mammillaria elongata lady finger kaktüs, sarı dikenli ve çiçekli özel bir kaktüstür.

kaktüslerin bakımı da çok kolaydır. fazla sulamayı sevmediğinden toprağın nem durumuna bakılıp ona göre fısfıs ile sulanır.
direk güneş ışığı almayan aydınlık ortamda olmalı ve soğuk günlerde dışarı da bırakılmamalıdır.

bitki büyüdükçe gövdesi kalınlaşır, yana yatar ve yavru verir. bitkinin büyüme durumuna göre saksı değişimi de yapılmalıdır.
yavru yaparak büyüdüğü için yavruları ayırarak ya da tohumdan da üretimi yapılır.
çiçeklenmesi yaz ayında olur.

rengarenk çeşit çeşit saksılarla da güzel göründüğünden hediye edilebilecek, tatlı ve şirin bir kaktüs olup, isteğe göre terraryum düzenlemelerinde de kullanılır.


mammillaria elongata lady finger kaktüsümüz
devamını gör...

yaz günü haşlanmış tavuk kokusu. etten soğuyorum.
devamını gör...

bin yıllardır sorulan ve tanım itibariyle insana net bir özellik yüklenmesini gerektiren soru öbeğidir ..

ıyi kelimesi tdk sözlük anlamı ile: istenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan
tdk

kötü kelimesi ise yine tdk sözlük anlamı ile :istenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena,

şeklindedir..

buradan özetle iyi ve kötü kavramları gözleme dayalı olgulardır ve tüm dinsel kurumlarda bu olguyu temel alarak oluşturulmuştur.

halbuki insanların diğer entrylerde de özetlediği gibi insan tam iyi ya da tam kotu olarak tanımlanamayacak bir varlıktır ve ikisinin ortasında bir yerlerde dolanıyor desek sanırım herkes hem fikir olacaktır ..

çocuklarla ilgili yapılmış bir deney ise çocukların eğitimle daha iyi varlıklara dönüşebildiği ve eğitim olmazsa kötü davranışlar sergileyebileceği olgusunu anlatır ki kelimeleri değiştirirsek doğru bir deneydir..
ahlaki ilkeler doğuştan mı geliyor?

şimdi izninizle iyi kelimesi yerine vicdanı kötü kelimesi yerine ise nefsani kelimesini koyalım ve konuyu bu şekilde ele almaya çalışalım..

insan varlık olarak tekamül etmeye gelişmeye çalışan bir varlıktır ve maddeyi daha yeni tanımaya çalışan bir varlık olarak nefsani yönü her daim ağır basabilir çünkü maddenin cezbedici yapısı gereği kendisini madde ile eşkoşmaya yatkındır ve bunun için de egoist/nefsani davranabilir ki bu dünyaya gelirken genetik yatkınlığımızda gayet net görünmektedir. ve fakat videodaki eğitimle belli bir seviyeye getirebilen çocuklar örneği üzerinden devam edersek, insan varlığı nefsaniyetten kurtularak vicdan varlığına dönüşebilir ve bunu eğitimle belli bir seviyeye getirmek ve insanı tümden bir vicdan varlığına dönüştürmek doğru inisiyasyon (bkz: inisiyasyon) yöntemleri eşliğinde her daim mümkündür...

sonuca gelirsek insan ne iyi ne de kötüdür , insan her daim özündeki bilgiyi keşfetmek için tekamül (bkz: tekamül) etmeye çalışan ve bunu yapabilmek içinde sürekli madde ile etkileşimde bulunan bir varlıktır.
devamını gör...

evet, mecnuna nickaltı yazma vakti geldi de geçiyor dostlar.
biraz gıcıktır, kitaplarını paylaşmayı pek sevmez ama aynı huya sahip olduğum için bu konuda kör taklidi yapıyorum.*
çok güçlü bir kadın dostlarım, öyle böyle değil. altından kalktığı şeyler az buz şeyler asla değil. bu yüzden ne söylesem az kalacak mecnun için.
şiirden çok iyi anlar, güzel bir şiir yazılmayıversin, radarlarına takılır hemen. kaçamazlar bizimkinin gözünden. ayrıca benim minnağıma* şişko diyor. cık, cık, cık cogayip.
tanımlarından bahsetmeye gerek var mıdır bilemedim dostlar, az yazar öz yazar ama çok da güzel yazar mecnun. @awsuuu22 buyrunuz bakın buradan. takip edilmez mi bu yazar? edilir edilir. ben ettim ve kaçtım...
devamını gör...

günaydın sözlük!*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

moğolistan / ulan batur
devamını gör...

kafkasyayı işgal eden, yüzbinlerce kafkasyalıyı katleden zalim devlet.
devamını gör...

geleneksel türk yemeklerinin başında gelen peremeç, içine kıyma ve doğranmış soğan konup yağda kızartılan bir hamur işidir.
tatar böreği, ağzı açık, belyaş diye de bilinen peremeçe patates, kesmik, peynir de konulabilir.
ayran, cacık veya kefirle servis edilir. lezzeti üzerine konan sarımsaklı yoğurtlu sos ile daha da artar.

