kısa zamanda seri tanımlar giren yeni yazarımız.
hayırlı olsun.
hoşgelmiş tir.

tanımlarının çoğunu okudum.
kısa ve öz tanımlar.
aslında tanımlarındaki yazdıkları doğru şeyler.
yani bilgili.

bir de şahsi kanaatlerim var ki...
türkiyenin gidişatından memnun değil.
aslında bir çok yazarımız da aynı fikirde.

allah yolunu açık etsin.
amin.
devamını gör...

sisli yayla modundaki ankara'dan
günaydın sözlük.
tek avuntum havanın ılık olması.
siz başka başka avuntular bulun.
ben ılık hava ile iyiyim.
tam bu havalara göre bir türkü gelsin
ayşegül'den
ordu'nun dereleri

devamını gör...

giderek azalıyor %98'e düştü.
bitmez inşallah.
allahım sen şarj yüzdemi koru, amin.
devamını gör...

bu gece özel benim için. çok şey düşünüyorum çünkü. her şeyi, herkesi. en önemli şeyi, en önemsiz şeyi. kafam tam bir savaş alanı. aklıma gelmeyecek düşünceler aklıma geliyor, olması çok düşük bir ihtimal olan olayların kafamda canlanışına şahit oluyorum. uzun zamandır düşünmediğim şeyleri de düşünüyorum, hiç aklımdan çıkmayan şeyleri de.. öncesini, sonrasını, şimdiyi.. bir gün düşündüğüm ikinci gün daha da farklılaşıyor. içim sıkışıyor, daralıyorum. bir boşluk mu demeliyim ne demeliyim bilemiyorum. tarif edemeyeceğim bir düğüm var içimde. karmaşa..


arkada da bu çalıyor. ama durulmuyor düşünceler bir türlü. bu gece uyutmuyorlar. üzücü olan da şu.. önem verdiklerim.. gerek kişiler, gerek değerler, gerekse fikirler.. bunlar günün birinde yok mu olacaklar? bilemiyorum sözlük, artık hiçbir şey bilemiyorum..
devamını gör...

kurumların tüm iş alanlarındaki tüm faaliyetlerinin yetkilendirilen isimlerce ortak çalışılabilir, erişilebilir ve müdahale edilebilir olmasına olanak sağlayan yazılımsal altyapı. en bilinen erp tabanlı ürün sap'dir.
ks: enterprise resource planning*
devamını gör...

(bkz: afyonlu katolik gay taşfırın ustaları)
devamını gör...

aşağıdaki sporlar ile ilgili turnuvalar giderek yaygınlaşıyor. kimbilir belki 1. kafa sözlük olimpiyat oyunları düzenleninceye kadar yeni enteresan sporlar da çıkar.
eş taşıma: kadın partnerinizi sırtınıza alıp, farklı parkurlardan oluşan yarışı birincilikle tamamlamaya çalışıyorsunuz. partnerinize ve de kendinize güveniyorsanız, finlandiya’nın sonkanjärvi kentinde düzenlenir.

bossaball: plaj voleyboluna bir alternatif olarak çıkan bu oyunun prensibi büyük bir trombolin (şişme tramplen) üzerinde voleybol, futbol ve latin danslarının karışımından oluşan hareketlerle müsabakayı kazanmak.

yastık savaşı: pijamayla yapılan bu aktiviteye katılanlar, koruyucu giysiler, dizlik ve dirseklik giymek zorundalar. yarışmaların galibi ise oyundaki dayanıklılık ve tekniğe göre belirleniyor.

bacak tekmeleme: ingiltere’nin gloucestershire bölgesi çıkışlı olan bacak tekmeleme (shin kicking) adlı sporun temelleri, 1600’lü yıllara dayanıyor. ingilizler, bu oyunu, o kadar kendi tarihlerinin ve geleneklerinin bir parçası olarak görüyorlar ki; bu sporun olimpiyatlarda yer alması için, olimpiyat komitesine başvuruda bile bulundular. ancak komite, bu sporu biraz şiddetli buldu.

cable wakeboard: elinizde ip, ayağınız ya da poponuzun üzerinde bir boardla bekliyorsunuz. makara dönüyor, ip geriliyor. sonra yarış başlıyor. makara sistemine dayalı bir parkurda kiteboard ve snowboard'un bir sentezi.

zorbing: plastik büyük bir topun içine girip bağlantılarla sabitlendikten sonra yamaçtan aşağı yuvarlanıyorsunuz. tehlikeli görünse de sıfır risk taşıyan bu sporu yapanlar çok zevkli olduğunu söylüyor.

merdiven tırmanma: merdiven tırmanarak spor yapmayı alışkanlık hâline getirmiş bir grup insan bir araya geliyor ve birlikte, 70 kat ve üzerindeki binalara tırmanmaya çalışıyor. empire state binası, chicago wills kulesi, tayvan kulesi gibi mekânlar, yarışma için en çok seçilen yerler arasında yer alıyor.

ayak voleybolu: "sepak takraw" olarak bilinen bu sporda üçer kişilik 2 takım, voleybolun aynısı olan sporu ellerini hiç kullanmadan ayaklarıyla yapmaya çalışıyorlar. bu file sporu büyük güç, konsantrasyon ve yetenek gerektiriyor.

yamakasi: luc besson'un aynı adlı filminden ilham alan bu sporda hiç bir ekipman kullanmadan oradan oraya sıçranıp atlanıyor, damdan dama geçiliyor.

unicycle: bir sirk maymununa benzediğiniz bu aktivitede tek tekerlekli bisiklet üzerinde hokey oynamak, yoga yapmak, yarışmak gibi istediğiniz aktiviteyi gerçekleştirebiliyorsunuz.

peynir yuvarlama: ingiltere'nin brockworth kentinde her yıl geleneksel olarak yüzlerce katılımcıyla yapılıyor. yarışmacılar bir yamaçtan aşağıya deli gibi koşarak, yuvarlanan yerel dev peyniri yakalamaya çalışıyorlar.

satranç boksu: hollandalı lepe rubingh'in, fransız çizer enki bilal’in satranç ve boksu birleştirdiği öyküsü “froid équateur (soğuk ekvator)”dan etkilenerek 2003 yılında spor dünyasına kazandırdığı satranç boksunda ringe çıktıktan sonra, hem birbirlerine vuruyor hem de satranç oynuyorlar.

bataklık futbolu: ilk dünya şampiyonası 1998 yılında finlandiya’da yapılan bataklık futbolu, 2000 yılından itibaren, ingiltere ve iskoçya’da da oynanmaya başladı. deterjan reklamlarına malzeme olacak cinsten bir çamurun içinde oynanan bu oyuna kadınlar da turnuvalara katılıyor.

bataklık dalışı: herhangi bir bataklıkta, düz bir parkurda, gözlük ve şnorkel takan yüzücüler yarışıyorlar. ancak klasik yüzme metotları yasak, sadece yunus gibi ayaklar kullanıp kıvrılarak yüzülmesine izin var.

gelincik saklama: bu sporda, bir hayvan olan dağ gelinciğini (ferret) paçalarını ayak bileğinize bağladığınız beyaz pantolonunuzdan içeri atıyorsunuz ve onu orada, mümkün olduğunca uzun bir süre tutuyorsunuz. bu spor için her yıl, ingiltere’nin york bölgesinde özel bir turnuva düzenleniyor. gelincikler ısırır ve beyaz pantolonunuzu kanlar içinde bırakabilir, dikkatli olun.

ekstrem ütücülük: 1997 yılında leicester'lı fabrika işçisi hans meimban’ın icat ettiği bir spor olan ekstrem ütücülük; havada, karada, dağda veya suda ütü yapmak isteyen çılgın insanların sporu olarak görülüyor. sporun ilk turnuvası, 2002 yılında, almanya’da yapıldı ve yarışmacılar; hurda bir otomobilde, ağaç tepesinde ve sörf yaparken ütü yapmaya çalıştı.
devamını gör...

kimsenin of çekmeden yaşamasını istiyorum. maddi zorluklar çeken öĝrencilere ve insanlara yardım etmek istiyorum. dinin kullanılmamasını istiyorum. ülkemizi salt erkeklerin yönetmesini istemiyorum. akrabalarına trilyon yediren siyasetçi istemiyorum. z kuşaĝı diye insan yerine bile konmayan milyonlarca gencin dinlenmesini istiyorum. herkes okusun istiyorum. üniversiteyi okuduktan sonra kapağı yurt dışına atıp ülkelerini unutsunlar istemiyorum. kadınlara ve çocuklara ve aĝaçlara deĝer verilsin istiyorum. kitaplar daha ucuz olsun istiyorum. suç işleyenlerin psikolojik tedavi almasını istiyorum. ve suç işlediği halde beraat eden katillerin sokağa salınıp ömründe görmediği gencecik bir kızı kalbinden bıçaklayıp öldürsün istemiyorum. yolsuzluk ve iltimas olmasın , mecliste takım elbiselilere selam vermek için el pençe divan durup küçüldükçe küçülen insanların biraz da , o meclisi temizleyen halka selam vermesini istiyorum. insanlar birbirlerini televizyonlarının büyüklüğüne göre sınıflandırmasın istiyorum. türk- kürt- sünni- şii- şafii- alevi- diye kutulara konan insanların birbirlerinden bir farklarının olmadığını bilsinler istiyorum. biz sadece insanız. kan grubumuz, adımız , soyadımız, milletimiz, ırkımız, dilimiz, dinimiz, sülalemiz, ten rengimiz, bunlar bizim seçebildiĝimiz şeyler değil. seçemediğimiz kavramlar üzerinden birbirimizi yaralamayalım, ayırmayalım, kayırmayalım, sevelim istiyorum. bedeni 22 ruhu ihtiyar bir genç olarak. naçizane fikrim...
devamını gör...

hissetmeye değer bir şey bulamayan insanların takıntısı. çağımız insanlarının çoğunluğunun içinde yaşadığı bunalımın açıklaması.

daha iyisini, daha doyurucusunu, daha yeterini bulamayan insanın dönüş yaşadığı bir acılar kümesi mutlaka vardır. hissedecek başka bir şeyin yok çünkü. bu yüzden bulduğun ilk acıya (niteliği niceliği önemli değil) bağlanırsın. yeni bir acı bulana kadar da ona sığınırsın. yenisi gelince de -neden ben hep acı çekiyorum- dersin... de.

acıya bağımlı olmak iyi değil. hayatınızın o bölümleri boşuna ilerliyor. insanlar yoğun bir şeyler hissetmeyince kendilerini yaşıyormuş gibi hissetmiyorlar. sanki acıdan başka bir duygu yeterince yoğun olamazmış gibi. hani o boşlukta olma durumu var ya; human dediğimiz canlı türü o boşluğu kaldıramıyor. bu yüzden de en yoğun hisse, acıya kapak atıyor.

apatiyi savunmuyorum; ki o zaten her insanın kaldırabileceği bir durum değil. ancak acıya yapışmak akıl işi değil. hele hele güç işi hiç değil.

fracis bacon ''acı çeken tüm insanlar birer et parçasıdır'' der. acı insana bağlı yani. yeter ki insan acıya bağlı olmasın.

not: (geyikleri koruma ve kollama derneği)
devamını gör...

dersi daha eğlenceli hale getirmek için kullanılabilecek çevrimiçi değerlendirme araçlarından biridir. içerisinde çoktan seçmeli, eşleştirme, doğru-yanlış, sürükle bırak gibi farklı türlerde şablonlar var. istediğiniz şablonla etkinlik hazırlayabilir ya da dilerseniz daha önce başkaları tarafından hazırlanıp paylaşılan etkinlikleri de kullanabilirsiniz.

yine avantaj ve dezavantaj olarak inceleyecek olursak*
- ilk 5 şablona kadar ücretsiz kullanabiliyorsunuz daha sonra ücretli üyelik istiyor. bu bir yerde avantaj çünkü geri sayım gibi bir süre sıkıntınız yok istediğiniz zamana kadar 5 şablonu hazırlayabilirsiniz.* ayrıca etkinliği daha sonra düzenleyebilme şansınız olduğundan, sıfırdan yeni bir etkinliğe çevirebilirsiniz. yani sınırsız bir 5 şablon olayı.*
- şablon değiştirme seçeneği var. mesela "ülkemizde hayat" ünitesi ile ilgili bir eşleştir etkinliği oluşturduysanız bunu şablon değiştir seçeneği ile aynı içeriğe sahip bir bulmacaya çevirebiliyorsunuz.
-etkinlikleri internet ortamında kullanabileceğiniz gibi yazdırma seçeneğiniz de mevcut.

o kadar düşündüm ama dezavantajını bulamadım. demek ki baya avantajlı bir uygulamaymış. *

kısacası çeşitliliği fazla ve kullanımı kolay olan bir uygulama. öğrencilerin dikkatini çekeyim, eğlenerek öğrensinler diye çabalayan eğitimci arkadaşlarıma ve "çocukların eğitiminde ev de okul kadar önemlidir" diyen cağnımm ebeveynlere tavsiyemdir. kullanın, kullandırın efenim.*
devamını gör...

hastanede eşime kadın doktor baksın diyen erkektir.
ulan siz varyaaa neyse.
devamını gör...

kendi yaşamımızı incelediğimizde başka insanların vermiş olduğu kararların da hayatımızda etkili olduğunu görürüz. bazen gerekli olduğu için bazen ise önemli olduğu için uyarız. olmasını istediğimiz şey benim kararım benim hayatım demek belki de. olan şey ise çoğu zaman bundan uzak. bu yüzden seçimlerimizle mutlu veya mutsuz oluruz. bazen ise cesaret edip farklı kararlar vererek (muhtemelen bizim için düşünülen kararlardan farklı) hayatımızı bizim istediğimiz bir yöne çevirebiliriz. bunun için kimimiz uygun zamanın gelmesini bekler, kimimiz ise başka şeyler. ama asıl soru şu. zaman bizi bekler mi ?
kim bilir...
devamını gör...

y kuşağı olarak; "küçüklere sevgi, büyüklere saygı gösterelim." diyorum ve hayat garip tantanalar için çok kısa..!
devamını gör...

okurken mideme yumruk yemiş gibi hissettim. sanki kendim demiş gibi utandım. böyle bir şey yapsam, kardeşlerimin, arkadaşlarımın ailemin yüzüne bakamazdım.*
devamını gör...

en son otobüste bir kadın saç rengimi çok beğendiği için yanıma gelmişti, kendisi beyaz tenli ve kızıl saçlı, bende esmer kızıl saçlı olmama rağmen saç rengimin çok güzel olduğunu ve bana çok yakıştığını söylemek istemiş, kuaförümü sordu, birde vapurda bir kadın turist, arkamdan yetişerek, ben koşar adım yürüyordum çünkü, yine omzuma dokunup bana çat pat türkçesiyle saçlarınız çok güzel, harika filan demişti, genelde kadınlar bir şekilde yanıma gelip ayakkabımı, kıyafetimi, saçımı, parfümümü makyaj malzememi, soracak kadar merak ediyorlar. bende yalnızlığı ve özgürlüğü o kadar sevdiğim halde, en sevdiğim şey kahvemi alıp çarşı pazar eskici antikacı gezmektir ama, dışarı çıktığım andan itibaren artist muamelesi görüyorum resmen, sanki ünlü görmüş gibi şaşırıyorlar, tamam iri yapılıyım ama benden daha büyük cisimler var, 1,70 boyunda standart bir insanım yani, bi rahat rahat gezemiyorum.
devamını gör...

eski roma imparatoru (bkz: claudius)'un güzeller güzeli sevgili karısı imparatoriçe (bkz: valeria messalina)'nın, güçlü bir kadın olmasının yanı sıra, her gece farklı kılıklara girerek, farklı farklı adamlar ile birlikte olduğu söylenir.
bu adamların kim olduğu hiç önemli değildir, çünkü valeria'nın tek ama tek derdi, cinsel doyumsuzluğunu bastırmaktır.
bu sebep ile geceleri sıcak imparatorluğundan gizlenerek kaçar ve bulduğu ilk adam ile ilişkiye girer.
messalina öyle doyumsuzdur ki, bu hata * sürekli tekrarlanır.
ihanet ! ihanet ! ihanet üstüne ihanet eder...
tabii ki, hatalarımızın bedelini bir gün öderiz.

bir gün, claudius'a karşı yapılan bir komploya dahil olduğu anlaşılınca idam edilir messalina.
edilmiştir fakat, bize ardında ismini verdiği bir hastalık kalıyor:
messalina kompleksi, ya da;

yunanca nymphe(kız) ve mania (delilik) kelimelerinden oluşan (bkz: nemfomani), yani cinsel açlık hastalığına sahip kadın kişi, şahıs; cinsel taşkınlık.
bu şahsın, messalina'nın dersek yanlış olmaz, beyninde tatminlik duygusunu ve cinsel ilişkiyi kontrol eden sinirler tahrip olduğundan, dürtülerini kontrol edemez, isteklerinin ve eşinin esiri olur.
bu dürtü içerisinde iken tanımadığı bir adamın karşısına dikilip, onu seks yapmaya zorlayan kadınların olduğu söylenir.

anlaşıldığı üzere, bir insanın tutarlı- tutarsız istekleri ve arzuları öyle çok önemlidir ki, güzelliğinizle anılan bir imparatoriçe bile olsanız, onlara karşı yapacak bir şeyiniz kalmayabiliyor.

her libidosu tavan olan olan kadını bu şekilde nitelendirmemekle birlikte; dili, dini, ırkı, karakteri kendi karakteri ile tamamen farklı bile olsa, sınıfı fark etmeksizin her adam ile yatmak isteyen kadına nemfomanyak diyoruz.

son olarak;
salt, normal bir kadının karakterinde, erkeğinin yanında mutluluk hissetme, güven duyma hisleri yatar. bu hisler kadınların ruhsal yapılarına uygun olduğundan, nemfomani oranı toplumda çok çok düşüktür.

eğer nemfomanyak olduğunuzdan emin değilseniz lütfen bu belirtileri kontrol ediniz ve soruları cevaplayınız:
seks esnasında kontrol yeteneğinizi kaybettiğiniz söylenebilir mi?
sizin için pek de önemli olmayan, rastgele cinsel ilişkiler yaşıyor musunuz?
sürekli seks düşünen bir kadın mısınız?

valeria messalina'nın kural bilmez coşkun tutkuları onu öyle çok etkiledi ki, sonunda düştüğü durumdan kendisini kurtaracak bir güç bulamayıp bize bu kompleksi bıraktı.
devamını gör...

fantasy ve magazine sözcüklerinin birleşiminden oluşan sözcüktür. amatör çalışmalar, baskılar, el yazısıyla çoğaltma dahi fanzinlerde görülebilir. genellikle ortak bir ilgi alanını paylaşan belli bir grup tarafından üretilirler. çoğunlukla fotokopi yöntemiyle çoğaltılırlar çünkü ucuzdur. başka ucuz bir yöntem de kullanılabilir. bol bol yaratıcılık barındırırlar. kuru çiçek, düğme benzeri materyallerin de yapıştırılarak fanzine dahil edilmesi mümkündür, sınırları yoktur. çıkar gözetilmez. fanzinlere kafeler, kitapçılar aracılığıyla ulaşılabilir, ücretsizdirler. bazı fanzinler adrese gönderim yapıyor talep halinde.

uzun ömürlü olabilenleri nadirdir. genellikle bir dönem parlayıp sönüverirler. maddi kazancın olmaması, sadece okur desteğiyle manevi yürütülen bir iş olması bu kısa ömürde etkilidir diye tahmin ediyorum.

belli zamanlarda yazı topladıklarına dair çağrılar yayımlarlar, o sırada ilgililer yazılarını gönderir. bambaşka kalemleri tanıma fırsatı verir fanzinler, sivrilmiş birkaç kişinin arasından görmenin zor olduğu insanların üsluplarıyla tanıştırır.

pandemi döneminde birçok fanzin yoluna e-fanzin olarak da devam ediyor. baskısını edinmeye gerek kalmadan okumayı mümkün kılıyor bu da.

editörlerin, yayın evlerinin insafına kalmaktan, birkaç parlamış isim arasında yitip gitmekten, tektip yayıncılıktan bir çaredir fanzinler.
devamını gör...

başlığın başında hdp'li yasal siyasetçilere yaratık deniyor. sanatçılar türk düşmanı diye hedef gösteriliyor. daha neler neler.
allahtan küfürsüz, argodan arınmış bir sözlük burası. öyle olmasa toptan hdp'liler sabun yapılacak sanırım.

tanım: 7 milyon hdp'li denkleme dahil edilmeden seçim de kazanılmayacağını, ülke de yönetilemeyeceğini anlamış siyasetçi ziyaretidir.
devamını gör...

değerli kardeşim bengaripsengüzeldünyaumutlu'ya çok teşekkür ederim. güzel bir yayın oluyor. malum ben programa denk gelemediğim için bayağı şikayetçiydim. sağ olsun bu vesile ile 3 istek türkümüzü de hazır programı dinleyebilecekken, yayınladı. demiri toz ederler, tevhid ve düşürdün aşkın narına adlı eserlerin arka arkaya gelmesi eşimle beni ziyadesi ile mutlu etti. bu arada iletiyi yazarken marikaki'nin anonsuna denk geldim, efe/ege damarım kabardı var olsun kendisi.
devamını gör...

bol keseden harcama huyumdan vazgeçerek, tutumlu bir insan olmaya çalışmak. bir nevi zorunluluk dahilinde kendini kandırma.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim