cruel estel
bir ara yazar, bir ara marka ama sıkı takipçi, severiz.
devamını gör...
iyiliği yaymak için basit ipuçları
biri size herhangi bi şey anlatıyorken dinlediğinizi belli ettiğinizde , birine sebep gerekmeden gülümsediğinizde , günaydın iyi geceler demek gibi insanları mutlu eden küçük davranışlarda bulunduğunuzda mutlaka ortamdan bir iki kişinin bile gülümsemesine sebep olabilirsiniz ve küçük de olsa o kişilerin günlerine güzel bi katkınız olmuş olur .
devamını gör...
iz bırakan şarkı sözleri
zaman geçmek bilmez önce, sonra yıllar sayamazsın, bir bakmışsın geçip gitmiş hayat.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
saniye
dakikanın yavrusu.
devamını gör...
15 şubat 2021 ege denizi’nde deprem
son zamanlarda ege denizi açıklarında ve ege bölgesinde çok fazla artçı deprem haberleri geliyor. dilerim ki bu depremler büyük bir depremin habercisi değil engelleyicisidir.
son dakika haberine göre ege denizi'nde deprem meydana geldi. depremin büyüklüğünü afad 3.9, kandilli rasathanesi ise kandilli rasathanesi'nin verilerine göre ege denizi'nde yerin 8.7 kilometre altında 4.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. afad ise depremin büyüklüğünü 3.9 olarak duyurdu. deprem gökçeada'nın 44 kilometre açığında meydana geldi. 4.1 olarak duyurdu.
buradan
son dakika haberine göre ege denizi'nde deprem meydana geldi. depremin büyüklüğünü afad 3.9, kandilli rasathanesi ise kandilli rasathanesi'nin verilerine göre ege denizi'nde yerin 8.7 kilometre altında 4.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. afad ise depremin büyüklüğünü 3.9 olarak duyurdu. deprem gökçeada'nın 44 kilometre açığında meydana geldi. 4.1 olarak duyurdu.
buradan
devamını gör...
tenet
nolan'ın yeni bir şeyler denediği film.
8/10
8,2 max.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
öncelikle batman olacak arkadaşı tebrik ederim. fönü bozulmadan filmi tamamlamayı başardı.
zaten bu filmde ne oynatsan anlatılmak isteneni bir şekilde izah edebilirsin. mevzu bir kimyasal. plütonyum yahut onun türü bişeyler,bu kimyasal patladığı zaman en yakınındaki cismin boyutunu değiştiriyor. 3 boyutun içinde tersine ivmelenen cisimler üzerinde ufak ufak ilerlerken hep birlikte, rusların devreye girmesiyle bu boyut değişiminin farklı cisimler ve zaman üzerinde denenmesiyle ortaya çıkan, ters yönlü paralel evrenler olarak işlemeye başladığını görüyoruz.
tenet, bu işlemin adı.
karakterlerin ismini bile hatırlamıyorum, zaten nolan filmlerinde isimleri çok da hatırlamazsın. karakter isimleri özensiz seçilmiş gibidir. batman hariç tabi . velhasıl, bir yerde paralel bir zamanın akması mümkün olduğunda, bulunduğun yerin tersine, paralel olan evrenin içine tersinden dalarak, bu evrenler arasına geçiş yapabilme özelliği, farklı zamanlarda farklı kararları etkiliyordu falan filan...
görsel efektleri manyak olmuş. uçakla binaya dalıyor, muhteşem bi yelkenli sahnesi var, araba sahneleri daha etkileyici olabilirdi. filmin hiçbir sahnesinde mide bulantısı yaşamazsınız. adamın dehası da burdan geliyor zaten. sanki aynı sahneleri üst-üste yapıştırmış da ileri geri sardırmış gibi duruyor olsa da harika bir görsel şölen olmasını etkilemiyor. denenecek her şeyi denemeye devam eden yönetmeni müthiş bir insan gerçekten, kendisine imreniyorum.
8/10
8,2 max.