devamını gör...

televizyonda denk geldiğim doktor (bkz: gülseren budayıcıoğlu)'nun "camdaki kız" adlı eserinden uyarlanmış dizi. ama ne dizi. cimrisinden,obsesifin, despotundan şımarık zengin çocuğunun kısacası bir sürü psikopatın toplandığı dizi. bir de masum kızımız var tabii adı nalan. dizi nalan, ve koroğlu ailesi etrafında dönüyor. nalan anneannesi ve dedesini anne babası bilerek büyüyen bir kız çocuğu. anneannesi kızını kaybettikten sonra delirip bu kızcağıza yaşatmadığını bırakmıyor. düşünün ki bekaretini kaybetmesin diye hergün korse giydirip korseyi mühürlüyor. insan izlerken bu nasıl bir psikopatlık ulan demekten kendini alamıyor. babası da annesinin aksine çok naif ve kızına çok düşkün, anlayışlı bir baba. neyse kızımız 20li yaşlarına kadar delirmemeyi başarıyor mimar oluyor ama annesinden çok korkuyor. koroğlu ailesinin yanında çalışmaya başlıyor. koroğlu ailesi de kızın ailesinden beter. adam aşırı cimri,o kadar zenginliğin içinde kahvaltıya zeytinleri sayılı koyduruyor, bunları kontrol etmesi için çalışanı bile var, onu da yetimhaneden almış. karısı bu cimriliğe dayanamıyor gizlice kıyafetler alıyor bodrumda saklıyor giyememesine rağmen. bir de ailenin selen, muzo ve sedat adında üç çocuğu var. selen ailenin akıllı kalabilen tek insanı, bir de vasıfsız bir kocası var. muzonun ise nasıl bir problemi var çözemedim, odasından çok nadir çıkıyor sedat ise tam şımarık zengin çocuğu. cana adında evli bir kadınla ilişkisi var. bunu öğrenen ailesi sedatın ayıbını kapatıp evlendirmek istiyorlar. selen de nalanı görüp "evet aradığım namuslu temiz kız bu" edasıyla yapışıyor nalana. sanki kızın yaşadıkları yetmemiş gibi,bir de bu manyak ailenin içine düşüyor. saf kızımız bir de aşık oluyor sedata. yapma etme kızım diye ekrana sarılasınız geliyor. tam aile oğlumuz nalanla evlendi kurtulduk cana belasından derken sedat ne yapıyor dersiniz? düğün günü cana ile tuvalette ilişkiye giriyor ve annesi bunu duyuyor. seyirciye bugünlük bu kadar televizyon yeter allah belanızı versin dedirtiyor adeta. sedat beyimiz doymuyor tabii nalan kızımızın da tadına bakmak istiyor, ama nalan annesinin kendisine yaşattıkları yüzünden o kadar korkuyor ki ağlayarak kaçıyor odadan. annesinin kapısına dayanıyor annesi de kapıyı yüzüne çarpıyor, sanki sizin yüzünüze çarpmış gibi oluyorsunuz. yine allah belanızı versin demekten başka çare kalmıyor.
devamını gör...

kestiklerim var ama daha aşk yok..
devamını gör...

t: halk arasında çoğunlukla yabancı sözcüklerin kökenlerinin bilimsel temellere dayandırılmadan açıklanması. ing. folk etymology, false etymology* bir nevi psödobilim. kulaktan kulağa yayılır. halk arasında bilinmeyen bir form bilinen formla değiştirilir.

en bilinen örneği "anadolu"nun acılı analarının çok olması üzerine adının "ana dolu"dan geldiğidir. bir diğer uçuk hikaye -şahsi olarak en sevdiğim- "hoşmerim" tatlısı üzerine olandır. hikayeye göre kadının eşi askerden gelir ve ona bir tatlı yapar, tatlıyı adamın önüne koyar ve şöyle der, "hoş mu erim?" adam da "evet" der. böylelikle tatlının adı hoşmerim olarak kalır. oysaki farsça hoş ve maram (tatlı, yemek) sözcüklerinden oluşur.
evliya çelebi'de bolca halk etimolojisi örneğine rastlanır: istanbul<islambol, bursa<bulursa'dan, giresun<giresin, üsküdar<eskidar vs. tam da bu konu üzerine bir makale.
devamını gör...

bazı şeylerden “ödün vermek” anlamında kullanılan kelimedir.
devamını gör...

anadoludaki tüm köylere üniversite yetkisine sahip okulların açılması ve dengesiz ekonomi politikalarının bir sonucudur.
devamını gör...

bir insan türü.

açıkçası iyi yapmıştır falan diye düşünmüyorum. daha doğrusu reddedilen kişinin (kadın ya da erkek fark etmeksizin), reddedildiği konu hakkında ısrarcı olmaması tabii ki doğru ama eğer normal şartlarda iyi anlaştığın bir insansa karşındaki, arada bir halini hatırını sormak da gayet normal ve insanca bir davranış. bir anda selamı sabahı tamamen kesen, arada bir iyi misin, öldün mü kaldın mı diye merak etmeyen insan bence sadece kötü niyetlidir. bunun tek istisnası, reddeden kişiye deli gibi aşık olmak ve onunla normal şekilde iletişimde kalamayacak kadar bu duruma üzülmektir.

bunlar şahsi fikrimdir ve ille de böyledir diyemem. sadece bana göre iletişimi bir anda tamamen kesmek saçma. bunun kişiyi el altında bulundurmak gibi çirkin bir niyetle ilgisi yok. biri beni de reddedebilir. kadınım diye reddedilmeyeceğimin garantisi yok ama eğer bir süre boyunca o kişiyle güzel vakit geçirip arkadaşça eğlenmeyi başarmışsak, bir anda o kişi hiç var olmamış gibi de davranmazdım. tabii eğer o bana öyle davranmaya başlamamışsa...
devamını gör...

en çok zarar gördüğüm senelerdir...
tiple ilgili, ders notuyla ilgili, aileyle ilgili, maddiyatla ilgili geçilen dalgalar ve kimsenin kalkıp da hiçbir şey dememesi çok üzüyordu
çocuklarınıza iyiliği, sevgiyi, empatiyi öğretin lütfen
devamını gör...

üniversite stajını kamu da yaptım.devlet memurlarını genel olarak bilirsiniz, asık suratlı çok iş yapılmadığı halde sinirli ve kendini bir şey zanneden tipler(hepsine demiyorum ama çoğunluğu bu tanıma uyuyor)beni de en gıcığından birinin yanına verdiler hiçbir şey yaptırmıyor,konuşmuyor arada çıkın dışarı hava al diyor, eyvallah..sonlara doğru yaklaşıldığında ben staj dosyamı gösterip onaylatmaya götürdüm kendisine. kadın ne yaptıysam onaylamıyor okumuyor bile yazdığımı olmamış düzelt diyor. düzeltiyorum bunu çıkar diyor herşeyi yarım ağızla söylüyor. en sonunda benimki de kafa neticede ne yapmamı istiyorsunuz bana yol gösterin lütfen deyince, bastı kalayı bağırdıkça bağırıyor çıkın gidin görmek istemiyorum sizi diyor. biz de 2 kişi ağlamaklı çıkıyoruz odasından tuvalete giriyoruz diğer stajer kız da hüngür hüngür ağlıyor ben onu teselli etmeye çalışıyorum sonra ne mi oluyor?
aynen şöyle;
-sesin dışardan duyuldu hayırdır.
+kahkaha atıyor.. ay stajerlere bir bağırdım nasıl korktular..
-hadi ya az değilsin sende..
(hep beraber gülüyorlar)
devamını gör...

sayısalcı şarkı.

ama benim gibi kafası sözele bile doğru düzgün basmayan birini bile bir haftadır esir aldı, o ayrı.
yanılmıyorsam ümmüşen hanımefendi bu şarkıyı yazarken matematik veya muhasebe üzerine ( veya alakalı bir bölüm) eğitim alıyormuş, taktir ettim valla.

"sen bir bir incelemiştin
benle geleceğinin artısını eksisini yar
ben hesap yapmadım
çünkü bilirdim sensiz geçen dakikam zarar

yar.. yar..
o nasıl hesaptı yar
bir eksiği artılara çarp...
eksi sonuçlar..
yar.. yar..
bana uymuyor bu hesaplar
iki olumsuzluktan çıkan olumluluklar

gözlerin gözlerime dokunsa gördüğüm anlamlanırdı..
sözlerin sözlerimi okşasa dediğim nakışlanırdı..

yar.. yar...
ne zaman gördüysem seni yar
yürek salıncaklarda uçar
göklere konar
yar... yar...
ne zaman düşünsem seni yar
yürek alır başını çıkar
mavilik toplar..

sen toplayıp çıkarmıştın
benimle bir yaşamın girdisini cıktısını yar
ben hesap yapmadım
çünkü bilirdim
sen yoksan ben külliyen zarar

yar... yar...
şimdi denkleşmekte hesaplar
sen kardan etmektesin zarar
ben zarardan kar..

yar...yar...
yıllar sonra tuttu mizanlar
ne bende zarar ne sen de kar
elde sıfır var..

yollarım yollarına baglansa
kaf dağlarını aşardım
kollarım kollarına dolansa
dünyaları kucaklardım..

yar.. yar...
ne zaman gördüysem seni yar
yürek salıncaklarda uçar
göklere konar
yar... yar...
ne zaman düşünsem seni yar
yürek alır başını çıkar
mavilik toplar.."


spotify yanii, başka ne olacağıdı?
devamını gör...

tam yazacağım araya sürekli biri giriyor *
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

insanlar sakinlik,huzur için tercih ediyor du tren yolculuğunu.bunun da cılkını çıkardılar.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim