evde herkesten önce uyanıp, ilk güneş ışığıyla aydınlanıp, evdekilerin uykuda, güvenli, rahat olduklarını hissetmek. *
devamını gör...

sen kendine nasıl davranırsan, başkaları da sana öyle davranır. kendini acımasızca eleştiriyorsan, başkaları da seni acımasızca eleştirir. kendini suçluyorsan, etrafında hep seni suçlayıcı insanlar olur. o zaman onlara sana neden böyle davranıyorlar diye kızmadan önce içine dön, kendinle dost olmayı öğren. değişim, içten dışa doğru olur.
devamını gör...

'en' gibi bir çabaya gerek duyulmamalı. eğer biri sizi seviyor, değer veriyor ve bunu hissettirebiliyorsa bu müthiş duygunun tadını çıkarın. ama en çok beni sevsin, hep benimle ilgilensin düşüncesi hem sizi hem karşınızdaki insanı yıpratır.
devamını gör...

esnafın pandemi boyunca ettiği zararın yanında latifesi edilemeyecek pakettir.
devamını gör...

kuveyt’in modern tarihi, 16. yüzyılda, merkezi arabistan’da nejd’de yaşayan el enize kabilesinden birkaç klanın burada açlıktan kırıldıkları için iran körfezi’nin güney kıyılarına göç ettikleri zaman başlamıştır.

ülkenin günümüzdeki yöneticileri de, çoğunluğu tüccar olan sabah ailesinin torunlarıdır.
devamını gör...

kimseyi yedikleri ve içtikleri üzerinden yargılama hakkım olmadığı için sadece kendim yediğim veya içtiğim zaman böyle hissettiğim yiyecek ve içecekleri yazacağım başlıktır.

1) herhangi bir toz nescafe.

2) her çeşit yabancı fast food'u.

3) hamurişi ürünleri. özellikle pastanede satılanlar.

4) delikli polo nane şekeri.

5) kola, fanta türevi asitli içecekler.

6) paketli çikolata ve büskiviler.

7) pringles hariç tüm cipsler.

8) nugget, şinitzel tarzı pişmiş ürünler.

9) salam, sosis, sucuk gibi emülsifiye et ürünleri.

10) hazır meyve suları.

11) enerji içecekleri.

şu anlık aklıma bunlar geliyor.
devamını gör...

stefan zweig'ın hakkında kitap yazmış olduğu, kendisine mal edilen "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözüyle tanınan, eşiyle birlikte devrimciler tarafından giyotine gönderilen kraliçe. devrimciler eski rejimi (ancien regime) hatırlatan herkese ve her şeye yaptıkları gibi ona da türlü iftiralar atmışlar, şeytanlaştırmışlardır. onun adına uydurma mektuplar bile üretmişlerdir. fransız devrimi üzerine incelemelerde bulunmuş olan gustave le bon ve tocqueville'in de dediği gibi devrimciler devri sabık yaratmışlar, bunu yaparken de aşırıya kaçmışlardır. devrim öncesini tamamen karanlık, yozlaşmış, şeytani bir şekilde resmetmişlerdir. kraliçe de bundan nasibini bolca almıştır. aynısını emevileri deviren abbasiler de yapmıştı. ünlü tarihçi barthold "halife ve sultan" adlı eserinde bunu çok güzel bir şekilde gözler önüne seriyor. her devrimin geçmişi abartıp karaladığı, tüm olumsuzları ona yüklediği bilinen bir gerçektir zaten efendim.
devamını gör...

serengeti düzlüklerinde anne aslan bugün tedirgin.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

miyazaki en sevdiğim çizgi ustası.
birbirinden güzel filmleri var: müthiş karakterler bolca hayal gücüyle bütünleşmiş.
ilk izlediğim eseri de ‘komşum totoro’ oldu.anneleri hastahanede olan iki kız kardeş,babalarıyla birlikte bir köye taşınınca, orman ruhları,onların hayatlarının bir parçası olur.günler maceralarla doludur.
bu da benim çizdiğim mei,taş üzerine akrilik.
devamını gör...

kimi bilimcilere göre bir zaman makinesinin türevi. yani bir yıldızın 500 milyon yıl önce yaydığı ışık bize henüz ulaştığından, bu teleskopla bakıldığında o yıldızın 500 milyon yıl önceki halini görmüş oluyoruz.
devamını gör...

kulaklığı takıp son seste müzik dinlerim.
devamını gör...

bu konuda dertlenmek ve üzüntü başı çeker. yemek istemezsin, mecburiyet olduğunu bilip zorla yersin, bu sefer de lokmalar boğazda düğümlenir. dertler, ruhu çektiği gibi o lokmaları da içine çekip bir güzel öğütür ve kilo verme sürecine katkıyı sağlar. o istenilen kilo verme eylemini en kötü ve istenmeyen şekilde yaşarsın. normal şekilde kurtulmuş olunan kilo zindeliğinden ziyade pörsümüş ruh gibi pörsümüş bir beden bakiyen olur. dilerim kimse yaşamaz.
devamını gör...

özel mesaj ifşası gördüğüm an şikayet ediyorum. bizi hiiiç ilgilendirmiyor kimle ne konuştuğunuz ya da kimin müptezel olduğu.
devamını gör...

dünyevi zevkler bahçesi, hieronymus bosch’un en çok tanınan eserlerinden birisidir. günümüzde madrid, prado’da yer alan ve yaklaşık olarak 1500 yılında tamamlanan bu triptiğin orta panosu şehvete, dünyevi eğlencelere adanmıştır. bu tablo bir orta panel ve üzerine kapanan iki yan panelden oluşmaktadır. tablonun sol panelinde, adem ile havva ve hayvanlar eşliğinde cennet tasvir edilir. orta panelde pek çok çıplak figür, eşsiz güzellikte meyveler ve kuşlarla birlikte dünyevi zevkler; sağ panelde ise günahkârların değişik biçimlerde cezalandırılışının gösteridiği cehennem resmedilmiştir.

üç parçalı bu tablonun sol panelinde cennet ve burada havva'nın yaratılışı ve yaşam pınarı; sağ panelinde ise cehennem tasvir edilmektedir. resmin tamamına adını veren orta bölüm ise yaşamdaki haz ve zevkleri temsil etmektedir. cennetle cehennem arasında kalan bu zevkler, günaha yapılan bir göndermeden başka bir şey değildir. kendini türlü dünyevi zevklere kaptıran insanlığı resmediyor.

resimde, anlamı daha bir gizemli olan temsillerin yanı sıra, erotizmi temsil eden güçlü göndermeler de vardır. çiçeklerin geçici güzelliği ve meyvelerin tadı kırılganlığa ve mutlulukla eğlencenin geçici karakterine yönelik bir mesaj veriyor. bu mesaj, resimdeki belli gruplarca da doğrulanmakta, örneğin, sol tarafta cam bir fanusta bulunan çift, büyük olasılıkla bir flaman atasözüne göndermede bulunuyor: "mutluluk cama benzer, kısa sürede kırılır".

üç parçalı tablo kapandığında, içinde tanrı'nın da bulunduğu, dünyanın yaratılışının üçüncü gününü tasvir eden flu renkli bir görünüm elde edilir. orta parçanın üstüne kapanan kenar parçaların üstünde de şunlar yazılıdır: "o öyle dedi ve her şey oldu" ve "o emretti ve her şey yaratıldı".

ahlak dersi vermeye yönelik olan bu yapıt, bosch'un en esrarengiz, karmaşık ve güzel yaratılarından biridir. bosch bunu yaşamının sonlarına doğru yapmıştır.
- - -
aşağıda yazanlar dufour, alessia devitini(2002), artbook bosch- hayal gücünün derinlikleri kitabından alıntılanmıştır.

dünyevi zevkler bahçesi’nin sol panosu, baştan çıkarılma ya da cennetten kovulma temalarını değil, havva’nın yaratılışı ve isa kılığındaki tanrı tarafından havva’nın adem’e sunuluşunu işler. kompozisyonun ortasındaki çeşmeyi çevreleyen havuzdan düşsel hayvanlar su içer. bunlar ortaçağın hayvanlar alemi kitaplarından alınmıştır ve aralarında birkaç geyik ile insanlığın ilk günah’tan önceki saflığının simgesi olan beyaz bir tek boynuz resmedilmiştir. aynı hayvanlar, orta panodaki hayvanlar alayı arasında da görülür bu da iki sahnenin birbiriyle bağlantılı olma ihitimalini güçlendirmektedir. hayal ürünü yapılarda, somut geometrik biçimlerle kaynaşan doğal ögeler görülür. renkli görkemli yapıların çatıları arasında ve dışında kuş sürüleri uçuşur. bu mimari ile ortadaki bahçe panosu arasındaki benzerlikler, çevrelerin aynı olduğunu düşündürür ve iki olayı birbirine bağlar: şehvet günahı, kadının yaratılışının mantıksal bir sonucu olarak görülür.

bahçenin tam ortasında yıkanan çıplak kadınlar, tuhaf hayvanlara binmiş çıplak erkeklerle çevrili bir havuz vardır. bahçenin olağandışı hayvanları arasında, aslan ile kuşun birleşimi olan grifon da vardır. gökyüzünde süzülen yaratığa, üstüne kırmızı renkli bir kuşun tünediği dalı tutan bir insan binmiştir. kırmızı renk, simya sembolizmiyle ilişkilendirilir. bosch’un karakterleri arasında bazen siyah erkek ve kadınlar görülür. siyah simyada maddenin ilk hali anlamındadır. çıplak dişi figürler, bosch’un kadınlarla ilişkilendirdiği kışkırtıcı imgeyi ortaya koyar. şehvet günahı, birbirlerine dokunan bir çift aşıkla imgelenir. aşıklar, suda açan bir çiçeğin uzantısı olan büyük saydam bir kürenin içindedirler. cam küre motifi de hem simyacıların araçlarıyla hem de eski bir flaman atasözüyle bağlantılıdır: “mutluluk hemen kırılan bir cama benzer.” 

dünyevi zevkler bahçesi için tasarlanan karmaşık alegorik anlatımın sonuç kısmında geri dönüşü mümkün olmaksızın günaha düşmüş insan, hak ettiği üzere korkunç şekilde cezalandırılır. müzisyenler cehennemi, asıl işlevinin dışında kullanılan çalgılara yer verilmesi nedeniyle bu ismi almıştır. lavta burada işkence yapılan bir alettir. işkence yapılan günahkar insanın kaba etlerine yazılan melodiler şeytani yaratıklar tarafından koro halinde seslendirilir. kuş kafalı bir yaratık, lanetli insanları yutar ve dışkı olarak bir havuza boşaltır. bu havuza bir cimri altın dışkılar, oburluğu yüzünden bir diğeri de yediği yemeği kusar. şeytani yaratığın tahtının dibinde, göğsüne kurbağa resmedilmiş çıplak bir kadın uzanmaktadır ve bir şeytanın arkasındaki aynada da yüzünün aksi görülür, bu suç işlemenin cezası olarak betimlenir.

hayvanlar, bosch’un hayal dünyasının başlıca karakterleridir. filler ve zürafalar gibi egzotik ülkeleri anımsatan hayvanlar, daha yaygın ve ortaçağa ait hayvan kitaplarında sahip oldukları simgesel değerler için seçilmiş başka hayvanlarla birlikte görülür. balıklar canlıyken şehvetin, genelde ise günahın simgesidir. baykuş konuya göre bilgeliği ya da sapkınlığı simgeler ve kurbağa da vücut bulmuş şeytan olarak betimlenir. sürüngen vücutlarının insan yüzleri, kuş kanatları ve böcek bacaklarıyla birleştiği ürkütücü figürler bosch’un evreninde varoluşun altında yatan kötülüğün bir imgesidir.

yangınla viran olan kentler, alevlerle sarılmış kuleler ve cehennem betimlemelerinde büyük etkiler yaratan çok büyük boyutlarda yangınlar, sanatçının ilk eserlerinden son eserlerine kadar sanatının simgesini oluşturmaktadır. yangın motifi, sanatçının belleğindeki önemli bir olayla ilişkilidir. 13 haziran 1463’te hertogenbosch kenti bir yangında küle dönmüş ve sanatçının hafızasında bu olay kalıcı bir izlenim yaratmıştır. eserlerindeki cehennem sahneleri, incil’de sapkınlıklarla dolup taştığı için tanrı tarafından ateş ve kükürt ile yok edilen sodom ile gomore’nin anlatıldığı bölümleri tema alır. incil’de anlatılan kentlerin kullanımı, ahlaki çöküş içindeki toplumuna yöneltilmiş bir eleştiridir.
devamını gör...

şahısların bir tavsiye* üzerine aracılar tarafından gerekli işlemlerin yapılması sonucunda evlenmek. yabancılar buna blind date diyorlar ama o filmin sonunda evlenmek zorunda kalmıyorsun.
devamını gör...

nasıl değerlendireceğini bilen birinin gelişimi için yaratabileceği en büyük fırsatlardan biridir.
devamını gör...

ben bu rakı konusunda daima aydın boysan'ı örnek almışımdır. rakıya buz atılmazmış, öyle diyor kendileri. buyrun sizde izleyin.
devamını gör...

bergenin yan çarı
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

google a adam yazinca mansur yavaş çıkmaktadır.
devamını gör...

yazılmamış olmasına şaşırdığım imgelerin deli yönetmeni. kült film denilince ilk akla gelenlerden

hem ressam, hem müzisyen olan bu yönetmen anlaşılacağı üzere yetenek kumkuması, on parmağında on marifet bir insandır. filmlerinde kullandığı enteresan yaratıklar rüya alemine bir yolculuğa işaret eder. ilk uzun metraj filmi 1977 yılında çektiği eraserhead' dir. mulholland drive ve lost highway en bilindik, en önemli filmleridir. bilinçaltına feci yatırım yaptığı filmlerini çözümlemeye çalışmak bazen kaybolmuşluk hissi yaratır; zaten kendi de bir süre sonra ne anlatacağını unutup filme devam ettiğini itiraf etmiştir. özetle filmleri izlenesi ama müzisyen kimliğinin de yabana atılmaması gereken sanatçıdır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim