spawn
sokakta top oynayan çocukları gördüğü zaman ne yapar bilemem, mahalle delikanlılığı işlerinden de pek anlamam. zengin biri ama. ve de çok anlayışlı.
gönlü zengin o kesin, ekonomik açıdan da zengin olduğunu düşünüyorum, ben de öyle bir izlenim aldım kendisinden.
ha bir de en önemlisi benim gibi saf değil, umarım ben de zamanla şu saf halimden kurtulurum. ve umarım o da hep mutlu olur. *
hangimiz garip değiliz ki? *
yaptığı her iyilik için de ona teşekkür edeyim buradan. * *
gönlü zengin o kesin, ekonomik açıdan da zengin olduğunu düşünüyorum, ben de öyle bir izlenim aldım kendisinden.
ha bir de en önemlisi benim gibi saf değil, umarım ben de zamanla şu saf halimden kurtulurum. ve umarım o da hep mutlu olur. *
hangimiz garip değiliz ki? *
yaptığı her iyilik için de ona teşekkür edeyim buradan. * *
devamını gör...
retrospektif
geriye dönük. olayların, olguların kökenine, geçmişine bakmak demektir.
sanat için derleme, koleksiyon anlamlarında kullanılır. retrospektif sergiler ya da seçkiler sanatçının kariyerinin kronolojik olarak tümünü anlatmayı hedefleyen, sanatçının profilini bütünüyle ortaya koymayı hedefleyen derlemelerdir.
sosyal bilimler açısından ise biraz daha farklı. retrospektif yaklaşım geçmişe ait olay ve olguların günümüz şartlarıyla değerlendirildiği durumlarda elde edilen çıktılarla geçmiş şartları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde ulaşılacak sonuçların farklılıklarını ortaya koymak demektir.
sanat için derleme, koleksiyon anlamlarında kullanılır. retrospektif sergiler ya da seçkiler sanatçının kariyerinin kronolojik olarak tümünü anlatmayı hedefleyen, sanatçının profilini bütünüyle ortaya koymayı hedefleyen derlemelerdir.
sosyal bilimler açısından ise biraz daha farklı. retrospektif yaklaşım geçmişe ait olay ve olguların günümüz şartlarıyla değerlendirildiği durumlarda elde edilen çıktılarla geçmiş şartları göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde ulaşılacak sonuçların farklılıklarını ortaya koymak demektir.
devamını gör...
mutlak değer
mutlak değer, bir sayının 0 sayısına olan uzaklığına denir. örneğin |-12| dışarıya pozitif çıkar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
çok öfkeliyim bugün. karmaşıklığı sevmiyorum. hayat küçük sürprizlerle güzel olabilir ama kaos ortamı beni rahatsız ediyor. yılın başından beri her şeye hazırlıklı olun, demekten sıkıldım. okul açılabilir de açılmayabilir de... sınavlar olabilir de olmayabilir de... performans ödevleri bunlar; yapın, yollayın, hazırda olsun çünkü notları girebiliriz de girmeyebiliriz de...
derse gelen öğrencilerimin motivasyonu düşmesin diye ara ara ama bıkmadan şu konuşmaları yapmaktan da sıkıldım.
haaa siz mi? dersime sürekli gelen, çalışan kuzular elbette derse girmeyenlerle aynı kefeye konulmayacaksınız çünkü emeğiniz var. sabahın köründe diğerleri sıcak yatağında uyurken siz sorumluluklarınızı yerine getiriyorsunuz. tabii ki sizin notunuz olacak, yüksek olacak. kendiniz için geleceğiniz için gayret edin, sabredin, fedakarlık edin...
peki ya derse girmeyenler. ailesi cahil diye, eğitime önem vermiyor diye bilinçsiz olan. bir senelik öğretimi kaçıran belki hiç toparlayamayacak olanlar.
peki biz? seneye bir sınıfta,;öğretime devam etmiş, biraz devam etmiş, hiç uğramamış onca öğrenciyi nasıl toplıycaz?
gecenin on ikisinde ders programı geldi. sabahki dersler için. el insaf... bu kadar da plansız olmaz ki! bu kadar karambole çarklar dönmez ki!
yarın mı? dyk için yarın belki okula giderim belki gitmem çünkü bilmiyorum. çünkü açıklamalara göre plan yapacaklarından henüz elimize ulaşmadı. belki de cumartesi. kısmet...
derse gelen öğrencilerimin motivasyonu düşmesin diye ara ara ama bıkmadan şu konuşmaları yapmaktan da sıkıldım.
haaa siz mi? dersime sürekli gelen, çalışan kuzular elbette derse girmeyenlerle aynı kefeye konulmayacaksınız çünkü emeğiniz var. sabahın köründe diğerleri sıcak yatağında uyurken siz sorumluluklarınızı yerine getiriyorsunuz. tabii ki sizin notunuz olacak, yüksek olacak. kendiniz için geleceğiniz için gayret edin, sabredin, fedakarlık edin...
peki ya derse girmeyenler. ailesi cahil diye, eğitime önem vermiyor diye bilinçsiz olan. bir senelik öğretimi kaçıran belki hiç toparlayamayacak olanlar.
peki biz? seneye bir sınıfta,;öğretime devam etmiş, biraz devam etmiş, hiç uğramamış onca öğrenciyi nasıl toplıycaz?
gecenin on ikisinde ders programı geldi. sabahki dersler için. el insaf... bu kadar da plansız olmaz ki! bu kadar karambole çarklar dönmez ki!
yarın mı? dyk için yarın belki okula giderim belki gitmem çünkü bilmiyorum. çünkü açıklamalara göre plan yapacaklarından henüz elimize ulaşmadı. belki de cumartesi. kısmet...
devamını gör...
hidrojen bombası
füzyon ya da termonükleer bomba da denilen bir nükleer bomba türü. atomların füzyonunu hafif çekirdeklerin birleşerek, daha ağır bir çekirdek oluşturması sırasında ortaya çıkan bir miktar enerjinin denetim altına alınması anlamına gelmektedir. bu bombalarda açığa çıkan enerji, atom bombalarına oranla daha fazladır. hidrojen bombasının ilk denemesini, amerika birleşik devletleri 31 ekim 1952'de sovyetler birliği ise 12 ağustos 1959'da gerçekleştirmişlerdir. sonradan ingiltere, fransa ve çin halk cumhuriyeti de füzyon bombaları yapmışlardır.
bununla beraber gerek diplomatik teşebbüsler, gerekse taraflar arasında varılan anlaşmalar bakımından söz konusu olan nispi "açıklığı" fazla da abartmamak gerekir. gerçekten günümüzde açıklıktan uzak bir diplomatik faaliyetten söz etmek mümkündür. kaldı ki, teorik düzeyde de diplomatik faaliyetlerin açık veya kapalı olmasının fayda ve sakıncaları tartışma konusudur. bazılarına göre kapalı diplomasi, zarar alıcıların kapalı kapılar ardından geniş kitlelerin aleyhine bazı kurallar alabilmelerini mümkün kılan ve demokrasinin özüne aykırı bir nitelik taşımaktadır. bazılarına göre, ise gerektiğinde uygulandığı takdirde kritik sorunların ele alınışında, genellikle hisleri ile hareket eden ve kolayca yönlendirilebilen geniş halk kitlelerinin etkisini azaltarak, sorunun çözümü için gerekli teknik bilgi ve deneyime sahip uzmanlara daha fazla inisiyatif tanıması dolayısı ile gerekli bir diplomasi biçimidir.
bununla beraber gerek diplomatik teşebbüsler, gerekse taraflar arasında varılan anlaşmalar bakımından söz konusu olan nispi "açıklığı" fazla da abartmamak gerekir. gerçekten günümüzde açıklıktan uzak bir diplomatik faaliyetten söz etmek mümkündür. kaldı ki, teorik düzeyde de diplomatik faaliyetlerin açık veya kapalı olmasının fayda ve sakıncaları tartışma konusudur. bazılarına göre kapalı diplomasi, zarar alıcıların kapalı kapılar ardından geniş kitlelerin aleyhine bazı kurallar alabilmelerini mümkün kılan ve demokrasinin özüne aykırı bir nitelik taşımaktadır. bazılarına göre, ise gerektiğinde uygulandığı takdirde kritik sorunların ele alınışında, genellikle hisleri ile hareket eden ve kolayca yönlendirilebilen geniş halk kitlelerinin etkisini azaltarak, sorunun çözümü için gerekli teknik bilgi ve deneyime sahip uzmanlara daha fazla inisiyatif tanıması dolayısı ile gerekli bir diplomasi biçimidir.
devamını gör...
travma sonrası stres bozukluğu
katıldığım bir piskoloji konferansında, travmanın stres faktörüne bir anda ve yoğun bir şekilde maruz kalınması sonucu ortaya çıktığını öğrenmiştim . örneğin kişi bir yakının, hastalığından dolayı öleceğini biliyor ve kendini mental olarak aslında hazırlamış oluyor. ancak sağlıklı olan yakının, bir kaza sonucu aniden ölmesi kişide travmaya sebep oluyor ve durumu kabullenmesini zorlaştıyor. yıllar önce ölen yakınını bekleyen bir danışanı, terapiler sırasında, travma sonrası yaşayamadığı yas dönemini, yıllar sonra yaşayıp ağlamaya başlıyor. umarım kimsenin başına gelmez dediğim bir durum.
devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
bebe püskeviti
devamını gör...
osmanlı döneminde olası normal sözlük başlıkları
devamını gör...
atforvendetta
galiba ülkeyi dolaşma kararı aldı ama "olum bari parayı sadece gezmeye harcamayayım" diye düşündüğü için yazarları da etrafına toplayacak.
n'aptın başkan, ikramiye mi vurdu? *
n'aptın başkan, ikramiye mi vurdu? *
devamını gör...
kız yurdunda yaşanan tuhaf olaylar
eski sevgilim ondan ayrıldığım gün yurdumu arayıp intihar etti demişti. hangi akla hizmet yaptı bunu bilmiyorum. gerizekalı sen beni aldattın diye öleyim mi? neyse uykumdan güvenliğin panikle beni sarsmasıyla uyanmıştım. ne olduğunu anlamadan nöbetçi memura götürmüştü. memur neden yaptın böyle bir şey diyor. ben de uykulu uykulu su ısıtıcısını yakaladılar sanıyorum. abla nolacak sanki herkes alıyor diyorum. hap mı aldın diyor. en sonunda açıkladılar durumu. sabaha kadar dedikodusunu yaptık. yurtta ilginçlik çoktu ama zirve olayım buydu.
devamını gör...
sevilen insanla kitapçıda tanışmak
ağzın laf yapıyorsa çöp atarken bile tanışırsın. mekandan bağımsız bazı kabiliyetler.
devamını gör...
oyun teorisi
oyunlar birçok kişiyle oynanır ve kazanmak için rakiplerin stratejilerini çözmek, çıkarlarınızı korumak için doğru kararlar almak gerekir. ismi buradan gelir. birçok uygulanma alanı vardır zira hayat bir oyundur. sürekli rekabet ederiz, bazı insanlarla ihtiyacımız varsa müttefik oluruz, bazı insanlarla da rakip oluruz. örneğin sevgilinize mi aşıksınız yoksa sevgilinizin sizde yaşattığı duygulara mı aşıksınız? o duygulara ihtiyacınız olduğu için mi sevgilisiniz acaba? neyse konudan çok sapmayalım.
iki tür modeli vardır:
1-)sıfır toplamlı model: bir tarafın kazancının diğer tarafın kaybına sebep olacak olaylardır. savaşlar buna güzel bir örnektir.
2-) sıfır toplamlı olmayan model: taraflar yine rakiptir ancak iki tarafın da kazanç sağlayacağı denge durumları mevcuttur.
denge bu teori için anahtar kelimedir. oyun teorisi akıl öncülüğünde kazançları maksimumda tutacak denge durumları sağlamaya çalışır. bu denge durumlarından en ünlüsü nash dengesidir. nash dengesi, getirisi en fazla olan stratejiyi yapmaktır. bir örnekle açıklamaya çalışalım. 100 kişilik bir grubumuz var ve herkesin bir sayı tutmasını istedik, maksimum söylenebilecek sayı 100 ve tam sayı söylemek zorundayız. söylenen sayıların ortalamasının 1/2’sine en yakın cevabı veren kişi kazanacak dedik. mesela ortalama 60 olsun, 30’a en yakın cevabı veren kazanacak. şimdi düşünelim. maksimum ortalama 100’dür dolayısıyla akıllıca davranan herkes 50’den fazla bir sayı söylemez. gördüğünüz gibi maksimum ortalama 50’ye düştü. 100 kişinin de zeki olduğunu varsayarsak kimse 25’in üstünde bir sayı söylemez çünkü kimsenin 50’den fazla bir sayı söylemeyeceğini anladık. gördüğünüz gibi her aşamada maksimum ortalama 1/2’sine düşüyor. böyle bir durumda nash dengesi 1 sayısını söylemektir.
başka bir örnek vereyim. ben ve arkadaşım hırsızlık yaparken yakalandık. eğer suçu ona atarsam ve o benim masum olduğumu söylerse tüm suç ona yıkılmış olur ve ben hiç ceza almazken o 5 yıl ceza alır. ikimiz de suçu birbirimize atarsak suç paylaşılır ve ikimiz de 3 yıl ceza yeriz. ikimiz de birbirimizin masum olduğunu söylersek 1’er yıl ceza alırız. şimdi karşı tarafın ne yapacağını göz önünde bulundurarak davranalım. farzedelim ki bizi ispiyonlamış olsun. eğer biz de ispiyonlarsak 3 yıl yiyeceğiz ama ispiyonlamazsak 5 yıl yiyeceğiz. bu durumda suçu ona atmak daha mantıklı. farzedelim ki suçu bize atmamış olsun. eğer biz ispiyonlarsak hiç ceza yemeyeceğiz ispiyonlamazsak 3 yıl ceza yiyeceğiz. gördüğünüz gibi burada da suç atmak daha mantıklı. suç atmak bu durumun nash dengesidir. iki kişinin de zeki olduğu bir durumda 3’er yıl ceza yiyeceğiz.

peki karşıdaki kişi kardeşimizse ne olur? gördüğünüz gibi duygularımız çıkarlarımıza çoğu zaman terstir.
iki tür modeli vardır:
1-)sıfır toplamlı model: bir tarafın kazancının diğer tarafın kaybına sebep olacak olaylardır. savaşlar buna güzel bir örnektir.
2-) sıfır toplamlı olmayan model: taraflar yine rakiptir ancak iki tarafın da kazanç sağlayacağı denge durumları mevcuttur.
denge bu teori için anahtar kelimedir. oyun teorisi akıl öncülüğünde kazançları maksimumda tutacak denge durumları sağlamaya çalışır. bu denge durumlarından en ünlüsü nash dengesidir. nash dengesi, getirisi en fazla olan stratejiyi yapmaktır. bir örnekle açıklamaya çalışalım. 100 kişilik bir grubumuz var ve herkesin bir sayı tutmasını istedik, maksimum söylenebilecek sayı 100 ve tam sayı söylemek zorundayız. söylenen sayıların ortalamasının 1/2’sine en yakın cevabı veren kişi kazanacak dedik. mesela ortalama 60 olsun, 30’a en yakın cevabı veren kazanacak. şimdi düşünelim. maksimum ortalama 100’dür dolayısıyla akıllıca davranan herkes 50’den fazla bir sayı söylemez. gördüğünüz gibi maksimum ortalama 50’ye düştü. 100 kişinin de zeki olduğunu varsayarsak kimse 25’in üstünde bir sayı söylemez çünkü kimsenin 50’den fazla bir sayı söylemeyeceğini anladık. gördüğünüz gibi her aşamada maksimum ortalama 1/2’sine düşüyor. böyle bir durumda nash dengesi 1 sayısını söylemektir.
başka bir örnek vereyim. ben ve arkadaşım hırsızlık yaparken yakalandık. eğer suçu ona atarsam ve o benim masum olduğumu söylerse tüm suç ona yıkılmış olur ve ben hiç ceza almazken o 5 yıl ceza alır. ikimiz de suçu birbirimize atarsak suç paylaşılır ve ikimiz de 3 yıl ceza yeriz. ikimiz de birbirimizin masum olduğunu söylersek 1’er yıl ceza alırız. şimdi karşı tarafın ne yapacağını göz önünde bulundurarak davranalım. farzedelim ki bizi ispiyonlamış olsun. eğer biz de ispiyonlarsak 3 yıl yiyeceğiz ama ispiyonlamazsak 5 yıl yiyeceğiz. bu durumda suçu ona atmak daha mantıklı. farzedelim ki suçu bize atmamış olsun. eğer biz ispiyonlarsak hiç ceza yemeyeceğiz ispiyonlamazsak 3 yıl ceza yiyeceğiz. gördüğünüz gibi burada da suç atmak daha mantıklı. suç atmak bu durumun nash dengesidir. iki kişinin de zeki olduğu bir durumda 3’er yıl ceza yiyeceğiz.

peki karşıdaki kişi kardeşimizse ne olur? gördüğünüz gibi duygularımız çıkarlarımıza çoğu zaman terstir.
devamını gör...
mansur yavaş’ın tüm makam araçlarını satma kararı
mansur yavaş o kadar içten o kadar samimi projelere imza atıyor ki.boyle bir siyasetçi beni mutlu ediyor.bu eyleminden dolayı yine fetöcü diyecekler mansur yavaş'ın tırnağı bile olamayan siyasetçiler .
devamını gör...
babaların garip davranışları
tepeme gelip hiç ses çıkarmadan saatlerce beklemesi.
devamını gör...
erkeklerin eşlerinin çalışmasını istememeleri
ekonomik sebepler, ev hanımlığı* ve iş yerindeki zorluklar gibi kıytırık sebeplerle savunulmaması gereken durum.* bir de çalışmaya gerekçe olarak ekonomide tek maaş yetmiyor gibi akla ziyan gerekçeler öne sürenler var ama onlar ayrı bir tartışmanın konusu. (akla ziyan derken gerekçenin doğruluğundan bahsetmiyorum elbette. bu ekonomide bir aileye gerçekten bir maaş yetmiyor. hatta çocuklu ailelerde bile evdeki kişi başına bir memur maaşı alsanız yoksulluk sınırının üzerine anca çıkarsınız. buradaki sorun kadınların çalışması için gerekçe gösterme saçmalığı. sağlıklı bir yetişkinin çalışmadan başkasının sırtından geçinerek yaşama düşüncesine sahip olması apayrı bir rezillik iken bir de buna "e n'apalım çalışmazsak para yetmiyor. mecbur kaldığımız için çalışıyoruz." diyerek tüy dikiliyor. "mecbur kaldığımız için çalışıyoruz" nedir alüminyum? babası paşa olanlar hariç tabii swh.
sağlıklı ve yetişkin bir insan utanır şunu söylemeye. allah bilir bu cümleyi kuranların arasında hatırı sayılır miktarda üniversite mezunu vardır bir de. e niye kontenjan işgal ettin o zaman diye sorarlar adama mq.)
çalışmamak için bahane üretenler* için ise diyecek pek fazla bir şey yok. yukarıda bu durumun tam tersi üzerinden gerekli izahat tarafımca yapıldı zaten. (dikkat ettiyseniz durumu doğrudan çalışacak kişi üzerinden açıkladım. zira bağımsız bir bireyin hayatını etkileyecek kararlar bizzat kendisi tarafından alınmalıdır. anne, baba, eş, çocuk vs. gibi üçüncü şahısların bu konuda söz hakkı yoktur. hayatınızdaki seçimleri bunu göz önünde bulundurarak; size ve özel alanınıza saygı gösterecek kendisi de birey olabilmiş kişiler ekseninde yapın; yatırım tavsiyesidir.)
ha unutmadan, bir de iş yerindeki zorluklar konusu var. iş arkadaşlarının olumsuz ve zarar verici tutum ve davranışları vb.
genel itibariyle kadınların bu tür zorlukları yaşamadığı sektör yok desek yeridir zaten. ve böyle sorunları engellemenin yolu kaçınma davranışından değil mücadele etmekten geçer. siz kamusal alandan çekildikçe o beyinsiz orklar daha da çirkefleşecek. erkeklerin de bu gibi "zorluk" temelli sebebimsilerle eşlerini çalışma hayatından uzaklaşmaya itmesi değil tam tersine destek olması gerektiğini düşünüyorum ancak zaten bu insanların çoğunun zihniyeti belli. gerçekten eşini "korumaya(!)" çalıştığı için bu davranışı sergileyen insan sayısı çöllerdeki kutup ayısı popülasyonundan bir tık fazladır anca.
ben böyle kendi kendime meczup gibi yazıp duruyorum ama bahane bulmak isteyene gerekçe mi yok sanki? yoksa galakside zorluğu olmayan iş yok.
bahane göt gibidir; herkeste bulunur.
-anonim-*
son olarak bu konunun bir sosyal hizmet bölümü dersinde yapılan münazarasında, erkek bir arkadaşımız cevabı uygun yere yapıştırmıştır:
"ben bir erkek olarak, eli kolu tutan sapasağlam bir kadına bakmak zorunda mıyım?"**
sağlıklı ve yetişkin bir insan utanır şunu söylemeye. allah bilir bu cümleyi kuranların arasında hatırı sayılır miktarda üniversite mezunu vardır bir de. e niye kontenjan işgal ettin o zaman diye sorarlar adama mq.)
çalışmamak için bahane üretenler* için ise diyecek pek fazla bir şey yok. yukarıda bu durumun tam tersi üzerinden gerekli izahat tarafımca yapıldı zaten. (dikkat ettiyseniz durumu doğrudan çalışacak kişi üzerinden açıkladım. zira bağımsız bir bireyin hayatını etkileyecek kararlar bizzat kendisi tarafından alınmalıdır. anne, baba, eş, çocuk vs. gibi üçüncü şahısların bu konuda söz hakkı yoktur. hayatınızdaki seçimleri bunu göz önünde bulundurarak; size ve özel alanınıza saygı gösterecek kendisi de birey olabilmiş kişiler ekseninde yapın; yatırım tavsiyesidir.)
ha unutmadan, bir de iş yerindeki zorluklar konusu var. iş arkadaşlarının olumsuz ve zarar verici tutum ve davranışları vb.
genel itibariyle kadınların bu tür zorlukları yaşamadığı sektör yok desek yeridir zaten. ve böyle sorunları engellemenin yolu kaçınma davranışından değil mücadele etmekten geçer. siz kamusal alandan çekildikçe o beyinsiz orklar daha da çirkefleşecek. erkeklerin de bu gibi "zorluk" temelli sebebimsilerle eşlerini çalışma hayatından uzaklaşmaya itmesi değil tam tersine destek olması gerektiğini düşünüyorum ancak zaten bu insanların çoğunun zihniyeti belli. gerçekten eşini "korumaya(!)" çalıştığı için bu davranışı sergileyen insan sayısı çöllerdeki kutup ayısı popülasyonundan bir tık fazladır anca.
ben böyle kendi kendime meczup gibi yazıp duruyorum ama bahane bulmak isteyene gerekçe mi yok sanki? yoksa galakside zorluğu olmayan iş yok.
bahane göt gibidir; herkeste bulunur.
-anonim-*
son olarak bu konunun bir sosyal hizmet bölümü dersinde yapılan münazarasında, erkek bir arkadaşımız cevabı uygun yere yapıştırmıştır:
"ben bir erkek olarak, eli kolu tutan sapasağlam bir kadına bakmak zorunda mıyım?"**
devamını gör...
nickaltı yalakalığı
nick altıma iyisiyle kötüsüyle hiçbir şey yazılmaması sebebiyle görünmez hissediyor olmam rezaleti.
devamını gör...
dergipark
güzel bir makale sitesi. tez yazarken, ilgilendiğim konuyla ilgili araştırma yaparken oldukça faydasını gördüm.
devamını gör...
erdoğan'ın bu ülkede gençlere her şey veriliyor demesi
konuşmayı bizzat dinledim kim ne sorduysa cevap alamadı. hep başka şeyler söylendi. ama olsun.
devamını gör...
bakire olmayan kadınla evlenmek
kadın olmak gurur kırıcı olmak zorunda mı sorusu aklımda epeydir. neden mi?
alkol alan kadınla evlenmek
bakire olmayan kadınla evlenmek
büyük memeli kadın sorunu gibi başlıklar hatta "sorunlar" olduğu sürece bu ülkede bence kadın olmak gurur kırıcıdır. hiç kimse evlenirken erkek kişisine bakir misin diye sormazken kadın kişisinin eline erkek sinek değmemesini istemektedir. kimse kusura bakmasına ama aşkı sevgiyi namusu ruhu dişinin bacak arasında arayan erkek kişisine verilecek bir şey olmaması gerekir bence. başlığa bak bakire olmayan kadınla evlemek evlenme lan insanları bakir bakire diye ayıracağına bi bak bakalım ruhu nasıl kendi nasıl ona bak sanane karşında ki orasından burasından.
alkol alan kadınla evlenmek
bakire olmayan kadınla evlenmek
büyük memeli kadın sorunu gibi başlıklar hatta "sorunlar" olduğu sürece bu ülkede bence kadın olmak gurur kırıcıdır. hiç kimse evlenirken erkek kişisine bakir misin diye sormazken kadın kişisinin eline erkek sinek değmemesini istemektedir. kimse kusura bakmasına ama aşkı sevgiyi namusu ruhu dişinin bacak arasında arayan erkek kişisine verilecek bir şey olmaması gerekir bence. başlığa bak bakire olmayan kadınla evlemek evlenme lan insanları bakir bakire diye ayıracağına bi bak bakalım ruhu nasıl kendi nasıl ona bak sanane karşında ki orasından burasından.
devamını gör...