normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
          yine çok anlamlı bir kampanya,tebrikler.muhakkak katılacağız.
      
  devamını gör...
borsa istanbul’un yüzde 10’luk kısmının katarlılara devri
          ajanslara düşen habere göre gerçekleşen olaydır.
katar'lıların bu kadar ekonomimizin içinde olmasına da anlam yükleyemediğimdir.

kaynak
  katar'lıların bu kadar ekonomimizin içinde olmasına da anlam yükleyemediğimdir.

kaynak
devamını gör...
sfayk
          abovvv nickaltı bulunmayan yazarmış.
bağzı kendini bilmezler tarafından nankör gözüyle bakılan ancak erkek olsa sarkık bıyık bırakıp dosta güven düşmana korku salacak halet-i ruhiyeye sahip yazar.
10000 karma barajını geçince nankör kedi unvanını almasını bekliyorum.*
 
      
  bağzı kendini bilmezler tarafından nankör gözüyle bakılan ancak erkek olsa sarkık bıyık bırakıp dosta güven düşmana korku salacak halet-i ruhiyeye sahip yazar.
10000 karma barajını geçince nankör kedi unvanını almasını bekliyorum.*
 
      devamını gör...
birini çok sevmek
          birine kıyamamak onu herseyden korumak istemek ve en çokta mutlu etmek istemek... birini çok sevmek birinin geri kalan herkesten özel olmasıdır.
      
  devamını gör...
alex terrible
          metal camiasindaki en iyi bögüren vokallerden birisi, bugun kizimin aglarken nasil bögürdügüne dair bir ornekleme yapayim derken tanistim kendisiyle
      
  devamını gör...
kocaman alkış
          alkışın büyük ve takdirli hâli. içten gelerek edilir. hatta ayakta edilir öyle böyle... tamam sustum...
      
  devamını gör...
normal sözlük'ün kitap hediye etmesi
          (bkz: yazarak kitap kazan)
      
  devamını gör...
avro diyemeyen türk
          okunuşu ingilizcede yuro’dur, almancada oyro’dur, türkçede avro’dur.  farklı dillerdeki “avrupa” kelimesi okunuşundan tüyo alabilirsiniz. ingilizler yurop, almanlar oyropa, türkler avrupa der. bu kadar basit bir mantıktır.
      
  devamını gör...
kalp ritmini hızlandıran şeyler
          gece geç saatte çalan telefon.
      
  devamını gör...
identity
          beyin yakan bir filmdir. aksiyonu ve oyuncu performansları ile gerçekten başarılıdır. bir otel düşünün ve o otelde yolları kesişen 8 kişi. yağan yağmur ve her geçen dakika artan gerilim. aynı zamanda roman uyarlamasıdır. (bkz: agatha christie) )
--! spoiler !--
filmi anlamayanlar için: filmin başlarında görünen kel adam (bkz: çoklu kişilik bozukluğu) hastası. film boyunca psikiyatr adamın tehlikeli olan kişiliğini bulmaya çalışıyor. gece boyunca kişiliklerini öldürmeye çalışıyor. bir kişi hariç hepsi ölüyor. filmin sonunda kimsenin aklına gelmeyeceği bir şey oluyor. katil olan kişilik çocukmuş.
--! spoiler !--
  --! spoiler !--
filmi anlamayanlar için: filmin başlarında görünen kel adam (bkz: çoklu kişilik bozukluğu) hastası. film boyunca psikiyatr adamın tehlikeli olan kişiliğini bulmaya çalışıyor. gece boyunca kişiliklerini öldürmeye çalışıyor. bir kişi hariç hepsi ölüyor. filmin sonunda kimsenin aklına gelmeyeceği bir şey oluyor. katil olan kişilik çocukmuş.
--! spoiler !--
devamını gör...
sözlük radyosunun yayına başlaması
          emeği geçen herkese müteşekkir olduğumuz radyodur. sağ olunuz.
      
  devamını gör...
piyanist (yazar)
          safsata bunlar hep safsata, aman yav, azerim bülbülüm, fakir ama gururluyum... sevdiğim yazardır.*
      
  devamını gör...
geceye bir 90'lar şarkısı bırak
          aylin livaneli-bana müsaade.
      
