...

sorgulamaması. medyada veya haber kanallarında gördüklerini tereddütsüz doğru kabul eden halkımız aynı zamanda dindar olmaları sebebiyle de mensup bulunduğu dine dair iyi vaatlerde bulunan kişiye sorgulamadan oy verecek kapasiteye sahiptir.
devamını gör...

mimar - inşaat mühendisi.
devamını gör...

world wide web'in, yani dünyayı saran ağ'ın baş harflerinden oluşuyor. bizi internete bağlayan araç. icat edildiği tarih ise 1989. yani 30 yıllık bir süreç.
devamını gör...

sıradan çadırdan farklı olarak süslü ve yuvarlak olan çadırdır.

hatta eski türk kültüründe yeryüzü büyük bir otağa benzetilmiştir.

ösym'nin de özellikle ayt sosyal testlerinde sormayı çok sevdiği bir kavramdır.
devamını gör...

bir sesten ne kadar nefret edebilir ki bir insan?
hayır yavaş yürüyeyim diyorum işe yaramıyor. sırf ses çıkmasın diye ayakları sürüye sürüye ilerliyorum.
(bkz: aynı zamanda güzel bir nick olabilr bence. ne dersiniz?)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

valla tanım yazma isteğim ve miktarın dibe vurdu bu sorun yüzünden. haa arkadaşım bilmemkaç tanım yazmışsın zaten diyenler olabilir. konu bununla alakalı değil; burada bir şeyler yazdıkça paylaştıkça insan keyif alıyor stres atıyor, ondan çok sevdik ya burayı zaten! ama maalesef kaliteli başlık sıkıntısı çoğalarak devam etmekte!
devamını gör...

edit: arkadaşlar ev adresi vermek zorunda değil kimse. malumdur ki en yakın kargo şubesinden gidip alınabiliyor. bu fikir ekşi başta olmak üzere tüm sözlüklerde var. ancak uygulanabilirliği yok. madem biraz farklı ( köy okullarına yardım vs) bir format hazırlanmış, bunu da yapabiliriz diye düşündüm. kaybedeceğimiz en fazla ne olabilir ki. kimse 2000 liralık hediye almaz sonuçta. isteğe göre limit de belirlenebilir. kimse mağdur olmasın. maksat güzellik olsun.


entry:

bunu bir gelenek haline getirip gerçekten hediyeleşebilirsek harika olacağını düşündüğüm etkinlik. çok güzel olur bence. maksat hiç tanımadığın birinden gelen hediye paketini açmak.
elimdeki kitaplardan birini hediye edebilirim birine. haydi başlayalım.
devamını gör...

meja > 90'larda onlarca kupon biriktirilip alınan alfabetik bilim ansiklopedisi. change my mind
devamını gör...

istanbul'un balat ilçesinde bulunan kahvesi gerçekten diğer kahvelerden farklı olan güzel mini mekan. her balat'a uğradığımda kahvesini içmeden gitmem. sahibiyle muhabbetimizde kullandığı kahve çekirdeğini özel yurt dışından getirdiğini hatırlıyorum. türk kahvesi ve filtre kahvesi gerçekten başarılı,gidip tatmanızı tavsiye ederim.

biraz öznel olacak ama bir eleştirim de var. anlaşılır bir şey yalnız sahibinin amacı genel olarak müşterilere kahveyi vereyim daha sonra hızlı bir şekilde içsinler gitsinler sirkülasyon oluşsun düşüncesinde ve bunu her uğradığımda şahit oluyorum. tabi ki para kazanacak yalnız kendimde bariz hissetmedim ancak bazı anlara tanık oldum.
ama tabi ki kalitenin hakkını vermek lazım,gerçekten başarılı. bildiğim çok güzel bir kahve yapan yer var,gelmek ister misin? sorusuna harika bir şekilde yanıt verecek yerdir kendileri. gidip tattıktan sonra her zaman görüşünüzü benimle paylaşabilirsiniz.*

mekanın görüntüsü için tık tık
devamını gör...

yarın kapanıyorum. erkek olmam buna engel değil. daha zeki bir insan olmak için bu fedakarlığı yapacağım. ya haaak!
devamını gör...

abimin kullandığı briyantini 3 numara olan saçlarıma sürüp okula gitmekti.
hatta bir keresinde de yakalanmıştım *
devamını gör...

kısacık kariyerine onlarca eser sığdıran, bu eserleriyle dinleyicilerine onlarca tarifsiz duyguyu aynı anda yaşatmayı başaran, sesi kadar yüreği de güçlü olan adamın adıdır barış akarsu.
üç yıllık kariyeri olmasına rağmen on üç yıldır konuşuluyor, dinleniyor, anılıyor. işte sanatçı buna denir. günümüzde ne kadar da ucuzlaştı bu kelime değil mi? "sanatçı" yedi kelime. herkes kaldıramaz bu yedi kelimeyi, ağır gelir.

"satılık olan karanlıktır, çerçevede."
devamını gör...

telif hakları hacı sabancı'ya ait söylem. saray yavrusunda bisiklet sürerken dışarıda ne işin var diyen takipçisine verdiği yanıttır. çünkü soruyu soran fakir hayatı boyunca yalıda yaşamamıştır.
devamını gör...

vakti zamanında izmir'in en ünlü kuaförlerinden birine gittim.
koltuğa oturttu adam beni.
dedi ne iş yapıyorsun.
dedim bik bik.
ooofffff dedi sana marjinal bir saç yapalım. böyle dolaşılır mı? sünepe gibi dedi.
zaten öyle dedi ben iyice sinir oldum.
iki buçuk saat sonra bir tarafı fazla kısa bir tarafı fazla uzun turuncu saçlarla çıktım sokağa.
mesele turuncu saçı yaptırdıktan sonra değil. mesele siyah saçlı olup iki hafta sonra diplerden çıkan o saçlarla kepazeye dönmek.
doğal turuncu saçlılara selam olsun.
t: esmer kadınların yapay olarak yeltenmemesi gereken kadın.
devamını gör...

başrollerini amy adams ve jake gyllenhaal'ın oynadığı senaryosu ve yönetmenliğini stilist, yönetmen tom ford'un üstlendiği gerilim-gizem türü filmdir. stilist bir yönetmenin elinden çıkan bu işte sanatsal karelere çok rastlıyoruz. filmin giriş kısmı bu estetiğe karşı tavır alınan algı yanılsaması gibiydi rahatsız edici ve aykırı.

iç içe geçmiş iki hikayeyle başlıyorsunuz. labirent havası katılmış, parçaları yavaş yavaş birleştiriyorsunuz.diken üzerinde izleyip, psikolojik savaş veriyorsunuz.

otobandaki aracın diğer arabanın üzerine sürmesi, araca kaza yaptırması sahne gerilimini üzerinize bırakıyor resmen. aracın zorla kapılarının açılması, belalı tiplerin saldırısı oldukça gerçekci yansıtılmış. yer yer izlerken zorluyor.çaresizliği dibine kadar hissettiriyor.

yaratılan iki dünya simgelerle anlatılmış. bazen bu semboller tek bir görüntüyle karşınıza çıkıyor. filmin sonuna doğru kafanızda oturuyor bazı şeyler. sürekli anlatılan bu iki durum arasında bağ kurmaya çalışılması merak uyandırtıyor. sonlara doğru can sıkıcı klişeler olsada sonunun izleyeciye bırakılmış olması güzeldi.
genel hatlarıyla aşk,acımasızlık,intikam duygularına yer verilmiş. bir çok kişi'nin eleştirmesine rağmen çekimi bana göre dikkat çekiciydi. kasvetli bir tablo izlenimi yaratılmış.
amy adams'ın soğuk ve çekici havası olan susan rolüne uygunluğu tartışılmaz. psikolojik gerilim filmlerinde donukluğuyla ayrı bir hava katıyor bu oyuncu. jake gyllenhall'in iki rol için kullanılması zekiceydi. susan'ın kocası edward'ı iyi oynadığını ama diğer hikayedeki rolü için duygu geçisini tam yansıtamadığını düşünüyorum. belki de öyle olması gerekiyordu bilemiyorum.
bazı görüntülerin akıllara kazınacağı bir ruh'un acı çekmesi tasvirinin iyi yapıldığı izlenebilinirliği olan bir film. farklı bir tür izlemek istiyorsanız bence değer.
devamını gör...

eskilerden kalma böyle kalıplaşmış saçmalıklar var sözlük. 'babası severmiş ama hissettirmezmiş , içten severmiş ya da pek belli edemezmiş.' ve daha niceleri. gösterilmeyen, hissettirilmeyen sevgi dilencilerin olsun lan. bir de baba olacaksın.
devamını gör...

sigara gibi... yavaş yavaş öldüren cinsinden.
devamını gör...

karadenizli deyince yakınlık?! *
bilemedim şimdi... karadenizli olup da sevdigim insan sayısı bir elin parlaklarını geçmez. sevmediklerimi ise sayamam.
sakın korkudan yakın davranıyor olmasınlar?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tigem’in arazisinde otladıkları gerekçesiyle gerçekleşen olaydır. haberi gördüğümde koyun diyerek gönderme mi yaptılar acaba diye düşünürken ciddi ciddi bildiğimiz koyunları gözaltına aldıklarını gördüm. şaka gibi bir olay gerçekten. yahu bu koyunlar size ne etti*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim