hasan hüseyin korkmazgil şiiri, hüsnü arkan'ın bestesiyle birleşince grup yorum tarafından icra edilen kaliteli bir esere dönüşmüştür.

öncelikle şiir, yapısı itibariyle bestelenmesi çok zor bir eser gibi görünüyor. hece ölçüsü ve tekrar eden bir kâfiye kalıbı olmaması sebebiyle hüsnü arkan'ın ne kadar muazzam ve zor bir iş ortaya çıkardığı gözler önünde.
bu eser; istanbul syhmphonic project'in dahilinde gerçekleşen 25. yıl konserinde olabilecek en iyi şekilde çalınıyor, söyleniyor. özellikle üflemeliler ile yaylılar müthiş bir uyum yakalamış durumda. senfoni, grup yorum'a can katıyor ama bunu yaparken öne geçmiyor bu özellikle çalışılmış bir hadise diye düşünüyorum.
bir eleştiri yapılacaksa o da şudur ki; parçada 03:00 - 03:20 arasında okuması epey zor bir kısım var. sürekli tize çıkılarak okunması gereken bir yer. burada kadın vokalin, onca back vokal'e rağmen sesinin yetmediğini görüyorum. burası, güçlü bir kadın vokal tarafından seslendirilseydi eğer, fevkalâde bir konser performansı ortaya çıkacaktı.


devamını gör...

tacizci çocuğun adı cemil'miş. yahu gitmişsin çoğu insanın gidemediği ülkeye, rahat dursana cemil.
bu ismi duyunca aklıma cemil'in iffet'i müjde ar sıkıştırması geliyor.
devamını gör...

bana zamandan söz ediyorlar
gelip size zamandan söz ederler
yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. hepsini bilirsiniz zaten, bir ise yaramadığını bildiğiniz gibi. dahası onlar da bilirler. ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler,
öyle düşünürler.
bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki hançeri çıkartmak, yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden
karşılaşmak kolay değildir elbet. kolay değildir bunlarla baş etmek,
uğruna içinizi öldürmek. zaman alır.
zaman
alır sizden bunların yükünü
o boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, acılar
dibe çöker. hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir. bir
yerlerden
bulunup yeni mutluluklar edinilir.
o boşluk doldu sanırsınız
oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir

gün gelir bir gün
başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
o eski ağrı
ansızın geri teper.
dilerim geri teper. yoksa gerçekten
bitmişsinizdir.
bana ait değildir ama çok severim.
devamını gör...

günümüz şartlarında esnek çalışma saati yok ki. kim ne derse desin emekçi insanın halini gerçekten görmek lazım.
devamını gör...

aslında biyolojik olarak turritopsis dohrnii denen denizanasıdır. bu hayvan "ölümsüz" olarak tanımlanır. ilginç bir şekilde hücre yenileme yeteneği var ve kendisini bir şeylerle ezmediğiniz ya da şuna buna bir şekilde yem olmadığı sürece ölmüyor.

fakat tabi yakalayıp "işte bu" diyebileceğimiz tek bir üyesi olmayıp geniş bir familya olduğundan, "en yaşlı" tabiri de tek ve en olanı tanımlamak zorunda olduğundan, ilk tanımda bahsi geçen istiridyedir denebilir rahatlıkla.
devamını gör...

soğuk iklim şartlarından muhakkak bahsedilir, o soğuk havayı iliğinize kadar hissedersiniz bazı romanlarda.
devamını gör...

"birini hiçbir zaman affedemeyeceğini anladığında ondan vazgeçersin.
o'ndan hiçbir zaman vazgeçemeyeceğini anladığında ise affedersin." *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
casey weldon
devamını gör...

pandemiden önce her yaz kamp yapmaya gittiğimiz bir yer vardı * yazları 3 ay çadır kurduğumuz o sahilde tekrar çadır kurmayı, mangal yapmayı, akşamları ateş yakmayı, çocuklara ateşin etrafında hikayeler anlatmayı, ormandan topladığımız çam kozalakları ile yaktığımız semaverden çam kokulu çay içmeyi, çadır komşularıyla sohbet etmeyi, ateş sönünce dalga sesleri eşliğinde yıldızları izlemeyi, kayan yıldızları saymayı, sabahın ilk ışıklarıyla uyanmayı, köyden aldığımız kahvaltılıkla kahvaltı yapmayı, denize girmeyi ve akşam ne yemek yapacağımı düşünme derdi olmadan her akşam mangal yapmayı çok özledim..
devamını gör...

henüz daha serinin ilk kitabını okumuş olmama rağmen “ince memed 1” bende yazarın tüm kitaplarını okuma isteği yarattı.

yaşar kemal’in akıcı anlatımıyla ve dilde kullandığı kelimelerle, çukurova’da babasız ezilen bir çocuk olan memed’in, büyüyüp zalimin karşına dikilmesini anlatıyor.
devamını gör...

'içine öteberi konularak uçları birleştirilip düğümlenmiş bez, küçük bohça.' köyde tarlada ırgatlık yapan kahramanların olduğu romanlarda sıklıkla geçen bir kelimedir. orada kahramanlarımız peynir ve somundan oluşan yemeklerini çıkınlarda taşırlar.
devamını gör...

tanım: sahip olduğumu bilmediğim effect. ula effect ne ola ki hırbo? böyle like gibim favori gibim bişey agam.

vıyyy.
devamını gör...

''the lord of the portakals gösterime girdi''

sözlük sinemasının ilk örneği olarak gösterilen ve mellisho'nun yönetmenliğini üstlendiği ''the lord of the portakals'' adlı yapım sözlük yazarlarının beğenisine sunuldu. filmin gösterime girmesiyle birlikte başlıkta oluşan uzun kuyruklar ve yaşanan izdiham gözlerden kaçmadı.

film, bir avuç portakalın sözlük dünyasını ekşiten, azılı limonlarla olan mücadelesini epik bir dille beyaz perdeye yansıtıyor. fantastik kurgu ögelerin öne çıktığı yapım ''at bordagalları'' repliği ile uzun süre akıllardan çıkmayacak gibi duruyor.

aldığımız bilgilere göre mellisho bu filmi ev temizliğinden arta kalan zamanlarda bin bir güçlükle çekmiş. takriben bir iki aydır evini temizlemeye erinmiş olan yönetmen, çamaşır suyunun kapağını açtığı anda bir aydınlanma yaşayarak, bu projeyi hayata geçirmeye karar vermiş. bununla ilgili yorumu ise şu oldu; ''çamaşır suyunun zihnimde oluşturduğu o kadim yaratıcılık etkisini hayatım boyunca unutmayacağım.''

henüz filmi izleme imkanı bulamamış olan yazarlarımıza, filmi izlemelerini şiddetle tavsiye ediyoruz. ekran başına geçmeden önce portakallarınızı soyup baş ucunuza koymanız da önemle rica edilir.

sözlükten kısa havadisler

* aldığımız bilgilere göre meja mahlaslı yazarımız, "bal yerine reçel yapan arı" mahlaslı yazarımızı incelemek için sözlük yönetimine başvurmuş. bilimsel konulara ilgisi ile dikkat çeken yazarımızın, reçel yapan arıyı kesip biçip, üzerinde farklı deneyler yapabileceğinden korkuluyor. bu sebeple yazar hakları derneklerinin ayaklandığı ve yönetime baskı yaparak bu sözde bilimsel çalışmayı durdurun çağrısında bulunduğundan bahsediliyor.

* tutankamon'un laneti kendisini karma puan çılgınlığına kaptırdı. gözleri kararan ve durdurulamayan yazarımız, üçüncü rozetini alarak, sözlüğün yoksul yazarlarına nazire yapıyor. ilerleyen günlerde bir estetik ameliyat yaptırmayı planladığını öğrendiğimiz yazarımız, kullanıcı adını tutankamonun karması olarak değiştirecekmiş.

* sofmusic mahlaslı yazarımızın, bizlerin bale sevgisini arttırmak için yaptığı paylaşımlar sonrasında, yönetime başvurarak, tüm yazarlara rusya'dan bale pabucu getirtelim dediği öğrenildi.

yoldaş'ın konuya olumlu yaklaştığı ve bu pabuçların sipariş edildiği bilgisini de teyit ettik. fakat yaklaşık bir aydır pabuçların akıbeti hakkında herhangi bir bilgi alınamıyor.. yönetim nezdinde bir indira gandi durumu yaşanmış olabilir. bu yüzden tüm sözlük yazarlarının hakları olan bale pabuçlarını yönetimden istemesi ve bu mühim konu ile ilgili baskı yapması gerekliliğini sizlere özenle hatırlatırız.

* antiseptik özellikteki tanımları sonrasında tentürdiyot'un sözlüğün resmi ilacı olmasına karar verildi. bu mevzu ile ilgili yoldaş'ın ''buraya batticon girmeyecek! bu kullanıcı adını yasaklıyorum.'' tarzında bir ifade kullandığı sızan bilgiler arasında. ne diyelim hayırlı olsun.

* yönetim çözülemeyen sudoku'nun başına ödül koydu. kimsenin bir türlü çözemediği çözülemeyen sudoku mahlaslı yazarımızın çözülmesi için kesenin ağzını açan yönetim, sudoku'yu çözene 250 karma puan hediye edeceğini açıkladı. konuyla ilgili görüşlerini aldığımız çözülemeyen sudoku, muhabirimize; '' bunlar beni çözeceğim derken, gemici düğümü atarlar. bu konuda hiç umudum yok.'' şeklinde yanıt vererek karamsarlığını gözler önüne serdi.

açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansının ara bültenini okudunuz.

önemli not: bir sonraki bültende ''sözlük radyosu ve ortam dinlemesi'' üzerine hazırladığımız dosyayı paylaşacağız. ayrıca ''the lord of the portakals''dan sonra gösterime giren yeni filmleri değerlendireceğiz.

ayrıca fark ettiyseniz ajansımız hangi haberi geçerse, sonrasında sözlükte yaşananlar bizleri teyit eder bir nitelik arz ediyor.

kaos'un ayak seslerini ve istibdat-i yönetimin geldiği noktayı uzun uzun sizlere aktarmıştık. sonrasında sözlükte yaşananlar yine bizleri haklı çıkardı. haberciliği müneccim pastası yenilen bir boyuta taşımış olmaktan ayrıca kıvanç duyuyoruz.
devamını gör...

ismi güzel bir moderatör olup oradaki ing ifadesine kafam takılıyor. bu "ing" ingilizcede fiilde yer alan bir durum ortacına mı işaret ediyor? yahut bu eyluling isimli kişinin "dokuz eylül üniv ingilizce" bölümünden mezun olduğunu mu ifade ediyor? ya da ilgili şahsın eylül ayında ingiltere'ye vardığına mi delalet etmekte? yoksa ismi eylül olup ingiliz kültürüne hayranlığına selam mı çakmakta? belki eylül ayında bu arkadaş "ing bank" isimli hollandalı kapitalist sermayenin tapınaklarından birinde işbaşı yaptığını mı göstermekte? bu da değilse istanbul civarındaki illerde eylül ayının ingiltere'deki sonbaharlara benzediğini mi bize ima etmekte. sherlock gibi kafamdaki sorulara cevaplar arıyor ve sanki buldum gibi. eee ne de olsa arayanlar bulamazken bulanların da hep arayanlar olduğunu da biliyoruz.
devamını gör...

sayın sözlük yazarları,bu başlığın açılma sebebi sizin cinsiyetinizi öğrenmektir. hatta eğer xx iseniz, "çok tatlıymışsınız*" gibisinden mesajlar atıcaklardır. bu gibi oltalara gelmemeniz önerilir.

(bkz: sazan.avi)
devamını gör...

nba maçı gibi oldu. sıısısıs

perşembeyi-cumaya bağlayan gece diyelim.
devamını gör...

merak ettiğim amaç. duygu ve düşünceler için olanları anlayabiliyorum ama telefon markası, en sevilen renk gibi başlıklara yazılanlardan nasıl bir çıkarım yapılıyor. yani mor yazdın geçtin mesela on kişi mor yazmış buradan kendini iyi mi hissetmen gerekiyor. renge göre kişilik tespiti mi amaç?
amacım asla eleştiri değil sadece gerçekten merak ediyorum.
devamını gör...

ağrıdan bayılıp, merdivenlerden yuvarlanmıştım. resmen kâbustu.
devamını gör...

köşe yastığıyım. dünyada, ülkemde bir piyon bile değilim sadece dekorum. kenarda durup seyretmeyi severim.
devamını gör...

kadınsa güveniriz denmiş. bu cinsiyetçi yaklaşımı kınıyorum. erkekse de güvenirim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim