metalci gençliğin tarihe karışması
          o iyi metalciler o güzel atlara binip çekip gittiler. 
müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
  müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
devamını gör...
the motorcycle diaries
          çok bilinen bir film olmasına rağmen, az tanım girilmiş. tekrar hatırlamak adına ve gündeme düşürmek için tanım yapalım. 
türkçeye “motosiklet günlükleri” olarak çevrilen film 2004 yapımıdır.

henüz 23 yaşında tıp fakültesi öğrencisi olan ernesto che guevara ve okul arkadaşı alberto granada’nın 1951 yılında yaptıkları seyahati konu alan filmdir. iki arkadaşın anılarını yazdıkları günlüklerden derlenen film, müzikleri ile de etkileyicidir.
“bir yolculuk, bir ulusun kaderini değiştirdi.”
film, politik olarak che’nin henüz devrimci mücadelede olmadığı dönemi anlatır. iki arkadaşın motosiklet ile tüm latin amerikayı gezmesi, burada halkın acılarını, yaşanan adaletsizliklere tanık olmaları sonucunda, fikren bir değişimin başlamasını konu eder. bu yolculuk sonrası artık che, hayata başka bir açıdan bakmaya başlayacaktır.
yaklaşık 7 ay süren bu seyahatte, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmaz. macerası bol olan filmde anlatılan, iki gencin sosyal ve siyasi anlamda değişimidir.
eski bir film, çok izlendi ancak henüz izlememiş olanlara öneriyorum.
che karakterini ünlü oyuncu gael garcia bernal çok iyi canlandırmıştır. alberto granada rolünü ise, bugünlerde izlenen la casa de papel dizisinde “palermo” karakterini oynayan rodrigo de la serna canlandırmıştır.
iki defa izlediğim ender filmlerdendir.
fragmanı ekliyorum. görüntüler kadar müziklerine de odaklanın derim.
iyi seyirler.
      
  türkçeye “motosiklet günlükleri” olarak çevrilen film 2004 yapımıdır.

henüz 23 yaşında tıp fakültesi öğrencisi olan ernesto che guevara ve okul arkadaşı alberto granada’nın 1951 yılında yaptıkları seyahati konu alan filmdir. iki arkadaşın anılarını yazdıkları günlüklerden derlenen film, müzikleri ile de etkileyicidir.
“bir yolculuk, bir ulusun kaderini değiştirdi.”
film, politik olarak che’nin henüz devrimci mücadelede olmadığı dönemi anlatır. iki arkadaşın motosiklet ile tüm latin amerikayı gezmesi, burada halkın acılarını, yaşanan adaletsizliklere tanık olmaları sonucunda, fikren bir değişimin başlamasını konu eder. bu yolculuk sonrası artık che, hayata başka bir açıdan bakmaya başlayacaktır.
yaklaşık 7 ay süren bu seyahatte, kahramanlarımızın başına gelmeyen kalmaz. macerası bol olan filmde anlatılan, iki gencin sosyal ve siyasi anlamda değişimidir.
eski bir film, çok izlendi ancak henüz izlememiş olanlara öneriyorum.
che karakterini ünlü oyuncu gael garcia bernal çok iyi canlandırmıştır. alberto granada rolünü ise, bugünlerde izlenen la casa de papel dizisinde “palermo” karakterini oynayan rodrigo de la serna canlandırmıştır.
iki defa izlediğim ender filmlerdendir.
fragmanı ekliyorum. görüntüler kadar müziklerine de odaklanın derim.
iyi seyirler.
devamını gör...
dr. frost
          dizisini henüz bitirmediğimden mütevellit webtoon olarak yorum yapmak istediğim harika bir webtoon serisi. türü psikoloji.

bu webtoon'u birkaç ay önce japon kültürüne aşık bir arkadaşım önermişti "sen psikoloji seversin kıskıskıs" diyerek. başta okumayı istemedim, konusu falan çok ilgimi çekmiyordu. basit görünüyordu gözüme daha doğrusu. canımın sıkıldığı bir gün bir şans vereyim, diyerek okumaya başladım.
ailesi hakkında henüz kesin bilgim olmayan doktor frost*, daha öncesinde eğitimini gördüğü üniversitenin danışmanlık merkezi'ne psikoterapist olarak gelir. olağanüstü bir "insanı okuma" yetisi vardır ve kendisine göre bu adamı değerli yapan şey duygularının olmamasıdır. danışmanlık merkezi'ne gelen birçok farklı vakayı inceler ve yanında stajyer olarak çalışan yoon sung-ah'a da öğretmenlik yapar.
••
çizimler gerçekten çok güzel. bazı tepkiler öyle gerçekçi ki olayları okumuyor da izliyor gibi hissediyorsunuz. günlük yaşantınızda kullanıp fayda elde edebileceğiniz ufak psikolojik bilgiler de yer alıyor. bu bilgileri kullanarak etrafınızdaki insanları daha net görmeye başlamamanız işten değil. eğer webtoon, manga türü şeyler okumayı seviyorsanız pişman olmayacağınızı da söylemek isterim. okumak isteyen olursa linki için mesaj kutuma portakal atabilir.
••

"profesyonellere paramızı emanet ederiz. ayrıca bedenlerimizi de hatta evlerimizin dekorasyonu ve çocuklarımızın eğitimi gibi titizlik gerektiren işlerimizi de. evlilik kararlarımızı bile. bir çok şeyi profesyonellere emanet edebiliriz. peki ya zihinlerimizi?"
açıklama kısmında yer alan cümleler bunlardı. pek ilgi çekici değil kabul ediyorum fakat ilk bölümden itibaren garip bir şekilde sarmaya başlıyor. zaten ilk bölümdeki giriş gerçekten harikaydı. bir psikoloğun yazdıklarından yola çıkarak yapılan bir çıkarım yazılıydı. hemen çıkarımı da aktarayım;
"1952 yılında, ünlü amerikan psikolog gordon exner, en ünlü tezine şu ifadelerle başladı; eğer gezegende 6 milyar insan varsa, 6 milyar farklı düşünce tipi, kişilik ve huy olmalı. her insanın psikolojik durumu, kişiliği ve huyları farklı olduğundan, her insan eşsizdir.
ama ölümünden önce kaleme aldığı denemede bu ifadesini değiştirdi ve şu şekilde sonlandırdı; aslında bunlar sadece tek bir insanın 6 milyar farklı yansımasıdır."
bu şekilde ister istemez düşüncelere iten bir sürü aforizma, düşünce yazısı vs. var. yere göğe sığdıramamamdan da anlamışsınızdır ne kadar sevdiğimi ve başarılı gördüğümü. webtoon okumak ilginizi çekiyorsa kesinlikle tavsiyemdir. dizisi de çok güzel, on bölümden oluşuyor. okumayla uğraşamam derseniz mesaj kutucuğunuza dizinin linkini bırakabilirim.
şimdiden keyifli okumalar/seyirler.
edit: harf eki.
  
bu webtoon'u birkaç ay önce japon kültürüne aşık bir arkadaşım önermişti "sen psikoloji seversin kıskıskıs" diyerek. başta okumayı istemedim, konusu falan çok ilgimi çekmiyordu. basit görünüyordu gözüme daha doğrusu. canımın sıkıldığı bir gün bir şans vereyim, diyerek okumaya başladım.
ailesi hakkında henüz kesin bilgim olmayan doktor frost*, daha öncesinde eğitimini gördüğü üniversitenin danışmanlık merkezi'ne psikoterapist olarak gelir. olağanüstü bir "insanı okuma" yetisi vardır ve kendisine göre bu adamı değerli yapan şey duygularının olmamasıdır. danışmanlık merkezi'ne gelen birçok farklı vakayı inceler ve yanında stajyer olarak çalışan yoon sung-ah'a da öğretmenlik yapar.
••
çizimler gerçekten çok güzel. bazı tepkiler öyle gerçekçi ki olayları okumuyor da izliyor gibi hissediyorsunuz. günlük yaşantınızda kullanıp fayda elde edebileceğiniz ufak psikolojik bilgiler de yer alıyor. bu bilgileri kullanarak etrafınızdaki insanları daha net görmeye başlamamanız işten değil. eğer webtoon, manga türü şeyler okumayı seviyorsanız pişman olmayacağınızı da söylemek isterim. okumak isteyen olursa linki için mesaj kutuma portakal atabilir.
••

"profesyonellere paramızı emanet ederiz. ayrıca bedenlerimizi de hatta evlerimizin dekorasyonu ve çocuklarımızın eğitimi gibi titizlik gerektiren işlerimizi de. evlilik kararlarımızı bile. bir çok şeyi profesyonellere emanet edebiliriz. peki ya zihinlerimizi?"
açıklama kısmında yer alan cümleler bunlardı. pek ilgi çekici değil kabul ediyorum fakat ilk bölümden itibaren garip bir şekilde sarmaya başlıyor. zaten ilk bölümdeki giriş gerçekten harikaydı. bir psikoloğun yazdıklarından yola çıkarak yapılan bir çıkarım yazılıydı. hemen çıkarımı da aktarayım;
"1952 yılında, ünlü amerikan psikolog gordon exner, en ünlü tezine şu ifadelerle başladı; eğer gezegende 6 milyar insan varsa, 6 milyar farklı düşünce tipi, kişilik ve huy olmalı. her insanın psikolojik durumu, kişiliği ve huyları farklı olduğundan, her insan eşsizdir.
ama ölümünden önce kaleme aldığı denemede bu ifadesini değiştirdi ve şu şekilde sonlandırdı; aslında bunlar sadece tek bir insanın 6 milyar farklı yansımasıdır."
bu şekilde ister istemez düşüncelere iten bir sürü aforizma, düşünce yazısı vs. var. yere göğe sığdıramamamdan da anlamışsınızdır ne kadar sevdiğimi ve başarılı gördüğümü. webtoon okumak ilginizi çekiyorsa kesinlikle tavsiyemdir. dizisi de çok güzel, on bölümden oluşuyor. okumayla uğraşamam derseniz mesaj kutucuğunuza dizinin linkini bırakabilirim.
şimdiden keyifli okumalar/seyirler.
edit: harf eki.
devamını gör...
örnek vatandaş (yazar)
          bilgisinin ışığı tüm sözlüğü aydınlatmaya yetiyor. dâim olsun efendim. çokça yazın lütfen. hakikâten örnek vatandaş... sözlüğümüzün en parlak meşalelerinden, büyüklerinden, güzide yazarımız... kalemine zevâl gelmesin aman...
      
  devamını gör...
platon bir gün kolunda bir ornitorenkle bara girer
          felsefe çoğu insan için zor ve gereksiz bir konudur. ve elbette bir o kadar da sıkıcı. felsefeyi boş konuşma eylemi olarak görenlerin ya da hayatlarına uyguladıklarını iddia ettikleri saçma sloganların felsefe olarak görenlerin de sayısı ziyadesiyle fazla. en sevdiği filozof sokrates olanlardan tutun da, mağaranın duvarına yansıyan görüntülerden başka felsefe bilgisi olmayanlara kadar herkes felsefe hakkında yorum yapar. ama çoğu insan felsefi metinleri okumak, filozofların isimlerini ve söylediklerini bilmenin felsefe açısından bir şart olsa da yeterli olmayacağını düşünmemektedir. felsefe yapmak düşünmek ve yorumlamaktır. düşünüyorum o halde varım deyip, geçip gidebilirsiniz ya da bir nehirde iki kere yıkanmayı deneyip bir felsefi görüşü çürütebilir ya da kanıtlayabilirsin. ya da oturup okur, yorum yapar ve yeni fikirler üretebilirsiniz.
elbette yeni fikirler üretmek için ilk koşul okumak ve öğrenmektir. ancak hepimizin malumudur ki felsefi metinler zordur. anlaşılması güç metinlerdir. birçok yazar bu sıkıcılık mevzuuna kafa yormuş ve bunu gidermek için yöntemler denemişlerdir. mesela markus tiedemann’ın yazdığı felsefika, dünyanın felsefi yolculuğunu masalsı bir dille anlatarak insanları felsefeye çekmeye uğraşır ve bence fazlasıyla da başarılı olur. bir felsefe öğretmeni olan vittorio hösle’nin küçük bir kız çocuğu olan nora k. ile yaptığı mektuplaşmalardan oluşan “ölü filozoflar kahvesi” ise sokaklarda dolaşırken girdiği bir kahvede ölü filozflarla karşılaşan bir adamın hikayesidir ve kendi ağızlarından felsefelerini anlatma fırsatı tanır filozoflara. bu iki kitapta denenen yöntem oldukça başarılıdır.
harvard’da felsefe profesörü olan thomas catheart ve daniel klein’sa duruma aynı mantık ama farklı bir yöntemle yaklaşmıştır. ikili felsefi noktaları aydınlatmak için fıkraları kullanmıştır. (itiraf edeyim bazı sayfalarda kahkaha attım) tam duruma uygun fıkraları derlemişler ve felsefi metnin açıklaması olarak kullanmışlar. bu da insanı felsefe öğrenme konusunda harekete geçirebilecek bir yöntem. örneğin; dil felsefesi üzerine anlatılan şu fıkra beni çok güldürdü:
adamın biri günah çıkartma kabinine girer. “peder” der, “ben 75 yaşındayım ve dün gece iki tane yirmilik kızla seviştim, hem de aynı anda.”
rahip, “en son ne zaman günah çıkartmıştınız?” diye sorar.
“hiç çıkartmadım, peder. yahudiyim ben.”
“e, o zaman bana ne diye söylüyorsun be adam?”
“herkese söylüyorum!”
bu fıkra başka bakış açılarını göremeyen bir pederin durumunu anlatır ve dil felsefesi açısından çok önemli bir açıklamadır.
kitap büyük başarı kazanmıştır ve bence ister eğlenmek için isterse öğrenmek için, ya da her ikisi için okunmaya değer bir kitaptır. hiç bir şey için okumazsanız bile ismi için okuyun.
  elbette yeni fikirler üretmek için ilk koşul okumak ve öğrenmektir. ancak hepimizin malumudur ki felsefi metinler zordur. anlaşılması güç metinlerdir. birçok yazar bu sıkıcılık mevzuuna kafa yormuş ve bunu gidermek için yöntemler denemişlerdir. mesela markus tiedemann’ın yazdığı felsefika, dünyanın felsefi yolculuğunu masalsı bir dille anlatarak insanları felsefeye çekmeye uğraşır ve bence fazlasıyla da başarılı olur. bir felsefe öğretmeni olan vittorio hösle’nin küçük bir kız çocuğu olan nora k. ile yaptığı mektuplaşmalardan oluşan “ölü filozoflar kahvesi” ise sokaklarda dolaşırken girdiği bir kahvede ölü filozflarla karşılaşan bir adamın hikayesidir ve kendi ağızlarından felsefelerini anlatma fırsatı tanır filozoflara. bu iki kitapta denenen yöntem oldukça başarılıdır.
harvard’da felsefe profesörü olan thomas catheart ve daniel klein’sa duruma aynı mantık ama farklı bir yöntemle yaklaşmıştır. ikili felsefi noktaları aydınlatmak için fıkraları kullanmıştır. (itiraf edeyim bazı sayfalarda kahkaha attım) tam duruma uygun fıkraları derlemişler ve felsefi metnin açıklaması olarak kullanmışlar. bu da insanı felsefe öğrenme konusunda harekete geçirebilecek bir yöntem. örneğin; dil felsefesi üzerine anlatılan şu fıkra beni çok güldürdü:
adamın biri günah çıkartma kabinine girer. “peder” der, “ben 75 yaşındayım ve dün gece iki tane yirmilik kızla seviştim, hem de aynı anda.”
rahip, “en son ne zaman günah çıkartmıştınız?” diye sorar.
“hiç çıkartmadım, peder. yahudiyim ben.”
“e, o zaman bana ne diye söylüyorsun be adam?”
“herkese söylüyorum!”
bu fıkra başka bakış açılarını göremeyen bir pederin durumunu anlatır ve dil felsefesi açısından çok önemli bir açıklamadır.
kitap büyük başarı kazanmıştır ve bence ister eğlenmek için isterse öğrenmek için, ya da her ikisi için okunmaya değer bir kitaptır. hiç bir şey için okumazsanız bile ismi için okuyun.
devamını gör...
alternatif et lokantası isimleri
          allahım sen aff'et
      
  devamını gör...
yaşama sevincini kaybettiren insanlar
          negatif, aksi, mutsuz, bencil, şımarık, hırslı insanlar.
      
  devamını gör...
doğmak istenilen ülke
          özgür.. tam demokratik.. refah seviyesi yüksek bir türkiye de doğmak..
hayal gibi..
  hayal gibi..
devamını gör...
yoldaş'tan normal sözlük yazarlarına açık mektup
          hepimiz birimiz birimiz hepimiz için temalı mektuptur.
sözlük formatına sadık bir şekilde tanım yapılarak mektuba giriş yapılması da dikkatimden kaçmamıştır.
"yoldaş'ın dertlerini anlatacağı" şeklinde başladığı için eyvah ne oluyor, zeki müren misali bir kahır mektubu mu geliyor diye korkutmuş da olsa, devamında güzel haberler ve temennileri okumuş olmak mutlu etti. sanırım bir çok kişi de memnun. güzel günlere ve maviliklere sürelim motorları o halde...
  sözlük formatına sadık bir şekilde tanım yapılarak mektuba giriş yapılması da dikkatimden kaçmamıştır.
"yoldaş'ın dertlerini anlatacağı" şeklinde başladığı için eyvah ne oluyor, zeki müren misali bir kahır mektubu mu geliyor diye korkutmuş da olsa, devamında güzel haberler ve temennileri okumuş olmak mutlu etti. sanırım bir çok kişi de memnun. güzel günlere ve maviliklere sürelim motorları o halde...
devamını gör...
cahit sıtkı tarancı
devamını gör...
milliyetçilik hastalıktır
          (bkz: öyle mi peki)
lutfen bu dusuncelerinizi bir gun yaz kis demeden; ailesinden, sevdiginden, hayatindan feragat edip siz ve sizin gibileri ve dahi vatan topraklarini koruma adina, canini hice sayan mehmetciklerden birinin, yuzune yuzune söyleyin. söyleyin ki omurlerini, canlarini, gencliklerini kimler icin heba ettiklerini bilsinler.
milliyetcilik vatanini ve milletini ekstra sevme ve cikarlarini gozetme ideolojisidir. genel ilkesi de her acidan ulusal bagimsizligi koruma ve kollama uzerine kuruludur. kisinin kendi ailesini daha fazla sevme ve dusunmesi kadar tabii bir dusunce yapisidir bu. hastalikli dusunce yapisi ideolojinin kendisi degildir. ıdeolojiyi cok baska alanlarda ve uclarda yasayan kesimdedir.
  lutfen bu dusuncelerinizi bir gun yaz kis demeden; ailesinden, sevdiginden, hayatindan feragat edip siz ve sizin gibileri ve dahi vatan topraklarini koruma adina, canini hice sayan mehmetciklerden birinin, yuzune yuzune söyleyin. söyleyin ki omurlerini, canlarini, gencliklerini kimler icin heba ettiklerini bilsinler.
milliyetcilik vatanini ve milletini ekstra sevme ve cikarlarini gozetme ideolojisidir. genel ilkesi de her acidan ulusal bagimsizligi koruma ve kollama uzerine kuruludur. kisinin kendi ailesini daha fazla sevme ve dusunmesi kadar tabii bir dusunce yapisidir bu. hastalikli dusunce yapisi ideolojinin kendisi degildir. ıdeolojiyi cok baska alanlarda ve uclarda yasayan kesimdedir.
devamını gör...
wasting love
          halen açıp ara ara dinlediğim, ruhumu güçlendiren parça.
      
  devamını gör...
hz. muhammed
          son din islam'ın son temsilcisi olan son peygamberidir. hz ibrahim'den beridir hanif dini olan islam'ın son tebliğcisi ve elçisidir. insandır, görevini yapmış ve bu dünyadan göç etmiştir.
      
  devamını gör...
organ
          belirli bir görevi ya da görevler bütününü yapan, sınırları kesin olarak belirlenmiş doku grubudur.
aynı zamanda, belirlenmiş bir görevi olan ve bu görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluşlar * içinde kullanılır.
  aynı zamanda, belirlenmiş bir görevi olan ve bu görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluşlar * içinde kullanılır.
devamını gör...
kafa kağıdı
          nüfus cüzdanı.
1845' te yapılan nüfus sayımı sonrasında, erkeklere "mecidiye" denilen kimlik belgeleri verildi. bu kimlikler büyük defter şeklinde ve biraz ağırcaydı. nüfus cüzdanını yanında taşıyan kişiler ceplerine koymak yerinde feslerinin içinde taşırlardı. kimisi fesin içine cep yaptırır kimileri de direk cüzdanı fese dikerlerdi. istenildiğinde kafa üzerindeki fes içerisinden çıkarılan kimliklere halk arasında kafa kağıdı denmiştir.
  1845' te yapılan nüfus sayımı sonrasında, erkeklere "mecidiye" denilen kimlik belgeleri verildi. bu kimlikler büyük defter şeklinde ve biraz ağırcaydı. nüfus cüzdanını yanında taşıyan kişiler ceplerine koymak yerinde feslerinin içinde taşırlardı. kimisi fesin içine cep yaptırır kimileri de direk cüzdanı fese dikerlerdi. istenildiğinde kafa üzerindeki fes içerisinden çıkarılan kimliklere halk arasında kafa kağıdı denmiştir.
devamını gör...
dünyanın en samimiyetsiz cümlesi
          (bkz: ay hadi inşallah)
      
  devamını gör...
kaan tangöze
          duman'ın neredeyse bütün şarkılarının söz ve müziğinde imzası olan, kendine özgü tarza sahip sevilen solist.
      
  devamını gör...
orta doğu'da kartlar yeniden dağıtılıyor
          ortadoğuda kumar oynayacak yer mi kaldı kardeşim ne kartı, diye düşündüren başlığımsı.
      
  devamını gör...
bir erkeğin tehlikeli olduğunu gösteren detaylar
          kafa sözlük mahlasının lucifer olmasıdır.
      
  devamını gör...
en çok tanımı olan yazarlar listesi
          sözlüğün böyle bir özellliği yok* ama sanırım ben bir yöntem keşfettim. güncel olarak en çok tanımı olan ilk 20 yazarı ve kaç tanımı olduğunu görebiliyorsunuz. hemen nasıl yapılacağını anlatayım:
-sağ üst köşede bulunan arama çubuğuna basın.
-"@@@" yani üç adet et işareti yazın.
ve karşınızda en çok tanımı olan ilk 20 yazar. ben bu entryi yazarken listenin ilk 3'ü şöyle:
1-(bkz: ıvanmılınskı),6039 tanım
2-(bkz: ucemak),5049 tanım
3-(bkz: örnek vatandaş),4435
edit: fazla heyecana geldim yine değil mi?
buyrun liste
  -sağ üst köşede bulunan arama çubuğuna basın.
-"@@@" yani üç adet et işareti yazın.
ve karşınızda en çok tanımı olan ilk 20 yazar. ben bu entryi yazarken listenin ilk 3'ü şöyle:
1-(bkz: ıvanmılınskı),6039 tanım
2-(bkz: ucemak),5049 tanım
3-(bkz: örnek vatandaş),4435
edit: fazla heyecana geldim yine değil mi?
buyrun liste
devamını gör...