türkiye’nin en kirli futbol kulübü
          yazılacak çok şey var. ben de bizzat şahidim ama galatasaray'lı arkadaşları kızdırmak istemem. onlar da gönül bağlıyla bağlılar sarı kırmızıya.
ama 10 sene amatör ve 3.ligde oynamış bir olarak söyleyebilirim ki; türkiye'de futbol %100 kirlidir maalesef.
  ama 10 sene amatör ve 3.ligde oynamış bir olarak söyleyebilirim ki; türkiye'de futbol %100 kirlidir maalesef.
devamını gör...
turistin görebileceği herkesi aşılayacağız
          eee biz de karşılaşıyoruz turistle, bizi de aşılayın o zaman diye düşündürten haberdir. şaka bir yana canımız turistten değersiz, tekrardan gördük bunu. 
dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, almanya’da mevkidaşı heiko maas ile bir görüşme gerçekleştirdi. ikili, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
libya’da duruma ilişkin değerlendirmeler yapan mevlüt çavuşoğlu, “iki gün önce ben de libya'daydım. libya'da yeni kurulan hükümete destek vermemiz lazım. ülkede bulunan çok sayıda yabancı ve paralı askerin çekilmesi konusunda hem fikiriz. libya'ya verilen desteğin geri çekilmesi doğru değil. yabancı savaşçı ile meşru mevcudiyet karıştırılmamalı” dedi.
bakan çavuşoğlu, koronavirüs aşısını geliştiren türkiye kökenli bilim insanlarına da değinerek, “özlem türeci ve uğur şahin'in başarıları ile türkiye ve almanya olarak gurur duyduk” ifadelerini kullandı.
çavuşoğlu, almanya ile kurulan ilişkilerle ilgili, “ikili ticaretimiz hızlı şekilde artıyor. bu sene 40 milyar doların üzerine çıkabileceğini görebiliyoruz” açıklamasını yaptı.
türkiye’de aşılama süreciyle ilgili vaatlerde bulunan çavuşoğlu, “turizm sezonuna güvenli bir şekilde girebilmek ve vatandaşlarımızın güvenliği için bazı tedbirler aldık, turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” dedi.
buradan
  dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, almanya’da mevkidaşı heiko maas ile bir görüşme gerçekleştirdi. ikili, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
libya’da duruma ilişkin değerlendirmeler yapan mevlüt çavuşoğlu, “iki gün önce ben de libya'daydım. libya'da yeni kurulan hükümete destek vermemiz lazım. ülkede bulunan çok sayıda yabancı ve paralı askerin çekilmesi konusunda hem fikiriz. libya'ya verilen desteğin geri çekilmesi doğru değil. yabancı savaşçı ile meşru mevcudiyet karıştırılmamalı” dedi.
bakan çavuşoğlu, koronavirüs aşısını geliştiren türkiye kökenli bilim insanlarına da değinerek, “özlem türeci ve uğur şahin'in başarıları ile türkiye ve almanya olarak gurur duyduk” ifadelerini kullandı.
çavuşoğlu, almanya ile kurulan ilişkilerle ilgili, “ikili ticaretimiz hızlı şekilde artıyor. bu sene 40 milyar doların üzerine çıkabileceğini görebiliyoruz” açıklamasını yaptı.
türkiye’de aşılama süreciyle ilgili vaatlerde bulunan çavuşoğlu, “turizm sezonuna güvenli bir şekilde girebilmek ve vatandaşlarımızın güvenliği için bazı tedbirler aldık, turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız” dedi.
buradan
devamını gör...
gramofon
          plak gibi aletler üzerine kaydedilen sesleri dinlemeye yarayan eski tip müzik çalar.
edit: başlık taşınmış. teşekkürler.
  edit: başlık taşınmış. teşekkürler.
devamını gör...
bir kişiden 10 beğeni vs 10 kişiden 1 beğeni
          tabi ki 10 farklı kişiden gelen birer beğeni daha kıymetlidir.
geçen sözlüğü bi açtım bisürü beğeni var oha dedim bi sürü insan yazdıklarımı okumuş hem de beğenmiş. sonra bi baktım birisi seri beğenmiş okuyup okumadığı bile belli değil. hayal kırıklığı oldu.
  geçen sözlüğü bi açtım bisürü beğeni var oha dedim bi sürü insan yazdıklarımı okumuş hem de beğenmiş. sonra bi baktım birisi seri beğenmiş okuyup okumadığı bile belli değil. hayal kırıklığı oldu.
devamını gör...
mutsuz bir insana iyi gelecek şey
          neden mutsuz olmaması gerektiğini örneklerle açıklamak, hayatın iyi taraflarına odaklanması gerektiğini söylemeyerek işe başlayabiliriz mesela.  zaten mutsuz olan bir insan kendisinden başka herkesin mutlu, hayatın güllük gülistanlık olduğunu duymak istemez. sessizliğini paylaşıp ona kahve yapabiliriz mesela ya da çikolata tatlı ikilisi. 
tatlı ve kahvenin iyi gelmediği bir şey yok çünkü.*
  tatlı ve kahvenin iyi gelmediği bir şey yok çünkü.*
devamını gör...
şarkı olmuş şiirler
          haberin var mı taş duvar?
demir kapı, kör pencere,
yastığım, ranzam, zincirim,
uğruna ölümlere gidip geldiğim,
zulamdaki mahzun resim,
haberin var mi?
görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
karanfil kokuyor cıgaram
dağlarına bahar gelmiş memleketimin... (bkz: ahmed arif)
  demir kapı, kör pencere,
yastığım, ranzam, zincirim,
uğruna ölümlere gidip geldiğim,
zulamdaki mahzun resim,
haberin var mi?
görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
karanfil kokuyor cıgaram
dağlarına bahar gelmiş memleketimin... (bkz: ahmed arif)
devamını gör...
yazar mahlaslarının öteki dünya versiyonu
          öldüm ama yine de sürünüyorum
      
  devamını gör...
normal sözlük yazarlarının en yaşlı özelliği
          eski başarılarımla övünüyorum.
      
  devamını gör...
anne ve babanın çocuğuna yapabileceği en büyük iyilik
          çocuğuna en güzel şekilde örnek olmaktır.
      
  devamını gör...
no country for old men
          geniş bir arazide av yapan emekli bir adamın orada olduğu esnada gerçekleşen bir uyuşturucu-para takası sırasında çıkan çatışma ile birlikte orada bir cesetin yanında bulduğu  parayı alan llewelyn moss adlı karakterin ve parayı aldıktan sonra peşini bırakmayan psikopat karakterde anton chigurh karakterini  işleyen vahşi amerika tarzı bir film.
filmde birçok sahnede görülen hayvan katliamları da farkındalık oluşturmak için verilen bir mesaj olduğunu düşünüyorum.
filmde uyuşturucu para döngüsünde hiç olan hayatları gözler önüne seriyor.
filmde oyunculukların kaliteli olduğunu düşünüyorum, şans verebilirsiniz.
keyifli seyirler.
  filmde birçok sahnede görülen hayvan katliamları da farkındalık oluşturmak için verilen bir mesaj olduğunu düşünüyorum.
filmde uyuşturucu para döngüsünde hiç olan hayatları gözler önüne seriyor.
filmde oyunculukların kaliteli olduğunu düşünüyorum, şans verebilirsiniz.
keyifli seyirler.
devamını gör...
kendine bir soru sor
          hâlâ yerinde sayıyorsun, farkındasın değil mi?
      
  devamını gör...
1 mayıs 2021 normal sözlük mobil görünümünün güncellenmesi
          birden değişti, şok oldum. güzel olmuş ama elimiz alışmıştı eski düzene.
      
  devamını gör...
giambattista vico
          ilk modern tarih felsefecisi olarak bilinir. hatta tarih epistemologu denilebilir. 
magnum opus*'u ''nova scienza''dır.* kartezyen anlyışın temeli olan 'gerçek bilimin nedenler bilimi' olduğu anlayışını benimsemiştir. vico'nun yaşadığı zamanda etkin olan bilim anlayışı bacon'cı ve descartes'ci anlayıştı. hem deco hem baco verum'un factum'a ilişkin olduğunu söyler. yani bilgi, nesne içredür. bacon empirik metot ile, deco rasyonel metot ile olguların nedensel bağlantısını olduğu haliyle kavrayabilecekleri inancındadırlar. vico burada devreye girer ve der ki : ''hop hemşerim nereye''. bu italyancası tabi. türkçesi şudur : acaba gerçekten de fiziksel dünyanın nedenselliği hakkında kesin bi bilgiye sahip olabilir miyiz? verdiği yanıt ise baco ve deco'cu anlayışı zıplatacak cinstendir : biz ancak kendi neden olduğumuz şeylerin nedenlerini doğru olarak bilebiliriz. doğa bizim yarattığımız olgular toplamı değildir. dolayısıyla doğayı tanıma yolu da açık değildir. dekart'ın formüle ettiği şekliyle matematikten yararlanıp bilimsel olarak doğayı incelemekle gerçek doğal nedenleri değil, doğanın sadece soyut düşünce ve algıya açık olan kısmının* nedenlerini anlayabiliriz.
son olarak vico yola aynı deco gibi cogitare* ile çıkar. ancak tam tersi sonuca varır. descartes şüphesini en sonunda matematik ile bastırırken, vico'yu şüphe denizinden kurtaran liman ''mondo civile''dir*. kısaca biz ancak kendi yaptığımız şeylerden şüphe edemeyiz der ve arrivederci diye bitirir.
  magnum opus*'u ''nova scienza''dır.* kartezyen anlyışın temeli olan 'gerçek bilimin nedenler bilimi' olduğu anlayışını benimsemiştir. vico'nun yaşadığı zamanda etkin olan bilim anlayışı bacon'cı ve descartes'ci anlayıştı. hem deco hem baco verum'un factum'a ilişkin olduğunu söyler. yani bilgi, nesne içredür. bacon empirik metot ile, deco rasyonel metot ile olguların nedensel bağlantısını olduğu haliyle kavrayabilecekleri inancındadırlar. vico burada devreye girer ve der ki : ''hop hemşerim nereye''. bu italyancası tabi. türkçesi şudur : acaba gerçekten de fiziksel dünyanın nedenselliği hakkında kesin bi bilgiye sahip olabilir miyiz? verdiği yanıt ise baco ve deco'cu anlayışı zıplatacak cinstendir : biz ancak kendi neden olduğumuz şeylerin nedenlerini doğru olarak bilebiliriz. doğa bizim yarattığımız olgular toplamı değildir. dolayısıyla doğayı tanıma yolu da açık değildir. dekart'ın formüle ettiği şekliyle matematikten yararlanıp bilimsel olarak doğayı incelemekle gerçek doğal nedenleri değil, doğanın sadece soyut düşünce ve algıya açık olan kısmının* nedenlerini anlayabiliriz.
son olarak vico yola aynı deco gibi cogitare* ile çıkar. ancak tam tersi sonuca varır. descartes şüphesini en sonunda matematik ile bastırırken, vico'yu şüphe denizinden kurtaran liman ''mondo civile''dir*. kısaca biz ancak kendi yaptığımız şeylerden şüphe edemeyiz der ve arrivederci diye bitirir.
devamını gör...
trt diyanet çocuk kanalı'nın kurulması
          nerede müslümanlar ile ilgili bir durum/eylem olsa; ülkenin ateist/deist kesimi tarafından ağza alınmayacak bir dil/üslup ile sistematik bir şekilde küçük dürüşürülmeye çalışılıyor. 
böyle bir kanaldan rahatsız mısın?
çözüm: izleme.
kaldı ki, zaten bu kanalın muhatabı siz ve çocuklarınız değil.
olması gereken şey: dayatma yoluyla yapılmadığı sürece her kesin kendi inancı ile yayın yapma hakkına sahip olmasıdır.
sana ters mi geliyor? izleme.
ben, izlemek/görmek istemediğim hiç bir şeyi izlemiyor ve görmüyorum. birinin bunu bana zorla yaptırmasını da istemem açıkçası.
özetle: başkasının faydasına, mutluluğuna sebep olacak bir fiil/eylemin seni rahatsız etmemesi gerekir, bunu sana dayatmadıkları sürece.
sen istiyorsun ki herkes senin gibi düşünsün. insanlar ateist/deist olsun, otokontrol sağlayan içsel motivasyonlardan uzak hedonist bir yaşam tarzında yaşasın.
senin, seküler, hedonist ve içinde inanç barındırmayan bir yaşamı arzulaman; "temel hak" ama benim bu tarz yaşamı yaşamak istememem; "yobazlık ve gericilik" öyle mi?
ülkenin en okumuş, ilerici, kendini geliştirmiş, aydın ve medeni kesimi; kendisi gibi düşünmeyen insanların giyeceği elbisesinden tut, okuyabileceği okuluna kadar kendi karar vermek istiyor.
kıyamam! ne kadar da çağdaş ve ilerici insanlar.!
edit: benim nazarımda küfür ve ya hakaret niteliğinde sarf edilmemiş olan bir sözün; başka bir insanı incitmesini asla istemem. öyle bir niyetle yazan bir insan değilim.
insanların fikrine/değerine/inancına/kutsalına saldırarak psikolojik olarak "tatmin" olma gayretinde bir insan değilim.
küfür ve hakaret peşinde olsam; bu sözlükte yazma gereği duymam.!
  böyle bir kanaldan rahatsız mısın?
çözüm: izleme.
kaldı ki, zaten bu kanalın muhatabı siz ve çocuklarınız değil.
olması gereken şey: dayatma yoluyla yapılmadığı sürece her kesin kendi inancı ile yayın yapma hakkına sahip olmasıdır.
sana ters mi geliyor? izleme.
ben, izlemek/görmek istemediğim hiç bir şeyi izlemiyor ve görmüyorum. birinin bunu bana zorla yaptırmasını da istemem açıkçası.
özetle: başkasının faydasına, mutluluğuna sebep olacak bir fiil/eylemin seni rahatsız etmemesi gerekir, bunu sana dayatmadıkları sürece.
sen istiyorsun ki herkes senin gibi düşünsün. insanlar ateist/deist olsun, otokontrol sağlayan içsel motivasyonlardan uzak hedonist bir yaşam tarzında yaşasın.
senin, seküler, hedonist ve içinde inanç barındırmayan bir yaşamı arzulaman; "temel hak" ama benim bu tarz yaşamı yaşamak istememem; "yobazlık ve gericilik" öyle mi?
ülkenin en okumuş, ilerici, kendini geliştirmiş, aydın ve medeni kesimi; kendisi gibi düşünmeyen insanların giyeceği elbisesinden tut, okuyabileceği okuluna kadar kendi karar vermek istiyor.
kıyamam! ne kadar da çağdaş ve ilerici insanlar.!
edit: benim nazarımda küfür ve ya hakaret niteliğinde sarf edilmemiş olan bir sözün; başka bir insanı incitmesini asla istemem. öyle bir niyetle yazan bir insan değilim.
insanların fikrine/değerine/inancına/kutsalına saldırarak psikolojik olarak "tatmin" olma gayretinde bir insan değilim.
küfür ve hakaret peşinde olsam; bu sözlükte yazma gereği duymam.!
devamını gör...
yeni nesildeki ateizm dalgası
          türkiye'de inançsızların oranı hala küçük bir yüzde olsa da konda'nın araştırmalara göre bu oran geometrik olarak büyüyor gibi görünüyor. ateistlerin oranı 1'den 3'e çıkarken dindar muhafazakarların oranı korkunç derecede azalmış durumda. internetin, şehirleşmenin ve eğitim seviyesinin artması, köyden kente geçen ailelerin ikinci ve üçüncü nesilde tamamen şehirleşmesiyle bu oran daha da artacaktır. 
20 yıllık akp iktidarı da müthiş bir katalizör görevi gördü. milli görüşçülere normalde oy vermeyen merkez sağ seçmen, 2001 krizinin ve yolsuzlukların da etkisiyle "bunlar çalmaz" diyerek akp'de konsolide oldu fakat gelinen nokta çalma konusunda doktora yapmış bir suç ve mafya şebekesi. bu işin süsü ise hep "allah, kitap, muhammed" oldu. medya ile bunu ne kadar kontrol etmeye çalışsalar da insanlar ilk elden hergün tecrübe ediyor. "alnı secdeye giden adam çalmaz" diye oy veren ebeveynlerinin aksine gençlerin günümüzde hiçbir ümidi yok. en basitinden memuriyet için dahi yandaş olmaları ya da torpil bulmaları gerekiyor. sonuç olarak iş bulamayan, karnını doyuramayan, evlenemeyen kitleler var ortada ve öfkeliler. aptal değiller. "allah-kitap-muhammed" üçgeniyle kafalandıklarının farkındalar. medya manipülasyonuna son derece açık olan ebeveynlerinin aksine kanmıyorlar. deist ve ateist oluyorlar. en kötü ihtimalle dini ritüelleri bırakıyorlar.
demografik yapı değişiyor, bundan kaçış yok. iktidarın ülkeyi zorla islamlaştırma çabası da bundan ileri geliyor. fakat görülüyor ki o da geri tepiyor. bu işler her yerde böyle. bugün iran'da molla rejimi çökse bir tane kapalı kadın kalmaz.
  20 yıllık akp iktidarı da müthiş bir katalizör görevi gördü. milli görüşçülere normalde oy vermeyen merkez sağ seçmen, 2001 krizinin ve yolsuzlukların da etkisiyle "bunlar çalmaz" diyerek akp'de konsolide oldu fakat gelinen nokta çalma konusunda doktora yapmış bir suç ve mafya şebekesi. bu işin süsü ise hep "allah, kitap, muhammed" oldu. medya ile bunu ne kadar kontrol etmeye çalışsalar da insanlar ilk elden hergün tecrübe ediyor. "alnı secdeye giden adam çalmaz" diye oy veren ebeveynlerinin aksine gençlerin günümüzde hiçbir ümidi yok. en basitinden memuriyet için dahi yandaş olmaları ya da torpil bulmaları gerekiyor. sonuç olarak iş bulamayan, karnını doyuramayan, evlenemeyen kitleler var ortada ve öfkeliler. aptal değiller. "allah-kitap-muhammed" üçgeniyle kafalandıklarının farkındalar. medya manipülasyonuna son derece açık olan ebeveynlerinin aksine kanmıyorlar. deist ve ateist oluyorlar. en kötü ihtimalle dini ritüelleri bırakıyorlar.
demografik yapı değişiyor, bundan kaçış yok. iktidarın ülkeyi zorla islamlaştırma çabası da bundan ileri geliyor. fakat görülüyor ki o da geri tepiyor. bu işler her yerde böyle. bugün iran'da molla rejimi çökse bir tane kapalı kadın kalmaz.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
seri oylamanın sözlüğe zarar verdiği gerçeği
          açıkçası takip ettiğim yazarlara seri iltifat olarak seri oy veriyorum ama mutlaka o verdiğim tanımı vaktimin bolluğuna göre yavaş veya hızlı bir şekilde okuyorum. 
bu sözlüğe çok emek veren ve aralarında gerçekten kendi fikrini başlıkla olağanüstü şekilde birleştirerek -nüktedan ya da bilgi verici farketmez- tanımını okutan yazarlar var. muhteşem seçilmiş şiirler paylaşan yazarlar var. bazen onların da boşluğa savurdukları tanımlar oluyor elbette, hani bakıyorum laf ola beri gele diye yazılmamışsa yine artı oyluyorum.
dünyayı güzellik ve emek kurtaracak, artı oylamak da güzelliktir.
  bu sözlüğe çok emek veren ve aralarında gerçekten kendi fikrini başlıkla olağanüstü şekilde birleştirerek -nüktedan ya da bilgi verici farketmez- tanımını okutan yazarlar var. muhteşem seçilmiş şiirler paylaşan yazarlar var. bazen onların da boşluğa savurdukları tanımlar oluyor elbette, hani bakıyorum laf ola beri gele diye yazılmamışsa yine artı oyluyorum.
dünyayı güzellik ve emek kurtaracak, artı oylamak da güzelliktir.
devamını gör...
yağmura en çok yakışan şey
          sevgili ile el ele tutuşup sahilde yürümektir tahminimce.
hiç sevgilim olmadığı için yaşamadım bu durumu ama hayal ettiğim kadarıyla en güzeli budur.
  hiç sevgilim olmadığı için yaşamadım bu durumu ama hayal ettiğim kadarıyla en güzeli budur.
devamını gör...
