uyuyan kedinin üstünü örtmek
bir eylem.
fakat ben onunla bırakmam işi. dayanamam; kaşını, gözünü, kulağını öperim. uyumaktan dolayı, fırından yeni çıkmış poğaça gibi sıcacık olmuş bir kediye asla hayır diyemem.
fakat ben onunla bırakmam işi. dayanamam; kaşını, gözünü, kulağını öperim. uyumaktan dolayı, fırından yeni çıkmış poğaça gibi sıcacık olmuş bir kediye asla hayır diyemem.
devamını gör...
hiçbir yerin ortasında
çağdaş türk öykücülerden ezgi polat'ın can yayınlarından çıkan 2. öykü kitabı. birbirinden bağımsız kitaba ismini veren hiçbir yerin ortasında dahil psikolojik öğelerin ve analizlerin bol olduğu 6 çok güzel öykü bulunmakta kitapta. yazarın can yayınlarından çıkan ikinci öykü kitabı bu. birincisi (bkz: susulacak ne çok şey var aramızda) da yine öykülerden oluşan bir kitaptı. yazarın kendine has bir üslubu var. öyküler sanki böyle bir sonuca bağlanmıyor da sonunu okuyucuya bırakmış gibi. her insanın kendinden bir şeyler bulabileceği, kendi karanlık taraflarını görebileceği bir öykü kitabı. biraz karamsar ve depresif öyküler diyebiliriz. yazarın sanki kendi depresifliğini öykülerinde görebiliyoruz gibi hissettim ben okurken.
bir de ben kitap isimlerini ve kapak tasarımlarını da çok beğendim. özenle seçilmiş her ikisi de. burada can yayınlarından çıkmasının da avantajı olduğunu düşünüyorum.
yazar aslında mühendislik mezunu ve mühendislik yapan bir yazar. daha önce bir çok öyküsü bir çok dergide yayınlanmış ve çeşitli ödüller kazanmış. youtube da ve bir çok diğer mecrada çeşitli röportajları mevcut. açıkçası ben çok sevdim ve beğenerek okudum. ben de bir öykü sever biri olarak böyle çağdaş öykü yazarlarının daha fazla okunması daha fazla görünmesi taraftarıyım.
bir de ben kitap isimlerini ve kapak tasarımlarını da çok beğendim. özenle seçilmiş her ikisi de. burada can yayınlarından çıkmasının da avantajı olduğunu düşünüyorum.
yazar aslında mühendislik mezunu ve mühendislik yapan bir yazar. daha önce bir çok öyküsü bir çok dergide yayınlanmış ve çeşitli ödüller kazanmış. youtube da ve bir çok diğer mecrada çeşitli röportajları mevcut. açıkçası ben çok sevdim ve beğenerek okudum. ben de bir öykü sever biri olarak böyle çağdaş öykü yazarlarının daha fazla okunması daha fazla görünmesi taraftarıyım.
devamını gör...
metallica vs megadeth
system of a down demiş biri, dislike seçeneği yok mu burada?
devamını gör...
söylenmemişi söylemek
imkansız sınırlarında zor bir eylem.
evrilip çevrilmiş, süslenip püslenmiş ama sonuçta yine öncekilerle aynı anlama gelen sonsuz tane yargı var. lan boşa konuşuyoruz ha. her kavram kendini tanımlıyor zaten. mesela yalnızlık başlığına daha önce hiç kimsenin değinmediği ne yazabilirsin ki. şiir kopyalarsın, alıntı koyarsın en fazla ama kaynağı unutma! ahali elinde sarımsak soğanla kovalar seni.
söylenmemişi söyleyemiyorsan da konuşmanın bir usulü olmalı. güzel süslemen lazım mesela. konuyu farklı bir hikayeye oturtman lazım. milyon senelik hisler böylece hep canlı kalır. aynı anlama gelen şarkıları, aynı anlama gelen şiirleri dönder dur işte. böylece hiç sıkılmazsın. bunalımda olmaktan bile ince bir ayrıcalık tadı alırsın. sanarsın ki seninki daha özel, daha bir farklı, daha bir başka. nah başka.
galiba varolusçu gibi bir şey oldum. kadıköy metrosunda camus okuyan o güzellik yüzünden hep. ben de ona özendim okudum ama imanımı bozdu bu camus benim. biraz da pintiliğimden olacak ki hep gülümseme şeklinde verirdim sadakamı, şimdi zırnık koklatmıyorum.
evrilip çevrilmiş, süslenip püslenmiş ama sonuçta yine öncekilerle aynı anlama gelen sonsuz tane yargı var. lan boşa konuşuyoruz ha. her kavram kendini tanımlıyor zaten. mesela yalnızlık başlığına daha önce hiç kimsenin değinmediği ne yazabilirsin ki. şiir kopyalarsın, alıntı koyarsın en fazla ama kaynağı unutma! ahali elinde sarımsak soğanla kovalar seni.
söylenmemişi söyleyemiyorsan da konuşmanın bir usulü olmalı. güzel süslemen lazım mesela. konuyu farklı bir hikayeye oturtman lazım. milyon senelik hisler böylece hep canlı kalır. aynı anlama gelen şarkıları, aynı anlama gelen şiirleri dönder dur işte. böylece hiç sıkılmazsın. bunalımda olmaktan bile ince bir ayrıcalık tadı alırsın. sanarsın ki seninki daha özel, daha bir farklı, daha bir başka. nah başka.
galiba varolusçu gibi bir şey oldum. kadıköy metrosunda camus okuyan o güzellik yüzünden hep. ben de ona özendim okudum ama imanımı bozdu bu camus benim. biraz da pintiliğimden olacak ki hep gülümseme şeklinde verirdim sadakamı, şimdi zırnık koklatmıyorum.
devamını gör...
uzun tanımlarını görsellerle destekleyen yazarlar
olması gereken yazarlardır.
mesela film tanımı giriyorum hemen afişi ekliyorum. görsel önemli. bazı bilgileri görsellerle desteklemek daha önemli.
yazının yetmediği yerler olabiliyor. görsel dozunda kullanılırsa acayip oluyor.
haa tabii siteye ayak atanlar. siteye tatlı olmayan ama tatlı zannedilen evcil hayvanını atanlar var. onları kast etmiyorum.
mesela film tanımı giriyorum hemen afişi ekliyorum. görsel önemli. bazı bilgileri görsellerle desteklemek daha önemli.
yazının yetmediği yerler olabiliyor. görsel dozunda kullanılırsa acayip oluyor.
haa tabii siteye ayak atanlar. siteye tatlı olmayan ama tatlı zannedilen evcil hayvanını atanlar var. onları kast etmiyorum.
devamını gör...
klitoris
erkeklerin bulamadığı, siyasal islamcılardan daha az hassas olan yer..
devamını gör...
evrim teorisinin çürümüş olması
asılsızdır. bilimsel teorileri burdan çürütemezsiniz üzgünüm ki. çürüttüğünüz tezinizi, makalenizi, araştırmanızı, hadi en kötüsü bir paragrafınızı paylaşın da madem bilime zekanınızla çok büyük bi katkıda bulunun. bu başlığa gelip çürümüştür yazmakla olmuyor.
devamını gör...
sermaye düşmanı yazarlara dağıtımın başlaması
incir ağacı deyip üzülmeyin, incir'in tadı güzeldir. reçelide olur tatlısı da. acı günüde tatlı'ya bağladıysak ben gideyim vişnelerime bakayım.benim de işim zor.
devamını gör...
sözlük yazarlarının telefon rehberlerinde kayıtlı en garip isim
-adanadanadana
sağolsun arkadaşım çok güzel otobüs terminallerinde yolcu çağıran muavin repliği yapar dı.
sağolsun arkadaşım çok güzel otobüs terminallerinde yolcu çağıran muavin repliği yapar dı.
devamını gör...
buchenwald cadısı
başlığı ismi ile değil, lakabıyla açmayı doğru buldum. yazımın sonunda nedenini açıklayacağım. ancak gerçek ismini verelim; ılse koch
sizleri tarihte yine bir yolculuğa çıkarayım. bu sefer konumuz, pek de hanım olmayan bir nazi kızımız. birlikte bakalım bu kadının, pardon canavarın yaptıklarına.
ikinci dünya savaşı yıllarında, siyasi tutukluların alıkonulduğu hapishanelerin komutanı karl otto kochun eşidir. ılse koch bu hapishanede çalışan bir sekreterdir ve bu şekilde nazi subayı ile tanışıp evlenmiştir. ancak eşi buchenwald toplama kampına atanınca olaylar başlar. kendisi bu toplama kampında esirlere yaptıkları ile tanınır. şimdi sıkı durun, 30 haziran 1945 yılında amerikan askerleri tarafından tutuklanır ve yazı ile ellialtı bin, rakam ile de 56 bin insanın ölümünden suçlu bulunur ve yargılanır. 1967 yılında intihar eder. kendi eliyle bir ölüm olması onun için bir şanstır diye düşünüyorum.

peki bu canavar toplama kampında esirlere neler yapmıştır? insanlık tarihinin en acımasız kadınlarından biri olarak bilinir. bu nedenle kendisine yaşadığı dönemde “buchenwald cadısı” denmiştir. sadist biridir ve dövme takıntısı vardır. dövmesi olan esirleri özellikle seçerek öldürür ve dövme olan kısımların derilerini yüzerek kendisine eşyalar yapar. çanta, eldiven hatta iç çamaşır. olur mu öyle şey demeyin. oldu. nazi dünyasında neler oldu neler. sizlere mahkumların derilerinden yapılan bir abajuru bırakayım;

savaşın son bulmasıyla tutuklanır ancak uyanık biridir. kaldığı cezaevinde bir gardiyanla ilişkiye girerek hamile kalır. çünkü o dönem hamile kadınların cezaları hafifletilir ve frau* koch bunu bilir. 4 sene sonra çıkar. ancak hakkında o kadar çok belge ve delil toplanır ki, tekrar açılan davada ömür boyu hapis cezası alır. bir süre sonra kendisi intihar eder.
ikinci dünya savaşı inanılmaz insan hikayeleri ile doludur. bu sadece örneklerden biridir.

kaynak: bilgilerin bir kısmı zamanında okunan “die hexe von buchenwald” adlı kitaptan alınmıştır. kitabın çevirisi; “buchenwald cadısı” dır. çeviren (bkz: şahsım) valla.
sizleri tarihte yine bir yolculuğa çıkarayım. bu sefer konumuz, pek de hanım olmayan bir nazi kızımız. birlikte bakalım bu kadının, pardon canavarın yaptıklarına.
ikinci dünya savaşı yıllarında, siyasi tutukluların alıkonulduğu hapishanelerin komutanı karl otto kochun eşidir. ılse koch bu hapishanede çalışan bir sekreterdir ve bu şekilde nazi subayı ile tanışıp evlenmiştir. ancak eşi buchenwald toplama kampına atanınca olaylar başlar. kendisi bu toplama kampında esirlere yaptıkları ile tanınır. şimdi sıkı durun, 30 haziran 1945 yılında amerikan askerleri tarafından tutuklanır ve yazı ile ellialtı bin, rakam ile de 56 bin insanın ölümünden suçlu bulunur ve yargılanır. 1967 yılında intihar eder. kendi eliyle bir ölüm olması onun için bir şanstır diye düşünüyorum.

peki bu canavar toplama kampında esirlere neler yapmıştır? insanlık tarihinin en acımasız kadınlarından biri olarak bilinir. bu nedenle kendisine yaşadığı dönemde “buchenwald cadısı” denmiştir. sadist biridir ve dövme takıntısı vardır. dövmesi olan esirleri özellikle seçerek öldürür ve dövme olan kısımların derilerini yüzerek kendisine eşyalar yapar. çanta, eldiven hatta iç çamaşır. olur mu öyle şey demeyin. oldu. nazi dünyasında neler oldu neler. sizlere mahkumların derilerinden yapılan bir abajuru bırakayım;

savaşın son bulmasıyla tutuklanır ancak uyanık biridir. kaldığı cezaevinde bir gardiyanla ilişkiye girerek hamile kalır. çünkü o dönem hamile kadınların cezaları hafifletilir ve frau* koch bunu bilir. 4 sene sonra çıkar. ancak hakkında o kadar çok belge ve delil toplanır ki, tekrar açılan davada ömür boyu hapis cezası alır. bir süre sonra kendisi intihar eder.
ikinci dünya savaşı inanılmaz insan hikayeleri ile doludur. bu sadece örneklerden biridir.

kaynak: bilgilerin bir kısmı zamanında okunan “die hexe von buchenwald” adlı kitaptan alınmıştır. kitabın çevirisi; “buchenwald cadısı” dır. çeviren (bkz: şahsım) valla.
devamını gör...
hastaneye tek başına giden kişi
kimseye ihtiyacı olmayan kişidir. ya da rutin bir kontrolle gidiyordur. bir çok sebebi olabilir ama ya kimsesi olmadığı için tek gidiyorsa.. bakın işte bu hüzündür.
mr çekilecektir tek gelmeyin derler ama eşlik edecek kimse yoktur. hastane koridorunda herkes eşi dostu ile beklerken o tek beklemek zorundadır.
mr çekilecektir tek gelmeyin derler ama eşlik edecek kimse yoktur. hastane koridorunda herkes eşi dostu ile beklerken o tek beklemek zorundadır.
devamını gör...
insanın zoruna giden şeyler
birinin zaafını bilmesi ve kırması.
korkularınızı bilmesi ve acımadan yaşatması.
birinden özensizlik sezmek. başka insanlara gösterdiği özeni, konu siz olunca göz ardı ediyor oluşu.
bu tarz durumlar insanın zoruna gider.
korkularınızı bilmesi ve acımadan yaşatması.
birinden özensizlik sezmek. başka insanlara gösterdiği özeni, konu siz olunca göz ardı ediyor oluşu.
bu tarz durumlar insanın zoruna gider.
devamını gör...
karşılık beklemeden herkese iyilik etmek
iyilikten maraz doğar sözünün anlamını uygulamalı olarak er ya da geç öğrenmenizi sağlar.
devamını gör...
feraset
çabuk sezme ve anlama kabiliyeti.
keskin anlayış, sezgi.*
keskin anlayış, sezgi.*
devamını gör...
yazarların en ünlü etkileşimi
ahmet ümit ile tanışmıştım bir kitap fuarında. içinde ismimin geçtiği iki dizelik şiir yazmıştı. bizzat adıma yazılmış bir dizenin varlığı hala bir miktar gururlandırır.
devamını gör...
ateist kaplumbağa
çok severek takip ettiğim yazardır. öyle ki, gizlice kokpitine girmeye görün. aşırı doz genel kültür şoku yaşamanız olasıdır. hep var olsun!
devamını gör...
fahişelik neden ahlaksızlıktır sorunsalı
çok kolay iş olduğu için.bide psikolojimiz bozuk edebiyatı yapmaları yok mu?
ne kadar escort varsa snaplerinde pahalı içkiler, pahalı arabalar, pahalı mekanlar. sorsan başına kötü şeyler gelmiştir ve çok fakirdir. yalan... bu işi az emek harcayıp lüks içinde yaşamak için yapıyorlar. lisede herkes ders yaparken tek işi seks olan tiplerin gelecekteki hali işte.
ülkedeki erkekler yokluktan damacanayı bile yaparken seks işçisi olmak easy money kovalamaktır.
riskleri yok mu tabi var zorlukları var mı tabi var. ama size şunu sorayım.sabah 7de dükkanı açan, temizliği yapan, rafları dizen,akşam 9da sayım yapıp 10da dükkanı kapatan, maaşının bir kısmını elden veren ve asgari ücret alan bir market çalışanı mı daha çok çalışıyor yoksa oral seks çekip bacağını açan biri mi? ya da şunu sorayım hangisini s... iyorlar?
ne kadar escort varsa snaplerinde pahalı içkiler, pahalı arabalar, pahalı mekanlar. sorsan başına kötü şeyler gelmiştir ve çok fakirdir. yalan... bu işi az emek harcayıp lüks içinde yaşamak için yapıyorlar. lisede herkes ders yaparken tek işi seks olan tiplerin gelecekteki hali işte.
ülkedeki erkekler yokluktan damacanayı bile yaparken seks işçisi olmak easy money kovalamaktır.
riskleri yok mu tabi var zorlukları var mı tabi var. ama size şunu sorayım.sabah 7de dükkanı açan, temizliği yapan, rafları dizen,akşam 9da sayım yapıp 10da dükkanı kapatan, maaşının bir kısmını elden veren ve asgari ücret alan bir market çalışanı mı daha çok çalışıyor yoksa oral seks çekip bacağını açan biri mi? ya da şunu sorayım hangisini s... iyorlar?
devamını gör...
evde beslemek istenilen yabani hayvanlar
kurt veya aslan. şu tatlılığa bak yaaa.
devamını gör...