--! spoiler !--
--! spoiler !--
öncelikle batman olacak arkadaşı tebrik ederim. fönü bozulmadan filmi tamamlamayı başardı.
zaten bu filmde ne oynatsan anlatılmak isteneni bir şekilde izah edebilirsin. mevzu bir kimyasal. plütonyum yahut onun türü bişeyler,bu kimyasal patladığı zaman en yakınındaki cismin boyutunu değiştiriyor. 3 boyutun içinde tersine ivmelenen cisimler üzerinde ufak ufak ilerlerken hep birlikte, rusların devreye girmesiyle bu boyut değişiminin farklı cisimler ve zaman üzerinde denenmesiyle ortaya çıkan, ters yönlü paralel evrenler olarak işlemeye başladığını görüyoruz.
tenet, bu işlemin adı.
karakterlerin ismini bile hatırlamıyorum, zaten nolan filmlerinde isimleri çok da hatırlamazsın. karakter isimleri özensiz seçilmiş gibidir. batman hariç tabi . velhasıl, bir yerde paralel bir zamanın akması mümkün olduğunda, bulunduğun yerin tersine, paralel olan evrenin içine tersinden dalarak, bu evrenler arasına geçiş yapabilme özelliği, farklı zamanlarda farklı kararları etkiliyordu falan filan...
görsel efektleri manyak olmuş. uçakla binaya dalıyor, muhteşem bi yelkenli sahnesi var, araba sahneleri daha etkileyici olabilirdi. filmin hiçbir sahnesinde mide bulantısı yaşamazsınız. adamın dehası da burdan geliyor zaten. sanki aynı sahneleri üst-üste yapıştırmış da ileri geri sardırmış gibi duruyor olsa da harika bir görsel şölen olmasını etkilemiyor. denenecek her şeyi denemeye devam eden yönetmeni müthiş bir insan gerçekten, kendisine imreniyorum.
devamını gör...
her sabah kahve içmek
sadece sabah değil, her gün ve gün içinde çok defa yaptığım eylem. canım mı sıkıldı yap bi kahve, neşem yerinde hoop bi kahve, uykum gelmiyo bi kahve içeyim de uykum gelsin. sebepler mi kahve içiriyor, kahve içmek için mi sebep arıyorum orası muamma. bildiğim şu ki, ben bağımlı değilim tiryakisi olmuşum
devamını gör...
medine vesikası
islam devletinin ilk anayasasıdır. bu anayasa hz. muhammed önderliğinde hazırlanmış, 47 maddelik kısa bir metindir. bazı tarihçiler bu anayasanın tarihteki bilinen ilk yazılı anayasası olduğunu söyler. eğer öyle değilse bile, her halükarda ilk anayasalardan biridir. ayrıca şunu da söyleyeyim ki, bu anayasa, kur'an-ı kerim yargıları gibi olmayıp, zamanın şartlarına göre değişikliğe uğraması mümkün olmuş olan bir anayasadır.
ayrıca bu vesikanın maddelerini yazmadan önce, maddelerde geçen bazı kabile isimleri hakkında yazmak daha iyi olur. çünkü eğer maddeleri okursanız, tam bir şekilde anlayabilmeniz içindir bu. bu anayasa, hz. muhammed'in önderliğinde, medine halkı için hazırlanmış bir anayasa olup, daha o dönem tek bir yönetim altında olmayan arabistan'daki medine şehri halkını ayrı bir millet yapmıştır. böylelikle bu anayasa, hz. muhammed'in gelecekte kuracağı ilk islam devletinin de temellerini atmıştır.
vesikanın maddelerini anlamanıza yardımcı olacak, bazı sözlerin anlamı;
kureyş - hz. muhammed'in de mensup olduğu, ileri gelen arap kabilelerinden bir tanesi. kurucusu hz. muhammed'in büyük dedelerinden olan kusay bin kilab'dır. bu kabile, hz. muhammed'in mensup olduğu bir kabile olsa bile, müslümanların en çok savaştığı kabile olarak kabul edilir.
muhâcir - hz. muhammed ile mekke'den medine'ye göç eden sahabiler topluluğudur. başka anlamları da vardır.
benu avf - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biridir. onlar yahudilerin hükmettiği bir bölgeye geçmek istiyorlardı. fakat o bölgenin halkı buraya yerleşebilmeleri için yahudiliğe geçmelerini şart koştu. benu avf kabilesi, bu şartı kabul etti ve burdan medine'ye doğru hareket ettiler.
adı geçen buraya yazmadığım diğer 3 kabile hz. muhammed dönemindeki arap kabilelerinden biridir.
benu'n-neccâr - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biridir. müslümandırlar.
benu amr ibn avf - medine'deki 2 büyük kabileden biri olan evs'in bir koludur.
benu'l-evs - medine'de ensarı oluşturan bir kahtani asıllı 2 arap kabileden biri.
benu sâ'lebe - adnani ve kahtanilere mensup bazı kabilelerin ismidir.
cefne ailesi - sa'lebe'nin bir kolu.
benu'ş-şuteybe - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biri.
--
medine vesikası maddeleri:
"bismillahirrahmanirrahim.
1. bu kitap (yani yazı), muhammed peygamber tarafından kureyşliler ve yesribli (medineli) müminler ve müslümanlar, ve bunlara tabi olanlarla yine onlara daha sonrasından katılmış olanlar ve onlarla da beraber cihad edenler için düzenlenmiştir.
2. işte bu kimseler, diğer insanlardan ayrı bir ümmettirler (toplulukturlar).
3. kureyş'den olan muhâcirler, kendi aralarında âdet olması bakımından kan diyetlerini ödemeye katılırlar ve onlar savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
4. benu avflar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye katılacaklardır ve müslümanların oluşturduğu her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
5. benu hârisler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
6. benu sâideler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
7. benu cuşemler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
8. benu'n-neccârlar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
9. benu amr ibn avflar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
10. benu'n-nebîtler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
11. benu'l-evsler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır...
12. müminler, kendi aralarında ağır malî sorumluluklar altında bulunan hiç kimseyi bu halde bırakmayacaklar, kurtuluş fidyesi yahut kan diyeti gibi borçlarını makul bilinen esaslara göre vereceklerdir.
12 * . hiçbir mümin, diğer bir müminin mevlâsına (yani kendisinin akdî kardeşlik rabıtası kurmuş olduğu kimse) muhalefet edemez. (bu maddenin diğer bir versiyonu, hiçbir mümin, diğer bir müminin mevlâsı ile onun aleyhinde olmak üzere bir anlaşma yapmayacaktır).
13. takva sahibi müminler, kendi aralarında haddi aşan ve haksız bir fiil vukuunu tasarlayan veya bir suç veya hakka tecavüz yahut da müminler arasında bir karışıklık çıkarma kasdını taşıyan kimseye karşı olacak, ve bu kimse onlardan birinin evladı dahi olsa, hepsinin elleri onların aleyhine kalkacaktır.
14. hiçbir mümin bir kafir için, bir mümini öldüremez ve bir mümin aleyhine hiçbir kafire yardım edemez.
15. allah'ın himaye ve teminatı (zimmeti) tektir, müminlerin en ehemmiyetsizlerinden birinin tanıdığı himaye onların hepsi için bir hüküm ifade eder. zira müminler, diğer insanlardan ayrı olarak birbirlerinin mevlâsı (kardeşi) durumundadırlar.
16. yahudilerden bize tabi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara karşı olanlarla yardımlaşılmaksızın, yardım ve arka çıkmamıza hak kazanacaklardır.
17. barış, müminler arasında bir tekdir. hiçbir mümin, allah yolunda girişilen bir savaşda, diğer müminleri hariç tutup, bir barış anlaşması akdedemez, bu barış, ancak onlar (müminler) arasında genellik ve adâlet esasları üzere yapılacaktır.
18. bizimle beraber savaşa katılan bütün askerî birlikler, birbirleriyle nöbetleşeceklerdir.
19. müminler, birbirlerinin allah yolunda (uğrunda) akan kanlarının intikamını alacaklardır.
20. takva sahibi müminler, en iyi ve en doğru yol üzerinde bulunurlar.
20. * . hiçbir müşrik, bir kureyşlinin malını ve canını himâyesi altına alamaz ve hiçbir mümine bu hususta engel olamaz (yani, kureyşliye hücum etmesine mani olamaz).
21. herhangi bir kimsenin, bir müminin ölümüne sebep olduğu kesin delillerle sâbit olur da, maktûlün velîsi (yani hakkını müdafaa eden) rızâ göstermezse, kısas hükümlerine tabî olur; bu halde bütün müminler ona karşı olurlar. ancak bunlara, sadece bu kaidenin tatbiki için hareket etmek helâl (doğru) olur.
22. bu sahîfenin (yani yazının) muhteviyatını kabul eden, allah'a ve ahiret gününe inanan bir mü'minin bir katile yardım etmesi ve ona sığınacak bir yer temin etmesi helâl (doğru) değildir; ona yardım eden veyahut sığınacak bir yer gösteren kıyamet günü allah'ın lânet ve gazabına uğrayacaktır ki, o zaman artık kendisinden ne bir para ödemesi ne de bir tavîz alınacaktır.
23. üzerinde ihtilâfa düştüğünüz bir şey, allah'a ve muhammed'e götürülecektir.
24. yahudiler, müminler gibi, muharebe devam ettiği müddetçe kendi harp masraflarını karşılamak mecburiyetindedirler.
25. benu avf yahudileri, müminlerle birlikte (diğer bir versiyona göre, müminden) bir ümmet (topluluk) teşkil ederler. yahudilerin dinleri kendilerine, müminlerin dinleri kendilerinedir. buna gerek mevlâları ve gerekse bizzat kendileri dahildirler.
25. * . yalnız kim ki haksız bir fiile girişir veya bir suç işler, o sadece kendine ve aile fertlerine zarar vermiş olacaktır.
26. benu'n-neccâr yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
27. benu'l-hâris yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
28. benu sâ'ide yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
29. benu cuşem yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
30. benu'l-evs yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
31. benu sa'lebe yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır. yalnız kim ki haksız bir fiile girişir veya bir suç işler, o sadece kendini ve aile fertlerini zarara uğratmış olacaktır.
32. cefne ailesi, sa'lebenin bir koludur, bu bakımdan sa'lebeler gibi mülâhaza olunacaklardır.
33. benu'ş-şuteybe de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır. kaidelere muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır.
34. sa'lebenin mevlâları, bizzat sa'lebeler gibi mülâhaza olunacaklardır.
35. yahudilere sığınmış olan kimseler, bizzat yahudiler gibi mülâhaza olunacaklardır.
36. bunlardan (yahudiler) hiçbir kimse müslümanlarla birlikte askerî sefere, muhammed'in müsaadesi olmadan çıkamayacaktır.
36 * . bir yaralamanın intikamını almak yasak edilmeyecektir. muhakkak ki bir kimse bir adam öldürecek olursa neticede kendini ve aile fertlerini mes'ûliyet altına sokar; aksi halde haksızlık olacaktır (yani bu kaideye uymayan bir kimse haksız durumda olacaktır). allah bu yazıya en iyi riâyet edenlerle beraberdir.
37. bir harp vukuunda yahudilerin masrafları kendi üzerine ve müslümanların masrafları kendi üzerinedir. muhakkak ki bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimselere harp açanlara karşı, onlar kendi aralarında yardımlaşacaklardır. onlar arasında hayırseverlik ve iyi davranış bulunacaktır. kaidelere muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareketler olmayacaktır.
37 * . hiçbir kimse müttefikine karşı bir suç işleyemez. muhakkak ki zulmedilene yardım edilecektir.
38. yahudiler müslümanlarla birlikte, beraberce harp ettikleri müddetçe masrafa bulunacaklardır.
39. bu sahîfenin (yazının) gösterdiği kimse lehine yesrib vâdisi dahili (cevf), harâm (mukaddes) bir yerdir.
40. himâye altındaki kimse, bizzat himaye eden kimse gibidir; ne zulmedilir ve ne de (kendisi) suç işleyecektir.
41. himâye verme hakkına sahip kimselerin izni müstesnâ, bir himâye hakkı verilemez.
42. bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler arasında zuhurundan korkulan bütün öldürme yahut münazaa vak'alarının allah'a ve resûlullah muhammed'e götürülmeleri gerekir. allah bu sahîfeye (yazıya) en kuvvetli ve en iyi riâyet edenlerle beraberdir.
43. ne kureyşliler ve ne de onlara yardım edecek olanlar, himâye altına alınmayacaklardır.
44. onlar (yani müslümanlar ve yahudiler) arasında, yesrib'e hücum edecek kimselere karşı yardımlaşma yapılacaktır.
45. şayet onlar (yahudiler), (müslümanlar tarafından) bir barış akdetmeye veya bir barış akdine katılmaya davet olunurlarsa, bunu doğrudan doğruya akdedecekler veya ona katılacaklardır. şayet onlar (yahudiler), (müslümanlara) aynı şeyi teklif edecek olurlarsa, mü'minlere karşı aynı haklara sahip olacaklardır; din mevzuunda girişilen harp vak'aları müstesnâdır.
45 * . her bir zümre, kendilerine ait mıntıkadan (gerek müdafaa, gerek sair ihtiyaçlar konusunda) mes'uldür.
46. bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler için oluşturulan şartlar, aynı şekilde evs yahudilerine, yani onların mevlâlarına ve bizzat kendi şahıslarına, bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler tarafından sıkı ve tam bir muhafazakârlık ile tatbik olunur. (kaidelere) muhakkak riâyet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır. ve haksız şekilde kazanç temin edenler, sadece kendi nefsine zarar vermiş olurlar. allah bu sahîfede (yazıda) gösterilen maddelere en doğru ve en mükemmel riâyet edenlerle beraberdir.
47. bu kitap (yazı), bir haksız fiil işleyen veya suç işleyen ile cezâ arasına engel olarak giremez. kim ki bir harbe çıkar, emniyette olur veya kim ki medine'de kalırsa yine emniyet içindedir; haksız bir fiil veya cürüm vukuu halleri müstesnâdır. allah ve resûlullah muhammed himayelerini, (bu sahîfeyi) tam sadakat ve dikkat içinde muhafaza eden kimseler üzerinde tutacaklardır.
ayrıca bu vesikanın maddelerini yazmadan önce, maddelerde geçen bazı kabile isimleri hakkında yazmak daha iyi olur. çünkü eğer maddeleri okursanız, tam bir şekilde anlayabilmeniz içindir bu. bu anayasa, hz. muhammed'in önderliğinde, medine halkı için hazırlanmış bir anayasa olup, daha o dönem tek bir yönetim altında olmayan arabistan'daki medine şehri halkını ayrı bir millet yapmıştır. böylelikle bu anayasa, hz. muhammed'in gelecekte kuracağı ilk islam devletinin de temellerini atmıştır.
vesikanın maddelerini anlamanıza yardımcı olacak, bazı sözlerin anlamı;
kureyş - hz. muhammed'in de mensup olduğu, ileri gelen arap kabilelerinden bir tanesi. kurucusu hz. muhammed'in büyük dedelerinden olan kusay bin kilab'dır. bu kabile, hz. muhammed'in mensup olduğu bir kabile olsa bile, müslümanların en çok savaştığı kabile olarak kabul edilir.
muhâcir - hz. muhammed ile mekke'den medine'ye göç eden sahabiler topluluğudur. başka anlamları da vardır.
benu avf - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biridir. onlar yahudilerin hükmettiği bir bölgeye geçmek istiyorlardı. fakat o bölgenin halkı buraya yerleşebilmeleri için yahudiliğe geçmelerini şart koştu. benu avf kabilesi, bu şartı kabul etti ve burdan medine'ye doğru hareket ettiler.
adı geçen buraya yazmadığım diğer 3 kabile hz. muhammed dönemindeki arap kabilelerinden biridir.
benu'n-neccâr - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biridir. müslümandırlar.
benu amr ibn avf - medine'deki 2 büyük kabileden biri olan evs'in bir koludur.
benu'l-evs - medine'de ensarı oluşturan bir kahtani asıllı 2 arap kabileden biri.
benu sâ'lebe - adnani ve kahtanilere mensup bazı kabilelerin ismidir.
cefne ailesi - sa'lebe'nin bir kolu.
benu'ş-şuteybe - hz. muhammed zamanındaki arap kabilelerinden biri.
--
medine vesikası maddeleri:
"bismillahirrahmanirrahim.
1. bu kitap (yani yazı), muhammed peygamber tarafından kureyşliler ve yesribli (medineli) müminler ve müslümanlar, ve bunlara tabi olanlarla yine onlara daha sonrasından katılmış olanlar ve onlarla da beraber cihad edenler için düzenlenmiştir.
2. işte bu kimseler, diğer insanlardan ayrı bir ümmettirler (toplulukturlar).
3. kureyş'den olan muhâcirler, kendi aralarında âdet olması bakımından kan diyetlerini ödemeye katılırlar ve onlar savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
4. benu avflar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye katılacaklardır ve müslümanların oluşturduğu her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
5. benu hârisler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
6. benu sâideler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasında makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
7. benu cuşemler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
8. benu'n-neccârlar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
9. benu amr ibn avflar, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
10. benu'n-nebîtler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır.
11. benu'l-evsler, kendi aralarında adet olması bakımından, önceki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her tâife, savaş esirlerinin kurtuluş fidyesini, müminler arasındaki makul bilinen esaslara göre ödemeye katılacaklardır...
12. müminler, kendi aralarında ağır malî sorumluluklar altında bulunan hiç kimseyi bu halde bırakmayacaklar, kurtuluş fidyesi yahut kan diyeti gibi borçlarını makul bilinen esaslara göre vereceklerdir.
12 * . hiçbir mümin, diğer bir müminin mevlâsına (yani kendisinin akdî kardeşlik rabıtası kurmuş olduğu kimse) muhalefet edemez. (bu maddenin diğer bir versiyonu, hiçbir mümin, diğer bir müminin mevlâsı ile onun aleyhinde olmak üzere bir anlaşma yapmayacaktır).
13. takva sahibi müminler, kendi aralarında haddi aşan ve haksız bir fiil vukuunu tasarlayan veya bir suç veya hakka tecavüz yahut da müminler arasında bir karışıklık çıkarma kasdını taşıyan kimseye karşı olacak, ve bu kimse onlardan birinin evladı dahi olsa, hepsinin elleri onların aleyhine kalkacaktır.
14. hiçbir mümin bir kafir için, bir mümini öldüremez ve bir mümin aleyhine hiçbir kafire yardım edemez.
15. allah'ın himaye ve teminatı (zimmeti) tektir, müminlerin en ehemmiyetsizlerinden birinin tanıdığı himaye onların hepsi için bir hüküm ifade eder. zira müminler, diğer insanlardan ayrı olarak birbirlerinin mevlâsı (kardeşi) durumundadırlar.
16. yahudilerden bize tabi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara karşı olanlarla yardımlaşılmaksızın, yardım ve arka çıkmamıza hak kazanacaklardır.
17. barış, müminler arasında bir tekdir. hiçbir mümin, allah yolunda girişilen bir savaşda, diğer müminleri hariç tutup, bir barış anlaşması akdedemez, bu barış, ancak onlar (müminler) arasında genellik ve adâlet esasları üzere yapılacaktır.
18. bizimle beraber savaşa katılan bütün askerî birlikler, birbirleriyle nöbetleşeceklerdir.
19. müminler, birbirlerinin allah yolunda (uğrunda) akan kanlarının intikamını alacaklardır.
20. takva sahibi müminler, en iyi ve en doğru yol üzerinde bulunurlar.
20. * . hiçbir müşrik, bir kureyşlinin malını ve canını himâyesi altına alamaz ve hiçbir mümine bu hususta engel olamaz (yani, kureyşliye hücum etmesine mani olamaz).
21. herhangi bir kimsenin, bir müminin ölümüne sebep olduğu kesin delillerle sâbit olur da, maktûlün velîsi (yani hakkını müdafaa eden) rızâ göstermezse, kısas hükümlerine tabî olur; bu halde bütün müminler ona karşı olurlar. ancak bunlara, sadece bu kaidenin tatbiki için hareket etmek helâl (doğru) olur.
22. bu sahîfenin (yani yazının) muhteviyatını kabul eden, allah'a ve ahiret gününe inanan bir mü'minin bir katile yardım etmesi ve ona sığınacak bir yer temin etmesi helâl (doğru) değildir; ona yardım eden veyahut sığınacak bir yer gösteren kıyamet günü allah'ın lânet ve gazabına uğrayacaktır ki, o zaman artık kendisinden ne bir para ödemesi ne de bir tavîz alınacaktır.
23. üzerinde ihtilâfa düştüğünüz bir şey, allah'a ve muhammed'e götürülecektir.
24. yahudiler, müminler gibi, muharebe devam ettiği müddetçe kendi harp masraflarını karşılamak mecburiyetindedirler.
25. benu avf yahudileri, müminlerle birlikte (diğer bir versiyona göre, müminden) bir ümmet (topluluk) teşkil ederler. yahudilerin dinleri kendilerine, müminlerin dinleri kendilerinedir. buna gerek mevlâları ve gerekse bizzat kendileri dahildirler.
25. * . yalnız kim ki haksız bir fiile girişir veya bir suç işler, o sadece kendine ve aile fertlerine zarar vermiş olacaktır.
26. benu'n-neccâr yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
27. benu'l-hâris yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
28. benu sâ'ide yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
29. benu cuşem yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
30. benu'l-evs yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır.
31. benu sa'lebe yahudileri de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır. yalnız kim ki haksız bir fiile girişir veya bir suç işler, o sadece kendini ve aile fertlerini zarara uğratmış olacaktır.
32. cefne ailesi, sa'lebenin bir koludur, bu bakımdan sa'lebeler gibi mülâhaza olunacaklardır.
33. benu'ş-şuteybe de benu avf yahudileri gibi aynı haklara sahip olacaklardır. kaidelere muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır.
34. sa'lebenin mevlâları, bizzat sa'lebeler gibi mülâhaza olunacaklardır.
35. yahudilere sığınmış olan kimseler, bizzat yahudiler gibi mülâhaza olunacaklardır.
36. bunlardan (yahudiler) hiçbir kimse müslümanlarla birlikte askerî sefere, muhammed'in müsaadesi olmadan çıkamayacaktır.
36 * . bir yaralamanın intikamını almak yasak edilmeyecektir. muhakkak ki bir kimse bir adam öldürecek olursa neticede kendini ve aile fertlerini mes'ûliyet altına sokar; aksi halde haksızlık olacaktır (yani bu kaideye uymayan bir kimse haksız durumda olacaktır). allah bu yazıya en iyi riâyet edenlerle beraberdir.
37. bir harp vukuunda yahudilerin masrafları kendi üzerine ve müslümanların masrafları kendi üzerinedir. muhakkak ki bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimselere harp açanlara karşı, onlar kendi aralarında yardımlaşacaklardır. onlar arasında hayırseverlik ve iyi davranış bulunacaktır. kaidelere muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareketler olmayacaktır.
37 * . hiçbir kimse müttefikine karşı bir suç işleyemez. muhakkak ki zulmedilene yardım edilecektir.
38. yahudiler müslümanlarla birlikte, beraberce harp ettikleri müddetçe masrafa bulunacaklardır.
39. bu sahîfenin (yazının) gösterdiği kimse lehine yesrib vâdisi dahili (cevf), harâm (mukaddes) bir yerdir.
40. himâye altındaki kimse, bizzat himaye eden kimse gibidir; ne zulmedilir ve ne de (kendisi) suç işleyecektir.
41. himâye verme hakkına sahip kimselerin izni müstesnâ, bir himâye hakkı verilemez.
42. bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler arasında zuhurundan korkulan bütün öldürme yahut münazaa vak'alarının allah'a ve resûlullah muhammed'e götürülmeleri gerekir. allah bu sahîfeye (yazıya) en kuvvetli ve en iyi riâyet edenlerle beraberdir.
43. ne kureyşliler ve ne de onlara yardım edecek olanlar, himâye altına alınmayacaklardır.
44. onlar (yani müslümanlar ve yahudiler) arasında, yesrib'e hücum edecek kimselere karşı yardımlaşma yapılacaktır.
45. şayet onlar (yahudiler), (müslümanlar tarafından) bir barış akdetmeye veya bir barış akdine katılmaya davet olunurlarsa, bunu doğrudan doğruya akdedecekler veya ona katılacaklardır. şayet onlar (yahudiler), (müslümanlara) aynı şeyi teklif edecek olurlarsa, mü'minlere karşı aynı haklara sahip olacaklardır; din mevzuunda girişilen harp vak'aları müstesnâdır.
45 * . her bir zümre, kendilerine ait mıntıkadan (gerek müdafaa, gerek sair ihtiyaçlar konusunda) mes'uldür.
46. bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler için oluşturulan şartlar, aynı şekilde evs yahudilerine, yani onların mevlâlarına ve bizzat kendi şahıslarına, bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler tarafından sıkı ve tam bir muhafazakârlık ile tatbik olunur. (kaidelere) muhakkak riâyet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır. ve haksız şekilde kazanç temin edenler, sadece kendi nefsine zarar vermiş olurlar. allah bu sahîfede (yazıda) gösterilen maddelere en doğru ve en mükemmel riâyet edenlerle beraberdir.
47. bu kitap (yazı), bir haksız fiil işleyen veya suç işleyen ile cezâ arasına engel olarak giremez. kim ki bir harbe çıkar, emniyette olur veya kim ki medine'de kalırsa yine emniyet içindedir; haksız bir fiil veya cürüm vukuu halleri müstesnâdır. allah ve resûlullah muhammed himayelerini, (bu sahîfeyi) tam sadakat ve dikkat içinde muhafaza eden kimseler üzerinde tutacaklardır.
devamını gör...
kış saati uygulamasının kaldırılması
neden uygulandığını, neden kaldırıldığını, saatlerin ne zaman ileri, ne zaman geri alındığını bir türlü çözemediğim ama sonuçta bugünlerde kullanılmakta olanından pek memnun olmadığım uygulamadır. değiştirince daha iyi oluyordu, değil mi?
devamını gör...
çocukken unutamadığımız anlar
çok severdim dedemi. o da beni çok severdi, çok yakın otururduk. öğleden sonra bize gelir, beni alırdı. dışarı çıkardık. o zamanlar dereboyu caddesi ya da ortaköy sahilin şimdiki popülaritesi yok. ortaköylülerindi. sahildeki kahvelerde gider, oralet içerdik. parkta oynardık. elimden sıkı sıkı tutardı. veremdi dedeciğim. hastalığı iyice ağırlaşınca, istanbul'dan taşınıp, bol yeşillikli köyümüze taşınmaya karar verdiler. içimden bir parça koptu sanki. kısa süre sonra durumu ağırlaştı, istanbul'a hastahaneye yatırıldı. gece telefon geldi. babamın o anki yıkılışı, gözümün önünden hiç gitmiyor. babamın üzülmesine mi daha çok üzüldüm, dedemi kaybetmemize mi hala karar veremiyorum.
devamını gör...
merhaba ben larktwain_123_ sorularınızı yanıtlamıyorum
evet. yanıtlamıyorum! ama yine de sorun... (bkz: swh)
devamını gör...
bağıra bağıra şarkı söylemek
bir gün hiç bilmediğim bir şehrin hiç bilmediğim sokaklarında dolanırken yapmayı istediğim eylem. daha önce sokakta hiç bağıra bağıra şarkı söylemedim, intikamımı böyle almak istiyorum. **
not: çevresine rahatsızlık veren ergenus kılıklı biri değilim. ancak bu çok zevkli görünen ve beni rahatlatacağına inandığım eylemi yapmak istiyorum.
not2: sesim kötü. sesime maruz kalacak olan kişilerden şimdiden özür diliyorum. *
not: çevresine rahatsızlık veren ergenus kılıklı biri değilim. ancak bu çok zevkli görünen ve beni rahatlatacağına inandığım eylemi yapmak istiyorum.
not2: sesim kötü. sesime maruz kalacak olan kişilerden şimdiden özür diliyorum. *
devamını gör...
oy birliği ile yazar uzaklaştırma
çaylaklık sisteminin olmadığı bir sözlük formatında moderatörü bile uzaklaştırabilecek güç sağlar. yanlış ellere geçmemelidir. diğer sözlük yazarları saldırısı altında buraları hep dutluk yapacak olaydır.
devamını gör...
normal sözlük'e eksileme butonu gelsin kampanyası
birkaç saat öncesine kadar kesinlikle desteklediğim kampanya idi. fakat artık desteklemiyorum. sözlük dedik, tanım dedik, bilgi içersin dedik ve yazılarımızı en doğru bilgilerle, en yalın haliyle sunmaya çalıştık. sadece 1 tane tanım için 3 makale, 6 tane bilim dergisi okudum ve sonunda istediğim gibi bir tanım çıkaramayınca paylaşmaktan geri durdum. çünkü biliyorum ki bir anlam ifade etmeyecek.
ayrıca bilgi içeren, formata uyan, beğendiğiniz tanımları ne kadar artılıyorsunuz ki beğenmediklerinizi ya da formata uymayanları eksilemek için buton istiyorsunuz? eksileme ihtiyacı duyduğunuzda bir başkasının fikri üzerinde fikrinizi belirtmek yerine yeni bir tanımda "kendi" fikrinizi yazabilirsiniz. eminim ki, sözlük böyle daha güzel olacaktır.
tavrımı gereksiz ya da fazla bulacak yazarlarımızdan ricam meja kullanıcı adlı yazarımızın tanımlarına bir göz gezdirmeleri. sayın yazar çok güzel bir dille tanımlar yazıyor, emek ayırıyor fakat tanım başı artı sayısı* 1,15. sizce bu sayı bu yazarımız için yeterli mi?
ayrıca bilgi içeren, formata uyan, beğendiğiniz tanımları ne kadar artılıyorsunuz ki beğenmediklerinizi ya da formata uymayanları eksilemek için buton istiyorsunuz? eksileme ihtiyacı duyduğunuzda bir başkasının fikri üzerinde fikrinizi belirtmek yerine yeni bir tanımda "kendi" fikrinizi yazabilirsiniz. eminim ki, sözlük böyle daha güzel olacaktır.
tavrımı gereksiz ya da fazla bulacak yazarlarımızdan ricam meja kullanıcı adlı yazarımızın tanımlarına bir göz gezdirmeleri. sayın yazar çok güzel bir dille tanımlar yazıyor, emek ayırıyor fakat tanım başı artı sayısı* 1,15. sizce bu sayı bu yazarımız için yeterli mi?
devamını gör...
normal sözlük tahmini ne zaman büyür sorusu
önemli olan çabuk büyüme değil, istikrarlı büyümedir diye cevap vereceğim soru. parti kurarsam oyum kendime.(bkz: lol)
devamını gör...
ateistlerin sevilmemesi
herkes kendi inancını yaşayabilmeli normal şartlar altında. fakat müslümanlar, islamda çan eğrisi varmış gibi başkalarının günahlarına karışmakta bir numaradırlar. ama konu kendi dinlerine gelince ''sin binim inincimi niyi kirişiyirsin'' demekten öte gidemiyorlar.
devamını gör...
takipten çıkarım diyen yazar
durursan şerrefsizsin diyerek güç ve moral verilmelidir.
devamını gör...