  devamını gör...
öğretmenlerin almış olduğu parayı hak etmemesi
          öğretmenler: "tamam".
      
  devamını gör...
ananı da al git
          ananı da al gitt dünyanın en güzel küfürlerinden biridir. 78 milyona aynı anda küfretmeyi bilmiştir beyefendiler
      
  devamını gör...
ailelerin çocuklarına uyumlu isim koyma takıntısı
          genellikle karşılaştığım durumdur. mesela bir ailenin 4 tane kızı var isimler sırasıyla nuray, gülay, tülay, sonay. nedir bu kafiye merakı acaba çok merak ediyorum. bir de şöyle bir şey var 4 kardeşin ismi uyumlu ama 1 tanesi onlara uymuyor. mesela hatice, nuray, gülay, tülay ve sonay. hatice neden hatice, o neden uyumlu değil acaba hatice kendisini dışlanmış hissediyor mu, hatice neden kafiyeden mahrum kalmış?
      
  devamını gör...
bir sözlük yüzünden koca koca insanların kavgaya tutuşması
          bir deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.
      
  devamını gör...
yazarların kötü olduklarında aradıkları ilk kişi
          kısa ve öz; annem.
onun da öldüğü geliyor o zaman aklıma, yanına gidince anlatırım madem deyip yerime geri oturuyorum.
  onun da öldüğü geliyor o zaman aklıma, yanına gidince anlatırım madem deyip yerime geri oturuyorum.
devamını gör...
fear of the dark
          korku filmleri izlediği ve esrarengiz olayları incelediği için karanlıktan birisinin ya da bir şeyin çıkacağından sürekli korkan paranoyak bir adamı anlatan şarkıdır. sözlerde "i have a constant fear that something's always near" ve "i have a phobia that someone's always there" mısraları buna vurgu yapar.
grubun frontmani bruce dickinson bu albümden sonra gruptan ayrılmış, yerine blaze bayley geçmiş, 2000 yılında yayınlanan (bkz: brave new world) albümüne kadar dickinsonsuz iron maiden dönemi yaşanmıştır.
genelde bruce bey şarkı çalınacağı zaman fear of the dargggghhhhh der ve baterist mr. nicko mcbrain zile dört kere tısss, tısss, tısss, tısss diye vurur, gitarlar girer ve seyirci ooooooo ile şarkıya katılır.
şarkının bana göre en güzel konser yorumu şudur , aslında donington park konseri genel olarak daha iyidir. ama donington parkta tam 1:43 te "hey" diyor makbul olanı rio konserinde 1:55 te dediği gibi "you" olanıdır.
bu şarkı 90 lu yılların ikinci yarısından itibaren gittiğimiz taksim caravan rock bar da kronik grubu tarafından bayağı güzel yorumlanırdı. bilmiyorum o devirlere yetişen var mı ama kronik grubu sahneye çıkar ilk şarkıyı bitirdikten sonra sürekli şarkı aralarında "fiyır ov dı darggggh" diye bağırılır ve şarkı istenirdi, yerin müdavimi olan herkes bu şarkının hangi şarkıdan sonra çalınacağını adı gibi bilirdi ama mutlaka her şarkı sonunda bu şekilde bağırılırdı. yanlış hatırlamıyorsam judas priest - breaking the law, manowar - hail and kill ve bu şarkıyı çalıp milleti iyice azdırıp sonra araya giderlerdi. şimdi caravanın adı v herton rock bar olmuş, en son 2008 de gitmiştim.
bilmiyorum başka yerde bu laf geçiyor mu ama ben kalıtımsal değil "katılımsal şarkı" diye bir laf uydurmuştum, google a şimdi baktım öyle bir laf yok demek ki ben bulmuşum (çokta önemli sanki) . seyircinin şarkının bir veya bir kaç yerinde şarkıya katılmasını ifade eder bana göre. bu şarkı katılımsal şarkıların başında gelir, çünkü seyirci olduğu gibi şarkıya eşlik eder. diğer örnekleri için bkz1 , metal olmayanı için bkz2
not 1:
karanlık korkusunun bilimsel adı niktofobi imiş, orjinal adı nyctophobia olarak geçiyormuş. çocukluktan itibaren insanlarda oluşur bazen kazık kadar olduğunuzda bile bu korku devam edermiş. bende de çocukken vardı, gece karanlıkta mutfağa bile gidemezdim, sonradan geçti ama ancak kim karanlık bir yere girdiğinde hala tedirgin olmaz ki?
not 2:
bu şarkı ile şöyle bir anım vardır, en sona bıraktım. bu şarkı çalındığı zaman caravanda alt katta masanın üstüne çıkardım. caravanın tavanı alçaktır, kafam tavana değerdi normalde, dizlerimi hafif kırarak masanın üstünde headbang yapardım. hanımla tanıştığım zaman arkadaşlarla oraya gitmiştik bana hadi masanın üstüne çıksana demişlerdi. benim hatun o zaman nasıl yani diye çok şaşırmıştı, çünkü normalde ağır abi gözükürüm hep, benden hiç böyle bir şey beklememişti, sonra alıştı zaten, ikizler burcu erkeğine:)
  grubun frontmani bruce dickinson bu albümden sonra gruptan ayrılmış, yerine blaze bayley geçmiş, 2000 yılında yayınlanan (bkz: brave new world) albümüne kadar dickinsonsuz iron maiden dönemi yaşanmıştır.
genelde bruce bey şarkı çalınacağı zaman fear of the dargggghhhhh der ve baterist mr. nicko mcbrain zile dört kere tısss, tısss, tısss, tısss diye vurur, gitarlar girer ve seyirci ooooooo ile şarkıya katılır.
şarkının bana göre en güzel konser yorumu şudur , aslında donington park konseri genel olarak daha iyidir. ama donington parkta tam 1:43 te "hey" diyor makbul olanı rio konserinde 1:55 te dediği gibi "you" olanıdır.
bu şarkı 90 lu yılların ikinci yarısından itibaren gittiğimiz taksim caravan rock bar da kronik grubu tarafından bayağı güzel yorumlanırdı. bilmiyorum o devirlere yetişen var mı ama kronik grubu sahneye çıkar ilk şarkıyı bitirdikten sonra sürekli şarkı aralarında "fiyır ov dı darggggh" diye bağırılır ve şarkı istenirdi, yerin müdavimi olan herkes bu şarkının hangi şarkıdan sonra çalınacağını adı gibi bilirdi ama mutlaka her şarkı sonunda bu şekilde bağırılırdı. yanlış hatırlamıyorsam judas priest - breaking the law, manowar - hail and kill ve bu şarkıyı çalıp milleti iyice azdırıp sonra araya giderlerdi. şimdi caravanın adı v herton rock bar olmuş, en son 2008 de gitmiştim.
bilmiyorum başka yerde bu laf geçiyor mu ama ben kalıtımsal değil "katılımsal şarkı" diye bir laf uydurmuştum, google a şimdi baktım öyle bir laf yok demek ki ben bulmuşum (çokta önemli sanki) . seyircinin şarkının bir veya bir kaç yerinde şarkıya katılmasını ifade eder bana göre. bu şarkı katılımsal şarkıların başında gelir, çünkü seyirci olduğu gibi şarkıya eşlik eder. diğer örnekleri için bkz1 , metal olmayanı için bkz2
not 1:
karanlık korkusunun bilimsel adı niktofobi imiş, orjinal adı nyctophobia olarak geçiyormuş. çocukluktan itibaren insanlarda oluşur bazen kazık kadar olduğunuzda bile bu korku devam edermiş. bende de çocukken vardı, gece karanlıkta mutfağa bile gidemezdim, sonradan geçti ama ancak kim karanlık bir yere girdiğinde hala tedirgin olmaz ki?
not 2:
bu şarkı ile şöyle bir anım vardır, en sona bıraktım. bu şarkı çalındığı zaman caravanda alt katta masanın üstüne çıkardım. caravanın tavanı alçaktır, kafam tavana değerdi normalde, dizlerimi hafif kırarak masanın üstünde headbang yapardım. hanımla tanıştığım zaman arkadaşlarla oraya gitmiştik bana hadi masanın üstüne çıksana demişlerdi. benim hatun o zaman nasıl yani diye çok şaşırmıştı, çünkü normalde ağır abi gözükürüm hep, benden hiç böyle bir şey beklememişti, sonra alıştı zaten, ikizler burcu erkeğine:)
devamını gör...
