9 mayıs 2021 sözlük store indirimi
          kısa günün kârı. istediğim iki rozet de gelmiş hemen aldım. teşekkür ederim hepinize. *
      
  devamını gör...
türbe
          ölüden medet umanların uğrak yeri.
karı ver
koca ver
sınavı geçeyim
araba alayım
şifa ver
bebek ver
falan olsun.. filan dolsun
"allah'ı bırakıp kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek olan şeylere yakarmakta olandan daha sapık kimdir? oysa onlar, bunların yakarmalarından habersizdirler" ahkaf 5
  karı ver
koca ver
sınavı geçeyim
araba alayım
şifa ver
bebek ver
falan olsun.. filan dolsun
"allah'ı bırakıp kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek olan şeylere yakarmakta olandan daha sapık kimdir? oysa onlar, bunların yakarmalarından habersizdirler" ahkaf 5
devamını gör...
uçurtma deneyi
          benjamin franklin tarafından yapılmış olan, yıldırımın bir yük boşalması olduğunu göstererek paratonerin icadına zemin hazırlayan deney.
aslında franklin'in yıldırımlarla ilgili deney konusunda başka bir hayali vardı. ucu sivri, uzun, metal çubuklarla yapmak istediği bu deney için yüksek bir yer gerekiyordu. ancak yaşadığı dönemde bu işe uygun olan gökdelen gibi yapılar olmadığından, franklin yeni yapılacak olan bir kilise binasının tamamlanmasını beklemeye başlamıştı. çevredeki en yüksek bina o olacaktı çünkü.
zaman ilerledi ve franklin inşaatın bitmesini beklemek yerine deneyini bir uçurtma ile yapmaya karar verdi. oğluyla birlikte, sedir ağacından yapılma çıtaları çapraz şekilde birleştirerek bir uçurtma yaptılar. uçurtmaların normalde kâğıttan yapılan kısmınıysa, rüzgârda yırtılmaması için ipek bir mendilden yaptılar. uçurtmanın tepe kısmında sivri ve iletken bir tel bulunmaktaydı. telin devamında, uçurtmayı tuttukları kısmı yine ipek bir kurdeleden yaptılar ve bu kurdelenin en alt ucuna da metal bir anahtar bağladılar. bu metal anahtar, yine iletken bir tel ile bir leyden şişesine * bağlanmıştı.
***
deney günü uçurtmaya doğrudan yıldırım düşmedi ancak uçurtma, yüklü bir buluttan negatif elektrik çekerek leyden şişesine bu elektriği depolamayı başardı. hatta franklin elini metal anahtara yaklaştırdığında ufak bir elektriksel şok da hissetti. tabii deneyden hemen öncesine kadar, ipi eliyle tuttuğu kısmı kuru tutmayı akıl etmişti franklin. böylece bulutların (hatta yıldırımların) elektrikle yüklü olduğunu ve uygun bir sistemle bu yükün havayla yer arasında güvenli şekilde aktarılabileceğini kanıtlamış oldu.
***
kanıtladı dedik ama deneyin gerçekten yapılmış olup olmadığına ilişkin çeşitli iddialar var. bir grup insana göre franklin, deneyin başarısız olması ihtimaline karşın, oğlu dışındaki kimseyi deney yerine çağırmamıştı. hatta bazılarına göre böyle bir deney hiç yapılmamıştı. ancak pennsylvania gazette adlı gazetenin 1752 yılında, deney hakkında bir açıklama yazısı yayımladığı biliniyor.
***
ice adlı yazarımızın ukdesidir.
  aslında franklin'in yıldırımlarla ilgili deney konusunda başka bir hayali vardı. ucu sivri, uzun, metal çubuklarla yapmak istediği bu deney için yüksek bir yer gerekiyordu. ancak yaşadığı dönemde bu işe uygun olan gökdelen gibi yapılar olmadığından, franklin yeni yapılacak olan bir kilise binasının tamamlanmasını beklemeye başlamıştı. çevredeki en yüksek bina o olacaktı çünkü.
zaman ilerledi ve franklin inşaatın bitmesini beklemek yerine deneyini bir uçurtma ile yapmaya karar verdi. oğluyla birlikte, sedir ağacından yapılma çıtaları çapraz şekilde birleştirerek bir uçurtma yaptılar. uçurtmaların normalde kâğıttan yapılan kısmınıysa, rüzgârda yırtılmaması için ipek bir mendilden yaptılar. uçurtmanın tepe kısmında sivri ve iletken bir tel bulunmaktaydı. telin devamında, uçurtmayı tuttukları kısmı yine ipek bir kurdeleden yaptılar ve bu kurdelenin en alt ucuna da metal bir anahtar bağladılar. bu metal anahtar, yine iletken bir tel ile bir leyden şişesine * bağlanmıştı.
***
deney günü uçurtmaya doğrudan yıldırım düşmedi ancak uçurtma, yüklü bir buluttan negatif elektrik çekerek leyden şişesine bu elektriği depolamayı başardı. hatta franklin elini metal anahtara yaklaştırdığında ufak bir elektriksel şok da hissetti. tabii deneyden hemen öncesine kadar, ipi eliyle tuttuğu kısmı kuru tutmayı akıl etmişti franklin. böylece bulutların (hatta yıldırımların) elektrikle yüklü olduğunu ve uygun bir sistemle bu yükün havayla yer arasında güvenli şekilde aktarılabileceğini kanıtlamış oldu.
***
kanıtladı dedik ama deneyin gerçekten yapılmış olup olmadığına ilişkin çeşitli iddialar var. bir grup insana göre franklin, deneyin başarısız olması ihtimaline karşın, oğlu dışındaki kimseyi deney yerine çağırmamıştı. hatta bazılarına göre böyle bir deney hiç yapılmamıştı. ancak pennsylvania gazette adlı gazetenin 1752 yılında, deney hakkında bir açıklama yazısı yayımladığı biliniyor.
***
ice adlı yazarımızın ukdesidir.
devamını gör...
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek
          üşenmekten ziyade hayatına yeni insan almamak isteyen insanların yaşamış olduğu duygudur. bana da oluyor bu ve ben bunu yemek yaparken fazladan koyulan malzemenin yemeğin tadını bozmasına benzetiyorum.
mesela; yemek yaparken ölçünün dışına çıkarsanız, bu tuz yeterli mi değil mi az daha ekleyim mi deyip ölçüyü artırırsanız yemeğin tadı mutlaka bozuluyor.
belli bir yaştan sonra yeni insanlarla tanışma durumu da benim için böyle; hayatımdaki 3 5 kişi bana yetiyor, yeni tanıştıklarım ise mutlaka hayatımın tadını kaçırıyor.
  mesela; yemek yaparken ölçünün dışına çıkarsanız, bu tuz yeterli mi değil mi az daha ekleyim mi deyip ölçüyü artırırsanız yemeğin tadı mutlaka bozuluyor.
belli bir yaştan sonra yeni insanlarla tanışma durumu da benim için böyle; hayatımdaki 3 5 kişi bana yetiyor, yeni tanıştıklarım ise mutlaka hayatımın tadını kaçırıyor.
devamını gör...
sözlükte hiçbir oluşuma dahil olmayan yazar
          discord miscord, kulüp mulüp, hiçbir grupla işi olmadan yazanlardan birisi de benim. tek dahil olduğum oluşum (bkz: kafa sözlük'te kendi hâlinde yazan yazarlar) oluşumu. fazlasını başım götürmüyor. enerjim yok.
      
  devamını gör...
sevmek
          dostoyevski'ye göre sevmek, bir kişide, beklemediğin bir zamanın beklemediğin bir anında kendini bulmaktır.
      
  devamını gör...
online eğitim
          gelmeyen teams bildirimleri yüzünden kaçan dersler sebebiyle çok sayıda öğrencinin okulunu uzatacak, artık gereği kalmaması bir yana eziyete dönüşmüş sistem.
      
  devamını gör...
mutlu olmak için
          güzel insanlar,
içerisinde bulunduğunuz durumu bilmiyorum ve sizleri tam anlamıyla anlamam da mümkün değil, ancak bildiğim tek bir şey var,
o da başarabileceğinize inanıyor olmam.
mutlu olmak için sadece etrafınıza bakın, sizi mutlu edecek o kadar fazla şey var ki, sadece sizler farkında değilsiniz.*
hiçbir şey yoksa, en berbat durumdaysanız bile ben seviyorum sizleri, güzel kalbinizi seviyorum, iyi ki varsınız, cansınız. *
asla pes etmeyin, serin kalın.
  içerisinde bulunduğunuz durumu bilmiyorum ve sizleri tam anlamıyla anlamam da mümkün değil, ancak bildiğim tek bir şey var,
o da başarabileceğinize inanıyor olmam.
mutlu olmak için sadece etrafınıza bakın, sizi mutlu edecek o kadar fazla şey var ki, sadece sizler farkında değilsiniz.*
hiçbir şey yoksa, en berbat durumdaysanız bile ben seviyorum sizleri, güzel kalbinizi seviyorum, iyi ki varsınız, cansınız. *
asla pes etmeyin, serin kalın.
devamını gör...
hala yapmak istenilen çocukluk aktiviteleri
          uçan balon almak. çok seviyorum yaaa. * *
      
  devamını gör...
4 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosu
          okulda kayyuma yer yok sözleriyle gündeme damga vurdular, boğaziçi bir kale elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. 
üniversiteler özerk kurumlar olmalıdır, siyasetle yönetilemez!
direne direne kazanmalıyız.
  üniversiteler özerk kurumlar olmalıdır, siyasetle yönetilemez!
direne direne kazanmalıyız.
devamını gör...
deniz gezmiş
          keşke asılmasaydı.
idam geri dönüşü olmayan bir infaz, hiç kimse idam edilecek kadar suçlu ilan edilmemeli.
  idam geri dönüşü olmayan bir infaz, hiç kimse idam edilecek kadar suçlu ilan edilmemeli.
devamını gör...
aykut enişte
          2019 yılında yayımlanan yönetmenliğini onur bilgetay'ın  senaristliğini cem gelinoğlu, giray altınok'un yaptığı aile, komedi filmidir.
oyuncular
cem gelinoğlu
melis babadağ
ege kökenli
müfit kayacan
lale başar
ali erkazan
özlem çakar
selen domaç
cem gelinoğlu'nu ben eskiden vinelerinde izler ve severdim. kısa kısa videolar çekip anlık güldürmeyi başarmış oyunculardan. açıkçası filmden pek ümidim yoktu ama izlediğimde beğendim. hatta daha sonra bir iki ortamda yine izledim ve yine güldüm. beklentiyi düşük tutup keyif aldığım nadir filmlerden kendileri.
aykut'un (cem gelinoğlu) tek istediği yalnızca bir ailedir. hayalleri umutları hep bu doğrultuda dır ama işler tersleştikçe tersleşir. peki bu onun hayatını ne yönde değiştirecektir? bazen öyle zamanlar olur ki çok kötü bir hale düşer beklenmedik olaylar yaşar ama sonuçta yaşadıklarımız pek farklı olur. işte aykut'un yaşadıklarıda tam böyledir ne istemiştir ne bulmuştur.
komedi seviyorsanız izleyin derim. zamanım geçsin biraz kafam dağılsın az da güleyim diyorsanız doğru adrestesiniz. zaten komedi severlerin beklentisi az çok bellidir. güldürsün! ee güldürüyor o zaman izleyin gitsin.
iyi seyirler efem...
  oyuncular
cem gelinoğlu
melis babadağ
ege kökenli
müfit kayacan
lale başar
ali erkazan
özlem çakar
selen domaç
cem gelinoğlu'nu ben eskiden vinelerinde izler ve severdim. kısa kısa videolar çekip anlık güldürmeyi başarmış oyunculardan. açıkçası filmden pek ümidim yoktu ama izlediğimde beğendim. hatta daha sonra bir iki ortamda yine izledim ve yine güldüm. beklentiyi düşük tutup keyif aldığım nadir filmlerden kendileri.
aykut'un (cem gelinoğlu) tek istediği yalnızca bir ailedir. hayalleri umutları hep bu doğrultuda dır ama işler tersleştikçe tersleşir. peki bu onun hayatını ne yönde değiştirecektir? bazen öyle zamanlar olur ki çok kötü bir hale düşer beklenmedik olaylar yaşar ama sonuçta yaşadıklarımız pek farklı olur. işte aykut'un yaşadıklarıda tam böyledir ne istemiştir ne bulmuştur.
komedi seviyorsanız izleyin derim. zamanım geçsin biraz kafam dağılsın az da güleyim diyorsanız doğru adrestesiniz. zaten komedi severlerin beklentisi az çok bellidir. güldürsün! ee güldürüyor o zaman izleyin gitsin.
iyi seyirler efem...
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
          kendisi görece daha az tanımı bulunan ancak bilgi fışkıran tanımlarıyla daha çok yazsa dedirten yazarlarımızdandır. tanımları genel olarak uzundur. öyle kestirip atmaz. bilgisini, araştırmasını herkesin anlayabileceği ve ilgisini çekebilecek şekilde yazar. yer yer kalın yazılmış kelimelerle uzun paragrafları daha ilgi çekici hale getirir. kendisinin tanımını görüp eğer okumadan geçersem çok vicdan azabı çekiyorum. sözlüğün çok kıymetli yazarları arasındadır. sözlük omuzlarında yükselecektir. burada hep var olmaya, varlığıyla bizleri kültürlendirmeye devam etmesini temenni ediyorum. kafasına sağlık! 
bu arada hayvanlar aleminin ağır abisi olan bal porsuğunu nickname olarak kullanması beni biraz düşündürdü. "aldanmayın masum, tatlı, bilgi dolu tanımlarıma, tehlikeliyim kızım ben" demek istiyor olabilir mi? swh.
  bu arada hayvanlar aleminin ağır abisi olan bal porsuğunu nickname olarak kullanması beni biraz düşündürdü. "aldanmayın masum, tatlı, bilgi dolu tanımlarıma, tehlikeliyim kızım ben" demek istiyor olabilir mi? swh.
devamını gör...
normal sözlük evcil dost sahiplendirme veri tabanı
          sadece aslanlar için yerim mevcuttur.
aslan sahiplendirmek isteyenleri beklerim.
diditü:
arkadaşlar yeni mağara aldım. dinazoru olan varsa artık küçük bir dinazorda sahiplenebilirim.
düdüt2:
arkadaşlar yeni balık kafesi aldım, yunusu, balinası olan varsa da yardımcı olabilirim.
  aslan sahiplendirmek isteyenleri beklerim.
diditü:
arkadaşlar yeni mağara aldım. dinazoru olan varsa artık küçük bir dinazorda sahiplenebilirim.
düdüt2:
arkadaşlar yeni balık kafesi aldım, yunusu, balinası olan varsa da yardımcı olabilirim.
devamını gör...
rus romanlarının genel özellikleri
          soğuk iklim şartlarından muhakkak bahsedilir, o soğuk havayı iliğinize kadar hissedersiniz bazı romanlarda.
      
  devamını gör...
cacığı bir üst noktaya taşıyan detaylar
          mümkünse koyun yoğurdundan olmalı, eser miktarda nane ve zeytinyağı olmalı.
      
  devamını gör...
nefes: vatan sağolsun
          2009 yılında  gösterime giren ve yönetmenliğini levent semerci'nin yaptığı türk filmi. film, hakan evrensel’in güneydoğu’dan öyküler adlı kitabının uyarlamasıdır ve film için tahtalı dağı’nda bir karakol kurulmuştur. filmde güneydoğu'da bulunan ve 2365 metre yükseklikteki karabal tepesi'ndeki röle istasyonunu korumakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki askerin hikâyesi anlatılmaktadır.
filmi daha önce askere gitmeden önce izlemiştim ama netflix'te görünce sabah tekrardan izledim. daha önce izlemiş olmama rağmen film beni aşırı etkiledi, uzun süre etkisinden çıkamadım. filmde aktarılmak istenen hissi o kadar iyi vermişler ki zaman zaman nefes almakta zorlandım. mete yüzbaşının mektubunda ne demek istediğini ancak ikinci izleyişimde anladığıma üzüldüm açıkcası.
dinlemek isteyenler için 1.30 dan sonra başlıyor.
"canım, birtanem, çiçeğim, aşkım
‘keşke’ diyemeyeceğim kadar uzağım artık
başını göğsüme koyduğunda nefesim dolaşsın isterdim yüzünde
o kadar ısıtmak isterdim ki nefesimle sırtını
keşke yüreğine en güzel aşk şarkılarını fısıldayabilseydim
yapamadım aşkım
kelimelerden utandım
ellerim ellerini sevdi çiçeğim
dudaklarım koynunu
gözlerim yüreğini
o güzel, içinde güneş saklı yüreğini
zannettim ki bakarsam korkmadan bulutlara korkar kaçarlar
elimden bir şey gelmiyor.
artık çok geç
yalvarırım kızma bana
hain bir bulut gözlerimi esir aldı aşkım
kapatamadım
olmadı aşkım
onlar kaçacağına ben bulut oldum
güneş dolu yüreğine yağmurlar yağdırdım
affet beni
çevremi saran bulutları dağıtmaya yetmedi rüzgarım
sesini duyar gibiyim aşkım
inan en çıplak halimle içime alacağım lanetini
affet diyeceğim
nefesim nefesine nefes katsın istedim
ama olmadı
o küçücük nefesi içine üfleyemedim
o kadar isterdim ki o minnacık nefes göğüslerinden sevgini emsin
ama
olmadı aşkım
anamın fısıldadığı masalları fısıldayamadım nefesine
oysa o kadar istemiştim ki masallarımı rüzgarın yapmak,
bir varmış, bir yokmuşta kaldı fısıldamam.,
ötesini fısıldayamadım
o zilin sesini duyduğunda yüreğine düşen acıya lanet ediyorum
artık koklayamayacağım içini
bir bulut gibi kapatacağım önünü içindeki güneşin
beni affet.
kelimeler hiç bir zaman bu kadar anlam kazanmadı canım
vatan sana canım feda derken dışım;
içim,
vatan sensin be aşkım diye haykırdı
toprağın olmaya çalışmak varken, mezarın oldum
nehir olup akmak varken, deren olup taştım
güneş olmak varken, gölgen oldum
beni affet.
aşkım,
neden dinlemedim yüreğini
neden gözlerimle duyup kalbimle bakamadım sana
neden elini uzattığında kalbimi arkaya sakladım
keşke gözyaşlarımı utanmadan yanağımda gezdirebilseydim
aşkım, seni de yanımda götürüyorum
ne kadar acı yüreğinde bulut olarak dolaşmak
bütün sabahların ışığında
yüzündeki aydınlığı alıyorum içime
rüzgarlar yardım edin bana
umarım güneşli bir gün başka bir nefes daha güçlü üfler aşkını yüreğine
ve ben çıkıp giderim.
o gittiğim yerde binlerce kez haykıracağım,
seni seviyorum çiçeğim."
  filmi daha önce askere gitmeden önce izlemiştim ama netflix'te görünce sabah tekrardan izledim. daha önce izlemiş olmama rağmen film beni aşırı etkiledi, uzun süre etkisinden çıkamadım. filmde aktarılmak istenen hissi o kadar iyi vermişler ki zaman zaman nefes almakta zorlandım. mete yüzbaşının mektubunda ne demek istediğini ancak ikinci izleyişimde anladığıma üzüldüm açıkcası.
dinlemek isteyenler için 1.30 dan sonra başlıyor.
"canım, birtanem, çiçeğim, aşkım
‘keşke’ diyemeyeceğim kadar uzağım artık
başını göğsüme koyduğunda nefesim dolaşsın isterdim yüzünde
o kadar ısıtmak isterdim ki nefesimle sırtını
keşke yüreğine en güzel aşk şarkılarını fısıldayabilseydim
yapamadım aşkım
kelimelerden utandım
ellerim ellerini sevdi çiçeğim
dudaklarım koynunu
gözlerim yüreğini
o güzel, içinde güneş saklı yüreğini
zannettim ki bakarsam korkmadan bulutlara korkar kaçarlar
elimden bir şey gelmiyor.
artık çok geç
yalvarırım kızma bana
hain bir bulut gözlerimi esir aldı aşkım
kapatamadım
olmadı aşkım
onlar kaçacağına ben bulut oldum
güneş dolu yüreğine yağmurlar yağdırdım
affet beni
çevremi saran bulutları dağıtmaya yetmedi rüzgarım
sesini duyar gibiyim aşkım
inan en çıplak halimle içime alacağım lanetini
affet diyeceğim
nefesim nefesine nefes katsın istedim
ama olmadı
o küçücük nefesi içine üfleyemedim
o kadar isterdim ki o minnacık nefes göğüslerinden sevgini emsin
ama
olmadı aşkım
anamın fısıldadığı masalları fısıldayamadım nefesine
oysa o kadar istemiştim ki masallarımı rüzgarın yapmak,
bir varmış, bir yokmuşta kaldı fısıldamam.,
ötesini fısıldayamadım
o zilin sesini duyduğunda yüreğine düşen acıya lanet ediyorum
artık koklayamayacağım içini
bir bulut gibi kapatacağım önünü içindeki güneşin
beni affet.
kelimeler hiç bir zaman bu kadar anlam kazanmadı canım
vatan sana canım feda derken dışım;
içim,
vatan sensin be aşkım diye haykırdı
toprağın olmaya çalışmak varken, mezarın oldum
nehir olup akmak varken, deren olup taştım
güneş olmak varken, gölgen oldum
beni affet.
aşkım,
neden dinlemedim yüreğini
neden gözlerimle duyup kalbimle bakamadım sana
neden elini uzattığında kalbimi arkaya sakladım
keşke gözyaşlarımı utanmadan yanağımda gezdirebilseydim
aşkım, seni de yanımda götürüyorum
ne kadar acı yüreğinde bulut olarak dolaşmak
bütün sabahların ışığında
yüzündeki aydınlığı alıyorum içime
rüzgarlar yardım edin bana
umarım güneşli bir gün başka bir nefes daha güçlü üfler aşkını yüreğine
ve ben çıkıp giderim.
o gittiğim yerde binlerce kez haykıracağım,
seni seviyorum çiçeğim."
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
          jingle’larına bayıldımmmm.
yokuştan attığımız tekerlek elimizden fırlayıp, yana düşebilir, yuvarlanmayabilir derken programın tutup, tutmayacağına atıfta bulundular zanımca. * egoist değiller, özeleştirilerinden yola çıkarak mütevazi olduklarını varsayıyorum.
hasan can kaya’dan tut, halil sezai, ismail yk, serdar ortaç, ve gülben ergen eleştirildi. haklarındaki fikirlerimi sesli söylediler resmen.*
clubhouse’dakileri trolleme hikayesi iyiydi. ordan konu nasıl asansöre bağlandı anlayamadık. cevap süperdi ya.
genel anlamda çok beğendim. sırf bu yüzden programı sürdürcek değiller ama, yorucu bi iş gününün ardından iyi gelir bu program bana. tabi önce iş bulmalıyım.*
pozitif enerjilerini aktarmakta başarılılar. devaaaaam.
  yokuştan attığımız tekerlek elimizden fırlayıp, yana düşebilir, yuvarlanmayabilir derken programın tutup, tutmayacağına atıfta bulundular zanımca. * egoist değiller, özeleştirilerinden yola çıkarak mütevazi olduklarını varsayıyorum.
hasan can kaya’dan tut, halil sezai, ismail yk, serdar ortaç, ve gülben ergen eleştirildi. haklarındaki fikirlerimi sesli söylediler resmen.*
clubhouse’dakileri trolleme hikayesi iyiydi. ordan konu nasıl asansöre bağlandı anlayamadık. cevap süperdi ya.
genel anlamda çok beğendim. sırf bu yüzden programı sürdürcek değiller ama, yorucu bi iş gününün ardından iyi gelir bu program bana. tabi önce iş bulmalıyım.*
pozitif enerjilerini aktarmakta başarılılar. devaaaaam.
devamını gör...

